28 Mart 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 BELKI MURAT BELGE Meselesi Olanlar ve Mesele Olanlar Tanıdığım biri var; çok iyi tanıyorum, ama kim olduğunu anlatmakta güçlük çe- kiyorum. Çünkü bu tanıdığım öyle bir tek kişi değil, karma biri. Değişik kılıklarda, de- ğişik durumlarda, ama sık sık rastlıyorum ona. Örneğin trafikte rastlıyorum. Olmadık bir biçimde, ama mutlaka öne geçme amacıy- la bir şeyler yapıyor. Belki de gelip araba- nıza tosluyor. Ama "ne yapıyorsun sen?" diye sorulduğunda, aslan kesitiyor. "Ne duruyorsun önümde?" diye bağırıyor, ör- neğin. 0 haklı, siz haksız oluyorsunuz. Veya aynı apartmanda oturuyor olabili- riz. Su parası, yakıt parası, şu bu... Öde- miyor ve apartman hayatının akışında bir tıkanma yaratıyor. Üsteiik de kavga çıkarı- yor... Daha önce kendısinden haksız pa- ralar alındığını ileri sürüyor. "Bana artık yutturamazsınız" diye barbar bağırıyor. Akşam kalabaiığında taksi bekliyorsu- nuz aniden biri önünüze atılıyor, nasılsa görünen tek boş arabayı sizden önce dur- durup biniyor. Yanınızdan geçerken, ara- bada, "aklımla, becerikliiığimle bin yaşa- yayım", tebessümünü görüyorsunuz bu bir anlık süre içinde. İş hayatında rastlıyorum. "Şu işi şöyle yaparsam, şu kadar kazanırım", diye dü- şünmüyor. Diyor kı sözgelişi, "Yüz milyar kazanmalıyım". Buradan kuruyor mantığı- nı, "Ben yüz milyar kazanacağım" ve ka- zanıyor da genellikle. Tanıdığım bu kişi her zaman kendinden emin. Yada, "kendinden emin" olmaktan çok, her şeyin onun hakkı olduğundan emin. Bunun herhangi bir nesnel nedeni olabilir mi? Olamaz... Ama zaten o da öy- le düşünmüyor. "Ben ben olduğuma gö- re, buna hakkım var", diyor. Kazanmak, ka- zanmak üzere dayatmak, istediğini kopar- mak üzere doğmuş o. Onunla istediği şey arasına hiçbir nesnellik girmemeli. Evet, çok rastlıyorum, bu "biri"ne haya- tın her alanında, her an. Dolayısıyla ano- nim biri bu; tipi, kılığı, her seferinde deği- şiyor. Türkiye'de hâlâ gerçekliğin kendisiyle resmi tanımı arasında uçurumlar olduğu için, herkesi bağlaması gereken nesnel kurallar yeterince içselleşmediği için, im- kânların kısıtlılığı açıkgözlülüğü teşvik et- tiği için böyle tipler çok. Ama insan zihni simgelerle, genellemelerle çalışır. Oradan buradan bildiğiniz, tanıdığınız bir davranış, bir üslup, bazen, bunu bütün tikel örnek- lerinden daha bütünsel bir biçimde tem- sil eden tek bir kişilikte somutlaşmaya baş- lar. Yukarıda saydığım özellikler, bir süre- den beri, böyle somutlaşmaya başladı zih- nimde: Kısa boylu, şişman, esmer, bıyıklı birini seçer gibi oluyorum şimdi, bu tür davranışı yerine getiren bütün o çeşitli tip- lerin arkasında. 8u "biri", şimdi örneğin kararname im- zalamıyor ya da genel eğilimlere aykırı dü- şen kimselerin tayinini yapıyor. Kısacası, "mesele çıkarıyor". Memlekette mesele- den bol bir şey yok aslında. Ama onun "meselesi" -ki bu zaten "kendisi" demek- her şeyden önemli. Dolayısıyla, bu "mesele"nin çözümü, olacaksa eğer, tek bir kişiye ilişkin bir çö- züm olmayacak: Git gide yaygınlaşan bir eğilimin bu ülkede belirleyici olup olmaya- cağı sorusuna verilen bir cevap olacak. Türkmeıristaıt ve Kurbangül Hanım Köklerini arayan, kimliğini çağın gereklerine uygun açıklamak isteyen bu insanlar, önlerinde bizleri görüyorlarsa onlardan çok bizim duyarlı, tutarlı, ileriye dönük girişimleri devreye sokmamız gerekecektir. Prof. Dr. METİN SÖZEN TBMM Başkanhğı Kültür-Sanat Damşmam Asya Türk cumhuriyetlerinden Azerbay- can, Kazakıstan, Türkmenistan, özbekistan, Kırgızıstan ve Tacikistan bugünlerde kısa ara- lıklarla bağımsızlıklarına kavuştular. Artık hemen her gün, günlük gazetelerde di- zi yazılara, değişik nitelikte haberlere rastla- mak mümkün. Bunlann bir bölümü Asya Türk cumhurıyetleri konusunda yerinde, yet- kililerle yapılmış görüşmelere ve gözlemlere dayanmakta, bir bölümü ıse gelişen olaylarla ilgili yorumlara yer verilen köşe yazılan. Oysa düne kadar gündemde olmayan, birin- ciderece ılgililerin önceden özel biçimde altını çizmediklerı olaylann çok kısa sürede göster- diği gelişme, bizleri hızla düşünmeye, tutarlı, doğru. soğukkanlı karar almaya yöneltmekte- dir. 1991 yılının son günlerinde Türkmenistan'a yaptığımız kısa gezi boyunca hepimizi çok yönlü düşünmeye iten nokta, geçmişteki olumsuz. kısır denemelerimiz. Kendı ıç sorunlanmız nedeniylegeliştireme- diğimiz, yaşama geçiremedığımiz yeni kav- ramlann önümüzde durduğu bugünlerde, bizden çok yönlü destek bekleyen Asya Türk cumhuriyetlerine büyük yanlışlara düşmeden tutarlı bir yaklaşımı acaba nasıl egemen kıla- cağız? Onlann umut ve beklentilerini küçük çıkar ılişkilerine dönüştürmeden nasıl köklü, sağlam bir geleceği hazırlayacağız? İçtenlikle aranan cevaplar Sorunların çözümü bızim önce bu kardeş ül- kelerin her birinin geçmışini, bütünü yitirme- den, aynntılı öğrenmemizden geçmektedır. Oysa halkımız ve ilk ilişkileri kurması gere- kenlerin bu konuda çok az bılgiyle donatılmış olduğunu biliyoruz. Bu alanda yoğunlaşanlar ise çoğu kez belirli bir bakış açısıyla, önyargılı konuya yaklaştıklarından, gerçek ortamı kav- ramak gene güçleşmektedir. Türkmenistan'da görüştüğümüz yönetici, sanatçı ve bilım adamlannın büyük bir bölü- münün Türkiye konusunda aynntılı ve doğru bilgilerle donatılmış olduğunu gördük. Bizle- rin az bilgiden doğan sorulanmıza, büyük bir incelikle cevap vermeye çalıştılar. Önder ülke olarak gördükleri Türkiye'nin bu ülkelere göndereceği herkesi, çok yönlü bil- giyle donatması gelecek açısından büyük önem taşımaktadır. Yanhşı gereksiz yere bir kez ürettiniz mi bunu doğruya dönüştürmek güçleşmektedir. Bugünlerde en büyük korku bu olmalıdır. Çünkü herkes bizlere büyük bir içtenlikle kapılannı açmakta, yara almadan ilişkilerin sürdürülmesini istemektedir. Üste- iik bu kardeş ülkeler, başta eğitim olmak üzere birçok konuda sağlıklı bir altyapıyla da dona- tılmış bulunmaktadırlar. Bütün sorun. bu kapalı dünyanın bizim yo- lumuzla dünyaya doğru ve tutarlı açılmasıdır. Ortak bir dil ve siyaset Çok kısa bir sürede, her kesimden ilişki ku- racakların, başta Dışişlen Bakanlığı'ndaki yeni çalışmalann, düzenlemelerin ışığında tüm ilgili kurum ve kuruluşlarla ortak bir dil ve siyaset oluşturmasıdır. Başlangıçta yapıla- cak yanlışlann giderilmesi buna bağlıdır. Çünkü bağımsızlığa yeni kavuşan cumhuri- yetlerin özel durumunun saptanması kadar, tümünde ortak sürdürülecek siyasetın belir- lenmesi de gelecek açısından büyük önem taşı- maktadır. Düne kadar uluslararası karar organlann- da, Pakistan dışında yalnız bırakıldığımız dü- şünülürse, bu yeni güç odaklannın ileriye dönük düzeyli örgütlenmesı Türkiye'nin kim- liğini doğru saptamasına. gelenekten geleceğe akan bir süreçte dünya uluslan içinde saygın ve ağırlıklı yer almamıza neden olabilir. Bu tür kimlikli bir sıyasetin oluşma sürecini kısaltmak da gerekmektedir. Çünkü Türkme- nistan'da bulunduğumuz sürede başta tran olmak üzere değişik ülkelerin temsilcılerinin yoğun gırişimlerine tanık olduk Japonya gıbi gelışmiş ülkelerin bütün bu bölgeler için yıllar- ca önce çok yönlü bılimsel araştırmalar yap- tıklannı, sonuçlannı süreklı değerlendirdikle- rini biliyoruz. Bu noktada gene bağnaz yakla- şımlardan uzak, Kurtuluş Savaşı'm yıllarca önce vermiş, birçok alanda küçümsenemez ye- nilikleri yaşama geçirmiş bir ulus olarak biz- den beklenenlere cevap veremezsek, dünya tarihinde sık rastlanmayan bir olanağı değer- lendirememiş duruma düşebilinz. Böyle bir aymazlığa ortam da uygun değil- dır. Türkiye'de ilk kez kısır çatışma ve çekiş- melerin ardından iki partinin uzlaşarak hükü- met oluşturduğu günleri yaşamaktayız. Siyasal, ekonomik ve kültürel açıdan çağın gereklerine uygun yeni düzenlemelerin günde- me getirildiği bugünlerde, tüm yenüikleri ba- ğımsızlığına kavuşan bu ülkelere aktarmamız olanağı vardır. Düştüğümüz yanlışları. sorunlarımızı hızla çözmemiz, bu cumhuriyetlerdeki umudu da diri tutacaktır. İçeridekı anlamsız bir yanlış, dışanya büyüyerek yansımakta veya yansıtıl- maktadır. Böyle bir yansımada birçok ülkenin çıkarlan vardır. Tutarlı bir Türkiye isteği Gezimiz sırasında, Türkmenistan Devlet Başkanı Saparmurad Niyazov, Kültür Bakanı Aşirmurad Mamiliev ve diğer yetkililerin açık- lamalannda sürekli vurguladıklan, önlerinde güven ve saygıya dayanan tutarlı, gelişmiş bir Türkiye görme isteğıdir. Merv kenti Vali Yardımcısı Güzel Veliyeva, Taşhoğuz kentı Vali Yardımcısı Kurbangül Meredova ile Merv, Taşhoğuz, Köhne Ur- genç'i gezerken karşılaştığımız olaylar, tartış- tığımız kişiler, kolay yakalanamaz ortak inçe- likleri sergilediler. Köklerini arayan, kimliğini çağın gereklerine uygun açıklamak isteyen bu insanlar, önlerinde bizleri görüyorlarsa onlar- dan çok bizim duyarlı, tutarlı, ileriye dönük girişimleri devreye sokmamız gerekecektir. Karşılıklı ilişki kuracağımız alanlarda kimin daha çok gelişmiş olduğu da aynca tartışma konusudur. KÖhne Ürgenç'te. Kurbangül Hanım'ın dedığı gibı "Gelin derinlikli büyük geçmişimiz, bizleri gene doğrularda birleştirsin, geleceğimizin güçlü, güvenli oluşması için sağ- lıklı kaynak olsun." YASEMİN KIRIMLIOĞLU (TANRIVERDİ) ile FİKRET KIRIMLIOĞLU evlendiler. Mutluluklar dileriz 2 Ocak 92 - Istanbul NUR-NUSRET-StNEM CUMHURİYET YOLUNDA Yunus Nadi 8.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul Ödemeli gonderilmez. KEMALİZMİN DRAMI Vedat Nedim Tör 2. bası 8.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınları Türkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-lsıanbul Ödemeli gonderilmez. GÖRÜLMÜŞTÜR İlhan Selçuk 7. bası 10.000 üra (KDV içinde) Çağdaş Yayınları Türkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-tstanbul Ödemeli gönderümez. ELEMAN Bir anonim çirket için deneyimli santral memuresi aranıyor. Telefon: 140 65 94 Können Sie sich vorstellen, da/3 das Friedensreich in Deutschland entsteht? Info. Universelles Leben e.V. 10/4 87 Würzburg, Postf. 5643. ZAMAN % 100 YUNSA İÇİN ÇALIŞIYOR. C-l' I k i y ı l s o n r a , ' 9 3 B a h a r ' ı n d a , Y a z ' ı n d a h a n g i r e n k l e r g i y i l e c e k b i l i y o r m u s u n u z ? • Yünsa biliyor. Y ü n s a ' d a ş i m d i , b i r y ı l s o n r a s ı n ı n k u m a ş l a r ı , 1 9 9 2 - 9 3 S o n b a h a r / K ı ş k u m a ş l a r ı ü r e t i l i y o r . Dünya için. 1992 t l k b a h a r / Y a z k u m a ş l a r ı m ı ? •5 Çoktan hazır. Sizi b e k l i y o r . Y ü n s a ' d a z a m a n , d ü n y a y a a y a r l ı , % 100 Y ü n s a için ç a l ı ş ı y o r . \U\'SA \\OOL-BLEND \ enı ve ılen Yunsa teknolojısının sağladıgı olanaklarla, ustıın kalıtede, guzel bir kumaşı ekonomik hyatta sunabılmenm ornegı Yurı oranı yuksek, Nm 60' 2 ıplıkten uretılıyor Iş havahmzm konfor ve şıklığı Butun"»unsa kumaşlan gıbı, zengın renk, desen çeşıtlılığıne ve "SUPER HNISH teknolojısının varattığı ustun tuşe ye sahıp HOIDINC A J NE (Aöll I I I KUHUIUŞTU»
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle