19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/16 22 EYLÜL 1991 HAVA DURUMU TÜRKIYE'DE BUGÜN Devlet Meteoroloji İşleri Ge- nel Müdürlüğû'nden alınan bilgiye göre yurdun kuzey ke- simleri buluöu, Doğu Karade- niz ve Doğu Anadolu yağışlı, öteki yerier agk geçecek. HA- VA SIÇAKLI&: Değişmeye- cek. RÛZGÂR: Güney ve batı yönlerden hafit, ara sıra orta kuvvette esecek. Denizlerde, Karadeniz, Marmara, Ege'de yıldız ve karayef, Akdeniz'de gûnbaösı ve lodostan 3-5 kuv- vetınde saatte 10-21 denizii mili hızla esecek. Van Gölü'nde hava, açık geçecek. Rüzgâr güney ve batı yönlerden orta kuvvette esecek. Görûş uzakiığ 10 km. dolayında bulunacak. Adana Mapazan Adıyanan Afyon Afln Anfcara Anfekja AntaJya Artvın A**n BaJıtesf BııeciK Bınga Bıtfc Botu Bursa ÇaoMate Çorum Denö A 31° 19° ftyartakır A 25° 1S° Edım« A 28° 16° Erancan A 22° 8°Erarum B 20° FEstosehr A 25° 9°Gaaantt|) A 30°20°âresun A 31 c 20°GûmûşlBneY Y 30° 13° Hattân A 30° 14° isparta A 25° 10° Isöntul A 25°14°lznv A 25°13°Kare A 24° 10° Kasomonu B 30° 15° Mamsa 23°ir>KMaraş 24° r Meran 20° 5°Mu0a 24° 9°Muş 29" 14° N&e 22»16°0nlu 18° 8°Wzii 24° 13° Samsun 25°10°S«rt 24°15°S«no() 28°15°Sıvas 19° 6 20° 9°Kaysen A 23° 12° KırUarei A 26°14°Konya ' B 20° 8°KuWıyg A 28°M°Malalya 23° e°1mo* 23° 12° Uşak 26° 8°Van 23° 9°>tagat 25° 13° ZonsuMak A 28° 13° A 28° 15° A 28° 20° A 27» 15° A 2S°11° A 2S° 9° B 22° 15° Y 22° 17° B 22° 15° A 29» 17° B 22°t8° A 22° 9° A 27° 14° Y 22° 17° A 26° 13° A 24° 9° A 24° 10° A 20° 7» B 21° 15 apk yajmurlu A-açık B-Culuikı G-gûne$lı K-kark S-sıstı Y-yajnurtu OUNYA'DA BUGUN AtnstBftiâffl Amman Aüna BaOdat Bacdona Basal srBom Bröksel Budapeşfe Cenevre Cmyir CMde Duta FrcTkfun GrıUHe&nta Kahre Kopertog tfflln leltoşa Y w A 31° A 27" A 39° A 27° A 22° A 29° A2Z° A 20° Y 16° A 23° A23° A 34° A38° A 39° A 22° A29° B 18° A 30° B 17° A 20° A 32° Leringrad Umdra Madnd Mtano Montral Uoskn* Mûr* Osıo Pans Prafi ftryad Ftana Sofya Şam Vhn Imus Varşora *nedık Viyona Y 16° Y 18° A 28° A 28° Y 12» A 23° 8 15° Y 20° A 21» A 39° A 28° A 23° A 31° A 19» A 28° A 21° Mashngfen Zûnh A 22° BUIMACA 9 SOLDAN SAĞA: 1/ Marlene Diet- rich'i üne kavuştu- ran ilk sözlü Alman filmi. 2/ Burdur ilin- de bir baraj... Hintli kadınların ulusal giysisi. 3/ Murat... Bir kümes hayvanı. 4/ Motif... Boru se- si. 5/ Devlet hazine- si... Çiçeksiz bitküer- de üreme organı. 6/ Yan memnunluk be- lirten bir ünlem... Kapalı ve yalnız ar- kada otunılacak ye- ri olan, dört tekerlekli at arabası. 7/ Söz, Iakırdı... Kafkasya'da yaşayan bir halk. 8/ Maddenin, bir kimyasal tepkimeye girebilen en küçük kısmı... Türlü nedenlerle başan gösteremeyen kimse. 9/ Söğüt kabuğundan çıka- nlan antiseptiklerle ilgili olan. YUKARIDAN AŞAGIYA: 1/tstatistikte bir grup veri içinde en sık görüJen değer... Şeker üretimin- de bülurlaşan şeker alındıktan son- ra kalan posa. 2/ Kars yatanlanndaki ünlü harabe yeri... Sar- ma, kuşatma. 3/ Bankacılıkta faizin başlangıç tarihi...Tavuğun istenilen yere yumurtlamasını sağlamak için kullanılan beyaz taş. 4/ Muhteva... Bir nota. 5/ Bir ağırlık biriminin lusa yazılışı... Suur boyu. 6/ Notada durak işareti... Ava alıştınlmayan bir tür doğan. 7/ Uzakdoğu'da yetişen baa ağaçlardan elde edilen ve eşyalann süslenmesinde kullanılan bir çeşit zamk... Ekmek yap- mak için çeşitli tahılların yasaca gerekli kanşım oranı. 8/ Yu- nan mitolojisinde giizel sanatlann dokuz perisinden biri... Ana- dolu'da kurulmuş eski bir uygarlık. 9/ Köy muhtan yardımcı- sı... On iki hayvanlı eski Türk takviminde timsah yılına verilen ad. 60YILONCE Cumhuriyet Ali Naci Bey ' 22 EYLÜL 1931 Anadolu Ajansı'nın Balkan mümessilliğıne kıymetli gazeteci arkadaşlarımızdan Ali Naci Bey Sofya'yı merkez ittihaz ederek Atina, Bükreş, Belgrat, Tiran şehirlerini dolaşacak, memleketimizi alâkadar eden haberleri verecektir. Ali Naci Bey elyevm Ankara'dadır. On beş gün sonra Sofya'ya hareket edecektir. Bu tayininin arkadaşımız için yeni bir muvaffakiyet vesılesi, Anadolu Ajansı için de bir kazanç olduğuna kaniiz. 30 YIL ONCE Cumhuriyet Cezayir meselesi 22 EYLÜL 1961 Memleket içinde geziye çıkmış olan Fransa Devlet Başkanı General De Gaulle, bugün, Villeffarnche'de Rouegue'e gelmiş ve belediye binasının balkonundan halka hitap etmiştir. Günün meselelerine temas eden devlet başkanı Cezayir hakkında şöyle demiştir: "Cezayir meselesi de artık sonuna gelmiş bulunmaktadır. Eski sdmürgeciliğe bir son verme yoluna girmiş bulunuyoruz. Şunu da aklımızdan çıkarmamamız gerekir ki, Batı, bütun dunya ve bilhassa Fransa tehdid altındadır. Bugün isteklerini ve emellerini Batıya ve bütün dünyaya kabul ettirmeye çalışan bir blok vardır. De Gaulle GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet Cem-Baykal ittifakı 22 EYLÜL 1990 SHP'nin 29 eylülde yapılacak olağanüstü kurultayında Genel Sekreter Deniz Baykal da genel başkanlığa aday olduğunu, İsmail Cem ile birlikta yaptığı basın toplantısında açıkladı. Baykal, "Ismail Cem ile birlikte sosyal demokratların geleceğini beraberce oluşturmak doğrultusunda birlikte yola çıktık. Paylaşım söz konusu değildir" dedi. İLAN ANKARA 7. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1989/934 Davacı Hatice Gurpınar Vekili tarafından davalı Zafer Allun aley- hine açılan maddi taz. davasının mahkememizde yapılan duruşma- sında: Ankara, Güvenevler. Gıiven Sok 4/B Ankara adresinde ikamet eden davalı Zafer Altun'un tüm aramalara rağmen adresi bulunmadığın- dan Mahkememizce ılanen tebligat yapılmasına karar verilmiş olup, karar gereğı yukanda isim ve adresi yazılı bulunan davalı duruşma günu olan 8.11.1991 gunü saat 10.20'de duruşmaya gelmesıne, gelme- diği takdirde ve kendisini bir vekü ile temsil eltirmediğı takdirde tah- kikatın yokluğunda yapılacağının ilanen tebliği olunur. Basın: 3624S PÜLÜMÜR KADASTRO HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No: 1991/20 Davacı Pülümür Orman Işletme Şefliği tarafından davalı ilçemiz Şampaşa köyünden Mehmet Baki Ko$an aleyhine açmış olduğu 32 nolu parsele ilıraz davasının yapılan duruşması sırasında; Verilen ara kararı uyannca, davalı ilçemiz Şampaşa köyünden Meh- met Baki Koşan'ın yapılan adres araştırması yetersiz kaldığından ila- nen tebligat yapılmasına karar verilmiştir. Mahkememizde duruşmanın atılı bulunduğu 21.10.1991 günil saat 09.00'da bizzat duruşmada hazır bulunmanız veya bir vekille kendi- nizi temsil ettirmeniz, aksi takdirde duruşmaya yoklugunuzda devam edileceği ve karar verileceğinden dava dilekçesi yerine kaım olmak ûzere işbu ilan tarafınıza ilanen tebliğ olunur. Basın: 49367 TAKTISMA Hollanda'da Kfanlik Taşuna Zormdnlııgu Eğer resmi işlerde geçerli olan bir kimlikten bahsediliyorsa bu karann adı, "kimlik taşıma zorunluluğu" değil, "kimlik bildirme gerekliliği" olmahdır kanısındayız. Geçen günlerde Hollanda hiiküraetinin aldığı bir kararla kimlik taşımak zorunlu hale getirildi. Sozkonusu karann kanunlaş- tığı, çeşitli basın ve yayın organlarınca hal- ka duyuruldu azmhk özörgütlerinin olum- suz tepkilerine rağmen. Hiç kuşkusuz ki kanunlaşarak yürürlü- ğe giren bu karardan en çok yabancılar et- kilenecek ve en çok yabancılar rahatsız edi- Iecek. Geçen aylarda Briiksel'de bir kimbk kontrolü sırasında meydana gelerek büyü- yen ve maddi hasara yol açan olaylann ben- zerlerinin ileride çeşitli Avrupa ülkelerinde de olabileceği daha şimdiden olanaklı gözü- küyor. Yabancılann yoğun olarak yaşadığı çeşitli Avrupa ülkelerinde yabancı işçilerin işsizliğin asıl nedeni olarak gösterilmesinin ardında devlet politikaları yatmaktadır. Bu- Sözde, genelde uygulanacağı işin başın- gün Avnıpa'da yabancı çocuklarının baba- da herkes tarafından bilinen sozkonusu ka- lan işsizliğin nedeni olarak gösterilirken rarın bir Hollandalı için ne kadar geçerli Briiksel'de olduğu gibi diğer Avrupa ülke- olacağı daha şimdiden bilinmektedir. Res- lerinin birçok yerinde de çocuklar çeşitli m« işlerinin gereği kimlik sunma zorunlu- olaylann faili olarak gösterilmeye çalışıl- luğunun dışında bir Hollandalıya suçu sa- makta, beraberinde de 'yabancı diişmanlıgı' bit olmadıkça kimlik sorulacağına hiçbir devlet eliyle körüklenmektedir. El altından yabancının inanacağını sanmıyorum. da olsa. Karakafaları zaten kimliği olan bu insan- Hollanda'da en çok azmhğı oluşturan lann kimlik taşunamalan da bir rahatük de- Türk gençlerinin çeşitli eğlence yerlerine ğildi sozkonusu karardan önce. Ancak böy- alınmadığı, giderek birçok yerde derisinden le bir zorunluluğu bilerek kendini kimlik ta- dolayı aşağüandığı, bir toplum anlayışında, şıma zorunda hissetmesi bir yabancıda psi- failf meçhul birçok olayın sorumlusu ola- dişesi yabancılann ortak rahatsızlıklannı oluşturmaktadır. kolojik bunalımlara, ezikliğe yol açabilir. Yabanadan aluup polise verilen bu hak keyfi davranışlara, sorma ve araştırmalara, rahatsız etme boyutunda ilgili resmi ma- kamlarca aleyhine kullanılmasına varır en- rak yabancı gençlerin sorumlu tutulduğu bir yaşamda kimJiğin kimlere sorulacağı, kim- lerin rahatstz edileceği gün gibi açık gözü- küyor. Böyle olunca da Brüksel olaylanmn birçok Avrupa ülkesinde, şehirlerinde olma- sı kaçınılmaz gibi geliyor yabana uyruklu- lara. Kimlik sorma ve gösterme hangi durum- larda olacak bu henuz net değil, dolayısı ile de rahatsız edici. Kimlik sunmak resmi işlerde zaten gerekli kişi için, devlet içinde zorunlu ise böyle bir karann ne için ne gibi planlarla almdığı dü- şündürücü doğnısu. Psikolojik yıpratma, rahatsızlık... Kişiye bir ilgili memur kimlik soracaksa bahanesini de işin başmdan uydurmuş de- mektir. Sorar kımliğınizi. Kimliğiniz o an- da üstünüzde yoksa; bir zorunluluğa uyma- maktan kişinin hakkında işin usulüne göre gereği yapılacaktır. Diyelim ki, kişi kimli- ğini sunduktan sonra salıverildi. Bu dunım- da kendisine söylenen sözlerin hiç biri kişi- yi ikna etmeye yetmeyecektir. Kişi polis ta- rafından kime benzetildiğinin sorusunun yanıtını merak edecek ve rahatsız olacak- tır. "Sizi aranan birine benzettim özör dilerim" denmesi ve benzeri tutmalann, kimlik sormalann birkaç kez olması halin- de insan polis görmekten ve yine birine ben- zetilmekten rahatsız olacaktır doğal olarak. Yok eğer resmi işlerde geçerli olan bir kimlikten bahsediliyorsa bu karann adı, "kimlik taşıma zorunluluğu" değil, "kim- lik bildirme gerekliliği" olmahdır kanısın- dayız. Bu zorunlu dayatmanın hangi boyutlara varacağırn şimdiden görerek, ilgililerin va- tandaşlanmn yaşadığı toplumdan kopma- malan ve karşı karşıya gelmemeleri için hü- kümetler nezdinde önlem almah, aynmcı poKtikalara, ırkçı anlayışlara karşı... Susa- rak bu puliüka ile buluşmamalı politikacı- lar. HAYDAR EROGLU Şair/La Hey ÖĞRENCİ SEÇME VE YERLEŞTİRME MERKEZİ BAŞKANLIĞI'NDAN Kamu Personeli Yabancı Dii Bilgi Seviye Tespit Sınavına llişkin Duyorn: 1. Yabana dii tazminatından yararlanmak isteyen kamu persone- li ile özel hizmet tazminatlannı arttırmak isteyen teknik personelin Yabancı Dii Bilgisi Seviye Tespit Sınavı 657 sayüı Devlet Memurlan Kanunu'nun 213. maddesinden sonra gelen degişik ek maddesine ve MaJiye ve Gümrük Bakanhğı ile Devlet Personel Başkanbğı'nın 21 Eylul 1990 tarih ve 20642 sayüı Resmi Gazete'de yayunlanan tebliği uyannca merkezimiz (ÖSYM) tarafından yurütülecektir. 2. Bu sınava, yabancı dii tazminatından yararlanmak isteyen 657 sayüı Devlet Memurlan Kanunu (ayhldannı bu kanunun ek geçici maddelcrine göre alanlar dahil). 926 sayüı Türk SUaiüı Kuvvetleri Per- sond Kanunu, 2802 sayıb Hâkim ve Savalar Kanunu, 2914 sayüı Yuk- seköğretim Personel Kanunu ve 3466 sayüı L'zrnan Jandarma Kanunu'na göre çalışmakta olanlar ile 399 sayüı Kanun Hükmunde Karamame'nin 3/c maddesine tabi sözleşmdi personel katüabilir. Ay- nca, personelinin yabancı dii btfgisi seviyesini tespit etmek isteyen diğer kamu kurum ve kunıluşlannda çalışan personel de bu sınava kaülabüir. 3. Smav, Almanca, Arapça, Bulgarca, Çince, Danimarkaca (Da* nish Düi), Farsça, Fransızca, Hollandaca (Dutch Dili), tngüizce, tr- landaca, Ispanyolca, Italyanca, Lehçe, Macarca, Portekizce, Rumence, Rusça, Sırpça ve Yunancadan yapılacaktır. özel hizmet tazminatunn arturümasını isteyen teknik personel yalnız Almanca, Fransızca ya da Ingilizceden sınava girebilir. 4. Bu sınava girmek isteyenleT, 23 Eylül - 4 Ekim 1991 tarihleri arasında illerde valiliklerde, Uçelerde kaymakamlıklarda kurulmuj olan basvuru bürolanndan temin edecekleri banka belgesi ile ilgili bankaya 75.000 TL yatıracaklar, bu belgerün ÖSYM kuponunu baş- vunı barosundaki görevlüere teslim ederek karsüığında bajvurma bel- gesi ve küavuz alacaklardır. 5. Başvurma belgesi küavuzda açıklanan kurallara göre doldurul- duktan sonra 7 Ekim 1991 tarihinde ÖSYM'de olacak şekilde posta ile iadeli taahhütlu olarak gönderilecek veya elden teslim edilecek- tir. Bu tarihten sonra ele geçecek olan başvurma belgeleri postadaki gecikme yuztlnden olsa büe işleme konulmayacaktır. 6. Sınav 3 Kasım 1991 tarihinde Ankara'da, başvunı sayısı fazla olduğu takdirde diğer büyük şehirlerimizde de uygulanacaktır. 7. Sınav sonuçlan sınava gtrenlerin adreslerine posta ile gönderi- lecektir. 8. Başvurma, sınav ve değerlendinne üe ilgili her türlü aynntı, baş- vurma belgesi ile birlikte alm^-jşt küavuzda yer almaktadır. Duyu- rulur. ÖSYM BAŞKANLICI Basın: 35531 LOJMAN CİNAYETİ Oğlu öldürülmüştü... Aylarca katil ya da katillerin peşinden koştu bir dedektif gibi... Dosyalar dolusu bilgi topladı. Ve, Milletvekili Erol Güngör bu isimleri ilk kez Nokta'ya açıkladı... BENZİNDE TRILYONLUK VURGUN Farkında olmadan, aracınızın motoru ölüyor... Gümrüksüz ithal edilen Hexan ve VVhite Spirit benzine karıştırılıyor... Egzosdan çıkan gaz, kanserojen... Zan altındaki şirketler... Yakalananlar, tutanaklar, mahkemeler... Vurdumduymaz yetkililer... DYP-DMP PROTOKOLÜNÜ ELE GEÇİRDİK 13 maddelik protokolün tam metni.. Dalan, Demirel'le pazarlıkta kimlerin seçilebilecek yerlerden aday olmasinı istedi? DYP-DMP birleşmesinin perde arkası... Dalan, Demirel'e neden yan baktı? "MEKTUP"LARIN ARDINDAN Bush'un Yılmaz'a, Özal'ın Hupe'a yazdığı mektuplar egemenlık tartışması başlattı... "Johnson Mektubu'nu ele geçiren gazeteci Cüneyt Arcayürek'ten "uzman" görüşü... "Best seller" mektup yazarlan Johnson'dan, Bush'a... • Yakacık Çöplüğü'nün kaldırılması çözüm değil" • Utangaçların cinsel sorunlarına çözüm Tele-Çare'de • Türkiye Yatırım Fonu'ndan borsaya psikolojik doping • Zafere bir göğüs kala: Maide Erçelebi • SHP önseçiminden kulisler • Yusuf Bozkurt Özal: "Bu seçimler, bir dönüm noktasıdır" • Zınadan mastürbasyona cinselliğin tarihi • Cengız israfil, Özal'ın Azerbaycan'a'armağanı • Sporda siyahi iktidar Nokta'da... n@Kta BASIN VEYAYINCILIKA.Ş. KATI POÜS Mlî ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ Yılmaz Güney Geceleri: (3) Fatoş, Yılmaz'ı Anlatıyor... Yılmaz Güney, yurtdışındaki sürgün yaşamıyla ilgili olarak şöyle dıyordu notlarında. "Benim için sürgün, ülkemin taşına toprağına, havasına suyuna, ağacına, kuşuna, insanına, aşına özlem demektir. Benim için sürgün ülkeme yeniden dönebilmek için kararlı bir mücadele demektir. Benim için sürgün dürryanın çeşitli halklarıyla ilişki kunmak demektir. Benim için sürgün dünyanın çeşitli halklanyla ilişki kurmak demektir. Benim için sürgün bir anlamda sansürsüz film yaratabil- mek ve özgürce düşünebilmek demektir. Benim için sürgün, sürgün demek değildir." Melike Demirağ'dan son bandı geldi; yenı türkülerle. Me- like'yle Şanar, şunu yazmışlar, kaseti yollarken: "Bu kaseti Türkiye'de yayımlanmak üzere hazıriadık. Ama her geçen gün daha demokratikleşen sevgilı yurdumuzdaki sansür bu işe ne diyecek, bilemeyiz. (Bir önceki kaset için 3 kez yüksek mahkeme kararı almak gerekmiş ve tam üç yıl sürmüştü.) iyisi mi, hiç değiise sizlere daha önce ulaşsın ıs- tedik." Kasetin ilk şarkısı, Alışamadım!' Hacı TÖ, kaseti dinlerse çok bozulacak. Almanya'da sürgün yaşamını sürdüren, Şanar Yurdatapan, Melike Demırağ, Zeynep'le, orada doğan Can, bu koşullar- da yurda dönmeyi reddetmişlerdi. Melike Demirag, Yılmaz Güney'in 'Arkadaş' filminde, Yıl- maz'ı seven genç kız 'Melike' rolünü oynuyor. Arkadaş1 filmi, büyük ilgi gördü. Yılmaz Güney adına olus- turulacak 'Yılmaz Güney Kültür ve Sanat Vakfı' için Alman- ya'da Yeşıller'in başı çektiği bir dernek bile kuruldu. Başkanlığını milletvekili Claudia Roth yapmakta. Bu konuda çabaların büyüğünü Fatoş Güney üstleniyor. Fatoş Güney, 'Arkadaş' filmi sunulurken, konuşuyor, şöyle di- yorözetle: 'Merhaba; Tüm dostlara, dostluklara, umutlara, aydınlıklara ve güzet yarınlara merhaba!1 'Her şeye rağmen, düşmana inat yaşayacağız' diyordu yi- ne bir mektubunda. 'Yarın bizimdi çünkü, biz ölecektik, ama çocuklarımız bırakacağımız mirası taşıyacaklardı yüreklerin- de... Ve onların yürekleri bızim altında ezildığimiz korkulan tanımayacaktı. Korkular, acılar ve zulüm yenilecekti bir gün; insanoğlu- nun yıkılmaz inancı ezecekti vahşeti... Mutlaka ezecekti... Insanları taş duvarlar. demir parmaklıklar arasında terbi- ye etmeyi, onlann düşüncelerini önlemeyi düşünen anlayış yıkılacaktı... Taş duvarlar, kelepçeler, zincirler, demir kapılar 'yok' olacaktı. Sevgili dostlar, Böylesi insani duygulardan ötürü değil midir sizlerin, bu akşam burada, Yılmaz'la birlikte olmak için gelişiniz? Ona olan bir vefa borcundan öte, demokrasi ve özgürlük- lere olan bağlılığınızın da sanki bir ifadesi değil mi buradaki varlığınız? 'O' ise, bir sanatçı olarak yaşadığı dönemlerin tanığı ol- mak görevi adına, insan olmanın onuruyla direndi... Yine bir sanatçı olarak ülkemızin karanlık dönemlerınde 104 adet fil- minın negatifi yok edilerek ve 10 yıl boyunca yasaklanarak Türkiye sinema tarihınden silınmeye kalkışıldı.. Uğradığı bu büyük haksızlığa rağmen, evrensel boyutlardakı hümanist ki- şiliği ve sanatının gücüyle Türkiye ve dünya halklarının yü- reklerınde ve bilinçlerinde kök saldı. Kimı eserien bugün dünya sinema klasikleri arasına giren Yılmaz Güney, henüz tam anlamıyla özgürlüğüne kavuşama- dı.. Düşüncelerini, siyasal yayımlarını engeHeyıci yasalar bu* gün yürüriükte.. Ve yine bugün Yılmaz Güney eğer yaşasaydı, Ismail Beşikçi gibi, o da cezaevınde olacaktı... Ve etrafına suskunluk duvarı mı örülecektı? Birazdan, Selimiye Askeri Ceza ve Tutukevi'nden af yasa- sıyla çıktıktan hemen sonra gerçekleştirdiği 'Arkadaş' filmi- ni izleyeceğiz. Filmi değerlendirırken 1974'lü yıllann gerçeklerinden yola çıkacağınız şüphesizdir. Bu filmden 42 gün sonra ise, 75 yıl sürecek olan hapislik dönemini yaşa- yacaktı. Hapishanelerde yaşadığı herdönemde, istediği her zaman 'kaçma' olanaklanna sahipti... Ülkesine ve insanlanna olan büyük sevdasından ötürü çok uzun yıllar bekledi... Demokrasilere ve özgüklük- lere olan tutkusu ile Türk ve Kürt halklarıyla birlikte olduğu gibi, dünyanın tüm ezilen ulus- lannın da yanındaydı. Hakkın- da istenen 100 yıllık ceza yükü- ne ise zaten insan ömrü vefa etmezdi,. Aynca, böylesi bir du- rum, dışarıyia olan tüm bağla- nnı kopartacağı gibi, hayat da- marlannın da kökünden kesile- ceği anlamına gelmekteydi... Bir tek çare kalmtştı; ûlkeden geçici bir süre için ayrılmak.. Oyle de yaptı... Ama aynlıkla- ra, acılara ve hüzünlere rağ- men, O'nun için sürgün sür- gün demek olmayacaktı.. Bugün yine sürgünlerde, ha- pishanelerde yaşamak zorun- da bırakılan insanlar kaldı ge- ride.. Korkular, aolar ve zulüm he- nüz yıkılmadı... insanları, taş duvarlar, demir parmaklıklar arasında terbiye etmeyi, onla- rın düşüncelerini önlemeyi dü- şünen anlayış henüz aşılama- dı. Dün, Adana'da istasyon ala- nında yapılan SHP'nin ilk açık hava toplantısı, benim umdu- ğum gibi değil miydi? Bu açık hava toplantısından, ben çok şey mi beklemiştim ne? İnsan- lar koşuşmalı, alanlar adam al- mamalı, coşmalı değil miydi? Alandaki yer yer boşluklar, ilk açık hava toplantısının biraz ivedi yapıldığını, hazırlıksız ya- kalanıldığını gösteriyor gibiydi. Toplantı, bir önseçimin hemen ardından yapılmaktaydı. Kırgırv lar, küsler vardı. Kimi gelmiş, kimi gelmemiş olabilirdi. Bir de işin başındaydık. Ben de san- ki beklentilerim gerçekleşme- miş de, bahane arıyormuşum gibi miyim? Bu yörenin iyi bileni olarak Celal Başlangıç, toplananların yirmi bin dolayında olduğunu söylüyordu. Ben bir şey diyernt- yordum. Buralann yabancı- sıydım. Ancak bilinen bir gerçek var ki o da şu: ANAP gitmiş gidi- yor, DYP sıfırdan kalkıp bir yer- lere gelmiş. Burada SHP ile DVP kapışır, DSP bir varlık gös- teremez. Öyle diyorlar. Adana açık hava toplantısını daha enine boyuna yazmak is- tiyorum. "Ankara Notları"nı izleyin!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle