Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/10 DIŞ HABERLER 18 OCAK 1992
BLOKNOT
YAGML'R ATSIZ
Mağpib Ufkunda
Tekbir Sesleri
BONN - Islami köktencilik (fondamantalizm/antegrizm)
hareketleri homojen değildir. Iran'daki "Şii Köktencilik
Hareketi" ile "Sünni" köktencilik hareketleri arasındaki
farklar bir yana, tek tek her ülkede bile değişik köktencilik
akımları vardır. Türkiye'deki RP ve IDP gibi Bunlar zaman
zaman ortaklığa gitseler dahı tam olarak hiç kaynaşamaz-
lar. Cezayır'de de 10'a yakın entegrist akım var ki bunlar-
dan 5 tanesi önemli, yahut önemlice sayılıyor. Işte şimdi
askeriyenin korkulu rüyası haline gelenler bu 5 grubun
oluşturduğu koalisyon. Adı da "Front lslamique de Salut"
(Islami Selamet Cephesi)
Pekiyi, nedir köktenciliğin ana özellikleri? islami kökten-
cilik her zaman bir "bunalım" sonucudoğar. Bu bunalımın
hem maddi hem manevi cepheleri bulunur. İşin maddi ya-
nıekonomik-dolayısıylasosyal-niteliktaşır: işsızlik, konırt
sıkıntısı. eğitim olanaksızlıkları gibi... Onun içın fondaman-
talizm -hemen hemen tümüyle- şehirlerde başgösteren
bir marazdır. 1962 yılında bağımsızlığına kavuştuğu vakit
Cezayir'in nüfusu 10 milyondu. Bugün 27 milyona ulaşmış-
tır ve nüfusun yüzde 75'i 30 yaşın altındadır. Bu sebepten
-önderleri dışında- köktencilerin ezici çoğunluğunu genç-
ler ve yeni yetmeler oluşturur.
Köktenciliğin manevi yanı, Batı'ya karşı duyulan eziklik-
ten ileri gelir. Batı'nın sömürgen emperyalizmine karşı
duyulan derin nefret önemli bir çıkış noktası oluşturur.
Ama Batı'nın nasıl ^ — —
Tirftiyt'ıİH apük adamakıllı
geridebtraktığıeskitfevlet
adamıtiplyleCazıyir'iı
tHigûnkûpolitikacıkuşağı
arasiMla bazı bMztrlikJep
olup da o güce erişti-
ği ve "Hak dinine
inanmış o masum kit-
leleri" kendine nasıl
köle kıldığı sorusuna
doyurucu bir yanıt ve-
remez fondamanta-
lizm. Ancak Hazreti ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^
Muhammed'in ~~~~—^—~~———•"—-"~~~
622 yılında "Afed/ne-/Munewe/'e"dekurduğuşehirdevle-
ti yeniden doğacak olursa işlerin düzeleceği hülyası işle-
nir. Başka bir deyişle durmaksızın "Aaah, o gaaib altın
çağlan!.." plağı çalınır.
Türkçesi, köktencilerin bir politik programı yoktur! Prog-
ram diye sundukları, geriye dönük bir ütopyacılıktır. Ne
kadar kof oldukları ve ancak tedhişe dayanarak ışbaşında
kalabileceklerı iran'da ortaya çıkmıştır. Bu sebepten eğer
Cezayirde işbaşına geçmiş olsalar kısa zamanda geniş
kitlelerin sempatısını kaybedeceklerine muhakkak gözüy-
le bakılabilir. Eninde sonunda hem orada ve hem de Tu-
nus'ta ıktidara geleceklerine de muhakkak gözüyle bakıla-
bilir. Hatta Kral II. Hasan'ın aynı zamanda dini liderolduğu
Fas'ta bile durum sallantılıdır.
Türkiye'nin artık adamakıllı geride bıraktığı eski devlet
adamı tipiyle Cezayir'in bugünkü politikacı kuşağı arasın-
da bazı benzerlikler vardır. Cezayir 1954-1962 arasında
Fransa'ya karşı verdiği son derece kanlı bağımsızlık miı-
cadelesini tamamen milli bir halk ordusu (Arme Populaire
de la Nation) ve yine milli bir partı (Front de Libration Na-
tionale)önder\iğ\r\de kazanmıştır. Sonra ülke bir tek parti
rejimine gitmiş ve bu rejimde askerler hep olağanüstü
güçlü bir rol oynamıştır. Cezayir'in bugüne kadarki bütün
cumhurbaşkanları (Ben Bella, Bumedyen veŞadli Bin Ce-
did) asker kökenlidir. Orduda sağlam bir laık gelenek var-
dır. Ayrıca subaylar bu konuda yalnız da değillerdir. Iç
tarafterdakı Berberıler ile Batı yanlısı entelektüellerden
deştek görmektedırler. öte yandan askeri darbeyle toplu-
ma "nizamat verilemeyeceği de "bitecrübe sabittir."
PAPANDREU
Beraat ettî
seçim istediKoskotas davasından yargılanan ve beraat eden
eski Yunanistan Başbakanı ve PASOK lideri
Papandreu, erken seçime gidilmesini istedi.
Papandreu, "Alınan karar ashnda
davacılarımızı cezalandırdı" dedi.
ATtNA (Cmnfcnriyet) —
Yunanistan'ın en yüksek yargı
organı ve yalnız siyasi kisilerin
sorumluluklannı görüşen özcl
mahkemede beraat eden eski
Başbakan Andreas Papaadrea,
erken seçime gidilmesini istedi.
özel mahkeme, Papandreu
ile birlikte suçlanan PASOK
hükümetleri döneminin iki ba-
kanını suçlu buldu ve paraya
çevrilebilen hapis cezalan ver-
di.
Papandreu'nun 'suçlu bu-
lunması' durumunda yurdun
her bir köşesinde protesto
gösterikri yapmak için ictDrte'
bulunan binkrce fanatik PA-
SOK yanlısı, Papandreu'nun
beraat etmesini kutlarken aynı
anda eski Maliye Bakanı Di-
•dtris Covolas ile eski Ulaştır-
ma Bakanı Yeorgios Petsos'un
suçlu bulunmasına tepki gös-
termek için iktidardaki sağ eği-
limli Yeni Demokrasi Partisi
aleyhinde çeşitli gösteriler dü-
zenledi.
PASOK milletvekiUeri, bu
arada Covolas'ın suçlu bulun-
masını protesto etmek amacıy-
la parlamentonun dünkü otu-
nımuna katılmadı. PASOK'un
çeşitli örgütleri ise mahkeme
karanndan önce sekiz afiş ha-
zırlamıştı. Bunların dördü Pa-
pandreu'nun 'saçfa MuuBaa'
durumunda geri kalan diğer
dördü de 'beraat eteesi' duru-
munda kullanılacaktı. Bu du-
rumda 'beraat' içerikli afişler
ortaya çıkanldı ve sabahın er-
ken saatkrine kadar Atina'nın
tum ana caddelerindeki duvar-
lara yapıştınldı.
Covolas ile Petsos, 'bakan-
kkgorevfcriaiistfaaıarettflderi'
gerekçesiyle hafıfletici unsurla-
n da göz önünde bulundurula-
rak paraya çevrilebilen hapis
cezasına mâhkûm edildiler.
Covolas, 2 yıl 6 aylık; Petsos
ise 10 aylık hapis cezalannı
gttnde 6 dolar ödemek suretiy-
fc para cezasına çevirebilecek-
ler. Ancak iki yıl süre ile siyasi
haklanndan men edildikleri
için PASOK'un en çok oy top-
layan milletvekili Covolas, bu
görevini terk etmek zorunda
kalacak. Covolas, bu arada ha-
pis cezasını paraya çevirmeyi
de reddedeceğini ve cezaevine
girmeyi tercih ettiğini açıkladı.
Mahkemenin aldığı karan 'si-
yasi içerikli' olarak niteleyen
Covolas davayı açan iktidarda-
ki Yeni Demokrasi Partisi'ne
(YDP) ağır suçlamalarda bu-
lundu.
Covolas, PASOK hükümet-
leri döneminde Papandreu'ya o
zamanki genç sevgüisi; bugün-
kü eşi Dimitra Liani Ue 'vakit
gefinaesi' için evlerinden biri-
ni 'acaa' işadamı Sokratis Kal-
kaais'in vergi borçlarına 'ko-
farykk —ff«iiıgı' için suçlu bu*
lundu.
Petsos ise skandallann temel
taşı genç bankacı Yeorgios
Koskotas'ın Grammi adlı yayuı
şirketinin bulunduğu binasına
yasadışı olarak kat çıkmasına
'göz yumdugu' ve rüşvet aldı-
ğı için suçlu bulundu... Petsos
da adaletin kararlanna saygı
gösterdiğini, ancak yine de
haksızhğa uğradığuu söyleye-
rek, "Ülkemizin ahını üstüne
gctirea ve dizeyi 200 milyoB
tfoian «şaa, taribinıizuı ba en
büyük ekonomik skandah M-
•ek inşaat ve vergi kotayhkla-
n yapaaJann sfhınma« ger-
çcktea acıdır" şeklinde konuş-
tu...
Papandreu ise "Aptan da-
valann asıl bedefiain PA-
SOK'a ve kendi sahsuıa karşı
oMofu" yolundaki görüşünü
yinekdi. Covolas ve Petsos'un
suçlu bulunmasını kabul etme-
diğini belirten Papandreu,
"AJnan bu karar, aslmda da-
vaalarıınuı cezalandınnıştır"
ifadesini kullandı.
Bilindiği gibi Papandreu ve
PASOK'un yargılanan üç üyesi
ile ilgili iddianameler 1989 yı-
lında YDP ve Komünist Parti
milletvekiUeri tarafından hazır-
lanmıştı.
Washington'un Iruk liderirü devirmeplanlanndct, Türkiye'deki üskre de rol biçüiyor
Bush, Saddaırfın peşîndeAmerikan yönetimince son günlerde yapılan açıklamalarda,
Bağdat'ta gerçekleştirilecek bir hükümet darbesinin
destekleneceği, ancak Kürtler için kalıcı bir siyasal çözüm,den
uzak durulduğu yolunda işaretler veriliyor.
UFUKGÜLDEMİR
WASHINGTON — Körfez savaşırun
yıldönümü nedeniyle ABD başkentinde
yapılan üst düzeyde açıklamalar, Ame-
rika'nın Irak lideri Saddam Hüseyin'in
günlerini sayüı gördüğünü ve bu "sonu"
hızlandırmaya dönük planlar yaptıgını
gösteriyor.
Bu planlama kapsamında eğer Irak
muhalefetine destek gerekirse ABD'nin
Türkiye'deki üslere başvurmak isteyebi-
leceği yönünde de kuvvetli işaretler bu-
lunuyor. Ancak yapılan açıklamalardan
bu planlamanın Kürt odaklı olmadığı,
Kürtlerin "böyttk resmin" sadece bir
parçasını oluşturduğu, ağırbğın daha çok
Irak'ın toprak bütünlüğünü garantileye-
cek bir hükümet darbesine verildigi an-
laşüıyor. ABD bölgede rakipsiz bir İran
istemiyor.
ABD başkentinde dün bu doğrultuda
yapılan açıklamalardan bir kısmı şöyle
sıralanabilir:
1) ABD Savunma Bakanı Rkbard
Cheney onceki sabah ABD televizyon-
lannda sorulan yanıtlarken, "istihbarat
raporianna göre kendi güvenlik örgiit-
lerinİB bOegkterek destefmi yitiren Hö-
seyİD'in devrUmesiııiıı an meseiesi" oldu-
ğunu sovledı. Hüseyin'in "son günlerde"
Kurtlere karşı bir askeri harekâta girişme-
mesi için "Türkiye ve Suudi Arabistan ile
temasın sürduğünü" açıklayan Cheney,
"Ama bunu yapabilecek askeri gücüniin
kaldığını sanmıjonım" diye ekledi. Che-
ney, "Kurtleri korumanın en etkin yolu,
saldırgan bir biçimde yaptınmları
sürdünnek" dedi. Hüseyin'in artık Ku-
zey Irak'ı kontrol edemediğini, burayı
"Kürtlerin kontrol ettiğini" söyleyen
Cheney, "Eğer Bağdat'ta bir hükümet
darbesi girisimi ya da ayaklanma olnrsa
PetıUgon bma hava deslegi vermek için
bir pianlama yaptı nu" sorusuna "Bu
koanlarda konoşamam, ama çeşitli ola-
sıhklar için her zaman planlama yapa-
nz. Bnno yürürlü|e koymak Başkan'a
ait" dedi.
2) ABD Genelkurmay Başkanı Coün
PoweU'ın açıklamalannda ise bu plan-
lamanın Kürt ağırlıklı olrrtadığanın işa-
retleri verildi. Orneğin Powell ısrarla
Amerika'nın 2000 yıllık Mezopotamya
hesaplaşmalanm çözemeyeceğini söyle-
di. Saddam Hüseyin'in Kurtlere yeniden
saldınna olasılığı karşısında "dikkatli
ohuunası" gerektiğini vurguJamakla bir-
likte, "Orada SMnniler, Knrtler, Şiiler
arasında ynzyıllardır süreB catışmalar
ymr. Knşaktan kusaga aktanlnuş ba so-
rnnlan çözmek sonnnlalnfiınıu tama-
muun bize ait oldnguna emin degilim"
dedi. PowelTın bu sözleri, ABD'nin
planlannın etnik bir gruba odaklı ol-
maktan çok, "ortak ve birieşik bir
muhaJefete" dönük olduğunun, bunun
da Irak'ı işgal etmek gibi kalıcı bir bo-
yut tasımak yerine daha çok "dışandan
destek" vermek şeklinde düşünüldüğü-
nün sinyalini verdi.
3) Beyaz Saray sözcüsü Mariin FiU-
water'ın önceki günkü brifmgde yaptığı
açıklamalar da ABD'nin Kürt ağırlıklı
bir yaklaşımdan şimdilik uzak durduğu-
nu gösteriyor. Orneğin Fıtzwater, bri-
fingde ABD Başkanı'mn Körfez savaşı-
m yıldönümü dolayısıyla Kürtler için
özel bir mesajı olup olmadığının ısrarla
soruhnasına karşın "Provide Comfort
kapsamı için kaynaklara sahibiz. Orada
1500 Idsilik bir gBcünnz var. Süre nza-
tddı. Sınırda soronlar var. lnsani sornn-
lar var. Niyetaniz orada katap bu sorun-
larla ngrasmak" demekten öteye gitme-
di.
ABD'nin Körfez krizinden bu yana
Irak Kurtleri konusunda izlediği cizgi,
"Biz siyasi acıdan sizin için bir şey ya-
pamayız, ama siz keadniz için bir sey ya-
parsanız bu sizin bfleceguiz bir sey" idi.
Savaşın birinci yıldonümünde bu poli-
tikada degışıkük olduğu yönünde bir işa-
ret yok. Buna karşıhk Irak'ın toprak bü-
tünlüğünü sürdürecek bir hükümet dar-
besi veya ayaklanmaya ABD'nin özeUikle
hava kuvvetleriyle destek vermesi müm-
kün. Bu amaç doğrultusunda Kürtlerin
de araJarında bulunduğu Irak muhale-
feti ile Amerika'nın temasının duzeyinin
yükseltihnesi de söz konusu. Ama Bağ-
dat'ta iktidar değişikliği sağlandıktan
sonra ABD'nin Irak Kürtlerine bir kez
daha sırtıru dönmesi uzak bir olasıük de-
KÖRFEZ SMÂŞI
Pakislan'da aşırı Müslüman bir grup önceki gün ABD bayrağını yaktı. (Fotoğraf: AP)
Saddam: Ifenildik, ama.Dış Haberier Servisi — Irak
Devlet Başkanı Saddam Hüse-
yin dün ilk kez Körfez savaşın-
da yenildiklerini kabul etti.
Iraklılar, savaşın yıldönümü
dolayısıyla yürüyüş düzenleye-
rek Saddam'a olan bağhhkla-
rını dile getirdiler.
Irak lideri Saddam Hüseyin,
dün televizyondan yayımlanan
konuşmasında "Olayı gelenek-
sel olanla teknolojik olanın
çarpışması olarak ele alırsak,
sadik olan taraf yenilıniştir"
dedi. Saddam, 45 dakika süren
konuşması sırasında, ordusunu
yeniden dünyanın dördüncü
gücü durumuna getireceğini va-
at etti.
Reuter'in haberine göre,
Saddam Hüseyin savaşın baş-
lama tarihi olan 17 Şubat
1991'i 'gurnr ve seref günii'
olarak ilan etti.
On bin Irakh dün sabah Dic-
le Nehri üzerinde Cumhuriye
köprüsü üzerinden yürüyerek
Saddam yanlısı sloganlar attı.
AFP'nin haberine göre, savaş
sırasında yıkılan ve yeniden ya-
pılan köprüde yürüyenler ara-
sında Kürtler de bulunuyordu.
Göstericiler, "Bush, dinJe, biz
Saddam'ı seviyoruz" diye ba-
gırdılar.
ABD'ye kritik
destek: Türkiye
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü
Körfez savaşının yıldönümü nedeniyle
yayımladığı raporda, "Amerikan yönetimi için
Sovyetler Birliği'nin desteğini kazandıktan
sonraki kritik aşama, Ortadoğu'da siyasal
destek bulmaktı" ifadelerine yer vererek
Türkiye'nin önemini vurguladı.
EDtP EMİL ÖYMEN
LONDRA — "Uluslararası
Stratejik Araştırmalar Enstitü
sü", Körfez savasmın başlama-
sımn birinci yıldönümü nede-
niyle yayımladığı uzun raporda,
Irak'ın Kuveyt'i işgalinden gü-
nümüze kadarki gelişmeler de-
ğerlendirilirken Türkiye'nin ro-
lüne de değinildi ve "Amerikan
yönetimi için Türkiye'nin deste-
ğini saglamak, Sovyetler Birli-
ği'nin desteğini «»giflfMit kadar
önemliydi" denildi.
"Körfez savaşı: Politik ve
Stratejik Aoaliz" başhkh 88
sayfalık kapsamlı raporda,
"Amerikan yönetimi için Sov-
yetler Birliği'nin desteğini ka-
zandıktan soarald kritik aşama,
Ortadoğu'da siyasal destek bul-
maktı. Cumhurbaşkanı Turgut
özal'ın güçlü liderliğindeki
Türkiye, gelişmeyi, ABD ile
Sovyet tehdidinin azalmasutdan
beri zayıflayan iHşldsindeki stra-
tejik rolünü yeniden tanımla-
mak için nevesle bir fırsat ola-
rak degerkndirdi" denildi.
Türkiye'nin Kerkük-Yumur-
talık petrol boru hattını, "Türki-
ye'yi ziyaret edecek olan ABD
Dışişleri Bakanı James Baker'-
ın ziyaretini pekiştirmek
amacıyla" kapattığı savunulan
raporda, "Özal, kapatma kara-
nnı açıklamak için bizzat mıida-
hale etti" saptaması yapıldı.
Körfez Savaşı öncesinde tarutım şirketince byuna getirildiğini' itirafetti
Af Orsîitü af dîlediOLONDRA (Cumhuriyet) - Uluslara-
rası Af Örgütü, bir Amerikan tanıtım ve
halkla ilişkıler sirketinin "oyununa gele-
rek". raporunda yer verdiği. Kuveyt'in
işgalınde Iraklı askerlerin ınsan haklannı
hiçe sayar davranışlarına ilişkin iddiala-
nn "düzmece" olduğunun anlaşılması
ûzenne, özürdiledi.
Af örgütü, "Iraklı askerlerin, Kuveyt
Doğumevi'nde, vaktinden önce doğmuş
bebekleri kuvözlerinden atarak öldürdük-
leri" şeklindekı ıddıaya "Ku>eyt İşgalin-
de İnsan Hakları İhlalleri" raporunda yer
vermiş, aynı "bilgi"yi Başkan George
Bush da bazı konuşmalannda kullanmış-
tı.
BBC televizyonunda yayımlanan bir
belgeselde. söz konusu "bilgi"nin Ameri-
kan "Hill and Knowlton" tanıtım ve halk-
la ilişkiler şirketi tarafından "üretildiği"
ifade edildi. Af örgütü sözcüsü, iyi niyetle
kullandıklan "bilgi"nın düzmece çıkmış
olmasından ötürü esef ettiğini açıkladı.
Türkiye, Endonezya. Çin dahil bazı ül-
kelerin tanıtımını da üstlenen Amerika'-
nın en büyük tanıtım-halkla ilişkiler şir-
keti "Hill and Kmmlton", Kuveyt'in
işgalinden 10 gün sonra "özgür Kuveyt
yurttaşlan" ile 11 milyonluk bir sözleşme
imzaladı.
"Hill and Knovvlton" tarafından yürü-
tülecek büyük kampanyaya temel oluş-
turacak kamuoyu araşürmalannı
"VVirthlin Group" adlı bir başka şirket
Türkiye. Sovyetler Birliğı. Nijerya, Mısır
dahil 11 ülkede yürüttü. Bu işlem için ile-
ri düzeyde sosyal psikoloji yöntemleri
kullanıldı. Seçilen araştırma deneklerine,
Irak, Kuveyt ve Amerikalı sözcü ve kişi-
lerin olaylara ilişkin videolan gösterile-
rek, deneklerin ruhi ve fizyolojik tepkile-
ri, orneğin nabız atımlan ölçüldü.
Raporun, "savaştan sonraki
savaş" başhklı bölümünde
Kurtlere yardun sorununa deği-
nüirken Türkiye'nin bu konuda
sürekli kerhen ve çekingen bir
tavır takındığı vurgulanarak
"Türkiye, cekis güç görevlendi-
rilmesine başlangıçU yanaşma-
dı. Böyle bir gücün, kendi Kürt
aynnkçdanna uzun süredir yü-
röttügü güvenlik operasyonlan-
nı engelleyeceginden korktu.
Tnrkiye ayrıca Kuzey Irak'ta
Batı'nın bagunsız bir Kürt dev-
leti için ilk adunian atmaya yö-
nciik gizii bir planı olduğundan
*koşkaluydu. Bunun sonucunda
Türkiye, gücün gecici olmasın-
dan ve eylemlerinde Türkiye'nin
hatın sayılır denetimi olmasın-
da ısrar etti. Müttefik güçlerin,
bölgedeki askerlerini bir an ön-
ce çekmeleri için Türkiye'nin
koşullanna uymaktan başka se-
çenekkri yoktu" denildi.
Raporun, Irak Kürtlerinin
durumuna ilişkin bölümlerinde
ise çekiç gücün, "Şimdrye kadar
yeterince denenmedigi, aynca
Türkiye'nin Kuzey Irak'taki
PKK üslerine karşı askeri hare-
kâünın, çekiç gücün bölgedeki
görevini karmaşıklaşürdıgı" be-
lirtilerek "Türkiye'nin, çekiç
gücün en kısa sürede bölgeden
aynbnasını istedigini gizlemeye
biç gerek görmedigi" kay-
dedüdi.
Körfez bunahmımn başın-
dan, geçen kasım ayına kadar-
ki tüm geh'şmelerin değerlendi-
rüdiği raporda, Irak'ın şimdiki
dunımu hakkında ise şu görüş
getiriliyor:
"Saddam Hüseyin, iktidannı
pekiştirmiş görünüyor ve kendi-
ne duyduğu yeni güveni göste-
ren belirtiler de var. Ounlı sayı-
lacak Başbakan Hammadi'yi
görevden aldı, ülkede siyasal Ü-
beralizasyon vaarJerinden dön-
dü. Hatta Kuveyt ve Kiirdis-
tan'a sınıru da olsa küçük ihlal-
lerde bulundu. Saddam 'ın ken-
dine bu yeni güveni, dünya ka-
muoyunu hiçe saymayi sürdür-
mek için iyi bir konumda oldu-
ğunu gösteriyor. Dünyanın bü-
yük öfkesine karşın, Saddam,
ülkesindeki sorunlann çözüfane-
den ve her an patlamaya hazır
bir durumda
durumdadır".
Denktaş
Ankaralda
• ANKARA (AA) —
KKTC Cumhurbaşkanı
Rauf Denktaş, Başbakan
Süieyman Demirerin
konuğu olarak bir çauşma
ziyaretinde bulunmak üzere
Ankara'ya gekli. Denktaş'ı
Esenboğa Havaiimanı'nda
Devlet Bakanı Orhan
Kilercioğlu karşıladı.
Denktaş, Esenboğa'da
yaptığı açıklamada, Ankara
ziyaretinin ardmdan New
York'a yeni BM Genel
Sekreteri ile tanışmaya
gideceğini ve kendisine
Kıbns Türklerinin "hakh
davasım" anlatacağını
bildirdi. Denktaş, bir
gazetecinin, ABD Dışişleri
Bakanlığı Kıbns özel
Koordinatöru Nelson
Ledsky'nin Ankara'daki
temaslan sırasında, "iki
toplumda da referandum
yapılacak. Bu da eşit
egemenliği sağlayacaktır"
sözlerini hatırlatması
üzerine "Egemenhğimizi
kimse ile müzakere edecek
değiliz. Buna gerek
görmüyoruz" dedi.
IsraU'de
hükümet krizi
• KUDÜS (AA) — Israil
Başbakanı tzak Şamir, aşın
sağa Moledet ve Tehya
partilerine bağh bakanlann
koalisyon hükümetini terk
etmelerinden sonra erken
seçim konusunu gündeme
getirmeye hazırlanıyor.
Ortadoğu Banş Konferansı
çerçevesinde, işgal
topraklanndaki
Filistinliler'e özerklik
verilmesi aleyhinde oldukça
sert bir tavır takınan aşın
sağcı partilerin
koalisyondan aynlmalan
üzerine parlamentodaki
çoğunluğunu kaybeden
Şamir, bakanlar Ue erken
seçim konusunda danışma
toplantılan yapıyor.
Nijer faciaaı
• PARİS (AA) — Fransız
UTA Havayollan'na ait bir
yolcu uçağının Nijer
üzerinde sabotaj
düzenlenerek düşürülmesi
olayına kanşmakla
suçlanan iki LibyaL yetküi,
Fransa'da mahkeme önüne
çıkmaya hazır olduklanm
bildirdiler. Uluslararası
Fransu Radyosu'na demeç
veren Libya Dışişleri Bakanı
Yardımcısı Musa Koussa,
masumluğunu savunmak
için mahkemeye çıkacağını
söyledi. Olayla Uişkisi
olduğu sanılan diğer yetküi,'
Libya lideri Muammer
Kaddafi'nin kayınbiraderi
ve Libya istihbarat
servisinin 2 numarah adamı
Abdullah Senoussi de
gerekirse mahkeme önüne
çıkacağını açiMadı.
Ifeşillerin isteği
• BERLtN (Ouknrijct)
— Birlik 90/Yeşiller
Parlamento Gnıbu adına
bir açıklama yapan Ozan
Ceyhun, Türkiye'nin 100
Iranh'yı Iran'a iade
etmesine karşı olduklanm
beiirterek şu acıklamayı
yaptı: Almanya Federal
Cumhuriyeti'nde bu ülkeye
sığınan insanlann hiçbir
şekilde kendileri hakkında
soruşturma yapılan, işkence
görebilecekleri ülkelere sınır
dışı edilmemderi için
savaşım veren Berlin 90/
Yeşiller Gnıbu olarak
Türkiye Cumhuriyeti'nden
bu insanlan sınır dışı
etmemesini istiyonız. Bizler,
insan hakları için savaşım
veren partilerin bir araya
gelmesi ile oluşan bir
parlamento gnıbu olarak
gerici bir molla
diktatörlüğünce yönetilen
Iran'a insanlann iade
edihnelerini demokratik bir
ülke olduğunu özellikle
belirten bir ülkeye uygun
bir uygulama olarak
değerlendirememekteyiz."
Mehmet Ali Birand Nokta'ya konuştu:
"32. GÜNLER ÖLMEZ"Çin gribinde Sağlık Bakanlığı'nın ihmali: WHO'nun uyanlan
Bakanlık arşivinde kaybolunca virüs ortalığı kapladı!
Refah'ta reformlara Bismillah: RP gençiiği tavam zorluyor
ABD'nin Kıbns Özel Koordinatöru Ledsky: KKTC'ye bağımsızlık yok!
•Strateji Araşhrma Planlama Şirketi'nin Nokta için yaptığı SHP araşhrması: "SHP'den beklenti çok,
nefes yok. Güç dengesi mevcut yönetimin lehinde. Arrıa kan kaybı sürecek" • Çekiç Güç helikopte-
ri uçtu gitti • Demirel'in başını önüne eğdiren santral: Yatağan • Zehir Hafiye Sözen dolandırıcıla-
nn peşinde • Boynuzlu, komünistli, Nazımlı anıbrı ve fıkralarıyb ünlü Rus yazar Radi Fiş •YOK'e
de alışılabilirmiş, ama... •TİKKO'cu Garbis Altı-
noğlu ve cezaevinde farelerle dansı • İzmir'de
50 milyarlık Hitün esrarengiz biçimde kayboldu
• Pop'ta bir soprano: Canaan Erçetin • Mosko-
va'da bir garip durgi'nluk • Londra mafyasında
Türkler de var • Büyüleyici İtalyan yıldız: Monica
Bellucci • Fotoğraflarla "Beyoğlu 1930" H A B E R C İ L İ K T E S O N M O K T A