15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyetf tmtiyaz sahibi: Bcria Nadi • Genel Yayın Yönetmenı: Özg« Acar • Genel Isunbul Haberleri: Şeııay Kalkan Dış Haberter. Ergua Balcı Iş-Ekonomı: Şiıkno Kel»d Yurt Basan Cumhuriyet Maıbaaahk ve Gazoecilik T.A.Ş. • YayunhtyaK Tfani GOn Haber Yayuı Koordınatörü: ffiknet Çettakjya • Yaa Işleri Mudürü: Cclal B*»U»gıç Habcrlcri: Mclunel Saraç Kultur: Ceial Üsttr Makaleler Sami Kanörnı Spor AbdaJkadir Ajansı Basın ve YayiDcıbk A.Ş. Tarkocagı Cad. 39/41 Cağalotfıı 34334 fst. PK: 246 Görsel YOnetmen: Ali Acar • Düzenleme: Mastafa Saglamer YKtlmaa Düzeltme: AbdnUak Mana • MOessese Müdür V: Erol Erkot • Koordınatör lstanbuUTd: 512 05 05 (20 hat), Teloc 22246, Fax: (1) 526 60 72 • BOroiar Aakara: Z. Ankara Temsikisi: Cüaeyt Arcayutk Haber Müdurkri: Mastafa Balbay, Akmet Korebaa • Muhasebe: Bttlea: Yemtr • Idare: Hâseyia Gurer • Işletme: Önder Gökalp Blv. lnkıjap S. No: 19/4, Tei: 433 11 41-47, lUoc 42344, Fax: (4) 433 05 65 • Ifik Kaasa Izmır Temsilci V.: Serdar Kızık Adana Temsilcisi: Çdft • Bilgi-ljlem: Nafl laal Bilgısayar Sistem: MinıvK Çlkr • Pcrsoncl: SCTJİ Izmin H. Ziya Blv. 1352 S 2/3 Telr 83 12 30, TOet: 52359, Faac (51) 89 53 60 • Adaaa: Çetia Y^caotlü BosUaooti» • Reklam: Rcfca Ijrtaaa Inönü Cad. 119 S. No: 1 Kaı: 1, Tel: 59 37 52 (4 hat), Teloc. 62155, Fajc (71) 59 25 78 TAKVÎM21EKİM1992 Imsak: 4.49 Güneş: 6.14 Öğle: 11.54 İkindi: 14.53 Akşam: 17.3 Yatsı: 18.42 Milli Eğitinfe yeni okul • İSTANBUL (AA) - Türkiye gazetesi tarafından Bahçelievler'de yaptınlan "Türkiye Gazetesi Ticaret Lisesi", düzenlenen törenle Istanbul Milli Eğitim Müdürlüğü'ne devredildi. Istanbul Valiliği'nde düzenlenen devir-teslim töreninde konuşan Türkiye gazetesi sahibi Enver ören, arazisi Hazine tarafından verilen 27 derslikli lisenin, 4 milyar liraya malolduğunu söyledi. ören, 3 bin 200 metıekareiik kapalı alana, 4 katlı olarak inşa edilen lisenin inşaatının ise, iki yıl içinde tamamlandığını anlattı Hipertansiyon kongresi • tSTANBUL (AA) - Hipertansiyon ve Ateroskleroz Derneği'nin düzenlediği, 2. Ulusal Hipertansiyon ve Ateroskleroz Kongresi'nin 27 ekimde tstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde başlayacağı bildirildi. BÜ mezunlan sevinecek • İSTANBUL (AA) • Boğaziç Mezunlan Derneği'nin (BÜMED), üyelerine çeşitli aktivite olanakları sunmak amacıyla bir sosyal tesis inşa ettirdiği bildirildi. BÜMED tarafından yapılan yazılı açıklamada, yaklaşık 2000 metrekarelik kapalı alan üzerine kurulacak olan sosyal tesîslerin yapımına şubat ayında başlandığı ve 1993 yılında hizmete gireceği belirtildi. fHdûrûcûsıtma • CENEVRE(ANKA)- Sıtma haslalığının çok ciddi bir sorun olmaya devam ettiği belirtilerek yılda bir milyondan fazla insanın ölümüne yol açtığı açıklandı. Birleşmiş Milletler"e bağlı Dünya Sağlık Örgütü'nce (WHO) yayımlanan venlere göre her yıl100 milyon insan, sıtma hastalığma yakalanıyor. Sıtma hastalığının dünyanın toplam nüfusunun yüzde 40'ını oluşturan 2 milyar 200 milyon kişiyi tehdit ettiği saptandı. İlaçlarda uyûrgezerfifc yapar • ANKARA(ANKA)- Uyurgezerliğın genellikle bazı psikilojik sorunlann bir .göstergcsi olduğu bilinen bir gerçek olmasına karşm uzmanlar, bazı ilaçlann da uyurgezerliğe yol açabileceğini bildirdiler. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümünde daha önce uyurgezerlik rahatsızlığı olmayan bir hasta üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda. liyum ve haloperidol ilaçlannın uyurgezerliğe yol açtığı saptandı. Yardım açiara ulaşmıyor •ANKARA (ANKA)- Açlık çeken bazı ülkelere gönderilen gıda yardımlannın ancak yüzde 20"sinın söz konusu insanlana ulaştınlabildiği bildirildi. Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi îktisat Bölümü öğretim üyelerinden Doç. Dr. Ahmet Şahinöz, bu ülkelere gönderilen yardımlann ıç piyasada satılması sonucu, bu ülkelerin yerli üretimlerinin de zarar gördüğünü söyledi. Yapılan bir araştırmada, Türkiye'de doktorlann gereğinden fazla ilaç yazdıklan sonucu ortaya çıktı Doktorlar ilaçyazarken birbiriyleyarışıyor GÜNDÜZİMŞİR Gelişmiş ülkelerin aksine. ülkemiz- de görev yapan doktorlann ilaç yaz- mayı ahşkanlık haline getirdikleri be- lirlendi. Özellikle antibiyotiklerin ge- reksiz yaaldığı reçetelerde kültür ve antibıyogram testi istenmemesi. sağlıkta yaşanan karmaşarun önemli göstergelerinden biri olarak ta- nımlanıyor. Bilinçsiz ilaç kullanımı nedeniyle evler ecza depolanna dö- nüşürken hatalı ilaç k-ullanımında da önemli artışlar olduğuna dikkat çeki- liyor. Marmara Üniversitesi Tıp Fakül- tesi Halk Sağlığı Anabilim Dalf nca gerçekleşurilen "çocuklarda üst solu- num yolu enfeksiyonlanna farkh yaklaşım ve tedavilerin karşılaştınl- masına" yönelik bir araştırma he- kimlerin ilaç yazımında birbirleriyle yanştıklan gerçeğini ortaya cıkardı. Doç. Dr. Osman Hayran başkanlı- ğında gerçekleştirilen araştırma Ko- caeli il merkezınde bulunan devlet hastanesi, SSK hastanesı, doğumevi, 5 sağlık ocağı ve tamamen özel çalı- şan 6 pediatristin muayenehanesinde yapıldı. Araştırmada bu kuruluşlar- da çalışan toplam 14 pediatri uzmanı ve 11 pratisyen hekımin muayene ederek üst solunum yolu enfeksiyonu tanısı koyduğu 0-14 yaş grubu 268 ço- cuk incelendi. Pediatristlerin pratisyen hekimler- den daha çok ilaç ve antibiyotik kul- landığının saptandığı araştırmada. aynca çocuk yaş grubunda en sık gö- rülen hastalıklannda üst solunum yolu enfeksiyonlannın başı çektiği görüldü. • Yapılan bir araştırmada reçetelere yaalan antibiyo- tiklerin büyük bir kısmının fazladan ve yararsız bir şekil- de yaaldığı ortaya çıktı. Bilinçsiz ilaç kullanımı nedeniy- le evler ecza depolanna dönüşürken hatalı ilaç kul- lanımında da önemli artışlar olduğuna dikkat çekiliyor. Doç. Dr. Ha>ran. araştırma so- nuçlanyla ilgili şu bilgileri verdi: "Araştırmada ilaç tedavisi ve- rilmeyen hiçbir çocuğun olmadığı görüldü. Aynı tanı koyulan çoçukla- ra en fazla ilacın muayenehanelerde, en az ilacın ise sağbk ocaklannda yazıldığı saptandı. Sağlık kuruluşlan ve hekımler arasındaki ortalama ilaç çeşitleri istatistiksel olarak anlamlı şekilde farklı bulundu. Tüm çocuk- lann yüzde 85'ine (228) antibiyotik verildi." Araştırmanın bir başka ilginç so- nucu olarak da üst solunum yolu en- feksiyonu tanısi koyulan 268 cocuğa 863 kalem ilacın yazılması gösterildi. Uzmanlar, bu araştırmadan yola çı- karak düşüncelerini şöyle dile ge- tirdiler: "Çeşıtli araşürma sonuçlan ve yaymlan incelendiğinde çocuklarda- ki üst solunum yolu enfeksiyon- lannın yüzde 50-90'ından virüslerin sorumlu tutulduğu bilinen bir ger- çek. Bu tip rahatsızlıklarda antibiyo- tiklerin yararh olmadığı göz önüne alınacak olursa reçetelere yazılan an- tibiyotiklerin büyük bir kısmının faz- ladan yararsız birşekilde yazıldığı or- taya çıkıyor. Bir başka yanlışlık da çocuklara hiçbir kültür ve antibiyog- ram uygulanmaması." Hayran. bu araşürma paralelinde elde ettikleri verileri şöyle özetledi: "Bu araşürmamızı da 462 evde gerçekleştirdik. Evlerin 423'ünde en az bir ku(u ilaç bulunduğunu sap- tadık. Toplam ilaç kutusu sayısı ise 2181 olarak ortaya çıktı. Ev başına ortalama düşen ilaç sayısı ise 4.97 ve 3.34 olarak belirlendi. Sık rastlanan ilaçlar arasında ağn kesidler başı çe- kerken ikinci sırada antibiyotiklerin yer aldığı görüldü. Antibiyotiklerin reçetesiz alınmış olması antibiyotik savıırganlığının önemli bir nedenini teşkil ediyor." Istanbul Tıp Fakültesi Farmako- loji Anabilim Dah öğretim üyesî Prof. Dr. Lütfiye Eroğlu'nun konuya ilişkin görüşleri şöyle: "Hekimin sıklikla yapüğı hata çok sayıda ilaa aynı reçetede yazması olarak gösterilebilir. Hastarun aldığı etken madde arttıkca ilaçlann neden olduğu hastalık sıklığı da artmaki tadır. Bir diğer hata, aynı reçetedç aynı amaçla kullanılan birden fazla ilaan verilmesidir. Hekim ilaç etki- leşmelerine de pek özen gösterme- mekle, birbirinin etkisini kaldıran ilaçlan aynı reçetede verebilmekte- dir. Hekımin hatalı reçete vermesinin nedeni kısa sürede çok sa>ıda hasta- ya bakma zorunda olması, gerekli tanıya varamadığından çok ilaç yaz- ması olabilir" dedi. TURİZM i- ModacıKari Lagerfdd'in 1993Bahar-yazdöae- m i i ç i n ^ ^ ^ ^ s i > ah gece elbisesinde kıvnmlar kullandmış. Gögüs kısmında ise derin bir dekoltey e ver \erilmiş.(RELI TER) Mavi bayrak uyarıları • Yüzme sezonu boyunca 15 günlük periyotlar halin- de yapılacak ölçümlerde alınan veriler mavi bayrak dikilen plajlarda panolarla halka duyurulacak. LATİFSANSÜR ~ KUŞADASI- Yabancı tur operatörlerinin önümüzdeki turizm sezonunda mavi bayrak olmayan yerlere turist gönder- meyeoekleri yönündeki karar- lanndan sonra Türkiye'de bil- gilendinne toplantılanna hız verildi. Deniz suyunda hastalık ya- pıcı mikroorganizma bulunup bulunmadığı araştınlarak te- miz olan plajlara 2 km'lik mavi bayrak verilecek. Yüzme sezo- nu boyunca 15 günlük periyot- lar halindc yapılacak ölçümler- de alınan veriler mavi bayrak dikilen plajlarda panolar aracı- lığıyla halka duyurulacak. Tür- kiye'nin bütün kıyılannın mavi bayrağa aday olduğunu söyle- yen İzmir fl Turizm Müdürü Nilgün Güntay, turizmde gelir- lerin yükselmesınin çevreye du- yanlıkla doğrudan ilgili ol- duğuna dikkat çekti. Güntay, "Yerel yönetimler bu konuda hassas olmalı. Naylon ve petşi- şelerin yasaklanması gibi bir- kaç eylem bile mavi bayrağa ra- hatlıkla aday olunabilir" dedi. Turizm Bakanlığı raporlan- na göre. kirlilik açısından pilot bölge seçilen Kuşadası'nda da- ha önce iki kez yapılan ölçüm- lerde olumsuz veriler alındığı. üçüncü kez de aynı sonuçlar alındığı takdirde İCuşadası sa- hillerine mavi bayrak verilme- yeceği belirtiliyor. Bugün giysinin kalitesi ve şıklığı açısından düğme çok önemli. En büyük darbeyi fermuardanyiyen düğmenin kaderi moda akımlanna endeksli. Bır yıl çok düğme kullanan modaalar, ertesi yıl düğmeye sırt çevirebiliyor. Ama yine de düğmesiz bir yaşam artık düşünülemez. BüyüleyicidüğmelerDış Haberler Şervisi - Dünyanın ilk ve tek düğme müzesi İngiltere'nin Herefordshire kentinde. 1991'deaçılan bu müzedeyalnızca düğmeler var. Altın.gümüş, plastik, kumaş, kauçuk vehattadiştenyapılmış lObınden fazla düğme. Müzeyi fngilizGilliançifti kurmuş. Bayan Gillian'ın bü>-ükannesi iki eski erhaye düğme armağan etmiş. Tarihi birer sanat yapıtı olan bu düğmelerden yola çıkan çift. düğme avcılığına başlarruş. Koleksiyonlanndaki düğmelerin çoğu el yapımı tarihi eserler. Özellikle Viktorya dönemi düğmeler tarihi belge nıtelığindc. Fildişi. inci ve porselen düğmeler kraliyet düğünleri. savaşlargibi önemli olaylan resmedivor. Viktorya döneminin tek baskın rengi olan siyahın üzerinde bu düğmelerin albenisi büyük. Batı uygarlık tarihine bakıldığında ilk 12. yüzyılda düğmenin kullamldığı görülüyor. Bilinen en eski giyim tarzlan olan Mısır, Çin. Yunan ve Romagiysilerinde düğme yok. Tutucu olarak bu giysilerde kemer kullanılmış. Düğmeyi bulan ••Palaeolithic"adamonubir süs olarak kullanmış, çünkü düğmeye asıl işlev ini kazandıran düğme deliği yüzyıllar sonra keşfedilmiş! Fransa Krak 1. Francis'in tam 13 bin 600düğmeli bir giysisi olduğu biliniyor. Kuvvetli varsayım İcrabn bu düğmelerin hepsini iliklemediği... 14. Louisdeyaptırdıgıbırpaltonun düğmelerinin ağırlığına dayanamayarak, dahagiyerkenyerekapaklanmış. Bu örneklerden o zamanlardüğmenin pek de işlevsel olmadığı anlaşılıyor. Bugün ise giysinin kalitesi ve şıkbğı açısından düğme çok önemli. En büyük darbeyi fermuardan yemiş olan düğmenin kaderi moda akımlanna göre değişiyor. Bir yıl çok düğme kullanan modacılar, ertesi yıl düğmeye sırt çevirebiliyor. Ama yine de düğmesiz biryaşam artık düşünülemez... Kadıköy-Haydarpaşa-Karaköy seferini yapan İnkılap vapuruyla lüks mevki uygulaması başladı w Lüküs kamarada 9 5bin lira veren otururİstanbul Haber Servisi - İs- tanbul'da Şehir Hatlan İşlet- meleri'ne bağlı vapurlarda " lüks mevki" uygutaması bugün başlışor. Kadıkö\-Ha>dar- paşa-Karaköy seferini yapan İnkılap vapuruyla başlayan lüks mevki uygulamasından yararlanmak isteyenler. jeto- nun yanı sıra fazladan 5 bin lira ödeyecek.- Uygulama. hazırlık- lar tamamlandığında diğer yedı İngıliz yapımı vapurda da ger- çekleştirilecek. Ulaştırma Bakanı Yaşar Topçu. vapurlann bir bölü- münde lüks mevki uygulaması başlatılmasının nedenini. "Te- röre karşı önlem" olarak açık- larken. ..TDİ Genel Müdürü Kcnan Öner ile İnkılap vapuru- • Ulaştırma Bakanı Yaş.4r Topçu, vapurlann bir bölümünde lüks mevki uy- gulaması başlatılmasının nedenini, "Teröre karşı önlem" olarak açıklarken, TDİ Genel Müdürü Kenan Öner ile İnkılap vapurunun kaptanı Müslüm Ziya Yıldız. konunun 'terörle merörle bir ilgisi olmadığınf belirttiler. nun kaptanı Müslüm Ziya Yıl- dız. lüks mevki uygulamasının teröre karşı alınmış bir önlem olmadığını. yalnızca bazı yolcu- lann isteği üzerine başlatıîdığını belirtti. İstanbul'da Şehir Hatlan İş- letmelen"ne bağlı vapurlarda "lüks mevki" uygulaması uzun bir aradan sonra yeniden gün- dcme geldi. Denızcilık İşletme- lerı Genel Müdürü Kenan Öner, bugün hizmete girecek olan İnkılap vapurunda birba- sın toplantısı düzenleyerek, "lüks mevki" uygulaması ko- nusunda bilgi verdi. Öner. "Bu uygulama tamamen bize gelen istekler neticesinde olmuştur. Burası 55-60 kişilik bir mahal. Geride yüzde 90'Iık bir bölüm normal tarifeye göre volculuk etmek isteyenlere ait. Burayı geminin diğer mahalle- rine nazaran dekorundan. di- zaynına. perdesinden masalan- na kadar elimizden geldiğince iv ı bir şekilde düzenlemeye ça- lıştık. Talebe göre. geminin di- ğer bölümlerinde de buna uy- gun düzenlemeler yapabiliriz" dedi. "50-60 kışiye lüks mevki hiz- meti verirken, özellikle sabah ve akşam saatlerinde çok kötü koşullar altında volculuk et- mek zorunda kalan binlerce şehir hatlan yolcusu için neler hazırladıklan" sorulduğunda Öner şunlan söyledi: "Biz de istemeyiz vatandaşla- rımızın avakta kalmasını. Bu genellikle bızım "peak hour' (Çok joğun saat) dediğimiz sa- bah \e akşam saatlerinde olu- vor. Bazı >olcular jeton atıp içeri girdikten sonra gazetesini. kitabını okuyor, orada oyalanı- vor. binmemesi gereken vapura bindiği için bu saatlerde vapur- lanmızda insanlar ayakta kalı- yor. Bizim amacımız. vapurlar- da herkesin oturması. Vapur sa>ısınm arttınlması henüz dü- şünce safhasında. yatınma alı- nacak. Gemi Kaptanı Müslüm Ziya Yıldız. "Bu uygulamanın terö- nstle mcröristle ilgisi yok. Bir dönem uygulanıyordu bu za- ten. Geminin kıç bölümü lüks mevki olurdu. Daha sonra bazı politik nedenlerle bundan vaz- geçildi "diyekonuştu. Fazla yağ tüketimi de bağırsak kanserine yol açıyor Kanserden ıızak durmak elinizde ANKARA (ANKA> Bi- linçsiz ve yanlış beslenme alış-kanlıklannın kanser ris- kini arttırdığı bildirildi. Nor- malin üzerinde tüketilen tuz, mide kanserine davetiye çı- kanrken bira tüketimi de bağırsak kanserine yol açı- yor. Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik öğretim üyelerin- den Prof. Dr. Ayşe Baysal, '"Beslenme Alışkanhklannda Yeni Görüşler" ko- nulu araştırmasında, dünya üzerinde farklı beslenme alışkanlıklan olan ulus- larda çeşitli kanserlerin görünme sıklığının araştınldığını ve sındirim siste- minde rastlanan kanserlerin beslenme alışkanlıklan ile ilişkisinin bulunduğunu bildirdi. Bazı Uzakdoğu ülkelerinde burun, ağız ve boğaz kanserlerine sık rast- • Mide kanserinin sık görüldüğü yerlerde yapı- lan araştırmalarda, bu bölgelerde tuz tüketimi- nin norrnalin üstünde olduğu ve-'C vitamini tü- ketiminin de yetersiz olduğunun saptandığını bildirildi. Bazı vitaminlerin eksik alınması da çeşitli hastalıklara neden oluyor. Iandığını bildiren Ayşe Baysal, bunun nedeninin 'A" ve ' C vitamini tüketimi- nin yetersizliği olduğunu bildirdi. Burun, ağız ve boğaz kanserlerinde al- kol ve sigaranın da kanser riskini arttırdığını bildiren Baysal, bunlann dışmda bitkisel kökenli besinler yeterin- ce tüketilmediğinde kanser riskinin arttığına dikkat çekti. Mide kanserinin sık görüldüğü yerler- de yapılan araştırmalarda, bu