Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 10 EYLÜL 1991
Memurm Muhakematı
Terörle Mncadele
İşkence suçunun da sırf ispatını zorlaştırmak için kanun koyucu, yani
TBMM tarafından kasten MMK'ya tabi tutulduğuna inanmak istemeyiz.
TMK'nın alelacele çıkarılan bir kanun olduğu göz önünde tutulursa
bunun bir unutkanlık olabileceği akla geliyor. Dileriz unutkanlıktır ve
TBMM de unutkanlıktan kaynaklanan bu hukuk ayıbını bir an önce
ortadan kaldırır.
Doç. Dr. BAHRİ ÖZTÜRK 9 Eylül ÜnL Hukuk Fakültesi
Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'na
(CMUK'ya) göre cumhuriyet savcısı ihbar ya
da herhangi bir surette bir suçun işlendiği sa-
nısını verecek bir durumu öğrenir öğrenmez
kamu davasıru açmaya yer olup olmadığına
karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araş-
ürmak zonındadır (m. 153 CMUK). Ceza Mu-
hakemesi Hukukumuza göre hazırhk soruş-
turmasında asıl yetkili, savcıdır. Savcı, araş-
tırma işlemlerini, esas olarak zabıta (yani po-
lis, jandarma) aracılığıyla yapar; ancak kamu
davasını açmak görevi cumhuriyet savcısının-
dır (m. 148/1 CMUK).
Buna karşıhk, 12.4.1991 tarih ve 3713 sayılı
TMK m.l5'in son fıkrasına göre: Terörle mü-
cadelede görev alan istihbarat ve zabıta amir
ve memurlan ile bu amaçla görevlendirilmiş
diğer kamu görevlilerinin, bu görevlerinin ifa-
sından doğdugu iddia edilen suçlardan; adam
öldüraıek, adam öldürmeye teşebbus suçlan
hariç, taksirli suçlaria diger suçlar hakkında
Memurin Muhakematı Hakkında Kanun hii-
kiimleri uygulanır."
Dikkat çeken noktalar
Burada dikkati çeken noktalar şunlardır:
1) TMK ile genel kurala önemli bir 'istisna' ge-
tirümiştir. Terörle mucadelede görev alanlann,
görevlerinin yerine getirilmesinden dolayı suç iş-
lemeleri halinde, bunlara ilişkin hazırhk soruş-
turması genel kurallara göre değil MMK'ya gö-
re yapılacaktır.
2) Adam öldürme ve öldürmeye teşebbus dı-
şında kalan bUtün suçlar istisna kapsamı
içindedir.
3) Istisnaya sadece zabıta amir ve memurlan
değil, "bu amaçla görevlendirilmiş öteki kamu
görevlileri" de girer.
MMK, gelişmiş ülkelerde pek rastlanmayan;
Osmanlı Imparatorluğu zamanmda, 4 Şubat
1913'te yapılmış olmasına karşın hâlâ yürurlük-
te bulunan ve yaygın surette uygulanan; ancak
yapısı gereği, uygulayanlar tarafından dahi tam
anlamıyla bilinmeyen bir kanundur. MMK'nın
uygulanabilmesi için şu koşullar aranır: A) Fail,
Türk Ceza Kanunu (TCK) anlamında memur ol-
mahdır, B) Fiil TCK anlamında suç olmalıdır (di-
sipUn suçlannda bu kanun uygulanmaz) ve bu
suç a) Memuriyet görevi sırasında ya da b) Me-
muriyet görevinden dolayı işlenmelidir, bir baş-
ka deyişle görev suçu olmahdır (m. 1 MMK). Bu
koşullar gerçekleştiğinde memurun işlediği suç
MMK'ya ilişkin olur; bu suçun önsoruşturması,
daha doğrusu hazırhk sonışturması MMK'da ön-
görülen idari makamlar tarafından yapılır. MMK
ile getirilen düzenlemenin can ahcı noktası bu-
dur.
Bir ceza muhakemesinin önsoruşturma aşa-
ması, 1985 yıhna kadar hazırhk sonışturması ve
ilksoruşturma olmak üzere iki aşama idi. Ancak
1985'te yürürlüğe giren 3206 sayılı kanun ile ilk-
soruşturma kaldınhnca önsoruşturma hazırhk
soruşturmasından ibaret kalmıştır. Söz konusu
değişiklikle MMK'da öngörülen ilksoruştunna
da kaldınlmış ve bu suretle bir yargılama faali-
yeti olduğundan şüphe edilmemesi gereken ilk-
soruşturmayı idareye bırakarak idareye yargıla-
ma yetkisi veren ve bu nedenle de anayasaya ay-
kın olan MMK'nın anayasaya aykınhğı da gide-
rilmiştir. Anayasa Mahkemesi, birçok kez önu-
ne getirilmesine karşın her gelişinde beklenenin
tersine hareket ederek MMK'yı anayasaya aykı-
n bulup iptal etmemiştir.
Memurlann ceza muhakemesinde hazırhk so-
ruşturmasını yapanlarla bu soruşturmanın so-
nunda kamu davasmm açıhp açılmamasma ka-
rar verenler farklıdır:
Görev suçu işlediği ileri sürülen memur mer-
kez memunı ise ilk önce bağlı bulunduğu bakan-
hk ya da daire; il memuılanndan ise vali, kay-
makam ya da bağh bulunduğu idari şube amiri
tarafından doğrudan doğruya ya da dolayh ola-
rak CMUK'ya göre hazırhk sonışturması yapı-
lacaktır (m. 2 MMK). Fail vali ise hazırhk so-
nışturması Içişleri BakanlığYnın göndereceği bir
ya da birden çok memur tarafından yapılır (m.
8 MMK). Merkez dairelerinde ulusal istenç (milli
irade) ile atanan memurlar hakkında yapılacak
hazırhk soruşturması bakanlar tarafından ba-
kanlığın mensuplanndan oluşturulacak kumllar
tarafından yapıhr (m. 10 MMK).
Bu şekilde yapılan hazırhk sonışturması so-
nunda kamu davasının açıhp açılmaması könu-
sunda karar vermeye yetkili olanlar yine MMK'da
gösterümiştir. MMK m. 4'e göre ilçelerde ilçe kay-
makamı ile idari şube başkanlan ve ilçe idare ku-
rulu üyeleri dışındaki bUtün memur ve müstah-
demler ile bucak müdürü ve müstahdemleri hak-
kında ilçe idare kurulu; illerde vali ile ilin ortak
kararname ile atanan merkez memurları, il ida-
re kurulu üyeleri dışında ilin öteki memurlan ile
bağh ilçelerin kaymakamlan, bağh ilçelerin idare
şube başkanlan ve bağlı ilçelerin idare kurulu
üyeleri hakkında il idare kurulu; ilin ortak ka-
rarname ile atanan merkez memurlan ile il ida-
re kurulu üyeleri hakkında Danıştay'ın 2. Dai-
resi kamu davasının açılmasına ya da açılmama-
sma karar verir. Yine, valiler ile merkez dairele-
rinde ulusal istenç ile atanan memurlar hakkın-
da da ilgili karar Danıştay'ın 2. Dairesi tarafın-
dan verilir (m. 8, 10 MMK).
Kamu davası açılması
Kamu davasının açılması (lüzum-u muhake-
me) ve açılmaması (men-i muhakeme) kararla-
nna karşı 5 gün içinde, ilgililer tarafından
MMK'nın deyimiyle itiraz (kararın bir üst kunıl-
da incelenmesini istemek) mümkundur. Ancak
herhangi bir istem olmasa da kamu davasmm
açılmaması kararı mutlaka bir üst kunıla; örne-
ğin, ilçe idare kurulunun karan il idare kurulu-
na, il idare kurulunun kararı da Danıştay'ın 2.
Daıresi'ne gönderilir (m. 5 MMK).
Bu açıklamalardan sonra yukanda TMK ile
ilgili olarak tespit ettiğimiz üç noktayı kısaca de-
ğerlendirebiliriz:
1) TMK ile kamu görevlilerinin terörle müca-
deleden doğan suçlannın MMK'ya tabi tutuhnası
son derece sakmcah olmuştur. Çünkü MMK, ya-
pısı gereği kamu görevlilerinin işlediği suçlann
ortaya çıkanhp adliyeye ıntikaline engel olabil-
mektedir. Uygulama, bunun Örnekleri ile dolu-
dur. MMK'da öngörülen ve kamu davasının açıl-
ması ya da açılmaması kararının bir üst kurul-
da incelenmesini sağlayan denetimin de sağlıklı
olmadığı bilinmektedir. Aynca MMK'nın, işin el-
den ele, kuruldan kurula, hatta şehirden şehire
dolaşmasına yol açarak işleri uzattığı, bu da id-
dia edilen suçun tanıtlanmasmı (ispatını) zorlaş-
tırdığı söylenmehdir. Buna bir de bu işi yapan-
lann hukukçu otmayabilecekleri olasıhğı eklenin-
ce sakıncalar daha da ciddileşmektedir. öğreti-
de MMK'nın sakıncalan sık sık dile getirilmiş-
tir. TMK'nın alelacele hazırlanan bir kanun ol-
duğu, bu konularda öğretiye hiç bakılmamış ol-
masından da belli olmaktadır.
2) TMK, terörle mücadele sırasında işlenen
suçlardan sadece adam öldurme ve öldünneye te-
şebbus suçlannın MMK'ya tabi olmayıp savcı-
lıkça doğrudan doğruya koğuştunılacağım ön-
görmektedir. Oysa burada hiç olmazsa, genel ku-
rallara göre dahi tanıtlanması son derece zor olan
bazı suçlann, örneğin işkence suçunun da (m.
243 TCK) doğrudan doğruya koğuştunılması ge-
rekirdi. Anayasaya göre Türkiye Cumhuriyeti bir
hukuk devletidir; yoksa totaliter devlet ya da po-
lis devleti değildir. Hukuk devleti niteliğini taşı-
mayan devletlerde insan haysiyeti, temel hak ve
hurriyetler gibi konular önemli olmadığından,
sanığa ya hiçbir hak tanınmaz ya da bazı hak-
lar, hatta tüm haklar tanınır; fakat sanık bunla-
rı uygulamada, özellikle iktidar çıkarlarının söz
konusu olduğu durumlarda kullanamaz. Totali-
ter devletlerin ceza muhakemesinde işkence da-
ima gündemdedir. Bu konuda getirilmiş bulunan
yasaklar görmezlikten gelinir; hukuk düzenince
izin verilmemesine karşın şuphelilere ya da sa-
nıklara işkence uygulanır. Buna karşılık insanı
yüce bir varhk, büyük bir değer olarak kabul
eden hukuk devletinde bu tür işlemlere asla yer
yoktur; işkence ile elde edilen kamtlann muha-
kemede kullanılması da kesinlikle yasaktır. TMK
bu acıdan değerlendirildiğinde ortaya hukuk dev-
leti ilkesi bakımından son derece vahim bir tab-
lo çıkmaktadır. Parlamento, her demokratik hu-
kuk devletinde temel hak ve özgurluklerin garan-
tilerinden biridir. Bu nedenle, işkence suçunun
da sırf ispatını zorlaştırmak için kanun koyucu,
yani TBMM tarafından kasten MMK'ya tabi tu-
tulduğuna inanmak istemeyiz. TMK'nın alelacele
çıkanlan bir kanun olduğu göz önünde tutulur-
sa bunun bir unutkanlık olabileceği akla geliyor.
Dileriz unutkanhktır ve TBMM de unutkanlık-
tan kaynaklanan bu hukuk ayıbını bir an önce
ortadan kaldınr.
PENCERE
İlhan Selçuk yıllık izninı kullanacağı için yazılanna bir sü-
re ara verecektir.
M I M E S I S
TİYATRO ÇEVÖIİ ve ARAŞTIRMA DERGİSİ
11
YOKSUL TİYATRO "
tstisna ve sonuç
3) TMK ile getirilen istisnaya sadece zabıta
amir ve memurlan değil, "bu amaçla görevlen-
dirilmiş diğer kamu görevlileri"nin de dahil edil-
mesi gereksiz bir genişletmedir; bunun makul bir
izahım yapmak da kolay değildir.
Sonuç olarak, TMK'nın MMK ile ilgilendiril-
mesinin, yukanda açıklanan gerekçelerle kabul
edilemeyeceğine; MMK'nın bir an evvel bütunüy-
Ie kaldırüması ve TMK'nın da hukuk devleti esas-
larına uygun olarak yeniden duzenlenmesi gere-
ğine önemle işaret etmek isteriz.
O/FL SAYISI
llkeler/J.Grotovvski.
Tiyatro Laboratuvan 13 Rzedow/E. Barba.
Tiyatronun Yeni Ahiti/ J. Grotowski.
Yoksul Bir Tiyatroya Doğru/J. Grotovvski.
Rirüel Tiyatro/E Barba.
Skara Konuşması/J. Grotowski.
Yöntem Araştırması/ J.GrotovvskL
Oyuncunun Tekniği/J. Grotovvski.
O Bütünüyle Kendisi Değildi/ J. Grotovvski.
Tiyatro Bir Karşılaşmadır/J.Grotovvski.
Amerika Karşüaşması/J.Grotovvski.
Dışsal Düzen ,tçsel Mahremiyet/J.Grotovvski.
Oyuncunun Çalışması(1959-1962).
Oyuncunun Çalışması(1966).
Akropolis: Metin lncelemesi/L.Flaszen.
Dr. Faustus : Metin Kurgusu/EBarba.
Sadık Prens/L. Flaszen.
Apocalypsis Cum Figuris/L.Flaszen.
"Tovvards a Poor Theater "ın Ingilizce Baskısına
Önsöz/ P. Brook.
Apocalypsis Cum Figuris/Jennifer Kumiega.
Kısa Tarihçe/Hakan ÇivL
HESAPLASMA
BURHAN ARPAD
Ovgii
İstanbul dış görünüşüyie olduğu kadar iç dünyasıyla da
değişmekte. 1910lu 19201i yıllar Istanbulu'y'agünümüz is-
tanbul'u araşında hiçbir benzerlik kalmadı.
O yılların İstanbulu'nda yaşayan varlıkh İstanbullular iki
mevsim yaşarlardı: Kış ve yaz! Kışlık bildikleri aylarda şeh-
rln kalabalık semtlerinde çoğu tahtadan evlerde, çoğu bah-
çesiz ve tahtaları boyasız.
Kışlık evlerin pek önemi yoktu. Önemli olan yazlıklardı.
Yazlık bilinen semtlerde ev büyük bahçeler içlndeydi ve
boyalıydı. Kışlık evlerie yazlık evier araşında gidiş geliş ma-
yıs ortalannda başlardı. O günlerde Kabataş ıskelesınin du-
rumu çok ilginçti. Tam bir göç görüntüsüydü. Atlı arabalar
ve kamyonlar silme doluydu. Neler neler yoktu. Tel dolaplar
(elektrikli sogutma dolapları yerine kullanılan), mattıziar (ay-
gaz yerine kullanılırdı), siniler, tepsiler, testiler, birkaç boydan
tavalar vb. mutfak eşyası. Büyük boy küpler, hatta kuş ka-
fesleri. İstanbullular bir çesit iç göç sayılan gidiş gelişlere alış-
kındılar. Çocuklar okulsuz geçecek yaz aylarının sevinciyie,
yaşlılar ve orta yaşlılar kimi alışkanlıkların sevinciyle bekle-
şirlerdı.
Hızla değişmekte olan İstanbul'da böyle gereksinimlere de
yer kalmadı. Oteller ve pansiyonlann yani sıra oda oda kira-
lanan konutlar da var. Büyük bankaların, devletin ya da özel
kurumların çalışanlan, hiç değilse iki haftalık bir dinlenme
yapmakta. İş verimine otumlu etkisini kavramış kuruluşların
sayısı gittikçe artmakta.
Basın İlan Kurumu'nun Bayramoğlu gibi şehrin burnu di-
binde geniş tesisleri gerçekten övülesi yerler!
2.1.1962 gün ve 125 sayılı yasayla kurulmuş olan Basın İlan
Kurumu'nun görevleri araşında şunlar var:
• Resmi ilanlann mevkutelerde yayımlanmasına aracı olmak,
• Kurumun idaresine iştirak eden mevkutelere,
• Kurumun idaresine iştirak eden basın, dernek ve sendika-
larına en çok beş yıl vadeyle kredi açmak. Basında fikren
ya da kolla. bedenle çalışanlara vadesi iki yılı geçmemek üze-
re borç para vermek.
• Basının her türlü gereksinimlerini sağlamak,
• Yönetimce saptanan basın mensuplarıyla bunlardan çalı-
şamaz durumda olanlardan yardıma muhtaç durumda bu-
lunanlara ve ölenlerin yakınlanna yardım etmek,
• Yukandaki bentte yazılı olanlar için diğer her türlü sosyal
girişimlerde bulunmak,
• Bu kanunla kendisine verilen başka görevleri ifa etmek.
Kurum bu gayeleri yerine getirmek için gerekli ticari ve sos-
yal girişimler yapabilir.
Basın İlan Kurumu dinlence tesislerinin gerçek olumlu ça-
lışmalarını kavramak için orada bir süre kalmak gerekir.
60.000 metrekare toprağa yayılmış tesislerde bugün 300 ki-
şiye hizmet veriliyor. Bayramoğlu'nu Bayramoğlu yapan ku-
rum görevlilerinin adlarını yazacaktım, ama hemen caydım.
Zira Bayramoğlu bir bütün. 60.000 metrekarede 300 kışiye
hizmet verenlerin adlarını şu iki nitelemeyle özetleyebilirim:
Her zaman gülümser ve dost bakışlı Genel Müdür Samancı
ve her an bir şeyler yapan baş garson Temel Üstel.
Temel için lafı uzatmaktansa Sayın Tanyolaç'ın sevimli di-
zelerini aktarıyorum
Bayramoğlu'nda sabah..
Temel çayım gelmedi.
Temel köttem gecikti.
Temel salatanın sirkesi eksik.
Temel dönerim pişkin olsun.
Bu temel TV'deki çizgı kahramanı "Temel Reis" gibi bir
adam. Basın İlan Kurumu'nun Bayramoğlu Tatil Köyü'nün şef
garsonu. Temel Üstel, tatil köyünün "temel taşı", "temel
çivisi" olmuş. Temel'siz bir lokanta hem de tatil köyünde!
Mümkünü yok. Temel'le işler daha iyi daha hızlı gidiyor. Bu
benim değil, bayram tatilini Bayramoğlu Tatil Köyü'nde ge-
çiren tüm dost ve arkadaşların, tanıdık tanımadık, tüm ko-
nukların görüşü.
Temel dün sabah herkesten önce kalkmıştı.
— Ağabey kahvaltı etmeden bırakmam.
Sabah erkenden yola çıkacağız. Bizim gibi işbaşı yapacak
çok tatılci var. Temel ve takımı herkese yetişti.
Belediyelerde Veterînerlîk Hizmetleri
İRFAN O. HATİPOĞLU Güney Belediyesi VeterinerHekimi
Yerel yönetimler 1580 sayıh Belediyeler
Yasası'yla calışmalannı sürdürmektedir. Be-
lediyeler kuruluş amaçlan ve işleyişleri ge-
reği bölgesinde yaşayan kişilerin yaşamımn
tüm aşamalannda araya girer, sorumluluk
yuklenir. Doğumundan ölumüne kadar ge-
çen süre içinde en önemli sorumluluk, ki-
şinin sağlıklı yaşam sürdürmesini sağlamak-
tır. Sağlıklı yaşanun sürekliüği için besin
maddeleri, çevre, sulann temizliği, kenti gu-
rultüden anndırma, doğal çevrenin korun-
ması vb. çabalannın etkin, sürekli ve kalıcı
olmasıdır.
Sağhklı yaşam ortamı yaratma uğraşı
içinde önemli bir uğraş vardır: Kent içinde
yaşayan hayvanlann sağhğı ve sağlıklı hay-
vansal ürilnlerin üretiminin sağlanması. Ya-
sal zorunluluk ohnasma karşm belediyelerce
bu uğraş ikinci planda görühnekte, yöneti-
me yük olarak değerlendirilmektedir. Oy-
sa konıyucu sağhk hizmetlerinin etkili yü-
rütülmesi, kahcı ohnası yerel veterinerlik
hizmetlerinin sağhklı yürütülmesiyle ilinti-
üdir.
