23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık \e Gazetecilık Türk Anomm Şirketı adına Beria Nadi • Murahhas Üye: Emiae Uşaklıgil • Genel Yayın Müdürü' Hasan Cemal, Yazı lşlerı Mudüru: Okay Göneada # Haber Merkezi Müdünl: Yalçu Bnyer, Sayfa Duzeni Yönetmenı. Ali Acar « Timsılaler: ANKARA: Ahmet Ttn, İZMİR: Hikmet Çttinkaya, ADANA: Çetin YigenogİD lç Poütıka Ceial BaşUngıç, İsıanbul Haberleri. Şcmy Kılku, Ekonomı Mcnl Tancr, Dış Haberler Ergnn Balcı, lş-Sendıka: Şaknn Ke»nd, KOUttr Cdal Lsftr. EJılım. Gtntay Ş«ytan, Yurt Haberlen \ecdel Dofan, Spor Danışmanı AbdnHtadir Yacdmmıı, Dızı Yanlaı Keran Çalışkan, Araştırma. Ştkin Alp»), Düzeltme: AMattık Vu» • Koordinatör: Afanet Korabu £ MaU Işier Erol Erkm # Muhasebe Bdenl ü v # Bütçe-Planlama Sngi Osmube^otla # Reklam Ay?« Tonın 0 tdare Hascyin Gnrer 0 tşletme. önter Çtük • Bılgı-lşlem: Nail lnal # Personci Sevgi Bosuncıoglo Kym Kurulu Başkan lllun Selçuk, Oktıy Akbsl, Yalçın Bayer, H u u Cenuıl, Hikmel ÇeUnkıyı, Okay Gonensin, Ugur MHISCII, Ali SirmeB, \hmtt Tan Basan ve Yavan Cumhunyet Matbaacılık ve Gazetealik T.A.Ş. Türkocajı Cad. 39 '41 Cağalojlu 34334 Ist PK- 246 - Istanbul Tel 512 05 05 (20 hat), Ttia: 22246, Fai" (1) 526 60 72 # Bürolar Smkm. Zıya GOkalp Blv tnkıLap a No: 19/4, Tel. 133 11 41-47, Tel«. 42344, Fax- (4) 133 05 65 # lzmlr H Zıya Blv. 1352 S. 2/3, Tel 13 12 30. THet 52359, Fax. (51) 19 53 60 # Adaaa: lnflnü Cad. 119 S No 1 Kaı 1, Tel 19 37 52 (4 hat), 1Wex: 62155, Fax: (71) 19 25 78 TAKVtM: 10 EYLÜL 1991 Imsak: 5.04 Güneş: 6.32 Ögle: 13.06 tkindı: 16.41 Akşam: 19.30 Yatsı: 20.52 Devletten 200 kazıva 1.5 milyar lira Türk kazı profesörleri ödenek yetersizliğinden kazılan zamanından önce bitiriyorlar. Oysa yabancı kazı başkanlarına para yağıyor. Finike yakınlarında kazı yaptıran Avusturyalı profesöre hükümeti yaklaşık 600 milyon lira gönderdi. BÜLENT ECEVtT TURUNÇOVA (Finike) — Turkiye'de arkeolojik kazı ya- pan Türk profesörler ödenek yetersizliğinden kazılan zama- nından önce bitirirken, yaban- cı kazı başkanlarına para yağıyor. Fınike yakınlanndaki Turun- çova kasabasındakı Limyra an- tik kenti kazısının başkanı Avusturyalı Viyana Üniversitesi öğretim uyesi Prof. Dr. Jürgen Borchhardt'a, kazı alanındaki arazinin mülkiyet sorunlannı çözüp 2 parseli satın alabilme- si için hükümeti tarafından 1.5 milyon şilin (yaklaşık 600 mil- yon Türk Lirası) gönderildi. Türk yasalanna göre kaa başkanları gerekli olan ödene- ği kendi çabalan ile bulmak zo- rundalar. Ancak burada en bü- yük yardımcı "devlet" olarak görülüyor. Türkiye'de şu anda 200 kadar arkeolojik kazı de- vam ediyor. Kültür Bakanlığı- nın kazılar için ayırdığı bütçe ise 1.5 milyar lira. Bu paradan ayrıca antik kentlere yol, elek- trik götürülmesi için de bır pay ayrılıyor. Dolayısıyla kazılara düşen miktar daha da azalmış oluyor. Bakanlık bütçesinin ya- nında ören yerlerindeki gelirle- rin özel idarelere kaldığı il sa- yısı 11. Ancak bu illerde de va- liliklerin kazılara fazla ödenek ayırmadığı gözleniyor. Antalya bölgesinde 13 yerde kazı yapılıyor. Bunlar; Alanya Kalesi, Gülefşan, Side, Perge, Aspendos, Bayındır (Elmalı), Arykanda, Limyra (Avustur- ya), Elmalı (ABD), Xanthos (Fransa), Kaş Ulubunın Sualtı (Türk-ABD), Phaselis ve Kara- in Mağarası kazılan. Perge Antik Kentı kazısı Baş- kanı Prof. Dr. Haiuk Abbasog- IB, özel idareden bu yıl için 30 milyon liralık bir ödenek aldı- ğuu, bakanlığın ödeneği ile top- lam 70 milyon liralık bir bütçe oluşturduğunu söylerken, "Bo- nun yüzde 46'sı vergi olarak ge- riye gidiyor. Bize geriye 40 mil- yon lira kadar bir para kaldı ki 40 kişi calıssak l'er milyon ü- radan bir ayük gider olur. Bn- nun yemegi var, malzeme gkJer- leri var" diyor. Türklerin başkanüğını yaptı- ğı kazılar parasızlıktan kıvra- nırken yabancılar para konu- sunda çok rahat olduklannı söylüyorlar. Finike yakınlann- daki Turunçova kasabasındakı Limyra antik kenti kazısının başkanlığuu yapan Viyana Üni- versitesi öğretim üyesi Prof .Dr. Jürgen Borehhardt, Mısır kral- lan için yapılmış Imparator Kültu Yapısı'm ortaya çıkarabü- mesi için 18 ada 5350 nolu ve 70 ada 6750 nolu parselleri sa- tın alması gerektiğini söylüyor. Burada yöre halkının çoğunlu- ğuüU OİUŞtUran Saçılf«ral«r Y6- rttk Asireti 1964 yılından beri yerleşik halde bulunuyor. Bu ve bunun gibi birçok parselde Va- kıflar, Hazıne. Sahıs üçgeni bu- lunuyor ve Prof. Borchhardt'ın kazı yapabilmesi için zorlukla- n aşması gerekiyor. Yabana ol- duğu için de mulkiyet edinemi- yor, vakıflar kiraya veremiyor, SİT alanı olduğundan Hazıne tahsis çıkaramıyor. Tarih tüccarları gözaltına alındı tstanbul Haber Servisi — Is- tanbul'da yurtdışına kaçırümak istenen çeşitli dönemlere ait pa- ha biçilemeyen binden fazla sikke, tunç sürahi, mermer at- bası desenli kap, bronz ok ucu ve geç Helenistik döneme ait bir heykelcik de geçirüdi. Tarihi eserlerle ilgıli olarak 4 kişi göz- altına alındı. Emniyet Mudürluğü'nden yapılan açıklamaya göre Ata- türk Havalimam'ndan îsviçre- nin Zürih kentine bazı tarihi eserleri götürmek için gırişim- lerde bulunan gümruk komis- yoncusu Cemal Ziya Utkuluer- Çevre Şûrası 17 eyltilde ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Çevre Bakanı Ali Ta- lip Özdemir, 17 eylul tarihinde Çevre Şûrası yapacaklarını açıkladı. Çevre muhabirlerini eğitmek için Cumhurbaskanlı- ğı ve Başbakanhk Muhabirleri Derneği ile bir protokol imza- layan özdemir, "Gazetelerde birçok calışma alanı var. Kurs- la çevre konusunda da uzman- laşmamn sağianmasını hedefli- yoruz" dedi. özdemir, dün düzenlediği basın toplantısında Çevre Şûra- sı'nm dört gün süreceğini belir- terek "Çevre politikalan, çev- re kirienmesi, çevre mevzuatı, dogal kaynaklar, eğitim, çevre teknolojUeri, sektörel çevre so- runlan, çevresel etki degerien- dirmesL çevre ve ekonomi" ko- misyonları oluşturacaklannı söyledi. in 8 gün önce işyerine baskın yapıldı. Operasyon sonucu, Ut- kuluer'in işyerinde î ö 4. yüzyı- la ait bir tunç sürahi, tS 2. yuz- yıla ait desenli bir kap ve mer- mer bir atbaşı ele geçirildi. Gümrük komisyoncusu Ce- mal Ziya Utkuluer'in sorgusu sonucu, tarihi eserlerin turist rehberliğı yapan Mehmet Hayri Atay'a ait olduğu ve Zürih'e gönderilmesi için Utkuluer'e verildiği anlaşıldı. Operasyona Mehmet Hayri Atay'ın evini