15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 OCAK 1992 TTKURULTAYA DOĞRUSHP HABERLER CUMHURÎYET/5 HEP kökenlîler yönetîme adayH E P kckenli milletvekillerinin, parti meclisinde 1 3, merkez yürütme kurulunda beş kontenjan a^rılması ve genel sekreter yardımcıhklarından b irinin verilmesini istedikleri öne sürüldü. İnönü'nün yakın çevresi, böyle bir pazarlığın söz konusu olmadığını belirterek SHP liderinin HEP kökenlilerin yönetime girmelerine sıcak baktığını söylediler. TBMM Başkanvekili Işıklar, Ismail Cem'in "SHP kimliğini kaybetti, HEP'in kimliğini korumaya kalktı" yolundaki sözlerine "Bu eleştiriyi yapanlar kimliksiz " yanıtını verdi. F.ARUK BİLDtRİCİ ANKARA — SHP olağanüs- ttt kurultayında belirlenecek p a r t i yönetınıinde HEP köken- lilere de yer verilmesi bekleni- y o r . HEP kokenlilerin b u konu- daJci istemine Başbakan Yar- dırncısı ve SHP Genel Başkanı Er«faü tnöni'nün de sıcak bak- tıgı belirtiliyor. TBMM Başkan- vekili ve eski HEP Genel Baş- lcanı Fetami Işıklar, SHP'nin kimliğini gölgede bıraktıkları deştirilerine, "Eğer yönetim ve Inmltay tarafından da böyte bir •edeoe inanılırsa biz aynlarak o*Ian rahatlatınz" yanıtını ver- di. Lcyla Zana'nın SHP'den is- tifaya ikna olmasına karşın, Hatip Dicle'nin henüz karar vermediği belirtiliyor. HEP kökenli milletvekilleri- nin Zana ve Dicle'nin istifaları sonınunun çözümü için yaptık- lan görüşmeler sırasında SHP yönetiminde yer alma konusu- nun da gündeme geldiği öne sü- rüldü. HEP kökenlilerin, kurul- tayda tnönü'yü destekleyecek- lerini belirtilerek "Parti mectisin- de 15, merkez yürütme kurulun- da beş kişilik kontenjan aynl- ması ve bir de genel sekreter yardımcüıgı verilmesi" istekle- rine İnönü'nün, "Ben bu arka- daşlan SHP'li kabul ediyorum. Yönetimde yer almalanna da karşı degilim. Ama böyle sayı- lar konuşularak pazarlık yapıl- masını kabul edemem" yanıtı- nı verdiği iddia edildi. SHP'nin bir merkez yönetici- si Cumhuriyet'e bu iddialar için "Bu anlamda tek kelime konu- şulmadı. Şu ana kadar böyle bir şey gündeme gelmedi. Böyle id- dialar ayıptır" dedi. HEP kökenli milletvekillerin- den Leyla Zana ve Hatip Dic- le'nin istifalan konusundaki gi- rişimler de sürüyor. Zana'nın arkadaşlannca SHP'ye bir süre sonra geri dönmek üzere istifa- ya ikna edilmesinden sonra ha- len Avrupa'da olan Dicle ile te- lefonla bağlantı kııruldu. Dicle, istifa konusunda kesin kararını vermediğini belirtti. Diyarbakır Milletvekili Feh- mi Işıklar da Zana ve Dicle'nin yemin törenindeki davranışları konusunda, "HEP kökenli mil- letvekilkrine yöneltilen saldın, eteştiri ve baskı haksız. Olaylar stcaklıgını yitirdikten sonra ar- kadaşlanmızın hakstzlığa uğra- &4f ortaya çıknuşür" dedi. Işık- lar'a Zana ve Dicle'nin istifala- n ile kurultay konusunda yö- nelttiğimiz sonılar ve yanıtlan şöyle: — İsmail Cem'in de tekrarla- dıgı, "HEP'in kimliginin gölge- sİDde kaldığı ve SHP'nin kim- SHP Genel Başkanı Erdal inönü, Cumhuriyet 'in sorularını yanıtladı 6 Kendimizerağmen iktidardayız' ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — SHP Genel Başkanı Er- dal İnönü, partisinin 2O Ekim secimlerinde "taktik yanlışlar" yaptıgını, ancak "strateji dogru" olduğu için koalisyon hüküme- tinde yer aldıklarını söyledi. İnönü, "HEFIiler" sorununa ilişkin olarak da daha önce SHP'den aynlarak HEP'e ge- çenlerden değil, "yeni gelen gençlerden'" dolayı bir rahatsız- lık bulunduğunu bildirdi. Erdal İnönü, Cumhuriyet'in soruları- nı şöyle yanıtladı. — Bundan önceki kurultay- da, bir noktanın altını özellikle çizmiştiniz. Demiştiniz ki kurul- taydan sonra da bu bava böyle devam edcrse ben gerekcni yapa- nm. O arkadasların partiyle ili- şigini keserim ve araya seçim gir- di. İNÖNÜ — Kurultaydan yete- rı kadar güçlü bir birlikte çık- madı. Yani kurultaydaki bizim hatalanmız fılan ve yanüş değer- lendirmeler gene bir dengeli bir şey çıkardı. Işte dengeli olmak iyidir de öbür grup engel olmak isteyince o zaman denge olmu- yor. O zaman sürekli duraklayan bir yorum ortaya çıkıyor. Ney- se ona rağmen de ben bunları mazeret diye söylemek istemiyo- rum. Biz işte secimde gerekeni gösterdik, sondurumda iktidar ortağı durumuna geidik. Yani bizim iktidar ortağı olmamız as- lında, şöyle söylersem, bizim uy- guladığımız stratejinin dogrulu- ğundan kaynaklanıyor. Fakat taktiğimizdeki yanlışlıklar yü- zünden iyi sonuç alamadık, ama tuttuğumuz yol, sağlam olduğu için eninde sonunda bizi iktida- ra getirdi. Bizim hatalanmıza rağmen getirdi. O açıdan şimdi zaman zaman bana yapılan eleş- tirilerde bu yolun yanhşlığı söy- leniyor. Ama tabii son derce yanlış iş. Fakat taktik hatalar yaptığımız açık, çünkü daha iyi sonuç almalıydık. Ama o taktik hatalar, işte usulünü bilenler de var. Partinin yapısından kay- naklanan nedenler yüzünden taktik hatalar yaptık. Ama stra- SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, 20 Ekim seçimîerindeki taktik yanlışlara rağmen stratejilerinin doğru olması nedeniyle iktidar ortağı olabildiklerini söyleyerek "Kendimize rağmen bir anlamda iktidardayız" dedi. HEP tartışması için "Biz demokrasi içinde, büyük bir partide etnik kökeni farklı insanların bir arada olabileceğini gösterdik" diyen İnönü, rahatsızhğın, daha önce SHP'den ayrılmış olanlardan değil 'gençlerden^ kaynaklandı l d i ^ " — Onlar kendilerine, rahat- sızlık duyulan konularda bir deklarasyon yapabilecekler mi? İNÖNÜ — Yanaşan var, ya- naşmayan var. Bizden ayrılan arkadaşlarımız tekrar dönduler, onlardan herhangi bir şuphemiz yok, yeni gelen gençler onu açık söyleme yolunu seçmediler şim- diye kadar, oradan bir rahatsız- lık kaynaklanıyor. Koalisyonu etkilemiyor, ama o durum par- timize zarar veriyor. Partimizin görünümünü etkiliyor. Birkaç kişi aynlsa da koalis- yon desteği azalmaz. Daha ziya- de ortaya çıkan bu olumsuz ha- vanın partiye getirdiği zarar o, haksız yere uğradığımız bir za- rar. Ama bunun da temel nede- ni bu sorunun varlığı. Yani biz başından beri böyle etnik ne- denle ayrı parti olmasın, ya da etnik kökenleri farklı olanlar bir *\i\Q-{ÎT"|/"1y IT*1 î/"*j 1 partide bir araya gelirse hakla- U L U Ş U l l V a U l U t U rını savunabilirler, bu yanlış du- UfjKİ kaybettiğj" eleştirisi sizce hakb mı? IŞIKLAR: Bu eleştiriyi ya- panlann kendisi kimliksiz. Kim- liği olmayanlar kimlik kaybe- derler. Biz niye kimligımizi kay- betmiyoruz? Fehmi Işıklar'ın kimliği bozuluyor demiyorlar. Demek ki kimliksiz olanlar kim- lik yitirdiğini hissediyor. Bu bir duyumsama. Bizde böyle bir duygu yok. Eğer bunu söyleyen- ler kendisine ve arkadaşlarına haksızlık yapmıyorlarsa bu kim- lik kaybının nedenlerini arama- 1.1ar. — Kurultayda Inönü'yü mü destekleyeceksiniz? IŞIKLAR: Henüz öyle bir de- ğerlendirme yapmadık. Daha kimin aday olduğunu bilmiyo- ruz — HEP, sizce SHP'ye zarar veriyor mu? SHP'deki erimenin oedeni HEP olabilir mi? IŞIKLAR: Kamuoyu yokla- ması yapıyorlar. Yüzde 95 baş- ka sebepler, yüzde beş biz. Yüz- de beş bizden kaybediyorsa, biz- den kazandığı da var. Getirdi- ğimiz miUetvekilliklerini yok sa- yıyorlar, zarar anyorlar. Bir de biz bu konuda çok rahatsızız. Gerçekten yönetim ve kurultay tarafından da böyle bir nedene inanılırsa biz rahatlatınz. Rahat bırakınz onları. — Aynlarak mı? IŞIKLAR: Ne yapalım yani? Niye zarar verelim, yazık, gü- nah... Cevdet Selvi: Defalarca aday olmak BAŞKENTTEN AHMET TAN tejimiz doğruydu. O yüzden kendimize rağmen bir anlamda iktidardayız. — SHP'nin ekonomik paket çalışmalan olduğu dogru mu? İNÖNÜ — Ekonomik paket konusunda da, demokratik pa- ketteki uyuşma var. Var çunkü, zaman zaman işte dörtlü, üçlü, beşli gruplar kuruluyor. Hükü- metin iki kanadından kişilerin katıldığı. Mesela, çiftçi borçla- rının affı için bir formül getiril- di, o şekilde getirildi. Kolay bir şey değildi. Ayrıntılı çahşma ge- rektiriyordu. Bağ-Kur primleri faiz borçlarının silinmesi, vergi- lerle ilgili kolaylıklar, YPK top- lanacak bu hafta, bu kurullar- da birlikte çalışıyoruz. Enflasyo- nu kontrol etmek için Tansu Ha- nım'a bağlı uzmanların yaptığı çahşmalar var, bunlar henüz ge- tirilmedi, ama belli bir kontrol içinde gidileceği gorülüyor. Me- mur maaşlarındaki artışlar. 'Az verdi, çok verdi' deniyor ama ANAP'ın daha önce verdikle- rinden daha cok verdik. Enflas- yonu kontrol etme planımızdan çıkmadan da yapılabilecek en iyi şeyi yaptık. Ekonomik konular- da da çok iyi bir ahenk izleni- yoı. — KİT'ler konusu gündeme gelecek... tNÖNÜ — O konuda sayın Kumbaracıbaşı'nın da katıldığı, Ateş de bazen katılıyor, bir alt komisyon var, yine geçenlerde bir araya geldiler. Bakanlar Ku- rulu'na getirilecek bir şey varsa, önce onlar bakıyorlar. Boylece hükümetin her iki kanadının da görüşü alınıyor ama asıl çalış- mayı Tansu Hanım ve Maliye Bakanı yapıyor. — DYP ile SHP'nin bazı ko- nularda bir araya gelebilmesi önemli bir aşama... İNÖNÜ — Tabii, zaman için- de oldu o artık. 1980'li yılların başında olsaydı olmazdı tabii. Devlet iştirakleri vardı, bazı özel kuruluşlarda, bunları özelleştir- meye karar verdik. 1.5 trilyonluk bir gelir bekleniyor. — HEP konusu var bir de... İNÖNÜ — O da artık bence normal yoluna girdi, ama henuz daha tahrikler falan oluyor. Ta- bii, konunun esası çözümlenme- diği için zaman zaman aleyhimi- ze durumlara yol açıyor. HEP'- teki arkadaşlarımız da biliyor- lar, kendilerine söyledik, SHP'li olarak kalmak istiyorlar. Görii- nüşe göre öyle davranmak da zorundalar. Hem bizde hem HEP'li olamazlar. Ben söyledim kaç defa, son il başkanları top- lantısında da söyledim. Arka- daşlarımız da başka bir şey söy- lemiyoılar. Ama, iki milletveki- linin aynlmaması sürekli dile ge- tiriliyor. Ben kendilerini istifa et- tiler diye sayıyorum, fıilen ayrıl- mışlar sayıyorum. Onlar bir şey söylemiyorlar, böyle tuhaf bir durum var. Kurultayda önce bu işi bitirmek istiyoruz. rum olmasın diye bizden ayrıl- mış arkadaşlarımızın dönmesi- ne evet demedik. Bir oy getirir mi, getirmez mi onu da hesap etmemiştik. Onu hesap etmek de mümkürı değil. Asıl yaklaşı- mımız buydu. Etnik kökenin farklılığı ayrı parti kurulmasını gerektirir, ama orada da bazı ki- şiler yer almak isteyebilir, ken- di partilerini kurmak isterler, ona da karşı çıkılamaz. HEP, ayn bir parti, onun devamlılığı- na karşı çıkamayız. Bence şimdiki durumda ol- dukça normalleşmeye yaklaştık. Biraz daha dayanırsak, elbet normalleşecek, bu durum nor- melleştiğinde Kürt kökenli mil- letvekillerimizin bir kısmı bizde, bir kısmı başka bir partide, bir kısmı da HEP'te olabilir. Bu, ül- kede aynmcı bir hava yaratmaz. Aynmcıhğı aşılmaz şekilde des- teklemez. Biz oraya varmış olu- yoruz. Bizim yapüğımız hareket HEP kalsa da amacına ulaşmış- tır. Buna dikkat etmekte yarar var. Biz demokrasi içinde, bü- yük parti içinde, etnik kökenli farklı insanların bir arada ola- bileceğini gösterdik. BaykaTdan olaylı Adana gezisinde "partiyi küçültme" iddiasınayanıt 'SHP ziryeye benimle çıkü'UFUKTEKİN ADANA — SHP genel baş- kanı adayı Deniz Baykal'ın Ada- na il örgütünü ziyareti sırasında bir partilinin "Siz bu partiye gjr- dikten sonra SHP'de gerileme oldu" biçimindeki sözleri tartış- maya yol açtı. Aynı partilinin "Bir yılda üç kurultay olmaz" dedikten sonra suçlama tonuy- la "Koltuk kavgası mı veriyorsunuz" diye soru yönelt- mesi gerginh'ği arttınnca Baykai ve arkadaşlan ziyareti kısa kes- tiler. SHP'nin en yüksek zirve- ye kendisinin yönetimde görev aldığı 26 Mart 1989'da ulaştığı- nı belirterek eleştirileri yanıtla- yan Baykai, sık sık kurultay ya- pdması konusunda da "Ben ola- ganüstü kurultay çağnlannın muhatabı oldum, davetçisi deifl" dedi. SHP'nin oîası genel başkan adayı Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın dün sabah 10.30'da il binasına giderek "nezaket ziya- retf'nde bulunması, 25-26 ocak tariüerinde yapüacak olağanüs- tü turultay öncesi oluşan geri- lircli havayı ortaya çıkardı. Bir- likts hareket ettiği milletvekilleri İsttmihan Talay, Adnan Keskin, İbnhim Özdis, Anakent Beledi- ye Başkanı Selahattin Çolak, Sohan Belediye Başkanı Yalçm Aİyol, Yüreğir llçe Başkanı Mtstafa Kunıl ve diğer partili- lerfi il başkanhğına giden Bay- ka. 11 Başkanı Bebcet Ünsalan tanfından oldukça saygılı bir bîçmde karşılandı. Erzin'den başlattığı gezisinin arraanın hem partililerle hem de lalka konuşarak ülke ve parti soıunlannı anlamak olduğunu beirten Deniz Baykai, SHP'nin tekar Türkiye'nin en güçlü par- tis olması için uğraş verdikieri- ni iöyledi. SHP'yi Türkiye'nin e n önemli siyasal gücü haline geırme iddiasının Adana'da da BAYKAL'IN ZİYARETİNDE TOKATLAŞMA — Adana il örgütünu ziyaret eden Deniz Baykal, sözlerinin sürekli kesilmesi ve yaşanan kargaşa uzerine il binasını terk etti. Baykal'ın konuşması sırasında.bazı partililer ile Ba\kal taraftarları arasındatartışma çıktı, tokatlaşmaolayları yaşandı. potansiyel bulacağına inandığı- nı, partililerin teslüniyetçi olma- yacağım, var olanla yetinmeye- ceğini umut ettiğini söyleyen Baykai, "Bu konuda berkesin kendi birikimini ortaya koyma- sı, gerilemeye seyirci kalmama- sı lazım. Var olanla yetinmeye- cegine, duraklamayı hazmetme- yecegine, sosyal demokrasiyi canlandırma, bir atılıma kavuş- turma arayışlanna içtenükle sa- hip çıkılacagına inanıyorum. Ben buna gücüm yettiğince yar- dımcı olacağım" dedi. SHP'nin ülke genelinde oldu- ğu gibi Adana'da da 20 EkimL de kötü bir sonuç aldığını belir- terek Baykal'ın sözlerine karşı- hk veren Inönücü tl Başkanı Bebcet Ünsalan, örgutün belli bir toparlanma gerçekleştirme- sinin ardından Tufanbeyli Bele- diye Başkanhğı seçimini yüzde 20 oy arttırarak kazandığını vur- guladı. Ünsalan, "20 Ekim'in acısını Tufanbe>li'de telafi ettik. Partimiz 25-26 ocaktan bütün- lüğünii koruyarak çıkacaktır, birtakım çevrelerin beklentileri gerçekleşmeyecektir." diye konuştu. Deniz Baykai ve arkadaşları- nın ziyareti öncesinde hissedilen gerginlik bu konuşmalann ar- dından söz alan Yüreğir ilçe de- legesi Resul Erçi'nin suçlayıcı sözleriyle tırmandı. Erçi, önce "Siz girdikten sonra bu partide bir gerileme oldu, küçüldü" de- di, ardından da "Bir yılda 3 kez kurultay yaptırdınız. Koltuk kavgası mı veriyorsunuz" diye soru yöneltti. Erçi'nin bu sözle- ri üzerine partililer arasında söz- lü laf atmalar oldu ve aralıkk olarak 6-7 dakika sürdü. Bu sı- rada İl Başkanı Behçet Ünsalan, Baykal'ın konuşmasına fırsat vermeyen partilileri sert biçim- de uyararak "Arkadaşlar saygı- da kusur etmeyin, Sayın Bay- kal'ın sözlerini kesmeyin. Hiç idmse Sayın Baykal'ın sözlerini kesemez, bu partide anarşi olmaz" diye bağırdı. Ünsalan- ın müdahalesi üzerine konuşa- bilen Deniz Baykai, arada bir kesilen konuşması sırasında ön- ce "Parti, siz geldiniz küçüldü" sözlerine yanıt verdi: "Bu doğru değil. Parti en yüksek zirvesine 1989'da parti yönetiminde ben görev alırken ulaşmıştır. Takdirinize sunuyo- nım, bu bir gerçektir. Partide ben sommluhık alırken, gayret gösterirken, arkadaşlanmla be- raber tüm parti el ele vermişken parti zirveye çıkmıştır. Buna ka- tılıp katılmama söz konusu de- ğil. Bir vakayı tespit ediyoruz, bir gerçeği. Partinin oy oranı ne zaman en yüksekti, arkadaşım bir iddia söyledi. Ben de bunun karşısında istatistik söyledim, rakam söyledim, gerçek söyle- dim. Bu, 'ben katılıyorum- katılmıyorum, beğeniyorum- beğenmiyorum' meselesi değil- dir. Ya öyledir ya degildir. Türki- ye Cumhuriyeti'nin yapılan se- çimler sonucunda oy oranlan resmi istatistiklere geçmiştir. Partimizin zirvesi, başansı 1989 26 Mart secimleridir. O da bizim görevde olduğumuz dönemdir. Bu sözlerinizi bize olan husume- tinizin bir yansıması olarak de- ğerlendirmek mümkündür, ama bir gerçeğin ifadesi olarak de- gerlendirmek mümkün değil- dir." Deniz Baykai, SHP'deki ku- rultaylann sıkça yaşanmasının nedeni olarak kendisinin göste- rilmesinin de yanhş olduğunu öne sürdü. Baykal'ın bu konu- daki suçlamaya yanıtı da aynen şöyle oldu: "Arkadaşım 'kurultay, kurul- tay, kurultay, artık bu kurultay- lar fazla oldu' dedi. Bugüne ka- dar toplanmış olan olaganüstu kurultaylann hiçbirisinde benim imzam yoktur, hiçbirisinde. Ge- nel Başkan çağımuştır, Parti Medisi çağımuştır. delegeler ca- gırmıştır. Ben kurultay çağnla- nnın muhatabı olmuşumdur muhatabı, davetçisi degil." Baykai ve arkadaşlan, İl Baş- kanı Ünsalan'ın "Lütfen daha çay kahve içecegiz" biçiminde- ki sözlerine karşın ziyareti kısa keserek partiden aynldılar. De- niz Baykal'ın delegelerle Adana Tabip Odası'nda yapacağı gö- rüşme ertelendi. ANKARA (AA) — SHP Ge- nel Sekreteri Cevdet Selvi, parti içindeki "iki başlılığa" kimsenin tahammulü kalmadığını söyledi. Selvi, Deniz Baykal'ın her ku- rultayda genel başkan adayı ol- masının düşündürucü olduğunu belirtti. SHP'nin kurultaydan çağdaş bir yapılanmayı, tepeden tırna- ğa değişikliği sağlayacak şekil de çıkacağını kaydeden Selvi, "Bu kurultay geçmişteki ola- gan ve olaganüstu kurultaylar- dan farklıdır. Çünkü SHP'nin sorumluluğu, üükümet ortağı olması nedeniyle artmıştır. Bu- na mukabil sonınlan da çoktur. Ancak bu sonınlann çözıim yol- lannı herkes bümektedir"dedi. SHP içinde defalarca yapılan genel başkanlık yarışının parti- yi zaafa uğrattığını ifade eden Selvi şunları kaydetti: "Artık kimsenin tahammülü kalmadı. Toplumsal mucadele içinde belirti örgütler, belirli ku- ruluşlar yardır ki, bir defa aday olunur. Ülkenin en büyük siya- si partisinde her 6 ayda ve defa- larca aday olmak düşündürücü- dür. Bu devam ettigi sürece sür- tüşme bitmez, partinin de zaa- fiyeti artar. İkincisi. insanların bir partide yararlı olabilmesi için her kademede imkân bulabile- ceğine inanması lazımdır. Sayın Baykai, en vetkili, etkili nokta- larda görev almış ama istifa ede- rek aynlmayı tercih etmiş, genel başkanhktan başka hiçbir şey düşünemez duruma gelmiştir." SHP Genel Sekreteri Selvi, parti yönetiminde değişiklik ha- linde bugün koalisyon hüküme- tinde yer alan SHP'li bakanla- rın hükümetten çekilmeleri ge- rektiğine inandığıru söyledi. Kıbrıslı Yol Paketi ANKARA — Demirel, önümüzdeki ay, TV'de "dört ya- nını iyi biliyorum" dediği Amerika'da olacak. Ama yine de Dışişleri bürokrasisi, Başbakan'ın beklen- medik bir sürprizle karşılaşmaması için yoğun bir çahş- ma hazırhğında. ABD'nin Kıbrıs Koordinatörü Ledsky ile yapılan görüş- meler bu çalışmanın bir parçası. VVashington, Ankara'nın isteği üzerine ortaya çıkan bu gezinin dolu ve özlü bir gündemle gerçekleşmesini isti- yor. Bunun için Demirel'in Amerika paketinin, dişe dokunur olması gerekli. Başkan Bush'un yeni Türkiye Başbakanı'nı Beyaz Sa- ray'da kabul ederken "nezaketin" ötesine geçip iş bitir- mek ısteyeceği açık. Dün, Dışişleri Müsteşarı Özdem Sanberk'in verdiği oğle yemeğinde birlikte olduğumuz Kıbrıs koordinatörü Ledsky de bu sinyali verdi. En azından Kıbrıs konusunda... Ledsky, Kıbrıs sorununun zorlama ya da yapay takvim- lerle değil, iki toplumun kendi iç dinamikleriyle çözüle- ceği görüşüne fazla metelik vermiyor. "Konjonktür uygundur" diyor. "Kıbns'ta 17 yılın boşuna harcandığını" söylüyor. "Çözümsüzlüğün temel etkeni olarak Denktaş'ın inadını" gösterıyor. Ardından şunları _ ^ — ^ ^ _ ^ ^ ^ _ » _ _ _ ^ _ ekliyor: "ABD'nin Kıbrıs sorununun çözü- münden ulusal bir çı- kan söz konusu de- ğildir. Amerıka'nın tek çıkan vardır. O da Türk-ABD ilişkilerinin olumlu bir düzeyde gelişip güçlenmesi- dir. Ledsky açık sözlü görünüyor. Bush yönetiminin, Kıbrıs sorununun çö- zümünden özel bir çıkar beklediğini faz- laca savunmak, pek — ^ — - ^ — — ^ ^ — — — akılcı değil. Ayrıca Amerika'dan gelen haberler, seçmen sempatisi hızla dü- şen Başkan Bush'u Kıbrıs sorununun bile zor kurtaraca- ğı yolunda... Ledsky, Kıbrıs'ın iki ülkenin ilişkilerine düşürdüğü göl- geden söz ediyor. Amerikalı koordinatörün dün DSP lideri Bülent Ecevit'le yaptığı görüşme Amerıka'nın Kıbns'ta "katı federasyon" tezinden vazgeçebileceğinin işaretlerini taşıyor. Ecevit'in Kıbns'ta tıpkı eski Sovyetler Birliği'nin yerini alan, "bağımşız devletler topluluğu" yöntemiyle bir çö- züme gidilebiieceği görüşüne Ledsky'nin soğuk bakma- dığı anlaşılıyor. Kıbrıs, Türk-Amerikan ilişkilerinde bir gölge. Bu gölgenin kalkması için Demirel'in, Amerika gezi- si bir ışık olabilir mi? Bunu koalisyon hükümetinin, "Kıbrıs sorununda, ta- mam mı devam mı" tercihi dış potitika tercihi belirleyecek. Başkan Bush'un yeni Türkiye Başbakanı'nı Beyaz Saray'da kabul ederken "nezaketin" ötesine geçip iş bitirmek isteyeceği açık. Dün, Dışişleri Müsteşarı Özdem Sanberk'in verdiği öğle yemeğinde birlikte olduğumuz Kıbrıs koordinatörü Ledsky de bu sinyali verdi. En azından Kıbrıs konusunda... Özal veni kararnameler imzaladım . • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Milli Eğitim Bakanlığı Musteşarlığı'na Necati Erşan'ın atanmasına ilişkin kararname ile İçişleri Bakanlığı Musteşarlığı'na Fahri Özturk'un atanmasına ilişkin kararnameleri imzaladı. Cumhurbaşkanının, Öztürk ve Erşan'ın kararnamelerinin yani sıra Orman Bakanlığı'na atamalara ilişkin kararnameyi ve Orus Genel Müdur Yardımcılığfna atamaya ilişkin kararnameyi imzaladığı oğrenildi. Korsan gösteri ve bombalama • İstanbul Haber Servisi — Beyoğlu, Bakırkoy ve Fatih'te korsan gosteri yapan üç ayn grup, bomba susu verilmiş pankart asarak kaçtılar. İlk gösteri dün 18.00 sıralarında Fındıklı Meclis-i Mebusan Caddesi'nde yapıldı. Yaklaşık 30 kişi, sloganlar atıp yolu molotof kokteyliyle ateşe verdiler. "Dev-Genç" imzalı bildiriler atan grup, daha sonra duvara bombalı susü verilmiş pankart asarak uzaklaştılar. Bunun ardından Gungoren Merkez Mahallesi Ataturk Caddesi ile Fındıkzade Halıcılar Caddesi'nde de iki grup slogan atarak yurüdü. Her iki yere de bombalı süsü verilmiş pankart asan gostericilerden gözaltına alınan olmadı. Öte yandan Kartal-Maltepe Gülsuyu'ndaki Yapı Kredi Bankası'na dun akşam kimliği belirlenemeyen kişilerce 3 adet molotofkokteyli atıldı. Atılan molotofkokteyllerinden 2'si patlamadı. Patlayan bir molotofkokteylinin çıkardığı küçük yangın, olay yerine gelen güvenlik ekiplerince sondürüldü. SOSİALDEMOKRAT HALKÇI PARTİ GENEL BAŞKANUĞI'NDAN DUYURU Sosyaldemokrat Halkçı Parti Tüzüğü'nün 55. maddesinin 2. fıkrası uyann- ca, partimizin 7. Olaganüstu Kurultayı; toplantıyı isteyenlerce düzenlenen ve aşağıda yazılı olan gündem maddelerini görüşmek üzere toplanacaktır. Olaganüstu Kurultay; 25.1.1992 günü saat 10.00'da Atatürk Spor Salonu Ulus/Ankara adresinde başlayacak ve 26.1.1992 günü devam edecektir. Kurultay delegelerine saygı ile duyurulur. ERDAL İNÖNÜ Genel Başkan GÜNDEM: I. GÜN 1- Genel Başkan'ın Kurultayı açışı. 2- Saygı duruşu. 3- Kurultay Başkanlık Kurulu seçimi. 4- 20 Ekim milletvekili genel seçimleri sonuçlarının değerlendirilmesi. n. GÜN 5- Merkez organlarının seçimi. a) Genel Başkan b) Parti Meclisi c) Merkez Disiplin Kurulu 6- Kapanış.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle