Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 30 AĞUSTOS 1991
Öııenısizin Öne Çıkması
MELİH CEVDET ANDAY
Ah şu şıır, olumden konuşur en çok, ne yap-
sın' Başhca sorunumuz o Donemı bılınme-
yen bır Bızansh şaır, Ghkon şoyle demış
Her şey kahkaha, her şey toprak.
Her şe>, hiçbır şe>,
Çunku her şevın başı sonu
Anlamsızlık.
Bunun boyle olduğunu bılıyoruz da onem-
sız şeylen one çıkarıyoruz gene Dertler bulu-
yoruz, uyduruyoruz kendımıze Dı>eceksınız
kı kendımızı aldatmak ıçındır bu, ölumu unut-
mak ıçındır Evet, öyledır, bense başka bır
yöntem uyguluvorum bu konuda, ıkıde bır >a-
kında oleceğımı sandığımı soylujorum arka-
daşlarıma. Geçende Istanbul'da olan Abıdın
Dıno da böyle yapı>ormuş, sojledı bana Bı-
raz kurcalavınca baktım kı ıkımız de aynı on-
lem ardındayız Azraıl'ı kandırmak Çunku
Azraıl, kurbanını habersız yakalamak ıster-
mış, bız böyle konuşunca ışın surprızı kalmadı
dıye gen dönuyor can alıcı melek Bakalım ne-
reye kadar kandırabıleceğız onu
Nerdeyse bır >ıl olacak, sağ gözumden bır
amelıyat geçırmıştım, gozumun bebeğını alıp
yerıne yapayını takmışlardı Doktorum demış-
tı kı "Bır yıla kadar otekı gozunuz de bozu-
lacak, onu da amelıyat edeceğız" Bır korku
aldı benı, >o yanlış anlamayın, amelıyat kor-
kusu değıl, ya amelıyat olmadan ölursem dı-
ye kaygılandığımı soyledım arkadaşlarıma lç-
lennden bırı, "Sen de ölme'" dedı Eksık ol-
masın, "Sen de amelıyat olma1
" dıyebılırdı
Sankı ötekı dunyaya bır gözum kor olmuş gıt-
mek ayıp mı duşer9
Duşmez, ama aklımız
dun\ada kalmasın, yok mu' Takıntısız gıde-
lım
Geçen yü yetmış beşıncı doğum gunumu
kutlamıştık, Prof Server Tanıllı, Strasbourg'
dan telefon edıp dedı kı "Bu mutlu gunde bu
lunamadığım ıçm uzgunum, fakat sıze soz \e-
nyorum, seksenıncı yıldonumunuzde, Istan-
bul'da, >anınızda olacağım"
Aradan bırkaç gun geçtı geçmedı, bır baş-
donmesı başladı bende, eşıme, "Ayıp olacak
dıye korkuyorum" dedım "Ne ayıbı9
" dıye
sordu "Seksenı bulmadan olursem Tanıllı'ye
ayıp olacak" Öyle ya, sözleşmışız
Rımbaud, bır şıınnde şöyle der
Par delicatesse j'ai perdu ma vie.
O, nezaket uğruna olduğunu sövluyor, ben-
se nezaketen ölmemem gerektığını soyluyo-
rum Ama ıkısı bır kapıya çıkar
Yazmıştım, sırası geldı gene anlata>ım, res-
sam Agop Arad, ölmekten korktuğunu soy-
luyordu bana, "Nasıl, hangı hastahktan7
" dıye
konuşuyordu "Bak" dedım, "hıç uzulme, ıkı-
mız de kalpten gıderız" Fakat Agop'un ıçı ra-
hat değıldı, "Ama nerde, yatağımda mı, yok-
sa sokak onasında mı9
" dıye sordu "Ne
olacak" dedım, "ha yatağında olmuş, ha so-
kakta!
" Dostum dırettı, "Sokakta olursem, ce-
bımdekı parayı çalarlar, ortalık serserı dolu"
dedı
Goruyor musunuz, para önem bakımından
ölumu geçıyor bu örnekte. Insanın derdı çok,
bu yuzden de olumu duşunmeye vaktı yok
"tyı kı yok" deyıp tesellı bulalım
Manes Sperber'ın, dılımıze "Parçalanmış
Gerçeklık" adı ıle çevrılen (Çev Ahmet Ce-
mal) kıtabını okurken, konumuzla ılgılı garıp
bır olayın öykusu ıle karşılaştım Onu açıkla-
madan önce yazarın kımlığı uzerıne kımı bıl-
gıler aktarayım Bu Avusturyalı yazarın tek
okuduğum kıtabı bu 1905-1984 yılları arasın-
da yaşamış, modern ruhbılımın kuruculann-
dan Alfred Adler'ın oğrencısı olarak ruhbılım
oğrenımı gormuş, Bırıncı Dunya Savaşı yılla-
rından başlayarak polıtık çalışmalara katılmış,
ozellıkle Fransa'da faşızme karşı eylemlerde
rol almış, "koklerı Erasmus'a kadar uzanan
bır humanıza anlayışının gunumuzdekı en et-
kın temsılcılerı arasında" sa>ılan bır >azar
"Insan ve Eylemler" adlı denemesınde şoyle
anlatıyor
"1933 martında, Berlın Polıs Mudurluğu1
nun koğuşlanndan bırındeydım Çoğumuz SA
tarafından tutuklanmış, ışkenceden geçırılmış,
ondan sonra da pohse teslım edılmıştık Dur-
maksızın yenı tutukluların getırıldığı koğuş-
ta yatar >a da a>akta durur konumda, sıkışık-
lıktan nerede>se soluk alamaksızın kalıyor-
duk Bır gun akşamın erken saatlerınde yuzu
gozu kan ıçerısınde bır genç adarru getırıp can-
sız bır paket gıbı ıçerı atıverdıler Hemen ada-
mın >ardımına koştuk, >uzundekı kanları sı-
lıp su ıçırdık Adam kendıne geldığınde, \u-
zunde son derece tedırgın bır ıfade vardı
Onun durumunun da otekı tutuklular gıbı
kaygı verıcı olduğu kuşkusuzdu Karısı ıle bır-
lıkte evlennın yakınında bıldırı dağıtırlarken
suçustu yakalanıp tutuklanmışlardı
-\dam benım vanımda vattığından, uyku-
suzluğuna \e kendısı ıçm acı kaynağı olan bu-
yuk huzursuzluğuna yakından tanık oldum
Sonunda konuşacak gucu bulduğunda, onu
asıl uzenın, gerçekleştırdığı polıtık e> lemın so-
nuçlan karşısında duyduğu korku olmadığı-
nı oğrendım Bu sonuçları zaten goze almış
bulunmaktaydı Ancak taksıtle mobıha almış-
tı ve daha odenmemış ıkı taksıdı vardı, onlar
da odendıkten sonra mobılyalar tamamen
onun olacaktı Şımdı adamm butun duşunce-
sı, karısıyla bırlıkte hukum gıvdıklerı, boyle-
ce de kalan taksıtlerı ode>emedıklerı takdır-
de ne olacağıvdı 'Anlıyorsun değıl mı1
' dıye
yınelıyordu hep, 'ödeyemedığım takdırde fır-
ma eşyaları gen alır ve bız de hepsını yıtın-
rız, oysa yatak odası, fındık ağacından yapıl-
ma bufe ve kanepe ıçm vıyeceğımızden kısa-
rak para bırıktırmıştık'
Bu adam olağanustu akıllı değıldı, ama hıç
kuşkusuz aptal olduğu da soylenemezdı Ka-
nsıyla bırlıkte kalabalık bır caddede, ıllegal ol-
duğu bır bakışta anlaşılan bıldırılerı dağıt-
makla kendılerını attıklan tehlıkeyı kuçumse-
mış değıldı Fakat daha cnce yapmış olduğu
polıtık secım doğrultusunda, bu ışe gozunu
kırpmadan gırmıştı Gelgelehm bunu vapar-
ken mobıl>alarını duşunmemıştı Mobılyala-
rı, eylemının olası sonuçlarıvla aynı bağlam
ıçınde gormemıştı İkı ayn duzlem soz konu-
su>du Devrımcı bır savaşım ıçın gonullu olu-
şuyla, refaha >önelık kuçuk burjuva duşlerı,
farklı bağıntılar butunlerını oluşturdukların-
dan, bırbırlerını dışlamıyorlardı Bu ıkı avrı
dunya, adam ancak SA'nın cellatlarının elın-
den kurtulup koğuşta kendıne geldığınde bır-
bırıne değmıştı"
Korkunç bır olay, çok ılgınç bır gözlem'
Manes Sperber'ın ekledığı şu sozlen de oku-
yalım
"Koğuş arkadaşıma ılışkın ve sık sık anım
sadığım bu olaydan, uzerınde durma>a değer
bır ders alınabılır En sıradan ınsan bıle ev-
lemlerını ya da eylemsızlığını yonlendırırken,
az çok bılıncınde olarak, değışık olçutler doğ-
rultusunda davranır ve bu olçutlen hep ken-
dısını haklı çıkaracak bıçımde kullarur"
Demek neyın önemlı, neyın onemsız oldu-
ğunu baştan bılemeyız; bakarsınız fındık ağa-
cından yapılmış bufe, sıvasal eylemın onune
çıkmış'
"Bıhnmeyen tnsan" dıye bır kıtap vardı
Ne guzel bır kıtaptır
Her şeyı bılıyoruz da kendımızı bılmıyoruz
PENCERE
ARADABIR
ŞAKİR BALKI
Devlet Adamı Özlemi...
Mızah, guç bır uğraş, yazarlığı da Ama çoğu ulkede mı-
zahçılara konu olan nıce devlet (') adamiarı görulmuştur Ro-
manlara, oyunlara, fılmlere konu olmuşlardır boylelerı Ge-
nelde bır rastlantı ya da hukumet darbelerı sonucu 'koltuk"
kapanlardır bunlar Bu tur "zuhurat" takımı, aradan bıraz za-
man geçıp de palazlanınca hemen dayılaşırlar "Ben neymı-
şım, benden buyuk yok" demeye başlarlar Oyle de hava ba-
sarlar kı, kuçuk dunyaları ben yarattım derler Bu nıtelıksız,
yeteneksız, özekınsız (kultursuz) ve aşağıhk duygusu sarma-
lındakı bu "baş"lar, ne yazık kı tarıh sahnesınden hiçbır za-
man eksık olmamışlardır
Tarıhın tozlu sayfalarından günumüze değın, "devlet" kav-
ramı üstune çok sözler edılmıştır Kuramlar ortaya atılmış, cılt-
lerce kıtaplar yazılmıştır Daha da tartışılacaktır Dunyamız-
dakı bu hızlı değışım surecı ıçınde de bu "kavram" ara ara
gundeme getınlecektır Devletler ve devlet adamiarı da
Tarıhte 16 devlet kurmakla ovunenlerımız var Ama son yıl-
larda da bır "devlet adamı" kıtlığı (bunalımı) yaşadığımız da
ayn bır gerçek, hem de acı ve düşundurucu
Osmanlı da devlet adamiarı yetıştırmıştır, ama ne yazık kı
bunların sayıları çok az Uç beşı geçmez Osmanlı, yukselı-
şının onuru ve çokuşunun onursuzluğu ıçınde o tarıhsel geç-
mışını noktalamıştır Bu acılar, savaşlar ve yıtışler denızınde,
büyuk savaş sonrası Ataturk donemıne böyle ulaştık
O eskı kafai Cumhurıyet mı, sattanat mı' Şenat mı, laıklık
mı'
7
Senı gıdı, altında Hırıstıyan ıcadı araba, onunde televız-
yon, ehnde telefon' Sonra yıne akıl mı, nakıl mı' Mustafa Ke-
mal akıldan yanaydı, Enver Paşa da duşçu ve nakılcıydı En-
ver olsaydı bugun ya Iran ya da "kavm-ı necıp" (Arap) olur-
duk Mustafa Kemal, çol bedevılığıne karşı, çağdaş olmayı
("adam olmayı") ısteyen lıderdı
Gerçek devlet adamı, en guç koşullarda ve karanlık dö-
nemlerde ulusunu esenlığe çıkaran kışıdır Ulke sorunlarına
çozum getıren, ama övünmeyen kımsedır Kurtancıdır Boş
yere konuşan, bılgısız, turedı, taraf tutan devlet adamı, aıle
bıreylerının çıkarlarını ön planda tutan sözum ona devlet ada-
mı, hem yurdunu bunalımlara göturur hem de tepkıler alan
bır kışı olur Bu tur devlet adamiarı Osmanlı'ya da buyuk za-
rarlar getırmıştır
Devlet adamı kendı kendını mı yetıştırır, yoksa onu "olaylar"
mı hazırlar' Ataturk'un yetışmesınde bunun her ıkı orneğı
de var Onu ortam mı hazırlamıştır, savaş ruzgârları mı' Bun-
ların etkısı olmuştur Ama ışın aslı Ataturk daha Selanık ve
Manastır yıllarında, Istanbul "Harbıye" gunlerınde bır hazır-
lık ıçındeydı O, kıtaplar okuyor ve yabancı dıl öğrenıyordu
"Sıyasef'le de ılgılenıyordu Yorum ve bılgı dunyasının zen-
gınlığı hep bu yıllardan kaynaklanıyordu Okumak, onun ıçın
bır yaşam bıçımıydı Sureklı oğrenen ve araştıran kışıydı Ko-
lay yoldan doruğa çıkmadı O'nun ardılı Ismet Inonu de kı-
taplarla dosttu Okuyordu Yaşlıydı artık ve başbakandı Bır
gazetecı Inönü'ye sorar, "Efendım, bu bayram tatılınızı nasıl
geçıreceksınız'" Ismet Inönü o kendıne oz tavrıyla 'Eh ış-
te", dıye yanıt verır, "Ivo Andrıç'ın 'Drına Köprusu' adlı roma-
nının Almanca basımını okuyacağım"
Ataturk 1910'larda, yakın bır dostundan okumak uzere ken-
dısıne gonderılmesını ıstedığı kıtaplardan bazılarının adları
"Aklı Selım, J Meslıer, Hurrıyet, JStuart Mıll, Avrupa Mıllet-
lennın Ruhıyatı, Alfred Feuıllet, Burjuva Demokrasyası ıle Pro-
letarya Dıktatorluğu Hakkında Tezler, Lenın, Buyuk Tarıh-ı
Umumı, Ahmet Refık, Devlet-ı Osmanıye Tanhı Hammer,
Dun ve Yarın, Gustav Le Bon " Mustafa Kemal bu koşullar-
da yetıştı ve yıkılan bır ımparatorluğun enkazı uzerınde yenı
bır devlet kurdu O eskı ve saygın "Çankaya"da ulusunun
çağdaşlaşması ıçın uğraş verdı Şu bır gerçek Bır ' devlet
adamı" kolay, türedı yollardan tarıhsel ve saygın kışı olamı-
yor Uğraşlar verıyor Çalkantılı ve çok zor donemlerden ge-
çerek pışıyor Kışılığını de oluşturuyor Ataturk savaş alanla-
rında koşuştururken, ben yanda da ılerıye dönuk bır hazırlı-
ğın ıçındeydı Selanık'te başlayan bu ılgınç seruven, Sakar-
ya Meydan Savaşı'yla doruga ulaştı ve yenı bır devlet kuru-
culuğuyia noktalandı
Anımsar mısınız, bırkaç yıl onceydı Tum dunya onu tele-
vızyon ekranlarında ızlemıştı, 1986 Dunya Futbol Şampıyo-
nası'nda Sevımlı, temız gıyımlı, ufak tefek bır adam, Italya
Cumhurbaşkanı, şımdı yaşamda olmayan Sandro Pertını,
statlarda ve halkımn arasında, elını kolunu sallayarak, bır se-
vınç dalgası ıçınde ulusal takımını selamlıyordu Bu saygın
kışı, "Devlete çok pahalıya mal oluyor" duşuncesıyle kendı-
sını koruyan guvenlık polıslerının kaldırılmasını ıstemıştı Ken-
dısının bu denlı mutevazı, sade ve aiçakgonullu olmasının
yanında eşı Carla Voltolına da gösterışten uzak, oraya bura-
ya dalıp çıkmayan, kışısel reklamlara önem vermeyen ger-
çek bır "fırst lady" olduğunu tum ulusuna kanıtlamıştı Nıl-
gun Cerrahoğlu bır yazısında, bu devlet adamı, Cumhurbaş-
kanı Pertını ıçın şöyle dıyordu 'Akrabalarını kayırmadı, ha-
nedan kurmadı, tek bır skandalın, tek bır şuphenın merke-
zınde olmadı"
Cumhunyetçı laık anayasaya saygılı gösterışten uzak, sa-
de, ulusunun butunluğunu temsıl eden, ne soyledığını bıldı-
ğını bılen devlet adamı ozlemı ıçınde olmak ve yaşamak ne
kadar acı
1
Çevre Bakanlığı ve Ekolojîk Denge
Çevre Bakanlığı, devletin ıçinde bulunduğu sıyasal
mekanizmanın yanlış kararlannı önlemekle hedefine
ulaşabilir. Çunku çevre kirlenmesi yoktur, siyasal kirlenme
vardır. Hızlı nufus artışı, yanlış sanayıleşme, yanlış kentleşme,
yanlış taşımacılık, yanlış tarım, yanlış enerji uretme
politikaları 'ekolojik denge'yi bozan asıl nedenlerdir.
Prof. Dr. CELAL ERTUĞ Yeşiller Partisi Kurucu
Genel Başkanı
Sayın Mesut Yılmaz'ın kısa ömurlü hu-
kümetı, Türkıye'de ılk Çevre Bakanlığı'nı
kurmak gıbı bır özelbkle tarıhe mal olacak
Bakanük kurulması ıkı ayrı açıdan baka-
rak değerlendınlmelıdır
1- Çevre sorunlannın hızla artışı bır ba-
kanbk olmayışmdan mı kaynaklîuuyor''
2- Bakanbğın kunılması, çevresel sorun-
lara, ekolojik denge bozukluğuna çözüm
getırebılır mı
?
'Çevre', daha doğru deyışle 'ekolojik
denge
1
sorunlannın devleşmesı bakanlığın
bulunmayışından doğmuştur dıye duşun-
mek bır yanılgıdır örneğın Adalet Bakan-
lığı vardır, ama 'adalet'ın olduğu tartışma
konusudur Yıne malıye, ekonomı, sanayı,
sağlık bakanlıklan vardır, ama mabyeyı,
ekonomıyı enflasyon yutmuştur Çarpık sa-
nayıleşme alıp yurumüştur ınsan sağlıgı da
'tesadufen yaşam'a bağlanmıştır öte yan-
dan Imar lskân Bakanlığı korkunç
'kenlleşme* ucubelen, beton yığınlan yarat-
mıştır Sanınm bunca ornek, çevre bakan-
lığından yoksun oluşumuzdan ötüru hayıf-
lanmamıza gerek olmadığına yeterhdır
Şımdı ıkıncı paragraftakı 'çözüm' arayı-
şırruza geçebüınz Yanı bakanlığın kurulma-
sı ekolojıye bır çözum sağla>abıhr mı aca-
ba
9
Bu soruya 'belkı' dıye yanıt verılebılır
Belkı sözcuğu ıle neyı anlatmak ıstedığımı
açıklamam gerekıyor
Asunda Çevre Bakanlığı'nın kurulması
'pohtık-psıkolojık' bır zorunluluktu EUı
yıldan benı hava, sular ve toprak akıl almaz
bır hızla aşırı boyutlarda kırlenıyor, toplu-
mun gıderek baş derdı durumuna gehyor-
du Bu konuda halk tepkıler göstenyor, ho-
murdanıyordu Bır 'Yeşıller' Partısı kurul-
muş, sıyasal bır gedık açılmıştı ötekı par-
tıler bu malzemeyı kuüanmak ısteyecekler-
dı Ortaklaşa bır "TBMM Çevre
Korrusyonu" kuruldu Sayın Alı Talıp öz-
demır le bu komısyonun onurumuza yap-
tığı bır toplantıda tanışmış, centılmence
davraruşlarına hayran kalmıştım
Ancak komısyonun 'ekolojik denge
bozukluğu' kavramına yuzeysel çugıde, yanı
bu- 'Yeşıl'den farklı baktığıru 'aptamak guç
değıldır Bu nedenledır kı bakanlığın adı-
nın 'ekolojı' bakanlığı olmasımn daha doğ-
ru bu- yaklaşım olacağım behrtmekte yarar
göruyorum Çunku çevre dedığırruzde, ıçın-
de bulunduğumuz fizıksel mekânla sımrlan-
dınlmış kalıyonız Oysa 'eko', 'ekolojik
sıstem' dedığımızde, sırursız boyutlu 'evren
1
de yuzen bır 'kavram'a ulaşıyoruz
Çevremızı temız tutalım, pet şışelerını
toplayahm, yeşü gömleklı ızcı kamplan ku-
ralım, çıçeklere, böceklere. sahıp çıkalım
gıbı fantezılerle uğraşma ıle ekolojik den-
ge kavramını net olarak ayırmak zorunda-
yız.
Bu kavram oluşturmasından sonra ba-
kanlığın karşısuıda kımler, hangı guçler var-
dır, onu saptamak gerelor önce bugune ka-
dar çok tekrarlanan bu- yanlışa değıneceğun
bu konuda Hep halkın bılınçlendınlmesın-
den, çocuklann eğıtılmesınden bır çözüm
olarak söz edılıyor. Şöyle bu- duşünursek,
'çevre"yı kırletenın kun olduğunu bulmak-
ta guçlük çekmeyız Evet, kımdır sorumlu,
hatta suçlu
9
Sorgulanması gereken, sesle-
nılecek kışı (makam) en başta 'devlet'tır
lşte, guzelım bın çeşıt denız urunünun
ureme yatağı 'Izmıt' Bu Körfez'e SEKA 50
yıldan ben günde 45 ton zararlı atık sala-
rak tek canh bırakmamıştı Bu cınayete
petro-kımya tesıslennın katılması da devle-
tin eserı değıl mı?
tzın verırsenız sıze geçen yaz boyunca 35
bın kılometrelık bır çalışmamızın sonuçla-
nndan kısa bır özet sunacağım Bu çahş-
ma bu- gazetemızle ortak olarak Türkıye
2
-
nuı bu- ekolojik envanterını çıkarmak ama-
cıyla yapümıştı Adım adım tüm ulkeyı uç
ay süren bır tarama ıle dolaştık Belgeler,
bınlerce kare fotoğraflarla zengm bu- mal-
zeme topladık Araştırmalanmızda, Mar-
mara, Karadenız, Orta Anadolu, Guneydo-
ğu, Guney Anadolu, Akdenız, Ege bölge-
lennde kırlılık nedenlen kaynakları, yöre-
nın ekolojik denge bozuklukları, sosyo-
ekonomık yapılanyla dıkkatlıce ızlenmış,
bır rapor oluşturulmuştur
Gözlemlermuz, Marmara coğrafı bölge-
sının gen dönulemeyecek rutehkte yıtu-ıldı-
ğını göstermektedır Turkıye sanayıının °Io
50'den fazlası Istanbul'da ve çevresınde ku-
ruhnuştur Sanayıleşme yağma sıstemı us-
tunde plan, program, altyapı olmadan ya-
yılmış atıklar havayı, sulan, denızı aşırı bo-
yutlarda ku-letmış, dünya standartları ustu
ne çıkılmıştır Kentleşmede îstanbul speku-
latıf konut uretuıunuı, çırkın, çarpık beton-
laşmarun başkentı olacak göruntudedır
Kültur mırasımız, yuzyıllık çınarlar, gele-
neksel evler, köşkler, yalılar çıkarcılara peş-
keş çekılmıştır
Marmara'nın kuzey ve guney coğrafyası-
nın da aynı savurganlıkla yıtırıldığını sap
tamış bulunuyoruz Trakya'da tstanbul'dan
ıtıbaren 138 İcılometre boyunca E-5'ın so
lu, sözümona, vülalar tarlasına dönüşmuş
Bu kadar çırkın yapılaşma olamaz Ve bu
mımarhk ucubelerının evsel atıkları tum
çevreye, denıze akıtılıyor
Çorlu'ya saptığınızda nefıs mesıre alan-
lan, yeşıllıkler 80'nın ustunde ve çeşıtlı sa-
nayı tesıslerıyle ışgal edılmış durumda Bu
tesıslerın arıtmalan ya yok, ya da çalıştınl-
mıyor Çorlu Deresı bır felaket ve ölum sa-
çıası Çorlu Deresı Ergene'ye, sonra Menç*e
ulaşıyor Boylece Trakya'da akarsular bu- ze-
hır saçıcı olarak tanmı, hayvancılığı yok et-
mektedır Çorlu'dan sonra E-5'e çıktığınız-
da yıne kılometrelerce, sağh sollu fabnka-
lar dızılı Bunlar da tum atıklan doğrudan
denıze bırakıyorlar Oradan Çanakkale'ye
kadar çeşıt çeşıt kırlenmelerı saptadık
Bandırma, Gemhk körfezlen, Balıkesu-,
Bursa, Karacabey Ovası'nı sulayan 55 kö-
yü ıçıne alan Nılüfer Çayı bu bölgedekı ta
nmı mahvetmıştır Ulubatlı Gölu yuzlerce
ton kerevıt ıhraç ederken bugun bu köy aç
kalmıştır Göle 43 akarsu zehır tasunakta-
d^
Sonuç
Ege*den de bu- örnek vermekte yarar var
Izmır'ın Kemalpaşa ılçesınde Nıf Ça>ı bo-
yunca yüzun ustunde ruhsatsız fabrıka ku-
rulmuş O yörede tanm ve hayvancılıkla ge-
çınen tum ınsanlar aç ve ışsızler Dahası var,
Nıf Çayı, Turkıye'yı besle>en Manısa Ova-
sı'na, Gedız'e ulaşıyor ve Gedız'ın suladığı
ovayı da tanma zehır saçar hale getınyor
Adana'da ÇukuTOva'da Seyhan aynı şekıl-
de kımyasal zehırlerle renk renk atıklar ta-
şıyor Yılda üç urün veren topraklan mah-
vedıyor
Bu bırkaç örnekle yetınıp bu argüman-
larla 'Çevre Bakanlığı'nı bekleyen zıhnıye-
te değınmek ıstıyonım örneğuı doğal, kul-
turel, sosyal, sıyasal değerlerı yok etme pa-
hasma ekonomık buyume zıhnıyetınde böy-
le bu- tutkuda duğümlenmektedu- Çevre Ba-
kanlığı, devletuı ıçınde bulunduğu sıyasal
mekanizmanın yanlış kararlarını önlemek-
le hedefine ulaşabilir Çunku çevre kırien-
mesi yoktur, siyasal kirlenme vardır. Hızlı
nufus artışı, yanlış sanayıleşme, yanlış kent-
leşme, yanlış taşımacılık, yanlış tanm, yanlış
enerji uretme polıtıkalan 'ekolojik dengeyı'
bozan asıl nedenlerdır Umanm bakanlık bu
gerçeklerın uzenne yurüyebılır
GAZETECİ
Moda, Acıbadem, Goztepe cıvarında kıralık
kalonferlı ufak daıre anyor.
512 05 05 / 449
ANAVATAN PARTİSİ
GENEL MERKEZİ'NDEN
DUYURU
Turkıye Buyuk Mıllet Meclısı XIX Donem Mılletvekılı secımı ıcın Anavatan Partısı'ne yapılacak
basvurular 30 Ağustos 1991 Cuma gunu baslayacak ve 10 Eylul 1991 salı gunu saat 17 00 de
sona erecektır
BAŞVURU İÇIN GEREKLI BELGELER
1 Genel Sekreterlıkten Sağlanacak,
a) Başvuru Formu
b) Aday Adayı Bılgı Formu
2 5 000 000 (Besmılyon) TL Ozel aıdat makbuzu Ozel aıdat Vakıflar Bankası Kızılay Şubesı
2 022 355 nolu hesaba veya Genel Merkezımızdekı Banka Veznesıne Yatırılabılır
3 Cumhurıyet Savcılığından alınacak Adlı Sıcıl kaydı,
4 Nufus Cuzdan Suretı,
5 Oğrenım Durumunu Gosterır Belge,
6 Askerlık Belgesı,
7 6 Adet Vesıkalık Resım,
8 Kamu Gorevlılerınden Aday Adaylığı ıcın muracaat edeceklerın ıstıfalarının kabul edıldığıne
daır belge, (Son tarıh 2 9 1991)
9 Mahallı Teşkılatlardan Aday Adaylığı ıçın muracaat edecek partı yonetıcılerımızın ıstıfa
ettıklerıne daır belge (Son tarıh 5 9 1991)
Aday adayları, muracaatlarını Partımız Genel Sekreterlığıne sahsen yapacaklardır Posta ıle
basvurular kabul edılmeyecektır
NOT Halen Mılletvekılı olan Aday Adayları 1-2 ve 7'ncı maddedekı hususları yerıne
9erecekedr
ANAVATAN PARTİSİ
GENEL BAŞKANUĞI
Halkımız Yer mi?
Özal yonetımı bır dızı karar almış, seçım anfesınde halkın
ağzına bır parmak bal çalıyor Dunku Cumhurıyet'te haberın
ozetı başlığa çıkarılmış
1) Emnıyet gorevlılennın tazmınatı yuzde 15'ten yüzde 30'a
çıkanlıyor 2) Oğrencı kredılerı artınldı 3) Okullara kayıt para
sı kaldırtldı 4) Dort mıtyon oğrencıye ödunç kıtap dağıtılacak
5) Öğretmen adaylarının burs ucretıne zam yapıldı 6) Kıtaba
zamdan vazgeçûdı 7) Zorunlu ders sayısı ındınldı 8) Orta öğ-
retıme ders geçme sıstemı getırıldı 9) Kültür Bakanlığı, sa-
natçılara 4 mılyarlık ödul dağıtacak 10) Kuran kurslan 8 yıllık
zorunlu eğıtım kapsamına alındı 11) Yedı yuz köye futbol, 80
köye basketbol sahası yapılacak 12) Hububat fıyatlan artınl-
dı 13) Taban fıyatlan yuzde 60-70 yükseltıldı 14) Çrftçı borç-
ları ertelendı 15) Muhtar odeneğı yuzde 100 artınldı 16) Kıb-
ns ve Kore gazılenne maaş bağlandı 17) Vbksul vatandaşa
ücretsız tedavı 18) Çocuk hastanelen kurulacak 19)Otuzyenı
tunzm alanı açılıyor 20) YBTBI basına destek 21) Kalkınmada
öncelıklı yerlerde çalışan öğretım üyelenne yüzde 90 gehştır-
me odeneğı verılecek 22) Bağ-Kur'a 300 mılyonluk kaynak
sağlanacak 23) Askerlık suresının bır yıla ındınlmesı planla-
nıyor 24) Borsaya destek sozu 25) Istınye tersanesı kapatıl-
dı 26) Esnafa ücretsız yazar kasa "
• ı
Lıboşızm ışte budur'
Sozde lıberal ANAP yonetımı Devlet Baba'ya dayanarak
seçım kazanmak ıstıyor
Halkımız yer mı'
Yemez mı'
ANAP'ın "lıberal" bır partı olmadığı kesın, sıyasette yasak-
lar cangılında yaşıyoruz, ama, ekonomıde gelsın Devlet Ba-
ba, devreye gırsın, tukenmez Hazıne'sınden avuç avuç para
dağıtsın, özal ıktıdarını 20 ekım seçımlerınde yok olmaktan
kurtarsın
Kurtarabılecek mı'
Sanmıyorum
Ozal yonetımı ışçı duşmanıdır, fakırı sevmez, zengının par-
tısıdır ANAP, ama, şımdı dıyor kı
— Yoksul vatandaşa ücretsız tedavı
— Okullarda kayıt parası kaldınldı
"Koşe donucu'ierın ve "ış bıtıncı"\enr\ partısı bırden ıma-
na mı geldı' Hıdayete mı erdı' Hanı yoksul okumasındı, öl-
sundu• "Çankaya'nın şışmanı I Işçı düşmanı" bır sabah göz
lerını açtı da Türkıye'de varlıksız ınsanların yaşadığını mı
anımsadı' Ne oldu, ne brttı de ANAP ıktıdarı "yerel basına
destek vaadı" ıle ortaya çıkıyor'
Ne demıştı Özal
— Türkıye'de ıkı buçuk gazete kalacak! "
Program değıştı mı'
Sekız yıldan ben Anadolu tarımının canına okuyan ANAP,
bırden çrftçı borçlannı erteleyıp tahıl fıyatlarını artırmaya kal-
kışırsa bu ışe ne denır' Tekellenn hızmetınde ıktıdarını sur-
duren Özal yonetımı esnafa parasız yazar kasa dağıtmakla
kuçuk ve orta sermayeyı desteklemış mı olacak'
Çokmuş ve çozulmuş bır ıktıdar, son gunlerınde halkın önu-
ne yem atıyor
Halkımız yer m ı '
Goreceğız
•
Ancak butun seçım yemlerının arasında bır tanesı var kı
altını çızmek gerekıyor
"Kuran kurslan sekız yıllık zorunlu eğıtım kapsamına
dı"
Ne demek b u '
"überal, çağdaş, uygargoruntülu" olduğu soylenen "
sut Yılmaz'ın hukümetı" ne yapıyor'
Kuran kurslarını mıllı eğıtımın temel öğretım kurumlarınaş
dönuşturecek bır karar Turkıye Cumhunyetı ne yapılacak en«
buyuk kotuluktur, karanlık, şerıatçı, murtecı, çağdışı, gerıcı
sıyasetın en koyusudur ]
Iktıdar koltuğunda üç beş yıl daha fazla oturmak amacıy-i
la gözu kara seçım eğık duzeyıne gıren ANAP yonetımını ge-!
reklı bıçımde olçup tartmak ıçın dun yaptıklanyia bugun söy-ı
ledıklennı karşılaştırmak yeterhdır !
Kıtap duşmanı ANAP kıtap dağıtacakmış .!
Iş ışten geçtıkten sonra
Kodak talihlileri
belli oldu
Eastman Sınema Fılmı kullanan
musterılenmız ıcın duzenledığımız
"28 Antalya Fılm Festıvalıne Davet
kampanyamız sonuclandı
Beyoglu 18 Noterı denetımınde
yapılan cekılıste bellı olan talıhlıler
• F Stop Fılm Fotoğraf
Sanayıı ve Ticaret AŞ
• Feza Fılmcılık Sanayıı ve
Ticaret Ltd. Şırketı
• Al-Baraka Turk
Ozel Fınans Kurumu AŞ'nın
fınansmanında
Atlas & Nehır lletışım AŞ
Bu uc firman n belırleyeceğı bırer
temsılcı dıledıgı kısıyle bırlıkte fes
t valın konugu olacak Kodak tara
fndan Antalya Sheraton Voyager
Hotel de bır hafta agırlanacak
Sımdıden ryı festıvaller lyı tatıller
Eastman
Sınema Fılmlerı
I Nsan 991 tann e
BOOB- 991/^3*3 3&S4 s ^ ^
TEŞEKKÜR
Kızımız ECE'mn doğurau esnasında yuksek ıhtımam
ve yakın ılgılennı esırgemeyen,
Sn. Jin. Op. Dr.
FEVZİ ŞEN
Sn Jin, Dr
FUÂT KANffiELLİ
Sn \nest. Dr
NECDET TERÜN
Hemşıre
EMI1NE ve YOLAÇ'a
a>rıca Guzelbahçe Hastanesı ıle tlNTERMED Sağlık
Kontrol Merkezı Personehne Teşekkur ederız
SERPIL-CEM CEYLÂNt
SATILIK DAİRE
Bakırkoy'de sahıle çok yakın satılık daire
Tel 583 09 30