Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 AĞUSTOS 1991 * * * *
BtRMEKTUP
Çöpderdi
bitmiyor
• Küçükçekmece
Belediyesi'nde çalışan 1300
işçinin ücretlerinin
ödenmemesi nedeniyle
v
'şlattığı direniş bir
ı ftadır sürmekte olup bu
nedenle ilçemizin sokakları
Halkalı çöplüğüne
dönüşmüştür, bu durum
ilçemiz halkının sağlığını
tehdit etmektedir.
Küçükçekmece Belediye
BaşkanlığVnın bu
durumdan dolayı
vurdumduymaz tavnnı
protesto ediyor bir an önce
çözüm bulmasını istiyoruz.
RAŞtTDEMtR
DENİZ OTOBÜSÜ
Seferlernormale
döndü
tSTANBUL (AA) — Deniz
Otobüsleri Işletmesi'nde çalı-
şan kaptan ve başmühendis-
lerin, ücret azlığı gerekçesiy-
le viziteye çıkarak rapor alma-
ları nedeniyle yapılamayan
deniz otobüsü seferleri nor-
male döndü.
KENTOAŞAM HURl YET/15
TELEFONLAR
32 kişinin viziteye çıka-
rak rapor almaları nedeniyle,
önceki gün deniz otobüsleri
seferleri gerçekleştirilememiş-
ti.
USKUDAR
Tasavvuf
müzikli
okul
açılışı
tstanbul Haber Senisi — Üs-
küdar'da yaptınlan Özel Asfa İJ-
kokulu ve Lisesi, 7 eylul cumar-
tesi günü, Ahmet Özban ve Ta-
savvuf Musikisi Korosu'nun
konseri ile açılacak.
Yönetim Kurulu başkanlığını
Prof. Dr. Esat Coşan'ın yaptığı
Asfa Eğitim Kurumları'nın,
"egJtim hizmetleriue yeni bir bo-
yut, yeni bir anlayış ve yeni bir
kalite kazandırmayı
amaçladığı" bildirildi.
1991-1992 öğretim yıb için
okulun ana sınıfına, ilkokula ve
ortaokul hazırhk sıruflanna öğ-
renci alınacak. Okulun 91-92 öğ-
retim yılı ücretleri şöyle:
Ana sınıfı: 450.000r + KDV
(aylık), ilkokul 1, 2, 3, 4, 5:
6.000.000r + KDV (yıllık), orta
hazırük: 9.000.000r + KDV (yü-
hk), öğle yemeği: 1.500.000r
KDV (yıllık)
Pansiyon
Evci yatılı: 5.000.000- + KDV
(yılhk), daimi yatılı: 6.5O0.OOOr
+ KDV (yılhk).
İç çamaşırda
Paris çizgisi
tstanbul Haber Servisi —
Monaco Prensi Albert'in de
ortakları arasında bulunduğu
Fransız Siltex iç giyim
çamaşırları, Parisli
hanımlardan sonra Türk
Iradınlarının vücutlarıyla
tanışacak. Semar İç Giyim
tarafından Türkiye'ye ilk kez
ithal edilen iç giyim
çamaşırları koton,
polyamidden üretiliyor. Ter
kokulannın dışarı çıkmasını
önleyen bir kumaşa sahip
Siltex iç giyim çamaşırları
manken Canan Mutluer'in
sunduğu tanıtım
toplantısında, "moda ve
kalite" slogaruyla yola
çıktıklarını belirten Semar
yöneticileri Emrullah
Maraşlıgii ile Mişel Yahni,
Siltex ve daha önce ithal
edilen Barbara marka iç
çamaşırlarda fiyatların 300
bin ile 1 milyon lira arasında
değiştiğini söylediler.
(Fotograf: MUHARREM
AYDIN)
Çmarak iskelesi çöktü
Iblcular
denize döktildüKabataş-Çınarcık seferini yapan Fahri
Korutürk gemisi Çınarcık iskelesine yanaştı.
Halatların bağlanmasından sonra ağırlığı
çekemeyen iskele çöktü. Denize düşen 29 yolcu
şans eseri bölgede bulunan Sahil Güvenlik
botundaki jandarmalar tarafından kurtarıldı.
FARUK KIRTAY
YALOVA — Çınarak iskele-
si, şehir hatları işletmesine ait
bir yolcu gemisinin yanaşması
sırasında çöktü, denize düşen 29
yolcu bölgede bulunan Sahil
Güvenlik botundaki jandarma-
lar tarafından kurtarıldı.
Kabataş iskelesinden 18.00' de
kalkan ve Heybeliada bağlantı-
lı olarak Çınarcık'a sefer yapan
700 yolcu kapasiteli Fahri Ko-
nıtiirk gemisi, dün akşam 19.50
sıralannda Yalova'nın Çınarcık
kasabası iskelesine yanaştı. Ge-
minin halatlan iskeleye bağlan-
dıktan sonra yolcular inmeye
başladılar. Bir süre önce çatla-
dığı ve tehlike oluşturmaya baş-
ladığı kaydedilen 20 metre
uzunluğundaki betonarme iske-
le, geminin ağırlığını çekemeye-
rek çöktü. Bu sırada iskelenin
üzerinde bulunan 29 yolcu de-
nize düştü. Kaza sırasında tesa-
düfen bölgede bulunan Sahil
GUvenlik botundaki askeri gö-
revlüer, denizdeki yolculan top-
layarak karaya çıkardılar. 900
kadar yolcuyu taşıdığı belirtilen
gemideki diğer yolcular da ge-
miden yine güvenlik botuyla ah-
nıp karaya nakledildiler. Yetki-
liler, 1 bayan yolcunun kaza
sonrası ayakta tedavi gördüğü-
nü kaydettiler.