Yürürlükte olan 1580 sayıh Belediyeler
Yasası'na göre belediye veterinerlik hizmet-
leri, mezbaha ve kentte yaşayan hayvanla-
nn sağhklannın korunması, hayvanlardan
elde edilen ürilnlerin denetlenmesidir. Be-
lediyelerce yürütülen hizmetlerin en somu-
tu mezbaha hizmetleridir. Çalışmalar, Hay-
van Sağhğı ve Zabıtası Kanunu ile yönet-
meüğinin çizdiği çerçeve içinde yürütühnek-
tedir. Bütün yasal zorunluluklara karşm
mezbaha hizmetleri istenilen düzeye ulaşa-
mamaktadır. Işletmede olan 750 dolayında-
ki belediye mezbahası, Mezbaha Yapı Tü-
züğü'nün öngörduğu teknik ve sağhk şart-
lannı taşunamaktadır. Belediye tesisleri için-
de en köhne, çevreyi kirleten, sağlıksız be-
sin maddesi üretimine çağn yapan görü-
nümdedir. Mezbahalar işlevleri gereği etler-
den insanlara gecen zoonoz hastahklan ön-
lemek, etleri niteliklerine (kalitelerüıe) gö-
re sınıflandırarak halkın nitelikli et tüketi-
mine yardımcı olmak, ek olarak hayvanın
kesimiyle ortaya çıkan kan, bağırsak, deri
vb. yan ürünlerin ülke ekonomisine katkı-
da bulunmasmı sağlamaktır.
Belediyeler sağlıklı üretim olanaklannı
yaratama'dıği gibi yeterli etkin denetimler de
yapamamaktadır. Ülkemizde üretilen 1.3
milyon ton etin 500 bin tonu mezbahalar-
da üretilirken geriye kalan 800 bin tonu ka-
çak üretilmektedir. Üretilen salam, sosis, su-
cuk ve öbür et ürünlerinin yuzde 9O'ı sağh-
ğa zararlı, niteliksiz etten üretilmektedir.
Kasaplarda satılan hazır kıymalann içinde
işkembe, bağırsak, ligament parçalanna
rastlanmaktadır. Sütte de durum farklı de-
ğildir. Kentlerimizde tüketilen sütlerin yüz-
de 7.3'ü işlenmiş (pastörize) içme sütü olup
geriye kalan yüzde 92.7'si sokak sütçülerin-
den sağlanmaktadır. Ornek vermek gerekir-
se Denizli'de sokak sütçüleri arasmda ya-
pılan bir denetimde, 48 sokak sütçüsünden
30'unun uygun olmayan kaplarda süt taşı-
makta olduklan saptanmıştı. 47 tanesinin
hayvanı veteriner denetiminde değil. 33 süt
satıcısının kişisel sağhk karnesi yoktu. Or-
taya çıkan başka bir sonuç: Sokak sütçüle-
ri sütün içine başta yemek sodası olmak
üzere çamaşır sodası, hidrojen peroksit ve
antibiyotik vb. değişik katkı maddeleri kat-
tığı saptanmıştır.
Veterinerhk hizmetlerinin başka bir yö-
nü olan kent içinde yaşayan hayvanların
sağhklannın korunması çahşması ise hiç
yoktur. Zaman zaman görülen sağhk tara-
malan, aşılama uygulamalan başanh değil-
dir. Çalışmalar kedi, köpek vb. av hayvan-
lanyla sınırlı kalmakta, kent çevresinde ya-
şayan küçük ve büyükbaş hayvanlar kont-
rol edilmemektedir. Oysa zoonoz hastahk-
lann kaynağıdırlar. Kentlerimizin çevresinde
yaşayan hayvanlann yüzde 40*ı bruselloz et-
keni taşımaktadır. Bruselloz bulaşık hayva-
nın et ve süt ürünlerinden insanlara geçmek-
tedir. Tbksaplazmoz, şarbon, kist hidatik,
tüberküloz, kuduz halkın sağlığını tehdit et-
mektedir. Konıyucu sağhk hizmetlerinin ilk
aşamasını hayvan sağhk hizmetleri oluştu-
rur anlayışı benimsenerek belediyelerde ve-
terinerhk hizmetleri yeniden örgütlenip et-
kinleştirilmelidir.
Sonuç
Yerel yönetimlerde veterinerlik hizmetle-
rinin etkinleştirilmesi, belediyelerin koruyu-
cu sağhk hizmetlerine bakışıyla ilintilidir.
Belediyelerin içinde bulunduğu ekonomik
sıkıntı, var olan kaynaklann personel ve ba-
yındırhk hizmetlerine aktanhnasına neden
olmaktadır. Veterinerlik hizmetleri için kay-
nak aktanlamadığı gibi bu hizmetler "so-
kakta köpek öldürmek" anlayışına hapse-
dilmek isteniyor. En kısa zamanda "bele-
diye veterinerliği çahşma yönetmeüği" ha-
zırlanarak etkin çalışmaya yönlendirilmeli-
dir. Yapılmadığında, konıyucu sağhk hiz-
metleri başansız olacak, üaçla yasamını sür-
düren, sağhk sonınlan gittikçe artan top-
lum dunımuna geleceğiz.
"Askeri darbe" yerine "erken seçim"
HESAP SOR !
• Oa yılda blr darbe yaşanmaa polltlk gelenek olan
buûlkede, jJradl -darbe'yerine bir "seçim'var!
• Devrimci demokratik sol güçler, bu seçimlerde
baöımsjz bir odak oluşturma imkanından yoksun
durumdalar. Ama Türkiye düzleminde bir kaç cümlelik
ortak seçim programı ile sağlanacak dayanışma ve
koşutluk sayesinde bütün devrımciler bazı seçim
çevreierinde somut birliktelikler yakalayabilirler.
/ Yalnızca Işçllere, emekçllere, Kürtlere tüm
ezllenlere yapılan haksızlıkların hesabını soranlara;
12 Eylül'den bu yana sürüp gelen uygulamalan
devan ettirenlere karşı çıkanlara; bizler gibi, "11
Yıl Yeter!" dlyenlere oy vereceğlz!
•• Efjer bu niteliklere sahip aday yoksa, bizimle birlikte
bizim hesabımızı sormakta tereddütlü adaylarla da
kesinlikle işimiz olmamalı.Adam yokluğunda ehven-ı şer
peşinde ûlmayacaöız. Kaygımızın mutlaka oy vermek
değil hesap sormak olduğunu sürekli gözömınde
tutacagız.
/ Bizim asıl seçlmlmiz sokaklarda, fabrikalarda... Ve
bu çalışmalanmız seçimlerden sonra da sürecek. Ama
seçim günlerl, bu çalışmalanmızda kayda değer
sıçramalann yapıldıgı Imkanlarla birlikte yaşanacak.
30. SAYI CIKTI.
Tel: 528 16 73 Fax:528 62 32
IŞÇILERIN
SESÎ
AVUSTRALYA SİZİ BEKÜYOR
İNGİÜZCE, HAZIRLIK + ÜNİVERSİTE
ÜSANS, YUKSEK LİSANS, DOKTORA,
TURİZM, BİLGİSAYAR, vdNETİCİÜK
DİPLOMA KURSLARI.
•BAŞARINIZ BAŞARIMIZDIR"
ISTANBUL- BAĞDAT CAD NO 532/6 BOSTANCI
Tel.. (1) 362 40 96 • (1) 362 39 59
ANKARA: BILLUR SOK NO- 23/1 KAVAKLIDERE
Tel . (4) 126 76 02 • (4) 126 76 03
T E L E F O N E D İ N B İ Z G E T İ R E L İ M .
ANMA
Hocam ve değerli Eşim, Babamız, bilim ve sanatın
özden yolcularından, erdemli yaşamım ülküleri içinde
sürdüren
ATATÜRKÇÜ
Prof. Dr. EMİN FAİK ÜSTÜlVü
aramızdan aynhşının 18. yüında sevdikleri, dostlan ve
öğrencileri, tümümüz juııyonız.
EŞt: Prof. Dr. ESİN EMİN ÜSTÜ> ve
ÇOCUKLARI
B Ü Y Ü K K A P AN YA
YERİNE • \\ • ;
X
000EL DİKİŞLİ İTHAL JAKAR KUMAŞTAN SÜPER KRAVATLAR...
Bu kampanya 10-20 Eylül tarihleri araşında geçerlidir. KALITELI VE UCUZ
Yetkili Satıcısı
I H L Â S H O L D İ N G A . Ş
T E M İ N EDEBİLECEÛİNİ2 TÜRKİYE OAZETESİ BÜNOLAftl SUttÇİ tât-OE TEMSltClÜÛI MERKEZ 632 3» 59 AXSARAY 589 0» 11 ALIBEYKOY 663 19 76 BEYAZIT 517 22 00 ÇAPA S*9 33 83 EDIRNEKAPI 531 13 97
EYUP S44 41 89FATİH 524 15 96 HOCAPAŞA. 617 72 07 TAHTA<A1E 527 42 71 VEFA. 513 35 43 BAKBKÖY BOİ.O* T E M S l d Ü Ğ l MERKEZ 570 35 00 3AKIRK0Y 543 28 82 Y E N I M A H A L L E 5S1 24 08OSMANIYE 5 7 1 0 * 2 1
ZEYTIN8URNJ 582 83 24 ŞIHINEVUR 562 38 42 YENIBOSMA. 561 00 56SEFAKOV. 679 31 51 KUÇJKÇEKWECE 580 1! 97 GUNEŞJ 560 49 94 AVCILAR 5S0 77 88 3 ÇEICMECE 9 11881 359 34 <ANARYA 580 64 63 SlirVN
9 I1B87) 7944 BAYHAMPAŞA BOLOI TEMtlCillÛI: MERKEZ 544 67 38-3S AT1ŞALANI 662 03 77 8AĞCILAH 568 00 80 BAYHAVPAŞA. 567 83 « BEŞY\J2EVLER 537 50 69 ESENLER1 566 84 25 ESENLER-2 562 40 13
GAZIOSMANPAŞA 561 47 81 GUNG0RE.N 5&3 5127 HAZNEOAR 575 97 SS MERTER 5S4 0 * 11 «•n 215 Mur.t M * 68S 27 64TO
I )
KAf
>
l-577 20 1B YAVUZSELiM 550 96 01 BEŞlKTAf BOCOE TEMSLCtLlÛI MERKEZ 17S
29 96 14 H«) BEŞIKTAŞ 15! 91 61 KARAKOY 15
1
77 2» ŞIŞHANE 151 92 35 KASIMPAŞA 153 03 93 TAKSM 153 01 72 FERIKOY 141 21 89 OKMEvOANI 153 09 21 ÇAĞLAYAN 131 87 46 KAûlTHANE 121 12 20
MECİDİYEKOY 167 2« 6> GULTÎPE 178 OB 37 ÇELİKTPE l » 67 »1 ETİLER 16S 52 44 SANAYI MAHALLES1 178 22 46 ISTINYE 177 7« 71 SARIYER 142 40 32 0HTAK0Y 172 19 48 TALATPAŞA 131 17 17 İST AKADOLU
YAKASI BOtGt TEMSİLdÜÛİ MERKEZ 343 94 19 BEYKOZ: 331 30 56 BULGURLU 316 15 2S ÇENGELKOY 32" 08 »2 DUDULLU 314 22 23 ERE»JKOY 356 75 40 GEBZE (1991 146 74 KADKOY 330 66 67 KARTAL 353 89 29
<AYNARCA 39621 98 K BAKKALKOY 373 73 62 KJÇUKYALI. 366 33 67 MALTEPE 371 01 05 PENÖK 375 76 66 SAHRAY1CEDI0 350 89 86 ŞILE (1992) 1247 UMRANİYE ÇAKMAK 329 11 16 UVRANIYE SAMRAL 328 70 39
JMRAMYE SULTANBEYLİ 3»8 46 12 UStOlOAB 333 18 78 YALOVA (1931 10197
L ü t f e n T ü r k i y e C a z e t e s i B ü r o l a r ı n ı A r a y ı n . A d r e s i n i z e C e t i r e l i m