15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/4 HABERLER 10 OCAK 1992 ŞAHIN ALPAY Sol'un Kanaflan Kabul etmek gerekirkl, bizdesağpartilarfarklı kanatlarabirçatıaltında işbirliğiyapünnayıçok daha iyi başarıyor. Sosyal demokratlariffliz ise başka partilerte koalisyon yapabiliyor, ama kendi içlerindekoalisyon kurmayıbaşaramıyor. Türkiye'desol'un, biraz abartırsak "amipgibidurmadan bölünerek" parçalara aynlmasının nedenleri üzerinde bil- mem hiç düşündünüz mü? Ben çok düşündüm. Yıllar alsa da, sonunda kendimce doyurucu biryanıta ulaştım. Bence sol'un sürekli bolünmesinin elbette ki birden çok nedeni arasında en belirteyici olanı, sol'da yaygın olan hoşgörü- süzlük; farklı düşünce biçimlerine tahammülsüzlük ve uz- laşma geleneğinden yoksunluk. Hoşgörüsüzlük, sol'un demokratik olmayan kesimlerin- de, örneğin Marksist-Leninistler arasında, oldukça doğal. Çünkü o kesimde "sınıf kavgası" yaklaşımı egemen. Ken- dinden biraz olsun farklı düşüneni, "burjuvazinin" ya da "emperyalistler ve yerli işbirlikçilerinin" temsilcisi olarak görmek ve bazen fizik olarak da tasfiye etmek mubarı. Doğal olmayan demokratik sol içinde de farklı fikir ve yaklaşımlara tahammülsüzlüğün yaygın oluşu. Elbette ki bu kesimde hoşgörüsüzlük çok daha ılımlı. Ama kesin ola- rak mevcut. — , ^ _ _ ^ _ ^ _ ^ ^ Ülkemizde sosyal demokrasinin bugün- kü durumunu ele ala- lım. Herşeyden önce, sosyal demokratlık iddiasmda olan bir değil iki partimiz var. Bunlardan biri, öteki- ni baş rakibi olarak görüyor. İçinde lider- den biraz farklı düşü- nenlerin bulunma- ması için büyük bir titizlik gösteriyor. Böyleleri bulunursa derhal ayıklıyor. Burada liderle mutlak olarak aynı görüşte olmak, lidere itaat şart. (Aslına bakarsanız, bu partinin sosyal demokratlık iddiası inanılırlığını hemen hemen yi- tirmiş durumda.) öteki partide, çok şükür, liderle aynı görüşte olmak, lide- re mutlak itaat şart değil. Aksine, çok sayıda kanat var. Aralarında eski usul devletçilerin ağır bastığı izlenimini veren, ama DYP ile koalisyon protokolüne temel hedefin "dışa açık pazar ekonomisini tüm koşulları ve unsurlarıy- la" gerçekleştirmek olduğunu yazabilecek ölçude liberal olabilen Genel Merkezciler var. Onların karşısında daha liberal göründüğü halde, prag- matizmi eleştirip ideolojiyi vurgulayan Deniz Baykal ve ismail Cem'in "Yeni Sol" grubu var. Yenilenme isteyip, neyin yenileneceği konusunda tam bir fikir veremeyen "Yenilikçiler" ve Yenilikçiliğin çeşitli yorumları var. Milli- yetçi ve devletçi bir şahlanış isteyen "Kuva-yı Milliyeciler" var. Hatta Batılı anlamda sosyal demokrasi isteyen bir ka- nat bile var. Ancak çeşitli kanatlar arasındaki ayrıhklann fikri temele dayanıp dayanmadığı da her zaman açık ve net değil. Bu arada parlamento grubunda yer alan başka bir parti (HEP) mensuplarından, hemşeri cemaatlerinden (örneğin Sıvaslılardan) ve sosyal demokratlığı zül addeden Mark- sistlerden oluşan kanatlardan hiç söz etmediğim dikkatini- zi çekmiş olmalı. Bir sosyal demokrat partide farklı kanatlarm bulunması. sosyal demokrasinin farklı yorumlarının yapılması çok do- ğal. Batı ülkelerindeki sosyal demokrat partilerin de çeşitli kanatları vardır. Bir kanat biraz daha devletçidir, öteki da- ha piyasacı. Bir kanat özgürlüğe daha fazla önem verir, öteki eşitliğe. Bir kanat üretimi, öteki bölüşümü öncelikli sayar. Ama kanatlarm tümü sosyal demokrasinin özünü oluşturan, adil bir topluma özgürlük içinde ve reformlar yoluyla, adım adım ilerleme anlayışında birleşmiştir. Hiçbir kanat diğerini yabancı ülkelerin ve/veya sermaye sahiplerinin çıkarlarının sözcüsü olarak görmez. Parti içi iktidar, kanatlar arasında uzlaşmaya dayanır ya da hangi kanat parti içinde iktidara sahipse, ötekiler buna saygı gösterir. Çift başlıltğa izin verilmez; çünkü o zaman etkin bir yönetim kurulamaz. Kabul etmek gerekir ki bizde sağ partilerfarklı kanatlara bir çatı altında işbirliği yaptırmayı çok daha iyi başarıyor. Seçmen tabanı bile farklı sağcı partiler "barajı geçene ka- dar" seçim ittifakı yapmayı mükemmelen beceriyor. Sosyal demokratlarımız ise başka partilerle (örneğin DYP ve HEP) koalisyon yapabiliyor, ama kendi içinde koa- lisyon kurmayı başaramıyor. Sosyal demokratlarımızın bir örnek düşünmek zorunda olmadıklarını, ülke sorunlarının çözümü konusunda farklı fikirlere sahip olabileceklerini; ama ortak amaca, yani öz- gürlük ve sosyal adalet içinde kalkınan Türkiye amacına hizmet için birbirleriyle uzlaşmak ve anlaşmak, işbirliği ve güç birliği yapmak, zorunda olduklarını kavramlan zama- nı geldi. Aksi takdirde sosyal demokrasimiz, belki eriyip tüken- meyecek, ama kanatlanıp uçamayacak. Baykal'ın tonınu oldu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Deniz Baykal ikinci kez dede oldu. SHP Olağanüstü Kurultayı'na hazırlanan Deniz Baykal, delegeleri ziyaret için gittiği Adana'da kızı Aslı Erkılıç'tan bir torunu olduğu haberi ile moral buldu. Baykal'ın kızı Aslı Erkılıç'ın Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde dunyaya gelen bebeğinin sağlıklı olduğu bildirildi. 3 kilo 100 gram ağırlığındaki bebeğe Mehmet adı verildi. Doğum sonrası hasta yatağında ziyaretçileri kabul eden Aslı Erkılıç'ın sağlığı konusunda herhangi bir sorun olmadığı belirtildi. VEFAT Ayhan Çomçom'un sevgili esı, Ova, Fethi, Ülkü Çotnçom'un babalan, Değerli insan RECEP ÇOMÇOM Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 10 Ocak 1992 Cuma gunu Bodrum-Golkoy Camii'nde kılınacak öğle namazını müteakiben Gölkoy Mezarlığı'na defnedilecektir. AİLESİ Diyanet Işleri Başkanlığu Alevi-Sünni ayrımı yapmıyoruz Diyanet'in Alevi dosyasıÖnde gelen Alevi dedeleri ve liderleriyle görüşen Diyanet Işleri Başkanlığı, 'Diyanet' dergisinin ocak sayısını Aleviliğe ayırdı. Dergide Alevi dedelerinin görüş ve isteklerine yer verilirken şubat ayında Diyanet'in bu isteklere yanıt vereceği belirtildi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Diyanet Işleri Başkan- lığı, resmi yayın organı Diyanet dergisinde "Alevi tartışması" başlattı. Alevi dedelerinin istek ve önerilerine yer verilen dergi- de Diyanet'in Sünni-Alevi ayn- mı yapmadığı dile getirildi. Ale- vilik tartışmasınm gelecek sayı- larda da sürdürüleceği ve sonuç- ta da Diyanet'in "yanıt verebi- lecegi isteklerin kararlaşünlacagı" ifade edildi. Geçen ay sonunda bazı Alevi dedelerini ve liderlerini başkente çağırarak görüşen ve Alevilerin yoğun olduğu Nevşehir'in Ha- cıbektaş ilçesine yetkili gönde- rerek görüş alan Diyanet Işleri Başkanlığı, resmi yayın organı Diyanet dergisinde "Alevi dos- yası" açtı. Dergi önümüzdeki günlerde piyasaya çıkacak. Di- yanet Işleri Başkan Yardımcısı Hamdi Mert ile başkanlık mü- fettişlerinden Abdülkadir Sez- gin'in koordinasyonunda yürü- tülen görüşmelerde dile getirilen görüşlere yer verilen dergide bu görüşler şöyle özetlendi: Siileyman Er (Amasya'nın Uygur kasabasından Alevi de- desi) Alevi-Sünni aynmı olmaz. Kendi cemaatimden gördüğüm saygıyı aynen Sünni kardeşler- den de gördüm. Çorum ve Kah- ramanmaraş olaylan siyasi kav- galardır. Temelde Sünnilerle bir farkımız yoktur. Dinimiz lslam, kitabımız Kuran, peygamberi- miz Hz. Muhammed Mustafa'- dır. Aradaki farldılık tarihi ha- diselerden kaynaklanıyor. Gö- rülüyor ki fslamın şartları ile alakası yok bunlann. Siyasi ter- cihler. Temelde, inançta biriz. Biz de madem Müslümanız, far- za, harama inanmak zorunda- yız. Bizdeki içki olayı bir sem- boldür. Alkollü içki asla değil. Biz de Müslümanız Hüseyin Çelikcan (Emekli astsubay) Dinime, gelenekleri- me bağlı bir kişiyim. Benim bu tutumum namaz ve orucunda ihmali olan SUnni arkadaşlarda hep takdir gördü. Aleviliğin Di- yanet'te temsilini istemek yan- lıştır. Alevilik bir din, mezhep veya tarikat değildir. öyleyse neyi, nerede, niçin, nasıl temsil edeceksiniz. Alevilik bir siyasi tavırdır. Başlangıçta bir siyasi hareketin adıdır. Bütün Alevi- ler ve Sünniler bilsinler ki Ale- viler Müslümandır. Alevilikte namaz yok, oruç yok, içki he- lal diyenler Aleviliğe önder olan büyüklerin hayatlannı iyi oku- sunlar. Nusret Hatiboğlu (MEB Ta- lim ve Terbiye Kurulu Başuz- manı) Sıvas'ın Gemerek ilçesi- ne bağlı Karaözü köyünde doğ- dum. Bugün Kayseri'nin Sarı- oğlan ilçesine bağlı olan Kara- GİK üyeleri, hükümet çalışmalan nedeniyle partinin bir kenara itilmesinden mhatsız DYP Genel Merkezi DemirePe küsTKİ lokalinde yemek yiyen 50 kadar DYP milletvekili, hükümet-grup ilişkileri konusundaki sıkıntılarını konuştular. Demirel, başbakan olduktan sonra DYP Genel Merkezi'ne sadece bir kez gitti. Partililer, genel idare kurulunun toplanamamasından rahatsız. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Başbakan Siileyman DemireJ'in hükü- meti kurduktan sonra genel idare kuru- lu (GfK) toplaruısı'na başkanlık etmek üzere bir kez gittiği DYP Genel Merke- zi'nde "hükümet çalışmalan nedeniyle partinin bir kenara iülmesi" huzursuz- İuğu yaşanıyor. Genel merkezde yaşanan bu huzur- suzluğun nedenleri arasında GİK'in bir daha toplanamayışı ve 4 bakanın baş- kanlık divanındaki görevlerinden istifa etmemeleri de yer alıyor. önceki gün TKİ lokalinde yemek yiyen 50 kadar DYP milletvekilinin de hükümet-grup ilişkileri konusundaki sıkıntılarını dile getirdikleri öğrenildi. Seçim öncesinde büyük bir hareketli- liğin yaşandığı genel merkez binası, hü- kümetin kurulmasından bu yana boşal- dı. Seçimlerden önce heyetler halinde ge- len partilileri ve vatandaşları ağırlayan genel merkezin işlevi hükümet kuruldu- ğundan bu yana Başbakanlık binasına kaydı. Genel Başkan Demirel'in de uğrama- dığı genel merkezde, "partinin hiiküme- tin gölgesinde kaldığı" görüşü giderek küskünlüğe dönüşüyor. Partinin yetki- h' organı GİK'in Demirel'in hükümeti kurma görevi aldığı 7 kasım tarihinden sonra yalnızca bir kez toplanabilmesi ve ülke gündeminde yer alan konulann GlK'te tartışılamaması da kurul üyele- rini sıluntıh bir bekleyişe soktu. Genel Sekreter Gökberk Ergenekon ile bakan olan genel başkan yardımcı- lan Tansu Çiler, Ersin Faralyalı ve Ya- sar Topçu'nun halen istifa etmemeleri de bu görevlere aday olmak isteyen çok sa- yıda GtK üyesini huzursuz bir beklenti- ye soktu. Parti tüzüğüne göre Ergenekon, Çil- ler, Faralyalı ve Topçu'nun başkanlık divanından istifa etmeleri gerekmiyor. Ancak buicişilerin, bakanlık koltukla- nnın yanı sıra genel sekreterlik ve genel başkanlık koltuklannı da korumaları, "partinin geri planda kaldıgı" görüşün- de olan bazı GİK uyelerinin tepkisine ne- den oluyor. GtK üyeleri arasında bir seçim heye- canı yaşanıyor. Ergenekon'un istifa et- mesi durumunda genel sekreterlik göre- vine Nedim Bilgiç'in aday olacağı belir- tildi. TBMM Başkanı olan Hösamettin Cindoruk'tan boşalan genel başkan yar- dımcılığının lağvedileceği kaydedilirken, boşalması beklenen diğer üç yardımcı- lık koltuğu için çok sayıda GİK üyesi- nin aday olacağı öğrenildi. Çiller, Faral- yalı ve Topçu'nun istifalanyla boşalacak bu üç koltuğa oturmak için bekleyenler arasında Hamdi Üçpınariar, Tunç Bil- get, Refaiddin Şahin, Ayvaz Gökdemir, Baki Tug ve Miinif tslamoglu'nun da adı geçiyor. öte yandan DYP grubunda zaman zaman dile getirilen ve "hükümet-grup" ilişkilerine yöneh'k eleştiriler, mületvekil- lerinin sohbet toplantılannda da dile ge- tiriliyor. Her hafta çarşamba günü Ana- dolu Klüp'te bir araya gelen DYP mil- letvekilleri önceki akşam da TKİ loka- linde yemek yedi. Yemeğe kaulan 50 ka- dar milletvekilinin, hükümetle ilişkiler konusundaki sıkıntılarını dile getirdik- leri öğrenildi. Akın Gönen'in de katıl- dığı yemekli toplantıda milletvekilleri- nin, bakanların kendilerine iyi davran- madıkları, bazı bakanların milletvekil- leriyle görüşmek istemediği, seçim böl- geleriyle ilgili konularda milletvekilleri- nin görüşlerini almadıklan gibi görüşleri dile getirdikleri belirtildi. Lice ve Kulp olayı Hakaret eden yüzbaşıya soruşturma ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)— TBMM'de Lice ve Kulp ilçelerinde bir süre önce meyda- na gelen olaylar tartışılırken RP'ü ve SHP'li milletvekilleri çarpıa iddialara yer verdiler. SHP'li Kerimoğlu, biryüzbaşı- nın kendilerine hakaret ettiğüıi söylerken Devlet Bakanı Gönen, bu konuda soruşturma açılaca- ğını bildirdi. TBMM Genel Kurulu'nda konuşan RP Istanbul Milletve- kili Hasan Mezara, Diyarbakır gezisinde edindiği izlenimleri aktardı. Mezarcı, İnsan Hakla- rı Komisyonu üyesi olarak yap- tığı gezi sırasında güvenlik gö- revlilerinin halka kötü davranı- şına tanık olduğunu anlattı. Kulp ilçesi sınırında vatandaşla- rın soğuk havada bir gece bek- letildiklerini kaydeden Mezarcı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu kalabalık ertesi gün ev- lerine gitmek istiyor. Özellikle kaynuüuunınuz, valimiz kalaba- lıgın bırakümasım temin etmek istiyor, ama her ne hikmetse bu dognıltuda emir bir türlü gelmi- yor. Saat 9.00-9.50 sırasında bir tarama oluyor, o oiayda beş, iki olay yerinde iki kişi hastanede oluyor. 54 kişi gözaltında, bir o kadar da yaralı var. Bu olaydan sonra maalesef o insanlar yn- zttstü yere yatmlıyorlar, aksama kadar o şekilde bekletiliyoıiar." Aynı komisyondan SHP An- kara Milletvekili Mehmet Keri- moğlu da 24 aralıkta Kulp ve Li- ce ilçelerinde yaptıklan incele- meleri anlatırken Lice"de savcı- mn "Burada zaten olaylar pek bize gelmez. Bu işi örgiit kendi içinde çözüyor. Burada örgütün cezası bellidir. Bir adam öldür- menin cezası 30 milyon lira pa- ra ve 7 tane sflahbr" dediğıni ak- tardı. Devlet Bakanı Akın Gönen de Kerimoğlu'nun sözleriyle il- gili olarak "İnsan Haklannı tn- cekme Komisyonu karariannı hükumete intikal ettirirlerse üzerimize düşeni hassasiyetle yapmaya hazırız" dedi. CİNDORUK YARGITAY'DA— TBMM Başkanı Ondoruk, Danıştay ve Yargıtay başkanlarını ziyaret etti. Cindo- ruk, Yargıtay Başkanı Ocakçıoğlu'na yargıç güvencesinin sağlanacağını söyledi. (Fotoğraf: AA) Cindoruk: "fârgıç güvencesi sağlanacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — TBMM Başkanı Husamettin Cindoruk, 1982 Anayasası'nda göz ardı edilen yargı bağımsızlığı ve yargıç güvencesinin bu dönemde sağlanacağını, yargının bütün sancılarının dindirileceğini söyledi. Cindoruk, dün Danıştay ve Yargıtay başkan ve başsavcılanna iade-i ziyaretlerde bulundu. Yargıtay Başkanı İsmet Ocakçıoğlu, Cindoruk'un ziyareti sırasında yaptığı konuşmada, bağımsız yargının işlevini gereği gibi yerine getirebilmesi için hâkimlerin özluk hakları konusunda karar vermeye yetkili Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun tam bağımsız bir şekilde oluşturulmasının zorunlu olduğuna işaret etti. Ocakçıoğlu, "1982 Anayasamız bu bağımsızlığı tam olarak sağlayamamıştır. Yeni anayasa çalışmaiannda bu hususun dikkate alınacağını umit ediyorum" dedi. Ocakçıoğlu'nun bu sözleri üzerine TBMM Başkanı Husamettin Cindoruk da "Söyledikleriniz çok önemli. Hukuka bağlı bir devletin temeli yargı bağımsızlığı ve yargıç güvencesidir. 1982 Anaya.sa.si bunu bir bölümüyle göz ardı etmiş, bir bölümüyle de ihmal etmiştir. Bu dönem bunlar kalmayacaktır." TBMM Başkanı Cindoruk, daha sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Haluk Yardımcı'yı ziyareti sırasında da 35 yıllık hukukçuluk hayatında Yargıtay'ın adalet dağıtan binasmdan feyz aldığını belirtti. SHP önergesinde, Ahmet ÖzaVın 20 milyarborcunun nereden kaynaklandığı soruluyor Magîc Box'a Meclis araştırmasıSHP Erzincan Milletvekili Mustafa Kul, TBMM Başkanlığı'na sunduğu araştırma önergesinde Starl kameralarının Meclis'e sokulmamasını istedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — ği çalışmalannı hızlandıracağmı savuna- SHP, Magic Box yayınları ve bu kuru-, g y y luşun Ahmet özal ile ilişkisi konusun- da Meclis araştırması açılmasını istedi. SHP Erzincan MiUetvekili Mustafa Kul, Meclis Başkanı'na Magic Box kamera- larını TBMM'ye sokmaması çağnsmda bulundu. SHP Grup Başkanvekili Mahmut Alı- nak, dün duzenlediği basın toplantısın- da Mustafa Kul tarafından hazırlanan araştırma önergesi hakkında bilgi verdi. Alınak, SHP grup çalışmalannın TRT televizyonundan yayımlandığını belirte- rek TRT'den yakındı. Abnak, TRT için başbakana kadar giderek durumu izle- yeceklerini söyledi. Önergeyi hazırlayan Kul ise Meclis araştırmasının radyo-TV yayınları konusunda anayasa değişikli- rak "Bu televizyonun yayınlan korsan dır. Meclis Başkanı bu şirketin kamera- lannı Meclis'e sokmamalıdır." dedi. Kul, Ahmet ve Efe Özal'ın kısa süre- de zengin olduklannı vurgulayarak "Bu araştırma aynı zamanda Cumhurbaşka- nı'nın çocuklannın nasıl zengin olduk- lannı da ortaya çıkaracaktır. Cumhur- başkanı'nın 23 yaşındaki oglu, nasıl olup da milyonlarca liraya ev kiralayabumektedir" görüşünü savundu. önergede araştınlması istenilen ba- zı sorular şöyle sıralandı: — Anayasa'ya aykırı olarak kurulan ve kunıluşundan beri tartışma konusu olan bu televizyon şirketine yasal olma- dıgı halde, PTT nasıl kanal kiralamıştır. Bu kiralama mukavelesi nasıl yapılmış- ür? Herhangi bir yasal dayanağı var mı- dır? Bu sözkşme yapıbrken herhangi bir siyasi baskı yapümış mıdır? Magic Box- ın ortaklanndan birisinin Cumhurbaş- kanı'nın oğlu olması bu kunduşa özel bir avnataj sağlamış mıdır? — Magic Box yasal olmadığı halde, bir kamu bankasının bu şirketin kulla- nacağı malzemelerin temininde yardım- a olması ve sadece kredi gibi normal bankacılık işlemlerinin dışında, özel ola- rak kiralama konusunda 17 milyar 352 milyonluk finansal kiralama tahsisi ya- pılmışıtr? Bu tahsisi yaparken herhangi bir siyasi baskı söz konusu olmuş mu- dur? — Bu şirketin kuruluşunda ve gerek kredi gerekse başka kolayuklann sağlan- ması konusunda kullamlan teşvik belgesi Devlet Planlama Teşkilatı'nca nasıl ve- rilmiştir. — Magic Box'ın ortaklanndan Cem Uzan'ın Imar Bankası yoluyla yurtdışı- na döviz kaçırdığı iddiaJan vardır, bu id- diaiar doğnı mudur? — Magic Box'ın ortaklanndan Ahmet Özal'ın gümriik komisyoncusu Turgay Aksoylu'ya olan 20 milyarlık borcu han- gi ticari faaliyetten kaynaklanmaktadır? Böyle bir borç-alacak ilişkisi var mıdır, varsa bu hangi mallann gümrüğü için ödenen komisyondur? — Magic Box'ın sermayesi ne kadar- dır? Ahmet Özal, ortakhk payına düşen sermayesini nasıl ve ne zaman ödemiş- tir? Bu payı nereden kazanmıştır? — Magic Box'ın bazı işadamlan, sa- nayiciler ve ayasiler hakkında şantaj ka- setleri hazırladığı iddialan vardır. Hazv- ianmış böyle kasetler var mıdır? Hangi amaçla hazırlanmıştır. Kimler hakkında kaset hazırlanmıştır. Bu kasetlerdeki olaylar gerçek midir? — Magic Box'da yayımlanan ANAP ve İmar Bankası reklamlanndan ne ka- dar para ahnmıştır ? özü bir Alevi köyü. Biz gözü- müzü camide.açtık. Oruç ayı, ramazan topluca karşılanır, ya- şanırdı. Bugün suni problemler çıkarılmaya çalışüıyor. Bugün- kü gündemden de diyaJoglarla çıkabüiriz. Hüseyin Topçu (Mamak tmam Hatip lisesi meslek ders- ieri ögreüneni) Çocukluğumdan beri görev yapacağım yerin Alevi-Bektaşi toplumundan olu- şan bir bölgede olmasını iste- dim. Hamdolsun öyle oldu. Do- layısıyla hem öğrencilerle hem de Alevi-Sünni velilerle çok sa- mimi ilişkilerün oldu. Alevi- Sünni olayı önce dini ve sosyal bir olgudur. Bilgisi masal ve hi- kâyelerden ibaret olan ehlibeyt muhibbi bazı dedelerle olaya ateist, materyalist açıdan ba- kanlann meseleye çözüm getire- ceğine inanmıyorum. Alevi- Sünni aynmı geçmişte lslam âle- mini yaralamıştır. Şu anda var- dığım sonuç Alevi ve Sünni ara- sında temelde hiçbir aynm ol- madığıdır. Düşünün ki futbol takımlan var. Taraftardan kay- naklanan zaman zaman sert tar- tışmalar olur. Aslında Marksist ve ateist olduğu halde Alevilik maskesi altında ideolojik yakla- şım ve iddialar var. Bu yanlış- tır. Alevi bürosu kurulsun di- yorlar. Bu da yarüış. Diyanet iş- lerinin herkese açık olması la- zımdır. Diyanet teşkilatmda çok sayıda Alevi var. Alevilere bas- kı da yoktur. Abdülkadir Sezgin (Diyanet Işleri Başkanlığı Baş Müfettişi) Alevi, Hazreti Ali gibi iyi Müs- lüman olmak isteyen insan de- mektir. Eğer Hazreti Muham- med olmasaydı ne Alevi ne de Sünni olurdu. Aslolan Hazreti Muhammed'dir. Ülkemizde ya- şayan Aleviler de bu öze bağlı. Doc. Dr. Siileyman Santaş (Gazi Üniversitesi ögretim üye- si) Amasya'mn Gümüşhacıköy ilçesi Konuktepe köyünde doğ- dum. Yüzde yüz Alevi olan bir köy. 12 Eylül öncesi Çorum olaylarına kadar biz Sünni- Alevi tefriki diye bir şey görme- dik. O olaylan dâ kimlerin mey- dana getirdiği belli. Açıkça söy- lüyorum. Marksistler bizi kul- landı. Bugün de gündemde tut- mak istiyorlar. Sünni kardeşler- den de bazen çok ağır tenkitler ahyoruz. Doc. Dr. Mustafa Yılmazkı- lınç (ODTÜ ögretim üyesi) Ben özbeöz Alevi ve Bektaşi bir ai- leden geliyorum. Şimdi size so- ruyonım, Hacıbektaş Veli ne zaman namazını, orucunu bı- rakmış? Ne zaman bir damla iç- ki içmiştir? Bir kimse 12 imamı seviyor, yine de içki içiyor, na- maz kılmıyorsa demek sevgide bir eksiklik var. Mehmet Yaman (Bakırköy Ticarel Lisesi din kültürii ve ah- lak bügisi ögreüneni) Erzincan'- ın Kemaliye ilçesinin Ocak kö- yündenim. Köyümüz Alevi kö- yüdür. Aynhkta hayır yok. Ya- pılacak şeyler var. Bunlan kü- çük sitemler olarak kabul edin. Aşure günü ülkemizde hep kut- lanır. Sünniler de kutlar, Alevi- ler de. Hz. Hüseyin'in şehit edil- diği gün aşureler pişirüir. Konu- ya komşuya dağıtıhr. Diyanet dergisinde Alevi ke- simin görüşlerinin geniş yelpa- zede sunulmadığ] dikkat çekti. Ancak yetkililer Alevilik konu- sunda alınan görüşlerin gelecek sayılarda da sürdüriileceğini ifa- de ettiler. Dergide yer alan bazı yazılarda da Diyanet'in Alevi- lerle ilgilenmediği görüşlerinin yanlış olduğuna dikkat çekile- rek buna örnek olarak Hz. Ali ve öğretileri hakkında başkan- hkça yayımlanmış dört kitap gösterüdi. Çeşitli tarihlerde Ale- vilerle ilgili olarak Diyanet'in yayımladığı genelgelerin de fo- tokopilerine yer verilen dergide "Hani Diyanet Alevi cemaatle Ugilenmiyordu?" diye soruldu. ÇHD paneli Anayasa değişikligi tarüşılacak ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Siyasi parti temsilcile- ri, Türkiye'nin önemli gündem maddelerinden anayasa değişik- ligi konusunu, Çağdaş Hukuk- çular Derneği'nin panelinde tar- tışacak. ÇHD'nin cumartesi günü Türk-lş salonunda duzenlediği "Yeni Demokratik Anayasa" konulu paneli, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Onder Sav yöne- tecek. Panele konuşmacı olarak DYP'den Coşkun Kırca, ANAP'tan Oltan Sungurlu, SHP'den Ertugrul Günay, RP'den Şevket Kazan, HEP'ten Murat Bozlak ile SP'den Doğu Perinçek katüacaklar. Yine aynı gün, aynı konuda düzenlenecek ve avukat Erdal Merdol'un yöneteceği panele de konuşmacı olarak Prof. Dr. Yahya Zabunoğlu, Doç. Dr. Yavuz Sabuncu, Doç. Dr. Anıl Çeçen, İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Nevzat Helvacı, Kenan Yurdakul ile Prof. Dr. Alparslan Işıklı katılacaklar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle