Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/12 3 OCAK 1992
HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGUN
Çevre Bakanhğı Meteoroloji
Genel Mûdürlûöü'ndefi alnan
Hgiye göre; yurdun kuzey ve
dogu kesimteri çok bukjflu. İç
Anadokı'nun kuzeydoğusu ile
Doflu Anadolu'nun kuzeyi ile
Gûneydoöu Anadolu'nun do-
0usu kar yafljşJı, öteto y&ter
bukrtfu geçecek. HAVA Sl-
CAKLIĞI: Değışmeyecek.
RÛZGÂR: KuzBy yöntenJen or-
tata/vvette,yer yer kuvvetfi-
ce esecek. Derizterde, Ege ite
Afcbenc'de yıldız, Marmara ve
BaO Karadentz'de günbatısı, Ooğu Karadeniz'de k>-
dostan 6-7 kuvvetinde, saatte 24-33 deniz mHi hızla
esecek. Van Golü'nde hava: Kar yaflışlı geçecek.
Rûzgâr ku2ey yönlerden orta kuvvette esecek.
EtngAi
Bokı
Buna
Çan*k*
10° -2° Diyartalur K
f -3° Edm B
1°-8° Eıdman K
-1° KPEraunım K
•4° -11°Ha»*» K
0" fGıaann) B
11° t° Giresun K
10° -5° Gûmişhane K
-1° -2° HaUdn K
8° -7° tsfüitı B
f-*> IsMM B
3»-8»İ2n* B
-1» -7° K n K
-2° -S° Kastunonı K
-1° -4° Kasan K
2° -5° Mansa
5°-5° K.Maraş
-4° -HTManin
O
0°-7° Muş
r>-5° d
-3° KPMa
-1° -5° Sansun
-1° -e°S«rt
5°-2° Snop
6° 2°Sıws
O
-2°-9°WBin
•4° -Wimai
5°-S° Kûnyl
-f -lyKttrt
B -1° -9° VSn
B -1° -
K -1° -7° Zongutdak
B 6°-3°
B 13°-1"
B 4°-S°
K -2°-8°
K -3° -11°
K 3°-2°
K 2° 0°
K 3"-2°
K 3°-S°
K 2°-1°
K -*> W
K 2" 0°
K -2°-8°
B 2° -8°
K 0°-6°
K -<° -15°
K 2°-2°
-): aç* , tHJHJtlU İSSİI tfcar» A-açık B-bukıtkı G-gûneşlı K-kaftı S-stslı Y-yajmurlu
BULMACA
SOLDAN SAGA: 1 2 3
1/ Doğum sırasında
temizliğe dikkaı
edilmemesi yüzün-
den loğusarun tutul-
duğu ateşli hastalık.
2/ Belirteç... Döl
verme yetkinliğine
cren.3/ Evlerin üze-
rinde biriken kan at-
makta kullanılan
büyük tahta kürek
4/ Bir odada yatak-
Lk için yapılmış bu-
cak... Şamanizmin
din adamlarına veri-
len ad. 5/ Bir bağ-
laç... Ateş... Bir nota. 6/ Kimliği be-
lirlenemeyen uzay cisimlerine veriJen
ad... Asya'da bir ülke. 7/ Fas'ın baş-
kenti... Köpek. 8/ Yoksul. 9/ Hay-
van pisliği... Yavru ya da yeraiş ye-
tiştirecek duruma gelmiş olan hay-
van ya da ağaç.
YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ İriya-
n, kına ve sert kimse. 2/ Lantan ele-
mentinin simgesi... Baza çiçeklerin
üstünü saran kılıf. 3/ Kıja kıllı ve
sarkık kulakh bir av köpeği cinsi... Gereğinden çok yemek yi-
yen. 4/ Haşhaş kapsülünün çizilmesiyle elde edilen keyif verici
madde... Dingil. 5/ Bir kimsenin, emek vermeden sağladığı ka-
zanç. 6/ "Şahinim var bazlarım var /— alışkın sazlarım var /
Yare gizli sözlerim var / Diyemiyom ile karşı" (Karacaoğlan)...
Bir nota... Radyumun simgesi. 7/ Asya'a bir ülke... Frengiye ben-
zer bir hastalık. 8/ Hammadde işlenerek yapılan her türlü maI9/
Sermaye.. tntikam.
6 0 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Kaçakçıhk davalan
3 OCAK 1932
MuhtelitEncümen
kaçakçıhk layihasının
tetkikini bitirdi. Layiha
Bütçe Encümenine tevdi
olundu. Encümen tetkikatına
bu akşamdan itibaren
başladı.
Bütçe Encümeni kaçakçılan
muhakeme edecek ihtisas
mahkemeleri masarifı olarak
hükümet tarafından istenen
tahsisatı bugünkü
içtimasında kabul etmiştir.
Muhtelit Encümen
kaçakçıhk Jayihasjnın 61'inci
HIZAR
KERESTE
MARANGOZ
maddesinde mühim tadilat yapmıştır.
Yapılan tadilatın esaslan şunlardır:
"Kaçakçılık cürümlerine ait davalar asker ve sivil tefrik
edilmeksizin ihtisas mahkemeleri bulunan yerlerde bu
mahkemelerde, bulunmayan yerlerde 56'ıncı maddede
mukayyet hükümler dairesinde görülür.
İhtisas mahkemeleri faaliyette bulunacaklan mıntakanın
hususiyetine göre yalnız adli veya yalnız askeri olarak
teşkil edilebilirler. Bumahkemelerteşekkülsuretlerine
göre "Adli ihtisas mahkemesi" unvanını taşırlar. Hangi
mıntakada hangi nevi mahkeme teşkil edileceği tcra
Vekilleri Heyetince kararlaştınlır.
Adli ihtisas mahkemeleri Adliye Vekâletince sırf
kaçakçıhk davalannı görmek üzere teşkil edilecek,
münferit hakimlik asliye mahkemeleridir. Ölüm veya 10
sene veya daha fazla ağır hapis cezalannı ınüstelzim
işlerde bu hakimlerin riyaseti altında bulunduklan yerde
veya en yakın mahkemelerdeki hakimlerden ikisinin
inzimam ve iştiraki ile bir heyet teşkil olunur."
30 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Cezayir'de durum
3 OCAK 1962
Milliyetçi Cezayir âsi hükümeti Başbakanı Ben Yusuf
Ben Khedda,âsi rejimin Fas başkentindemühim bir
toplantı tertip etmesi için bugün uçakla Rabat'a hareket
etmiştir.
Asi Başbakan. Fransız topraklan ûzerinden uçmamak
için Roma ve Madrid yoluyla Rabat'a gitmektedir.
Tunus'un El Aouina hava alanına Roma'ya hareket eden
bir Alitalia uçağına binmeden evvel Ben Khedda
gazetecilerin sorduklan suallere cevap vermek
istememişse de, yetkili milliyetçi kaynaklar, önümüzdeki
hafta sonunda yapılacak olan toplantıya diğer Milliyetçi
Bakanlann da İcatılacağını ifadeetmişlerdir.
Toplantının Tunus'tan ziyade Rabat'ta yapılması nazan
dikkati çekmektedir. Zira şimdiye kadar Cezayirii
milliyetçiler Tunus'u bir karargâh olarak kullanmışlar ve
toplantılannın hemen hepsini burada yapmışlardır. Bu
durum, Tunus ile milliyetçi Cezayirlilerarasındaki farkın
ve görüş aynlığının gelişip derinleştiğine işaret
etmektedir.
GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet
Işçinin uyansı
3 OCAK 1991
Türk-İş'in öncülüğü, Hak-İş ve bağımsız sendikalara üye
işçilerin dedesteği ilegündemegelen "1 gün işegitmeme"
şeklindeki genel eylem, dün geceden itibaren
uygulanmaya başlandı. Istanbul, Ankara ve İzmir başta
olmak üzere birçok ilde işçiler gece vardiyasında
çahşmadılar. Soma'da kömürişletmelerindeçalışan2 bin
600 işçi dün gece ocaklara inmedi. Atatürk
Havalimanı'run kargo bölümünde işçilerin gece işi •
bırakmaları üzerine 01.15'te Ankara'ya hareket edecek
THY uçağına kargolar, işletme müdürii ve bazı büro
memurlan tarafından yüklenebildi.
D ^ ^ Ç ^ f müzik
1 A\TIIV manzara
B 15Metre ötede^- f
'ya t
MIIDAHAN
| canU fasıl ^
^4/< tarafı meyhane.'..
Ama içinizdeki şeytanı
uyandırıyor.
Moda Cad No 239 Tel 345 84 74-349 12 01
Kahıre •
DUNYA'DA BUGUN
Ansferdam B 4°
Aımtan B 10°
Mra B 8°
Batdat B 5°
Bnakna B 12°
Basrt
K -2°
Londn B 10°
Madrid B 3°
Mtono B 0°
BPBom
BfOM
Cntm
f
Cttk
FfW*tur1
KaNra
Kopenhtg
KMn
Uftoşa
B 4°
B 3°
S 6°
B 4°
B 1°
B 0°
B 15°
B 20°
B 21°
B 2°
B 9°
K r
B 10*
Y 4°
S 8°
B 8°
K -8°
B 5°
K 3°
B 2°
B 1°
B 20°
B 13°
A -2°
B 8°
K 0°
B 10°
V^MIı B 2"
Zurtl B 1°
Mûrah
Nmtoft
Osto
Pans
Prag
füyad
ftomj
So(y»
5
TAKITSMA
H n e KTT'ler
KİT'lerin parça parça satılmalan ön görülmesi halinde piyasa
verimli olanlara yönelecek, verimsizler ise yine elde kalacaktır.
malannı kabulde güçlük vardır. Şu halde
KİT'lerin verimli çalışmalan için gere-
ken işlemlere ağırlık vermekte yarar var-
dır.
Her şeyden evvel KİT'lerin neden ve-
rimli olamadıklannı tespit etmek, bu
nedenleri ortadan kaldırmak, verimlerini
arttırmak gerekecektir.
Meselenın baştan ele alınması, KİT
müdür ve yönetim kurullannın kuruluş
ve tayinleri üzerinde durulması gerekir.
KİT'lerin yönetim kurullan hükümetler-
ce tayin olunmaktadır. Bu kişilerin çokla-
n ekonomi ile uzaktan ilgileri olmayan
emekli kişilerdir. Işletmelere yön verme ola-
nakları kısıtlıdır.
Müdürler de yine hükümetlerce tayin
olunmaktadırlar. Piyasayla ilgileri olsa
bile verilen ücretleri kısıthdır. Aynı işi gö-
ren piyasa müdürüne verilen ücretle kı-
yas edilemeyecek kadar azdır. Bu ücretle
iyi bir işletme müdürünü fabrika başında
tutmaya imkân yoktur. Nitekim yetişkin
KİT müdürlerini serbest piyasa hemen
çekip almaktadır. Yetişkin işçi ve teknis-
yenler için de bu geçerlıdir.
Demek oluyor ki KİT'lerin verimli ça-
lışabilmeleri için hükümetlerin tesirlerin-
den uzaklaştınlmalan, serbest ekonomik
şartlarla çalışabilmelerini temin etmek
ıcap etmektedir.
KİT yöneticilerinin hata yapmaların-
dan korkulmamalıdır. Hata olacak diye
KİT yöneticilerini sıkı bağlarla ba^la-
makta yarar yoktur. Her yönetici kişısel
fıkriyle çalışmahdır. Kontrolleri kendi
içinde olmalıdır.
Serbest piyasada verimli çalışan hol-
dinglerde hata ve suiistimal olmadığı sa-
nılmamalıdır. Oralarda da hayli zaran
olan kararlar vardır, buna rağmen ve-
Hemen her eün gazeteleri açtığımızda
kimilerinin KlTleri satmaktan ve kimile-
rinin de satmamaktan söz ettikleri görül-
mektedir. Ve hele ekonomiden anladık-
lannı sanan birço.klanysa bütçe açığının
kapanmasının KİT'lerin satılmasını ge-
rekli kıldığı iddiasındadırlar.
Demek oluyor ki KİT'ler meselesi gü-
nün konusudur. Üzerinde durmak, dü-
şünmek, en uygun yolu bulmak gereki-
yor.
Bılındıği gibi 1. genel savaş ve Istiklal
Savaşı'ndan çıkan Turkiye'mızde sanayi
yok derecesindeydi. Var olanlar harap
olmuş, zamanını doldurmuştu. Günün
gereksinimini karşılamak için gerekli
ıabrikaların yapımında zorunluluk var-
dı.
Meselenin ilginç yanı devletçe kurulan
fabrikalarla 1930-1932 yıllan arasındaki
dünya çapındaki ekonomik krizın atlatıl-
ması da mümkün olabildi.
Aradan yıllar geçti. Türkiyemizde ser-
maye, müteşebbis, çahşacak işgücü po-
tansiyeli arttı. Holdıngler, şirketler ku-
ruldu. Serbest ekonomiye özenildi.
KİT'lerin az gelirlilere yönelik fiyat tes-
pit etmeJerine piyasa karşı çılçtı ve onla-
rın zorlamasıyfa KİT'lerin satılması fıkri
ortaya atıldı. Çok kişi de bilir ve bilme-
yenler bu fıkrin tesiri altında kaldı. KİT'-
ler bakımsız, verimsiz, yeni teknolojiden
yoksun kaldı. Satıp da kurtulma flkri yay-
gınla$tı.
KlT'lenn satılması kurtuluş mudur?
Satıimadan verimli hale getirilmeleri
mümkün değil midir.
Bugün Türkiyemizde hemen KİT'ler
kadar büyük ve değişik konularda çalı-
şan, kâr eden holdingler vardır. Serbest
ekonomi çerçevesinde çalışan bu fırma-
lar kâr ederken KİT'lerin verimli olma-
rimlidirler.
Netice olarak denecektir ki KİT'lerin
verimli olmalan, Hazine'ye yük olmama-
lan mümkündür. Hükümetler birtakım
kişilerin beslenebilmesi için KİT'leri kul-
lanmamalıdırlar. Piyasa şartlanna uy-
gun çalışma olanağı venldiğı takdtrde
KİT'lerin verimli çalışmamalan için hiç-
bir neden yoktur.
KİT'lenn bir kısmı milli sayunmayla
ilgilidir. Bir kısmı da prestijimizle ilgili-
dirler. Bunlann kâr getirmelerini bekle-
mek mümkün değildir. Kurulacak bir
holding içinde kâr getirmeyen KİT'ler di-
ğerlerının getireceğı kârla yaşamlannı
sürdürebileceklerdir.
KİT'lerin parça parça saülmalan ön
görülmesi halinde piyasa verimli olanla-
ra yönelecek, verimsizler ise yine elde ka-
lacaktır. Unutulmaması gereken Judur:
Bugün bir işletmenin arsa değeri bile mil-
yarîan aşmaktadır. Satılacak işletmenin
değeri tespit edilirken azami dikkatli bu-
lunulmalı, ekspertizlerde itina gösteril-
meli, çeşitli tesirleri en aza indırecek
yöntemler bulunmalıdır.
KİT'leri satıp da kurtulma fîkrinden
vazgeçihnelidir. İyileştirilmelerine çalı-
şılmalıdır. Halen KİT'lerde çalışan iyi
personel, elemanlar vardır. Işletmelere
ınisiyatif verilmesi, iyi imkânlar verilme-
si, hükümetlerin elinin çekilmesı halinde
KİT'lerin faydalı, verimli olmaması için
hiçbir neden yoktur. KİT'ler arpalık de-
ğildir. Serbest piyasa şartlan içinde çalış-
malannı sürdürmelen için gerekli tedbir-
ler alınmahdır.
Satış fîkrinden vazgeçilmelidir. Satıl-
ması düşünülürse çalışanlara satıimalı-
dır. Ve herhalde satılacak' işletmenin
değerleri dikkatle tespit edilmeli, bazı
uyanıklann ayak oyunlanna meydan ve-
rilmemelidir.
Av. HÜSAMETTİN HAKDtYEN
İstanbul
Galeri • Atölye 232 64 2 6 B 230 21 87
JED IRVVIN
Resim Sergisı
19 Arahk 91
7 Ocak 92
Pszar-P.tesi harıç
12 00-19.00
Yedikuyular Cıkmcı 6/7
|$w Tıyalrosu HrHuı)
Elmadag 132 59 59
(0
O)
HEYKELİ
DANS• ZERRIN BÖLÜKBAŞI
• ZUHTU MURITOCLU
• HALUK TEZONAR
lleşkel SergiM
1-i Aıahk
L
)l-l-t Ocak
l
)2
ELEKTFDMAK AŞ aı
SELDA ASAL
"Palimpsestler"
3 Ocak-31 Ocak'92
S « N * T
• IRKEZİ
AUumk Sok 1/1 BC200
Nl«anla«< 131 10 23
ARKEONSANAT GALERISI
YUNUS
TONKUŞ
Heykel Sergısı
18 Aralılt-18 Ocak
U . l . Cad. Salhoo. Sok. No: 19
OrtokoyT»!: 159<2S7
ÖLÜMÜNÜN ONDÖRDÜNCÜ YIUNDA
KEMAL
ZERENanısına
RESİM SERGİSİ
27 Aralık 1991 - 17 Ocak 1992
(A SALONU)
BİLİM SANAT GALERİSİ
Mühürdar Cad. Akmar Pasajı No: 707
Kadıköy/İST. ISKI .-.« Teh 347 44 43 Fax: 349 26 10
ıGore-ımı; pozo» 9ı/olfr, !? 00-18 00 oroiı ocılrtır1
Nîsp«tiye Aytar Cod.
N.l Apt. 24/6
LevenlTel; 169 80 14
galeri
atölye
232 64 26
23O 21 «7
lanak* S1MTGAUMSI »
MEHMET
ARPACIK
Resim Sergisi 4-21 Ocak 92
Nlspettye Crt. «4/2
Ellm 1(5 19 35
OYA KATOĞLU
Resim Sergisi
21 Arahk 1991
17 Ocak 1992
Moda Cod No 220/226-
Kadiköy W 346 97 U
SANAT ODASI
ALP BARTU
Resim Sefglsi
18 A/ahk 91-5 Ocak 92
MitiftMtttmm
B«T«pt 13/1 ErwU, 355 35S7
S E R V E R D E M İ R T A Ş
10 Ocak 92ye kadar uzattldı
D E R I M O D K Ü L T Û R M E R K E Z İ
I S T A N B U f
U R A R T üç'lü Resim Sergisi
SANAT GALERILERI 25 Arahk 91/14 Ocak'92
ARZU BAŞARAN
MURAT M0R0VA
YAVUZ TANYELİ
Abdl Ipekçi Cad. No: 18/2 Niş»nl»»< 141 21 S3
TÖBANK SANAT OALIRltl
20 ARAHK 1»»l - 10 OCAK )«*2
S A H I N A Y M E R G E N + S A V A S C E K I C
AFİŞ SERGİSİ
Tobonk Beyojlu Subesı, lılıklal Cad 50
Taksım Ittonbul Tel 243 28 30
Serp CunKnw4i-^ozar ( a l^rgün »oat )0 00 18 00 arau g
SAYIŞTAY BAŞKANLIĞI'NDAN
DENETÇİ YARDIMCISI ADAYI
ALINACAKTIR
1- Sayıştay Başkanlığı'nca a<>ağıdaki nitelikleri tajıyanlar arasın-
dan yazılı ve sözlü sınavla denetçi yardımcısı adayı aiınacaktır.
Sınava katılacakların:
a) Devlet Memurlan Kanunu'nun değişik 48. maddesinde gösterı-
len genel nitelikleri taşımalan,
b) Hukuk, siyasal bilgıler, iktisat fakülteleriyle iktisadi ve ticari
ilimler akademilerinden veya öğretim itibanyla bunlara denkliğ) Yilk-
sek ögretim Kurulu Başkanlığı'nca onanmış yurtiçi ve yurtdışındaki
fakülte ve yüksek okullardan birini bitirmiş olmalan,
c) Giriş sınavımn başiayacağı taribte 31 yaşından gün almamış ol-
malan,
şarttır.
2- Yazılı smav, 23 Şubat 1992 pazar günü saat 9.30'da Ankara'da
ÖSYM tarafından test yöntemiyle yapılacaktır.
3- Yukandaki şartlan haiz ısteklüerin:
a) ÖSYM'nin Türkiye tş Bankası Güvenevler (Ankara) şubesin-
deki 62131 nolu hesabına 100.000.- (yüz bin lira) yatırmalan ve bu-
na ilişkin banka dekontunu,
b) Sayıştay'dan temin edecekleri iş isterae dilekçesini,
c) Diploma veya mezuniyet belgesinin ash veya noterden onaylı ör-
negini,
d) Nüfus hüviyet cüzdanının aslı veya noterden onaylı ömeğini,
e) Üç adet vesikalık fotografı,
bir dilekçe ekinde en geç 27 Ocak 1992 pazartesi günü çalışma sa-
ati sonuna kadar Sayıştay Başkanlığı'na venneleri veya bu tarihte Sa-
yıştay'da bulunacak şekilde taahhütlü olarak göndermeleri,
Gerekmektedir.
Postadaki gecikmeler dikkate alınmayacaktır.
4- Yazılı sınavı kazananlar, Sayıştay Başkanlığı'nca tespit edilip
duyurulacak tarihte Ankara'da sözlü sınava tabi tutulacaklardır.
5- Yazılı ve sözlü sınav konulan ile yazılı sınavı kazananlann ib-
raz etmeleri gereken belgeler ve diğer hususlar hakkında Sayıştay Baş-
kanlığı'ndan bılgı alınabilecektir.
6- ÖSYM tarafından düzenlenen "sınava girilecek bina ve salonu
gösteren" belgeler 18 Şubat 1992 gününden itibaren 21 Şubat 1992
cuma günü çalışma saati sonuna kadar Sayıştay BaşkanhğTndan aiı-
nacaktır. Zorunlu nedenlerle bu süre içinde ahnamayan belgeler sı-
navdan en geç yarım saat önce sınav yerinde ÖSYM görevlilerinden
sağlanacaktır.
AOKAYBIMIZ
Hasan Ülgün'ün eşi, Adnan, Sıtkı, Ayten ve
Saime'nin anneleri,
MELÂHATÜLGÜN
2.1.1991 tarihinde Hak'kın rahmetine kavuşmuştur.
Cenazesi Langa Kasapilyas Camii'nde kıhnacak cuma
namazından sonra Silivrikapı Mezarlığı'nda
defnedilecektir.
AİLESİ
İLAN
TC MALtYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI
ATATÜRK HAVALİMANI
GİRİŞ GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ
Sayı: 17132/155-2345
Ketencüer Mah. Sabuncu Han Içi 12/13 Eminönü/ÎST. adresinde
faaliyet gösteren ve müdürlüğumüze kamu alacağından 1.889.923^
TL. üe aynca hesaplanacak para cezası ve gecikme zammından borçlu
bulunan Ellialtı İthalat Dahili Ticaret ve San. A.Ş. firmasından mez-
kur kamu alacağının tabsili için çıkanlan 10395 sayılı, 13.3.1989 günlü
tebligat, firmanın belirtilen adreste bulunmadığı nedeniyle iade edil-
miştir.
İstanbul Ticaret Odası, İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu ve nez-
dinde yapılan idari takibatlar neticesinde, anılan şirket ve şerikleri-
nin tebligata esas başkaca adresleri de tespit edilememiştir. 7201 sayılı
Tebligat Kanunu'nun 2. maddesi uyannca zabıta marifetiyle lebljği
de mümkün olunamadığjndan aynı kanunun 28. ve 31. maddeleri ge-
regince tebiigat yerine kaim olmak üzere ilahen tebliğine karar veril-
miştir.
Yukanda belirtilen nedenlerle anılan adreste faaliyet gösteren şir-
ketin belirtilen borcunun 7 gün içinde gümrüğümüz Saymanlık Mü-
dürlüğü veznesine yatırıldığına dair vezne makbuzunun Atatürk
Havalimanı Giriş Gümrük Müdürlüğü'ne ibraz edilmemesi halinde
6183 sayüı A.A.T.U.H. Kanunu'nun 55, 60 ve 114. raaddeleri gere-
ğince işlem yapılacağının bilinmesi ilanen tebliğ olunur.
ANKARA
ANKA...
MÜŞERREF HEKİMOĞLU
Meriıaba 1992
Başucumda Ozan Sağdıç'm Doğa+Kültür adli defteri,
duvarda Sami Günerin fotoğrafları yeni yıla başlıyorum.
Güzel bir "Merhaba" diyorum 1992 yılına. Ülkemin do-
ğal güzelliklerini ve kültür varlıklarını kucaktayarak. Ozan
Sağdıç yılın son konserinde verdi bu armağanı. Kulağımda
Mozart'ın şarkısından birdize, "Eğer dansetmekisterse..."
gözlerimde ülkemizin zenginlikleri. Sanatçı dostum Ozan
Sağdıç'ın büyük özenle hazırladığı ajandaya güzel şey-
ler yazmayı düşlüyorum.
Sarni Güner'in takvimini kızı yollamış bana. Dışişleri'n-
den bir dostun aracılığıyla. Yaprakları gülümseyerek çe-
virdim. Değerli sanatçımız ne güzel bakmış ülkemize, na-
sıl sevgiyib çalışmış yıllar boyunca. Objektifi karardı, ama
fotoğrafları dünyamızı aydınlatıyor. Yılın ilk yazısına o ay-
dınlıkla başlıyorum ben de. Mutlu ve umutlu bir merha-
bayla sesleniyorum tüm dostlarıma. Uzun yıllann en gü-
zel birikJmi dostluklar bence. Ne güzel eskiyor, eskidikçe
degerleniyor. Daha değerli ne var dünyamızda! Yaşamı-
mızın en güzel ödülü bu.
Yeni yılda okuıianm da çok güzel ödüllendirdi beni. Kap
çaldı, telefon çaldı durmadan; çiçekler, mektuplar, kart-
lar, telefonlarda sevgi ve dostluk sözcükleri. Gazetemiz-
le ilgili sorular, beğeniler, eleştiriler. Yıllar boyunca ne güzel
sevgi bağlan örülmüş aramızda. Birbirimizi hiç görmedik,
ama bakır tellerle, mektupiaria yüz yüze, sarmaş dolaşız.
Yılbaşı gecesi çok içten duydum bu biriikteliği. Dışarıda
kar, içeride bahar. Üniversite öğrencisi bir okurumun kar-
tına bakıyorum sıcacık duygularla. "Slze çfçek aJamadım,
çiçek resmi yaptım" diyor. Başka bir okurumdan da kuş-
lar. Sonra odayı cıvıl cıvıl dolduran küçük dostlar! Ne çok
çocuğum, ne çok torunum, ne çok gelinim, damadım var...
O gençlerle konuşurken ne güzel boyutlara varıyorum.
Sevgim, umudum, iyimsertiğim nasıl boyutlanıyor...
Kimi dostlarım aşın iyimser buluyor beni. Doğru, iyim-
serim. Çok karanlık bir gecede de bir yıldız ararım gök-
yüzünde. Sonunda bulurum, karanlığı aşarım birden. Gö-
revimiz bu bence. Karanlığı delecek bir ışık bulmak, o ışık-
la aydınlığa yönelmek...
• • •
Her zaman kolay değil elbet. Yılın son günü gazetemi-
zin ekonomi sayfasında yayımlanan fotografı gördünüz
mü? Neler düşündünüz acaba? Genelev patronu Mathil-
da Manukyan'm fotografı ile birlikte yayımlanan haoerde
çok ilginç. Duvarda Sami Güner'in fotoğraflan, ajandada
Ozan Sağdıç'ın sap- _ _ _ _ _ _ ^ _ _ _ ^ _ ^ _ _ _ _
Yanlışlar, yasaklaria
oluşan sağlıksız yaşam,
doğal düzeyloe ulaşabilir.
Bu nedenle 1992*ye
umutla bakıyor,
iyimseriikle meriıaba
diyorum ben.
tadığı güzellikler,
ama bu fotoğraf di-
ken türû saplandı
yüreğime! Geneiev
patronu Mathilda
Manukyan, 1990 yı-
lında vergi rekoru kt-
ran bir işkadını.
1991 rekorunü da
kırmaktan söz edi-
yor. Başkaları Türkı-
ye'ye benim kadar emek veremez, diyor!
Ne emeği, yazmaya gerek yok değil mi? Emek değil,
sömürü vergisi bu, İçinizde bir burukluk hissetmiyor mu-
sunuz birden? Bir umut yılı başlıyor, barış umudu, top-
lumdaki beklentiler doğrultusunda gelişmeler, ama bir de
Mathilda'nın sözleri var. Soğuk bir esintiyle çarpıyor, bir
tersliği kanrtlıyor. Kadın hakları, eşitlikler, özgüriükler, Av-
rupa KonseyFnöe özel komisyonlar, sanayileşme atılımlan,
vergi rekorunü da bir genelev kırıyor! Devletin bu olaya
bakışı çok önemli bence. 1992 bahannda Bayan Manuk-
yan, vergi rekoru ile yeni bir ödül alacak belki de. Et sa-
tarak kazanılan milyonların vergisinden ötürü ödüllene-
cek. Bu olayın gercek boyutlarını tartışmak gerekiyor. Ka-
dın Bakanı Sayın Güler lleri konuya nasıl eğilecek aca-
ba? Ancak Kadın Bakanlığı'ntn da ötesinde, bir sorun bu,
çok yönlü tartışmalar gerekiyor. Bu tartışmalara yol açtı-
ğı için ekonomi sayfasının yöneticisi Meral Tamer'e teşek-
kür ediyorum ben. Bir ülkede vergi rekorunü genelev sa-
hipleri kırarsa kalkınmadan da söz etmek kolay değil, cağ-
daşlıktandan da... Bu rekorun sağlıksız, ilkel, geri kalmış
içeriğini de görmek gerekir. Cinsel eğitime, cinsel özgür-,
lüğe kadar uzanıyor bu konu.
Beni aşırı iyimseriikle suçlayan kimi dostlarımın gülüm-
sediğini hissediyorum şimdi. Bu olayın, iyimserlik veren
yanı var mı diye soracaklar. Kuşkusuz var, her şeyden ön-
ce bir uyarı. Tartışmaya yol açıyor. Çağdaş yaklaşımlar,
gerçekçi yöntemler bu sorunlara çözüm getirir bence. Cin-
sel baskı yadsınamaz toplumumuzda. Cinsel eğitimden
yoksun kuşaklar yetişiyor. Kişiliklerinde sağlıksız düğüm-
lerle... Bilimin ışığında çok yönlü aydınlanabilir bu düğüm-
ler. Yanlışlar, yasaklaria oluşan sağlıksız yaşam, doğal dü-
zeyine ulaşabilir. Bu nedenle 1992'ye umutla bakıyor, iyim-
seriikle merhaba diyorum ben. Kökeni, inancı ne olursa
olsun herkesin özgürce yaşayacağı bir toplumu öngören
dönem başladı ülkemizde. İnsanca yaşanan bir toplum-
da yaşam, emeğın yüce değerıyle güzelleşir, kadınlar mal
gibi satılamaz, et pazarlama vergi rekoru üretmez değil
mi? Seksin önemini yadsımıyorum, ama paralı aşkların
yaşama sevincini yeşerteceğine de inanmıyorum ben.
Yaşama sevinci yeşerebilen gençler bir kadın-erkek iliş-
kisinin doruğuna da doğal bir tırmanışla ulaşırlar bence.
Özgürlüklerini tepeden tırnağa hissederek tüm baskılar-
dan kurtularak.
O zaman gelen yıllan daha rahat selamlarız elbet. Da-
ha coşkulu merhabalarla. Doğamız, kültür varlıklarımız,
insanlarımız daha güzel bütünleşirfer, daha sağlıklı ve so-
luklu.
1992'ye bu umutlarla merhaba diyorum ben.
ANMA
Sevgili kızımız, canım kardesimiz
Doktor
NACİYE ERTEM ERUÇMAN'ı
aramızdan aynhşının ikinci yıldönümünde seni, bizlere
verdiğin huzur, bir dolu unutulmaz anılar ve sevginle
yaşıyoruz. Yeri doldurulmaz boşluğuna ve özlemine
alışmak imkânsız.
ANNEN-BABAN-KARDEŞLERİN