Çınarcık iskelesinin 1941 yı-
lında inşa edildiği ve bugüne ka-
dar geniş çaplı bir onanm çalış-
ması yapılmadığı belirtildi. Çı-
narcık'tan bir yetkili, iskelede
çatlaklar meydana geldiğine iliş-
kin bilgiler üzerine geçen hafta
bir heyetin Çınarcık'a gittiğini
ve "Seferin ertelenmesini gerek-
tirecek ciddi bir hasar bulunma-
dıgı" yolunda rapor verdiğini
söyledi. Kaza uzerine Şehir Hat-
lan'nın Çınarcık'a haftada üç
gün yaptığı seferler de iptal
edildi.
• Pais Imdat: 055
•: 000
ı:056
• ZaMa MMiıttti: 527 57 00
• Meortıklar Mörtirtiji:
172 13 73 -74-75 ve 088
• ISKİanza: 068
• SAÛ.IK:
Hıar Acll: 077
Sa«hk MMirW|i: 511 89 13
Cwrrtpaşa Tıp: 588 48 00
Ç * a lıp: 534 00 00 (100 hatj
M a i M n Tıp: 340 01 00
Hartorpa» NMMNM: 345 46 80
Şt^JI Etfai: 131 22 09
Taktta I f t y v t a : 152 43 00
SSK %m*tf: 588 44 00
SSK OtaMftam: 121 77 77
SSK Gtateşr 358 67 60
• TMFtK:
Traftk Şakt kM.: 176 24 14 (ist),
356 04 85-86 (Kadıköy)
Mlge Traflk: 377 22 07 IE-5),
356 04 86 (Şeflınçı).
314 36 (BÇekmece)
• THY:
IçHattor 573 13 31.
Dt* Hattar 574 73 00 (25 hat).
Santral: 574 73 00
Rezamsytn: 574 82 00 (45hat)
• DDY:
SiriMCİ Otntşaa: 527 00 50
H.Paşa D M « M : 336 20 63
H.P**ı Smtral 348 80 20
• VAPUR:
SaMr Hattan: 526 40 20.
144 42 33
Oenlz YolUn (AcMtt): 145 53 66.
144 25 02 149 18 96
OMİZ Otrtü»: 14S 15 58
• Mrmmouui:
(Hava tafımmı öğrenme) 573 89 80
• ELEKTRİK AMZA:
IstMM: 526 62 74
FaUk-TıMskato 526 62 74
ItyolİK 150 83 50
Kaiıkiy: 348 71 40
• TU: 069
HABERLERİN DEVAMI
i dönüş yok SHPde yöntem sancısı
(Baftarafı 1. Sayfada/
ÎBizi tanıyın" diyor. Landsber-
gis'e sorduğumuz sorular ve ya-
nıtları şöyle:
— Mart 1990'da yapılan se-
JcJmJeri, SAJUDIS Halk Cephesi
£kazandı. Bunun hemen ardın-
Jdan da bağımsızlıgımzı ilan et-
Jtiniz. Moskova, geçen bu süre
nçinde bagımsıziıktan geri adım
ratmanızı isterken Batılı ulkelerin
sizi tanıması da gerçekleşmedi.
Şimdi tanınmava başladımz. Bu-
nu neye baglıyorsunuz?
LANDSBERGIS: Biz komu-
nistlerden iktidan aldığımızda,
bağımsızlık için kararlı bir tu-
tum izleyeceğimizi söyledik ve
öyle de yaptık. Geri adımı, hiç-
bir zaman düşünmedik. Avrupa
ve Iskandinav ülkeleri ile ABD-
den, bağımsızlığımızın tanınma-
sını istedik. Bu ülkelere temsil-
cilerimiz gitti. Her seferinde eli
boş döndük. Bize, bağımsızlık
için acele ettiğimizi söyleyenier
çıktı. Sovyet askerleri nedeniy-
le, topraklarunızın üzerinde de-
netim kuramayacağımız söylen-
di. Biz bunlardan yılmadık. Za-
ten bağımsızlığı, ileriye dönük
b' - süreç olarak gördük. lyi ki
c önemde bağımsızlık kararı
ak uşız. Hem biz aynüyoruz, de-
nemez. Çünkü Stalin, bağunsız-
hğımızı gasp etmişti. Biz, hakkı-
mızı geri almak için uğraşıyoruz.
Baltık cumhuriyetlerinden son-
ra bağımsızlık kararı alanlar, şu
anda bu yolda geriler. Biz bu
arada çeşitli anlaşmalarla eko-
nomik işbirliği ımkânı da bul-
duk. Kendi başımıza, Moskova-
ya bağımlı kalmadan yaşayabi-
leceğimizi gösterdik.
Ancak tüm bu gelişmeler, bu-
günlerde birbiri ardına gelen ta-
mnmaları, o dönemde ortaya çı-
karmadı. Şimdi neden tanınıyo-
ruz? Bunun tek açıklaması var:
Gorbaçov'a girişilen darbenin
basansızlığa uğraması artık zor-
la hiçbir yere varılamayacağını
ortaya çıkardı. Bu darbe aynı za-
manda kendi topraklanmız üze-
rinde denetim kurabileceğimizi
de gösterdi. Dünya da bunun
farkında, bizim Moskova ile ar-
tık bir arada yasamak istemedi-
ğimiz de ortada. Direndik ve ka-
zandık. Artık bağımsızız ve
bundan geri donüş yok. Toprak-
lanmız uzerindeki Sovyet asker-
lerinin de bir an önce çekilece-
ğini sanıyorum.
— ABD'nin, bağımsızlık ila-
nınız konusundaki cekimser tav-
nnı nasıl yorumluyorsunnz?
LANDSBERGIS: ABD'nin
SSCB ile girdiği çeşitli bağlan-
tılar var; bu nedenle cekimser
davranıyor. Litvanya halkı
ABD'ye kırgın. VVashington ar-
tık tavnnı ortaya koymalı. Ar-
tık çelişkili davranmanın gereği
yok. ABD neden susuyor? Ba-
ğımsızlığımızı tanıdıklannı bir
an önce açıklamalıdıriar. Birçok
ülke bizi tanıdığını duyurdu. Kı-
sa süre içinde Vilnius'ta birçok
Ulkenin temsilciliği açılacak.
ABD kararını belirtsin; bu bek-
Bîzi darbe kamçıladı
(Baftara/ı 1. Sayfada)
ve 1992 yılı içerisinde serbest se-
çimler yapılmasına karar verdi.
Eğer darbe yapılmasaydı, tam
bağımsızlık kararını biraz daha
geciktirebilirdik. Darbe, bize
kamçı etkisi yaptı. Darbenin ba-
şarıya ulaşamayacağı zaten ba-
şından belliydi. Biz bunu çok i>i
gördük, buna isterseniz fırsattan
yararlanmak diyebilirsiniz. Şim-
di art arda bağırnsızlığımız tanı-
nıyor. Biz artık Moskova'nın bir
parçası değiliz.
— Rusya Federasyonu Devlet
Başkanı Boris Yeltsin'i Sovyeder
Birligj'nin kurtanası olarak gö-
ri or musanuz?
SAVISAAR — Yeltsin, darbe
sırasındaki çıkışıyla çok büyük
bir puan topladı. Sanıyorum
Moskova'da, Ukrayna'da ve
özellikk Baltık cumhuriyetlerin-
de Yeltsin bir kahraman olarak
görülüyor. Darbenin hemen
sonrasında 20 ağustos tarihinde
Talin'de düzenlenen gösteride
kitleler, "DUrtatöriüge hayır, de-
mokrasiye evet" ve "Yeltsin
bastır" şekünde bağırdılar. Yelt-
sin adı Estonyahlar için çok bü-
yük bir anlam taşıyor. Yeltsin,
darbe öncesinde Litvanya'yı ba-
ğımsız bir ülke olarak tanıdığı-
nı açıklamıştı. Darbe sırasında
ise Estonya'yı bağımsız bir ülke
olarak tanıdı. Bu yaptıklarıaı
unutmamız mümkün değil. Yelt-
sin, gelişmeleri diğer Sovyet li-
derlerine oranla çok daha iyi gö-
rüyor. Komünizmin, sopanın
hiçbir işe yaramayacağını anla-
mış. Bu nedenle, Baltık cumhu-
riyetlerini artık Sovyet sistemi
içerisinde düşünmüyor. Bu du-
rumun oluşmasında bağımsızh-
ğımızı tanımamalarına karşın
Batı'mn gösterdiği ilginin de et-
kisi oldu. Ancak bu etki Gorba-
çov üzerinde gerekli düşünceyi
olu ırmamış gibi. Bu nedenîe
buııûan sonra bizle ilgisi olma-
masına karşın Yeltsin'i Sovyetler
Birliği'nin alacağı yeni kimlikte
devlet başkanı olarak göriiyo-
rum. Kendisi istemese de halk
onu lider olarak görmek isteye-
cek ve o da olacak.
— Türkiye, sizin için ne önem
taşıyor?
"AVISAAR — Çok açık bir
nde söyleyeyim. Türkiye bü-
•ir ülke, özellikle Sovyetler
Birliği'nde son iki yıl içerisinde-
ki gelişmelerden sonra önemi
daha da arttı. Sovyetler Birliği
1
ne bağlı Türk kökenli cumhuri-
yetlerde Türkiye'ye olan ilginin
ve sevginin görülmemesi için kör
olmak gerekiyor. Türkiye, son
gelişmeleri çok iyi değerlendirip
bölgenin en güçlü ülkelerinden
biri olarak sivrilebüir. SSCB'nin
ilerlediği yol aslında Türkiye'nin
yararına. Bir düşünün, Türkçe
konuşulan Sovyet cumhuriyetle-
rinde Latin alfabesi kabul edil-
miş. Bu geüşme Türkiye için çok
büyük bir pazar oluşturur. Ve
sanıyorum ki Türkiye'nin yöne-
ticileri bunun farkındalar. Bizim
için ise Türkiye bundan sonra
Avrupa Topluluğu'na girmek
için bir rakip olacak. Biz de
Türkiye"de Avrupa ailesine da-
hil olmak istiyoruz. Bu nedenJe
Türkiye, gelecek açısından bizim
için önem arz ediyor. Bence
Türkiye'nin şu anda yapması ge-
reken, Baltık cumhuriyetlerinin
bağımsızlığını tanımasıdır.
Türkiye bu konuda geç kal-
mamalı.
— Estonya olarak ekonomi-
nizi Avrupa ile bütunJeşmek yo-
lunda yeterince güçlü görüyor
musunuz?
SAVISAAR — Hayır, daha
çok yol almamız gerekiyor. Eko-
nomimizin Avrupa düzeyine
çıkması bir süreç gerektiriyor.
Ama şu anda önemli olan eko-
nomik gelişme değil, bağımsız-
liktır. Biz bu nedenJe birincil
önemi bağımsızlığa veriyonız.
Bundan sonra ekonomik geliş-
memizi sağlayabiliriz. Bunun
örneklerini de gösterdik. örne-
ğin siz ülkenizi Moskova'dan te-
lefonla aradığınızda saatlerce
beklersiniz. Ancak Tallini'den 15
dakika içerisinde istediğiniz yer-
le konuşabih'rsiniz. Bunu nasıl
sağladık. Tabii ki özellikle Fin-
landiya'nın bize gösterdiği ilgi ve
destek nedeniyle. Iskandinav ül-
keleri Baltık cumhuriyetlerine
olan yakınhklarını her fırsatta
gösterdiler. Estonya'nın yeniden
yapılanmasında en büyük pay
da bu ulkelerin olacaktır. Daha
sonra da Avrupa gelecektir. Şu
anda beklediğimiz, ABD'nin ba-
ğımsızlığımızı bir an önce tanı-
masıdır. ABD, bağımsızlığımızı
tanıdığı zaman üzerimizden çok
büyük yük kalkacak.
leyiş burada bitsin.
Bu arada sizin aracılığınızla
Türkiye'ye bir mesaj göndermek
istiyorum. Ankara bağımsızhğı-
mızı tanısın. Nasıl olsa bu süreç
başladı. Baltık cumhuriyetlerini
bağımsızlığını tanıyan ulkelerin
SSCB ile ilişkilerinin bozulabi-
leceğini sanmıyorum. Bozulsay-
dı, Rusya Federasyonu Devlet
Başkanı Boris Yeltsin'in Gorba-
çov'la ilişkisi bozulurdu.
— Yeltsin'in 29 temmuzda
Litvanya ile ilgili bir anlaşma
imzalayarak bağımsızlığınıza
destek vermesini nasıl karşı-
ladınız?
LANDSBERGIS: Bay Yelt
sin, gelişmeleri çok iyi değerlen-
dirdi ve bağımsızlığımızın kaçı-
nılmaz olduğunu gördü. Bizle
imzaladığı anlasma bizi kamçı-
ladı. Bu Litvanya'nın artık diğer
Sovyet cumhuriyetlerinden ayrı
olduğunu ortaya koydu.
Litvanya'nın bağımsız bir
cumhuriyet olarak diğer cumhu-
riyetlerle ekonomik işbirliğini
sürdürmesi kaçınılmaz. Zaten
Baltık cumhuriyetleri olarak
kendi aramızda daha önce bir iş-
birliği anlaşması imzalamıştık.
Bundan sonra diğer cumhuriyet-
lerle ilişkilerimiz sürecek. Ancak
biz, hiçbir biçimde yeni Sovyet
sistemi içinde yer almayacağız.
— Yeni Birlik Anlaşması'nın
sizi de kapsayabilecegi yolunda
bazı görüşler var. Konfederas-
yon içinde bile olsa, SSCB için-
de temsil edilmek istemez misi-
nİ2?
LANDSBERGIS: Kesinlikle
hayır. Biz ilelebet bağımsız ka-
lacağız. Bu nedenle, bağımsız
bir ülke olarak egemen Sovyet
cumhuriyetleriyle imzaladığınuz
anlaşmalan sürdüreceğiz. Kim-
se bizi belirli kurallar çerçevesin-
de davranmaya zorlayamaz. Bu-
na kesin olarak kararlıyız. Kon-
federasyon adı altında bile olsa,
Sovyet sistemi içinde olmayaca-
ğız. Bazı çevrelerde ileriye sürü-
len bu görüşler, aslında bizim
tam bağımsızlıktan geri adım at-
mamızı öngörüyor. Bu aldatma-
cayı kabul etmeyeceğiz. Eğer de-
mokrasiye inanılıyorsa, insanla-
rın isteklerine, düşüncelerine
saygı gösterilir. Litvanya, 51 yıl-
dır sindiremediği Sovyet sistemi-
ni istemiyor.
— Özellikle ekonomi alanın-
da ne yapmayı düşünüyorsu-
nnz? Ydlardır ekonominiz Mos-
kova'ya baglıydı.
LANDSBERGIS: İlk aşama-
da, ekonomimizi kendi ayakla-
n üzerinde yürütebilmeyi istiyo-
ruz. Bunu da yapacağız. Bağım-
sızlık Uanından sonra bu konu-
da İskandinav ülkelerinin yar-
dımlannı gördük. Aynca yaban-
cı yatınmcıları buraya gelmeye
tesvik edeceğiz. Sovyetler Birli-
ği ekonomisinin eskimiş tekno-
lojisiyle iç içe olan Litvanya, tü-
müyle yenilenecek. Bunun için
de yabancı yatırımcılara büyük
iş düsecek. Biz piyasa ekonomi-
sini bütün kurallarıyla bu iilke-
de yerleştirmek istiyoruz. Ülke-
mizin nüfus dağıhmı gözönüne
alındığında, bir Isviçre gibi ol-
mamamız için hiçbir neden yok.
Ekonomimizdeki yeniden yapı-
lanma konusunda Avrupa ve is-
kandinav ülkelerinin birçok tek-
lifı var. Bunları değerlendiriyo-
ruz.
LANDSBERGIS — Ben 1.5
yılı aşkın çatışmamıza karşın,
Gorbaçov'u takdir ediyorum.
Kendi içinde bulunduğu durum
nedeniyle haklı olduğu bazı
noktalar vardı. Bir ülkeyi birlik
içinde tutmak istiyordu. Biz de
aynlmak istiyorduk. Gorbaçov
çok uğraştı, ama bizi razı ede-
medi. Aslında ayrılacağımızı
çok iyi biliyordu bence.
'Beklevin' dedi, biz beklememe-
yi yeğledik. Ve biz de kendi ça-
pımızda haklıydık. Gorbaçov-
un şu an işinin çok zor olduğu-
nu biliyorum. SSCB'yi birkaç
kayıpla da olsa bir arada tutma-
sının artık olanaksız olduğunu
düşünüyorum.
Zafer(Baftarafı 1. Sayfada)
Başkanı Orgeneral Doğan Gü-
reş'e bir kutlama mesajı gönder-
diler.
Inönü, mesajmda, Atatürk ile
birlikte Kurtuluş Savaşı'na ka-
tılarak şehit olanları rahmetle,
gazileri ise saygı ile andığını be-
lirterek şöyle dedi:
"Savas olasılıklanyla sık sık
karşılaştığımız bu bölgede
Türkiye Cumhuriyeti Silahlı
Kuvvetleri'nin ülke savunma-
sında 69 yıl önce gösterdiği iis-
tün başannın, bugiin de banşın
korunmasında en büyük güven-
ce olduğunu göriiyoruz."
Başbakan Mesut Yılmaz, 30
Ağustos Zafer Bayramı dolayı-
sıyla yayımladığı mesajda,
"Hürriyet ve bağımsızlıgı için
ber tiirlii fedakâıiığı göze alan
rnilletimiz, mazium milletkr için
de bir ateş yakmıştır. Bu mutlu
ve onuriu gün vesÜesiyle ulu ön-
der Atatürk ve onun mücadele
arkadaşlannın ölümsüz hatıra-
lan önünde saygıyla egiliyor, şe-
Utierimizi rahmet, gazüerimizi
şükran ve minnetle anıyorum.
Kahraman ordumuzu ve yüce
milletimizj sevgi ve saygıyla
selamlıyonız" dedi.
DYP Genel Başkanı Demirel
de Genelkurmay Başkanı Orge-
neral Doğan Güreş'e gönderdi-
ği mesajda şunlan kaydetti:
"Kahraman Silahlı Kuvveüe-
rimizin. vatanımıan bütünlügü,
milletimizin bür ve bağımsızh-
ğına saldıranlara verdiği büyük
dersin eşsiz zaferinin yıldönü-
münde, Silahlı Kuvvetlerimizin
bütün mensuplanna şahsınızda
tebriklerimi sunuyor, aziz sehit-
lerimizi rahmet, gazüerimizi
şükranla anıyorum".
DSP Genel Başkanı Bulent
Ecevit, bayram dolayısıyla ya-
yımladığı mesajda, "Türk nlu-
sunun özgüveni ve manevi gü-
cü harekete geçirildiği zaman
aşamayacağı hiçbir engel olma-
dığı kanıtlanmıştır" dedi.
(Baftara/ı 1. Sayfada)
mı, önseçim mi yapılsın tartış-
masını yetkili organ olan parti
meclisine götürmek istedigi"ni
savundu.
Erdal Kalkan, Adnan Keskin,
lsmail Cem gibi "Yeni Sol"
içinde yer alan üyeler, önseçim
gereği üzerinde dururken, oluş-
turulan aday yönetmeliği aynen
kabul edildi. MYK üyelerinden
"YenUikçi Sol Kanat" içinde
yer alan Ercan Karakaş da ön-
seçim gereğine işaret ederken,
"Yeni Sol"dan AH Dirtçer, kon-
tenjan adaylıklarında yüzde 25
kadın kotası önerdi, öneri kabul
edildi. "Yeni Sol"dan Cumhur
Keskin'in "Daha önce konten-
jandao seçilenler bir daba kon-
tenjandan aday olmasınlar" yo-
lundaki önerisi çoğunlukla red-
dedildi. Bu arada MYK'nın,
HEP'le yapılan görüşmelerin
sonucuna bağlı olarak değişmek
üzere, Bolu, Şırnak, Van, Di-
yarbakır, Mardin ve Ağn ille-
rinde merkez yoklamasından
• yana bir eğilim taşıdığı bildiri-
liyor. Istanbul gibi bazı büyük
yerlerde merkez yoklaması ya-
püması yolundaki görüşlerin ise
MYK içinde yüksek sesle dile
getirilmediği kaydediliyor. Parti
meclisi toplantısından önce Yeni
Sol Kanat Antalya Milletvekih'
Deniz Baykal da başkanlığında
bir toplantı yaparak durum de-
ğerlendirmesinde bulundu.
Öte yandan Genel Sekreter
Yardımcısı Fikri Sağlar, kendi-
sinin fstanbul'da merkez yokla-
ması istediği yolundaki söylen-
tiler üzerine, toplantıda Deniz-
li Milletvekili Adnan Keskin ile
tartıştı. Sağlar'ın parti meclisi
toplantısında merkez yoklama-
sı ile ilgili herhangi bir konuş-
ma yapmadığı öğrenildi. Gaze-
temiz baskıya girerken SHP PM
toplantısı sürüyordu.
SHP Ue HEP arasmda bir sü-
re önce başlayan seçimlere yö-
nelik "ittifak" görüşmeleri dün
SHP Genel Sekreteri Hikmet
Çetin ile HEP'in yöneticileri
arasında sürdü. HEP'li adayla-
nn SHP hstelerinden seçime gir-
meleri Uzerine "iki parti ilke
olarak anlaşırken" bunun nasıl
gerçekleştirileceği formülleri
üzerinde duruldu.
Dün sabah başlayan görüş-
melerde "ilkesel" olarak anla-
şan iki parti hangi seçim bölge-
lerinde, nasıl aday gösterileceği
konusunda uzlaşma aradılar.
Sağlanan bilgilere göre SHP,
Güneydoğu ve Doğu bölgelerin-
de güçlü olan HEP'in buralar-
dan kendi listesi için aday çı-
kartmasını isterken HEP'li yö-
neticiler lstanbul, Ankara, Iz-
mir gibi yerlerden de kontenjan
talebinde bulundular. Görüşme-
ler öğleden sonra da sürerken
iki tarafın da bu konuda bazı sı-
kıntılan olduğu öğrenildi.
SHP Parti Meclisi'nde HEP
ile ittifak konusu ele alınırken
HEP'in Doğu ve Güneydoğu'-
nun büyük bir bölümünde kon-
tenjandan adaylık istediği ifade
edildi. Bunun gerçekleşmesi ha-
linde doğabUecek sonuçlar ve
Türkiye genelindeki etkileri tar-
tışıldı. Saat 15.00'te başlayıp
21.00'e kadar aralıksız süren
toplantıda bu konu çeşitli bo-
yutlanyla ele ahndı. 21.00-23.00
saatleri arasında verilen yemek
molası sırasında Genel Sekreter
Çetin, HEP'li komisyon üyele-
riyle bir kez daha bir araya gel-
di. PM toplantısına saat
23.00'ten itibaren Çetin'in getir-
diği bilgiler etrafında yapılan
değerlendirmelerle devam edil-
di.
Çetin, gazetecilerin konuya
ilişkin sorusu üzerine, "Görüş-
melerimiz sürüyor. Kesin bir şey
yok. Ancak sonuçtan umutlu-
yum. HEP'li arkadaşlarımız
partilerinden istifa ederek
SHP'ye katılacaklar. Artık bu-
nun dönüşü yok. Merkez yok-
lamasıyla aday gösterilecekler.
Umutluyum, bize kararlannı
bildirecekler" dedi. Çetin, işbir-
liğinin sağlanması halinde yüz-
de 10 olan merkez yoklaması
oranının arttınlabileceğini ve
buna göre de tüzük değişikliği-
nin gündeme gelebileceğini de
soru üzerine sözlerine ekledi.
UZMAN YARDIMCISI ALINACAKTIR
Atatürk Kultur, Di! ve Tarıh Yuksek Kurumu ve bağlı kuruluşları-
nın 8., 9 derecelı L'zman Y'ardımcısı kadrolarına en az 4 yıllık yüksek-
oğretım kurumlannın aşağıda belirtilen bolum mezunlarından. pa-
rantez içinde gosterılen sayılarda, sınavla eleman alınacaktır
Atatürk Araştırma Merkezi Ingiliz Dili ve Edebiyatı (1)
Turk Dili ve Edebiyatı (I)
Tarıh (1)
Turk Dılı ve Edebiyatı (4)
veva Basın Yayın
Rus Dili ve Edebiyatı
Bulgar Dılı ve Edebıyatı
Coğrafva
Tarıh
Turk Dili ve Edebiyatı
Muzik
Turk Dıl Kurumu
Turk Tanh Kurumu
Ataıurk Kultur Merkezi
TRT açık oturum için
talimat bekliyor
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)— Basbakan Mesut
Yılmaz'ın yeşil ışık yakması
üzerine hderlerin katılacağı bir
açıkoturum >-apmak uzere ha-
rekete geçen TRT Haber Dai-
resi, Genel Müdür Kerim Ay-
dın Erdem'in talimatını bekli-
yor. Konunun, pazartesi günü
kesinlik kazanacağı bildirildi.
Programın gerçekleşmesi du-
rumunda ANAP h'deri Yılmaz,
SHP Genel Başkanı Erdal Inö-
nü ve DYP Genel Başkanı Sü-
leyman Demirel ile TV ekra-
nında karşı karşıya gelecek.
Haber Dairesi Başkanı Yar-
dımcısı Şahap Alp, liderlerin
katılacağı bir açık oturum
programı hazırlamaya istekli
olduklannı, bunun için Genel
Müdür Erdem'in talimatını
beklediklerini söyledi. Konu-
nun önümüzdeki pazartesi gü-
nü açıkhğa kavuşacağını söy-
leyen Alp, ekranda yalnızca
TBMM'de grubu bulunan üç
siyasi partinin h'derinin tartışıl-
masının düşünüldüğünü kay-
detti. Alp, parlamento dışında-
ki parti liderlerinin açıkotu-
rum programıyla ekrana çıka-
nlamayacağını bildirdi. Lider-
lerin tek bir açıkoturumda
karşı karşıya gelmesini düşün-
düklerini sözlerine ekledi.
AR-^NACAK ŞARTLAR
1. Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinde belirtilen
genel nıtelikleri taşımak,
2. Sınav tarihinde 30 yaşını doldurmamış olmak,
3. Turk Dıl Kurumu'na Turk Dili ve Edebiyatı dalında
başvuracak ada\lar için Osmanlıca bilmek gerekmektedir.
4. Yabancı dil ve >uksek Iısans tercıh sebebidır
SINAVLAR
Yukarıda belirtilen oğrenim dallarıyla ilgili konulara ılave
olarak "Kadrolu Lzmanlık Yonetmelıği"nde belırlenen konularda
yapılacaktır
Sınavlar vazılı ve sozlu olmak uzere iki aşamalıdır
Yazılıda başarılı olanlar mulakata cagrılır.
BAŞVURU
Smava katılacaklar: sınavına girmek istedikleri bağlı kuruluşu
belırtir dılekçelerıne aşağıdaki belgeleri de ekleyerek "Aıaturk
Kultur. Dil ve Tarıh Yuksek Kurumu Atatürk Bulvarı 217
Kavaklıdere/ANKARA adresine şahsen veya posta ile
başvuracaklardır.
Nufus cuzdan aslı veya onaylı orneji. yuksekoğrenim dıploması
aslı veva noterden onaylı orneği, ozgeçmışı, dort adet vesıkalık
fotograf.
Sınavı kazananlardan ayrıca, askerlik gorevini yaptığını ve>a
sına\ tarihinde ertelenmiş olduğunu gösterır belge, saveıhktan
alınacak iyi durum belgesi, tam teşekkullu bir hastaneden
alınacak sağiık raporu istenir.
Son başvuru 30 Eylul 1991 pazartesi saat I8 00'e kadardır.
Postadaki gecikmeler dıkkate alınmayacaktır.
Adaylara fotoğraflı "sınava ginş belgesi" gonderilecek, ginş
belgesi olmaksızın sınava kaıılınamayacaktır
Sınav tarıhi ve yeri, sınava ginş belgelerınde belırtılecektir
Sonuçlar yuksek kurum ve bağlı kuruluşlarında asılı olarak
duyurulacaktır.
Yuksek Kurum L'zman Yardımcılığına alınac3k olanlar, bağiı
kuruluşlar L'zman Yardımcılığını kazananlar arasından Yuksek
Kurumca seçilecektir.
GOZLEM
UGUR MUMCU
(Baftarafı 1. Sayfada)
Bu koşullara bir de devlet baskısını ekleyin.
Doğu ve Güneydoğu insanı, ağaların, çağdışı şıh ve şeyh-
lerin baskısı altında yaşıyor. Birçok seçimde dınsel tarikat-
lar, aşiretler ve aşiret reisleri egemen oldu, bugün de olacak!
Ağa, şıh ve şeyh baskısı...
Terör korkusu...
Devlet baskısı...
Bu koşullarda ve bu ortamda kullanılan oylar "serbestçe"
kullanılmış sayılabilir mi?
Doğu ve Güneydoğu'da adaylar nasıl propaganda yapa-
caklar? Kürtçe konuştukları zaman ne olacak?
Bugünkü Siyasal Partiler Yasası, "Türkiye/de azınlık vardır"
diyen partinin temelli kapatılacağını öngörüyor. Terör ile Mü-
cadele Yasası siyasal içerikli Kürtçe konuşmalara hapis ce-
zaları getiriyor.
Aday Kürtçe tonuşsa /akasına devlet yapışacak...
Konuşmasa PKK terörüne hedef olacak!
PKK, adayları yönlendirmek için açık ya da kapalı her yolu
deneyecek.
Böyle bir ortamda seçime "serbest seçim" denebilir mi?
Sosyalist Birlik Partisi, bu kaygı ile yola çıkıyor ve şu öne-
riyi getiriyor:
— SBP Paris Şartı 1. ek belgesinde yer alan gözlemci is-
teme hakkına dayanarak ilan edilmemiş bir savaş ortamının
yaşanchğı, olağanüstü hal hükümlerinin uygulandığı Doğu
ve Güneydoğu bölgelerinde özgür, adil, serbest seçimlerya-
pılamayacağı kaygısıyla gözlemci isteminde bulunacaktır.
SBP, gözleminde haklıdır; hiç kuşku yok, Doğu ve Gü-
neydoğu'da yapılacak seçimler "serbest seçim" sayılamaz.
Ancak partinin önerdiği "gözlemci" ısteme önerisi de be-
nimsenemez.
Paris Şartı'nın Ek 1-777. maddesi şöyledir:
— Yasalann ve kamu politikasının, siyasal kampanyala-
rm, herhangi bir idari faaliyet, siddet ve yıldırma yoluyla aday-
ların ve partilerin fikirlerini ve niteliklerini serbestçe beyan et-
mekten alıkonamayacağını veya seçmenlerin bunlar hakkın-
da bilgi edinmelerinin ve tartışma konusu yapmalannın ve-
ya oylarını cezalandırma korkusu olmadan serbestçe kullan-
malarının engellenemeyeceği adil ve özgür bir ortamda sür-
dürülmesi yönünde çalışmalannı sağlayacaklar.
Devlet bu ortamı sağlamazsa ne olacak?
Gözlemci istenecek...
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı'na üye herhangi
bir devletten ya da ilgili özel kurum ve örgütten gözlemci-
ler gelip seçimlerin baskı altında yapılıp yapılmadığını in-
celeyecekler.
Paris Şartı'nın Ek 1/6. maddesinde bu anlaşmaya imza
koyan devletlerin demokratik düzeni terör örgütlerine karşı
koruma yükümlülükJerinden de söz edilir.
PKK bir terör örgütü müdür?, Evet, bir terör örgütüdür.
Bu terör örgütü, Paris Şartı'na imza koyan Almanya, Fran-
sa, İngiltere, İsveç ve isviçre gibi devletlerin topraklarında
da örgütlenmiyor mu? Evet, örgütleniyor.
O zaman bu ülkeler Paris Şartı'nın bu maddesine aykırı
davranıyorlar demektir.
Peki bu ülkeleri kim denetleyecek? Bu ülkelere hangi dev-
letlerden "gözlemci" gönderilecektir?
PKK terörü çok yönlü ve karmaşık yapıda bir olavdır. PKK
terörünün desteği de Batfdadır.
Böylesine duyarlı ve karmaşık bir konuda kim kime
"gözlemci" gönderecek? Kim kimi ne için denetleyecektir?
Böyle bir çağrıda bulunan SBP, "bağımsız Türkiye"üen
nasıl söz edebilecektir?
Demokratik toplumlar, siyasal erginliklerini kanıtlayan top-
lumlardır. Bu toplumlarda demokrasinin güvencesi halkın
kendisidir. Bu erginliği kanıtlamayan toplumlarda bir değil,
bin kez seçim yapsanız sonuç değişmez.
Seçimlerde Batı'dan "gözlemci" çağırmak da sosyalist-
lere yakışmaz!
Fethiye
15eylülde4
NadirNadi
Günü' düzenleniyorI r f l f t T^ /m M~M T A l A 14^* __ m_ • 1 •• " ^
İZMİR/MUGLA (Cumhuri-
yet) — Muğla, Fethiye ve İzmir
belediyeleri, gazetemiz sahibi ve
başyazarı Nadir Nadi'nin anısı-
m yaşatmaya yönelik çalışmala-
nnı sürdürüyor. Fethiye Beledi-
yesi, 15 eylülde "Nadir Nadi
Günü" düzenliyor.
tzmir Anakent Belediyesi, Be-
lediye Meclisi'nce "Yılın
AUtürkçüsü" seçilen Nadir Na-
di'nin adının verildiği bulvara
konulmak üzere bir büst yaptı-
rıyor. Dokuz Eylül Üniversitesi
Eğitim Fakültesi'ne yaptınlan
büstün kısa sürede tamamlana-
rak Nadir Nadi Bulvan'nda ay-
rılan yere konulacağı belirtiliyor.
Anakent Belediyesi Tarutım-
TV Birimi, "Nadir Nadi Ara-
mızda..." başhklı bir gazete ya-
yımladı. 6 sayfa olarak hazırla-
nan ve 5 bin tane bastırılan ga-
zete, Uluslararası Izmir Fuan'n-
da yurttaşlara dağıtıldı. Gazete-
de, Nadir Nadi'nin fotoğrafları,
yasamoyküsü ve onun ardından
hakkında yayımlanan çeşitli ya-
zılar yer aldı.
Fethiye Belediyesi 15 eylülde
"Nadir Nadi Günü" düzenleme-
ye hazırlanıyor. Nadi'nin
Fethiye-Kayaköylü olduğunu be-
ürten Belediye Başkanı Özer Ol-
gun, "En büyük hemşerimiz
için ne yapsak azdır. Adına yap-
tırdığımız parkı da 15 eylül gü-
nü törenle acacagız" dedi. Ol-
gun, "Nadir Nadi Günü"nde
Sami Karaören, Oktay Akbal ile
tlhan Selçuk'un da katılacakla-
rı söyleşi düzenleneceğini söyle-
di.
Muğla'daki çevreciler, Nadir
Nadi'nin adının doğum yeri
olan Kayaköy'de bir taş sokağa
verihnesini önerdiler. Bu arada
Muğla Belediyesi'nin Abdi Ipek-
çi Caddesi üzerinde düzenlenen
parka Nadir Nadi'nin adını ve-
receği ve bir büstünün parka ko-
nulacağı öğrenildi.