arayarak devam eden mali şu- be ekipleri, evin bahçesinde ya- pılan kazı sonucu, toprağa gö- mülü halde tslami döneme ait 223 adet gumus sikke, 8 adet Venedik sıkkesi, çok sayıda Bi- zans altını ve gumuş sikkesi ele geçirdi. Gözaltına alınan Mehmet Hayri Atay da sorgusunda, ta- rihi eserleri halıcıük yapan Ab- dulkerim Tekin ve makine mü- hendisi Atilla Anakök'ün ver- diğini söyledi. Köylerden tarihi eser topladıkları belirlenen Te- kin ve Anakök'ün işyerlerinde yapılan aramada da 48 gumuş Atina sikkesi, 854 adet coğun- luğu Osmanh gümüş sikkesi ol- mak uzere bakır Roma ve Yu- nan sikkeleri, bir adet IÖ 6. yuzyıla ait bronz ok ucu ve bir adet pişmiş topraktan geç He- lenistik döneme ait heykelcik ele geçirildi. Sanıklardan gumruk komis- yoncusu Cemal Ziya Utkuluer, çocuklannm 1.5 milyon lirahk okul taksidi için işi kabul etti- ğini söylerken öteki sanıklar yaptıklarının ticaret olduğunu belirttüer. Fahrünnisa Zeid, geçen haftaAmman'da öldü Resimle yaşanan 90 yılÇağdaş resim sanatının önde gelen temsilcilerinden sayılan Fahrünnisa Zeid'in yapıtları dünyanın belü başlı galeri ve müzelerinde yer almıştı. Kültür Servisi — "Çok otan- tik bir ressamdı. Hicbir zaman modaya kapılmadı. Içinden ge- leni yaptı. Ok sergisini İstanbul- da açmıstı. O zaman ekspresyo- nist resimler yapıyordu. Sonra yavas yavaş soyuta dondü. Da- ha sonra portre calışmalanna ağırtık verdi. Portrelerinde, so- yut resimden getdigjni belli eden çizgiler vardı. Bana ölümıinden bir ay once >nptıgı bir resminin fotografını gondermişti. Hasta- bğıoda bileresmi bırakmadı. En ağır dönemlerinde büe. Resim- le yaşadı. 90 >uşına kadar yaşa- mışsa, onu resim yaşatmıştır..." Geçen hafta Amman'da olen ressam Fahrünnisa Zeid'ı, yeğe- ni ünlü seramik sanatçımız Fü- reya Koral böyle anlatıyor. Fah- rünnisa Zeid, tumüyle sanat ve kultur dunyamızın içinde bir ai- lenın uyesiydi. Sadrazam Cevat Paşa'mn kardeşi diplomat, hat- tat ve tarihçi Şakir Paşa'mn kı- zı olan Fahrünnisa Zeid, Hali- karnas Balıkçısı (Cevat Şakir Kabaağaçlı) ve ressam Aliye Berger'in kardeşiydi. Fureya Ko- ral ve ressam Cem Kabaağaçlı- nın teyzesi olan Fahrünnisa Ze- id'in, 1920'de evlendiği roman- cı lzzet Melih'ten olan çocukla- n ise ressam Nejat Devrim ve tı- yatro sanatçısı Şirin Devrim. Halikarnas Balıkçısı'nın kızı bmet Kabaağaçlı da Fahrünni- sa Zeid'le birtikte Şakir Pasa ai- lesinın birind kusağının son uyesinin de öldüğunu belirtiyor: "Halamla çok anım var. 1976'da Bodrum'a gelmişti. Çok guzel birkaç gun geçirmiştik. Babanun mezanna gittigimizde hungür hüngiır agiamıştı. Baba- nun ölümünden sonra Bod- rum'a ilk gelişiydL Motor kira- ladık, yttzduk. Bıiyukada'da de- nize girdigi zamanlar daltşlar ya- pardı. 1944-45'te, şimdi kesin yı- 1920'ii yıllarda Fahrünnisa Zeid Ara Guler'in objektinnden Zeid. lını hatıriamıyonım, ben Kolej 1 deyken bir >dbaşı Buyukdere'ye onu ziyarete gitmiştik. Uznn bir etek giymisti. Asil bir kıyafetti. Hephnize ayn ayn hedtyeler ver- di. Herkese ayn deger veren bir insandı. Şakir Paşa ailesinin bi- rinci kusağının son ferdi de böy- lece gitti. Sergilerinin çok azuun Türkiye'de olmast, büyük kayıp bence..." Dünyanın önde gelen galen ve müzelerinde yer alan sergileriy- le çağdaş resim sanatının önde gelen temsilcilerinden sayılan Fahrunnisa Zeid, 1901'de Istan- bul'da dunyaya geldi. Notre Da- me de Sion'u bitiren Zeid, sanat öğrenimine 1920'de Sanayi-i Ne- fise Mekteb-i Âli'sinde başladı. 