26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 OCAK 1992 7. KURULTAYA DOĞRUSHP HABERLER CUMHURİYET/5 KurnltayyollaradüşürdüFARUK BtLDtRİCİ AHMET KURT UŞAK/KOCAELİ — SHP kurultayına bir hafta kala, parti içi iktidar mücadelesi veren ta- raflar, yurt genelindeki örgüt çalışmalannı yo- ğıınlaştırdılar. Genel Başkan ErdaJ İnönü, dün Ege Bölgesi'nde partililerle toplantılar yaptı. Olası genel başkan adayı Deniz Baykal da Bo- lu, Sakarya ve Kocaeli'nde, delegelerle bir ara- y a gelerek kendisine destek istedi. SHP eski grup başkanvekillerinden Hasan Fehmi Giineş ise 50 il örgütünü ziyaret ederek İnönü için çalıştı. Bu arada "Yeoi Sol" grupta yer alan Baykal'- ın arkadaşlan bu kurultayda daha şanslı olduk- larını belirterek en az 100 oy farkıyla genel baş- kanhk seçimini kazanacaklarınıı öne surdüler. Deniz Baykal'ın genel başkan adayhğınj da hafta başında resmen açıklayacağı belirtildi. lnönü'nün gezisine Sanayi ve Ticaret Bakanı Tahir Köse, TBMM komisyon başkanları Ad- nan Ekmen ve Mustafa Kui ile bazı milletvekil- leri de katıldılar. Afyon'a giderken yolda Inö- nü'yle sohbet eden bakan Köse, "Efendim bir türlii 20 Ekim'den sonra oylanmızın azalmadı- ğına kimseyi ikna edemedik" dedi. İnönü de Kö- se'ye, "Öyle" yanıtını verdi. İnönü, gezide ilk olarak Afyon Valiliği'ni zi- yaret etti. Valilikten çıkarken Inönu'yu SHP'li Çay ilçesi belediyesinin bir yüdır maaş alama- yan işçileri, ellerinde pankartlarla karşıladılar. Belediyenin 176 işçi ve memuru "Açız", "Sa- yın İnönü, suçumuz SHP'li belediye olmak mı?" ve "Seçimden seçime hatırianmak istemiyonız" pankartlannı gösterirken Belediye Başkanı Ya- şar Çengel de belediyesinin yaklaşık 9 milyar li- raük borcunun ödenmesi için yardım istedi. İnö- nü de "Yavaş yavaş yardım geliyor" dedi. tşçi- lerin, "2.5 milyar yavaş yavaş nasıl bitecek" so- rusuna İnönü, "2.5 milyar nasd biriktiyse öyle bitecek" karşılığını verdi. SHP il binasınd«kda Şuhut SHP İlçe Başkanı Istanbul II Başkanı Nuhoglu Safralar ayıklanırsa gemi hızlanır AYŞENUR ARSLAN Gazeteciler için haber, genel- likle teybin kapandığı anda or- taya çıkar. Özellikle de siyaset- çilerle konuşmalarda... SHP Is- tanbul İl Başkanı Bozkurt Nu- bothı ile konuşma ise bu "ge- •elleae"nin dışında kaldı. Çünkü Nuhoğlu, partisiyle ve yaklaşan kurultayla ilgili değer- lendirmelerini teypten esirge- medi. "SHP sosyal demokrat Mr parti degiT dedi. "Kurul- ttpia Baykal'ın kaybetmesi ha- tade kopmalar olabilecegi" yo- hındaki görüşlere karşüık, "Ge- ntiden safralar ayıklanırsa, ge- mi daha çok yol alır" dedi. "Partideki taraflann birbirine olan düşmanhğı, dışa olan diiş- •anlıktan daha yüksek" dedi. Bu "dobra dobra" üslup, Nuhoğlu'nun 68'liliğinden mi yoksa kurultay yaklaştıkça ta- rafların "keskinüği" artırma- sından mı bilmiyoruz. Ama tey- bimizin düğmesine basıyoruz... — DYP'nin ve özellikle De- mirel'in SHP'ye oranla daha sosyal demokrat bir göriintü çizmeye başladıgı söyleniyor. Nc dersiniz? NUHOĞLU — Ben Demi- rel'in sosyal de- mokrat oldu- ğunu düşün- müyonım. Ba- tı'nın 20-30 se- ne evvel çozdü- ğü sorunlan di- le getirdiği için öyle görünü- yor. Aslında DYP, Avrupa- daki liberal sağ p a r t i l e r i n benzeri. — Ya SHP? NUHOĞLU — SHP de sosyal demokrat de- ğil bence. Zaten olmadığı için şimdi DYP sosyal demokrat gö- rünüyor. Biz, çağdaş bir sosyal demokrat parti değiliz. Bir ke- re yapüanmamız köylülüğe da- yanıyor. Partimizde köylülük ideolojisi hâkim. İnsanlar siyasi tercihlerini, bölgelerine, inanç- lanna göre yapıyorlar. — Zirvedeki vanş ideolojik mi peki? Sayın İnönü olmadı- guı söylüyordu... NUHOĞLU — Tepede bir ideoloji yarışı olduğunu zan- netmiyorum. Tamamen kariye- re dönük. Zaten dediğim gibi SHP'de bir ideolojiden söz et- mek mümkun değil. Başkanlar toplantısında söyledim: 'Bana birisi izah etsin' dedim, 'Hem enekçilerin partisi olacak hem de sanayidlere kucak açacak.... B« nasd olur?' Bir sosyal de- mokrat parti, kimden yana, kimden değü, bunu acıkhğa ka- vuşturmak lazım. — "Sınıf partisi" mi söyle- mek istedijtiniz? NUHOGLU — Hayır. üeıı 'IDBC karşı, Idme degiT demi- ycrum. 'Kimden yana, kimden Bozkurt Nuhoğlu yana degil' diyorum. SHP, programuu netleştirmeli. Sosyal demokrat bir partinin gerekle- rini yerine getirmeli. — Peki, DYP ile SHP'nin oluşturdugu koalisyon hükü- •netioi nasıl görüyorsunuz? NUHOĞLU — Bu hüküme- ti kesinlikle savunmak gerekir. Çünkü benim azami demokra- tik programımı, bu hükumet protokol olarak ilan etti. Sa- vunmak benim görevim. Mey- velerini alıncaya kadır... Şu an- da bundan daha iyi bir hüku- met söz konusu olamaz. — Kurultayda SHP yöneti- •linin degişmesi halinde, biikü- metin bozulabileceği söyleni- y O r - NUHOĞLU — Teorik ola- rak yönetim değişikliğinin ko- alisyonu etkilememesi gerekir. Ama pratikte öyle değil tabii. Bu hizip hareketi, partideki kı- sır çekişme, oyle bir kötü tır- manma noktasına geldi ki ta- raflann uzlaşması diye bir şey kalmadı ortada. Partinin mec- lis gurubunda 88 milletvekili var. Bunların 60 tanesini Erdal Bey kontrol ediyor. Bir bölumü de HEP'ten ge- len arkadaşlar. Evet, koaüsyon partinin hükmi şahsiyetiyle ya- pıldı. Ama ola- sı bir değişik- likte, acaba bu partinin Meclis grubu, yeni merkez yöneti- mine itaat eder mi? Partide di- yalog eksikliği var çünkü. Partideki taraf- lann birbirine olan düşmanlı- gı, dışa olan düşmanhktan da- ha yüksek. — Peki kurultaydan sonra ne olur sizce? Baykal'ın kaybetme- si halinde kopmalar olabilece- gi yolundaki Üdialara ne diyor- sunuz? NUHOĞLU — Belirli olçu- de olabilir. O, biraz da muca- delenin dozuna, şekline bağlı. Bir yumuşama havası olmazsa, belirli ölçüde kopmalar olabi- lir. Giden gider... Çok örnekleri var. Ben şuna inanıyorum asıln- da: Gemiden safralar ayıklanır- sa gemi daha çok yol alır. önemli bir şey değildir. — Yani, ber halükârda bu yönetimin devamından ya- nasınız... NUHOĞLU — Ben ne "Deniıci" ne de "Erdalcı"yım. Hiçbir zaman da olmam. Ama bu kurultayda Erdal Bey'ides- tekleyeceğim. Yanız bir önşar- tım var. Türkiye'yi kucaklaya- cak, yeni politikalar uretecek yetenekli, yurtsever kadroların parti meclisine hâkim olması gerekir. ISTANBUL IL KONGRESI SBP'de 'Marksist' kimlik hesaplaşması İç Politika Servisi — Sosya- lis Birlik Partisi (SBP) içinde ysşanan 'Marksizm tartışma- sının taraflan örgüt içinde ilk oârak bugün Istanbul'da he- sgjlaşıyor. Beşiktaş Aml Düğün Salo- na'nda yapılacak olan SBP İs- taabul II Kongresi'nde, parti- run Marksist kimliğe sahip ol- rrîsında ısrar eden kanatla, bir '«tgişim partisi' olmasını savu- ruı kanadın ayn listeler çıkar- m s ı bekleniyor. Halen il baş- knnlığı görevini yürütmekte oan Atilla Coskun yeniden aıiay olmazken, 'Marksist lcnata' yakınlığıyla bilinen i%Ula Aytemur'un aday olma- sı bekleniyor. Kongrede, Marksist kanadın güçlü ismi SBP Genel Başkanı Sadun Aren ile 'değişimciler'- in önde gelenlerinden TBKP Genel Sekreteri Haydar Kutlu'- nun dışında, eski Sosyalist Devrim Partisi'nin lideri Meh- met Ali Aybar ve SHP'nin Ye- nilikçi kanadının liderlerinden Ercan Karakaş da birer konuş- ma yapacaklar. SBP içinde taraflann ilk cid- di gövde gösterisi olacak olan kongrede, İstanbul il örgutu ta- rafmdan hazırlanan 'Yeni Bir Türkiye İçin Anayasa Önerisi' de tartışılacak. Ekrem Ozsoy, Sağlık Meslek Lisesi'ne öğrenci alımında DYP'lilerin "partizanca" davranma- sından yakındı. İnönU de kısa konuşmasında, "Bunlânn ol- maması lazım. Düzeltiriz" karşılığını verdi. Daha sonra Banaz ilçesine geçen İnönü, bu- rada 500 kisilik spor salonunun temelini attı. Te- mel atma törenine DYP'li Devlet Bakanı Şerif Ercan da katıldı. İnönü, Afyon'da olduğu gibi Uşak'ta da sö- nük karşılandı. Karşılayanlar içerisinde resmi plakalı araçlann ve resmi görevlilerin de bulun- duğu dikkati çekıi. Uşak'ta önce valiliği ziyaret eden İnönü, da- ha sonra SHP il merkezine geçti. Burada konu- şan İl Başkanı Reşat Beylerci, Uşak'ın devlet ta- rafından unutulmuş bir il olduğunu belirterek kente yatırım yapılmasını istedi. İnönü de il başkarunın isteklerinin koaüsyon hükümeti döneminde çözüleceğine inandıgını söyledi. Yurt gezilerini sürdüren SHP'deki "Yeni Sol" grubun lideri Deniz Baykal da dün Bolu, Sakar- ya ve Kocaeli'de, parti yöneticilerinin yanı sıra kurultay delegelerinin de katıldğı toplantılar yap- tı. Baykal, Kocaeli il merkezinde yaptıjp konuş- mada 20 ekim seçimlerinin nedenlerinin araştı- rılması ve gereğinin yapılmasının zorunlu oldu- ğunu vurguladı. Milletvekilleri Adnan Keskin, Ali Dinçer ve Irfan Gürpınar'ın da bulunduğu toplantılarda Baykal, bugüne kadar karşı kar- şıya olmalarına karşın, tüm sosyaldemokratla- nn el ele vermesi gerektiğini söyledi. Baykal, "Bu fırsatı degerlendirmeliyiz. Bundan başka fırsat bir daha olmayabilir. Yenilenmek, degişmek zo- nındayız. Kurultay ın da bunu yapacagına inanıyorum" dedi. Bu arada Baykal'ın lideri olduğu "Yeni Sol" gruptan bazı kurmaylar, bu kurultayda daha şanslı olduklarını belirterek genel başkanlık ya- rışını en az 100 oy farkıyla kazanacaklarını be- lirttiler. "Yeni Sol" grup, kurultay öncesinde bir de "Yenileşme" adlı bir dergi hazırladı. ZLENIMLER SHP'de 'işler' kanşıkMEHMET TEZKAN ANKARA — 7. kurultaya doludizgin gi- den SHP'de taraflar keskin, tavizsiz. İç çekişmelerin, kavgalı iktidar mücade- lesinin yaşandığı son kurultay olması iste- ği yaygın. Her kurultayın yeni bir kurulta- ya gebe olmasından SHP'liler oldukça ra- hatsız. Genel başkanlık mücadelesi veren İnönü ve Baykal yanlıları 'öyle veya böyle, bitsin bu yartş' havasındalar. Hükümetin kuruluşundan bugüne kadar iş isteyenlerin, kutlama ziyareti yapanların yoğunluğundan bunalan bakanlar, millet- vekilleri, parti yöneticileri, şimdi partilile- rin, delegelerin akınına uğradı. Telefonlar susmak bilmiyor. Sekreterler yorgun: — Efendim Kırklareli'nden anyorlar. — Trabzon'u baglıyorum. Genel Başkan Erdal İnönü yanlıları ku- rultay çalışmalarını üç ayn yerde sürdürü- yor. Bakanlıklar, Meclis ve genel merkez... Genel Sekreter Cevdet Selvi ile yardımcıla- rı Ethem Cankurtaran, Fikret Ünlü yüz yü- ze delegelerle görüşerek İnönü için oy isti- yor. Kurultay kulisine tüm ağırlığı ile giren bakanlar ise Fikri Saglar, Mehmet Mogul- tay, Onur Kumbaracıbaşı ve Tahir Köse. Genel merkez yanlıları, "Eleştirilere açı- gız, ama bu kadan da olmaz ki. Bu, artık parti ici muhakfet degil, bir başka parti gibi çalışmaklır" diyorlar. înönücüler, 26 ocak sabahı mutlaka parti içi keskin muhalefetin son bulmasını isti- yor. • Yenilikçi grubun önde gelen adlanndan Ertuğrul Gunay, genel merkezde çalışmayı yeğliyor. Gunay, temmuz kurultayının ak- sine bu kez tnönü'ye soğuk bakıyor. Aym kanatta yer alan ve bugüne kadar birlikte hareket ettikleri Ercan Karakaş ile bu ne- denle görüş ayrüığı içinde. Karakaş, İnönü 1 nün desteklenmesini savunuyor. Günay, geniş tabanlı bir parti meclisi oluşturulmasını vurgularken kurultayda Pi- dan Z'ye her konunun ele ahnıp tartışılma- sını istiyor. Kurultay liste yanşının dışında sorunları görüşüp çözüm yolu arayabilir mi? Bundan Günay'ın da umudu yok ki "1970'li yıllardan beri kurultay izlerim, ilk kez bu kadar coşkusuz ve isteksizim" dedi. * Yeni Sol veya Deniz Baykal yanlılan, Cin- nah Caddesi'ndeki karargâhta günboyu ça- lışıyorlar. Kurultaya yönelik bir gazete ha- zırhğmda olan Fuat Atalay, karargâhtaki ça- hşmalan yürüten en etkin isimlerden biri. Baykal'ın kurmaylarından Adnan Keskin, tstemihan Talay, İsmail Cem il il geziyor- lar. Baykal adına yollara düsen bir başka ad Ali Dinçer. TBMM Dış İlişkiler Komisyo- nu Başkanı Dinçer'in odası dolup taşıyor, telefonları susmak bilmiyor. Dinçer, "Çar- şambaya kadar burdayım" diyor. Genel Başkan Erdal İnönü için il il do- laşanlann başmda Hasan Fehmi Güneş ge- liyor. Güneş, bugüne kadar 50 il dolaşmış. Kapı kapı İnönü için oy istiyor. Güneş'i, 15 ille Baykal, 10'a yakın ille Dinçer izliyor. Bu gidişle kurultay sonrası SHP'den kop- ma olur mu? Goruştüğümuz tum kişilerin yanıtı, "Tahmin etraiyoruz" oluyor, ama bu kez kı- hçlar çok sert çekildi. SHP Beşiktaş ilçe binasını basan bir grup vatandaş, ilçe başkanı Mustafa Tosun'dan isteklerinin hııkumete iletileceği sözü almala- rına ragmen geceji binada geçirdiler. (Fotoğraf: ESAT PALA) Bir grup vatandaş SHP ve DYP ilçe binalannda eylem yaptı 4 Vaatler için 500 gün bekleyemeyiz' tstanbul Haber Servisi — Se- çim öncesi verilen vaatler için 500 gün bekleyeme>'eceklcrini belirten bir grup vatandaş, dün DYP'nin G.Osmanpaşa, SHP1 nin de Beşiktaş ilçe binalarını bastı. Gözaltmda kaybolmalann ve işkencelerin sona ermediğin- den şikâyet eden vatandaşlar, G.Osmanpaşa'da eylemlerine son verirken, Beşiktaş'ta geceyi ilçe binasında geçirdiler. Dün SHP Beşiktaş ilçe mer- kezini işgal eden bir grup vatan- daş, duvarlara pankart asarak bir bildiri okudular. Bildiride, demokratikleşme girişimlerine karşın gözaltmda kayıplann ve işkencenin sona ermediği belir- tidi. İlçe Başkanı Mustafa Tosun ile görüşen "işgalciler" 500 gün bekleyecek tahammülleri olma- dığını söylediler. Tosun'dan, a>- teklerinin hükümete iletileceği sözü alan grup buna rağmen ge- ceyi ilçe binasında geçirdiler. G.Osmanpaşa DYP ilçe mer- kezi de aynı istekleri ve şikâyet- leri dile getiren kişiler tarafmdan işgal edildi. 60 kişilik grubun, Başbakan Süleyman Demirel'le telefon görüşmesi yapmadan dağılmayacağının anlaşılması üzerine DYP İl Başkanj Muhsin Divan devreye girdi. İlçe merke- zine gelen Divan, Demirerie te- lefon bağlantısı kurdu. Demi- rel'le görüşen grup sözcüsü, in- san haklarıyla ilgili sorunların çözülmesi talebinde bulundu. Demirel de "Vaatlerin kademe kademe gerçekleştirilecegini" söyledi. 4 saat süreyle ilçe mer- kezinde kalan grup, bu gelişme- lerden sora dağıldı. Rojname'den sonra Welat, şubatta çıkıyor Zaııa ve Dicle köşe yazarı RUŞEN ÇAKIR Diyarbakır Bağımsız Millet- vekilleri Leyla Zana ile Hatip Dicle köşe yazarı oluyor. Şubat ayı içinde yayın hayatına atıla- cak olan Welat (Ülke) adlı haf- tahk Kürtçe gazetede dönüşüm- lü olarak yazacak olan iki mil- letvekili, önceki gün SHP'den istifa ederken basını şiddetle eleştirmiş ve şöyle demişlerdi: "Bu hassas dönemde, olayla- n ve düşüncelerimizi basın ah- lakı ve objektif yayın kurallan- na aykırı bir şekilde kamuoyu- na çarpıtarak yansıtan basının da bu noktaya gelmemizde bü- yük rolü olmuştur. Bundan son- ra basına karşı susma hakkımı- zı kullanacagız." Cumhunyet'e Welat'la ilgili bilgi veren gazetenin genel yayın yönetmeni Abdullah Keskin, ke- sinleşen diğer köşe yazarlarını şöyle sıraladı: Musa Anter, Faqi Hüseyn Sağmç, Abdurrah- man Dürre ve Yaşar Kaya. SHP Siirt Milletvekili Zübe- Leyla Zana ve Hatip Dicle'nin de köşe yazarı olacağı Welat (Ülke) adlı haftalık Kürtçe gazete için dört kişilik bir heyet Kürtçe imla kılavuzu hazırlıyor. yir Aydar'ın sahipliğini yapaca- ğı gazete ilk olarak 8 sayfa çıka- cak, birkaç ay içinde sayfa sa- yısı 12'ye çıkartılacak. İlk sayı- sı 50 bin civarında basılacak olan gazete için "kaliteli kâgıt" kullanılacak. Henüz 24 yaşında olan Ab- dullah Keskin, İbplumsal Kur- tuluş, Ekin Belleten gibi dergi- lerde ve bazı yayınevlerinde yö- neticilik yapmış. Önlerindeki en büyük sorunun dil olduğunu be- lirtiyor: "Yıllardır Kürtçe yazılı eser çıkmıyor. Latin alfabesiyle ilk deneme 1919da yapılmış. Kısa süre sonra da Kürtçe yasaklan- mış. Kürtçedeki bazı sesleri La- tin alfabesi tam karşılayamıyor. Bunlar işaretle mi, yoksa iki harfle birden mi karşılanacak? Ekler bitişik mi, ayn mı ola- cak?" Keskin, ilk aşamada Anter, Sağruç, Dürre ve Kaya'nın küçük bir imla kılavuzu hazırlayacak- larını, bunun gazetenin muha- birlerine ve ilgili kişilere dağıtı- lacağını belirtiyor. Kürtçe içinde farklı lehçe ve şive sorununu aşmanın imkân- sız olduğunu vurgulayan Kes- kin, kendilerinin en yaygın leh- çe olan "Kurmanci" ile yayın ya- pacaklarını söylüyor. Keskin, yılbaşında deneme sayısı piyasaya çıkan diğer Kürt gazetesi "Rojname"yi "bütün yönleriyle çok başansız" bulu- yor: "Rojname'nin dil ve düşün- ce açısından iç tutarlılığı yok. Yöneticilerinin sürekli tarafsız, çok uzlaşmacı bir göriintü ver- meleri de bize onur kıncı geli- yor. Bugün Kürtçe gazete yayın- İanabilmesi belli bir mücadele- nin sonucudur. Bunu eleştirebi- lirsiniz, ama kabul etmek zorun- dasınız." Keskin, kendilerinin "yülardır yürütülen mücadelenin bir par- çaa" olduklanm behrterek şöyle diyor: "Çoğu Doğu toplumla- nnda olduğu gibi Kürtierde de okuma gelenegi pek yoktur. Za- ten dili, külturü yasaklannuş bir halk istese de okuyamazdı. Fa- kat bizim çok önemli bir avan- tajımız var. Duyaıiı bir kitleye hitap ediyoruz. Bugün küçük bir ilçede bir cenaze törenine on bin insan katılıyor." "Halkın anlayacağı dille hal- kın sorunlannı anlatacak" olan Welat, ilk sayılannda "yok ol- maya yüz tutmuş kültürel deger- leri" yazıya dökme görevini üst- lenecek. Welat (Ülke), Rojname'ye (Gazete) rakip, Yeni Ülke'ye kar- deş olacak. BAŞKENTTEN AHMET TAN Paketin Fiyongu... Tansu Hanım merakla beklenen paketinin kurdelasını bu sabah gazetecilerin önünde cözecek. Ancak ambalajının gevşekliği yüzünden pakettekiler ga- zetelere döküldü bile. (Bakınız birınci sayfamıza) ANAP'lılar, Tansu Hanım'a "Alis" adını takmışlar. Eko- nomıdeki hedeflerini de bu yüzden "Alis'in Harikalar Di- yarı'ndaki gezintisi" diye niteliyorlar. Güneş Taner'e dün, "Tansu Hanım, Süleyman Bey'i de elinden tutup Harikalar Diyarı'na götürüyor" dedi. Paket, hayal dünyasında bir gezintı mı, yoksa Türkiye1 yi düze çıkarabilecek bir ciddi program mı? Anamuhalefet lideri Mesut Yılmaz'la konuştuk. Konuya çok önem verdiklerıni, paket resmen açıklan- madan ve üzerınde kapsamlı bir çalışma yapmadan de- ğerlendirme yapmanın doğru olmadığını söyledi. Yılmaz, bugün ve yarın bir grup uzman ve parti yetkilı- siyle paketin içeriği konusunda ınceleme yapacağını, pa- zartesi günü de bir basın toplantısı düzenleyeceğini söy- ledi. Paketin ıçinden dökülenlere bakılırsa, ekonomi paketi- nin pek "bombalı pakete" benzemediği anlaşılıyor. Ama yıne de içinde epey patlayıcı var. 21 trılyon lıralık ek vergı örneğin. Ancak paketin bir özelliği de vergi türü kararların acılı- ğını gıderecek tatlandırıcılara önem verilıyor olması. KİT'lerin fazla per- Pakette çok şey var. Ama, verginin nasıl ve hangi kadrolarla alınacağı yok. Tansu Hanım'ın "Harikalar Diyarı'nda gezen Alis"likten kurtulması ancak Türkiye'yi vergi vermeyenlerin cenneti olmaktan çıkarması ile mümkün... sonelden kurtulmala- rını sağlamak, işçile- rın kendı istekleri ile ayrılmalarını teşvık et- mek üzere 10 yıl sü- re ile yüzde 75 vergı indirimi vaat ediliyor. Yine hem "vaadi- mizde duruyoruz", hem de "hizmet götürüyoruz" diyebil- mek için Doğu ve Gü- neydoğu'da asgarı ücret vergı dışı bırakı- lıyor. _ _ _ ^ _ ^ _ ^ _ ^ _ ^ _ _ _ ^ _ _ — Vakıflann vergi kapsamına alınması, vakıfların kamu ya- rarına hizmet edıp etmediklerinin yeniden tanımlanaca- ğının belirtilmesi çok yerinde. Tıpkı gayri menkul değerlerinın her yıl enflasyon oranı- na göre otomatik olarak arttırılması gibi. Vergi affı ile ilgili tasarı ise üzerinde durulmaya değer. Çünkü vergi affı denilen uygulama, çalışana ve vergisını ödeyene topyekûn saygısızlık yapmak için bulunmuş bir formül âdeta. Ancak burada af diye nıtelenen aslında vergı ödeme- yenlerı korkutmak ıçın 1987'de başlatılmış olan bir hak- sız uygulamadan vazgeçiştır. Halen vergisını ödemeyenlere uygulanan para cezası her yıl katlamalı olarak artıyor, vergı borcuna cezanın faızi de katlamalı clarak her yıl ekleniyor. Bu durumda zaten ödenmeyen vergi borçları altından kalkılamaz hale geli- yor. Bu uygulama aslında, aftan çok, uygulanan cezalı fa- izde yapılan bir indirimi kapsıyor Tüm bunlar aslında vergi borcunu ödemeyı teşvık için. Ama bütçedeki açığı kapatmak için bu tür teşvıklerin güdük kalacağı ortada. Toplumda, vergi sorumluluğunun yerleşmesı kolay de- ğil- Hele de bugünkü vergı toplama düzenı ile hiç değil. Maliye Bakanlığı yetkılılerı, vergı yükümlülerınin yalnızca yüzde 1'inın denetlenebildiğıni belırtiyorlar. 100 vergi yükümlüsünden ancak 1'inin araştırılabildiği bir ortamda, herkesın yüzde 99'luk "mutlu çoğunluk" için- de yer alması kaçınılmaz. Pakette çok şey var. Ama, verginin nasıl ve hangi kad- rolarla alınacağı yok. Tansu Hanım'ın "Harikalar Diyarı'nda gezen Alis"\\k\en kurtulması ancak Türkiye'yi vergi vermeyenlerin cenneti olmaktan çıkarması ile mümkün... Ekranda kurultay düellosu • ANKARA (AA) — Gazeteci Nazlı Ilıcak \e Tayyar Şafak tarafından hazırlanan "Söz Meclisten Içeri" adlı yeni bir siyasi-aktüel program ekrana gelecek. Sunuculuğunu Nazlı Ilıcak'ın yapacağı 55 dakikalık program, Ulusal Radyo Televizyon (URT) ile TRT ortak yapımı olarak gerçekleştirilecek. Programın ilk bölümünün konusunu SHP kurultayının oluşturacağı bildirildi. Programda eski CHP kurultaylanndan da alıntılar yapılarak o zamanlarda da var olan liderlik mücadelelerinden örnekler verilecek ve günümüze gelinecek. SHP'deki Genel Başkan ada>lan Erdal İnönu ve Deniz Baykal ile Fehmi Işıklar, Cevdet Sehı, Aytekin Kotil, Aydın Guven Gürkan, İsmail Cem, Ertuğrul Günay ve Adnan Keskin gibi isimlerle röportajların yer alacağı öğrenildi. ^alçuı'uı gözaltmda olduğu iddiası • İstanbul Haber Servisi — 15 Eylül 1990 gunu polis tarafından gözaltına alınarak çıkarıldığı mahkemece tutuklandıktan sonra tahliye edilen Hamza Yalçın'ın önceki gun tekrar gözaltına alındığı ileri süruldu. Hamza Yalçın'ın annesi Cemile Yalçın, oğlunun 15 Eylül 1990 günü gözaltına alınıp Bayrampaşa Cezae\i'ne gonderildiğini, ancak 15 Ocak 1992 günu çıkarıldığı 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmadan sonra tahliye edildiğini hatırlatarak "Ancak 16 Ocak 1992 günu cezae\i kapısında Terorle Mucadele Dairesi'ne bağlı polis ekiplerince tekrar gözaltına alındı" dedi. Oğlunun halen Gayrettepe 1. Şube'de gözaltmda tutulduğu iddiasında bulunan Cemile Yalçın, oğlunun yaşamından endişe ettiğini söyledi. Öte yandan Hamza Yalçın'ın gözaltına alınmasıyla ilgili yazılı bir açıklama yapan İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Av. Ercan Kanar, Hamza Yalçın'ın dışında 1 ay once DGM'deki davasından tahliye olduktan sonra gözaltına alınan Cafer Kurt'tan da haber alamadıklarını belirtti Ergenekon, Gazetecilerle • İstanbul Haber Servisi — Devlet Bakanı Gokberk Ergenekon dun İstanbul GazetecUer Cemiyeti'ni ziyaret etti. Ergenekon, basının içinde bulunduğu krızi ortadan kaldırmak için devletin yardımcı olacağını kaydetti; ancak "Basın kendi sorunlannı kendi çözecektir" dedi. Gokberk Ergenekon, Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nezih Demirkent, başkan yardımcısı Necmi Tanyolaç ile diğer yonetim kurulu üyeleriyle yaptığı görüşmede, ayrıca bir soru uzerine, devletin basına yonelik herhangi bir müdahale ve karışmasının söz konusu olamayacağını belirterek basının haber alma özgurlüğune engel olan uygulamalar varsa bunların gozden geçirileceğini söyledi. Erken emeklilik yasası • ANKARA (ANKA) - ANAP. erken emeklilik vasa tasarısıCumhurbaşkanı tarafından vetoedilmezse Anayasa Mahkemesi'ne gidecek. ANAP milletvekilleri komıs>onda kabul edilen erken emeklilik yasa tasarısının büyük \ anlışlıklarla dolu olduğunu ileri surdüler. Çorum Milletvekili Ateş Amiklioğlu erken emeklilikten > ararlanacak kişiler ve dev lete maliyetinin y anlış hesaplandığını. tahmin edildiğinden fazla >ük getireceğini belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle