24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 AĞUSTOS 1991 HABERLER CUMHURİYET/3 ÇocukEsirgeme Kurumu'nda konınan çocuklar, s özel ilgi' bekliyor Sevgiııiıı ktırıumı yokKorunmaya muhtaç çocuklann oakıldıklan yuva ve yurtlarda, fiziki olanaklar yeterli değıl. Bu tür olanakların sağlanabilmesi durumunda bile, sevgi yoksunluğu, sevgi susuzluğu giderilemiyor. FİGEN ATALAY "Bir evim olsun isterdim." Çocuk Esirgeme Kurumu'- nun Küçükyalı Çocuk Yuvası'n- da kalan 12 yaşındaki Yeliz, en büyük özlemini böyle dile ge- tiriyor. Bu konuda kesin rakam bilin- memekle birlikte, Türkiye'de 0-18 yaş arasında 600 bine ya- kın korunmaya muhtaç çocuk bulunduğu bildiriliyor. Çocuk Esirgeme Kurumu yuvalannda ve yetiştinne yurtlannda kalan çocuk sayısı ise 20 bin. Bu kurumlardan bazılarını gezen psikolog Fatma Sayman'- ın izlenimlerine göre yuvalar ve yurtlar kışla havasmda. Çocuk- lar özgür değil, yöneticüerle ço- cuklar arasındaki ilişki mesafe- li ve otoriter. Bakıalarla çocuk- lar arasında sevecen ve sıcak iliş- ki yerine şiddete dayalı bir iliş- ki var. Her konuda baskı ve korku hâkim. Biz de Sosyal Hizmetler tl Müdurlüğü'nün izniyle fiziki olanaklan açısından ornek gös- terilebilecek nitelikte bir yuva- yı, Küçükyalı Çocuk Yuvası'nı gezdik. 7-12 yaş arasında 200'ü kız, 100'ü erkek olmak üzere toplam 300 çocuğun yaşadığı bu yuvada, yurttaşlann ve dernek- lerin bağışlanyla yapılan spor salonu, kutüphane, resim, biçki-dikiş, trikotaj, el becerileri atölyeleri, sohbet ve televizyon salonları, kız cocuklannın ko- nuk ağırlamasını öğrendikleri, "bizim odamız" ve kantin bu- lunuyor. 16 kişilik odalarda ka- lan çocuklar yaz tatilinde, sabah 08.00 - 08.30 gibi kalkıyorlar. Haftanın bir günü denıze, bir günü gezmeye götünilen çocuk- lar, boş zamanlannı televizyon odasında, bahçede, atölyelerde, spor salonunda, kütüphanede, geçiriyorlar. 18 yıldır bu yuva- da görev yapan Müdur tbrahim Algan, "Bu çocuUarda sevgi yoksunluğu, sevgi susuzluğu var. Ne yaparsak yapalım, bu- nu gidermeye imkân yok" di- yor. Bu kurumlara getirilen ço- cukların bir bölümünün anne- babasının bulunmadığını, bir bölümünün ailesinin dağılmış olduğunu, sokakta bulunan, çe- şitli nedenlerle ailelerinin yanın- dan alınan çocuklann da bulun- duğunu anlatan Algan, bu ko- nuda şöyle konuşuyor: "Çalışan kadınlara anne, ba- na baba diyen çocuklar var. Bu çocuklara sevgiyle, şefkatle yak- laşılmasını istiyoruz. Dayakla eğitim olmaz. Toplumumuzun çarpıklıgı bu çocukları buraya getiriyor. Çocuk, hiçbir zaman doğuştan suçlu olamaz. Burada, onlan boş zamanlannı iyi değer- lendirerek uretici olmaya teşvik ediyoruz." Küçükyalı Çocuk Yuvası'nda kalan çocuklardan kimisi yaşa- mından memnun, kimisi değil. 12 yaşındaki Mevliide, "Bura- yı sevmiyor", "Neden" sorusu- na yanıtı çok kısa: "tşle." Ye- liz ise "Kendi evimde, ablamla yaşamak isterdim" diyor. Yaş- lan daha kuçük olanlar, kolu- muza, saçımıza dokunarak ko- nuşuyor. Kuçük bir kız, sevgi gösterilince ağlamaklı oluyor. Fotoğraflarının çekilmesini, kendileriyle ilgilenilmesini isti- yorlar. Durmaksızın konuşu- yor, anne-babalannı, ablalannı, goremedikleri kardeşlerini anla- tıyorlar: "Benim babam hep geliyor, bana para veriyor, şu kızınki hiç gdmedi", "Benim babam uzak- ta, onun için geimedi", "Benim kardeşim Bakırkoy'deki yuva- da, Belgrad Ormanlan'na gez- meye gitmiştik. Orada gördüm, tanıyamadım", "Benim üç ta- ne amcam var. Yainız biri iyi, onu seviyorum". "Benim ba- bam fınncıda çalışnordu. bana simit getiriyordu", "Benim an- nem, babam hiç geimedi." Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürü Yetişmiş uzman az"Kurumumuzun personel kompozisyonuna baktığımızda, gerçekten sosyal hizmet sahasın- da yetişmiş uzmanlann azlığı dikkat çeker. Bu bakımdan, bi- lim çevreleriyle yakın ilişkiler kurarak, personele hizmetiçi eği- tim, verilmesini ve personel alı- mında, konunun uzmanı, ihtı- saslaşmış kişilerin istihdam edil- mesini istiyoruz. En önemli sı- kıntılanmızdan biri, uzman ki- şileri istihdam etme olanağımı- zın çok az olması. sas bir konu ve kamuoyundan bazı şeyleri gizlemeye niyetimiz yok. Bu konuların resmen tar- uşılabilmesi amacıyla 16 kişiden oluşan ve çoğunluğunu üniver- site mensuplarının oluşturduğu Sosyal Hizmetler Danışma Ku- rulu, 17 e> r lülde olağanustü top- lantıya davet edildi. Kurumun biitün sorunlanm bu toplantıda enine-bo\una tartışacagız. Top- lanü basına da açık olacak. Top- lantı sonunda. bir karar tasan- sı da ortaya cıkaracağu. Bu konuların üzerinde detayh olarak durmaya başladık. Has- Kemal Çevik ." Çocuk Esireeme Kurumu Küçükyalı Çocuk Yuvasınoaki çocuklar gözünüzün içine bakıyor. DEMOKRATIK SOL PARTİ MERKEZYÖNETİM KURUUI'NUN MİLLETVEKİLİ ADAYLIKLARI KONUSUNDA DUYURUSU20 Ekim 1991 Pazar günü yapılacak olan milletvekili genel seçimleriyle ilgili ola- rak, 28 Ağustos 1991 günü toplanan DSP Parti Meclisi'nin aldığı kararlar uyarınca, aşa- ğıdaki hususlar duyurulur. 1- TBMM 19'uncu dönem milletvekili genel seçimleriyle ilgili işlemleri çok kısa bir süreye sığdırma zorunluluğu ile karşılaşılmıştır. 0 yüzden, Tüzüğümüzde öngörülen geniş katılımlı önseçimlere olanak kalmadığından, yasalar ile tanınan yetkiye dayanıla- rak, DSP'nin milletvekili adayları merkez yoklamasıyla belirlenecektir. 2- Milletvekili genel seçimlerinde DSP'den aday olmak isteyenler 1 Eylül'den baş- layarak 18 Eylül 1991 günu saat 17.00'ye kadar DSP Genel Merkezi adaylık burosuna yazılı olarak başvurmalıdırlar. DSP Genel Merkezi'nin adresi "Mareşal Fevzi Çakmak Cad- desi, 17 Beşevler - 06500 Ankara"dır. Adaylık başvuru formları Genel Merkez'den veya İl merkezlerinden alınabilir. Başvuru formuna aşağıdaki belgeler eklenecektir: a) Başvuru formu, b)Kısa özgeçmiş. c) Milletvekili seçilmesine engel bir yasal durumu bulunmadığına 'lişkin. Genel Başkanlığa hitaben yazılı beyan. d) En az ilkokul mezunu olduğunu ispatlayan herhangi bir belge, e)Sabıkasızlık belgesi, f) Nüfus kayıt örneği, g) Üç adet vesikalık fotoğraf, h) Başvuru ödentisinin ödendiğine ilişkin makbuz. (Para, Ziraat Bankası Güvenev- ler - Ankara Şubesi'ndeki 30425 / 205 - 7 sayılı parti hesabına yatırılacaktır. 3- Adaylık başvurusunda bulunanların başvuru ödentisi olarak 1 000.000 TL ode- meleri gerekmektedir. Seçim bölgelerinin aday sıralamasında ilk yarıya girenlerin öde- meleri gereken ödenti ise 5.000.000 TL'dir. Ancak, kesin ödenti miktarları, başvuruda bulunanların veya adaylık sıralamasında ilk yarıya girenlerin kişisel olanaklarına gore Mer- kez Yönetim Kurulu'nca ve ilgililerin onayı ile değiştirilebilir. Başvuruda bulunanlar, aday sıralamasında ilk yarıya girmeleri durumunda yapacakları ödentiyi başvuru formlarında önceden taahhüt edeceklerdir. Ayrıca milletvekili seçilirlerse bir aylık ödenek ve yol- luklarını Genel Merkez'e bağışlayacaklarını da taahhüt edeceklerdir. 4- Siyasi Partiler Yasası'na göre, milletvekili adaylığına başvuran il ve ilçe yöneti- cilerinin kendi çevrelerinden aday olmak isterlerse bu gorevlerinden istifaları gerekmek- tedir. Bu arkadaşlarımız, gorevlerinden yazılı istifalarını da 5 Eylül 1991 gunune kadar Genel Merkez'e göndermiş olmalıdırlar. 5- Eksik belgelerle yapılacak başvurular işleme konulmayacaktır. 6- Başvurularını acele posta servisi ile gönderecek ola'nların, birer başvuru örne- ğini aynı gün faksla da Genel Merkez'e göndermeleri gerekir. DSP Genel Merkezi'nin faks numarası 212 41 88'dir. DEMOKRATIK SOL PARTİ İSTANBUL/FENER RUM PATRİKHANESİ Oturma eylemi sona erdirilcliIstanbul Haber Servisi — Fe- ner Rum Patrikhanesi önünde sürdürülen "ablukah" oturma eylemi Türk-Yunan Dostluğu Derneği Başkanı Andreas Poli- Ukis'in girişimiylel 15. saatinde sqna erdirildi. tskeçe Müftüsu'nün görevin- den alınmasıyla başlayan olay- lan protesto etmek amacıyla Fe- ner Rum Patrikhanesi önünde 5 gündür sürdürülen oturma ey- lemine dün sabah MÇP II Ör- gütu tarafmdan destek verildi. "Ülkücü gençlik" yazılı siyah bir çelengi patrikhaneye getiren MÇP tl Başkanı Selim Kapta- noglu ve beraberindekiler, pat- rikhanenin duvarlarına 3 pan- kart astılar. Daha sonra patrikhane önüne Fatih Belediye Başkanı Yusuf Günay- dın'la birlikte gelen TBMM Başkan Vekili Aytekin Kotil, eylemcilere "medeni" eylemle- rinden dolayı teşekkür etti ve bir sure oturma eylemine katıldı. Eylemin sona erdirilmesi için devreye giren Türk-Yunan Dostluk Derneği Başkanı And- reas Politakis ile Tahsin Sali- hoğlu dün bir araya geldiler. Sa- lihoğlu yarım saat suren görüş- meden sonra patrikhane önune geldi ve yönetim kurulu ile "özel olarak" görüştu. Daha sonra 115 saattir bina önünde oturan eylemcilere hitap eden Salihoğlu, "Türiciy«'nm menfaatleri, Batı Trakya'daki 150 bin soydaşımızın gelecegi ve gerçeklesebilecek aşm bir olay nedeniyle Yunanistan'ın eline koz vennemek için eylemimize son veriyoruz " dedi. Türk-Yunan Dostluğu Deme- ği Başkanı Andreas Politakis, Batı Trakya Türkleri Dayanış- ma Derneği Genel Başkanı Tah- sin Salihoğlu ile Istanbul Baro- su Başkanı Turgut Kazan dün akşam bir araya gelerek "dostluk" yemeği yediler. DUN\ADA BUGUN AIİSİRMEN Taşerona İhale 20 Ekim 1991 gecıkmış erken seçımlerine HEP katılamıyor. Oysa, HEP'ın seçımlere katılmasını sağlayacak yasal dü- zenleme yapılabilirdı. Gerçı. halkın istencını yansıtmaktan çok, çeşitli barajlarla yansıtmamayı amaçlayan ANAP damgalı seçim sisteminde HEP katılsaydı, acaba aldığı oyun ne kadarı parlamentoya yansıyacaktı bu ayn bir sorun. Bilındığı gibı ANAP'ın seçim yasası, getirdiği barajlarla oyların % 30-40'ının yok sayılma- sı sonucunu doğuracak. Ama yıne de HEP'in seçımlere katılması sağlanmalıydı. HEP bir Kürt partisi olmadığı için değıl. Kürt partisi oldu- ğu ıçın seçımlere katılabılmeliydı. Demokrasınin gereği buydu. Ama HEP seçim dışı tutulmuştur İşin ilginç yönü, bu seçim dışı bırakma operasyonunun ar- dından oynanmaya başlayan oyunlardır. Istese pek de âlâ HEP'ı seçıme katabilecek yasal düzen- lemeyı yapma olanağına sahıp olan ANAP. bu parti ile flörte girerek sandıkta ışbtrliğı yapmayı denemışttr. Şimdı ise HEP'ın SHP ile sandık işbirliğine doğru gıdilmek- te. SHP MYK, HEP'lı adayların SHP listesinden yer almaları çözümunü benimsedi Şu sıralarda bir yandan Fuat Atalay ve Cumhur Keskın, öte yandan da Hikmet Çetin HEP millet- vekılleriyle görüşmeleri sürdürüyorlar. ANAP'ın HEP ile flört girişimındeki sırıtan ikiyüzlülüğe do- kunmak bile gereksiz. Sen hem partiyi seçim dışı bırakacak- sın, hem de sonra adaylarına "gelin sizi lısteme alayım!" di- yeceksın. Görülmüş ış değil. Art'k, böylesine, siyasal manevra değıl, kokuşmuş bir oyun denır SHP'ye gelınce: Sosyal Demokrat Halkçı Parti'nin hesa- bını anlamak kolaydır. Kimilerinin demokrası savaşımının ön- cüsü, bayraktarı olduğunu söyledığı Kürt seçmenlerin ger- çekte sag oyların kalesi durumunda olduğunu herkes bili- yor. Uğur Mumcu arkadaşımız geçen günkü yazısında bu ger- çeği rakamlarla gözler önüne serdi. Bu olguya bakarken, bir noktada yanılmamaya büyük özen göstermek gerekir. ANAP'ın gucü, Kürt sorununa öbür par- tilerden daha lıberal bir yaklaşımla egılmesinden doğmuyor. Olayları izleyen herkes bıliyor ki ANAP bu konuda daha çok, yasakçı politikaların peşindedir. SHP'nin getirdiği önerileri parlamentoda etkisiz kılan ANAP, SHP'ninkiyle kıyaslana- cak bir araştırma ya da program da ortaya koymuş değildir. Refah Partisi ile ANAP'ın gücü, bölgenin feodal yapısın- dan ve geleneksel tutuculuğundan kaynaklanıyor. SHP işte bu durumu dengelemek için HEP adaylarına ken- di listesinde yer vermek istiyor. Bir başka gerekçe de bunla- rın bir bölümünü yeniden kendi örgütüne kazandırmak olabilir. Ama bu gelışmeyi izleyenler şimdi haklı olarak soruyorlar! "Madem bu adamlan listenıze alacaktınız, neden onlan partiden ıhraç ettınız?,, Büyük bir olasılıkla, bu adaylar, partiden çıkarılmamış ol- salardı yine SHP listesinde olacaklardı. üstelik de bağımsız bir örgütün, bağımsız yapıda kışileri olarak değil. HEP ile tüm siyasal partıienn giriştiğı flörtün en ılgınç ya- nı da büyük siyasal kuruluşların Kürt sorununu artık taşero- na ihale etmeyi kabul etmiş olmalandır. Artık HEP taşeron olarak, Güneydoğu bolgesindeki oyları şu ya da bu partiye taşımak görevıni yüklenmektedır İlk bakışta çok çarpıcı görünen bu gelişme, aslında yeni bir buluş da değildir. Siyasal partilerımiz, feodal yapının et- kisi eskiye oranla bıraz azalmış da olsa, hâlâ egemen oldu- ğu bölgelerdeki etkin ağa-şeyh ya da mütegalibeye sorunu ihale ederek oy toplamayı yeğlemişlerdir. Bu durum taa Demokrat Parti dönemınde Kasım Küfrevi- den başlayarak, bir sürü ağa ve şeyhin peşinde oy avcılığı- na çıkılan traji-komik olaylarla doldurmuştur siyasi tarihimlzi. Bugüne dek partilerimizin hiçbiri, feodal yapıyı aşarak, paf- lamentoyu gerçekten Kürtlere açabilecek bir çabaya girme- mış, gırememişlerdır. Böyle bir çabanın yainız seçim öncesi dönemlerle sınırlı kalamayacağı açıktır. Geçmişe şöyle kısaca göz atınca olaylarda fazla bir deği- şiklik olmadığı, eskiden kışi kışi taşeronlara ihale edilen Gü- neydoğu'da oy toplama işleminın bu kez taşeron firma du- rumuna geçen HEP'e toptan ihale edildiğini görmekteyız. Sorunun demokratik çözümü ıçin ise oradakı feodal yapı- nın ekonomik ve sosyal önlemlerle yıkılması ve parlamento- nun Kürtlerin ağaları, şeyhleri ve mütegallibelerinin tekelin- den kurtarılması gerekmektedir. Başarılması gereken iş kolay değildir. Zaten Kürt sorunun çözümü de kimilerinin sandığı kadar kolay değildir ve herhalde taşerona ihale hiç çözüm değildir. Yunanistan'ın şikâyet mektuplannıgeriçevirme nedent Türkazınlık 'Müslüman azınlık 9 ısram STELYO BERBERAKİS tSKEÇE/ATtNA — Yuna- nistan'ın Batı Trakya bölgesin- de yaşam normale dönerken Gumülcine Milletvekili Dr. Sa- dık Ahmet ile Iskece Milletve- kili Ahmet Faikoglu dün Ati- na'ya, başbakanlık konutuna çağYüdılar. Kendilerini karşıla- yan başbakanlık işlerinden so- rumlu siyasi Müsteşar Nikos Li- nardatos, bağımsız Türk millet- vekillerine "Batı Trakya'da Türk degil Müsliiman azınlıgın yaşadıgının unutnlmaması ge- rektiğini" söyledi. tskeçe'deki son olaylar ya da müftü tayini ile ilgili konularda yetkili olma- dığını belirten Linardatos, iki bağımsız milletvekilinin başba- kana iletmiş oldukları şikâyet mektuplarında adı geçen "Türk azınlık" sözcüğünden ötürü şi- kâyet mektuplannın geri çevril- diğini açıkladı. Ote yandan Yunanistan Baş- bakanı Konstantin Mitsotakis, Bakanlar Kurulu toplantısından sonra yaptığı açıklamada "tske- çe'deki müftü tayininin yasala- ra uygun bir bicimde ve Islam ülketerivle teokrat degil, laik Türkiye'de uygulanan yöntem- lerden değişik olmadıgını" söy- lendi. Polis engel oldu Buarada Istanbul Fener Patrikhanesi'nin kuşatılmasını protesto etmek amacıyla Sela- nik'teki Türk Konsolosluğu'nu kuşatmak isteyen 200 kadar ki- şi, polisin müdahalesi sonucun- da bu hedeflerine ulaşamadılar. ÖSS — ÖYS Hazırlıklcmnız ES« • OYS '91 Başarılarımızı kanıtlarıyla dersanemizde görünüz. OSS-ÖYS'92 için kayıtlarımız devam etmektedir. • Lise 1 ve Lise 2'ler için özel sınıflar açılmaktadır. »tcU Halitağa Cad. Kıvanç Sok. No: 7 Kadıköy İST Tel: 345 00 22 336 87 61
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle