Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 22 EYLÜL 1991
Yazar ve Düşüııür
I\adir IVadi
Nadir Nadi, dilekçede imzası bulunan 1260 kişiden birisi olarak
kendine düşeni yapmış ve ulusal bir ödevin yerine getirilmesinin
kıvancını tatmıştır.
ALİ RIZA ÖNDER Emekli Yargıtay Üyesi
Geçen ay (*) ölümsüzler dünyasına göçen
yazar ve düşünür Nadir Nadi ile bir kez ol-
sun yüz yüze görüşmüş değilim. Ancak ünlü
"Dilekçe Olayı" nedeniyle başlatılan soruştur-
ma sırasında yapılması gereken savunma ile
ilgili kısa bir haberleşmemiz olmuştu. Şu var
ki Nadir Nadi'yi tanımak için kişisel yakınlık
kuramamış olmam, onunla ilgili izlenimleri-
mi dile getirmeme engel olmaz sanırım. Çün-
kü biz kendilerini 194O'lı yıllardan beri Cum-
huriyet'teki başyazılarını okuyarak tanıyanlar-
danız. Rahmetli için söyleyebileceklerimi şu iki
tümcede özetleyebilirim: O, Türk basınında ve
düşünce alanında olgunluğun simgesi idi.
Olaylara ölçülü yaklaşımı, içtenliği ve ustalı-
ğı ile güven verici bir kişiliği vardı. Tanrı rah-
met eylesin, aydınlık içinde yatsın.
"Dilekçe" olayı
Şimdi yukarıda sözünü ettiğim "Dilekçe
Davası"na ilişkin kısa bir bilgi sunmak iste-
rim: 19 Mayıs 1984 günlü Cumhuriyet'in al-
tıncı sayfasında yapılan açıklamaya göre 1260
Türk aydını, Cumhurbaşkanı ile Meclis Baş-
kanı'na Prof. Hüsnü Göksel önderliğindeki
kurul eliyle bir ortak dilekçe vermiştir. Dilek-
çede ülkemizin geçirmekte olduğu ağır buna-
hmlar karşısında aydınların tutumu belirtil-
dikten sonra kaynağını anayasada bulan di-
lekçe hakkının kullanıldığı bildirilmiştir.
Dilekçeyi ımzalayanlar hakkında ilgili ma-
kamlarca soruşturma aç\ldığı, 22 Mayıs 1984
günlü Cumhuriyet'te haber olarak verilmiş, iki
gün sonraki sayıda ise Prof. Göksel ve Prof.
Savcı'nın bu konuda ifadelerinin alındığı bil-
dirilmiştir. Bu arada başyazarımız Nadir Na-
di'nin ifadesine başvurulduğunu da 25 Mayıs
1984 günlü Cumhuriyet'ten öğrenmiş bulunu-
yoruz. Aynı günlerde Prof. H.V.Velidedeoğlu
"27 Mayıs ve Fikir Namusu" başlıklı yazısın-
da anayasada yer alan "dilekçe hakkı" konu-
sunu incelemiştir. (27 Mayıs 1984)
Anılan dilekçede insanca yaşama hakkı, iş-
kence, terör eylemleri, ölüm cezası, özgürce ör-
gütlenebilme, partilerin, sendikaların, meslek
kuruluşlanyia derneklerin durumlan, düşünce
üretimi, eğitimin temel amacı, üniversite
özerkliği ve YÖK düzeni gibi konular ele alın-
mış ve yetkililerin bu alanlardaki tutumları
eleştirilmiştir.
Nadir Nadi, dilekçede imzası bulunan 1260
kişiden birisi olarak kendine düşeni yapmış ve
ulusal bir ödevin yerine getirilmesinin kıvan-
cını tatmıştır.
N.Nadi'nin dile getirdiği sorunlar
Biraz daha önceki yıllara göz attığımızda
bu tutumunun örneklerini ve benzerlerini sık
sık görebiliriz. Nadir Nadi'nin bu yıllardaki
bir yazısına değinmekle yetineceğim: 15 Ocak
1975 günlü Cumhuriyet'te yayımlanan yazısı-
nın başlığı "Liderier ve Gerçekler"dir. Yazı-
da zamanın başbakanı DemireFin bir an ön-
ce çekilmesini isteyen karşı parti başkanlan-
nın düşünceleri ve Demirel'in buna karşı çı-
kan tutumu açıklanmaktadır. Başbakanın
"Çekilmeyeceğim, güçleri varsa gelsinler,
Meclis'te 226 kırmızı oy toplayıp hükümeti
devirsinler" yolundaki yanıtını Nadir Nadi
haklı bulmaktadır. Yazısının bundan sonraki
bölümünü olduğu gibi aktarıyorum:
"Ne yapsıtı adam? Biçimsel bir demokra-
tik ortamda, çekilmeye niyeti olmayan bir hü-
kümeti, parlamenter kurallar dışında başka
yoldan nasıl düşürebilirsiniz? Bizi asıl kaygı-
landıran nokta, yurdu huzura kavuşturmak ve
sorunlanmıza çözüra yolu bulmak açısından
muhalefet liderlerince ileri süriilen koşullann
hafifligidir. Varsayalım ki Demirel çekildi.
Onun yerine bir başka AP hükümeti, belki bir
koalisyon hükümeti kuruldu ya da seçimler ye-
nilendi ve pariamentoda değişik oranlı bir par-
tiler yelpazesi yer aldı. Böylelikle yurdun hu-
zuru mu sağlanacak, yoksa askıda bekleyen
sorunlanmıza çözüm yolu mu açılacaktır?
Bugünkü göstermelik ve yetersiz ortamda
Demirel gitmiş, Bozbeyli gelmiş, AP devril-
miş, koalisyon kurulmuş ya da Sayın tnönü-
nün dedigi gibi seçim Ustüne seçim yenilenmiş,
yurt huzunı ve toplumsal kalkınmamız açısın-
dan ne yaran olacaktır? Gönül isterdi ki mu-
halefet liderlerinden birisi olsun, bu konuda
düşündüklerini sıralarken sosyal ve ekonomik
sonınlanmızı dile getirsin. Onlara çözüm yo-
lu açılmadıkca yurlta huzur sağlanamayaca-
ğını, huzura varmanın temelinin ise reform-
lann adım adım gerçekleştirilmesine baglı ol-
dugunu, olumlu bir sonuca vanncaya degin
milletçe kemerleri uzunca bir süre sıkmamız
gerektiğini dobra dobra söylesin.
Türkiye, bir üretim yetersizliginin acısını
çekmektedir. Ödemeler dengemiz sürekli açık
vermekte, paramızın değeri düşmekte, halk yıl-
dan yıla yoksullaşmaktadır. Tüketimi kısma-
dan, yani şehirierde ve kasabalarda yasayan bir
kısım vatandaşlan bir süre yoksunluğa (mah-
rumiyete) zorlamadan endüstride buyük ya-
tınmiara gidilemeyecegi, hatta toprak refor-
mu yapılsa bile tanmda üretimi arttırmanın
ancak kısıntılı tüketimle gerçekleşebileceği
meydandadır. Butıin bunlar çeşitli alanlarda
cesur atılımlan gerektirmekledir. Atılım ise
özveri (fedakârlık) demektir, alınteri demek-
tir. Hangi parti lideri kalkar da sandık başın-
daki tutucu güçlerin hışmına ugramak paha-
sına bu konulara deginebilir? Zaten hangi par-
ti lideri bizdeki statükoculuga içtenlikle kar-
şıdır? Onun için de bizde politikacılar, sen ben
kavgasından öteye günlerini gün etmekten baş-
ka bir şey yapmazlar ve yapamazlar."
"Azar azar"cı çözümler, çözüm
degildir
Tam yirmi yıl önce yayımlanan Nadir Na-
di'nin bu yazısındaki sorunları günümüzde in-
celemeye alırsak ne görürüz? Ekonomik so-
runlanmız çözülmüş müdür? Para değerinin
düşmesi önlenmiş midir? Kemerler sıkılmış ve
üretim yeterince arUırılmış mıdır? Partiler, oy
toplama kaygısını ön planda tutmaktan kur-
tulmuş mudur? Ne yazık ki bu sorulara olum-
lu yanıt vermek olanak dışıdır. Olsa olsa ki-
mi alanlarda görece bir değişimden söz edile-
bilir. Bu değişim, toplumun yüzünü güldüre-
cek bir değişme düzeyine erişemedikçe "azar
azar" iyileşmelerden gerekli sonucu almak
güçtür. Bu vesile ile rahmetli Veled Çelebi'nin
bir dörtlüğünü anımsatacağım. Bunu 9 Ma-
yıs 1975 günü değerli büyüğümüz Ömer Asım
Aksoy'dan not etmiştim: "Bize bir nazar ol-
du / Cümlemiz yazar oldu / Yapılan bütün
işler / Hep azar azar oldu."
Yalnız günümüz için cieğil, hemen her çağ-
da geçerli olacağını sandığım ve iki dörtlük-
ten oluşan bir başka koşuklu parçayı da sun-
duktan sonra yazımı toparlayacağım. Bu par-
çanın kaynağı da Cumhuriyet gazetesidir. 15
Kasım 1965 günlü sayıda "Bir Dakika" köşe-
sinde yer alan ve rahmetli Doğan Nadi tara-
fından kopya edildiği belirtilen dizeler şöyle-
dir:
Yozgath Hüsnü'den iki dörtlük:
Bir kıpti ufacık bir mesnet alınca
Sadnazam gibi pâyesine bak
tşin düşüp başın dertte kalınca
Bir tecrübe et de mayesine bak
Cahil, âdem olmaz, evliya olsa
Ârife teslim ol, eşkıya olsa
Hüsnü, bel bağlama, akraba olsa
Hele bir fikriyle gayesine bak.
Burada bir düzeltme yapmam gerekiyor:
Verdiğim parçada şairin adı "Hüsnü" olarak
geçmekte ise de doğrusu "Hüznî" olacaktır.
1869-1936 yılları arasında yaşayan bu ünlü saz
şairi, Meşrutiyet'ten önceki şiirlerinde kullan-
dığı "Hüznî" adını değiştirerek uzun yıllar
"Hizbî" takma adını kullanmıştır. Asıl adı
Mehmet'tir. (Türk Ansiklopedisi, Cilt 19, say-
fa 429)
Benden on yaş ileride olan rahmetli Nadir
Nadi, bizden bir kuşak önde sayılırdı. Sayın
ömer Asım Aksoy da ondan on yaş, Sayın Ve-
lidedeoğlu hocamız dört yaş büyük olduğu-
na göre (Tanrı her ikisine de sağlıklı daha uzun
ömürler versin) günümüzdeki en yaşlı kuşa-
ğın temsilcisi durumundadırlar. Biri dünya-
mızdan aynlmış bu üç değerli kişiyi birlikte
anmak, üçüncü kuşaktan olan bizleri özel bir
mutluluk duygusuna ulaştırmaktadır.
(•) Nadir Nadi, 20 Agusıos 1991 Salı gunu yaşama gözlerini
yurndu. 22 ağustos perşembe günü Edirnckapı Şeh!lligı'n<k
lopraga vcrildi.
Hatsoff!Ingilizceyi İngiltere de öğrenmek için
7 TUR'u seçtiniz.
Bu karara şapka çıkarılır.
7TUR
TRAV ELSHOP
Aynntılı bilgi için
dil okullan
broşürümüzü
isteyiniz.
inönü Cad. 37/2
Gümüşsuyu
152 59 21(4 Hat)
Geleneksel KAPADOKYA
26-29 İ İ
• İJRGİJP • KAYSERİ
• GOREME .IHLARA GEZİSİ | t a m p a n s i y o n
»
Profesyonel Rehber Eşliğinde Özel Otobüslerle
Gidiş-Dönüş ve Tüm TurUr Fiyatımıza Dahildir.
ortur Barbaros Bulvan No.33 Ist.
Tel: 159 20 32 (PBX> 356 16 60
MEHVEŞ ANIL (Halamoğlu)
Çorlu
AHMET ANIL
evlendiler
21.9.1991
EVET/HAYIR
OKTAYAKBAL
Cehenneme Yolculuk...
22 Haziran 1989 günü Eskişehir Özel Tip Cezaevi'nde iki
ayrı tünel ortaya çıkarılır. Yönetim, hükümlülerin bütün hak-
larını ellerinden alır, çeşitti ağır uygulamalar getirilir. Koğuş-
lardaki eşyalar, daktilolar, radyolar parçalanır. Genç hüküm-
lüler açlık grevine başlarlar. Adalet Bakanlığı -ki o sırada Ba-
kan ANAP'lı Sungurlu'dur- tarnirat' yapılmasını neden gös-
tererek açlık direnışi yapan hükümlüleri Eskişehir'den Aydın
Cezaevi'ne naklettirmeye kalkışır. Otuz beş gündür açlık di-
renışı yapan gençler her tarafı demir sac kaplı havasız taşıt-
larla Aydın'a gönderilirler. Türlü eziyet ve işkencelerle sürdü-
rülen bu gezinin sonunda iki genç ölür.
Bu acı olay hepimizin belleklerinde yaşıyor. Bu ölüm yol-
c*Wtrt£mun nedenı hâlâ belli degildir Yolculuk sonunda ya-
şamını yitiren iki gencin ölümüne neden olanlar da adalet
öfıünde hesap vermemiştir. Herkes yaptığıyla kalmıştır! Ya-
kın günlerin bu kanlı, çirkin olayının sorumluları bugün ara-
rnızdadır. Hatta yüksek siyasal yerlerde oturmakta, daha da
oturacaklannı sanmaktadırlar.
Bir kitap okudum, "Direnış, Sürgün ve Ölüm Günleri", Es-
kişehir Cezaevi'nde tünel kazan gençlerin yazdıkları bir ya-
sam romanı. Tarık Uygun, Ersin Ergün Keleş, Osman Zey-
bel ve Harun Korkmaz... Bu belgesel 'romanın' hem başlıca
kahramanları hem de yazarları...
Şimdi yaşları otuzu bulan bu dört kişinin ikisi müebbet, biri
yirmi yıl hapıs cezasına çarptırılmış. Biri de idama! Cezae-
vinde geçirdikleri on yıl içinde yazarlık, şairlik niteliklerini ge-
liştirmişler. Yaşadıkları karabasanı en etkileyici biçimde be-
yaz kâğıtlara geçırmenın bir 'insanlık' görevi olduğuna ına-
narak kaleme sarılmışlar. "Direniş, Sürgün ve Ölüm Günle-
ri"ni gelecek kuşaklara ibret verici bir yapıt bırakmışlar böy-
lece...
Dört yazar önsözde şöyle diyor: "Yazınsal yeteneklerimi-
zin böyle bir süreci anlatmak için yeterli olup olmadığı konu-
sunda doğalhkla kaygılar taşıyorduk. Ama ne olursa olsun
anlatabildiğımiz kadarıyla anlatmalıydık. Bundan kaçınamaz-
dık. Öte yandan ise neyı yazacağımızı biliyor, nasıl yazaca-
ğımızı bilmiyorduk. Tartıştık. Çevremizdeki arkadaşların dü-
şüncelerini aldık. Sonunda gerçeği, öyküsel bir bütünlük için-
de vermenin daha iyi olacağı sonucuna vardık. Kuşkusuz bu,
çalışmamızı daha güçleştirecekti. Çünkü sanatsal kaygılar
taşımak zorunda da kalacaktık. Ve başaracağımızı bilip bil-
memenin getirdiği kaygılarla karışık bir tutku ve heyecanla
çalışmaya koyulduk."
Kitabın her bölümü acılarla yüklü. Ama en önemlı bölüm,
gençlerin Eskişehir'den Aydın'a yaptıkları yolculuk. Buna ne
ad verilir, bilemiyorum. "Olüme yolculuk" mu "cehennem
yolcuları" mı? Gençler bir yandan açlık direnişini haftalardır
sürdürüyorlar, bir yandan da çıkarılacakları yolculuğu düşü-
nüyprlar:
"İçten içe pazartesi günü başlayacağımız, bizi ölümlere,
sakat kalmalara götürebilecek ölüm yolculuğunu düşünüyor-
duk, yine 'bunlar siyasi amaçlı eylemlerdir, amaçları
ideolojiktir' türünden demagojik demeçler verecekti bakan-
lık, tedavi kabul etmeyen ölür' diyeceklerdi. Ama gerçeğin
üstünü örtemezler. Haksızlar. Biz sadece gasp edilen hak-
larımızı, ocaklarımızı, teyp ve volkmenlerimizi, daktilolarımı-
zı, radyolanmızı, ailelerimizin getirdiği yiyeceklerin içeri alın-
masını, açık görüşlerin eskisı gibi koğuşlarda günboyu ve ak-
raba sınırlaması olmaksızın yapılmasını, günboyu havalan-
dırmaya çıkabilmeyi ve bunlar gibi şeyleri istiyoruz. Haklı olan
biziz. Haklılığımızın bilinciyle direneceğiz."
Toplanır açlık direnişçileri... Çoğu hastadır, bitkindir. Ama
hepsi tabutlara benzeyen kamyonlara doldurulur. Tıka basa.
Su bile verilmez. Sıcaktır. Havasızdır içerisi...
Işte sevk sırasında geçen bir konuşma:
"Doktor muayenesi olmayacak mı diye sorduk subaylar-
dan birine.
'Bu bizim sorunumuz değil' diye yanıtladılar.
'Bize bir şey olursa sen sorumluluğu alır mısın?', 'Bana ne
kardeşim, niçin ben sorumlu olacak mışım?', Anlaşıldı' dedi
Ferit, 'doktorsuz, muayenesiz götürüyorlar bunlar bizi', Ama
sevk edilebilirler raporu veren doktorlar mutlaka bulunmalı',
'Bizi bu haldeyken, üstelik muayeneden bile geçirmeden sevk
raporu verenler doktor filan olamaz' dedi Avni. 'Bizim için
sevk edilebilirler raporu veren doktorlann, işkence izlerini
gösterdiğimiz halde darp izi yoktur diye rapor veren doktor-
lardan ne farkı var' dedi Levent."
Bu kitap özetlemeye gelmez. Size bütün kitabı sunmam
gerek. En iyisi yaşadığımız günlerde hem de çok yakın bir
tarihte, 1989 yazında yaşanan bu korkunç sevk olayını, o ola-
yın içinde yaşayanlardan dinlemeniz gerek...
Sonra da bu olayın bir başka kahramanlarını, doktor, yö-
netici, görevli bütün bu acıları uzaktan seyreden kişilerin kim-
ler olduğunu da ad ad okuyup tanımalısınız.
"Direniş, Sürgün ve Ölüm Günleri" tarihsel bir belge...
DERS VERILIR
Ortaokul, lise ve ÖSS-ÖYS'ye hazırlık için
MATEMATtK
dersi verilir.
Tel: 326 18 62
TATİLE
ÇIKARKEN,
CÜZDANINIZI
EVDE
BIRAKIN!
Haftalık rezervasyonlarımız da sürüyor.
Rezervosyonunuzu yaptırın, sonra "paro"yı unutun! Ne boynunuza boncuk asın, ne de
mayonuza cuzdan cebı dıktınn. Gönlunuzce tatıl geç/r/n.
C L U B T U R T L E ' S M A R C O P O L O ' D A H E R Ş E Y F İ Y A T I N İ Ç İ N D E !
HAFTA SONUNU
AKDENİZ MAVİSİYLE BOYAYIN
• 3 TAM GÜN: Cuma sabahından başlayarak. .
• Marco Polo'nun sunduğu her şey,
gıdış-donuş UÇAK BILETI ve transferler.
FIYATIN İÇİNDE.
(. L l' B T l' K T 1- II S
MARCO POLOKEMER-ÇAMYUVA/TATIL KÖYU
OKAN TURIZM VE S
2 Ta$ocoğı Coödesı. Cevdeı &ty /şhon: 5-B Mecıdıyrkoy 80300 ISTMBUL
TEL <Un4 68S0-nHmTLX 27767 akaı v fAX:(1) 11*83 77.0) 174 83 49
Native Speaker private
instruction
Caîl BRIAN
346 81 29
PRİVATE ENGLISH
LESSONS
- Native American Teacher
- Private or Group Lessons
- Grammar or Conversation
- My Home or Your
Home/Office
Call ANN-321 78 51
Etiler Büromuzda
çahştırılmak üzere
Prezentabl Sekreter
anyoruz.
İngilizce bilenler tercih
edilecektir.
355 52 04
AVUKATLARA
İSTANBUL BAROSU'NUN KONUT HİZMETİ
2000'li yılların çağdaş kenti
BEYLİKDÜZÜ'nde
T E.M E L AT T IK
İnşaatımız hızla devam ediyor
Kalan çok az sayıda konut için ortak alımı sürüyor.
Başvuru: 145 63 86-571 39 24
S.S. Tuze İstanbul Konut Yapı
Kooperatifi Başkanı
Av. TURGUT KAZAN
2. Başkan
Av. REZAN ÖZGER
Mali Sekreter
Av. İBRAHİM SİNEMİLLİOĞLU
bil-merkT.C.
MİLLİ EGITIM BAKANLIĞI
ÖZEL
BİL-MERK BİLGİSAYAR EĞİTİM MERKEZİ
İSTANBUL
ÜZİK ÜAMAÇ MÜZİK ÜRETİM
Z
W
K
PAZARUVMA TIC. VE SAJH. LTD. ŞTI.
HÜCREM
1 • EGE DENIZ
2 • PİR SUUAN OLSAYDIM [ OLSAYDIM )
3 - DERSIMIİLER
4 - OY NE OIAYD1M
5 • GÜNLERİN GETİRDİĞİ
1 • DEMIRI TOZ EDERLER
2 - ÇIKININDA CÖKELEK
3 - UZAKIARA HABER SAIDIM
4 - KARANUKSIN
5 • KARADENİZ
6 • MESKENİM DA&ARDIR
t.M.Ç. 5 BLOK NO : 5550 TJNKAPANI - İSTANBUI
Tel : 522 04 50 - 522 04 51
AVRUPAVEİSTANBDL
KONSERLERİ
YAPIMCI : İLHAN DİŞLİ
« Ekim 1991 tarihinde bafiayacak olan 1991-1992 öğretkn yılmda Bilgisayar programcısı o4arak yetişliril-
mefc iaere en az lise veya dengi okul mezunlan ile üniversHe öğrencisi ya da mezunlanndan sınırlı sayıda
oğrenci alınacakiır.
Kursa kablanlar 8 aylık bir eğıtme tabı tutulacak ve mezun olanlar M E B 'dan tasdiklı sertıfıka alacaklardır
* I6M v« BM uyumiu bılgfsayaMar
* btanbul'un en seçkın semtınde 1000 m' kapalı eğıtım alam.
* 25 yıllıK Brtgsayar tecrut>esı
* 6 sınıl. 5 laboratuar ve dığer sosyal tesıslen
* Yürl cı ve yurt dıs> bilgisayar eğıtımlı guçiu kadrosu
* Her oğrencıye bir bilgisayar basında yoğun uygulama ortamı
* Guçlu So(tware lyazılım) kadro ve kutuphanesı
* Mezunlan pyasada kaptşılan kalıtelı eğihmı tle çağtmızın mesleğı
8ILGSFMRR
SEMA
MAKISHANESİ
Geleneksel
EL SANATLARI
• HAT
• TEZHİP
• MİNYATÜR
• KALEMİŞİ
• ÇİNİ TASARIM
• EBRU
• OSMANUCA
dallarındaki uygulamalı ders-
lerine 1 EKİM 1991 tarihin-
den itibaren başlamaktadır.
SEAltH İRTEŞ-MAMURE ÖZ
Fevzi Paşa Cad.
Başkoca Sok.
Mo: 45 FATİH
Tel: 534 43 33
örturBırbaros BıHvjrı Pta:33-lst
|1| 159 ?0 3? |PBX| - |11 338 1660
|PALMBtACH 1432.000] <
855OOOİ?
JMÂKEMONTI 932.OOOİ
GIDIŞ DÖNL'S
1.3627000)7 Gece 8 Gün
TRANSFER İMK.\NI J
Türkiya'nin »n büyük v» güçU bügteayar •aiUm kuruhı#u olan b İ I - m 6 r k ' d e ogrenır
bil-merk
BİLGİSAYAR EĞİTİM MERKEZİ
Rumeli Caddesi Vılia Han 4-6 A Blok Kal 2 Nısantası ISTAN8UL
T«l: U 1 03 37-141 13 17-146 85 17 (Nisanlatı McDonald skarsısı)
A D I K O Y
SÜRKUR
LISAN KURSU
12 kişilik sınıflarda
"FİLOLOJİ'ye HAZIRLIK"
• GRAMMAR • READ1NG
aTRANSUTION »TESTING
Devreler:
Hatta Sonu 21 Eytüi
Haha Ip 7 Bum
KAOIKOY (Söğûtlüfesms Camıı yanı)
W 34? 18 24-336 02 06-336 02 79
Foc 3*118 25
ANTİK İNGİLİZCE DİL KURSLARI
BianbuiCad K rmızışecÇoy Sok NoiO
BAKIRKÖY
572 18 44
572 18 60