Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet|
Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecüik Türk Anonim Şırketi adma
Beıia Nadi 0 Murahhas Uye: Emiat Ujaklıgil 0 Genel Yayın MudurU:
teaa Cemıl, Yazı Işleri Mudurü: Ok«y GöDensin 0 Yazı Işlerı Mudur
Yaıdımcıları: SaJim Alpaslın, Kerem Çaiışkan, Necdet Dogan, Lutfu Tlnç
Sayfa Düzeni Yönetmeni: Ali Acar 0 Ankara Temsılcisı: Ahroet Tan
tç Politika: Mehmet Tezkan Ekonomi: Meral Tım«r, Kültür: Celtl Üster, Istanbul Haberleri: Muhittin
Sirer, Spor: Abdülkadir Yücelman, Makaleler: Şahin Alpay, Düzeltme: Abdullata Ynucı # Koordina-
tör: Ahmet Korulsan • Mali lşler: Erol Erkat # Muhasebe: Bülent Yener 0 Bütçe-Planlama: Sevgi
Osmanbeşeoğlu 0 Reklam: Ayşc Tonıa * tdare: Hiıseyin Gürer # Işletme: Önder Çelik * Bilgi-İşlem:
Nail lnal « Personel: Sevgi Bostancıoğlu
Basan vr Yayan. Cumhurıyn Mslbaacıhk vc GazHctlllk T.A-Ş. TOrkoca$ Cad 39/41 Ca*lk>till
34334 Uı. PK. 246 lsıanbul Tel. 512 05 05 (20 hal). Telo. 22246, F«x. (1) 526 50 72 0 Bürvtar
Kmkmnc Zıya GOfcılp BJv lnkılıp S. No: 19/4. Tel: 133 11 41-47, Tekx. 42344, Fajc (4) 133 05 65
0 Umtr. H Zıya Blv. 1352 S. 2/3, Tel: 13 12 30, TUBC: 52359, Fax- (51) 19 53 60 0 A^m:
Jnönıl C»d 119 S. No: 1 K*l I, TH 19 37 52 (4 hml). Ttia- 62155. FM: (71) 19 25 7!
TAKV1M: 5 OCAX 1992 Irasak: 5.50 Güneş: 7.22 Oğle: 12.14 îkindi: 14.35 Akşam: 16.56 Yatsı: 18.22
Küba
Dostları
toplanıyor
tsüubd Haber Servisi —
Seksen aşktn bilim insanı,
sendikacı, avukat, gazeteci, ya-
yımcı ^e sanatçınuı bir araya
gelerek kurduğu 'Küba Dost-
lan", a-alannda Fidel Castro
ve Che Guevara'nın da bulun-
duğu gerillalann Havana'ya gi-
riş yıldSnumii olan 8 ocakta
bir kitlc toplanüsı düzenleye-
cek. Amerika'nın kuşatması
altında bulunduğunu belirttik-
leri Küba halkıyla dayanışma
için bir araya geldiklerini bil-
diren "Kiibfl Dostlan"nın 20
Aıalık 1991'de Istanbul'da ya-
pılan w katılanlar arasında
Zihni Audof, Demirtaş Cey-
hun, Bigcsu Eraros, Müştak
Ercnus, Ercan Kanar, Yalçın
Küçük, Emin Karaca, Yaşar
Kaya, Rasih Nuri Deri, Orhan
tyilcr, Şevki ömeroghı, Mun-
zur Pekgüleç, Nail Satlıgan,
Sungur Savran, Mehmet Emin
Sert, Sedat Tııncer, Levent Tü-
zd ve Ejber YagmurdereU'nin
de bulunduğu ilk toplantısın-
da, tartışma ve öneriler doğ-
rultusunda belirlenen uygula-
ma kunılu bir çağn yayımla-
dı.
tEKV OKULLARI
Dalan-Sözen
tartışması
bizim
dışıııuzcla
tstanbul Haber Servisi —
Istanbul Büyükşehir Belediye
Ba$kanı Nnrettin Sözen'Ie es-
ki Belediye Başkanı Bedrettin
Dalan arasında Eğitim ve Kül-
tür Vakfı okullannın arsalany-
la ilgili tartışma konusunda bir
açıklama yapan vakıf genel
müdürü Ihsan Salcıoglu,
"Vakfımız Sayın Dalan'ın giri-
şimiyte kurulmuş ofea da onun
siyasal çahşmalanyla hiçbir U-
gisi yoktur" dedi. Hukuki du-
rumu belirten bir yaanın da
eklendiği açıklamada, vakfın
okullanna ait arsalann mülki-
yetinin ve tapusunun halen va-
kıfta bulundugu belirtildi.
Salcıoğlu, ögrenci velilerine
de gönderdiği yazıb acıklama-
sında şu görüşlere yer verdi:
"İstanbul Belediyesi'nin
şinutilri yönetiminin, daha ön-
ceki yönetimin icraatıyla ilgili
tutumu bilinmektedir. Bunun
poUtik yöoü, vakfımızuı konu-
lannın dışındadır. Ancak bu
tDtumun sonuçlanndan biri
olarak vakfimız da tartışma
konusn haiiııe getirflmek isten-
miştir. Bonun nedeni, İstanbul
Belediyesi eski Başkanı Sayın
Dalan'ın vakfunızın da kunı-
CBSB olmasıdır.
Bn böyttk bir haksızlıktır.
tstanbol Egitnn ve Kültür Vak-
fı'nın, Sayın Dalan'ın girişi-
miyle kurulmuş olsa da onun
siyasal çanşmalanyla hiçbir il-
gisi yoktur. Bu noktaya, her-
kesten önce Sayın Dalan özen
göstenniştir ve göstermektedir.
Vakfın buna karşın şimdiki
îstanbul Belediyesi'nin hedef-
leri arasma girdiği belirtilen
açıklamada, belediyeden alı-
nan arsalarla ilgili konunun
adli mercilere intikal ettirildi-
ği beklirtildi. Açıklamada
"Amacımız, kendi alanında en
başarılı, en büyük eğitim ku-
nıluşu olduğu nerkesçe tasdik
edilen vakfımızm bütün bu
yanlışlardan en ufak bir zarar
görmemesidir. tstanbul Eğitim
ve Kültür Vakfı, kişilerin malı
değildir" denildi.
Uzay merkezi
gibi disko:
Andromeda
İstanbul Haber Servisi — 10
milyona yaklaşan nüfusu ile
İstanbul kenti önceki gece
Taksim'de açılan Andromeda
adlı dev bir diskoteğe kavuştu.
En büyük yıldız kümesi anla-
mına gelen Andromeda'da la-
ser ve elektronik teknolojisi ile
müzik-ışık gösterisi sunuluyor.
Türk, Ingiliz, Italyan mühen-
dis ve teknisyenlerinin gerçek-
leştirdiği bu sistemlerin yanı sı-
ra duvardaki 50 metrekarelik
dev ekrana çanak anten saye-
sinde abnan görüntüler yansı-
tılıyor. Uzay çağını simgeleyen
dekorasyonıın bulunduğu dis-
koda, 110 metrekarelik dans
pisti bir metre kadar yukanya
çıkabüiyor. Ses gücünün 120
desibel oldugunu söyleyen
Andromeda'ın sahibi Levent
özkan, binası ile birlikte 100
milyar liraya mal olan disko-
teğin bir benzeri bulunmadığı-
nı, 2500 kişi kapasiteli bu sov
merkezlerinde Italyan yemek-
lerinin sunulduğu restoranla
birlikte VIP bannın da büyük
ilgi göreceğini açıklıyor. 90
personelle birlikte 25 güvenlik
görevlisinin çahştığı Androme-
da adb diskoya girişler 75 bin
lira olacak.
Dünya gibi moda da dahayalın, dahapratik, daha kuru biryöne doğru kayıp gidiyor
Bu vüzyıl bir daha yaşanamaz
Scherrer'den 1992 yazı
için siyah ketenden bir
tayyör. Model allın rengi
Afrika motifleri ile işli.
Ne heyecanlı başlamıştı yüzyıl... Eski gelenekler
yıkılıyordu bir bir. Paris kıpır kıpırdı. Moda da öyle.
Balenli korselerin, işkencelerin sonuydu. Kadınca bir
silüet doğuyordu, yumuşak, akıcı, yepyeni...
NECLA SEYHUN
1992!.. Handiyse 2000. Ne kaldı şunun şurasında 20. yüzyılın son sayfasmı çevirmek
için?..
Kimimiz azını yaşadık bu yüzyılın, kimimiz çoğunu. Ama geride bırakmak üzere
olduğumuz 1900'ler, ilginç olayların yaşandığı, hareketli bir dönemdi. Hele moda
açısından. Böylesine bir yüzyıl bir daha yaşanmaz belki. Böylesine heyecanlarla,
böylesine değişikliklerle, böylesine güzelliklerle dolu.
Dünya gibi moda da daha yalın, daha pratik, daha kuru bir yöne doğru kayıp
gidiyor. Kaçınılmaz. Kim engelleyecek ki bunu?..
Ne heyecanlı başlamıştı yüzyıl... Eski gelenekler yıkılıyordu bir bir. Kültürde, sanatta
yeni bir uyanış vardı, yeni bir canlanma. Sanatta kübizm, sürrealizm... Müzikte
Stravinsky, Ravel, Debussy... Proust'lu, Gide'li, Cocteau'lu yıllar... Paris kıpır
kıpırdı. Moda da öyle.
Poiret, Vionnet, Alix, Callot, Molyneux, Paquin, Chanel, Schiaparelli... Balenli
korselerin, işkencelerin sonuydu. Kadınca bir silüet doğuyordu, yumuşak, akıcı,
yepyeni.
Callot inanılmaz sadelikteki modellerini, inanılmaz zenginlikteki Çin motifleri ile
süslüyordu.
Vionnet verevin tanrıçası oluyordu. Alix (sonraları Madam Gres adı ile tanınacaktı)
drapelerde inanılmaz bir incelik ve ustalık gösteriyordu. Schiaparelli orijinal
buluşlarla tum kadınları büyülüyordu.
Ve Chanel 20. yüzyılın kadınını bambaşka bir görüşle yaratıyordu. Yeni stil
mobilyalar, yeni kumaşlar, yeni gösteriler. Aynalar, halılar, lambalar, ciltler.
İnanılmaz bir zevkin, eşsiz bir becerinin ürünleri.
Sonra 20'li yıllar... Çılgın yıllar... Art deco yılları. Caz ve blueslar... Josephine
Baker ve Casino de Paris dönemi.Çarlistonlar, Mercedesler, Renaultlar, sarı, açık gri
gök mavisi arabalar...
Kısa etekler, kısa saçlar, pijama türü kıyafetler. Güneşte yanmalar, ten rengi
çoraplar, inciler... Düz göğüsler, düz kalçalar...
Otuzlu yıllarda uzayan etekler, mat krepler, müslinler, vücudu ikinci bir deri gibi
saran verev modeller... Geniş dekolteler, çıplak sırtlar. Ağır valsler, slovlar...
Gundüzleri tayyorler, kare omuzlar. Fötr şapkalar, kumaş çiçekler...
Sonra kırklar. Savaşın izlerini taşıyan yokluk yılları. Kısa etekler, parkalar, bağcıklı
altı tahta pabuçlar, askılı çantalar, pantolon-etekler, çorabın yokluğunda boyah
bacaklar...
Sonra 1947'de Dior... Şu ünlü 'new look'... Yeniden zarafetin doruğu. On yıl
boyunca Dior'lu, Falh'lı, Balanciaga'lı, Givenchy'li, Balmain'li soluk kesen
modeller...
Sonra 60'lar... Uzaylar, kalp nakilleri, Pierre Cardin'ler, Courreges'ler, Paco
Rabanne'lar... Bir ara hippiler... Ardından Tbierry Mugler'le gerçek dışı bir giyim
türü.
80'li yılların başında Paris'i saran Japon havası. Samuraylar, dilenci modalan, pıllım
pırtım kıyafetler. Buna inat, lüks, renkli, yürekli bir çıkış Lacroix ile... Sonra?..
Sonra işte bir bocalama...
Ne yapacağını, nasıl bir çıkış yolu bulacağını bilmemek yalnızca modanın mı suçu?..
1900'ler işte bitmiyor. Modada bir daha hiç yaşanmayacak denli hareketli, renkli,
inişli çıkışlı ve dönemeçli bir yüzyıl...
Kimimiz azını yaşadık bu yılların, kimimiz çoğunu. 2000'li yıllar, şu anda kapah bir
kutu. Onun dünyaya ve modaya neler getireceğini yaşayanlar görecek.
Zaman akıp gidiyor. Olaylar olayları, modalar modalan izliyor. Ama kim olayları,
modalan nereye kadar izleyebilecek bakalım? Herkesin izleme süreci ayrı...
Eski Türk kaftaııları, Italyaldaİtalya'mn pek çok yerinde olduğu
gibi Cortina'da da en sevilen spor
kayak ve dağcılıktan sonra yemek.
Bu nedenle gece hayatı çoğu kez
restoranda başlayıp restoranda
bitiyor.
NtLGÜN CERRAHOĞLU
CORTINA — Prenses Dori Pignatelli Corti-
na'da eski Türk kaftanlannı pazarlamak istiyor.
Yeni açılan Doğu Avnıpa pazarlarının cazibesi-
ni çoktan keşfeden Prenses Pignatelli, Macar ve
Rumen köylülerinden topladığı folklorik giysi-
leri ttalya'daki antikacı dükkânının altında sa-
tıyor. Güllü alh uzun büzgülü etekler, işlemeli
cepkenler ve fıstolu, dantelli beyaz gömlekler
üzerinde ufak değişiklikler yaptıktan sonra bun-
lanparçabaşına,3.5-4milyonTL'yesatıyor Ba-
yan Pignatelli. Cortina'nın jet-sosyetesi, bu folk-
lorik giysileri dağ evlerinde şömine başında dü-
zenledikleri özel gecelerde giyiyor.
Pignatelli'nin dükkânında Chanel'in ünlü
mankeni Ines de la Fressango, Barilla makarna-
larımn sahibi Marilena Barilla, mücevherci Ni-
cole Bulgari ya da Fendi Kardeşler'e rastlamak
mümkün. Cortina'da birbirinden güzel dağ ev-
lerine sahip olan bu ünlüler; burada sık sık dü-
zenlenen sergi, konser ve kdtap takdim günlerin-
de de bir araya geliyorlar. Sosyetenin yanı sıra
Ulkenin ileri gelen politikacılan, yazar ve gaze-
tecilerini çeken bu tip kültürel faaliyetler; Cor-
tina'ya Alpler'deki diğer kış sporlan merkezle-
rinden farkh bir hava katıyor. Başbakanlığının
yam sıra gazetecüiği ve yazarlığı ile tanınan Gi-
ulio Andreotti, örneğin kitap takdim ve imza
günlerinin en aranan isimlerinden biri. Senato
Başkanı Giovanni Andreotti, Italyan gazeteci-
lerinin "Üstad"ı sayılan Indro Montanelli, es-
ki başbakan-müstakbel Dışişleri Bakanı adayı
Ciriaco de Mita, Cumhurbaşkanı Francesco Cos-
siga, yazar Umberto Eco bu tip kültürel rande-
vulann vazgeçilmez simalan arasında geliyor.
VlP'le göriinmek yanşı
Rahibelerin çaüştırdığı mütevazı bir konuk
evinde kalan Hrristiyan Demokrat Giulio And-
reotti ile mülti-milyarder entellerin oteli sayılan
"Hotel de k- Poste"da kalan Spadolini dışında,
diğer ünlulerin hemen tümu ya kendi özel villa-
larında ya da yakın dostlarının evinde konaklı-
yorlar. Bu nedenle Cortina'nın otellerinde VIP'-
ler pek görunmuyor. Kültür olaylarımn dışında
piyasa saatinde "Gorso d'Italia" cadde-
sine arada bir çıkan ünlü simalar, ev partilerin-
den başka Cortina'nın birkaç ünlü restoranın-
da bir araya geh'yorlar. En tamnmışlan "El To-
ula", (On masadan oluşan) "D Moloncino",
"Lago Chedina" ve "D Caminetto" olarak sı-
ralanabilecek restoranlarda adam başı
300-400.000 TL. veren müşteriler bu lokallerde
VlP'lerle birlikte göriinmek için birbirleriyle ya-
nşıyorlar. öyle ki 'Andersen Masallan'nı andı-
ran bir gölün yanıbaşındaki Mago Ghedina gibi
restoranlarda bir ay öncesinden yer ayutmak ge-
rekiyor.
İtalya'mn pek çok yerinde olduğu gibi Corti-
na'da da en sevilen spor kayak ve dağcılıktan
sonra "yemek". Bu nedenle gece hayatı çoğu kez
restoranda başlayıp restoranda bitiyor. Cortina'-
da Otel Europa'nın altındaki "VIP Club"ve
gençlerid gittiği diskotek "Area" dışında heye-
canlı bir gece hayatı yok. Bu nedenle buradan
3-4 saat mesafedeki Garmisch, Zernatt ve Saint
Moritz gibi daha enternasyonal çevreye hitap
eden diğer ünlü kayak merkezleriyle rekabet et-
mekte güçlük çekiyor. '60'lann Guntber Sachs'li,
Ira Furstenberg'li "Doke Vita" günlerinden bu
yana otel altyapısını yenilememiş olan Cortina
aynca yabancı turistlere pahah geliyor. Orta ka-
rar bir oda ve yanm pansiyon için günde adam
başı 800.000 TL alan oteller, Avnıpa'mn ünlü
diğer kayak merkezlerinde ahşamadığı gibi sau-
na, jakuzi, kapalı havuz, estetik merkezi gibi hiz-
metler vermiyorlar. Zengin Italyanlarla dilediği
gibi iş yapan Cortina esnafı ve sükûnet arayan
VlP'ler yabanalann istilasını önlemek ve paket
turlarla kış turizmi yapan turistlere kapıyı açma-
mak için modernleşmeyi teşvik etmiyorlar.
Btiytileyici kayak merkezi
Her şeye rağmen Avnıpa'mn ünlü kış sporu
merkezlerini iyi tanıyan yabancı kayakseverler.
Alpler'de Cortina'dan daha büyüleyici bir ka-
yak merkezi olmadığını iddia ediyorlar. Her za-
man güneş alan, fazla rüzgâr tutmayan açık bir
vadinin üzerinde kurulan Cortina d'Ampezzo,
kayakseverlere değişik beceri düzeylerine göre
birbirinden güzel manzaralı 140 kilometrelik ka-
yak pisti vaat ediyor. Halen İtalya'mn en büyük
kayakçısı sayılan "Bomba" Alberto Tomba'yı
yetiştiren bu pistler; gün ışığına göre rengi deği-
şen roze-bej renkteki sipsivri kayalık tepelerle
çevrili bulunuyor. Dağcılık tutkunlan, bir duvar
gibi dik, yüksekliği 3000 metre civannda olan bu
kayalann tepesine yaz kış tırmanıyorlar. Hima-
layalar'a tırmanan dağcılann açtığ^ bir Alpinizm
okuluna da sahip olan Cortina, buraya ulaşmak
şansına sahip olan sporseverleri düş kınklığına
uğratmıyor.
tK Fransız cazcı Claude Bolling bu akşam Cemal Reşit Rey'de
Garantili bir konserClaude Bolling Fransa'da devlet desteğinden en
çok yararlanan caz müzisyeni. Henüz
yirmisinde iken Mezz Mezzrovv ve Lionel
Hampton'la çalışmaya başladı.
Claude Bolling konserini davulda Pierre Yves Sorin ve kontr basta Cordelette'le verecek.
SADETTtN DAVRAN
All The Things You Are, Bo-
ogie Woogie On St. Louis Blu-
es, Green Dolphin Street, How
Long Has This Been Going On,
,11 Don't Mean A Thing, Just
One Of Those Things, Sweet
Lorraine, Tea For Two...
Daha da var. Fransız piyanist
Claude Bolling, bu akşamki
konserinde bu sırayı izlemeyebi-
lir; bu standartlann hepsini çal-
mayabilir, ama çoğunu çalacak.
Garanti...
Aynca kendi bestelerinden
olan A La Français, Bach In
Swing, Borsalino, Caüfornia Su-
ite, Duke On My Mind, Etude
In Blue, Midnight On Theloni-
ous'u da... Belki bu sırayı izle-
meyecek, ama çoğunu çalacak.
Garanti...
Kısacası bu konser garantili
bir konser. Her bakımdan serü-
ven yok. Nasıl ki örneğin kimi
lokantalarda daha kapıdan bel-
lidir, içeride başmıza, daha doğ-
rusu damağınıza beklenmedik
hiçbir şey geünez, Claude Bol-
ling konserleri de böyledir. Ko-
lah örtü, gümüş, kristal, birinci
srnıf porselen, birinci sınıf ser-
vis ve birbirini izleyen "her za-
mankiler." Serüven yok. Bilin-
meyen hiçbir şey yok. Keşif yok,
icat yok.
Ama heyecan yine var. Serü-
ven kadar, bilinmeyen kadar, ke-
şifler ve icatlar kadar bazen
bunca güvencede ohnak da he-
yecanh olabilir.
Oaude Bolling, Fransa'da
devlet desteğinden en çok yarar-
lanan caz müzisyenidir. Bunu
piyanosunun son tuşuna kadar
hak eder. Bu desteği en az onun
kadar hak eden, ama alamayan
daha pek çok müzisyen olması
bu gerçeği değiştirmez.
Dedikodu bir yana bırakılır-
sa Claude Bolling, Fransa'nın en
ünlü caz müzisyenlerinden biri-
dir. Çok erken yaşlarda piyano-
daki ustalığı ve caza olan tutku-
su ile ülkesindeki caz çevreleri-
nin dikkatini çeken Bolling he-
nüz yirmisinde iken Mezz Mezz-
row ve Lionel Hampton ile ça-
lışmaya başlamıştı. Film ve sah-
ne eserleri için müzik yazmaya
da bu sıralarda başlayan Bol-
ling'in yakın çakşma arkadaşlan
arasında Boris Vian da vardı.
Duke ElUngton'la, Dizzy Giltes-
pie ile bir araya gelen Claude
Bolling geniş müzikal birikimi
ile cazın Fransa'daki maslahat-
güzarlığını uzun yıllar kimseye
bırakmadı. Küçüklü büyüklü
topluluklar kurdu, yönetti.
Klasik müziğe olan ilgisi de
hiç kesilmeyen Bolling'i Jean
Bernard Pommier, Jean Pierre
Rampal, Mourice Andre ve
Pinchas Zuckerman gibi müzis-
yenlerle birlikte çalıştı. 197O'te
Pommier ile yapüğı "Iki Piya-
nist İçin Sonat" ve 1975'te
Rampal ile yaptığı "Flüt ve Pi-
yano İçin Suit" büyük başan
kazandı. Aralannda Borsalino,
Flk Story, Lucky Luke, Califor-
nia Suite'in de olduğu elliden
çok filme müzik yaptı. Bunlar-
dan bazılarını bu akşam da ça-
lacak. Garanti...
1974'ten bu yana Big Band ile
aralıklı olarak turneler yapan,
konserler veren Bolling, Istan-
bul'da basçı Vincent Cordelette
ve davulcu Pierre Yves Sorin eş-
liğinde çalacak.
Başarılı modacı
Schrtrer'in önümüzdeki
yaz için kareli bir ceket
ve plili lacivert eteği.
Ceketin renkleri lacivert,
sarı ve kırmızı.
S.AraİH§tan'da
kar yagdı
• LEFKOŞA (AA) —
Suudi Arabistan'ın
kuzeybatısındaki Tabuk
bölgesindeki kar fırtması
dolayısıyla köylerin ve
kasabalann büyük bir
bölümünün karlarla kaplı
olduğu bildirildi. Suudi
Arabistan Haber Ajansı
(SPA), tipi dolayısıyla
bölgenin büyük bir
kesiminin üç metre
kalınbğında karla
kaplandığım duyurdu.
Ajans, kamu görevlilerinin
yolculara yardımcı
olduklanru bildirdi. 2000
metre yüksekliğinde
dağlann bulunduğu bölgede
kışın kar yağmasının
alışılagelmiş bir olay
olduğu, ancak çarşamba ve
perşembe günü yagan kann
alışılagelmişin çok üstünde
olduğu kaydediidi.
Esenboğa
kapah
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — Yoğun sis
nedeniyle Ankara Esenboğa
Havalimanı'nda dün
seferlerin büyük bölümü
yapılamadı. Ankara'dan
İstanbul, Trabzon,
Erzurum, Van ve Elazığ'a
yapılması gereken seferler
iptal edilirken Münih ve
Köln seferleri de uzun
süren gecikmeden sonra I
19.45 ve 19.50'de
yapılabildi.
Güreş'e
orduevinde
sorgu
• BURSA (Cumburiyet
Bürosu) — Yılbaşı gecesi
Uludağ'da, Grand Yazıcı
Oteli koruma
görevlilerinden birinin
tabanca mermisi ile
yaralandığı olaya karışan
Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Doğan Güreş'in
oğlu Serdar Güreş dün
ifade verdi. Güreş'in
lstanbuFdan Bursa'ya
geldiği ve orduevinde
soruşturmayı sürdüren
Bursa Cumhuriyet Savcısı
Kemal Özgül'e 5 saat
süreyle ifade verdiği
öğrenildi.
Sakatlar
Derneği'ne
eleştiri
• İstanbul Haber Servisi
— Sakatlar Derneği
yönetimine karşı olan bir
grup sakat, dün İstanbul
Tabip Odası'nda
düzenledikleri panelde
kendilerinin dilenci olarak
görünmek istemediklerini,
iş istediklerini söylediler.
Sakatlar Derneği'nin
yönetiminde bulunanlan,
sorunlarına onurlu bir
şekilde sahip çıkmamakla
suçlayan konuşmacılardan
Mahmut Kement, "Biz
asalaklığa karşıyız. Sakat
denince dilenen insan
konumunda olmak
istemiyoruz. Bizler
şartlanmıza uygun iş
istiyoruz" dedi.
Grek harfli
Türkçe kitap
• İSTANBUL (AA) —
İslam Tarihi, Sanat ve
Kültür Araştırma Merkezi
tarafmdan (IRC1CA) her
ay düzenlenen geleneksel
konferanslarda dün
"Ermeni ve Grek harfli
Türkçe matbu kitaplar"
konusu ele ahndı. Yıldız
Sarayı Çit Kasn'nda
yapılan konferansta
konuşan Araştırmacı-Yazar
Turgut Kut, yeryüzünde
Türkler kadar alfabe
değiştiren başka bir millet
daha olmadığını savunarak
"Türklerde Göktürk,
Uygur, Mani, Brahmi,
Süryani, Arap, Grek,
Ermeni, Ibrani, Latin ve
Slav gibi çeşitli alfabelerle
yazılmış kitaplar, mezar
taşları ve birçok belgeler
mevcuttur" dedi.
Prof.Kenanoğlu
öldü
• İstanbul Haber Servisi
— Emekli öğretim üyesi,
Prof. Abdullah Kenanoğlu,
Atatürk Havalimanı'nda
geçirdiği kalp krizi
sonucunda öldü.
Yakınlanyla birlikte yılbaşı
tatilini geçirdiği
Singapur'dan dönüşünde,
havaalamndaki pasaport
kontrolünden çıkarken
fenalaşan Kenanoğlu,
International Hospital'a
götürüldü. International
Hospital Genel Müdürü
Yaşar Yıldınm,
Kenanoğlu'nun kalbi
durduktan 25 dakika sonra
hastaneye ulaştınlabildiğini
söyledi.