Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
, 28 AĞUSTOS 1991 . ^ =
Jandarmaya
yeni düzen
• • ANKARA (AA) —
TBMM Milli Savunma
Komisyonu, jandarmamn
özlük haklan bakımından
mülki idare amirliklerine
1
bağlanmasına ilişkin yasa
'önerisinin tçişleri
Komisyonu'na sevk
-edilmesini kararlaştırdı.
Komisyonun dünkü
-toplantısında, ANAP Bitlis
, Milletvekili Faik
• Tanmcıoğlu'nun konuya
ilişkin yasa önerisinin, Milli
-Savunma Komisyonu'nun
görev alanına girmediği, bu
yüzden de tçişleri
: Komisyonu'na gönderilmesi
gerektiği karanna varıldı.
. Öneri sahibi Tarımcıoğlu, il
, ve ilçelerde vali ve
, ka>inakanılar ile jandarma
arasında doldurulamayan
bir otorite boşluğu
bulunduğunu, bu boşluğun
,'özellikle kırsal kesimde
kendini açıkça
_ hissettirdiğini söyledi.
Atasoy, OzaFı
yalanladı
• ANKARA (Cumhuriyet
Biırosu) — özal'ın
başbakanlığı döneminde
'ulaştırma bakanı olarak
görev yapan DYP
Zonguldak Milletvekili
Veysel Atasoy,
Cumhurbaşkanı özal'ın
bazı gerçekleri göz ardı
•ederek îstanbullu seçmene
mesaj verme gayreti içine
girdiğini söyledi. Atasoy,
Istinye Tersanesi'nin
kaldınlması kararının kendi
bakanlığı döneminde
verildigini ifade ederek
"özal her güzel şeyi
kendine mal etme
ahşkanhğının bir sonucu
olarak bu konuda da
kamuoyunu yanıltma
gayTeti içindedir" dedi.
Gaziye 705
bin lira ayhk
• ANKARA (AA) —
Milli Mücadele'ye
kaüldıklan için lstiklal
Madalyası alanlar gibi
Kore ve Kıbns gazilerine
de şeref aylığı
bağlanmasım öngören yasa
önerileri, TBMM Plan ve
Bütçe Komisyonu'nda
kabul edildi. DYP Mardin
Milletvekili Süleyman
Çelebi ile Adana
Milletvekili Orhan Şendağ,
ŞHP«âtay Milletvekili
Oner Miski, ANAP Niğde
Möletvekili Haydar özalp
ve tstanbul Milletvekili
Reşit Ülker'in konuya
ilişkin yasa önerileri
birleştirüerek görüşüldü.
Xomisyonda benimsenen
metne göre, istiklal
Madalyası sahipleri ile
Kore ve Kıbns gazilerine
hayatta bulundukları
sürece 1500 göstergenin
katsayı ile çarpımı sonucu
bulunacak miktar kadar
ödeme yapılacak. Şu anda
uygulanan 470 katsayıya
göre gaziler 705 bin lira
ayhk alacaklar. Metne,
komisyonda eklenen bir
hükümle herhangi bir
sosyal gıivenlik
kurumundan ayhk alanlara
bu paranın verilmemesi
kaıarlaştmldı. Ancak
sosyal güvenlik
kuruluşundan aldığı ayhk
bu rakamın altında
kalanlara aradaki fark
ödenecek.
Ek ödenek
Meclis'ten geçti
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) — Bütçeye ek
ı lenek dün TBMM Genel
Kurulu'nda kabul edildi.
Buna göre 1991 yıh mali
bütçesine 21 trilyon 191
milyar lira eklendi. Bu
toplamın 8 milyar lirası
vergi gelirlerinden, 2 trilyon
600 milyar lirası vergi dışı
geürlerden, 10 trilyon 591
milyar lirası da özel gelir ve
fonlardan sağlanacak. Ek
bütçe, 1991 mali yıh toplam
ödenek miktarını 102.7
trüyondan 124 trilyon liraya
çıkarmış olacak. Ancak
bütçe açığı başlangıçta
öngörülen 17 trilyon 131
milyar liranın altına
düşürülemeyecek.
LİDERLER
NEREDE?
YILMAZ Ankarada.
İNÖNÜ Ankara'da.
DEMİREL İstanbul'da
15.00'te İTO'da,
17.00'de Beşiktaş ilçe
örgütünde, 18.00'de
f 'mal Reşit Rey
Salonu'nda örgüt
toplantısında
konuşacak.
ERBAKAN Ankara'da il
başkanları toplantısına
katılıyor.
DALAN Ankara'da ilçe
örgütlerini geziyor.
HABERLER CUMHURİYET/5
SECIM '91
YSK, Starllde propagandayı yasaklaclı
YSK Başkanı Y alçınkaya: Özel TV'leryasaya aykırı davranırsa FTT'yiyargılarız. PTT: Starl yabancı kuruîuş.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) —
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı
Orhan Yalçınkaya, özel TV kuruluşlarına
seçim sırasmda ilan verilmesi ya da
yasalara aykırı siyasi propaganda
yapılmasının söz konusu olamayacağını
belirterek yasaklara aykın yayınlardan
PTT'nin sorumlu tutulacağını söyledi.
Ulaştırma Bakanlığı, YSK kararlanna
uyacağını açıklarken, PTT Genel
Müdürlüğü, Magic Box'ın Isviçre'de
kurulmuş yabancı bir şirket olması
nedeniyle yayınlanna kısıtlama
getirilemeyeceğini belirtti. Magic Box,
siyasi partilerin propaganda reklamlarını,
sansür uygulamadan indirimli fiyatla
yayımlayacağını açıkladı.
Türkiye'de 25 milyondan fazla seyirci
kitlesine ulaştığı bildirilen Magic Box'ın,
seçim süresince siyasi propaganda
yasaklarını delebileceği yönündeki
kuşkular, Yuksek Seçim Kurulu'nu (YSK)
harekete geçirdi. YSK Başkanı Orhan
Yalçınkaya, özel TV'Ierin seçim yasaklarına
aykın olarak propaganda
yapamayacaldannı açıkladı. Bu tür bir
davranış karşısında muhataplanmn
doğrudan doğruya bu kuruluşlara yaym
olanağı sağlayan PTT olacağını da
kaydeden Yalçınkaya şunları söyledi:
"Özel TV kuruluşlanna seçim sırasmda
ilan verilmesi ya da propaganda amaçlı
kullanümaları söz konusu olamayacaktır.
Böyle bir durumun ortaya çıkması halinde,
kanallannı bu kuruluşlara tahsis eden
PTT'den, yayın kanallannı kapatmasını
isteriz. PTT'nin bu uyan>ı göz ardı etmesi,
soruşturma ve suç duyurusu işlemlerini
başlatmamızı getirir."
Propagandamn yalnız TRT'den
yapılabileceğini de anımsatan Yalçınkaya,
"Biiyük şehirier dışında, ber tiirtii yayın
aracı kullanılarak yapıiması plantanan
yayınlar da o bölgedeki maballi savcılıklar
ile bağımsız yargı organları tarafından
yakından takip edilecektir" dedi.
Ulaştırma Bakanlığı üst düzey yetkilileri,
YSK'nın bu konuda kendilerine ulaşmış
bir kararının bulunmadığını, ancak böyle
bir kararın çıkması durumunda
uymalarının zorunlu olduğunu belirttiler.
Bir üst düzey yetkili, bu konuda PTT'nin
muhatap ahndığını kaydederek, "Asıl
karan verecek olan PTT'dir. Soran
muhatabı da PTT Genel Müdürü'dür"
diye konuştu. Aym yetkili, YSK
kararlanna uyacaklannı, ancak yayının
nasıl durdurulabileceği konusunda örnek
bir uygulama olmadığına dikkat çekti.
PTT Genel Müdürlüğü, Magic Box'a
"yabancı kunıluş" olduğu gerekçesiyle
engel olunamayacağı görüşünü benimsiyor.
PTT'nin "ticari" bir kunıluş olduğuna
dikkat çeken yetkililer, uluslararası
anlaşmalar gereğince Magic Box'ın
hatlarından yararlanabileceğini ifade
ediyorlar.
Bu arada propaganda yasağımn kablolu
TV aracılığıyla çiğnenmesi halinde bunu
önlemenin daha kolay olacağı belirtiliyor.
PTT halen Ankara'da Magic Box'ın
yayınlannı kablo TV şebekesi aracılığıyla
dağıtıyor. PTT'nin, YSK'nın uyarılan
doğrultusunda bu yayını iletmeyebileceği
ifade ediliyor.
Ancak Magic Box'ın uydu aracılığjyla
yaptığı yayınlan teknik yonden önlemenin
güçlüğüne dikkat çeküiyor, yayının PTT
kanalıyla yapılmasırun, denetim güçlüğü
yaratacağı belirtiliyor. Magic Box, tstanbul
stüdyolanndan yurtdışmdaki merkezine,
PTT hatlannı kullanarak görüntu ve haber
malzemeleri gönderiyor. PTT'nin bu
kanalla geçen yayın üzerinde bir denetime
gidebileceği de uzmanlarca ifade ediliyor.
Magic Box Yönetim Kurulu murahhas
üyesi Yekta Okur, uluslararası haberleşme
hattı kullandıklannı söyledi. CNN, ABC
gibi kuruluşların da aynı hattı kullandığını
anımsatan Okur, "YSK'nın alacağı karar,
bu nedenie bizi bağlamaz gibi geliyor.
PTT, ancak kablolu yayına müdahale
eder" diye konuştu.
Partilere indirim
Magic Box, siyasi partilerin propaganda
reklamlannı yayımlayacağını açıkladı.
Şimdiye kadar seçim prototipi hakkında
basına bilgi vermekten kaçınan Magic
Box, dün akşamki ana haber bülteninde
siyasi partilere kapılarının açık olduğunu
duyurdu. Yapılan açıklamada, küçük
partilerin propaganda reklamlarında yüzde
50 indirim uygulanacağı da büdirildi.
GENEL MERKEZLERDEN NOTLAR
Herkesin
sorduğu 3 soru
ÜMİT ASLANBAY
ANKARA- Kurultayın üzerinden
bir ay geçmeden, SHP Genel Merke-
zi ikinci kez ziyaretçi akınına uğradı.
Koridorlarda ve odalarda karşılaşma-
ların ya da sekreterlere "nefes
aldırmayan" telefonlan acanların sor-
dukları üç soru şu:
— Bizim bölgemizde önseçim mi,
merkez yoklaması mı yapılacak?
— Bizim bölgemizden kontenjan-
dan kim geliyor?
— Aday olmak istiyorum, ne yap-
malıyım?
Genel merkez yöneticilerinin de üç
yanıtı var:
— Henüz belli değil. Ama çoğun-
lukla önseçim yapılacak.
— Kontenjan sayısı sınırlı, bazı ad-
lar geçiyor, ama belli olmaz.
— Hemen bölgene git, yuzde 90
önseçim olacak, daha şimdiden çalış-
maya başla.
Bu arada, bazı bürokrat ve kamu
görevlileri de genel merkezde yöneti-
ci kapısı aşındırıyorlar.
— Aday olmaİc istiyorum.
Onlara verilen yanıt da aynı:
— Git bölgene, önseçim için çalış
buradan yapacak fazla bir şey yok.
— Ama bazı sanatçılan milletvekili
yapıyormuşsunuz...
SHP, MYK bu sorulara "net" ya-
nıt verebilmek için dün toplandı. Bu-
gün de sürecek toplantıda, merkez
yoklaması ya da önseçim yapılacak
yerler Parti Meclisi'ne sunulacak. Bu
organın perşembe günü yapacağı top-
lantıda ise "milletvekili aday
adaylannın" çahşma yöntemlerini be-
lirleyecek kararlar kesinleştirilecek.
Parti yöneticileri arasında farkh
düşünceler var. Bazılan diyor ki:
— Kontenjandan aday olmak isti-
yenler önseçime girmesinler. BÖylece
kanşıklık baştan önlensin.
Bazılan da buna karşılık diyor ki:
— Hayır, daha önce kontenjandan
milletvekili olanlar bir daha konten-
jandan gösterilmesin.
Parti Meclisi'nde bu sorunlara çö-
züm ve sorulara da yanıt aranacak.
Günlük işleri yurütmeye çahşan ge-
nel merkez yöneticilerine ise baskılar
sürüyor, bir partili Günay'ın yakası-
na yapışmış tavsiyede bulunuyor:
— Altındağ'da önseçim yapmaym.
Vallahi çalışmam.
Bir başkası, alt katlarda diğer yö-
neticilere sesleniyor:
— Aman merkez yoklaması yap-
maya kalkmayın, bütün örgütü küs-
türürsünüz. 'Yanlış adam seçti' der-
ler. Bırakın herkes hesaplaşsın...
SHP yöneticileri çok iyi biliyorlar
ki önseçim de olsa, merkez yoklaması
da olsa bazı küskünlükler ortaya çı-
kacak. Üstelik DSP bunlan çok iyi
değerlendirecek. Ancak önseçimden
başka çare de görünmüyor. "Çünkü
sorumluluğun altmdan kalkmak çok
•zör". Hele bir de seçim kaybedilirse...
Ankara dışında, tstanbul ve tzmir
de büyük mücadeleye sahne oluyor.
DSP'nin de güçlü olduğu bu ilde özel-
likle ban bölgeler revaçta. Buralarda,
Göymen, Karakaş, bir olasılık Gürkan
için yer açılması lazım. Izmir'de ise
Erol Ağagil, Turkan Akyol gibi kon-
tenjandan gelen adlar dışında, Birgen
Keleş, Erol Güngör, Veli Aksoy, Ah-
met Ersin gibi adlar da var. Bir de Ge-
nel Başkan Erdal tnönu var. tnönü,
"önseçime gireceğini" açıkladı. Diğer
adlar da önseçime girmeye hazırlam-
yorlar. Çünkü, Inönü'nün yakın çev-
resine yaptığı bir açıklama daha var:
— Bu kez kullanacağım kontenjan
çok sınırlı...
Iş takipçileri
akın akııı
FARLK BİLDİRÎCt
ANKARA — ANAP Genel
Merkez yöneticileri, seçim
öncesinde takip ettikleri "iş"Ieri
bitirmeye çahşanlann akınına
uğradılar.
YSK'nın seçim takvimini
belirlemesinden sonra seçim
derdine düşen ANAP yöneticileri,
beklemedikleri bir sorunu
atlatmaya çalışıyorlar. O da iş
takipçileri. Dört katın genel
merkezin kapısından en üst katına
kadar her yer "Ne olur, ne olmaz,
belki de tanıdıgı milletvekili bir
daha seçilmez" çabasındaki
vatandaşlarla dolu.
"Sayın milletvekili yok mu? Lüt-
fen, görüşmem lazım. Çok uzaklar-
dan geliyorum. Acaba ne zaman ge-
lir, sözleri ANAP Genel Merkezi ko-
ridorlannda en çok duyulan sözler.
Yöneticilerden Kâzım Çağlayan
dün genel merkezde çalışırken,
koridorda Kütahya'dan gelen bir
"seçmen" ile karşüaştı. "Seçmen",
"Benim tayinim.." derken
Çaglayan, seçim çalışmalan
olduğunu anlatmaya çalışıyordu ki
başka bir vatandaş yanlanna
yaklaştı. Çaglayan'dan tayin isteyen
kişiye, "Hani sen öğretmen ......'nin
tayinini yapacaktın" diye hesap
sormaya başladı. Çaglayan,
böylece kunuldu ve iki iş takipçisi
kendi sorunlanyla baş basa
kaldılar.
Başbakan Yılmaz, ANAP
Başkanlık Divanı ile üç saat kadar
süren bir toplantı yaparak, seçim
kampanyası ile ilgili hazırlıklan
görüştü. Bu toplantı sonrasında da
il olmasmı istedikleri Düzce'den
gelen partililerle karşılaştı. "Evet,
Bartın il oluyordu da Düzce neden
U yapılmıyordu?" Yılmaz, seçim
sonrasında yeni iller yapacaklanm
anlatıp güç bela ikna etti
Düzcelileri.
tş takipçilerinden kurtulan parti
yöneticilerinin zamanlarının en
büyük bölümUnü, daha önceki
seçimlerde alınan oy oranlarını
çarpıp bölerek, seçim bölgelerine
ilişkin tahminlerde bulunma ve
milletvekili aday adaylanyla
konuşmalar ahyor.
Bu arada uzun süredir ortaJarda
gözükmeyen bazı kişiler de genel
merkezde boy göstermeye başladı.
Eski Isparta Milletvekili Meliha
Eldem ve eski ANAP Genel
Başkan yardımcılanndan Şadi
Penlivanoglu dün genel merkeze
gelenler arasında yer aldılar.
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr.
Kemal GUrüz'e, Başbakan Yılmaz
ile görüşmek üzere beklediğini
gören gazeteciler, "Siz de mi
adaysımz" sorusunu yönelttiler.
Gürüz, "Aday değilim" dedi, ama
genel merkeze gidiş nedenini de
açıklamadı.
ANAP'tan aday olmak isteyen
bürokratlar ve sanatçılar genel
merkeze gehneden telefonlarla üst
düzey yöneticilerle irtibat
kunıyorlar. Yıfmaz'ın da açıkladığı
gibi ANAP, sanatçılar ve
bürokratlann başvurularını
"öncelikle" ele alıyor.
ANAP Başkanlık Divanı
önümüzdeki günlerden itibaren
sürekli çalışmaya başlayacak ve
seçim kampanyasının başlama
işareti eylül ayında verilecek.
4
Baba' hesap
soracak
GÜNSELİ ÖNAL
ANKARA — DYP Genel Merke-
zi'ndeki her şey "Baba, DYP'nin tek
başına gelecegi iktidarda hesap
soracak" mesajım veriyor. DYP'nin
Akay Caddesi'ndeki genel merkezi-
nin kapılanna, duvarlanna asılan
posterler ve yazılar, binaya gelen par-
tililere ve aday olmak isteyenlere bu
mesajı verecek biçimde yerleştirilmiş.
Genel merkez binasından karşıda-
ki apartmana gerilen ve Akay Cad-
desi'nin üzerinde yer alan dev bir
pankartın üzerinde, "DYP: Tek ba-
şına iktidar" yazıyor. Partinin bay-
raklanyla süslenen genel merkezin
giriş kapısının sol kanadındaki Demi-
rel posterinin üzerine "Baba geliyor"
yansı yerleştirilmiş. Bir konuşması sı-
rasmda çekilmiş resminde Demirel,
sanki karşısındakilere parmağım sal-
lıyor. Posterin altında ise "Hesap
soracağız" yazıyor.
Seçim kampanyasım, "tek başına
gelinecek DYP iktidaruıda Cumhur-
başkanı Turgut Özal ve iktidardan
besap sorulacağı" üzerine kuran
DYP'nin genel merkez kapısının sağ
kanadında da buna uygun posterler
var. Demirel'in güldüğü bir resminin
bulunduğu posterin altında buyük
harHerle "Baba" yazıyor. "DYP bü-
yük parti, Demirel güçlü lider" ve
"DYP: Tek başına iktidar" yazılı
posterler de binanın her yerine
asılmış.
Erken seçim gündeme geldiğinden
bu yana, sempatizanlann, partililerin
ve aday olmak isteyenlerin akınına
uğrayan genel merkezin giriş katın-
daki, kapısında "DYP gönüllüleri"
yazan oda, daha çok kadınlann uğ-
rak yeri oluyor. Ellerinde çaylan, bü-
tün gün bu odayı boş bırakmayan
DYP'li kadınlar kendi aralarında
sohbet ediyor. Zaman zaman da de-
dikodu yapıyorlar.
Gazetelerde, DYP'nin birinci par-
ti olduğuna ilişkin haberlerin yer al-
ması ve seçime adım adım yaklaşılan
sürecin başlamasından bu yana, son
anda üye olmaya çaüşan partililer
âdeta birbirleriyle yanşıyor. Üye ol-
mak isteyenler, kayıtların ilçe örgüt-
leri tarafından yapıhyor olmasına
karşın kınhp geri çevrilmiyorlar. ön-
ce örgütten sorumlu Genel Başkan
Yardımcısı Mehmet Gölhan'ı ziyaret
eden bu kişilerin üyelik istemleri ge-
nel merkez tarafından kabul ediliyor.
Ardından kayıtlar ilçe örgütlerine
gönderiliyor. Parti yetkilileri, günde
ortalama 25-30 kişiyi bu biçimde üye
yaptıklannı söylüyorlar.
Gölhan'ın gün boyunca odasmı
dolduran diğer ziyaretçiler ise seçim-
de DYP'den aday olmak isteyenler.
Gölhan'ın odasından başka, giriş ka-
pısından itibaren her kattaki koridor-
larda, Genel Başkan Süleyman
Demirel ve genel başkan yardımcıla-
rının odalarının önünde bu ziyaret-
çilere her an rastlanıyor. Zaten aday
olmak istediklerini bildirmek üzere
genel merkeze gelenler önce Gölhan'ı
ziyaret edip bu isteklerinden onu ha-
berdar ediyorlar. Kapıdan çıkmadan
önce de, bunu Demirel'e de iletmesi-
ni rica ediyorlar. Bununla da yetin-
meyerek, seçim işlerinden sorumlu
Genel Başkan Yardımcısı Hasan
Ekinci'nin odasını ziyaret ediyorlar.
Oradan çıktıklannda da, o sırada ge-
nel merkezde bulunan diğer yöneti-
cilere, milletvekillerine bu niyetlerini
ayaküstü açıyorlar.
SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, 'dağcılık' hobisini anlattı
Çankaya'yaçıkmakve kalmak zor
HANDAN ŞENKÖKEN
tZMİR — 60. Uluslararası İz-
mir Fuan'nın açıhşında bulunan
SHP Genel Başkanı Erdal İnö-
nü, "Fuar söyleşileri"nin ilk
konuğu oldu. Kaskatlı havuzun
kıyısmda güllerle donatılmış
masada, üstünde açık renk ta-
kım elbise ye yakasında kırmızı
gülle Aziz Üstel'in sorulanm ya-
nıtladı. Erdal İnönü, daha çok
"özel yasamı" üzerinde yoğun-
lasan söyleşide sürekli gülümse-
yeıek espriler yaptı.
Geniş bir izleyici kitlesi top-
layan söyleşide, IZFAŞ'ın "özel
televizyonlara rakip" olarak du-
yurulan kapalı devre sinevizyon
gösterisigerçekleştirilemedi. İz-
leyicilerin kablolara basması yü-
zünden fuarın beş ayrı yerine
yerleştirilen dev ekranlar arasm-
daki bağlantı kopunca "canlı
yaym" yapılamadı. Ancak söy-
leşi bittikten sonra banttan ya-
yımlandı.
Aziz Üstel, söyleşiye "Ekim
ayı gül mevsimidir, zatıâlinizin
yakasında da guller açmtş, in-
şallah genelde de guller açar
efendim" dileğiyle başlayıp gül-
lerin olmadığı bir döneme, An-
kara'nın bozkırına uzandı.
"Çocukluk, gençlik günlerinde,
tsmet Paşalı yıllarda acaba hiç
aklından geçer miydi Türkiye'-
ye başbakan olraa olasılıgı?"
Yanıt kesindi: "Hayır". Ya İs-
met tnönü'nün "ögütleri?" Er-
dal inönü'ye göre, özellikle si-
yasete atıldıktan sonra babası
hakkında konuşması "çok zor'-
'du ve bundan hep kaçınıyordu.
Ama Aziz Üstel'in "içtenlikle"
sorduğu soruyu İsmet Inönü'-
nün "ögle yemekleri"nin öne-
minden söz ederek yanıthyordu:
"Babamın çocuklanna ögül
vermek gibi bir âdeti yoktu. Sa-
nıyorum bu, aslında mütevazı
bir insan oldugundan kaynakla-
nıyordu. Kendi yaptıklarını da
"Fuar söyleşileri"ne katılan İnonü, Aziz Üstel'in sorulanm yanıtladı. (Fotograf: AA)
bir ödev olarak arkadaşlanna
anlatırdı. Evimizde genellikle
ögle yemeklerinde beraber olur-
duk. Babamın misafirleri genel-
likle başbakan, bakan, vali, bü-
yükelçi ya da kumandan olur-
du. Konuşmalar da hep devlet
hizmeti ve onlann yaptıklan
üzerinde geçirdi. Babam dinler,
sonra kendi yorumunu yapardı.
Bu arada geçmişten, Kurtuluş
Savaşı'ndan, Lozan'dan, daha
sonraki yıllardan anılannı anla-
tırdı. Biz bunlan hep dinlerdik.
Çok tuhaf bir şey söyleyeyim
ben size, şimdi ben siyasettey-
ken karşılaştıgım bir olay kar-
şısında, birdenbire hiç aklımda
yokken, o olay a benzer bir ola-
>ı anlattığında babamın söyle-
dikleri aklıma geliyor. Hiçbir
zaman ben bunu ileride siyasette
kullanacagımı düşünmemiştim,
ama birdenbire aklıma geliyor.
O zaman o konuşmaları dinle-
mekten farkında olmadan çok
şey öğrendiğimi anlıyorum.
Şimdi anlıyonım ki bu yemek-
lere bizim de çağnlmamızın bir
maksadı varmış, o maksat da
bugün bana çok yararlı olu-
yor."
Basında, tnönü'nün "dağcı-
lık merakı"ndan söz edilmişti.
Aziz Üstel, "tnşallah çok çok
yükseklere çıkacaksınız, ama
dağlardan, sporun dışında bu
meraktan söz edelim" dediğin-
de, İnönü hemen bir serzenişte
bulundu: "Evet, basının bu ko-
nuda yazdıklan doğru. Her za-
man dogru yazmak isterier, ama
insan hali bazen tabii..." Daha
sonra uzun uzun "dağcılıgını"
anlattı.
Yedeksubaylığı sırasmda ar-
kadaşlannın önerisiyle bu spo-
ra ilgi duymuştu. Ama Anka-
ra'nın dağlan alçak oldugundan
oralara çıkmak mesele değildi.
Üstel, "Bir tanesi hariç efen-
dim. O biraz >üksek bir dağ ga-
liba" diye araya girince, İnönü
gülümseyerek yanıtladı: "Çan-
kaya'ya çıkmak da orada kal-
mak da zor..."
İnönü, arkadaşlanyla Erciyes
Dağı'na tırmanma öyküsünü
aktanrken, "dağcılıgın güzel
yanlanna" da değiniyordu:
"tnsanın içinde gizli yetenek-
ler var. Bu sporda meydana çı-
kıyor. Dağcılık sadece yiirümek
değil, bir amaç için yürüyorsu-
nuz. Zirveyi uzaktan göniyorsu-
nuz, oraya birdenbire çıkamı-
yorsunuz. Etrafında dolaşıyor-
sunuz, yavaş yavaş yaklaşıyor-
sunuz, bir yola giriyorsunuz ba-
kıyorsunuz ki sonunda bir uçu-
rum var gidemiyorsunuz, geri
dönüyorsunuz. Ama dönüp do-
laşıp bir kılavuz anyorsunuz,
eğer kılavuzunuz iyiyse, irade-
niz sağlamsa, sonnnda zirveye
vanyorsunuz."
Üstel, "Zaüâliniz flzik profe-
söriisünüz" dediğinde, inönü
"idim" karşüığmı verdi. "Siya-
sette bir müspet bilim çizgisi var
mıydı, bir fızik profesörünün si-
yasette başanlı ve güçlü olma-
sının yollan neydi, siyaset raa-
tematiksel biçimde mi yaklaş-
mıştı, yoksa günün koşullanna
göre bu değişiyor muydu?" Er-
dal İnönü bu soruya yanıt verir-
ken, bir şampuan firmasımn ta-
nıtım arabasının anonsu sesini
bastınnca, "Rakiplerimiz var,
hem de rakiplerimizin sesi daha
çok çıkıyor" deyip konuşması-
nı sürdürdü:
"Sanıyonım fizikle uğraşma-
nın bazı faydalan oldu. Birta-
kım basit kurallar var ki bir de-
fa öğrenince insan hiç unutmu-
yor. Birtakım, bizim dışımızda
tabiat, dünya, toplum gerçekleri
var. Bunlan siz, içinizden bun-
lan beğenmek gelmiyor, onlar-
dan hoşlanmıyorsunuz diye de-
ğiştiremezsiniz. Onlar birtakım
verilerdir. Bunlan alarak siz, is-
tediğiniz amaca doğru varmak
için uğraşabilirsiniz."
Tanıtım aracından yükselen
ses giderek yofunlaşıyor, Aziz
Üstel bu kez Belediye Başkanı
Yüksel Çakmur'a yönelerek,
"Bayagı, müthiş rekabet var.
Yüksel Bey korkunç rakipler
var" biçiminde uyanda bulu-
nurken, uçağa yetişecek olan
Inönü'ye son kez söz veriyordu.
İnönü, edebiyatı, tiyatroyu, şi-
iri, müziği, resim, heykel, mi-
mari kısacası tüm sanatları çok
seviyordu. Ama gençliğinde to-
pu topu ancak bir şiir yazmıştı.
Üstel'in ısranna karşın, önce
"Hayır, aklımda değil" sonra
da "Daha doğrusu yan yanya
aklımda ama söylemem" diye-
rek şiirini okumadı. İnönü ko-
nuşmasını tamamlayıp, "Baş-
bakan İnönü" tezahüratlanyia
aracına yönelirken, gorevli kız-
lar sepetlerden kırmızı güller fır-
latıyordu izleyicilere.
10 Y1LTN HESABIM SORALIM
Demirel ödünç
oy istiyor
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — DYP Genel Başkanı
Süleyman Demirel, yitirilen on
yılın hesabının sorulabilmesi
için, milletten "ödünç oy" is-
tedi. İktidardan hesap sorula-
bilmesi için DYP'nin tek başı-
na iktidara gelmesi gerektiğini
vurgulayan Demirel, bunu iste-
yen herkese sesleniyorum. Dü-
şün arkamıza. Şu partiyi, bu
partiyi unutun. Bu defa bize
ödünç oy verin" dedi.
DYP'nin Meclis grubu dün
Demirel'in başkanlığında top-
landı. Demirel toplantıyı açar-
ken, ülkeyi seçim heyecamrun
sardığını bildirdi. "Evlere
şenlik" bir seçim takvimiyle
seçmenin sıkboğaz edildiğini,
Seçimlerin psikolojik bir sa-
vaş biçiminde geçeceğini, hak-
lannda pek çok şey söylenece-
ğini kaydeden Demirel, "Bizim
de dilimiz var. Biz de söyleye-
ceğiz. Ama bunu kimseyi leke-
lemeden, karalatnadan götüre-
cegiz. Bu bir fazilet
mücadelesidir" dedi.
Devleti yönetenlerden, geçen
10 yüın hesabınm sorulacağım,
bunu yapmadan Türkiye Cum-
huriyeti devletini yürütmenin
mümkün olmadığım bildiren
Demirel, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Milletin, 'aç mısınız, tok
musunuz' diye sordugumuzda
'açız' demeden 'hesap sorun'
demesinin, bir anlamı var. He-
DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel
"Hesap sorulmasını istiyorsanız o partiyi bu
partiyi bırakm. Oylarmızı bize ödünç verin"
dedi. ANAP'ın daha başlangıçta havlu
attığım belirten Demirel, "Bu devri
kapatahm" diye konuştu.
bu durumdra Meclisin çahşma-
smı sürdürmesinin yararh ol-
mayacağını belirten Demirel,
milletvekillerini Mecliste tut-
manın seçim etkinliklerini ak-
satmaktan başka bir şeye yara-
mayacağım bildirdi. Milletve-
killerinin de gerekli siyasi çalış-
malan yapması gerektiğini kay-
deden Demirel, "Mecliste gö-
rüşülecek önemli bir şey varsa.
bu zamana kadar niye bekle-
diler" diye sordu.
Seçim takviminin ön seçim
yapılmasını fevkalade zorlaştır-
dığını büdiren Demirel, "1991
seçimleri pek çok bakımdan
devletimiz ve mflletimiz için al-
tın fırsattır. Umanm millet,
kaybedilen on yılın hesabını
sorar" diye konuştu.
sap sorulacak olanlar, hesap
venneye hanr olmalıdıriar. Biz
bu hesabı soracağız. Yalnız bi-
ze o yetkiyi verin ki, hesap so-
ralım. Hesap sorulmasını iste-
yen herkese sesleniyorum. Dü-
şün arkamıza. Şu partiyi, bu
partiyi unutun. Gelin, bu defa
bize ödünç oy verin. Ben hiç bir
şeyi ödünç istemem. Biz bu
ödüncü, çirkinliklerle dolu bir
dönemi kapatıp, aydınlık bir
dönemi açmak için istiyoruz."
Dünyada çok ilginç gelişme-
ler olurken Türkiye'nin çok ge-
rilerde kaldığım vurgulayan
Demirel, DYP'nin devleti, te-
peden tırnağa yenileyerek işler
hale getireceğini söyledi.