bölgeler- de tuz tüketiminin norrnalin üstünde olduğunu ve "C vitamini tü- ketiminin de yetersiz oldu- ğunun saptandığını bildiren Ayşe Baysal, artık bazı vita- minlerin eksik alınmasının, vücudun gelişmesini sağla- ması bir yana, çeşitli hasta- lıklara neden olduğunun bi- limsel açıdan kanıtlandığını söyledi. Baysal. bağırsak kanseri görülen kişi- ler üzerinde yapılan araştırmalann da bu kişilerin bira tüketiminin yüksek olduğunu ortaya koyduğunu belirterek, "Aynca bağırsak kanseri et ve et ürünle- rini fazla tüketen milletlerde sıkça görü- lüyor. Bunun nedeni de etin diğer besin- lere göre daha uzun süre bağırsakta kal- masıdır"dedi. Baysal, fazla yağ tüketiminin de bağır- sak kanserine yol açan bir etmen oldu- ğunu sözlerine ekledi. Filtre sistemi gerçekleşiirilecek YatağanTermik Santralı'nakredi ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA - Dünya Bankası, Ege Bölgesi'ndeki 5 termik santraldan sadece Yatağan'a kurulacak desülfürizasyon sis- temine kredi verebileceğini acıkladı. Gökova Termik Santralı gündeme alınmazken Orhaneli ve Soma termik sant- rallanna "şimdilik" desülfüri- zasyon kurulmasına gerek ol- madığı belirtildi. Enerji ve Tabii Kay- naklar Ba- kanlığı yet- kililerinden edinilen bil- gilere göre Türkiye'de incelemeler- de bulunan Dünya Ban- kası uzman- lan, Ege'- deki 5 sant- ral içinde Yatağan Termik Santralfnı desülfüri- zasyon sis- temi kurul- ması için "öncelikli" buldu. Hükümet, Yatağan ve Orha- neli termik santrallan desülfü- rizasyon sistemlerinin kurul- masını 1993 yıh yatınm prog- ramına aldı. Ocak ayında iha- lesi yapılacak Yatağan desül- fürizasyon sistemi Dünya Bankası kredisiileekim-kasım aylan içinde ihale edilecek. Orhaneli desülfürizasyonu ise ihaleyi kazanacak firmanın bulacağı kredi ile gercekleştiri- lecek. • Türkiye'de inceleme- lerde bulunan Dünya Bankası uzmanlan. Ege'deki 5 santral için- de Yatağan Termik Santrah'nı desülfürizas- yon sistemi kurulması için "öncelikli" buldu. Hükümet, Yatağan ve Orhaneli termik sant- rallan desülfürizasyon sistemlerinin kurul- masını 1993 yıh yatınm programına aldı. Enerji Bakanlığı Çevre Mü- dürü Jale Esen, 140 milyon dolara mal olması beklenen Yatağan Termik Santrab de- sülfürizasyon sistemi ile ilgili şu bilgileri verdi: "Hükümetimizin kredi tale- bi üzerine incelemelerde bulu- nan Dünya Bankası uzman- lan, Yatağan Termik Sant- ralfnı öncelikli olarak belirle- di. Banka ile kredi anlaşması henüz imzalanmadı. Bugün yann anlaş- ma yapıla- cak. Kredi- nin kullanım koşullan an- laşma sıra- sında beürle- necek. Siste- min ıhalesı de 1993 ocak ayında yapılacak. Böyle bir ih- timal yok, ama eğer kredi anlaş- ması sağlan- mazsa tesisi Türkiye ken- di rmkanlan ile kuracak. Sistemin kurulması 1993 yatınm programına alındı." Yatağan Termik Santrah'- nın "Türkiye'nin ilk yeşil sant- ralı" olacağını belirten Jale Esen, "Hazırlanan proje ile Vatağan'da kül dağı sonınu da ortadan kalkacak. Sant- ralm atık sulan antılarak toz- maması için kül dağlanrun seslendirilmesinde kullanıla- cak. Ardından kül dağlan ye- şillendirilecek. Zaten orada yeşillendirme yapüıyor" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle