Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/14 SPOR 30 AĞUSTOS 1991
Geçen yûın "vderini"silen San-Lacivertlikryeni sezonda iddialı
Fenerbahçe'ninkorkıısu yokTransfer döneminin "flaş"
takımı Fenerbahçe yeni sezona
umutlu giriyor. Teknik Direktör
Venglos yönetiminde iyi bir
hazırlık dönemi geçiren Sarı-
Lacivertliler özellikle
deplasmanda oynadıklan
hazırlık maçlarında göz
doldurdular.
ERCAN TURCAN
Fenerbahçe deplasman tanımıyor. Yaptığı
flash' transferlerle yeni sezona şampiyonluk
şarkıları söyleyerek giren Fenerbahçe, İstan-
bul'un dışındaki kentlerde oynadığı hazırlık
maçlannın tümunü kazarup 'deplasman
tatihV oldu.
Lige Kastamonu'da yaptığı uzun süreli
kampla hazırlanan Fenerbahçe, ilk hazırlık
maçında Kastamonuspor'u gol yağmuruna
tutarak 9-0 kazandı. San-Lacivertli takım Iz-
mir'de oynadığı ikinci maçında ünlü Bayern
Münih'i 3-2 yenerken disiplinli, mücadele ve
pres yapan etkinliği ile 90 dakika koşan bir
takım olarak tribünleri büyüledi. Fenerbah-
çe'nin ilk kez seyircisinin önüne çıktığı Bra-
tislava maçında 1 milyar 135 milyon lira ile
hasılat rekoru kınlırken San-Lacivertli takım
Tanju'nun aıtığı gol ile rakibi ile 1-1 berabe-
re kaldı. Fenerbahçe bu maçta futbolun bü-
tün güzelliklerini gözler önüne sergilerken ye-
ni transferlerin de birbirlerinin dilinden an-
layıp ahenk sağladıklan gözlendi. Fenerbahçe
ikinci kez tstanbul'da oynadığı Trabzonspor
maçında Turan ve Aykut'un penaltıdan attı-
ğı goller ile seyircisine galibiyet sevinci yaşattı.
Deplasmanda Gençlerbirliği maçmı Oğuz ve
Vokri'nin attığı goller ile 2-1 kazanan Fener-
2.5 SAATLIK ANTRENMAN YAPTIRDI
Venglos futbolculann pestilini çıkardı
Venglos —
NECMİ GÜLÜMSEL
Fenerbahçe Teknik Direktörü
Venglos, ligin başlamasına iki
gün kala yaptığı açıklamada
Fenerbahçe'nin çok iyi bir
hazırlık devresi geçirdiğini
belirterek "Fenerbahçe istediğim
seviyeye geldi" dedi.
Teknik Direktör Venglos, dun
ilk kez San-Lacivertli
futbolculara 2.5 saat süren
yorucu bir antrenman yaptırdı.
Uzun süren antrenmanda
futbolculann neşeli ve hırslı
gözükmesine karşıhk zaman
zaman yapılan hatalar
karşısında çalışmayı sık sık kesip
futbolcuları ikaz eden
Venglos'un sinirli olduğu
gözlendi.
Teknik direktor, futbolculardan
özellikle yan ortaiarda topun
çok havalandırılmasını, hırslı ve
hareketlı olmalarıru isterken
kızgınlığını gizlemedi. Sakat
olan Aykut ile Rıdvan'ın
katıLmadığı antrenmanda San-
Lacivertli futbolcular yan top,
korner ve frikik çalışması
yaptılar. Çift kale maç ile sona
eren uzun calışmadan sonra
istirahate çekilen Fenerbahçe
Aydınspor ile oynayacağı maç
için bugün kampa girecek.
Fenerbahçe takım kaptanı Oğuz,
10 numaralı formada ısrarlı
olmadığını teknik direktör
Venglos veya yönetıcilerin
verecekleri herhangi bir formayı
giyebileceğini belirterek
"Taşıdıgım 10 numaralı formayı
Tanju'ya vermek istemediğimi
basında okuyorum. Formayı
verip vermemek benim için
önemli değil. Olayı basın
büvuttii" dedi.
Tanju ise "Böyle bir sorun
yok. Golleri forma atmıyor"
diye konuştu.
Bonservis ücretleri
Öte yandan Fenerbahçe, bu
sezon transfer edilen
futbolculann bonservis
ücretlerini ödedi. Yeni
transferlerin bonservis ücreti
için, kulübün kasasından
yaklaşık 5.5 milyar lira çıktığı
bildirildi.
TENİS
bahçe, TSYD kupasında Beşiktaş ile oyna-
dığı ilk maçı 4-1 kaybederken attığı tek gol-
de Tanju'nun imzası vardı. Fenerbahçe'nin
başansıziığı GaJatasaray maçında da surdü.
Ezeli rakibine 2-1 mağlup olan Fenerbahçe*-
de atılan tek golün sahibi yine Tanju'ydu. Lig
hazırlığına Aydın'la devam eden Fenerbahçe
Aydınspor'u Levent ve Sercan'ın attığı goller
ile 2-0 yenip en son Ankara'da Ankaragücü'-
nü de 3-2 yenerek deplasman galibiyeti zin-
cirine bir halka daha ekledi.
Kaleciler.
Beşiktaş'ta iki sezon en az gol yiyen kale-
ci unvanı ile Fenerbahçe'ye geçen Engin, ye-
ni takımını yadırgamadı.
Engin'in sakatlanmasından sonra kaleye
geçen Neşet de Fener kalesinde Engin ile bir-
likte çetin bir mucadeleye girecek kadar
formda.
Savunma
Fenerbahçe son yıllarda savunmasından
çok çekti. Hatta geçen yıl tarihin en çok go-
lünü yedi Fenerbahçe. Israrla savunma oyun-
culan transfer eden Fenerbahçe bu sezon da
geri hattını tam oturtmuş değil. İlk hazırlık
maçlarında sürekli bir libero arayışına girdi-
ler. Şimdilerde bu mevki için Müjdat'ın ha-
zırlandığını göruyoruz. Müjdat'ın önundekı
çift stoperliğe en yakın adaylar Ercan ve Tur-
han olarak gözleniyor.
Orta saha
Fenerbahçe en önemli sıkıntıyı orta alan-
da yaşayacak gibi görünüyor. Hazırlık maç-
larında 3-5-2 oynayan Fener, savunmarnn iki
kulvarında açıklar verdi. özellikle Semih'in
arkasında bıraktığı, boşluklar doldurulama-
dı. Semih kuvvetli oldukca görev yapabilen
bir futbolcu. Geriye dönememesi henüz ye-
terli kuvvete ulaşamadığının bir belirtisi. Is-
mail kırmızı kart görmek nedeni ile az oy-
nadı. TSYD kupasında Koseckfyi marka et-
mekle görevlendirilen Ahmet Suphi başanlı
oldu.
Oğuz orta alanda sezon öncesindeki hazır-
lık maçlarına şov yaparak başladı. Bratisla-
va ve Trabzonspor maçlarında mükemmel
oynadı. Ancak daha sonraki maçlarda üze-
rine uygulanan baskı nedeniyle kayboldu ve
eleştirilere neden oldu. Fenerbahçe'nin klas
oyuncusunun bir sıkıntısı da forvet olmayın-
ca Oguz ara paslarını atamıyor. Hakan yeni
sezona çok kötü başladı. Bratislava maçın-
da topla buluştuğu anlarda geriye dönmesi
taraftarlan çileden çıkardı ve Venglos da onu
oyundan aldı. Ama son oynadığı Gençlerbir-
liği maçında ise olumlu hareketleri ve çabuk
oynamasıyla eski ahşkanlıklanndan kurtul-
ma çabasındaydı. Fenerbahçe'nin yeni trans-
ferlerinden Ümit, oynadığı bütün maçlarda
ilerisi için umut verdi. Bileklerinin yumuşak-
hğı ve hareketliliği ile orta alanın sağ tarafı-
na canhlık getirdi. Denenip ülkesine gönde-
rilen, sonra da çağınlıp sözleşme imzalanan
'Soca', henuz tam randıman veremiyor. Ger-
son ise F. Bahçe orta alaruna canhlık getir-
di. B. Şenol ve K. Şenol ise henüz istenen dü-
zeyde değil.
Forvet:
Tanju henüz Galatasaray'daki golcüJüğü-
ne ulaşamadı. Bu da doğaldır. Fenerbahçe
şimdilik sistem ve takım kurma arayışı içeri-
sinde. Tanju da bundan etkileniyor. Buna
karşın oynadığı altı hazırlık maçında 5 gol
attı. İki penaltı kacırmasını ise ağır antren-
manlara ve henüz hazır olmamaya bağlıyor.
Aykut, Fener forvetinin formsuz oyuncula-
rından olma özelliğini sürdürüyor.
TED Open'da
tek Türk oynayacak
ZİYA IŞIKÜSTÜN
Türkiye'nin en uzun ömür-
lü ve de en yüksek para ödüllu
turnuvası, üç yıllık bir aradan
sonra yeniden başlıyor. TED
Kulübü tarafından 1941 yılın-
dan bu yana organize edilen ts-
tanbul Uluslararası Tenis Tur-
nuvası, TED'in Taksim'deki
tesislerinin yıkılması nedeni ile
son üç yılda yapılmamıştı.
TED'in Tarabya'daki yeni
kompleksinin tamamlanması
ile TED Open, bu defa Chal-
lenger serisinden 100.000 do-
larlık bir turnuva olarak oyna-
nacak.
Turnuvanın bütün kontrolü
ATP "Profesyonel Tenisçiler
Birliği"nin elinde bulunuyor.
Başhakem ve beş hakem de
ATP tarafından gönderilmiş
bulunuyor. 36 Türk hakemi ise
çizgi hakemi olarak görev ya-
pacak. Tek erkekler turnuvası
32 kişilik, çift erkekler 16 ta-
kımlık olacak. 32 tenisçinin 24
tanesi, TED Open için başvu-
ran 188 tenisçi arasından, pu-
an sıralamalanna göre ATP ta-
rafından seçilmiştir. 4 tenisçi,
31 ağustos -1 eylülde yapılacak
eleme turnuvası sonunda belli
olacaktır. 24 kişilik bu turnu-
vaya 6 Türk tenisçinin puansız
katılma hakkı bulunmaktadır.
Diğer 4 tenisçi ise "Wild —
Carp" denilen yöntemle orga-
nizatör TED Kulübü'ne bıra-
kılmıştır. TED bu hakkını kul-
lanarak Türkiye şampiyonu
oyuncusu Alaaddin Karagöz'ü
oynatacaktır. Ayrıca A. Kara-
göz çift erkeklerde en yüksek
puaniı yabancı tenisçi ile birlik-
te oynayacak. Diğer üç oyun-
cu için henüz karar verilmemiş
bulunuyor.
Pazartesi başlayacak ana
turnuvada oynayacak olan 24
tenisçi arasında dikkati çeken-
ler şöyle sıralanıyor:
En iyi derecesi dünya
19.*luğu olan 1.98 boyunda,
Wimbledon çeyrek finalistle-
rinden Yugoslav Zivo Jinovic,
ilk seksen arasında yer alan Is-
railli Gilao Bloom, Meksika
şampiyonu Lavalle ile Ruslann
en ümit veren tenisçilerinden
Andrej Vysano ve yine listede
hemen hemen her ülkeden te-
nisçi bulunurken Amerikalı, Is-
veçli ve Ispanyollar çoğunluğu
oluşturuyor. Her turda alına-
cak para ve puan ödülleri ise
şöyle: 1. 70 ATP puanı ve
14.400 dolar, 2. 53 ATP puanı
ve 8.480 dolar, yarı finalistler
35 puan ve 5.000'er dolar, çey-
rek finalistler 18 puan ve
2.930'ar dolar, tur atlayanlar 9
puan ve 1.720'şer dolar, ilk tu-
ru oynayan 1 puan ve 1.040'ar
dolar.
BASKET YORUM / AHMET KLRT
Nasıl tanımlanz?
Türk basketbolunu hiç bilmeyen biri size "Türkler nasıl
oynar" diye sorsa ne yanıt verirdiniz? Nasıl tanımlardınız
Türk basketbolunu?
Ayru soru Yugoslavlar için sorulsa, "Hıicuma dönük jük-
sek tempolu oynarlar, boş dış şutlan, özellikle de uçlükleri
hemen degerlendirirler; uzun oyuncuian boldur ve hemen bu-
tiin oyuneulann temel teknikleri iyidir..." gibi kaba bir ta-
nımlama yapılabilir. Arnavutluk takımını bile birine anlata-
bilirsiniz. Dersiniz ki "tki metreyi geçmeyen orta boy o>un-
culardan kunılu, ber topu sabırla çevirip boş pozisyon ara-
yan, iyi savunma yapmaya gayret eden, temel teknikleri za-
yıf, deraode, kolay bir rakiptir". Pekiyi biz nasıl tanımlana-
biliriz?
Bizi tanımlamak kolay değil çünkü biz bile ne yaptığımı-
zı, ne yapacağımızı bilmiyoruz. Biri gelip bir şeyler yaptırı-
yor, diğeri onu bozup başka bir felsefe ortaya koyuyor...
Haydi bakalım sil baştan! Bir karmaşadır sürüp gidiyor.
Son zamanlarda "savunma ağıriıklı sistem basketbolu" lafı
ortalıkta dolaşıyor. Sisteme uymayan, savunma yapmayan
milli takıma alınmıyor. Sanki milli takımımız bugünlere me-
kanik düzende oynayarak gelmiş gibi... Sanki Şengünler, Ke-
maller, Ermanlar iyi savunma yaparlarmış gibi... Düzen de-
ğiştirilebilir elbette, ama uzun vadeli yapılan programın bize
uygun olup olmadığı iyice araştırılıp tartışıldıktan sonra.
Bir düşünelim bakalım "sistem basketbolu bize uygun mu"
diye. Sisteme sistemle yanıt verdiğimizde Avrupa'da kimler-
den daha başanlı oluruz? Eğitim sistemimize bakalım, spor-
cumuzun yetiştiği ortama bakalım, insanımızın dürtülerine
bakalım... Avrupa'da kimlerden daha sistemliyiz? Sisteme
daha yatkınız? Eğer bu kulvarda yanşmaya çalışırsak daha
startta geride olduğumuz ortada değil mi? îlkokul çağında
spora başlayan Avmpalı çocuk ile bizimkilerin arasındaki beş
yılhk fizik dezavantajıru kapatmaya çalıştığımız yetmiyormuş
gibi, bir de kendimize moral dezavantajlar da mı yaratmaya
çalışıyoruz? Üstün olduğumuz yanları öne çıkartsak daha iyi
olmaz mı?
Bizim sporcumuzun çoğunluğu mahalle aralarından çıkar
ve mahalleden birtakım yetenekler kazanarak basketbola baş-
lar. Kendisinden guçlülerle mücadele etmek, zor durumlara
uyum sağlamak, yaratıcılık, cin fikirlilik, yureklilik... Bun-
lann hepsi basketbol için çok yararhdır, ama nedense biz spor-
cumuzun bu yanlarını törpülemeye çalışıyoruz. Bütun dün-
ya yaratıcılığa prim veren basketbola geçiş yaparken biz. hızlı
hücumda koşu kulvarlarını belirlemeye kalkışacak kadar
oyuncumuzun yaratıcılığını kısıthyoruz. Modern basketbol-
da topu alan adamını geçip çembere yönelirken biz doğamı-
za aykın olmasına rağmen yatay paslarla hazırlanmış sayı an-
yoruz. Dünya yıldız ararken biz tek tük yakaladığımjz yıl-
dızlan yok ediyoruz. Hep tersine mi gideriz biz?
Eskiden basketbolumuz "yıldız oyuncuian iyi tutulmazsa
her takımın canını yakabilir" diye tanımlanabilirdi. Bugun
nasıl tanımlayacağız? "Sistemci ve savunmacı" olarak mı?
Haydi canım siz de!
Artık zamanı geçti* denilen Lewist
Foster ve Bubka, Tokyo'da gençleri geride bıraktılar
Pistte tarilıi eserierCÜNEYT E. KORYÜREK
TOKYO — Bizde eski bir söz vardır;
"Eskiyen aylar kırpılır, yıkbz yapüır* de-
riz.
Atletizm gibi bir spor düşünun. Her
gün, hemen her ulkeden yepyeni bir ka-
biliyet çıkıyor. Olimpiyat ve dünya şam-
piyonu olmayı kafasına koyuyor. Dün-
ya rekorlannı parçalayacağına inanıyor.
Ve bu büyük kabiliyetler, dünya şam-
piyonu, olimpiyat şampiyonu veya dün-
ya rekortmeni demeden ve hiç bu eski şa-
mpiyonlara hürmet dahi etmeden, ileri
gitmek, kürsüye çıkmak, altın madalya
almak için canlarını dişlerine takip sa-
vasıyorlar.
"Kaşarlanmış" dediğimiz buyuk şam-
piyonlar da arkadan büyük bir dalga gibi
gelen bu kabiliyetlerin önünde ezilme-
mek için büyük gayret sarfediyorlar ve
hâlâ geçmemiş kabiliyetleri, yerleşmiş
tecrübeleri ve ciğerleri kadar büyük yü-
rekleri ile bu gençlerle çarpışıyorlar.
Işte burada >
r
anşmalann ikinci gtlnün-
de, pek çok kimsenin "Artık zamanı
geçti" dedikleri Carl Lewis, dünyanın en
süratli koşucusu Leroy BurreU'i geçmek-
le kalmadı, bir de dünya rekorunu, hem
de nasıl kırdı.
Şimdi de çifte dünya şampiyonu 110
metre engellinin taçsız krah Greg Foster,
1983 ve 1987'deki birinciliğini hatırlatır
bir tarzda, genç takım arkadaşı Pierce'i
geçerek tahtım korudu.
Diğer "kaşarlanmış" bir şampiyon,
olimpiyat şampiyonu ve dünya rekortme-
ni Sovyet Sergey Bubka, sakat ayağına
rağmen 5.95 atlayarak eskilerin hâlâ kıy-
metli olduğunu gösterdi ve 1983 ve
1987'de aldığı altın madalyanın bir ay-
nısını eve götürmek üzere kürsüye çıktı.
Perşembe günü yapılan yanşmaların
en ilginci mutlaka erkekler 400 metre fi-
nali oldu. Olimpiyat şampiyonu olan Le-
wis ve dünya rekortmeni olan Reynolds-
dan mahrum sahaya çıkan Ameri'can ta-
kımının üç adamı da finalde yer aldı.
Tüm gözler, Amerikalılann Kübalı
Roberto Hernandez karşısında ne koşa-
caklannı bekliyordu. Yanşın ortaların-
da beklenmeyen bir anda başa geçen İn-
giliz atleti, Avrupa şampiyonu Roger
Black'in atağma rağmen zenci Amerikah
Antonio Pettigrew, son metrelerde onu
geçerek herkesi şaşırttı.
Dünyanın en büyük atletlerinin ma-
dalyalar için çarpıştıklan Tokyo'nun bu
mükemmel stadyumunda dün üç Türk
SERGEI BUBKA — ^akat ayağına rağmen 5.95 atlayarak eskilerin hâlâ gözde
olduğunu gösterdi. (Foloğraf: REUTER)
atletinin de yanşmaları vardı.
Uzun atlayıcı Mnrat Ayaydın, ilk iki
atlayışındaki en iyi derecesi olan 7.57 ile
tatmin olmak durumuna düştü, son hak-
kında faul yaptı ve finale kalamadı.
İkinci atletimiz Zeki Öztiirk, 1500
metrenin ikinci serisinde koştu. TV'de de
çok rahatlıkla gördUğunüzü sandığım bir
tarzda Zeki için koştu denemez.
Zeki Öztürk, sanki ikinci viteste giden
ve yanmdakiler hızlanınca vitesi değiş-
tirmeyi unutan bir araba sürücüsü gibi,
sanki "rtiyada" veya "uykuda" imiş gi-
bi koştu.
Bunun nedenlerine pek girmek istemi-
yorum. Ama Zeki gibi büyük bir kabi-
İiyet, pist mevsiminde dahi sırf para ka-
zanmak için yan maratonlara girer, Uni-
versiade gibi büyük şampiyonalarda
1500 metre koşup Türkiye'nin adını dün-
yaya tanıtacağına, sırf yine para için ya-
nındaki yüzde 10 kazanan menajerinin
peşinde Avrupa'nın orasında burasında
koşarsa olacağı da budur.
Bir Kırkpınar şampiyonu sırf para için
her türlü panayırlarda güreş tutmaz. Ze-
ki, ya kabiliyetine göre idman yapıp gi-
receği yanşmalan seçsin veya ona yardım
edilmesine imkân versin ya da para uğ-
runa gençliğinin ve en iyi zamanlannın
böylece yok olmasına şaşkın şaşkın ba-
kakalsın.
Dekatlonun ilk günündeki beş yarış-
mada kendini gösteren Alper Kasapog-
lu, ilk beş yanşma sonunda 3775 puan-
la gerilerde.*Akdeniz Oyunlan'nda ilk
günde 3999 puan alan Alper'in burada
4000 puan üstünde bir düzey tutturma-
sı gerekirdi.
Ama Alper'in de Murat ve diğer iyi at-
letlerimizin de en büyuk problemleri dış
yanşmalann azlığı. Bizdeki atlet, yüzde
95 idman yapıp, yüzde 4 içeride ve yüz-
de bir dışanda yarışma yapmasına ola-
nak ve izin verilen sporculardır.
Deviet teşkilatının bir kolu olan fede-
rasyonun yarışma programında olması-
na karşın genel müdürlük, genelde atlet-
lerin dışanda yapılan yanşmalara gitme-
sine ya izin vermez ya da insanın kanını
eritir.
Tümüyle bambaşka bir anlayışla, tek-
rardan ele ahnmadıkça Türkiye'de atle-
tizm ancak milimetrelerle ilerler.
Düniin finalleri:
110 metre engelli erkekler:
1- Greg Foster (ABD) 13.06 (Oyunlar
rekoru), 2- Jack Pierce (ABD) 13.06
(Oyıınlar rekoru), 3- Tony Jarret (lngil-
tere) 13.25.
Sınkla atlama erkekler
1- Sergei Bubka (SSCB) 5.95 (Oyun-
larrekoru),2- Istvan Bagyula (Macaris-
tan) 5.90, 3- Maksim Tarasov (SSCB)
5.85.
400 metre engelli bayanlan
1- Tatyana Ledovskaya (SSCB) 53.11,
2- Sally Gunnel (Ingiltere) 53.13, 3- Ja-
nieene Vickers (ABD) 53.47.
400 metre erkekler:
1- Antonio Petgrevv (ABD) 44.57, 2-
Roger Black (Ingiltere) 44.62, 3- Danny
Everett (ABD) 44.63.
TV'de atletizm
TVl
00.55 Dünya Atletizm
Şampiyonası'ndan özetler
T\'3
18.00 Dünya Atletizm
Şampiyonası'ndan görüntüler.
mükemmel stadyumunda dün üç Türk tırmeyı unutan bu- araba sürücusu gıbı, Koşarsa oiacagı aa ouaur. .jdmpıyondM nuaıı gurumuıcı.
ÇARŞAMBA GÜNKÜ RAKİBİMİZ ABD^NİN BAŞARILI TEKNİK DİREKTÖRÜ BORA MİLUTİNOVİÇ^
Futbol topuve gitar benim hayatım
LEVENT YUCELMAN
4 eylülde İstanbul'da Turkiye ile ABD
milli takımları tarihlerinde ilk kez özel
bir maç yapacaklar. Hafızalarımızı bi-
raz zorlarsak Milutinoviç'in 84-85 sezo-
nunda Beşiktaş'ta teknik direktörlük
yaptığını kolayca hatırlanz. Ancak bi-
zim tanıtmaya çahşacağımız kişi Beşik-
taş'ta çalışan Miloş Milutinoviç değil,
ABD milli takımının başına geçen onun
kardeşi Bora Milutinoviç.
Çünkü bu, 5 dil bilen kültürlü ve fut-
bolda mucizeler yaratabilen bir kabili-
yete sahip Yugoslav Bora Milutinoviç'-
in öyküsü.
1990 yılında Dünya Kupası'na ilk kez
katılan ABD'nin başına yeni geçen Bo-
ra Milutinoviç ile ABD milli takımı Uru-
guay'ı 1-0 yendi, Dünya Kupası'nda fi-
nal oynayan Arjantin'e 1-0 maglup ol-
du ve Dünya Kupası çeyrek finalisti İr-
landa ile berabere kaldı. Ayrıca New
Haven'da Juventus ile yenişemedi (0-0).
Takımda yaptığı bazı değişiklikler ile de
Italyan liginin güçlü takımlanndan AC
Milan ile Chicago'daki maçı 1-1 bera-
bere bitirdi.
Ben mutlu bir Çingeneyim. Benim
bayatımda sadece futbol topu ile gita-
nm var" diyerek hayat felsefesini açık-
layan Milutinoviç, 1990 yılı Dunya Ku-
pası'na 70 gün kala Costa Rica'nın ba-
şına geçmiş ve 6 popüler futbolcuyu
kadrodan çıkararak büyük tepki topla-
mış, genç yaştaki millilerle Iskoçya ve İs-
veç'i yenerek 2. tura çıkmıştı. Sonuçta
Costa Rica gibi bir yan profesyonel ta-
kmı Dünya Kupası'nda önemli sayılabi-
lecek derecede başarı elde etmişti.
5 yıl önce Milutinoviç, Meksika'day-
ken Meksika halkı Milutinoviç'i çok se-
viyor ve Dünya Kupası'nda başarı bek-
liyordu. Netıcede Meksika o Dünya Ku-
pası'nda final oynayan F. Almanya'ya
penaltı atışları sonucunda yenilip elen-
di. Milutinoviç şimdi de ABD takımına
geldi. Milutinoviç, yaptığı açıklamada
ise "Hep beraber, fikir birliği içinde ola-
lım. Bırakın futbolcular koşsun, müca-
dele etsinler ki başarabilsinler. Benim ilk
maçım olan Unıguay karşıiaşmasında
futbol düşiincesi yoniinden onlardan
asağı olmadıklannı gördiim. Çünkü fut-
bol içlerine işlemiş, havret verici bir ye-
teneğe sahipler ve de mükemmel
olacaklar" diyordu.
Milutinoviç 1972 yıhndan beri Mexı-
co City'de yaşıyor. Futbolculuk kariye-
rini bitirip teknik direktörlük kariyeri-
ne başladığı Pumas takımı ise 1. ligde
mücadele ediyor. 6 sezon Pumas takı-
mının başında olan Milutinoviç, 2 defa
lig şampiyonluğu, 2 kez Concacaf (Or-
ta Amerika, Caribbian, Kuzey Ameri-
ka) kupasını bir kez de Inter-Amerika
kupasını kazandı ve 1982'de Meksika ta-
kımının başına geçti.
Milutinoviç Costa Rica'nın başınday-
ken oyunculara temel kazandırarak fun-
damentallerini değiştirme taktiğini geçen
yıl uyguladı. Costa Rica'mn, bulundu-
ğu grupta İskocya, İsveç ve Brezilya ile
başa çıkabilmesi için hızlı ve güçlü oyun-
culara ihtiyacı olduğunu biliyordu. Mi-
lutinoviç o günleri anlatırken "Çok iyi
derecede hızlı ve güçlü oyunculara kar-
şı oyunculanm mükemmel teknikleri ile
daha etkili oldular ve önemli sayılabile-
cek bir başarı elde ettik" diyor.
1990 yılmdaki başansından sonra Mi-
lutinoviç Güney Amerika, Meksika ve
Avrupa takımları ile görüşmeye başla-
dı. Ancak hiçbirini kabul etmedi. sonun-
da "ABD" dedi.
Milutinoviç'in düşüncesinde ABD'de
patlama yapan gençleri yetiştirip tüm is-
tisnalara kulak tıkayarak ısrarh şekilde
çalışmak vardı. Sonuçta Milutinoviç yıl-
lık 200.000 dolara (yaklaşık 940 milyon)
ABD takımına getirildi.
Milutinoviç ABD için "Dünya Kupa-
sı'nda çeyrek finale yüksebnemiz büyük
başandtr. Ancak benim hayalimden ge-
çen mutlaka şampiyon olmaktır. tşte o
zaman halk arasında efsanevi olursu-
nuz" diyor ve 1994'e umutla bakıyor.
ABD'de Amerikan futbolu, beyzbol
ve NBA basketbol maçlan gibi tüm
Amerikan halkını çeke"
1
pporlann ara-
sından yeni yeni filizlenan futbolun ilk
defa 39 bin kişiyi stada toplaması Mi-
lutinoviç'e gösterilen güvenin bir işare-
:i olarak gösteriliyor.
Yazmuzı Chicago Tribune gazetesinin
futbol yazarı Phil Hers'ün onun hakkın-
daki göruşü iie bitirelim: "Milutinoviç
kupadan kupaya, başandan başanya
koşan bir futbol adamıdır. Başarısını
şimdi de ABD'de sürdürecektir. tşi zor,
ama o bu zoru başaracaktır".
Altılı ganyan
1.8 milyar verdi
• Spor Servisi —
Çarşamba günkü İstaubul
At Yanşlan neticesinde
büyük sürprizlerle dolu
altılı ganyanı bilen bir
talihli, 1 milyar 816 milyor
lira kazandı. Ortaköy 187
nolu ganyan bayiinden
doldurduğu 587 bin liralık
kuponda büyük sürpriz
Arzum'u kuponuna tek
işaretleyen talihli, altılı
ganyanı tek başına bilerek
büyük ikramiyeyi kazandı.
Dün koşulan Bursa At Yanş-
lan'nda ise Altılı Ganyan:
1/5-10-6-9-2-8 şeklinde so-
nuçlandı.
Erdal ve Metin
milli takımda
• Spor Servisi — ABD ile
karşılaşacak (A) Milli
Takımı açıklandı. Bu maç
için Galatasaraylı Erdal ve
Beşiktaşlı Metin yeniden
kadroya alındı. Takımda şu
futbolcular bulunuyor:
Hayrettin, Bülent, Uğur,
Muhammed, Tugay, Erdal
(Galatasaray), Gökhan,
Recep, Rıza, Metin
(Beşiktaş), Engin, Oğuz,
Tanju, Turan (Fenerbahçe),
Ünal, Ogün, Orhan
(Trabzonspor), Cengiz
(Ankaragücü).
Öte yandan özel maçta
Romanya'yı 2-0 yenen ABD
Milli Takımı dün gece özel
bir uçakla Istanbul'a geldi.
TSYD Ytizme
Bayramı
• Spor Servisi — Türkiye
Spor Yazarlan Derneği'nin
1991 yaz yüzme okulu
öğreneileri arasında
düzenlediği yüzme bayramt
dün yapıldı. 3 aylık kursu
tamamlayan 202 öğrenci, 24
değişik stilde yanşırken
dereceye girenlere madalya
ve belge verildi.
Karakaş^ı
ziyaret
• Spor Servisi — Türkiye
Futbol Antrenörleri
İstanbul Şubesi Yönetim
Kurulu, Gençlik ve Spor 1
Müdürü trfan Karakaş'ı
ziyaret ederek yeni
görevınde başanlar diledi.
Karakaş, tstanbul'daki
antrenörlerin sorunlannı
yakından bildiğıni ve bu
sorunlann işbirliği ile >
çözümlenebileceğini
söyleyerek yeni kurulan ;
Antrenörler Derneği
İstanbul Şubesi'ne »
çalışmalannda başanlar
diledi.
Basketbol :
turnuvası
• Spor Servisi — Efes
Pilsen Basketbol
Turnuvası'nın ilk gününde
Bosna Sarajevo
Beslenspor'u 81-68, Efes
Pilsen de Düıamo Tiflis'i
109-89 yendi.
Ankara'da oynanan Turgut
Atakol Turnuvası'nda ise
Nasaş, PTT'yi 80-73,
Kolejliler, Tofaş Sas'ı •
107-90, ABD All Star , ,
takımı da Galatasaray'ı *,
84-79 yendi.
20001i yıUarda
oüıııpryat kupaa;
• Spor Servisi —
Marmara Yelken Kulübü ile *
Lions yönetim çevresinin
düzenlediği 2. Windsurf
Şenliği, Marmara Yelken
Kulübü MendireğTnde
yapılacak. Yann saat \
10.00'da başlayacak olan ;
yanşlarda lisanssız
sporcular da mücadele
edebilecek. '•
Cimnastik
turnuvası
• Spor Servisi — 13
ülkenin katıldığı
uluslararası Boğaziçi
Cimnastik Turnuvası,
bugün Caferağa Spor >
Salonu'nda başhyor. ı
Turnuva yann yapılacak \
finallerle sona erecek. '.
Vücutçulara
ödtil
• Spor Servisi — Vücut ,'
Geliştirmede Avrupa
Şampiyonu olan
Hamdullah Mutlu ile
Akdeniz Vücut Geliştirme '
Şampiyonası'nda altın
kazanan Tuluğ Topa'ya
ödülleri verildi. Mutlu
Emlak Kredi tarafından bir -
daire, Tuğlu da 40 altınla
ödüllendirildi.