19 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 OCAK 1992 } 7. KURULTAYA DOĞRÜSHP HABERLER CUMHURİYET/5 Inönü'nün kurmayları devletteKakanlar Kurulu ve b 'tirokraside yer alan S HP'li yöneticiler, p^rtiye fazla zaman a^ıramıyorlar. İnönü'nün, kurultayda hazırlayacağıPM listesinde'yenive yıpranmamış' isimlere yer vereceği belirtiliyor. Fikri Sağlar Onur Kumbaracıbaşı Abdülkadir Ateş Mehmet Moğulta> Guneş Gürseler ViğitGulöksuz Korel Göymen ÎDRİS AKYÜZ SHP'de parti yoneticisi kurmaylardan beşinin bakan, dördunun de bürokrat olması, Genel Başkan Erdal İnönü'nün "vitrinini boşalttığı" biçiminde değerlendiriliyor. Bürokrat olanların partiden istifa etmeleri, bakanlann da SHP'ye fazla zaman ayıramayışlannın, önumuzdeki ku- rultayda Inönü'nün "yeni bir vitrin oluşturma arayışına" yol açacağı ifade ediliyor. Kurultay yaklaşırken SHP'de parti içi iktida- ra sahip olma uğraşı veren gruplar değişik he- saplar yapıyorlar. Genel Başkan Erdal lnönü'- nün, en yakın çalışma arkadaşlanna kabinede ve bürokraside yer vermesi, kurultayda "yeni ve yıpranmamış isimler" arayacağı biçiminde yo- rumlanıyor. İnönü'ye yakın bir parti yoneticisi bu konuda, "Kabineye giren arkadaşlara parti- de yeniden görev verilir mi bilemem. Ancak bü- rokrat olan arkadaşların yerlerine yenileri gere- kecek. Bu konuda kesin karan Sayın tnönıi vere- cek" dedi. Inönü'nün, Bakanlar Kurulu ve bürokraside yer verdiği SHP Merkez Yürütme Kurulu ve Par- ti Meclisi üyeleri şunlar: Hikmet Çetin (Dışişleri Bakanı): SHP'de gruplar üstu kalmaya çalıştı. Deniz Baykal'ın ge- nel sekreterlikten istifa edip genel başkan adayı olduğu 1990'daki kurultayda PM'yegirdi, ardın- dan genel sekreter oldu. Çetin, geçen temmuz ayındaki kurultayda da İnönü'nün yanında yer alarak ikinci kez genel sekreter oldu. Hukume- tin kurulması sırasında Dışişleri Bakanı olunca bu görevinden ve PM üyeliğinden istifa etti. Fikri Sağlar (Kültür Bakanı): SHP'de surekli Erdal İnönü'nün yanında yer aldı. Baykal'dan önce genel sekreterlik, son kurultaydan sonra da genel sekreter yardımcılığı görevlerini üstlendi. Bakan olunca genel sekreter yardımcılığı göre- vinden istifa ettî, ancak MYK üyeliği devam edi- yor. Mehmet Moğultay (Çalışma Bakanı): SHP'de- ki parti içi iktidar mücadelesinde önce 'sol grup'- ta ver aldı. ardından Ertu&rul Günay'ın başını çektiği "Yenilikçiler"le birlikte hareket etti. An- cak Selvi ile Günay'ın genel sekreterlik yarışın- da İnönü'nün yanında yer aldı. Genel sekreter yardımcısı iken Çalışma Bakanı oldu ve bu gö- revinden ayrıldı. MYK üyeliği süruyor. Abdülkadir Ateş (Turizm Bakanı): Surekli Er- dal İnönü ile birlikte hareket etti. Son kurultay- da da İnönü'nün listesinden PM'ye girdi, ardın- dan genel sekreter yardımcısı oldu. Bakanlığa atanmasıyla MYK üyeliği devam etmek üzere bu görevinden istifa etti. Onur Kumbaracıbaşı (Bayındıruk ve tskân Ba- kanı): Partideki mücadelelerde surekli lnönü'- nün yanında yer aldı. Son kurultayda PM üyesi oldu. İnönü'nün genel sekreter adayı olmasına karşın MYK'ya giremedi. Halen PM üyeliği de- vam ediyor. Güneş Gürseler (Başbakanlık Danışmanı): SHP'de Tekirdağ il başkanı iken 1987'de mil- letvekili oldu. Bir ara Baykal ekibiyle hareket et- ti. Ardından İnönü'nün değişmez arkadaşları arasında yer aldı. 1990'daki olağanüstü kurul- tayda PM'yegirdi, ardından genel sekreter yar- dımcısı oldu. 1991 temmuzundaki kurultayda da PM uyesi ve yeniden genel sekreter yardımcısı oldu. İnönü'nün Başbakan Yardımcısı olması sonucu istifa etti ve onun yanında bürokrat ol- du. Korel Göymen (Turizm Bakanlıgı Müsteşan): İnönü ile birlikte SODEP'in ilk kurucuları ara- sında yer aldı. Daha sonra 1984'te Istanbul Be- lediye Başkan adayı oldu. Ardından TÜSES'i kurdu ve başkanlığıru sürdürdü. Geçen SHP ku- rultayında İnönü'nün listesinden PM'ye girdi. Turizm Bakanlıgı müsteşan olunca partiden is- tifa etti. Yiğit Gülöksüz (TKİ Başkanı): Parti içerisin- deki gruplamalarda Erdal İnönü'ye destek ver- di. Son kurultayda da İnönü'nün listesinden PM üyesi ve genel sekreter yardımcısı oldu. Gülök- süz, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'na atanıp bürokrat olunca görevinden ve partiden istifa et- mek zorunda kaldı. Adana'da Baykal kurultay turunaçıktıADANA (Cumhuriyet Guney İlleri Bürosu) — SHP Genel Başkanlığı'na 3. kez aday olması beklenen Deniz Baykal, Istan- bul'dan başlattığı kurultay çahş- malarına Çukurova'da devam ediyor. SHP Hatay delegasyonunun davetı uzerıne bolgeye gelen De- niz Baykal, dun geceyi Adana 1 da geçırdı. Bavkalcı kanada ya- kınlığıyla tanınan Adana Millet- vekili İbrahim Özdiş, Yureğir 11- çe Başkanı Mustafa Kımıl ve bir dönem Inonucu ekiple hareket eden PM uyesi Ziya Yergök ta- rafından karşılanan Baykal, bu- gun Hatay'ın Erzin ilçesine gi- derek kurtuluş torenlerine katı- lacak. Erzin'de yapılacak top- lantıda, parti içindeki yarış ve kurultay oncesi nabız değerlen- dirilecek. Gezısini yarın Adana 1 da surdurecek olan Deniz Bay- kal, Anakent Belediye Başkanı Selahattin Çolak, Seyhan ve Yu- reğir belediye başkanları Yalçın Akyol ile Sabahattin Eşberk'in de katılacağı "kurul(a> gündemli" bir toplantı yapacak. Basına kapalı olacak bu toplan- tıya İnonucu ekipten ayrılan ba- zı kurultay delegelerinin de ka- tılması bekleniyor. Adana'da kalacağı sure ıçin- de SHP İI Başkanı Behçet Ün- salan'ı ziyaret edeceği kesinleşen Deniz Baykal'ın bu tavrı "yumuşama" olarak değerlendi- rildi. Yureğir İlçe Başkanı Mus- tafa Kımıl, "Toplantılarda, parti içinde uzlaşarak değişimi sağla- mak hedefi ağır basacaktır " Jedi. İstanbul toplantısı Yeni Sol: Bu kurultay son fırsat İç Politika Servisi — SHP'nin 25 ocaktaki olağanüs- tü kurukayı için atağa kalkan Baykalcıların İstanbul kanadı "kader çağnsında" bulundu. Dün SHP'nin tum illerdeki de- legelerine iletilen çağnda "SHP uzun tarihimizin en geri nokta- sına düşürülmüştür. F.rime sü- recine sokulmuştur" denilerek parti yönetimi suçlandı. Çağn- da şu görüşlere yer verildi: "Tüm delegeleri SHP'nin yeni- leşmesine ve değişimine destek olmaya, katkı yapmaya çağırı- yonız. Tarihin önünde halkımı- zın önünde sorumluyuz." Bu arada Cumhuriyet muha- birinin öğrendiğine göre önceki akşam Maçka Oteli'nde yapılan toplantıya İstanbul'daki 88 ku- rultay delegesinden 52'si katıl- dı. Toplantıya "Yeni Sol" eki- binin onderlerinden İstanbul Milletvekili İsmail Cem başkan- lık etti. Cem'in sunuş konuşma- sıyla başlayan toplantıda dele- geler kurultayın "son fırsat" ol- duğunu belirttiler. Naçka Oteli toplantısında SHP'nin erimesine neden olan sorunların başında "HEP kö- keniler"in geldiği savunuldu. Baz: delegeler, HEP sorununun SHP'yi büyuk ölçüde yıprattı- ğını söylediler. "Toplantıya, İstanbul çevre belediye başkanlanndan Fatma Girt (Şişli), Hüseyin Aslan (Be- yoğu), Ihsan Yalçın (Sarıyer), Isnail Rüstemoğlu (Gaaosmanpaşa) ve Ahmet N'a- ci Vkgün (Eminönü) katıldı. SH' İstanbul I! Yönetim Kuru- lu'run 8 üyesinin de bulundu- ğu toplantıya bazı delegeler "nttzeret bildirerek" katılmadı- lar. Genelbaşkan veparti meclisiseçimlerinin ayrı günlerdeyapılması önerisisorun yarattı Kurultay yöntemînde tarüşma FARUK BİLDİRİCİ ANKARA — SHP olağanüs- tü kurultayında genel başkan se- çiminin parti meclisi seçiminden ayrılarak ilk gune alınması giri- şimi tanışma yarattı. Deniz Bay- kal, Başbakan Süleyman Demi- rel ile göruşeceği haberleri nede- niyle kendisini eleştiren Genel Sekreter Cevdet Selvi için, "Te- lepatik haberlere dayanarak ko- nuşan telepatik genel sekreter" dedi. Yenilikçi kanadın çizgisı, İnonü ve Baykal seçeneklerinin dışında kalma biçiminde netle- şiyor. Koalisyona yonelik mesajlar çerçevesinde dönen kurultay ku- lisleri dün kurultay gundemine kaydı. Genel Sekreter Selvi'nin daha önceki kurultaylarda uy- gulanan yöntemden vazgeçilerek iki seçimin de ikinci gün yapıl- ması yerine genel başkanın bi- rinci gün seçilmesini düşunduk- lerini açıklaması, Baykal yanlı- larının tepkisine neden oldu. "Yeni Sol" gruptan bir milletve- kili şu değerlendirmeyi yaptı: "Birincisi olağanustu kurul- tay gundemiıü cağrıda bulunan- lar belirler. Bizim gundemimiz- de de boyle bir >ontem yok. İkincisi bu, genel başkanın as- kerlerini seçtirmeye çalışmasıdır. Bu demokratik bir uygulama ol- maz. Bunu daha önceki kurul- taylarda da yapmaya çalışmışlar, ama gündeme getirememişlerdi. Getirirlerse kurullayı başlarına yıkarız." Genel merkez ise bu önerinin henüz düşünce aşamasında ol- duğunu, ama yöntem olarak ge- nel başkan seçiminin ilk gun ol- masının kurultayı rahatlatacağı- nı savundular. Gundem değişik- liğinin kurultay oncesinde parti meclisinde tartışılacağını ve "kurultayın kendi gundemine hâkim olması nedeniyle gerekir- se orada verilecek bir onerge ile bunun sağlanabilecegini" belirt- tiler. Ayrıca genel başkanın lis- te oluşturmada zorlanmasının önune geçileceği, parti yonetimi- nin butunluğunun korunması- nın sağlanacağını ifade ettiler. Deniz Baykal da Cumhuri- yet'in bu konudaki sorusunu, "Karar oiarak açıklanmadan goriiş belirtmek istemiyorum" diye yanıtladı. Baykal dün de TBMM kulisinde gazetecilerle sohbet ederken Demirel ile go- rüşeceği haberlerini "telepatik haberler" diye niteledi. Selvi'nin bu konudaki eleştirisinin anım- satılması uzerine gulerek, "Tele- patik haberlere dayanarak konu- şan telepatik genel sekreter" de- di. Baykal, boyle bir goruşme olmayacağını belirtti. Yenilikçilerden Ercan Karakaş ise kurultayda İnönu ve Baykal çizgisi dışında kalmayı duşun- duklerini ve henuz kesinleşme- mekle birlikte kararlarının bu yonde olacağını söyledi. Ertuğ- rul Gunay ve obur yenilikçiler ile butunluk içinde hareket ettikle- rini belirten Karakaş, partinin yapısal sorunlannın ancak belir- li birikime dayalı insanlann yo- netime gelmesiyle çözümlenebi- leceğini savundu. Karakaş, genel başkan seçiminde tarafsız kala- bileceklerini, parti meclisi için de dışlandıklannı algılamaları halinde liste çıkarabileceklerini belirtti. "Ancak iki genel başkan adayı içerisinde tarafsız kalma- nız, İnönü'nün bugorevde kal- masına itiraz etmediğiniz anla- mına gelmiyor mu?" sorusuna Karakaş, "Evet, o anlama gele- bilir. Baykal. yenilikçi olduğunu söylemesine rağmen bu konuda bizleri inandıramaz. Çünkü bu partide anti demokratik uygula- malar hep Baykal kanadından gelmiştir. 'Eğer ben değiştim' di- yorsa da bunu göstersin" yanı- tını verdi. SHPgrubunda konuşan inönü, kurultay ile hükümetin birbirine kanştırılmamasını istedi Inöııü: Koalîsyon etldlenmez İnönü: Hükümet içinde bir parti, hükümet dışında bir parti olmaz. Aynı parti hükümette ve örgütte yoluna devam edecektir. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)— Başbakan Yardımcısı ve SHP Genel Başkanı Erdal İnö- nü, SHP'nin olağanüstü kurul- tayının parti içi bir mesele oldu- ğunu belirterek hükümet ile ka- rıştırılmamasını istedi. İnönü, kurultayın partide kimin iktida- ra geleceğini belirleyeceğini vur- guladı ve "Ama hükümetteki görevimiz devam edecek. Hükü- met içinde bir parti. hükümet dışında bir parti olmaz" dedi. SHP'nin Meclis Grubu dün Grup Başkanvekili Aydın Güven Gürkan başkanlığuıda toplandı. İlk konuşmayı yapan İnönü, hü- kümetin aldığı kararlarla ilgili bilgi verdi. Seçim meydanların- da verilen sözlerin tek tek >eri- ne getirildiğini söyleyen İnönü, "hesap sorma" işinin de başla- dığını kaydetti. "Sağlam adım- larla ilerliyoruz" diyen İnönü, "Hükümetin her iki kanadı her konuda sağlam bir biçimde iler- liyor. Biz bütün konularda, eko- nomik konularda, demokratik- leşme programında varlığımızı hükümette sürdüriiyoruz" diye konuştu. înönu, kurultay soru- nu konusundaki görüşlerini de şöyle dile getirdi: "Kurultayımız parti içi bir me- sele. Bu parti içi meseleyi kurul- tayda delegelerimiz çözecekler. Kurultaydan sonra parti bütu- nüyle devam ederek hükümet içindeki yerine devam ederek bu Akşehir'den gelen 'Nasreddin Hoca' Inönu'den il olmalarına yardım etmesini istedi. sorunlan çözme başarısmı sağ- layacak. Zaman zaman kurultay ile hükümetin birbirine karıştı- rıldığını gorüyoruz. Bunlar elbet geçersiz yorumlar. Hükümette yer almamız parti organlannda alınan bir karardır. Hükümet halkın desteği ile bu sorunlan çözmeye devam edecektir. Ku- rultay, parti içinde kim iktidar olmaya devam edecek veya ikti- dara gelecek, ona karar verecek. Bu, demokratik çozüm ve sureç. Bunları birbirine karıştırmıyo- ruz. Tabii hükümet içinde bir parti, hükümet dışında bir par- ti olmaz. Aynı parti hükümette ve orgutte yoluna devam edecek- tir. SHP ülkenin sorunlannı çö- zerken kendi iç sorununu da çö- zecek guçtedir. Nitekim bunu daha önce de gostermiştir. Şim- di de çözecektir. O açıdan vatan- daşlanmıza buradan güven ver- mek isterim. SHP bu hüküme- tin temelli bir ortağı olarak ilan ettiği hükümet programı doğrul- tusunda gayretine devam etmek- tedir, desam edecektir. Sorunlan da çözecektir. Milletvekillerimiz bu yolda katkı yapmaya devam edecektir!' Grup toplantısında konuşan Ankara Milletvekili Mümtaz Soysal ise partideki "erime ve heyecanın yitirilmesi" sorunla- rının aşılması için meslek kuru- luşları, sendikalar ve dernekle- rin siyasetle uğraşmalarına iliş- kin yasakların anayasa değişik- liğiyle kaldırılması gerektiğini savundu. Soysal, SHP'nin "eko- nomik konularda hükümette ay- rıca yetersiz kaldığım" da beli"-- terek TÜBİTAK gibi bir ekono- mik ve sosyal araştırma kurumu oluşturulmasını ve bunun da başbakan yardımcılığına bağ- lanmasını önerdi. Soysal, grup sonrasında gazetecilerle konu- şurken de "SHP'nin üzerindeki ölii toprağının, uyuşukluğun kalkmast gerektiğini" soyledi. SHP'nin kendisine destek ver- mek isteyen insanlardan yarar- lanamadığını savunan Soysal, bu kesimin desteğinden ve aklın- dan yararlanmasmın "SHP'nin aklını başına toplaması anlamı- na geleceğini" de sözlerine ek- ledi. Soysal, bu onerilerinin ku- rultay tartışmalarına da yeni bir boyut getireceğini kaydetti. Soy- sal, DıSK'in mallarının iadesi- ne olanak tanıyan yasanın kısa sürede yürürlüğe konmasını is- terken Çalışma Bakanı Mehmet Moğultay, yasanın Başbakan'ın önünde olduğunu dile getirdi, konuşmayı dinleyen genel baş- kan Erdal İnönü sessiz kaidı. Öte yandan toplantıda Ziya Halis ve Ercan Karakaş ile bir grup milletvekilinin verdikleri önerge oybirliğiyle kabul edildi. Bu kararda SHP grubu, Mah- mut Alınak'ı TBMM'de bir sü- re önce kürsüden indiren millet- vekillerinin kınanması ve Mec- lis Başkanlık Divanı'nın benze- ri olaylarda duyarlı davranma- ya çağrılması benimsendi. Halis de konuşmasında mil- letvekillerinin Meclis'te özgürce konuşmalannın önemini vurgu- ladı. İzmir Milletvekili Atilla Mutman, İzmir Belediyesi'nin 360 işçiyi tazminatsız olarak iş- ten çıkarmasını eleştirdi. Mut- man, "SHP'li belediye 17. mad- deden işçi çıkarmamalıdır. Hü- kümet bu konuda başkanlan ge- rekli denetime almalıdır" dedi. HEP kökenliler, iki milletvekilini istifa etmeleri için ikna etmeye çalışıyor Zana ve Dicle SHP'den kopuyor SHP lideri İnönü'nün isteği üzerine Diyarbakır milletvekilleri Hatip Dicle ve Leyla Zana'nın kurultay öncesi SHP'den ayrılabilecekleri belirtildi. Zana, "Bir iki gün içinde durum belli olur" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — HEP kökenli Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana ve Hatip Dicle'nin SHP'den istifalarımn sağlanması için yoğun te- maslar dun de surdu. Zana ve Dicle'nin istifalarımn bir iki gun içinde açıklığa kavuşması bekleniyor. SHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi'nin HEP kökenli milletvekilleri ile önceki gün yaptığı toplantıda "Zana ve Dicle'- nin istifa" etmelerinin olağanüstü kurul- tay oncesinde gerçekleşmesi gerektiğinin dile getirilmesinden sonra bu konudaki temaslar hızlandı. TBMM'deki yemin toreninden sonra HEP kökenli milletve- killerinin kendi aralarında yaptıkları toplantıda da çoğunluğun Zana ve Dic- le'nin istifa etmelerinden yana goruş be- lirtmiş olması, Selvi'nin girişimini kolay- laştırdı. Zana ve Dicle'nin istifa ederek Genel Başkan Erdal Inonu'nun açıkla- masının yerine getirilmesi sağlandıktan ve bir sure geçtikten sonra bu iki millet- vekilinin yeniden SHP'ye dönmelerine de sıcak yaklaşıldığı ifade edildi. Bu gelişmeler uzerine başta HEP ko- kenli milletvekilleri olmak üzere Zana ve Dicle ile göruşmeler başladı. Dicle, ha- len yurtdışında olduğu için beklenmesi kararlaştırıldı. Zana da dün başta HEP Genel Başkanı Feridun Yazar, eski HEP Genel Başkanı ve TBMM Başkamekili Fehmi Işıklar olmak uzere bazı SHP yo- neticileriyle göruşmeler yaptı. Zana, Cumhuriyet muhabirinin bu konudaki sorusuna, "Bu konuda şim- dilik birşey söylemek istemiyorum" ya- nıtını verdi. Zana, "Bir iki gün içerisinde durum belli olur. Zaten o zaman butün basın mensuplarını toplar, Karan açıklarız" dedi. HEP kökenli milletvekilleri, Cumhu- riyet'e, sorunun çözumlenmesinin ken- dilerini de rahatlatacağını, Selvi ile gö- ruşmenin olumlu geçtiğinı belirttiler. Feridun Yazar ise bu konudaki soru- lara. "Bu SHP'nin kendi içindeki bir so- rundur. İstifa da arkadaşlann kendi ira- deleriyle verecekleri karara bağlıdır. İs- tifa edip geliıierse basımmn üstünde yer- leri var. SHP'ye donerlerse de kendile- ri bilir. HEP Türkiye'nin en yapıcı partisidir" karşıhğını verdi. BAŞKENTTEN AHMET TAN Demirel ile Bir Yatsı VaktL, Demirel'e, Güniz Sokağa gıderken, Kocatepe'nın dört minaresinden yatsı ezanı yankılanıyordu. Ezan eşliğinde, "aynı şeylerı duymama duası" ettik. Ama "olmayacak duaya amın" dememek ıçın önlem de aldık: "Aynı şeyleri sormayacağız". Öyle ya, aynı şeyleri sormayınca, aynı şeyleri duyma, yazma (ve de okutma) rıski azalacaktı. Demırel'ın, otuz yıldır oturduğu evının bahcesınden gi- rerken, cebimızdekı "çağrı cihazı" cıyaklamaya başladı. Minik ekrandan, Ankara Büromuzun verdığı son haber- ler geçıyordu: "Ozal, neyi ımzalayacağımı ben 1yı bilirim" dedi... Sovyetler'in, bıraz da erken yaşta emeklılık yüzünden battığını söyledi... Bürokrasiye siyasetçılerın atanmasının sakıncalı oldu- ğunu belirtti. Büromuz, Cumhurbaşkanı'nın bu sözlerine Başbakan 1 ın tepkisini "merak" ediyordu... Merak yalnız "kediyı" değıl, "duayı" da öldürüyordu. Yine, "Çankaya ile ilişkılerini" sormak zorundaydık. "Devletin tepesinde kavga etmeyız... Sıyasi sorumluluk hükümettedir... Kuvvetler ayrılığı anayasa emridir" türün- den sözlerl yazmak durumundaydık. Demırel, son iki açıklamasıyla Cumhurbaşkanı ile iliş- kılerini sıcak tutmaya özen gösteren bir ızlenim verıyor- du. Özal, Demirel'e karşı 'Yıllar sonra artık amir benim' gibisinden bir tavır sergiliyor. Ancak Demirel, bu tavrı, güngörmüş her eski memur gibi tnevzuata' göre ve sabırla aşmak kararında. Önce bu izleni- min doğru olup ol- madığını sorduk: Demirel, "fesuphanallah" demeden konuşma- ya başladı: "Bız, secimlerön- cesınde ve sonra- sında Cumhurbaş- kanı ile ilgili görüşle- rımızi, kanaatlerimi- zı açıkladık. Bunla- rın doğruluğuna, ye- rındeliğıne hâlâ ınanıyoruz. Ama ortaya çıkan sıyasi ger- çekler karşısında, bız bu görüşlerımızi bir torbaya koyup kaldırdık. Devletin işlemesi için, Türkıye halkına hizme- tin sağlanması için bu şarttır." * * * Demirel, yaşça Özal'dan büyük. Cumhurbaşkanı Özal : ın, kendisine "Süleyman Abı" dediği bilıniyor. Demirel, 1960'lardan bu yana bürokraside de, sıyasette de hep Özal'ın amiri oldu. Ama 12 Eylül rejıminı izleyen sıyasal gelişmeler Özal 1 ın makûs talihını değiştırdı. 1989 yılında cumhurbaşkanı olmasıyla "amır"lık Özala geçtı. 20 Ekim seçimlerınden bu yana Özal ile Demirel ara- sında, bir noktada "amir-memur" sürtüşmesi yaşanıyor. Özal, Demirel'e karşı "Yıllar sonra artık amir benim" gi- bısınden bir tavır sergiliyor. Ancak Demirel, bu tavrı, güngörmüş her eski memur gibi "mevzuata" göre ve sabırla aşmak kararında. Özal'ın "miidahalelerınden" söz edince dudaklarının kasıldığına, gözlerinin kısıldığına tanık oluyorsunuz. Önceki gece yatsıdan sonra bıze söyledıklerıni, dün öğ- le üzeri Meclis'te kendi mılletvekillerıne de yıneledi: "Zaman zaman muhalefettekı günlerımizi arıyorum. O zamanki hareket ve söz serbestlığını yıtirdığım ıçın hayıf- landığım oluyor. Bazı laflar gereğınce söylenemeyınce, bo- ğaza kadar gelip kalıyorsa, onun sebeplerı var. Çünkü ha- mamın namusunu biz temsil ediyoruz. Bız sorumsuzluk yapmayız." Bu hamam ve namus benzetmesini herhalde, döktü- ğü terlerden dolayı yapıyor. Kamuoyu önünde Cumhurbaşkanı ile tartışmanın ön- ce kendisini yıpratacağını bilıyor. Çünkü Özal'ın yıpranma diye bir derdı pek yok. Herhalde, "kontratı"nın 7 yıl olduğuna güveniyor. Ama bu 7 yılın 2 yılı geçti, 5 yılı kaldı. Demirel "Hükümetin ömrü 5 yıl" derken herhalde kont- ratlarının Özal ile birlikte sona ereceğinı söylemek istiyor- du! Eğer öyleyse, kulislerdeki bir fısıltı önem kazanıyor. "Koalisyon, hedeflerini gerçekleştirecek. Demirel de 'bilge devlet adamı' olarak Cumhurbaşkanı'na kendisini seçtirecek..." Neden olmasın? Baba'nın "Devlet Baba"lığa terfiine kimse itiraz etmez. Yeter ki bu 5 yılda anneleri hoş tutsun... 'Yeni Sol'da farklı görüş Timisi: Baykal aday olmasınİç Politika Servisi — SHP'de "Yeni Sol" grubunun lideri De- niz Baykal'la birlikte hareket eden eski İstanbul Milletvekili Mustafa Timisi, kurultay once- sinde İnönü ve Baykal'ı uzlaş- maya çağırdı. Kurultayda "genel başkanlık yanşı" yaşanmaması gerektiğini söyleyen Timisi, Bay- kal'ın aday olmamasını önerdi. Timisi, "Yeni bir yönetim deği- şikliği, yeni belirsizlikleri ve te- dirginlikleri getirecektir" dedi. Parti içi mücadelede sürekli Deniz Baykal'ın yanında yer alan ve halen onu desteklediği- ni belirten Mustafa Timisi, SHP'nin sorunlannın çözümü- ne ilişkin görüşlerini açıkladı. İnönü ve BaykaJ'ın partideki be- lirleyicilik uzerinde uzlaşması gerektiğini söyleyen Timisi, SHP'nin 1991 seçimlerinin başa- nsızhğmı, sağduyuyla ve gerçek- çi olarak değerlendirebilecek ve partiyi gelecekte başarıya ulaş- tıracak bir yönetimin oluşması- nı istedi. Timisi şöyle dedi: "Kurultayda partimizin, hü- kümetteki konumunu. hüküme- tin kendi içindeki devamlılığını, birlikteliğini ve güvenini boza- cak. tehlikeye düşürecek yakla- şımda olunmamalı. Sayın İnö- nü, oncelikle parti bütünlüğünu gözetecek, tüm tabanı kucakla- yacak bir tavır sergilemeli. Ku- rultayı bir parti içi yarış biçimi- ne dönüştürmemeli. Genel baş- kanhğın ağırlıgını, misyonunu burada göriıyorum." Deniz Baykal'ın bu kunıltay- da genel başkanlığa aday olma- sını uygun bulmadığını belirten Timisi, "Ben Sayın Baykal'ın, öteden beri parti ve ülke yaran- nı hep ön planda tuttuğunu dü- şünüyomm. Geçen kunıltaylar- daki adaylığı, biraz zorlamayla âdeta mindere itmeyle oldu. Ya- ni bir yerde haksızlık yapıldı. Ancak bütün bunlar geçmişte kaldı. Bugün çok farklı koşul- larla karşı karşıyayız" dedi. DYP-SHP iktidarının parti kamuoyu ve halk tarafından bü- yük ölçüde destek gordüğünü ifade eden Timisi, kurultayda seçiJecek yeni bir yönetimin, ya- ni sıkıntılar yanında, hüküme- tin geleceğini de tehlikeye atabi- lecek gelişmeler yaratabileceği endişesi taşıdığını söyledi. Timi- si, "DYP ve SHP iktidannın birlikte basansı ülke yarannadır. Bu başarı. giderek ilcride SHP'nin kendi başarısının da altyapısını oluşturacakür. Bütün bunlan Sayın Baykal'ın da he- pimizden çok daha ciddi olarak düşünüp, geregini yapacağı izle- nimi var bende. Ben kişi olarak bu çerçevede Sayın Baykal'ın adaylığını uygun bulmam" diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle