15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/14 8 OCAK 1992 HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE BUGÜN Çevre Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre, Marmara ile yur- dun iç kesimlerinde sabah sa- atlerinde yoğun olmak üze re sisgörülecek.HAVASICAKLI- Ğl: Değişmeyecek. RÜZGÂR: Güney ve batı yönlerden orta kuvvette esecek. Denizlerde rû2gâr: Karadeniz'de günbaütsı ve lodos, Akdeniz'de gündo- Jusu ve poyraz, diğer denLz- lerde yıldız ve poyrazdan Mana saatte 10-21 yer yer 27, Ege açıklannda ise 33 de- niz mili hızla esecek. Van Gölü, sisli geçecek, göl küçük dalgalı olup görüş uzaklığı 10 km. sis anın- da 1-2 km. dolayında bulunacak. Adıyaman Alyon AJr: Anöra Anakya Antalya Artmn Ayd.n BaMesır Bfecık Bmgil 8ittas Botu Bursa Çanattole Çorum Denizi A 16° S 8° 4°Edıme S 8° 3°Erancan S 4° -3° Ercurum S -9° -17°EsfcĞeNr S 2°-4° Gioantep A 12° 8°Giresun A 17° 6°GümûşroneB 3°-1° Hattârı A 13" 3°lsparta 9°-1° IslanDul 5" -2° İzmr S -3° -IPKars S - f -9° KasBmonu A A S 3° 0°Kaysen 8° PKırHareli A 12° 5°Konya A 2°-4° Kütalıya A 10° 2°Mabiya 5° -8° Mansa 8°-1° KMaraş -f -6° Menün -7° -i4°Muğla 4°-3°MU5 7° 0°Ni4de 5° 10° Orriu f>-4° « a -3° -14°Samsun 1° -4° Sıirt 9° 5°Snop 14° 4fSıas -5° -15°istanJaC 2°-2° Irateon 0°-5° tmceli 8° 3°Uî# 5°-4° Van 4°-4° Ytagal «•-1° Zongutok A 8° 0° A W 1° A 15° 7° A 12° 2° S -10°-16° S 2° -4° B 9° 4° B 10° 5° A 9° 4° S 1°-S° A 8° 4° S 0°-5° B 10° 5° 8 Vf 5° S 0°-3° S 6°-3° S 0°-14° S 2°-4° 8° 4° g £ sısfc $*** A-açık B-bulutlu G-jûnesfc K-kart S-ss* Y-yaOmurlu |3 *-»£Londra ^J V • Parts /-^^ \ • Zürih J Madrid r^r\ (\ • BelgTid Hetsinki ç£j Leningrâd • & Moskova Cezayir Sam BULMACA 8 SOLDAN SAĞA: 1/ Tek alıcı bulunan piyasa sistemi. 2/ Bi- riyle eğlenme ve onu küçümseme... Dağ- keçisi. 3/ Bir soru sözü... Yat limanı. 4/ Aristokrasi. 5/ Bir tür bahk ağı... Nu- maranın kısa yazılı- şı. 6/ Sığır sürüsü... Kajımpatına benze- yco bir çiçek. 7/ Sa- hip... Asur kralhğı- nın başkenti. 8/ Na- mık Kemai'in bir ti- yatro yapıtı. 9/ Is- ıckleri, düşünceleri karşı' olan iki ki- şiden ya da iki topluluktan her biri... Lantan elementinin simgesi. YIJKARIDAN AŞAGIYA: J/ Ki>ie kuşatmalarında agır taş gül- leier fırlatmaku kullanıla-n eski bir iavas aracı. 2/ Ispanyolların sevinç ünlemi... Gökcisimlerini gözleme. 3/ Sodyurcun simgesi... Giysilerin kol, yaka, etek kenailanna dikilen serit ya da kaytan... Eski Mısır'da giineş tanrısı. 4/ Manavgat yakıalarında kurulu olan baraj ve hidroe- 'ektrik santraiı. 5/ Şöhret... Islam dinine göre haram sayılan faiz. 6/ Koui'i kapılar:nda menteşe ve kilidin takıldığı düşey konum- dd<i kalın parça... Mimarlıkta sahın anlamında kullanılan söz- cük. 7/' Çok sayıda alıcıya karşılık çok az sayıda sancının bu- luiıduğu piyasa jistemi. 8/ Krislof Kolomb'un Amerika seferi sırasınaa yönettiği üç gemiden biri.... Bir ticaret seneditlin üze- rine yazılan kefillik. 9/ Agzı geniş tek kulplu su kabı. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet 932 Güzellik Kraliçeliği 8 OCAK 1932 Güzellik müsabakamız, kânunusaninin on dördüncü perşembe günü idarehanemizde yalnız Jüri heyetinin huzurunda ve hususî bir surette icra edilecektir. Müsabakaya iştirak eden güzeller, balo kıyafetile geleceklerdir. Maamafih istiyenler alelâde gündelik kıyafetle de gelebilirler. Müsabaka saatini, ayrıca ilân edeceğiz. Müsabakaya kayıt müddeti önümuzdeki pazar günü akşamı (10 kânunusani) hitama erecek, o tarihten sonra müsabakaya girmek istiyenler kabul edilmiyecektir. Müsabakaya girmek için 18-25 yaşında, Türk tebaası, evlenmemiş ve namuslu olmaktan başka şart yoktur. Müsabakaya yazılmak için 10 kânunusani akşamına kadar bir mektupla müsabaka lunmak kâfidir. Hova^imyan Biraderler. o narta olın C L A V E R I E DE. P A R I S M*vo k n MCİTE k<»- ın\tnı/. Ş*; Rahat ve Sthhl «n »on mod«< hazır ve Kmclcr için 30 YIL ONCE Cumhuriyet ABD Vietnam'da8 OCAK 1962 National Broadeasting Kumpanyası (NBC)nin yabancı muhabiri James Robinson Birleşik Amerika Deniz Kuvvetleri ve Hava Kuvvetleri tarafından desteklenmekte olan Amerikan askerlerinin Güney Vietnam'ın Kuzey Vietnam ile olan hudut kesimlerinde Komünist Viet Kong çetecilerine karşı göğüs göğüse harb etmekte olduklarını bildirmektedir. NBC nin cuma gecesi bir televizyon programında konusan muhabir Robinson Amerikan askerlerinin Tîüney Vietnam'da komünistler tarafından öldürüldüklerini söylemiştir. Robinson, bu Amerikalılann tam teçhizatlı ve savaş üniforması taşımakta olan Amerikan askerleri olduğunu da bu televizyon programında bildirmiştir. Robinson bu televizyon konuşmasında "beğensek de beğenmesek de, kabül etsek de kabul etmesek de, hâlen Birleşik Amerika Güney Vietnam'da harb halindedir ve Komünistlere karşı çarpışmalar Amerikan subaylarının komutası altında Amerikan askerleri tarafından yapılmaktadır. Bütün mühim askeri tedbirler ve kararlar Amerikan subayları tarafından alınmakta ve verilmektedir." GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet Anlaşma umudu 8 OCAK 1991 "Büyük yürüyüş"leri Mengen'e 12 kilometre uzaklıkta kurulan barikatla durdurulan maden işçilerinden 200'ü dün gözaltına alınırken Genel Maden-Iş Başkanı Şemsi Denizer, bugün Ankara'da Çalışma Bakanı Imren Aykut ile görüşeceğini açıkladı. Dün Bakan Aykut'un telefonla ilettiği görüşme çağnsını ve Mengen'e gelen Türk-lş heyeti ile yaptıklan görüşmeyi değerlendirdikten sonra bu kararı aJdıklarım belirten Denizer, Aykut ile görüşmeden iyi işaretler aldıklarını bildirerek "Ankara'da yıirüyüsü değil, para konusunu görüşeceğini" vurguladı. Maden işçilerinin Mengen'de kalıp kalmayacakiarı konusunda bu sabah yapılan toplantıda karar verilecek. DÜZELTME • Gazetemizin dünkü sayısında, 2. sayfada yer alan "KÎT'lere İtalyan Modeli Özerklik" yazısında, Prof. Dr. Türgut Tan'ın Ankara Üniversitesi Hukuk Fak. öğretim üyesi olduğu belirtilmişti. Prof. Dr. Turgut Tan, Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesidir. Düzeltir, okurlanmızdan özür dileriz. AÇIKLAMA • 25 Araiık 1991 tarihli gazetemizin 7. sayfasında çıkan "Rıfat Ilgaz Neden Biraz tnatçı" başlıklı yazı ile ilgili Mehmet Saydur, bir açıklama gönderdi. Saydur'un açıklaması özetle şöyle: "Şiir, 'Rıfat Ilgaz'ın Şiir Anlayışı Üzerine' başlıklı bir dizi yazı için nisan 1990 tarihinde bir dost yardımıyla Kastamonu İI Halk Kütüphanesi'nde tarafımdan bulunmuş ve diğer bazı ilk şiirleriyle birlikte günümüz diline çevrilmiştir. Şiirin özgün fotokopisi ise Hoca'nın 80. yaş günü nedeniyle 19 Araiık 1991 günü Kastamonu fl Halk Kütüphanesi'nde bir saatlik bir çalışma ile tarafımdan çıkarılmıştır." Duzeltiriz. DÜNYA'DA BUGÜN AmsBrdam Amman Atina Bafldat Bareeicna o Bertın Bonn Brûksat Bucüpeş»! Cenene Cezayir Cidde ?Mb> Fıankturt Girne Helsmio Kafıire Kopertug «*ı Leftoşa Y 8" A 15° A 15° A 1S° e if A 18° S 7° S S Y S S B 16° A 13° A 18° 5 7" A 15" K -3° A 17° 6 3° S 8° A 14° 9° 10° Lenmgraû K -4" üjndra K 11° Madrid B 11° S 3" K -3° S 7° K -3° B 6° S 7° A 14° S 9° S 8° Mosjma Mûnirı Ne* York 000 Pans Prsg Riyad Roma Sofya Sam A 14° Tunus Varşova Venedık Viyaıu Zûnh S 3° B 10° S 7° S 6° IARTISMA Yetersiz Trafik Cezaları Yasaklara sadece emekliler, dullar, yetimler, köylüler ile garibanlar uyar; onların da trafiğegirecekleri araçları yoktur. Trafik yasaklarına uyulmadığı, artık anlaşılmıştır. Çünkü üzücü sonuçlannı her gün görüyor ve okuyoruz. Bu gidişle pek önüne geçilemeyeceği de birgerçek... Avnıpa ölçülerine göre trafik araçlanmı- zın az olduğunu, buna karşılık trafik ka- zalannın çokluğunda başta olduğumuzu artık bilmeyen kalmadı. Toplumumuzda yasaklara ve kuralla- ra karşı bir direnç vardır. Şuuraltı bu böyledir. Tabii sonuçlannı da ister iste- mez kabulleniriz, kader deriz. . Genellikle kanunlanmızın yeterli ol- masına karşın, uygulamadakr ihmaller, bir takım davranışlar, bu karmaşaya adeta davetiye çıkartır. Trafik cezalan- nın hiçbir uyancı ve düzeltici etkisi kal- mamıştır. Trafik polisinin keseceği cezalar genel- iikle ödenmez. "Param yok" diyen sürü- cüye bir zabıt imzalatılır ve bırakıhr. tcra takibi bir yıl içinde sonuçlanmazsa (ki so- nuçlanmıyor), para ödenmez. Bu gerçek karşısında polisimiz artık ceza kesmeme- ye başlamıştır... Trafik yasaklanna toplu olarak uyul- mayan dar bir alan, kısa bir güzergâh ve örnek. Beyoğlu'nun fstiklal Caddesi'dir. Trafiğe kapatılan bu caddede, bütün ya- saklara rağmen her türlü aracı görebilir- siniz, mani olan da yoktur. Tabii acil durumlarda ambülans ve it- faiye arabalarıyle çöp kamyonlanndan başka araçlar, Istiklal caddesinde cirit atar, bir an yasağın kalktığını zannedersıniz. Mağazalann servis arabaları, müşteri ve sahiplerinin otomobilleri, banka para arabalan. para babalan ve müdürlennin arabalan her an caddenin üstündedır. Ben Çevreci Degîlîm Bu kadar çok "sahteçevreci"nin olduğu Türkiye'de, "Ben Çevreci Değilim" demek geliyor insanın içinden. Son yıllarda, adından en çok söz edilen konulardan birisi, çevre sorunları oldu. Amerikan Başkanı Bush'tan Türkiye Cumhurbaşkanı'na; dünyayı değiştirme- yi beceremeyip kendini değiştiren "dö- nek" Marksistlerden, Diyanet Işleri Başkaniığı'na dek uzanan bir çevreci enf- lasyonu yaşıyoruz. Bazılarımız bu du- nımu çevrenin moda olmasına bağlar- ken; bazılarımız da çevre sorunlannın artan önemi ve ciddiyetinin bilincine va- nldığını varsayarak konuya çözüm getir- di. Gerçekten de çevre sorunlarına duyar- lılık, çok eski bir olgu değil. Çevre sorun- lannın toplumların gündemine girmesini 1950'lerden, çevre sorunlanna duyarlıh- ğı da 1970'lerden gerilere götüren yok gibi. Bu nedenle, çevreye duyarlılık yeni bir olgu. Ancak, çevreye gösterilen (söz- de) duyarlılığa bakılırsa, sanki yüzyılları bulan bir çevre duyarlılığı varmışa benzi- yor. Çevre duyarlılığı, 1980'lerden bu yana oldukça gelişmiş, hatta bazı ülkelerde parlamentolara girebilecek denli siyasal- İaşmıştır. Bu duvaflılık; 1982 Anayasası'- nın 56. maddesi, cumhurbaşkanının yemini ve Çevre Bakanlığı'nın kurulması ile bize de yansımışa benziyor. Dünyada ve Türkiye'de çevre duyarlılığı gelişirken, "çevredlik" ile "sahte çevrecüik " de bir- birine kanşmaya başladı. Türkiye'nin sulak alanlannı korumak için Ramsar Sözleşmesi'nin imzalanması şöyle dursun, bu sözleşme kapsamına gi- ren 61 alanın %90'ını koruma dışı bıra- kın; her yıl 12-13 milyon metreküp kaçak ağaç kesimini engelleyeceği yerde, sık sık Orman Yasası'nı değıştirerek bazı a!an- lan orman sınırlan dışında bırakıp özel mülkiyete açan; 1937-87 arasında yan- sından çoğu bilerek çıkanlan 43.000 orman yangınını engeNemeyi başarama- yan; Turizmin özendirilmesi Vasası ile en değerli orman alanlanmızı ve çevresel de- ğerlerimizi bir avuç yağcıya peşkeş çeken; Enerji Bakanı ağzıyla, yeşili seven- leri ormana göndermeye çalışan; bütün siyasi partilerin, binlerce çevrecinin, yar- gı organlarının ve Aliağa halkının karşı çıkmasına aldırmadan Aliağa'da termik santral kurmak için Bizans oyunları oy- nayan; kömürle çalışan 15 termik santra- lın 14'ünde arıtma tesisi yapmayı düşünmeyen; yenilenebilir enerji kay- naklanna yönelik yapılan yatınmlarda İtalya'dan 75, İspanya'dan 30 ve Yuna- nistan'dan 16 kez düşük yatınmın bulun- duğu bir ülkenin yöneticilerine çevre ödülleri dağıtılıyor. Çevre Şûrası'nda ya- şanan bu fiyasko ile demokratik olması- Taksiler. açıkgöz sürücüler, aklınıza ge- lebilecek her türlü kamu kuruluşunun ve ünlü şirketlerin araçlan, iktidann idare- cilennin otomobilleri, bütün belediyele- rin araçlan adeta trafik yasağını duyma- mış gibi İstiklal caddesinin trafiğini oluştururlar. Bir de beklerler, park ya- parlar... Bu trafığin içinde tramvaylarda bir aşağıya, bir yukanya çanlannı çala çala gidip gelirler. Halkımız bu keşmeke- şin içinde her an bir arabanın altında kal- manın ürkekliği içinde kendisine aynlan tretuarsız İstiklal caddesinin duvar diple- rinde dolaşıp durur... Şimdiye kadar yasaklara uymayan bu sürücülere ne kadar ceza kesilmiştir, me- rak konusudur. Yasaklara sadece emekliler, dullar, ye- timler, köylüler ile garibanlar uyar; onla- nn da trafiğe girecekleri araçlan yoktur. BÜLENTÇETİNOR Caddebostan/tstanbul na özen gösterilmiş bir şüra da yara aünış- tır. Türkiye'de çevre ödülü verecek Sayın özal, Sayın Akarcalı ve Sayın Doğramacı dışında kımse kalmadı mı? Çevre için ça- lışan Yeşiller Partisi, TBMM Çevre Komisyonu mimarı, Türkiye'de ilk kez, bir partinin çevre politikalannı oluştura- rak bunu halkın tartışmasına açan SHP Tekirdağ milletvekili Gûneş Gurseler, SBP milletvekili Kemal Anadol veya de- ğerli birçok bilim adamı dururken; siz tutun, Sayın özal, Sayın Akarcalı ve Sa- yın Doğramacf ya çevre ödülü yerin. Bu eğer bir yağcılık değilse, nasıl bir mantık ürünüdür? Kendi kendınıze çevre ödülü vereceğinize, çevreye biraz duyarlı olabil- seydınız keşke! Türkiye'de bu kadar "sahte" çevreci- nin olması, gerçek çevrecilerin kim olduğunu gızlemektedır. Bu kadar çok çevrecinin bulunduğu bir ülkede kimin çevreci, kimin "sahte çevreci" olduğunun açıkça anlaşılması için çevreye düşmanca* yaklaşanlann, çevre sorunlannın miman olanlann çevreye sahip çıkar görünmele- ri gibi bir ikiyüzlülüge izin verilmemeli- dir. BOylesi garip dürumlann yasandığı ülkemizde, büyük usta Nadir Nadi'nin atasözü niteliği kazanmış sözü geliyor hatınma. Bu nedenle, bu kadar çok "sahte çevrecP'nin olduğu Türkiye'de, "Ben Çevreci DeğUim" demek geliyor insanın içinden. BtROL ERTAN GÖYNÜCEK KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 1990/30 Davacı: Mahmut Yılmaz, Fahri oğlu Merkez Mah. Göynûcek Müdahil davacılar: 1) Fuat Yılmaz, Osman oğlu Merkez Mah. Cöynücek. 2)Fikri Yılmaz. Osman oglu Merkez Mah. Göynûcek. 3) Şükran Alaboğa, Osman kızı Merkez Mah. Göynûcek. Davalı: HAŞlM CAN. Mus- tafa oğlu Merkez Mah. Göynû- cek. Dava: Komısyon karanna iti- raz. D.tarihi: 10.4.1990 Parsel no: 10 ada, 14 parsel Davacı ve mûdahil davacılar tarafından davalı aleyhine mah- kememıze açılan kadastro komısyon karanna ilişkin dav:.- nın yapılan açık yargılaması sırasında: Davalımn adresi araştırmala- ra rağmen tespit edılemedığın- den dava dilekcesi ve müdahil dava dilekcesi tebliğ edilmemiş- tir. Tebligat kanunu ve hüküm- leri gereğince ve 3402 sayılı yasanın 28.maddesi gereğince duruşma günü olan 24.1.1992 günü saat 9.00'a dek davalı. da- va sebep ve delillerini bir dilek- cesi ile ya da duruşma oturumuna gelerek bildirmesi, veya kendisini bir vekille temsil ettırmedığı bildirilirse yargıla- manın yokluğunda yapılarak davanın karara bağlanacağı hu- susu tebligat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 23. 12.1991 ILAN Sayı: Muafiyetler: 8/182-15313 Başbakanlık Devlet Planlama Müstesarlığı Tesvik Uygulama Baskanlığı'nın 40180/26.10.1988, 40192/26.10.1986 ve 40186/26.10.1986 gün ve sayılı yazüanyla BİRLİK YATIRIM SANAYİ ve TİC. A.Şti. adına tanzimli 87/2-899/29.6.1987, 87/2-1266/24.10.1987 ve 87/2-1856/10.11.1987 gün ve sa- yılı Ihracat Teşvik Belgelerinin iptal edilmesi nedeniyle adı gecen fırmaya, thracatı ve Doviz Kazandı- na Faaliyetleri Teşvik Tebliği'nin 47. maddesıne göre müeyyide uygulanması istenildiğinden, sözkonusu Ihracat Teşvik Belgesi kapsamında gümrüğümüzden işlem gören ekli listede sayı ve tarihleri belirtilen giriş beyannamelerinden tahakkuk eden gümrük vergi ve resimler toplamı 5.147.563.658.- TL (faiz ve gecikme zammı saklıdır.) nin ödenmesi için firmarun tespit edilen adrsine yapılan tebligat netice- sinde tebliğ edilememiştir. İlanen yayın tarihten itibaren 15 gün içinde 5.147.563.658.- TL (faiz ve gecikme zammı saklıdır) nin ödenmesini, aksi takdirde 6183 sayılı A.A.T.U. Hakkındaki Kanunun ilgili hükümleri gereğince takibata geçileceği hususunun, tebligata esas olacak başkaca bir adresi bilinemediğinden 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 28. ve 29. maddelerine göre ilanen tebliğine karar verildi. Tebligat yerine kaim olmak üzere tebliğ olunur. BEYANNAME SAYI VE TARİHİNİ GÖSTEREN EKLİ LİSTEDİR SATILIK Bakırköy Parseller'de 110 m-* daire 593 93 31 1-4924/28.1.1988 2- 6248/15.2.1988 3- 10770/29.2.1988 4- 2482/18.1.1988 5-61562/22.9.1987 6- 63168/29.9.1987 7- 18927/11.4.1988 8- 62071/23.9.1987 9- 29263/6.6.1988 10- 36664/14.7.1988 11-50152/3.11.1988 12- 26206/20.5.1988 13- 26280/23.7.1988 14-65130/16.10.1987 15- 62317/24.9.1987 16- 8972/19.2.1988 17-25539/12.5.1986 18-65403/9.10.1987 19- 25285/11.5.1988 20- 23835/4.5.1988 21- 16486/29.3.1988 22-21491/22.4.1988 23- 1372/12.1.1988 24- 11976/7.3.1988 25- 39945/11.8.1988 26-26451/26.5.1988 27- 25488/11.5.1988 28- 25484/11.5.1988 29- 31787/20.6.1988 30- 24455/6.5.1988 31-43962/2.9.1988 32-35016/5.7.1988 33-26995/26.5.1988 34- 29261/6.6.1988 35- 33297/24.6.1988 36- 26207/20.5.1988 37- 25541/12.5.1988 38- 34980/5.7.1988 39- 25283/11.5.1988 40- 29611/7.6.1988 41-20882/20.4.1988 42- 74340/23.11.1987 43- 20561/19.4.1988 44- 7607/12.2.1988 45- 37854/21.7.1988 46-44915/17.9.1988 47- 21167/21.4.1988 48- 15734/24.3.1988 49- 30230/9.6.1988 50- 28982/3.6.1988 51- 44919/7.9.1988 52- 13642/15.3.1988 53- 75667/27.11.1987 54- 14067/16.3.1988 55- 28000/31.5.1988 56- 66484/15.10.1987 57-60086/15.9.1987 58- 62318/24.9.1987 59- 62277/24.9.1987 60- 62278/24.9.1987 61- 73911/19.11.1987 62- 19887/14.4.1988 63- 73011/17.11.1987 64- 82634/30.12.1987 65- 68501/26.10.1987 66- 71193/9.11.1987 67- 4134/26.1.1988 68- 80702/21.12.1987 69- 18439/7.4.1988 70- 69341/30.10.1987 71- 78504/10.12.1987 72-67980/22.10.1987 73- 11405/3.3.1988 74- 2029/14.1.1988 75- 8285/17.2.1988 76- 6759/9.2.1988 77- 79008/14.12.1987 78-82134/28.12.1987 79- 81500/24.12.1987 80- 77540/8.12.1987 81- 292/5.1.1988 82- 17179/31.3.1988 T.C. BERGAMA SULH HUKUK MAHKEMESİ Esas No: 1990/1130 Davacı Kübra Doğramacı vekili tarafından davalılar Akife Doğra- macı, Meliha Doğramacı, Emine Doğramacı. Ruhi Doğramacı ve Sa- lih Ahmedof aleyhine açılan izaleyi şuyuu davasının mahkememizce yapılan açık durusmasında verilen ara kararı uyannca: Yapılan zabıta soruşturmasında da Salih Ahmedof un adresinin tespit edilemedıği. bu nedenle hâkimliğimize açılan izaleyi şuyuu dava- sında Bergama Ertuğrul Mahallesı. Bağlar Caddesı, 57 ada, 3 parselde kayıtlı taşınmazın taksimı hususunda taraflar anlaşamadıklanndan mahkemece taksimine olmadığı takdirde satılarak ortaklığın gıdenl- mesine karar verileceği hususunda dava açıldığından ve davalımn ad- resi tespit edilemediğinden ilanen tebligat yapılmasına karar venlmış olmakla. Davalı Salih Ahmedofun (Bulgar tebalıdır) duruşma günü olan 30. 1.1992 günü saat 10.25'te hâkimliğimizde hazır bulunması veya kendi- sini bir vekil ile temsil ettirmesi, aksi takdirde HUMK'nun 509 ve 510. maddelerı gereğince gıyabında karar verileceği hususu dava dilekcesi ve duruşma günü yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 19.11.1991 Basın: 45034 KONGRE ILANI Türkiye Genel Hizmetier Işçıten (GENEL-İŞ) Sendikası'nın, 2821 sayılı Sen- dikalar Vâsası'nın geçici 1. maddesi gereği yapılan olağanüstü ve olağan ge- nel kuruilan, aşağıdaki gündem uyannca 24 Ocak 1992 Cumartesı günü saat 10.00 da Ankara'da YenimahaJle Düğün Salonu'nda (Yenimahalle 5. Durak Çarşı Cad. Serdar Sok. No: 122de) toplanacak ve aynı yerde 25 Ocak 1992 Pazar günü saat 09.00-17.00 arasında zorunlu organ seçimlerinin yapılması ile devam edecektir. İlk toplantıda çoğunluk sağlanamadığı takdirde ikinci toplantı, 1-2 Şubat 1992 günlerinde aynı gündem, yer ve saatlerde yapılacaktır. Duyurulur. GENEL-İŞ SENDİKASI GENEL YÛRÜTME KURULU GÜNDEM: 1- Vtoklama, 2- Açılış, 3- Başkanlık Kurulu'nun oluşturulması, 4- Saygı duruşu, 5- Komisyon Seçimleri; a) Tüzük Tadil Komisyonu, b) Tahmini Bütçe Komisyonu, 6- Raporlann gorüşülmesi, 7- Aklama, 8- Tüzük Tadili, 9- Gelecek döneme ilişkin bütçe önerisinin görüşülüp karara bağlanması, 10- Karar tasarılannın görüşülerek karara bağlanması, 11- Organlann Seçimi, 12- Kapanış. POLriTKA VEÖTESİ MEHMED KEMAL 555 K unutulur mu?.. Cemal Süreya ocak ayının 9'unda ölmüş. İki yıl olmuş. Bunca yakın mı? Hayranı Mehmet Ali (Hatay Restoran) yarın anma günü yapıyor. Cemal, 999. Gün adlı kitabında, "Yılbaşını, birekmekle geçirebilirim; geçirdim" diyor. Bir şairin yoksulluğu böyle- si güzel anlatılabifir. Cemal'in "999. Gün" adlı kitabına ya- yınevi bir ad daha eklemiş: "Üstü Kalsın!.." Son şiirinin adı da bu değil miydi? Kitabı okurken 555 K'ya rastladım. Cemal buna '555 K olayı' diyor. Bilmem 555 K'yı, otuz yılı aşkın bir süre geç- ti, herkes bilir mi? Şöyle bir açıklama yapayım, Demok- rat PartTnln iyice azdığı mayıs ayında Kızıla/öa hemen her gün bir miting olurdu. En ünlüsü 555 K'd\r. Bunu gençler düzenlemişlerdi. Ama kimdi bu gençler? Anılarında Ce- mal Süreya, (783. Gün) şöyle anlatıyor: "Turgut (Erdem), Siyasal'dan arkadaşım. Benden bir yıl önce. 27 Mayıs'tan hemen önceki ve hemen sonraki bir- kaç yıl içinde beraber olduk. Yedek subaylığımız da o dö- neme raslar. 555 K olayını yaratan 7 kişiden biri oldu. Öbürleri? Altan Öymen (aslında farkında değildik, ama bizi yöneten oydu), Öztin Akgüç, İsmail Hakkı Aydınoğlu, ben. Öbür iki kişi şu anda devlet memuru. Karar verdik: Kızılay'da hep beraber yürüyecek, yürürken de Gazi Os- man Paşa marşını ıslıkla söyleyeceğiz. O gün, 5 mayıs günü, saat 5'te, Kızılay'da, küçük bir olayın nasıl büyüye- bildiğini, taşıran damla olabildiğini gördüm. Birkaç görün- tü var ki hiç gözümden gitmez. Büyük Sinema'nın önün- deyiz. Müzisyenimizin ışmarıyla marşı ıslıkla söyleyerek geniş kol yürümeye başlar başlamaz caddeyi dolduran kalabalıkta bir dalgalanma oldu. Karşılıklı gidip gelen top- luluklar, tek tek kişiler bizim yürüyüş yönümüze (Kavaklı- dere) katıldılar. Birden uzun boylu bir gencin sıçrayarak (Ne sıçrama!) Büyük Sinema kapısının üstüne asılmış Zeki Müren konseri bez afişini yırttığı görüldü. Arkadaşlarımız- ^ — ^ — - ^ — — ^ — — — Geceleri Semih Beşkardeş'in başkanlığını yürüttûğü Mülkiyeliler Lokali'nde (Ataç Sokağı sanıyorum) toplanırdık. Bildiriler burada yazılır, toplantılar burada düzenlenirdi. dan biri (yıllar sonra bakan oldu) olayın başında yok oldu. Geri kalan altı kişi yürüyoruz. O ara, kısa şiirleri ile de kendinden söz etti- ren genç bir öykücü arkadaş bizim gru- bayaklaştı. Benden beş lira borç istiyor. Bende yoksa, arka- daşlarımdan istiyebilirmişim. Hiç unutmam. Birden nasıl oldu, bir ses mi geldi, başlarımızı geriye çevirdik. Cad- denin karşı kıyısında, Ankara Sineması'nın hizasında ko- yu renk giysileriyle, geçit resmi düzeyinde ilerleyen bir grup insan: Menderes ve bakanları... Caddenin o kısmı onlar için açılmıştı. Kızılay binasının önünde Mendereş'i tartakiadılar. Çok yakınındaydım. İnanılmaz bir şeydi. İki genç başbakanın yakasına yapıştı." Cemal böyle anlatıyor. Ben oradaydım, başbakana çok yakındım. Elini, kolunu sallıyordu. Bir şeyler söylemek is- tiyordu. izin vermediler. Gazeteci Emin Karakuş'un ara- basına, kucakfayarak soktular. Başbakan bu beladan kurtuldu. Geceleri Semih Beşkardeşîn başkanlığını yürüttüğü Mülkiyeliler Lokali'nde (Ataç Sokağı sanıyorum) toplanır- dık. Bildiriler burada yazılır, toplantılar burada düzenle- nirdi. Öyleki polis müdürü (Birinci Şube) Niyazi Bicioğlu da gelirdi. Bicioğlu geldiğinde bildiriler saklanır, konuş- malar değiştirilirdi. Bunları sezdiği halde bir şey söylemez- di. Sonra Yassıada duruşmalarında anlattı. Ah, o yılların Ankara günlerü... Aç da kalsak, tok da ol- sak, kendine göre tatlı bir yanı vardı. Mülkiyeliler Lokali'n- de Cemal Süreya'ya rastlardım. Okulu bitirmiş miydi, bi- tirmemiş miydi, şimdi anımsayamayacağım. Yanında genç şairler olurdu. Yıllar sonra o yünleri andığımızda, "Bizya- nınıza gelemiyorduk" demişti. Büyük kentlerde valilik et- miş biri vardı, o da öyle söylemişti. Memo Ernrah (Oğlu), Cemal, ben bir festivalde Şile'ye gitmiştik. Memo'da cimnastik aletleri vardı, bir de erken saatlerde kalkıp sabah namazına gidiyordu. Memo, şiir de yazıyordu, biri şöyle, iki dize: "Tabancamla vururum/Sif- gimle silerim." Tabancasıyla oynarken öldü. Cemal, şiir- leri gibi severdi Memo'yu. Cemal'in ölümünden biraz son- ra Memo da öldü. Ne hazin son!.. İLAD tletişim Araştırmaları Derneği PERŞEMBE SÖYLEŞtLERl Ocak Ayı Progranu 9 Ocak 9 2 Perşembe Nezih Demirkent (Gazeteciler Cemiyeti Başkanı) Basın 91'e Genel Bakış 16 Ocak 9 2 Perşembe Aykan Uzoğuz (Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı) Küçük Babıâlı Bursa: Sorunlar ve Umutlar 2 3 Ocak 9 2 Perşembe Ahmet Somuncuoğlu (Yorum Ajans) Bir Reklam Filmi Nasıl Çekildi? 3 0 Ocak 9 2 Perşembe Prof. Dr. Aysel Aziz ı Ankara Üniversitesi BYYO öğretim Üyesi Medyalarda Kadın İmgesi Yer: Cağaloğlu Basın Müzesi Saat: 17.00 YOZGAT ASLÎYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 1991/203 Karar No: 1991/754 Davacı Adile Kapkıner tarafından davalı Lütfû Kapkmer aleyhine açılan boşanma davasının mahkememizce yapılan yargılaması sonun- da: Mahkememizce davanın kabulüne. Çorum. Sungurlu ılı. tkizli kö- yü cilt no: 72-02, sayfa no: 8. kütük sıra no: 26'da kayıtlı Salim ve Zey- nep'ten olma Lütfü Kapkıner ile aynı hanede kayıtlı Mehmet ve Fatma'dan olma Adile Kapkıner'in boşanmalanna, harç peşin alındı- ğından ayrıca alınmasına yer olmadığına, 215.000 TL yargılama gider- lerinin davalıdan alınarak davaaya verilmesine, nafaka talep edılme- diğinden takdirine yer olmadığına dair karar venldiğınden verilen karar tebligat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 27.12. 1991 ERZİNCAN SULH HUKUK MAHKEMESt'NDEN Dosya No: 1991/413 Davacı Refik ALTINBİLEK tarafından davalılar Nimet Keskinkı- lıç ve arkadaşlan aleyhine açılmış bulunan izaleyi şuyuu davasında verilen ara karar gereğince, davalılardan Sıdıka ALBAYRAK, Avni ÖNATEŞ, SabihaÖNATEŞ, Yaşettin DÜLGER. Sabihe DÜLGER, Fehime ALBAYRAK, Mehmet ALBAYRAK, Zeki ALBAYRAK, Cemalettin GÜNAY, Rakiye GÜNAY. Ümit Cengiz GÜNAY, Mahmut kızı ŞERİFE. Mevlüt kızı HATICE. ömer oğlu NURET- TİN. Mehmet kızı Nimet KESKİNKILIÇ. Veli kıa TOHVE, Mah- mut kızı Hatice KESKİNKILIÇ, Mehmet kızı Izzet KESKlNKILIÇ, İsmail oğlu AHMET, Ibrahim oğlu Mustafa AKPINAR'a tebligatın ilanen yapılmasına karar verildiğinden yukanda isimleri yazıb bulu- nan davalılann duruşmanın talik edildiği 28.1.1992 günü saat 9.00'da mahkememizde hazır bulunmalan veya kendilerini kanuni bir vekille temsil ettırmelen. duruşmaya gelmedıklen takdirde duruşmanın gı- yaplannda icra kılınacağı tebligat yerine kaim olmak üzere iş bu ilanın yayınından 10 gün sonra tebligatın yapılmış sayılacağı ilanen tebliğ olunur. 24.10.1991 Basm: 45023
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle