15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 OCAK 1992 KÜLTÜR-SANAT CUMHURÎYET/9 SÖYLEŞİ Rülent Erkmen anlatıyor • KiiJtür Servisi — Atatürk Kitaphğı'nda düzenlenecek olan "Sanat Söyleşileri"nin ilkinde Aykut Köksal, Bülent Erkmen ile söyleşecek. Söyleşi öncesinde, Bülent Erkmen'in Almanya'nın Stuttgan kentinde düzenlenen 7. Tipografi Forumu için hazırladığı "Tipografınin resmi, resmin tipografısi üzerine serbest bir deneme" bildirisinin multivizyon gösterimi yapılacak. Erkmen bu bildirisinde; tipografıde dil farkhlığı, anlanan ve anlanmayan metinlerin görüntüleri, metinde -anlamda- resimde aynntılar, yaanın ve resmin kâğıt üzerine yaptığı görsel denemeyi multivizyon yoluyla sunuyor. Tek bir Ahmet Haşim metninin çeşitlemeleri ve ilişkileri üzerine Erkmen'in yaptığı bu görsel düzenleme 22 dakika sürüyor. Gösterinin müziği Serdar Ateşer'e, multivizyon uygulaması ile Cüneyt Birol'a ait. Multivizyon gösteriminin ardından, Aykut Köksal, Bülent Erkmen'le işleri üzerine söyleşi yapacak. Söyleşi sırasında Erkmen'nin işleri diapozitifler aracılığıyla sunulacak. Köksal-Erkmen söyleşisi 21 o>cak salı günü saat 16.00'da Atatürk Kitaphğı'nda gerçekleşecek. SEZER TANSÜĞ'PAN AÇIKLAMA 6 Asala'nın cinayet psikozu' • Kültür Servisi - Sanat tarihçisı Sezer Tansuğ, Sanat Çevresi dergisi sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Hamit Kınaytürk ve Avukat Tayfun Ilıca dün ressam Sarkis Zabunyan konusunda kamuoyunu aydınlatmak amacıyla bir toplantı düzenlediler. Sanat Çevresi dergisininağustos 1991 tarihlisayısında Sezer Tansuğ'un "Köfteci Kaptan Hakkında". Sarkis'i konu alan bir yazısı yayımlanmış. söz konusu yazı hakkında 89 aydın, gazetemiz ve Gösteri dergisinde Tansuğ'un yazısını yayımladıklan bir bildiri ile eleştirmişlerdi. Sonraki aşamalarda Sarkis Zabunyan. Sezer Tansuğ'a ve Sanat Çevresi'ne ayn ayrı manevi tazminat davası açtı. Sezer Tansuğ ve Sanat Çevresi dergisi de gazetemizin sorumlu Yazı İşlen M üdürü Okay Gönensin ve Kültür Servisi Şefi Celal Oster hakkında, hakaret ve sövme snçlannı işiedikleri gerekçesı ile Cumhuriyet Savcılığı'na şikâyette bulundu. Basın Müzesi'nde yer alan toplantıda avukat Tayfun Ilıcı, "Bir dergi bir fikri yazdı diye eleştiriliyor. Bu yanlıştır. 'Sözde' 89 aydın dergiyi aykın fikri yazmakla kınadılar. Bu aydınlar dünyaya tek gözle bakıyor. Bizim yanlışlanmız varsa fikırlerini yazsınlar. Biz bir şeyler yakaladık. Ya yardımcı olsunlar ya da hatamızı söylesinler"dedi. Ilıca, aynca Sarkis'in Türkiye'den sürülmüş imajını vererek diğer Türk sanatçılannı engelledığini, böylece biryerlere gelmeyeçalıştığını aktardı. Sezer Tansuğ ise Sarkis'in Türk olarak tanınmak istemediğine dikkat çekerek "'Sarkis Zabunyan, Ermeni Mayrig fılmi hakkında fıkrini neden söylemiyor? Bu filmin Fransa'da gösterildiği aynı zaman diliminde Paris'te bir retrospektif sergisi açıyor. Füreya Koral'ın 40. yıl etkınlıklerinde mızansen görevi bu tiyatrocuya veriliyor. Taksım'de Çaylak sokağında bir Ermeni katliamı müzesı kurulacak. Bu Ermeni katliamı yalanını kabul ettirmenin ardında Türkiye'yi parçalama isteği var. Gerçekteentelektüel biroyun oynanıyor. Asala'nın cinayet psikozlanndan daha tehlikeli bir durum" dedi. Sezer Tansuğ aynca Sarkis'in 1986"da açılan Çaylak sokağı sergisinde yer alan nesnelerin ailesini simgeleyen nesnelerolduğunu, Fransa'da ailesinin korkunç bir geçmişı olduğunu anlattığını, Türkiye'de ve yurtdışında farklı davrandığını ve Sarkis'i Fransa'da destekleyen yazarlann önemli yazarlar olmadığını söyledi. Hamit Kınaytürk de Türkiye Cumhunyeti tarihinde aydınlann ilk kez parayla ilan vererek bir gazetede şahsa hakaret ettiklerini belirtti. (Fotoğraf: Avukat Tayfun Ilıca, Sanat tanhçi Sezer Tansuğ ve Sanat Çevresi Dergisi sahibi Hamit Kınaytürk) TÜRK DİL VE TARİH KURUMLARI Dd kuruma eski özerk yapı • ANKARA (AA) — Kültür Bakanlığfnda, Turk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu'nun eski statülerine dönmeleri amacıyla yasal düzenleme hazırlığı yapılıyor. Kültür Bakanı Fikri Sağlar, yaptığı acıklamada, iki özerk bilimsel kuruma anayasanın 134. maddesine göre resmi bir yapı kazandırıldığını, yeni yasal düzenleme ile kurumların eski yapısına kavuşturulmasının amaçlandığını söyledi. İki kurumun seçimle gelen yoneticilerle özerk bilimsel yapıya kavuşturulması konusunda hukukçuların görüşlerinin alındığını kaydeden Sağlar, "çalışmamız bu yasal düzenlemeyi yaparak iki kurumu eski özerk yapısı ve işlevine kavuşturmak. Ben bunu Sayın Başbakan'a arzettim son derece yakın karşıladı ve olumlu bulduğunu belirtti. Kendisi de düzenlemeyi hukukçularına incelettiriyor" diye konuştu. tki kurumun tam olarak eski yapısına kavuşmasının mumkün olmadığını kaydeden Bakan Sağlar, "Eski Türk Dil ve Tarih Kurumu üyeleri ile de çalışıyoruz. Kurumlar dilimiz ve tarihimiz ile ilgili bilimsel çalışmaların daha kapsamlı ve köklü şekilde olabilmesi için anayasının çizdiği çizgide eski yapı benzeri bir hale getirilecektir" dedi. YARIŞMA 'Çevre' konulu yarışma • Kültür Servisi — Üsküdar Belediyesi "Çevre" konulu bir tiyatro oyunu yarışması düzenledi. Seçici kurulu: Hayati Asılyazıcı, Ülkü Ayvaz, Güngör Dilmen, Kenan Işık, Necdet Ökmen, Tijen Par ve Can Yücel'den oluşan yanşmaya, tiyatro tekniğine uygun, sahnelenebilir ve alışılmış oyun süresini içerir eserler katılabilecek. ödül koyucu, "Çevre" konusunun son derece geniş algılanması gerektiğini, gündelik yaşantıda karşı karşıya bulunduğumuz çevre kirliliği yanında, söz konusu kirliliğin insan-toplum, insan-insan ilişkilerine yansıması, kültürel kimlik, kültür kirliliği, bireyin ruhsal dünyası gibi temalar da işlenebilecek. Konu, yazarlann düşünce enginliği ve hayal gücü oranında genişleyebilecek. Son katılma tarihi, 31 Mart 1992 olan yarışma sonuçları, 1 Haziran 1992'de açıklanacak. Ödüller: Birinciye 3 milyon, ikinciye 2 milyon, üçüncüye 1 milyon Aynca, üç adet 250 bin TL'lık mansiyon bulunmakta. SERGİ Erol Büyükburç'ıın kuklalan • İSTANBUL (AA) — Türk hafif müziği sanatçısı Erol Büyükburç'un kendi yaptığı, özellikle "Geleneksel Türk Kukla Tiyatrosu"nun başlıca tiplerinden oluşan sergisi açıldı. Eıîüak Bankası Sanat Galerisi'nde açılan sergide, başta İbiş olmak üzere Nasrettin Hoca, Tuzsuz Deli Bekir, Arap Bacı, Bebe Ruhi, Maskara ve Zenne, Fenerbahçeli Rıdvan ile Galatasaray ve Beşiktaşh bazı futbolculann yanı sıra tiyatro sanatçısı Nejat Uygur gibi sanatcüann da kuklalan sergileniyor. Aynca günümüzün bazı ünlü kişilerinin kuklalannın da yer aldığı sergi, 31 ocak tarihine kadar açık kalacak. Sergide, fon müziği olarak Erol Büyükburç'un kukla oyunlan için bestelediği şaıblar kullanıldı. Ote yandan, Emlak Bankası Sanat Galerisi'nde Sanatçılar ve Sanatseverler Derneği üyesi 147 sanatçının, karma resim, seramik, heykel, vitray, tezhip ve minyatür çalışmalan sergilendi. Üçüncü kez dOzenlenen sergi, 31 jjcajc.iaçjbiftş^k^daf gezilebilecek. 'Mem û Zin 'in ilk gösterimi Insan Hakları Vakfı 'nca yapılıyor 300 yıllık Küıt trajedisiBazı sahneleri önce yasaklanan, daha sonra Kültür Bakanı Fikri Sağlar tarafından serbest bırakılan "Mem ûZin"bugünl8.30'da Ankara'da Karayollan Genel Müdürlüğü Karayollan Vakfı Sinema Salonu'nda gösterilecek. Onümüzdeki günlerde film için Diyarbakır'da dabirgala düzenlenecek. AHU ANTMEN "Mem ile Zin" hakkında ne çok yazıldı, söylendi. Geçen yılın ağustos ayında çekimle- rine başlanan ve kısa bir süre önce de tamamlanan bu film ne çok ırdelendi. "Kürt filmi" adıaltında; biraz da magazin yönüne eğilerek. (Ne de olsa mankenlikten sinemaya "ge- çiş yapan" Meltem Doğanay başroldeydi.) Bu "Kürt fılmi", daha doğ- rusu Kürt edebiyatının günü- müze dek gelmiş ölümsüz tra- jedisi, kimilerine göre "Romeo ve Jutiet", "Leyla ile Mecnun" düzeyindeki özgün yapıtı "Mem û Zin", onümüzdeki günlerde gerçekleştirilecek ga- lasıyla sinemaseverlerin karşı- sına çıkacak. 1651 yılında Hakkâri'nin Han köyünde dünyaya gelen, ancak ölüm tarihi belirlene- meyen Ahmede Hani'nin 1695 yılında tamamladığı (beş yılda yazdığı söylenıyor) "Mem û ASLINA OLABİLDİĞİNCE BAĞLI - Halil Ergün'le Meltem Doğana>'ın da oynadıkları "Mem û Zin"in yönetmeni Ümit Elçi, bu 17. yüzyıl Kürt trajedisinin aslına olabildiğince bağlı kalmaya çalıştığım belirtiyor. Zin", hep halktan yana oldu- ğu anlatılan ve yaşamı boyun- ca feodal düzene, haksızlığa karşı gelen bu yazann düşün- ce tarzının bir yansıması ashn- da. Mem ve Zin, birer iyilik ve doğruluk simgesi. Hani, yaşa- mı boyunca gözlemlediği kö- tülüğü de yapıtta yer alan Be- ko'nun kişıliği ile özdeşleştir- miş olmalı. Tema, iyi ve kötü arasındaki savaşım. Bu 17. yüzyıl Kürt trajedisi, şiirsel aşk öyküsü beyazperde- ye aktanlamaz mıydı peki? Üstelik bu destanın geçtiği yerlerde, yani Mardin. Hasan- keyf. Midyat, Nusaybin'de yeniden yaşanamaz mıydı? Güzel bir Zin ile Memo, bu kez yüzyıllar sonra, yeniden âşık olamazlar mıydı? Zaten bu yörelerde hep anlatılmıyor muydu Mem ile Zin'in trajik öyküsü? Türkülerde dilden di- le dolaşmıyor muydu? Demek işe başianabilirdi... Yönetmen Ümit Elçi için, "Mem ûn Zin"in öyküsü, yak- laşık bir yıl önce bir arkadaşı- nın Ahmede Hani'nin bu ünlü kitabını kendisine vermesiyle başlamış. Etkilenmiş Ümit El- çi, beyazperdeye aktarırken de yapıtın aslına olabildiğince bağlı kalmaya çahşmış, "ödün vermeden" çekmiş. Yapıtın şi- irsellığinin filmine de yansıdı- ğına inanıyor. Hatta senaryo- nun devrik cümlelerle dolu, daha çok şiirsel bir metne ben- zediğinı anlatıyor. Tabii "Mem û Zin"i sine- maya aktarmak, bir destanı izleyiciye anlatmak değil yal- nızca. Bir bakıma, türünün ilk örneklerinden sayılabilecek bir yapım bu. Bir kültürün öy- küsü aynı zamanda. Bir aşk anlatıyor evet. ama Kürt ede- biyatının bir ürünü olmasıyla da bu kültürden soyutlanması mümkün değil. Gelenekler- den, giysilere dek. "Mem û Zin", içinde bulun- duğumuz koşullar göz önün- de bulundurulursa, politik bir yapıya sahip ister istemez. An- cak bunları bir kenara koyun, fılmi salt bir "Mem û Zin" olarak, bir 17. yüzyıl destanı, bir aşk öyküsü olarak (yani gerçekte olduğu gibi) ele alın, o zaman hiçbir politik unsur yok.Yönetmen Elçi'yi etkile- yen, biraz da yapıtın Doğu mistisizmine özgü unsurlan olmuş. Dertten, acıdan bir tür zevk duymak, Ümit Elçi'nin üzerinde durduğu bir tema: "Acılar olmadıkça sevginin anlamı da yeterince anlaşıla- mıyor belki. Yapıtın teması, iyi ile kötü arasındaki yapı-hem psikolojik hem felsefl olarak. Kötü olmadan iyiyi anlamak mümkün değil. Beko, (filmde kötüyü simgeleyen kişilik) ol- masa, aşkımız bu kadar yüce olmazdı belki diye düşünüyor âşıklar. Film, kötülük \e iyilik duygularının çarpışması, bun- dan çıkan bir aşkın doruk nok- tasını anlatıyor. Bu aşk acı ve- riyor, erişilmesi güç." 40 kişilik bir ekip ile hazırla- nan "Mem û Zin" fılminin danışmanhğını yazar Musa Anter üstlenmiş. Danışmanh- ğının yanı sıra Ânter'in filmde anlatıcı olarak küçük bir rolü de var. Filmin başrollerinde ise Yalçm Dümer, Meltem Do- ğanay, Halil Ergün, Füsun De- mirel, Erdal Gülver, Levent Güner yer alıyor. Ümit Elçi, bir Zin bulmakta oldukça güçlük çekmiş. Önce yaş sorunu. Zin, genç, uzun boylu, endamlı, güzel olmalıy- dı. Yani bu kişiyi canlandıra- cak kişinin estetik görünümü önemliydi. Elçi, sinema çevre- sinden böyle bir tipi bulama- mış, sonra "Meltem'de karar kılmış" İstanbul Şehir Tiyat- rolan oyunçulanndan Yalçm Dümer ise "Tam Mem tipi"- ymiş yönetmene göre. 'Başkalarının Parası 'nda Danny De Vito ile Gregory Peck karşı karşıya Borsa dünyasında çılgm güldürüBaşkalarının Parası / Yapıt: Jerry Sterner / Yönetmen: Norman Jevvison / Senaryo: Alvin Sargent / Yapım: Norman Jevvisorf/ Müzik: David Nevvman / Oyuncular: Danny De Vito, Gregory Peck, Penelope Ann Miller, Piper Laurie, Dean Jones, Tom Aldredge. / Şişli Kent. BORSA KLRDU VE AVI - "Başkalarının Parası"nda borsa kurdu Larry'yi güldürü ustası Dann> De Vito canlandırıyor. Yılların oyuncusu Gregory Peck ise borsa kurdunun göz koydu- ğu şirketin genel müdürü rolünde. Kültür Servisi - Bir borsa kurdu... Larry... Birazküstah, biraz açgözlü, biraz bencil, bi- raz da acımasız. Ama onu se- veceksiniz.. Şişli Kent Sineması'nda dün gösterime giren film "Başkalarının Parası-Other People's Money"; "Annemi Trenden Nasıl Atarım" filmin- de annesini gerçekten trenden nasıl atacağını düşünen "zora- ki" edebiyatçı, "Teneke Adamlar'Ma "milleti kandıra- rak nasıl daha fazla para ka- zanırım" düşüncesini bir türlü kafasından atamayan bir satı- cı. "Güllerin Savaşı"nda bü- yük öğütler veren "büyük" bir avukat. "İkizler"de "büyük adam" Arnold Schwarzeneg- ger'in ıkız kardeşi -evet ger- çekten- olarak izlediğimiz Danny De Vito'yu getiriyor karşımıza. Kabasaba, yontul- mamış, ama çok zeki bir borsa kurdu, göz koyduğu şirketleri kaçırmayan bir avcı rolünde. "Başkalarının Parası" fil- minde, sinemaseverler için bir de sürpnz var. Yıllann oyun- cusu Gregory Peck de filmde bizim borsa kurdunun göz koyduğu şirkeıın genel müdü- rünü. dürüst, namuslu bir adamı catilandırıyor.. "Başkalarının Parası"; Larry; onun hayatta en sevdi- ği şeyler. yani tatlı çörekler, kemanı, Carmen adındaki bil- gisayan, para (tabii başkalan- nın parası), göz koyduğu şir- ketin genel müdürü, genel mü- dürün yardımcısımn genç ve güzel avukat kızı arasında gi- dip gelen bir çerçevede geçen hoş bir komedi. Filmin yönetmeni Norman Jewison. Jevvison, bir anlamda gözlemlerini aktarmış bu film- le beyazperdeye: "Filmimiz, hırs ve tamah üzerine yırtıcı bir komedi. Dranı >önü de var. 80'li > ılların maddi> atçılığının, 9O'lı yıllara da sarkarak değer- leri çürütmesi... Ve en umulma- dık anlarda dokunaklı pasaj- lar." "1980'lerde iş dünyasında kuralların altüst olması, aile değerlerinin zayıflamasına yol açtı... Artık basının birinci say- falarında şairlere, yazarlara, sporculara rastlanmaz oldu. Onlann yerini şirketlerine şir- ket katan işadamları aldı. Ge- leneksel değerler bir tarafa iril- di. Beni bu öyküye çeken bun- lar oldu. Para, güç ve prestijin baştan çıkaran cazibesi bir film için müthiş bir malzeme" diyor Norman Jevvison. Jerry Sterner'in Broadway dışında Londra'da da sahne- lenen ve ilgiyle karşılanan oyunundan Alvin Sargent'ın senaryolaştırdığı "Başkaları- nın Parası" fılminin görüntü yönetmeni Haskell Wexler, yapım tasanmcısı Theoni V. Aldredge. Filmin müziği ise David Newman'a ait. Filmin ekibi, birçok ödüllü sanatçıyı bir araya getiriyor. "Başkalarının Parası"nda Danny De Vito ile "savaşa gi- rişen" genç avukatı ise daha önce liseli kız rollerine çıkan Penelope Ann Miller canlandı- rıyor. Miller'a göre canlandır- dığı kadın, "Gerçek bir ateş parçası". Librairie de Pera 1992'nin ilk müzayedesini yarın düzenliyor Aııtika kitaplar arasında Librairie de Pera 9. Kitap Müzayedesi yarın * gerçekleşecek. İbrahim Maoav'ın yöneteceği ve 157 parça eserin satışasunulacağı müzayede saat 12.3O'da The Marmara Opera Salonu'nda başlayacak. Müzayedenin en pahalı parçası Memluk döneminden kalma yazma Sancak Kuran. Kuran 35 milyon liralık açılış fıyatı ile satışta. Kültür Servisi — Antika kitap müzayedesi... Librairie de Pera- nın düzenlediği 9. Kitap Müza- yedesi yarın The Marmara Oteli Opera Salonu'nda yapılacak. 157 parça kitap, gravür, hari- ta, fotoğraf, hat, yazma Ku- ran ve reklam afışinin bulun- duğu müzayedeyi istanbul Sa- haflar Derneği Başkanı İbra- him Manav yönetecek Müzayedenin en pahalı par- çası Memluk döneminden satıldığı biliniyor. Marsigli, 1683 yılında Venedik elçisinin yardımı ile özgürlüğüne kavu- şuyor. Eser döneminin cildinde satışa sunuluyor. Yeni yılın bu ilk kitap mü- zayedesinin ilginç eserlerin- den biri de Nâzım Hikmet im- zalı şiir kitabı. Kitap, şairin sürgünde olduğu yıllarda Bul- garistan'da yayımlanmış. Constantinople Today... kalma. vazma Sancak Ku- İstanbul için yapılmış ilk sos- ran'ı. Islam ordulannın savaş yolojik araştırma Robert Col- sırasındadevletin simgesi olan lege hocalanndan C.R.John- bayrağın üzerine rulo halinde sanlmış olan Kuran'ı Kerim bağladıklan biliniyor. 1431 tarihli ve yaklaşık 56O ya- şındaki eserin açılış fıyatı 35 neler, milyon lira. L'Etat Militaire de L'Empi- re Ottoman... Osmanlı ordusu hakkında en kapsamlı eseri yazmış olan Comte de Mar- sigli'nin 1732'de Amsterdam'- da basılmış olan kitabının açılış fıyatı ise 1O.5 milyon lira. Gravürlerle bezeli bu kitabın yazan Comte de Mar- sigli'nin Osmanlı ordusunun Macaristan seferi sırasında Tatar kuvvetlerine esir düştü- ğü ve savaş esiri olarak Te- Ahmet Paşa'ya sonin yönetiminde hazırla- nan bu çalışmada İstanbul'un sosyal tarihi açısmdan önemli olan kahvehaneler, biraha- lokantalar, genelevler, bilardo salonlan, sinemalar, barlar, spor salonlan ve izci pymaklarına yer veriliyor. İstanbul'un sosyal tarihi ile il- gilenenler için açılış fıyatı 75O.OOO lira. Kıyafet ve moda tarihi ile il- gilenenler için bugünkü müza- yedede iki temel eser yer alı- yor.İlk eser Osman Hamdi Bey'in hazırlattığı Les Costu- mes Populaires Turquie adlı eser. 1873 yılında açılan Viya- na Sergisi ne Osmanlı Devle- ti'nin de katılması karar- laştınlır. Sergi komiserı Os- man Hamdi'dir. Sergi için Bosna'dan Basra'ya, Batum'- dan Trablusgarb'a kadar ım- paratorluk topraklannda ya- şayan çeşitli ırk, din ve mes- leklerdeki insanlann giydikle- ri elbiselerden örnekler İstan- bul'a getirilir. Bu elbiselerin fotoğrafian modeller üzerinde dönemin ünlü fotoğrafçısı Se- bah Joaillier tarafından çeki- lir. Kitabın görsel malzemesini yaklaşık 2OO'den fazla kos- tüm oluşturuyor. Eserin açılış fıyatı 3 milyon 5OO bin lira. Kıyafet tarihi ile ilgili ikinci eser 18O4 tarihinde Londra'- da basılmış olan Dalvimart in the Costume of Turkey adlı çalışması. Bu albümün içinde 6O elle boyanmış renkli gra- vür bulunuyor. Dalvimart, al- bümdeki resimleri 1798'de ül- kemize yapmış olduğu gezide çizmiş. Her kıyafet için İngilizce ve Fransızca açıklamalara yer verilen kitabın açılış fıyatı 7 milyon lira. ASPİRİN POSTERİ - Bayer'in aspirin tabletleri posterinde "Her türlü \eca ve ızdırabları teskin eder" yazıyor. Bu renkli afış yaklaşık 1900'de kullanılmış. Yeni çerçevesinde 350 bin lira açılış fiyatıvla müzavedede. EN PAHALI ON KİTAP 1. Ignace de Mouradgea d'Ohsson /Tableau General de L'Empire Ottoman / 15 milyon 500 bin lira. 2. James DaUaway / Constantinople / 5 milyon 500 bin lira. 3. Guillaume Josepb Grelot / Relation Nouvelle d'un Voyage de Constantinople / 5 milyon 500 bin lira. 4. Giovanni Paolo Marana / L'Espion dans Les Cours des Pnnces / 5 milyon 500 bin lira. 5. Jose Moreno / Viago a Constantinople / 4 milyon 900 bin lira. 6. Demetrie Kantemir / Geschichte des Osmanichen Reichs / 4 milyon 800 bin lira. 7. Giovanne Battista Toderini / De La Litterature des Turcs / 4 milyon 600 bin lira. 8. Miss Julia Pardoe / The Beauties of Bosphorus / 3 milyon 800 bin lira. 9. F.CPouqueville / Travels in the Morea Albania and other Parts of the Ottoman Empire / 3 milyon 700 bin lira. 10. Richard Knolles / The Generall of the Turkes / 2 milyon 600 bin lira. Tiyatroca konuşmak • Kültür Servisi — Tiyatro Eleştirmenleri Birliği'nin (TEB) düzenlediği, Cevat Çapan ve Haluk Şevket Ataseven'in yönettiği "Genç Tiyatrocular SeminerlerT'nin dördüncüsü (Tiyatroca Konuşmak), Kocaeli Gençlik Tiyatrosu'nun, konuk araştırmacı Ülker Sayın'ınve tiyatro eleştirmenlerinin katılımıyla bugün saat 14.30'daBilsak'da yapılacak. Klasik gitar dinletisi • Kültür Servisi - Kartal Sanatevi klasik gitar öğrencilerı hocalan Hüseyin Yeşiltepe yönetiminde ilk dinletilerini 20 ocak pazartesi günu saat 18.30'daHasanAliYücel Kültür Merkezı'nde verecekler. Dinletide beş buçuk yaşındaki Simge Konanç, Beethoven'in9 numaralı senfonisini seslendirecek. Kartal Sanatevi klasik gitar öğrencilerinın çoğunluğu orta öğretim öğrencisi. Tarihi eser hırsızlı^ı • BANDIRMA (AA) — Balıkesir'in Erdek ilçesi Belediye Itfaiye Deposu'ndan Roma Kralı'na ait bir bustu çaldıktan sonra gittiği terminalde polisleri gören hırsız, korkarak kaçtı. Edinilen bilgiye göre, henüz kimliği belirlenemeyen bir kişi, gece, bölgedeki kazılarda ortaya çıkanlan tarihi eserlerin koruma altında tutulduğu Itfaiye Deposu'na girdi. Depodaki Roma Kralı'na ait bir büstü çalan hırsız, çuvala koyduğu tarihi eserle otobüs terminaline gitti. Burada iki polis memurunun kendisine doğru geldiğini gören hırsız, korkarak çuvalı bırakıp kaçtı. Çevik'in anısına I ANKARA (AA) — Bir süre önce vefat eden Türkish Daily News , r Gazetesi kunıcu ve sahiplerinden Nürten Çevîk anısına Türk Amerikan Kültür Derneği özel bir sergi düzenliyor. Gazetecilik uğraşının yanı sıra resim çalışmalan da yapan ve bugüne kadar 8 kişisel sergi açan Çevik için 27-29 ocak tarihleri arasında özel bir sergi hazırlanacak. Sergide, Çevik'in daha önce sergilenmeyen çeşitli yağlıboya resim çalışmalan da yer alacak. İlk resim eğitimini Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde alan ve daha sonra da İngiltere'de üç yıl A.Miller'ın öğrencisi olan Nurten Çevik, sanat yaşamı boyunca pek çok karma sergiye de katılmıştı. Erdinç, bakanlık danısıtıanı • ANKARA (AA) — İstanbul Senfoni Orkesttaa Şefi Erol Erdinç, Kültür Bakanlığı danısmanlığı görevine getirildi. Erol Erdinç, İstanbul Senfoni Orkestrası ile Devlet Opera ve Balesi'nin bakanlıkla koordinasyonu sağlamak ve bu kurumların sanat etkinliklerine yardımcı olmak üzere bakanlık danışmanı olarak görevlendirildi. BüGÜN • Resim denemeleri Non Akademık Resim Denemeleri başlıklı söyleşi saat 15.00'tealternatif Center'da. Konuşmacı Lale Çavuldur. (346 1000) Zaman Kadıköy Kültür ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen Zaman konulu söyleşiye Atilla Birkiye, Özdemir Erdoğan, Selçuk Erez ve Hacı Tonak katılıyor. Söyleşi saat 15.00'te(3609005) • Okuma Tiyatrosu İnsancıl Okuma Tiyatrosu etkinlikleri saat 15.00'te Fırat Kitap Galerisi'nde. Berna Durmaz, Özcan Yazıcı ve Nihat Ateş, Cemile Çakır'ın kitaplannt okuyacak.(3499467) Hatsanatı Uğur Derman'ın Hat Sanatında Kuşak Yazılan konulu konferansı saat 10.30'da Yıldız Sarayı Çit Kasrı'nda (1605988) tmza Günü Küçük İskender ve Süha Tuğtepe Akademi Kitapevi'ndesaat 15.00-18.00 arası kıtaplarını imzalıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle