Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
_3 OCAK 1992 HABERLER CUMHURÎYET/5
ZTÜRKSAT dosyası savahğa gidiyor. Starl üe ilgiiisoruşturma başlatüdı
"Vbkuzluk ve rüşvet îlıbarı yağıyorkblsuzluk soruşturmalannın koordinasyonuyla görevli Devlet Bakanı
Orhan Kilercioğlu, "yolsuzluk ve rüşvet ihbarı yağdığını" belirtip önemli
ggörülenlerin soruşturulduğunu, diğerlerinin ise "bilgi olarak"
s^aklandığını söyledi.
ANKARA (Cumhurivet Börosn) — Devlet,
yolsuzluklann envanterini çıkarıyor. Başbakan
StUeynuu Demirei'in, bir genelge ile koordinas-
y>on görevi verdiği yolsuzluklardan sorumlu Dev-
l e t Bakanı Orhan Kilerciogfu, "yolsuzluk ve rüş-
vvt inban yagdgHiı" söyledi. Bu ihbarlardan cid-
dü olanların soruşturulması istenirken savcılığa
s«evk edilecek ük yolsuzluk dosyasınm da TÜRK-
SiAT ihalesi olayı olacağı öğrenildi. Otoyol ve di-
fceı karayollan ibalelerine ilişkin yolsuzluk sav-
lauı konusundaki soruşturma tüm hızıyla sürer-
k e n Ulaştırma Bakanügı, Starl yayınlan için de
soruşturma başlattı.
Ulaştırma Bakanlığı'nda, PTTnin trilyonluk
itıalesi TÜRKSAT olayının dışında, yeni bir so-
ruşturma daha başlatıldı. TÜRKSAT olayı ne-
deniyle PTT Genel Müdürü EmİB Başer ile yar-
drmcısı ve thale Komisyonu Başkam Osman Göz-
ttjn'e işten el çcktiren Ulaştırma Bakanı Yaşv
Topçu, Starl yayınlan konusunda PTTnin yap-
tığı işlemlerin yasalara uygunluğunu da incelet-
meye başladı.
Başer ve Gözüm'ûn, TÜRKSAT ihalesi dışın-
da, Starl'in yayınlanna ilişkin tutumlan nedeniy-
le de savcılığa verilebilecekleri kaydedildi.
Seçim öncesinde yolsuzluklann üzerine gidi-
leceğini ve sorumlulardan hesap sorulacağmı vaat
eden Başbakan Demirel, yayımladığı bir genel-
geyle yolsuzluk soruşturmalannın koordinasyo-
nu ile Devlet Bakanı Orhan Kilercioğlu'nu gö-
revlendirdi. 7 aralık tarihli genelgede, "Geçmis-
te yapüdığı ileri süriUea vey» gelecekte yapılabi-
lecek yolsuzluk ve usulsüzlüklerin tespiti ve so-
nuaİHİar hakkında gerekli idari ve yasal işlem-
iere zaman geçirilmeden başlanacagı" bildirildi.
"Haknmet prognnnının geregi obu-ak yasalara
saygılı, «Mrttst, namustu ve çalışkan ksmu per-
sonelinin görevini giivence altııtda yüıütmeye de-
vun etmeslniıı saglanacagı" da belirtilen genel-
gede şöyle denildi:
"Kamu kurum ve kuruluşlannda her görev ve
kademedeki personelin kendilerine tevdi edilen
hizmetkri yürürlükteki mevzuaün çizdigi çerçe-
ve içerisiiMİe gercekleştinnesi, hukuka saygınifl
ve knkak devleti oimaaın ana koralıdır. Hizme-
tİH jüriitiilroesinde ve iş sahiplerinin kamu ku-
ruluşlan ile otan OlşkileriiMİe kanun önünde esit-
Uk ve tarafsıztık ilkderinden uzaklaşüması, ya-
bnt özei ve keyfi tatıun ve davranıslar icerisinde
oiaBması gibi bukuk dışı uygulamalare asia mey-
dan verilmemeüdir."
Başbakan Demirei'in genelgesi ile koordinas-
yon görevi üstlenen Devlet Bakanı Kilercioğlu,
.devletin yolsuzluk envanterinin çıkanlması için
talimat verdi. Kilercioğlu, tum bakanlık ve bağlı
kuruluşlanndaki denetim birimlerinin inceleme,
araştırma ve soruşturma çalışmalannı, başlan-
gıç tarihi, konusu ve hangi durumda olduğu ko-
nusunda kendisine bilgi verilmesini istedi.
Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan Kilercioğ-
lu, çalışmaların büyük bir titizlik ve süratle yü-
rütüldüğünU belirterek toplumun büyük hassa-
siyet duyduğu bu konuda çalışmalann sonuçla-
n hakkında gerektikçe açıklama yapılacağını bil-
dirdi. Kendisine ve diğer bakanlara ihbar yağdı-
ğını belirten Kilercioğlu, ciddi görülen ihbarla-
nn incelemeye alındığını söyledi. Kilercioğlu, "th-
barları aşırı kabul etmiyorum, oormal
göriiyorum" diyerek şöyle konuştu:
"Burada önemli olan konu, dedikodu ve söy-
lentilerle insanlann yıpraülmamasıdır. Kişilerin
makamlannı, onnrlannı kornmak da gerekiyor.
Yoksa berkes birbirine rabaüıkla suç yüklüyor,
neier soyiüyorlar. Bir sürü şey. Bu bususta çok
hassas obnak lazun, biz gelen ber ihban bilgi ola-
rak alınz, inceleıuneye defer göröicnleri incek-
riz, göriilmeyenleri kendimizde mahfuz ederiz,
yoksa Ahmet Mehmet'e luzmış, Mebmet Ahmet'e
kızmış, bunJara dikkat edip aslı olmayan bir şey-
den dolayı hareket etmemek lazım. Çok acı bir-
şey ama, berkes birbirini karalıyor."
Ihbarlar ve yolsuzluk dosyalan konusunda bir
sayı vermekten kaçınan Kilercioğlu, sayı verme-
sinin yanlış anlaşılacağmı söyledi. Kilercioğlu, bir
yandan usulsüzlük ve yolsuzluklann hesabıru sor-
maya caüşırken diğer yandan bu tür olaylan ön-
lemeye dönük çalışmalar yaptıklannı da bildir-
di.
İÇİŞLERf BAKANI İSMET SEZGİN
^Devlet boşlııgunu
PKK doldurdu'ANKARA (ANKA) - İciş-
leri Bakanı tsmet Sezgin,
Güneydoğu'daki yanlış uygu-
lamaların vatandaş ile devlet
arasındaki ilişkilenn bozul-
masına neden olduğunu,
bölgede doğan devlet boşlu-
ğu-
nun "PKK tarafından doldu-
rulduğunu" sö> ledı. Bakan
Sezgin, "Vatandaş ikilem için-
de, sakal ve bıyık gibi" dedi.
"Devletin yaklaşımı Gü-
neydoğu Anadolu'da yaşayan
halk üzerinde birtakım olum-
suz etkiler yaratmış. İzlenımı-
miz şu ki vatandaş, devletini,
sahibıni anyor. Vatandaş şim-
di ikilem içinde. Sakal ve bıyık
gibi ikilem içinde. PKK, cina-
yet, terör örgütüdür. Bölge
halkı korkudan bunlann gös-
terilenne katılıyor. Devlet
boşluğu meydana gelmiş, bu
boşluk PKK tarafından dol-
durulmuştur. Devlet vatanda-
şına bugüne kadar sahip
çıkamamıştır. Bölgeye devleti
getireceğiz. Devletin sıcaklığı-
nı, babalığını, bakış açısmı
değjştirerek getireceğiz. Zih-
niyeti değiştireceğiz. Türkiye
ne zaman demokratik düzenle
yönetilmezse, o zaman Gü-
neydoğu Anadolu'da olaylar
çıkıyor. Bizim tezimiz doğru,
hukuk devleti sınırlan içinde
kalarak. insan haklan ilkeleri-
ni ihlal etmeden sorunu çöze-
ceğiz."
Devletin bugüne kadar böl-
gede yaşanan olaylan doğru
teşhis edemediği için doğru te-
davi yöntemlerini bulamadı-
ğı-
nı da anlatan Sezgin, hareke-
tin "Kûrt devleti" kurmaya
yönelik olduğunu ıfade ettı.
Bakan Sezgin, iç ve dış destek-
çileri ile ayrı devleti hedefle-
yen PKK'nın "hayU yol"
aldığını vurguladı. Bakan Sez-
gin, "Bu olay bugüne kadar
kâh küçültülmüş. kâh büyntül-
muş. Teşhis >e tedavi doğru
olmalı. Kolunuzdaki apseyi iyi
etmek için gerekirse pomat sü-
receksiniz, gerekirse de ope-
rasyon yapacaksınız" diye
konuştu.
HEP KÖKENIİLER TEBCtHE' ZOBLAMYOB
SHP'de yol aynnııANKARA (Cumhnriyet Btt- SHP Merkez Yürütme Kuru-
roso) — SHP'de, HEP kökenli lu, dün akşam Başbakan Yar-
milletvekillerinin parti program
ve ilkelerine uygun davranma-
ları konusunda "uyan" niteli-
ğinde bir toplantı yapıünası kar-
şılaştmldı. Genel Sekreter Cev-
det Selvi'nin, 6 ocakta yapıla-
cak toplantıda HEP kökenli
milletvekillerine, "Bir milletve-
kili iki partili birden olamaz,
tercibinizi yapın" uyansında
bulunması bekleniyor.
Selvi'nin düzenleyeceği top-
lantıya SHP'den istifa etmiş ka-
bul edilen milletvekillerinden
dımcısı ve SHP Genel Başkam
Erdal Inönü başkanlığında top-
landı. Toplantıya Cumhurbaş-
kanı'nın ara yerel seçimleri er-
teleyen yasayı onaylaması konu-
su değerlendirildi. Inönü, Cum-
hurbaşkanı ile hükümet arasın-
daki atama krizinin yasal dü-
zenlemeler ile aşılacağını söyle-
di. Inönü, Cumhurbaşkam'nın
yeni yıl resepsiyonlanna partili
milletvekillerinin katılmalarını
istedi.
Kültür Bakanı Fikri Sağlar, Şuar Ynrdatapan ve Meiike Demirağ'ı bakanlıkta kabul ederuk bir Mire görüştü. (Fotograf: AA)
Melike Demirağ üe Şanar Yurdatapan'ı kabul eden Kültür BakanıSağlar.
'liasaklar yasak olacak'ANKARA (Camharivet Bö-
rosıı) — Türk vatandashğmdan
çıkanlan Melike Demirag ile Şa-
nar Yurdatapan'ı makamında
kabul eden Kültür Bakanı Fikri
Sağlar, "yasaklann yasak oldu-
gu bir ülke knrmak
istediklerini" büdirdi.
Sağlar, gecen günlerde Alman
pasaportuyla Türkiye*ye dönen
Metike-Şanar Yurdatapan çifti-
ni dün kabul ederek bir süre gö-
rûştü. Demokrasi mücadelesin-
de insanlann sıkıntı çektiğini,
acılar görüldüğünü belirten Sağ-
lar, demokrasi mücadelesinin
bittiğini, artık demokrasinin uy-
gulamaya geçirilmesi gerektigi-
ni söyledi.
Sanat olmadan bir ulkenin
çağdaş olduğuna karar verile-
meyeceğini ifade eden Sağlar,
"Bugüne kadar biz sauatı hep
köttikdik. tnsanın dogasına ay-
kın olan bu tutum bizi alabildi-
Kültür Bakanı Sağlar: "Biz ülkede
demokrasinin insanları daha fazla üzmeden
oturmasını istiyoruz. Yasaklann yasak
olduğu bir Türkiye kurmak istiyoruz!'
çeken Sağlar, "Nftam Hikmet'i caddesinde de aalar çekildiği-
tiun dünya bagrma basarken biz ne işaret ederek "Biz ülkede de-
vataiMİaabktan çıkardık. Bir Yıl- mokrasinin insanları daha faz-
maz Güney'e ise Fransa bizden la üzmeden oturmasını istiyo-
daha fazla sahip çıktı. Bfaialum ruz. Yasaklanan sanatcuar ve çe-
öruracek kafali kisüer bnnu an- kilen acıiann bagışlanmasuu
toplum bizden bekliyor. Biz ya-
saklann yasak olduğu bir Tiırki-
ye kurmak istiyoruz" şeklinde
konuştu.
Şanar Yurdatapan da sansü-
rün tamamen kaldınlması yo-
ghte gerfletti. Artak sanau ve sa-
natçılara sahip çıkmaya
cabşryoruz" diye konuştu. Tıirki
ye'nin sahip çıkmadığı sanatçı-
lara başkalaruun sahip çıkması-
nın "çok aa" olduğuna dikkat
lundaki girişimleri destekledik-
lerini ve olumlu bulduklannı
lamayacak kapasitedekr. Kendi ifade ederek "Devlet bizleri bep
dozenkri için bn insanian köttilerdi. Bugün bir baluuun
barcadılar" dedi. makamında kendisi ile konnş-
Sağlar 12 Eylül sonrasında nuüt oldukça şasırtıa bir davra-
yurtdışındaki sanatçılann yam nış- Bdyle bir şeyi düşünmemiş-
sıra Türkiye'deki demokrasi mü- Ök bile" diye konuştu.
li ve TBMM Idare Amiri Salih
Sttmer ise bu konuda tercihini
yaptığını ve kendisinin SHP
milletvekili olduğunu belirterek,
bu toplantıya katılmak isteme-
diğini bildirdi. 16 HEP kökenli
milletvekilin katılması beklenen
toplanüda Zana ve Dicle'nin de
durumu çözümlenmeye çalışıla-
cak.
Alınak'tan dava
Koalîsyon
mahkemelik
ANKARA (ANKA) — Koa-
lisyon hükümetini oluşturan
partilerin milletvekilleri mahke-
melik oldu. "İç guvenlik" ko-
nulu genel görüşmede Meclis
kûrsüsünden indirilen SHP'li
Mabmut Alınak; DYP'li Erte-
Ida Durutnrk, Sadık Avundu-
koghı ve tsmail Köse aleyhinde
100'er milyon liralık tazminat
davası açtı.
Ankara Asliye Hukuk Mah-
kemesi'ne verilen dava dilekçe-
sinde, DYP'li milletvekillerinin
amacının, "Ahnak'ı bütün
Tirldye önünde bölücü bir Usi
otarak tanıtmak oldngu" öne
surüldü. Dava dilekçesinde şöy-
le denildi:
"Bu eylem, Mabmut Ahnak'-
ın politik kişfligine çok agır ve
kaksu bir tecavüzi teşkil edcr.
Uşisci kinrni tot-
l
Inönü ve Yılmazyarın da "Bizim însanlarımız"programında
Siyasi liderler ekranı sevdi
SİNA KOLOĞLU
Politikacılar, televizyonun
yeni gözdeleri oldu. Daha önce-
leri haberde sınırü kalan politi-
kacılar artık TV'nin değişik
programlanna çıkmaya başladı-
lar. Başta Başbakan Süleyman
Demirel olmak uzere parti lider-
leri, hem özel hayatlannı hem
de çeşitli sorunlarla ilgiii görüş-
lerini bu tür programlarda iste-
dikleri gibi anlatma fırsatı bu-
luyorlar.
Seçimin son günü bir araya
gelen siyasi parti ü'derlerinin
programı beğenilip tekrar bir
araya geünelerinin istenmesin-
den sonra diğer TV programla-
nnın da listelerüıde bu isimlere
bir kayış oldu. Kasım ve aralık
aylanndaki TV programlanna
baküğunızda bu tablo net bir şe-
kilde ortaya çıkıyor. Başta De-
mirel olmak üzere, Erdal tnönü,
Mesut Yılmaz, Necmettin Erfoa-
kan, ekrana en fazla çıkan isim-
ler. Alparsian Türkeş ve Biilent
Ecevit ise yalnız "Açıkoturum"
ile yetinmisler.
Demirel
Açıkoturumlann dışında, ilk
olarak Uğur Dündar, "Tele-
Vizyoa" programında liderlerin
özel yaşamlanm konu edinen
"lşte Hayabmız" dizisine baş-
ladı. 26 kasunda Süleyman De-
mirel, 3 arabkta Erdal tnönü,
10 aralıkta Mesut Yılmaz 17
arabkta da Necmettin Erbakan
bu programa konuk oldular.
Yılmaz
Bülent Ecevit'üı çıkmayı kabul
etmediği programın son konu-
ğu Hasamettin Cindoruk oldu.
TRT'nin yeni yaym dönemi
ile birlikte ilkini çarşamba ak-
şama seyrettiğimiz "Soru
Yagnuru" programında Başba-
kan Demirel ekrana geldi. De-
mirel önce açıkoturum, ardın-
dan özel hayatı ve gazetecilerin
İBÖnâ
soru yağmunmdan sonra yarın
Altan Aşar'm hanrladığı "Bi-
zim tnsanlanmız" adlı prog-
ramda yer alacak. Pazartesi gü-
nü de Mebmet An Birand'ın 32.
Gün programında "Dış Politi-
kamız"ı anlatacak. Yarın
TV'2'de yayımlanacak olan "Bi-
zim Insanlanmız" programına
Erdal tnönü ve Mesut Yümaz
da katılacaklar ve "1992 yüın-
da neler yapmayı planlıyorsu-
nuz", "2000'H yıllarda Türkiye
nasıi olmalı" gibi sonılara ce-
vap verecekler.
Siyasi liderler dışında millet-
vekilleri, siyasi parti yöneticile-
ri ve bakanlar da bu tür prog-
ramlardan nasiplerini aüyorlar.
Kasım ayından bu yana yapılan
iki açıkoturumda (liderlerin dı-
şında) siyasi parti temsilcileri yer
aldılar. Aynca 2 aralıktaki 32.
Gün'de Dışişleri Bakanı Hikmet
Çetin, dış politika üzerine ko-
nuştu. 19 aralıkta Ertürk Yön-
dem'in "Perde Arkası" progra-
mında Sağük Bakanı Yıldınm
Aktnna, "Ayda Bir" progra-
mında ise Adalet Bakanı Seyfi
Oktay yer aldılar.
Tabii tüm bu listeye 25 ve 26
araük tarihlerinde MecUs'ten
naklen yayımlanan genel görüş-
meleri de katarsak izleyici, siya-
siler ile hayli içli dışh oldu. önü-
muzdeki günlerde yeni prog-
ramlarda hem liderleri hem de
poütikacılan daha fazla görece-
ğiz.
ş
mln etmek amaayla, mahkeme
kabadayıfauma yaraşacak bir şe-
klde aMdet M u n k ftdeU öl-
: kasbyta hareket etmiş ve
MahBnt Ahsak'm bogasaau ya-
OMjank Ue kaka karsidea indir-
mişkrdir. Bn olay, TBMM'nin
d«hi iç güvenliginin ofanadıguıı
göstererek halkı şiddete teşvik
etmek ve •mntsnzİHga sevk et-
mektedlr."
öte yandan TBMM kürsü-
sünde Alınak'a yönelik hareketi
protesto etmek amacıyla Şır-
nak'ta imza kampanyası başla-
tüdı. 30 bine yaklaşan imzalar
ve protesto mektubunun
TBMM Başkam Cindoruk ile
Başbakan Demirel ve Başbakan
Yardımcısı tnönü'ye gönderile-
ceği bildirildi.
Yargıtay, mületvekili adayı olmak için görevinden aynlan biryargıcı görevine iade etti
\krgıçlar da siyaset yapabilecek
TURAN YILMAZ
ANKARA — Yargıçlann polhikada
şanslarını denemeleri kolaylaştı. Yargı-
tay, mületvekili adaylığı için görevinden
istifa eden bir yargıcı, aynldığı görevi-
ne iade etti. DYP'den aday olan Yargı-
tay üyesi Ali Naci Tuncer, göreve baş-
larken Hâkimler ve Savcüar Yüksek Ku-
rulu (HSYK) ise daha önce bu konuda
verdiği "göreve döniUemeyecegi"ne iliş-
kin kararlannı gözden geçirmeye başla-
dı.Yargıtay Birinci Başkanük Kurulu bu
kararı, 20 Ekim genel seçimleri öncesin-
de, DYP'den milletvekili adayı olmak
için görevinden istifa eden Yargıtay 2.
Hukuk Dairesi üyesi Ali Naci Tuncer'-
in, seçilemeyince yeniden görevine dön-
mek için yaptığı başvuru üzerine aldı.
Tuncer'in başvurusunu inceleyen Baş-
kanük Kurulu, milletvekili adayı olan,
ancak adayı olduğu partiye üye olarak
kayıt yaptırmayan yargıç ve savcıların,
görevlerine yeniden dönmelerinde bir sa-
kınca olmadığına karar verdi. Kurulun,
9 Aralık 1991 tarih ve 64 sayılı kararın-
da, Tuncer'in Yargıtay Başsavcıhğı'n-
dan, DYP'ye üye olmadığına ilişkin bir
belge aldığı da ammsatıldı.
Başkanük Kurulu, aldığı karar doğ-
rultusunda Tuncer'i, Yargıtay 6. Hukuk
Dairesi'nde yeniden göreve başlatırken,
Yargıtay'ın karan, Hâkimler ve Savcı-
lar Yüksek Kurulu'nun, daha önce bu
konuda verdiği "ret" kararlan Ue çeüşki
yarattı. HSYK, daha önce milletveküi
adayı olmak için görevinden aynlan, an-
cak seçilemeyince yeniden mesleğe don-
mek isteyen Tavas yargıcı Hasan Aslan-
türk'ün başvurusunu geri çevirmişti. Bu
kararda, "Hâkimler ve savcüar siyasi
partilere giremezler, girenier meslekten
çekilmiş sayılırlar, siyasi partilere giren-
ier bir daha mesleğe kabul edilmezler"
şeklindeki yasa hükmu anımsatılmıştı.
Yine 20 Ekim seçimlerinde aday ol-
mak için görevlerinden aynlan iki yar-
gıcın, görevlerine donebiünek için yap-
tıklan başvurular, HSYK'run, bugüne
kadarki yaklaşırmnda değişikliğe yol aç-
tı. HSYK, her ikisi de DYP'den aday
olan Konya yargıcı Hiüni Mutlu ile Yar-
gıtay 3. Ceza Dairesi Tetkik Hâkimi
Hikmet Selvi'nin başvurulannı, daha
önce yaptığı gibi ilk oturumda reddet-
mek yerine, aynntılı bir biçimde incele-
meye aldı. HSYK, Yargıtay'ın konuya
ilişkin karannı getirterek, her iki yargı-
cın dunımunu, bu karann ışığı altında
değerlendirmeye başladı. HSYK'nın ko-
nuya ilişkin karannın, yeni yıün ilk gün-
lerinde çıkması bekleniyor. HSYK çev-
releri, Kurulun, bugüne kadarki teamü-
lünü değiştirebileceğini ifade ettiler.
BAŞKENTTEN
AHMET TAN
Etkin Özal
Edilgin Demirel...
Siyaset, bir "taktik savaşı" mıdır, yoksa "ince oymacılık
sanatı" mı?
Yanıtı ne olursa olsun, bu işin meraklılarına, yeni yılın
büyük görsel olanaklar sunacağı belli oldu.
Çankaya ile hükümet arasındaki sıkıntı giderek artıyor.
Demirel, sıkıntının "kişisel olmadığım" dolayısıyla büyü-
meveceğini her fırsatta yineliyor.
Özal ise, bu tür bir "güvence" verme gereği bile duy-
muyor.
Ama sıkıntı büyüyor.
Çünkü, tarafların temel hedefi sıkıntıyı değil, birbirteri-
ni aşmak...
Bunun için de gündeme, "taktik savaşı" veya "ince oy-
macılık sanatı" geliyor.
Dün akşam üzeri Cumhurbaşkanı adına konuşan Söz-
cü Kaya Toperi, bunun haberini verdi:
"Cumhurbaşkanı," dedi "bazı kararnameleri, bu arada
memura zammı bile imzalamayabilir..."
Özal'ı tanıyanlar, onun att/ğı her adımın üzüm yemeye
yönelik olduğunu bilirler. Amacı hiçbir zaman bağcı döv-
mek olmamış Özal, niçin, kararname işini çıkmaza sürük-
lüyor?
Sorunun birkaç yanıtı var:
1- Özal, Demirel'i diyaloğa zorlamak ve koalisyonun R-
ilen üçüncü (ya da birinci) ortagı haline gelmek istiyor.
2- Demirei'in asıl rakibi görüntüsü yaratarak, ana mu-
halefet lideri Yılmaz'ın gölgede kalmasını sağlamak. Böy-
lece, ANAP üzerindeki manevi liderlik etkinliğini sürdür-
mek. Çünkü, Özal, Mesut Yılmaz'ın ANAP grubunun bü-
tünlüğünü sonuna dek koruyamayacağından ve bazı kop-
malara yol açacağından korkuyor. Demirel hükümetinin
Meclis'teki desteğini 286'dan 300'e çıkarması halinde ise,
Özal'ın 5 yıllık süresinin tehlikeye gireceği açık.
Cumhurbaşkam'nın koalisyon hükümetinin kararlarına
karşı "aktif tutum" izlemesinin altında bunlar yatıyor.
Ayrıca, Hazine'ye yük getirecek hükümet kararlanna ve
iktidarın yaptığı atamalara karşı çıkması ise, "devleti ve
devletin bürokratlarını koruyan Cumhurbaşkanı imajını"
canlı tutmak için.
Dün Cumhurbaşkanı adına konuşan Sözcü Toperi, "di-
yalog istediğini, bu diyaloğun ise basın üzerinden değil,
doğrudan gerçekleşmesinden yana olduğunu" söyledi.
Benzer sözlerı De-
mirel de söylüyor. O _ . .. . - . - .
da diyaiog istiyor. çanKaya ıie hukumet
Ama şu anda, ikisi de arasındaki sıkıntı giderek
'*"*"'" artıyor. Demirel, sıkıntının
"kişisel olmadığım"
dolayısıyla
büyümeyeceğini her
fırsatta yineliyor, Özal ise,
bu tür bir "güvence"
verme gereği bile
duymuyor.
g
^
leştiriyor. örneğin,
Cumhurbaşkanı
Öza!, diyalog çağrısı-
nı, sözcüsünün ağ-
zıyla basına yaptırı-
yor. Diyaloğun lafını
etmek veya ettirmek
yerine, Cumhurbaş-
kanı ile Başbakan di-
yaloğun kendisini
kuramazlar mı?
Kuramazlar. Çünkü, ikisi de siyaset yapıyor.
Yaptıkları siyaset ise, "taktik savas/"nı veya "ince
oymacılığı" gerektiriyor.
Özal'ın da Demirei'in de "diyaloğu" basın ve kamuoyu
üzerinden yürütmeye yönelmeleri bu savaşın ve sanatın
gereği.
özal, Demirel'i "haftalık olağan görüşme"ye ve Çanka-
ya'ya çıkmaya zorlamak için, kararnameleri tutuyor.
Demirel ise, "Hesap soracağız, indireceğiz" dediği in-
sanın ayağına, hele de düzenli olarak gitmeyi, "ara rejim
alışkanlığı" olarak niteliyor.
Ancak, Özal'ın dün sözcüsü aracılığıyla yaptığı açıkla-
madaki iki nokta, taktik savaşının kızışacağını ortaya ko-
yuyor.
1. Özal'ın "kendi yetkilerine hükümet tecavüzü
olduğunu" belirtmesi, Cumhurbaşkam'nın "savunma ko-
numundan hücuma geçeceği" sinyalini veriyor.
2. Özal, kanun ve kararnamelerin kendisine gönderil-
meden önce, daha hazırlık aşamasında iken, bilgi sahibi
olması gerektiğini söyleterek de "aktif
cumhunbaşkanlığında" kararlı olduğunun altını çiziyor.
Karamameleri geri çevirmesi, kanunlan incelemesi, dün
açıklandığı gibi bazı kararların altına "şerh" koyması bu
yüzden.
Kendi döneminin bürokratlarını korumaktaki ısrarı ise,
ekonomi üzerinde etkı ve bilgi sahibi olmayı sürdürmek
için.
Özal dışlanırsa, hem ülke içindeki, hem de çok önem
verdiği dtş dünyadaki ününün, etkinliğinin sıfırlanacağını
biliyor.
Demirel de öyle. Demirel de eğer deylete ve bürokrasi-
ye koalisyonun damgasını vuramazsa, Özal'ın bızzat kendi
alternatifi olarak yeniden kendi karşısına çıkabıleceğın-
den korkuyor.
Özetle ikisi de "aktif olamazlarsa, "pasifize" olacak-
larının bilincinde...
Parlamenter sistem ise, 2 "aktifi" birden kaldırmıyor...
Genç Demokratlar Parrisi
• ANKARA (ANKA) — ANAP'tan aynldıktan sonra hiçbir
oluşumun içinde yer almayan Hasan Celal Güzel, kuracağı
yeni partinin tabelasım 6 ay içerisinde asacağını söyledi.
Hasan Celal Güzel, muhtemelen ismi "Genç Demokratlar"
olacak partinin kuruluş çalışmalannı teşkilatlanma bazında
sUrdürdüklerini bildirdi. Parti kurma çahşmasımn uzamasmın
en önemli nedeninin finansman sıkıntısı olduğunu kaydeden
Hasan Celal Güzel, "Ancak tüm bu sıkıntılara rağmen
teşkilatlanma çalışmalannı 6 ay içerisinde tamamlayacağız"
dedi.
SBP'ye destek
• İç Politika Servisi — Kendilerini emektar komünist ve
sosyalist olarak niteleyen 23 kişi yayımladıklan yazıü çağnyla
Sosyalist Birlik Partisi'ni desteklediklerini açıkladılar. Yazıh
açıklamada insanüğın daha adil ve eşit, baskısız, sömürüsüz,
smıfsız ve devletsiz bir toplum ideaünin komünizme doğru
uzun yürüyüşünün sürdüğü behrtilerek "Bu nedenle de
Türkiye Marksistlerinin en geniş birliği yolunda Sosyalist
Birlik Partisi'ni, sosyalizmi amaçlayan Marksist bir parti
olarak desteklediğimizi duyuruyor ve aynı görüşü paylaşan
tüm Marksistleri, komünistleri, sosyalistleri de sosyalizm
mücadelesinde SBP'yi desteklemeye çağuıyoruz" denildi.
plaket
• İSTANBUL (AA) — tstanbul Üniversitesi Iktisat Fakültesi
Mezunlan Cemiyeti ve Mülkiyeliler Birliği İstanbul Şubesi
tarafından anayasa profesörü Muammer Aksoy'un anısına bü-
panel duzenlendi. Üzeyir Garih'in yöneteceği "însan Haklan
Boyutu ile Yeni Bir Anayasa" konulu panele konuşmacı
olarak Bülent Akarcalı, Toktamış Ateş, Rona Aybay,
Hüsamettin Hatemi, Ercan Karakaş ve Turgut Kazan
katılacaklar. Panel, yarın The Marmara Otel'de yapılacak.