1928'de Paris'e giderek Ranson Akademisi'nde soyut resimler yapan Roger Bissiere'in atölye- sine devam eden Zeid, Turkiye 1 - ye döndükten sonra da Akade- mi'de Namık tsmail'in atölye- sinde çalıştı. 1934'te Irak'ın Ankara Buyu- kelçisi Prens Emk Zeid'le evle- nen Fahrunnisa Zeid, 1942'den baslayarak D Grubu içinde yer aldı ve ilk kişisel sergisini de 1944'te Maçka'daki evüıde açtı. Uzun yıllar Avnıpa'mn önde gelen kentlerinde yaşayan Fah- runnisa Zeid, eşinin ölümünden sonra, oğlu Raad'ın kraliyet sa- raymda görevli bulunduğu Ür- dün'de Amman kentinde otunı- yordu. Resme küçük yaşlarda başla- yan Zeid, daha 12 yaşındayken usta işi portreler yapıyordu. Baş- langıçta "gerçekçr' resimler ya- pan Fahrünnisa Zeid, Paris'te- ki Ranson Akademisi'nde bir sure fıgür cahşıp yavaş yavaş so- yut resme yöneldi. 6O'lı yıllann gözde akımı olan L'Ecole de Pa- ris (Paris Okulu) ile yakın iliş- kilere giren sanatçımn yapıtlan, Salon des Realites Nouvelles, Galerie Dina Vierny, Librairie La Hune, Galerie Katia Granoff gibi zamamn en iyi sergi salon- lannda sergilendi. Paris Soyu- tu'nu temellendiren, bu akımın tanınmasında önemlı rol oyna- yan Charles Esteinne'e gore Fah- runnisa Zeid'in sanatı "birçok bireşim zenginliklerine sahip"ti. Son olarak geçen yıl Paris'te- ki Arap Dunyası Enstitüsu'nde gerçekleştirilen "Üç Kadın Res- sam" sergisine katılan Zeid, ser- ginin en çok ilgı toplayan sanat- çısı olmuş, kendisiyle soyleşi ya- pan Fransız TV'sinin muhabiri- ne "Ammanlı degü, İstanbuUu bir ressam okJugonu" vurgula- mıştı. Toplam 34 yapıtmın yer aldığı bu sergide, Fahrünnisa Zeid'in sanat yaşamının değişik evreleri ve arayışlan tarihi bir sı- ralamayla sunulmuştu. Yapıtlan Paris Modem Sanat- lar Müzesi, New York Modern Sanatlar Müzesi, Cincinnati, Edinburgh, Pittsburgh ve Am- man müzeleri ile tstanbul ve Ankara Devlet Resim-Heykel müzelerinde bulunan Fahrunni- sa Zeid için Fransız eleştiımen Jacaues Lassaigne 1953'te şöy- le demışti. İnsanın bir biçim olarak Ok kez toprakla yoğrulmasındaki mucizeden esinlenerek insanla- nn asırlardır kulUndıgı, muci- zeler yarattıgı bu temel madde- ler. Fahrünnisa Zeid için de re- sim iste böyle tekrar tekrar ye- niden doğan bir mucize. Hiç kimseninkine benzemeyen bu yapıtlan, alışılagelmis sozcıik- leıie tanımlamak oianaksu.. Ze- id'in resmi sürekli geüşen, eylem halinde bir guçtur." Cemil Eren ise 1982 nisanın- da "Sanat Olayı" dergisinde Ze- id'in sanatım şöyle değerlendir- mişti: "Büyük bir kaynaga kendini katıp onunla butünlesmek. Ta- savvuf gibi bir şe>. Bir büyük sa- natın güçlulugunde kendi gücü- nü kanıtlamak... Evrensellik, ölümsnzlük bu rau acaba diye düşünüyonım. Büyük bir kay- naga, böyük bir ırmaga kendi- ni katıp onunla birlikte akmak. Denizin resmini yaparken deni- ze benzer bir sey ortaya çıkar- mak degil, denizi resmederken deniz olmak, denizle bütünleş- mek... Fahrunnisa Zeid türtü de- neyimlerden geçtikten sonra şimdi yaşamının en olgun cagm- dadır ve buyuk bir senteze var- mışür. Doğup yasadıg] ulketerin kultürlerini özumlemiş, Roma, Bizans. Arap, Türk kultürlerini özumlemiş, Roma, Bizans, Arap, Turk külturlerini ve sa- natlannı buyuk bir ırmağın kol- • laruun birbirine katılması gibi muüu bir bireşime vardırmış- ür..." 1.5 milyon minik ilkokıılla tanışacak FİGEN ATALAY Uzun yaz tatili sona ermek üzere. tlk ve orta dereceh' okul- lar 16 eylülde açıhyor. llkokula yeni baslayacak küçükler ve ai- leleri "sevinçli bir telaş"ı yaşar- larken psikolog Suna Tanaltay, uyum güçlüklerinin en aza in- dirgenmesi için "Okulun ve öğ- retmenin sevgi agırbldı bir çağ- nsı olması gerektiğini'' söyledi. 1991-92 öğretim yılında, 1.5 milyona yakın çocuk ilkokula baslayacak. Türkiye çapında 3 yışh ve hoşgörülü obnalarım is- tedi. Tanaltay'ın bu konudaki önerileri şöyle: "Okul, çocuğun alıştığı yuva- dan bemen her gun uçu>erecegi yepyeni bir ortamdır. Uyum güçlüklerinin en aza indirgen- mesi için okulun ve ögretmenin, tıpkı evinde, yuvasında olduğu gibi sevgi ağıriıklı bir çağnsı ol- ması gerekir. Bu yeni dönemde evdeki bir tartışma, okul yolun- da babanın sinirtenip öfkelen- mesi ya da okulda bir terslik, ço- cugun yiıregine korku salar. Ba- Psikolog Suna Tanaltay, okula yeni baslayacak öğrencilerin okulu sevebilmeleri için anne-baba ve öğretmenlerin çocuklara karşı sevgi dolu, anlayışh, hoşgörülü olmalarını önerdi. AĞLAMAYACAĞIZ— 16 eylülde Ukokula baslayacak anaoku- lu oğrencileri, hâlâ oyuncaklannı ellerinden bırakmıyorlar. Ki- mileri okuldaşarkı sö>leyip şiirokumayıduşunurken.kimileride 'Asla aglamayacagu' diyor. (Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOĞLU) bin 851, okul öncesi eğitim ku- rumunda 120 bin, 51 bin 317 il- kokulda 6 milyon 989 bin 762, 6 bin 815 ortaokulda 2 milyon 497 bin 179, 3 bin 684 üse ve dengi okulda bir milyon 463 bin 325 olmak uzere toplam 11 mil- yon 70 bin 266 öğrenci ögrenim görecek. Bu öğretim yılında top- lam 65 bin 667 okulda 397 bin 662 de öğretmen görev yapacak. Psikolog-yazar Suna Tanal- tay, Ukokul birinci sımfa basla- yacak öğrencilerin, okulu seve- bilmeleri için anne -babalann ve öğretmenlerin, sevgi dolu, anla- zen de yaremaz bir arkadaşının kişiUk ve davranışlannı kısıtla- yan, engeHeyen hareketleri çocu- ga okııl ürküntüsu verebilir. Öyleyse, okulun başlayacağı şu gönlerde aflelere büyük görev düşmektedir: Tüm dertlerimizi bir yana bırakalım ve çocuğu- muzu oknla mutlulukla Hğarla- yalun. Ögretmene gelince, kadın ya da erkek olsun, ögretmenin, an- ne sevecenliğinde olması bekle- nir. Anlayan, hoşgören, sırasın- da bağışlayan ve gönüller dolu- su seven... Yannın büyükleri olan çocu- lanmızın güzel efitilmesi için yüreklerimizin pencereleri hep aydınlık olsun." Özlem ve Birol bu öğretim yı- lında ilkokula baslayacak öğren- cilerden ikisi. Halen bir yuvaya giden özlem ve Bırol, 16 eylül tarihinden itibaren hergün giye- cekleri okul formalannı dene- mek amacıyla giydikten sonra da oyuncaklannı ellerinden bı- rakmıyorlar ama yuvadaki öte- ki çocuklardan farklı olarak 'ciddileşiyorlar.' Fotoğraflan çe- kilirken bile ifadelerini fazla de- ğiştinneyen özlem ve Birol, 'okula baztr.' Mavi okul forma- lanndan, defterlerinden, kalem- Ierinden 'gurnrla' söz eden bu çocuklar, ilk gun okula anne ya da babalanyla gidecekler ancak *asla ağlamayacaklar.' Istanbul Milli Eğitim Mudü- ru Turgut Akan, yeni öğretim yı- hnın başlaması nedeniyle yaptığı açıklamada, "Anne ve babala- nn, çocuklann güzel gunkrine, sevinçlerine ortak olduğumu be- lirtmek istiyonım" dedi. özel- likle ilkokul birinci sımfa yeni başlayan öğrencilerin anne- babalarımn çocuklannı okula sevgiyle, şefkatle, sevinçle gön- dermelerinin önemine dikkat çe- ken Akan, eğitimin yalnızca okulla sınırlandırılmaması ge- rektiğini vurguladı. "Eğitim bir bütündür, okul bu bütünün sa- dece bir parçasıdır" dedi. Lawrence öldü • BERKELEY (AA) — Nükleer übbm babası olarak nitelenen Amerikalı doktor John Lawrence, 87 yaşında öldü. Lawrence, iki hafta önce kalp krizi geçirdikten sonra kaldınldığı Berkeley'deki Alta Bates Hastanesi'nde önceki gün yaşama veda etti. Lawrence, nükleer radyasyonun tehlikelerini ortaya çıkaran ve nükleer enerjiyi, kanser tedavisinde kuUanmaya başlayan ilk bilim adamıydı. Nükleer tanım yönetnıeli^i • ANKARA (AA) — Nükleer ve radyolojik güvenlik mevzuaünda geçen terimler, tanımlan ve Ingüizce karşıhklannm yer aldığı nükleer tanımlar , yönetmeliği Resmi I Gazete'de yayımlandı. Yönetmelikte 325 nükleer sözcük tanımı, Ingilizce terimlerin Türkçe karşılıklan bulunuyor. Nükleer tabirler arasmda yer alan, "Yüklenen etkin eşdeğer doz" tanımı, yönetmelikte şöyle tanımlamyor: "Bir radyonüklitin, insan vucuduna alınmasından itibaren belirli bir zaman suresi içinde vücutta biriken toplam eşdeğer doz olup birikme süresi genellikle radyasyon işçileri için 50 yıl, toplum üyesi kişiler için ise 70 yıl olarak ahnmaktadır" Tepkiye açıklama • tstanbul Haber Servisi — tSKl, Adalar'daki atıksu sorununu çözebilmek ve denizin daha fazla kirlenmesıne engel olabılmek amacıyla geçici olarak uygulamaya başladığı "Heybeliada ve Kınahada Atıksu Deniz Deşarjı Pompa tstasyonu ve Ana Toplayıa Kanalları lnşaatı"nın ada sakinlerince tepkiyle karşılanması üzerine bazı teknik açıklamalarda bulundu. Çahşma kapsamında Heybeliada, Kmalıada ve Büyükada'da toplam 1597 metre terfı hattı, 1053 metre atıksu şebekesi döşendiğinin, denizde yapılacak çahşmalarm ise yıl sonuna kadar tamamlanacağının hatırlatıldığı ISKİ duyurusunda pekçok ulkede etkili olan projenin geçici bir çözüm olduğu vurgulandı. Özel Gtivenlik Fuarı • tstanbul Haber Servisi — 2. Endustriyel ve özel Güvenlik Fuan, yann îstanbul Büyukşehir Belediyesi ltfaiye Mudürü Abdurrahman Kılıç tarafından açılacak. TÜYAP Istanbul Sergi Sarayı'nda duzenlenen fuara katüan 90 yerli ve yabancı fırmanm ürünleri sergilenecek. Yurtkur yurt müdürleri • tSTANBUL (AA) — Yuksek öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu'na bağh yurt müdurleri için '1991-92 öğretim yılında öğrencüere daha iyi hizmet verilebilmesi' amacıyla duzenlenen eğitim toplantısı başladı. Sanyer Bahçeköy Erkek öğrenci Yurdu'nda 6 gun surecek seminerde "51 il ve 11 ilçedeki 111 yurt müdürüne ortaya çıkan problemler ve çözüm yolları' konulannda bilgiler verilecek. Antalya'da gecekondu sorunu önlenemiyor Haftada bir mahalle kuruluyor JAN PAÇAL Boş olan arazilere yapılan gecekondular, arsa ağalanna milyarlar kazandırıyor. Gecekondulara milyonlar ödeyenler ise bir süre sonra belediye ile karşı karşıya geliyor. 4 ayda 400 kaçak yapının yıkıl- dıgını belirttüer. Antalya'nın Türkiye'de nüfus artışımn en fazla olduğu illerin başında geldiği ve bu artışla bir- likte kentte büyük konut soru- nunun ortaya çıktığını anlatan Antalya Belediyesi Imar Müdü- rü Ali Deveci sadece yol, su ve elektriğin gittiği gecekondu ma- halleleri nüfusunun Antalya nü- fusunun neredeyse yansına eşit olduğunu ifade etti. Antalya Belediye yetkilileri son bir ay içinde yapım izni ol- mayan bölgelerde 400 yapımn yıkıldığını belirtirken Başkan Yardımcısı Fevzi Pişkin, arsa ANTALYA — Türkiye turiz- minin kalbinin attığı Antalya'- da gecekondulaşma önlenemi- yor. Şehir nüfusunun yüzde 50'sini gecekondu sakinlerinin oluşturduğu bildirilırken boş Hazine ve şahıs arazilerinde her hafta bir mahalle oluşturuluyor. Arsa mafyasının da hortladığı turistik beldede 1985 yılında ya- pılan sayımlar 10 bin 500 gece- kondunun yapıldığım ortaya çı- karmış. 91 yılında ise sadece Mazı Dağı çevresindeki gece- konduların sayısının 10 bine ulaştığını söykyen yetkililer, son simsarlannın gecekondulaşma sürecini hızlandırdığmı ve ma- sum insanlann sırtından milyar- lar kazandıklarını belirtti. Piş- kin, "Antalya'da bir haftada bir mahalle otaşuyor. Gecekon- dulaşma ve trafik kentimizin kanayan yarası. Dagın tepesin- de, aklma geten her yerde ev ya- pan insanhınn sayısı giderek ar- tryor ve bu insanlar gelip bizden hizmet bekliyor" dedi. Antalya'nın nüfusunun iyice artüğmı, neredeyse ikiye katlan- dığmı söyleyen Belediye Başkanı Hasan Snbaşı ise gcekondulaş- manın önlenebilmesi için başta gecekoııdu önleme bölgeleri oluşturarak tedbirler aldıkları- m söyledi. Boş olan şahıs veya devlet arazilerinde mantar gibi biten gecekondular arsa ağalanna milyarlar kazandmyor. Kendi- lerine ait bile olmayan arsalan zilhyet ile satan arazi mafyası- na milyonlar ödeyen kondu sa- hipleri, bir süre sonra belediye ile karşı karşıya geh'yor. Verilen mücadele ya kazanılıyor ya da evleri başlanna yıküıyor. Elle- rinde hiçbir belge olmaksızın or- tada kalan insanlann ne yapa- cağını şaşırdığını söyleyen bele- diye yetkilileri, bazı uyanıklann ise arsayı almaya bile tenezzul etmeden kondu yaptıklannı ve hak iddia ettiklerini söylediler. Ev ve arsa sahibi olmak için çe- şitli yollara başvuran insanlann yurttlarını terk ederek gelmesi- nin doğru olmadığını da söyle- yen yetkililer, arsa mafyasına karşı vörilen savaşın da tam an- lamıyla basanya ulaşmadığını açıkladılar. 38 YILLIK GÜVENCE.•••• Demirbank Menkul Değerler'de yatırımlarınız, 38 yıldır Türk ulusuna hizmet veren bir bankanın, Demirbank'm güvencesindedir. DEMİRBANK MENKUL DEĞERLER 166 50 22-173 2127-173 2195 DEMİRBANK İyi aünler dıler"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle