Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/10 DIŞ HABERLER 28 AGUSTOS 1991
Iskeçe Müftüsünün görevden alınmasınıprotesto etmek için 11 eylüle dek camilerde ezan okunmayacak
lskeçe'de anlamlı protesto
Sungar'ın
açıklaması
• ANKARA (AA) —
Dışişleri Bakanhğı Sözcüsü
Murat Sungar, 3-9 kasım
tarihlerinde Istanbul'da
yapılacak Ortadoğu Su
Konferansı'na lsrail'in
şimdiye dek davet
edilmemesinın herhangi bir
baskıdan değil bu ülkenin
Arap ülkeleriyle bir araya
gelmesini mUmkün kılacak
ortamın henüz
oluşmamasından
kaynaklandığını bildirdi.
Sungar, konuyla ilgili bir
soruyu yanıtlarken yabancı
kaynaklı bazı haberlerde
Türkiye'nin Israil'i bazı
baskılar nedeniyle davet
etmediğinin ileri
sürüldüğunü hatırlatarak
bu haberlerin genellikle
Israil çıkışlı olduğunu ve
Türkiye'nin niyet ve tavn
hakkında yargılan da
kapsadığımn görüldüğünü
kaydetti.
Kamboçya'da
savaş bıtti
• PATTAYA (AA) —
Kamboçya'da Gerilla
Koalisyonu'nun lideri Prens
Norodom Sihanuk, ülkede
12 yıldır süren iç savaşın
artık sona erdiğini açıkladı.
Sihanuk, hükümet ve üç
fraksiyondan oluşan
gerillalann, ordularında
indirime gitmeyi ve
silahlarını bırakmayı kabul
ettiklerini kaydetti. Bu
açıklama, Kamboçya
hükümeti ile üç gerilla
grubunu bir araya getiren
Yüksek Ulusal Konsey'in,
Tayland'ın Pattaya kentinde
başladığı barış
görüşmelerinin ikinci
gününde yapıldı. Yüksek
Ulusal Konsey Başkanı
Sihanuk, orduda indirime
ve silah bırakmaya, BM'nin
kuracağı barış gücünün
ülkeye gelmesinden sonra
başlanacağını söyledi.
Libya'da insan
yapısı nehir
• KAHtRE (AA) — Bazı
uzmanlarca "20"nci yüzyıhn
mühendislik ve teknoloji
harikalarından biri" olarak
kabul edilen Libya'daki
insan yapımı nehir
projesinin ilk aşaması
bugün düzenlenecek bir
törenle hizmete girecek.
Libya lideri Muharnmer
Kaddafi için bir gövde
gösterisine dönüşmesi
beklenen törene çok sayıda
Arap ülkesinin devlet ya da
hükümet başkanlannın da
katılacağı bildiriliyor.
Yapımında Türk
fırmalarının da görev aldığı
büyük nehir projesinin ilk
aşaması ile Libya'nın
güneyindeki Tazerbo ve
Sanr yeraltı su
kaynaklarından bir boru
hattı ile Akdeniz
kıyısındaki Bingazi ve
Sirte'ye su nakledilecek.
Casuslar iade
ediliyor
• LONDRA (AA) — lkili
casusluk yaptıktan sonra
"iplikleri pazara çıkmca"
SSCB'ye kaçan casusların,
kendi ülkelerine iade
edilecekleri bildirildi. tngiliz
Daily Express gazetesine
demeç veren KGB Başkan
Yardımcısı Sergei Stepaçin,
bu durumda ünlü tngiliz
casusu George Blake'ın,
KGB tarafından İngiltere'ye
iade edileceğini açıkladı.
Blake, 30 yıl önce
lngiltere'de gıyabında
yargılanarak 42 yıla hüküm
giymişti. Stepaçin, "Blake,
büytik bir hain. Onunla
birlikte, öteki hainler de
ülkelerine iade edilecekler"
dedi.
Israilli turisüer
• TEL AVtV (AA) —
Israilliler, Türkiye'de tatile
bu yıl eskisinden daha fazla
rağbet ediyorlar. 1991
sonuna dek yaklaşık 80 bin
Israilli turistin Türkiye'yi
ziyaret etmesi bekleniyor.
Türk Havayollan Tel aviv
Temsilcisi Nihat Demirkan,
AA muhabirine yaptığı
açıklamada, Musevilerin
özellikle yılbaşı kutlamalan
dolayısıyla eylül-ekim
aylannda Türkiye'ye gitmek
istediklerini bildirdi.
Demirkan, THY'nin bu
amaçla 19-20-21 eylül
tarihlerinde Tel Aviv'den
tstanbul, Antalya ve
Dalaman'a 7 Airbus uçağı
kaldıracağını belirtti.
Yunanistan hükümetinin İskeçe Müftüsü
Mehmet Emin Ağa'yı görevden almasım
protesto etmek amacıyla Fener Rum
Patrikhanesi önünde başlatılan oturma eylemi
3. gününü doldurdu. Refah Partisi
üyelerinden oluşan bir grup, Atina'yı protesto
etmek ve eylemcileri desteklemek üzere dün
Patrikhane'ye yürüdü.
Dış Haberler Servisi — Yuna- Rum Patrikhanesi önünde
nistan hükümetinin İskeçe Müf- üçüncü günunü dolduran otur-
tüsü Mehmet Emin Ağa'yı gö- ma eyleminin perşembe günü
revinden alarak yerine Türk saat 14.00'e kadar sürdürülece-
azınlık tarafından benimsenme- ği, daha sonra eylemcilerin Pat-
yen Mehmet Emin Şinikoğlu'nu rik'e çıkacağı bildirildi.
AA'mn İskeçe kaynaklı habe-
Heyet, Iskeçe'den üç vaizin Ati-
na'ya gelerek lslam ulkeleri bü-
yükelçiliklerine, müftü tayini ve
Türklere karşı yapılan saldırılar
hakkında bilgi vermelerini de
kararlaştırdı.
îskeçe din görevlileri heyetinin
aldığı bir başka karar uyarınca
İskeçe Bağımsız Milletvekili Ah-
met Faikoğlu başkanhğında al-
tı kişilik bir heyet, istifasmı is-
temek üzere Şinikoğlu ile görüş-
meye gitti. Ancak Yunan polisi,
heyeti, müftülük binasına 300
laşması, müftülüklerle ilgili kan-
lı olaylar ve Fener Patrikhane-
si'ndeki durumun siyasi ve ma-
nevi sorumlularımn Yunanistan
Başbakanı Konstantin Mitsota-
kis, Dışişleri Bakanı Andonis
Samaras, azınlıklar konulann-
dan sorumlu Dışişleri Bakanı
Yardımcısı Virjinya Çuderu ve
Gumülcine Metropoliti Damas-
kinos olduğunu söyledi. Faikoğ-
lu, açıklamasında, "Elimizde,
bu kişilerin sorumlu olduğunu
kanıtlayan belgeler var" dedi.
atamasını protesto etmek ama-
cıyla İskeçe"de ve İstanbul'da Fe-
ner Rum Patrikhanesi onünde-
ki eylemler sürüyor. Mehmet
Emin Ağa başkanhğında topla-
nan din görevlileri heyeti, İske-
çe'de dört gündür kapalı bulu-
nan camilerde 11 eylüle dek ez-
ban okunmaması ve namaz kı-
hnmaması karan aldı. Fener
metre kala durdurarak görüşme- . . . .
yi engelledi. Şinikoğlu'na heye- AÇ11K grevi ^
tin görüşme isteğini ileten polis Yunan hükümetinin polıs zo-
rine göre Türklerin seçtiği ve Yu-
nan polisinin zoruyla görevin-
den alınan İskeçe Müftüsü Meh-
met Emin Ağa'nın başkanhğın-
da toplanan din görevlileri he-
yeti, lskeçe'de dört günden beri
kapalı olan camilerde 11 eylüle
kadar ezan okunmaması ve na-
maz kılınmaması karan aldı.
yetkilileri, daha sonra "Möftü
sizi kabul etmiyor" cevabını ge-
tirdiler. Faikoğlu, "Şinikoğlu bu
davranışıyla Müslttman Türkle-
rin değil, Hıristiyan Yunanlıla-
nn müftüsü olduğunu gösterdi"
dedi.
Ahmet Faikoğlu dün yaptığı
açıklamada, Batı Trakya Türk
azınlığının sorunlarının yoğun-
ruyla görevden aldığı İskeçe
Müftüsü Mehmet Emin Ağa'nın
gerçekleştirdiği açlık grevi de al-
tıncı gününe girdi.
Öte yandan İskeçe'nin Yassı-
oren Nahiyesi Müdürü Nuri
Kadri, Yunanistan Başbakanı
Konstantin Mitsotakis'e gönder-
diği bir mektupta, tskeçe Valisi
Yorgo Kavadoğlu'nun müftü ta-
yini konusunda kendisini aldat-
tığını ve okumasına bile izin ve-
rilmeyen bir belgeye imza atmak
zorunda bırakıldığını belirtti.
Nuri Kadri mektubunda, müf-
tu tayiniyle ilgüi belgede yer alan
imzasını geri çektiğini belirtti.
Patrikhaneye yüruyüş
Batı Trakya Türklerinden 40
kişilik bir grubun Mehmet Emin
Ağa'nın görevden alınmasını
protesto etmek amacıyla patrik-
hane önünde başlattığı oturma
eylemi dün üçüncü gününü dol-
durdu. Batı Trakya Turkleri Da-
yanışma Derneği Genel Başka-
nı Tahsin Salihoğlu, eylemlerini
perşembe günü saat 14.00'e dek
sürdüreceklerini, sorularına ce-
vap verilmediği takdirde Patrik'e
çıkacaklarını bildirdi.
Öte yandan dün patrikhane
önünde bekleyen eylemcilere
destek ziyareti yapan Refah Par-
tisi Fatih Ilçe Teşkilatı üyeleri sa-
at 14.00'te İskeleCamii önünde
toplandı. Yaklaşık 40 kişilik
grup, RP Fatih İlçe Teşkilatı
Başkanı Mehmet Ali Şahin ile
birlikte patrikhane önüne gele-
rek Tahsin Salihoğlu ile göriiş-
tüler. Yunanistan hükümetinin
Batı Trakya'daki Müslüman
Türklere uyguladığı baskılan
şiddetle kınadıklarını belirten
Mehmet Ali Şahin, daha sonra
Batı Trakyalı eylemcilerin 3 gün
önce yanıtlaması için Patrik Di-
mitrios'a verdiği 3 soruya ek ola-
rak 2 soruları daha olduğunu
söyledi.
Patrikhanenin "kin kapısı"
olarak bilinen ve 170 yıldır açıl-
mayan ana giriş kapısının pat-
rikhane yönetimince niçin hâlâ
açılmadığının yarutlanmasını is-
teyen RP Fatih İlçe Teşkilatı
Başkanı, "Bu arada Vakıflar
Genel Müdürlüğü'nden izin
plınmaksiTin zamanın Başbaka-
nı Turgut Özal, Yakovas ve
Jimmy Carter arasndaki göriiş-
melerden sonra dört kat üzeri-
ne 3700 metrekarelik yeni bir
boliim eklendiği herkesçe bilin-
mektedir. Patrik, kendilerine ta-
nınan bu imkân karşısında müf-
tülük işgali, cami yakma ve ye-
ni camilerin yapılmanıası uygu-
lamalanoı Müslüman Türk hal-
kının nasıl degeıiendirecegini
beklemektedir. Aynca Yunanis-
tan ERT-1 televizyonu, Ayasof-
ya'nın er geç kilise olacagı yo-
lunda yayto yaptığını bilmekte-
dir. Kendisi bu görüşlere katıl-
makta mıdır?" şeklinde konuş-
tu.
Mehmet Ali Şahin, ziyareti sı-
rasında eylemcilere halen yasa-
lara aykırı olarak müze olarak
kullanıldığmı iddia ettiği Aya-
sofya'nın bir fotoğrafını hediye
etti. Bu fotoğrafın yıllardır açıl-
mayan ana kapıya asılmasını is-
teyen Şahin, üç gündür patrik-
hanenin önünde yatan eylemci-
lerin arasında yer alan türbanlı
kadınlar tarafından alkışlandı.
Kürdistan Sosyalist Partisi lideri Dr. Mahmut Osman'ın Cumhuriyefe demeci'
OzaPın sınır polisi değilizVEDAT YENERER
Bağdat'ta Irak hükümetiyle görtışmelerini sür-
düren Kürdistani Cephe'nin sözcüsü, Kürdistan
Sosyalist Partisi (KSP) lideri Dr. Mahmut Os-
man yaklaşık 40 gün süren görüşmeler sonrasın-
da geldiği Şaklava'da Cumhuriyet'in sorulannı
yanıtladı.
— Bağdat'ta Irak hükümetiyle uzun süredir
sürdürülen göruşmelerde son dunım nedir?
OSMAN — Irak hükümetiyle, Kürtler olarak
20 seneden fazla savaş halindeydik. Çok ölüm,
çok yıkım oldu. Savaştan sonra okullar kapan-
dı. İnsanların büyük çoğunluğu da hâlâ açlık ve
sefaletle boğuşuyor. Köylüler evsiz. Irak hükü-
meti, öteden beri sadece Kürtlere değil, ülkede
yaşayan Şiilere Turkmenlere ve Asurilere de hak
ve özgurlüklerini vermedi. Hükümet 1974yılın-
da bir kanunla partilerin gücünü zayıflattı. Oto-
nomi umutlannı köreltti. Şimdi iki taraf da bu-
nun farkında. Görüşmelerde biz elimizden gel-
diğince fazla şeyler almak isterken, onlar da el-
lerinden geldiğince az vermeye uğraşıyorlar. Biz
sadece Irak'ta yaşayan Kürtler için değil, tüm in-
sanlara eşit hak ve özgürlükler tanınması için pa-
zarlık yapıyoruz.
— Son gunlerde Kerkük bölgesinde yer yer ça-
tışmalar ve bareketlitik gözleniyor. Bağdat'ta bu
konuda tartışmalar oluyor mu?
OSMAN — En önemli tartışma konusu Ker-
kük'tür. Onlar nüfusun büyük çoğunluğunun
Arap olduğunu savunuyorlar. Biz ise savaş ön-
cesi ve sonrası Kerkük'ten kaçan Kürtler'in ev-
lerine yerleştirilen Araplann geri gönderilmele-
rini ve Kürtlerin evlerine dönmelerinden sonra
nüfusun çoğunluğuna bakılmasını istiyoruz.
Eğer kaçan insanlar geri gelirse, şehrin büyük bir
Kürt şehri olduğu ortaya çıkar. Biz savaşmadan
bu sorunlan demokratik platformda çözmeye ça-
hşıyoruz.
— Görüşmelerde Cepbe-Türkiye ilişkisi gün-
deme geliyor mu?
OSMAN — Hayır. Biz Irak'la aramızda olan
sorunları tartışıyoruz. Suriye, İran ve Türki-
ye'deki Kürtler ile olan ilişkilerimiz onlan ilgi-
lendirmez. Irak'la böyle bir anlaşma yapmadık.
Bizi anlamak zorundalar. Görüşmeler hızlı git-
miyor. Bölgede aç ve evsiz insan sayısı çok faz-
la. Yakında havalar soğuyacak ve büyük fela-
ketler gene kapımıza dayanacak. Biz de bu ne-
denle görüşmeleri bir an önce bitirmekten ve so-
runları çözmekten yanayız. Onlara bir şeyler ve-
rip onlardan bir şeyler almaya çalışıyoruz. Ge-
çen aya oranla bu daha da belirginleşti. Sanıyo-
rum, eylül sonuna kadar görüşmeler bitecek, "ya
tamam ya devam karan" alınacak.
— Kürdistan'ın bağımsızlık savaşında önde
gelen isimlerdensiniz. 1963'ten bu yana hükü-
metle yapılan tüm göruşmelere katıldınız. Şim-
diki görüşmeler, öncekilere oranla daha mı iyi
daha mı kötü gidiyor?
OSMAN — Ben 1963, 1964,1979 ve 1984 gö-
rüşmelerine katıldım. Bu, en önemli görüşme-
dir. Çünkü 20 yılın kaybı ve yıkımı var. Çok in-
san öldü, aç ve evsiz kaldı. Savaşlardan bezdi
ve yoruldu. Göçler aileleri dağıttı. Bu nedenle,
görüşmeler çok uzun negatif durumlardan ve sa-
vaştan sonra yapılıyor. Önemi buradadır. Irak
Türkiye, PKK'nm saldırılarına karşı sınırı
korumamızı istedi. 'Eğer sınırı korursanız sizi
destekleriz' diyorlar. Biz Türkiye'nin ve Özal'ın
sınır polisi miyiz?
II ABD'nin Kürtlere yaptığı yardım göstermeliktir.
** Ülkede binlerce insan aç, sefil ve evsizken ABD
askerleri 5 helikopterle gelip yaralı alarak
tedaviye götürüyorlar. Bütün bunlar bir şovdur.
hükümeti sorunlan silahla çözemeyeceğini an-
ladı. Her iki taraf da, İran, Arap üliceleri ve Av-
nıpa ülkeleriyle işbirliğini denedi. Bir tek Tur-
kiye kaldı. Irak onu da denedi ama biz deneme-
dik. Görüşmelerde bir şaka yaptım, "Bize 6 a>
izin verin de Türkiye'yi deneyelim" dedim. Bi-
liyorum yürümezdi.
— Çevik güçle ilgili olarak neler söyleyebilir-
siniz?
OSMAN — Türkiye Iraklı Kürtleri korumak
için çevik gücü getirtti. Ancak, bu guç önce bizi
perişan durumda bıraktı. özal izin vermese güç
harekete geçemiyor. Türkiye'de PKK sorunu
var. Bizden, PKK saldırılarına karşı onlan ko-
rumamazı istediler. Biz Türkiye'nin ve özal'ın
sınır polisi miyiz? Onlar iran ve Suriye'den de
geliyorlar. Esas önemlisi, ülke içinde sayıca çok
fazlalar. Gitsinler önce onlan bulsunlar. Bunu
biz nasıl engelleyebiliriz. Bize "eğer sının korur-
sanız sizi destekleriz" diyorlar. Açıkça Özal,
Kürtleri birbirine düşürmek istiyor. Bunu İran
denedi ama başarılı olamadı. Bu saatten sonra
da bunu hiçbir güç yapamaz. Biz de yapmayız.
Bu şartlarda Türkiye ile ortaklaşa bir şey yap-
mamız söz konusu değil. Biz ancak PKK ileri ge-
lenleri ile görüşüp bazı şeyleri rica edebiliriz.
Ama Özal'ın polisi olmayız. Yani Türkiye'ye,
dolayısıyla, kontrolü altındaki çevik güçe güve-
nemeyiz. Eğer cephenin bir partisi Türkiye'nin
polisi olmayı kabul ederse kendisi kaybeder. Bu
hangi parti olursa olsun.
— Düzenlenen son sınır ötesi operasyon son-
rasında Turgut Özal, "gerekirse tekrar operas-
yon düzenleriz" dedi. Siz bu konuda ne düşü-
nüyorsunuz?
OSMAN — Bu tür salduılara karşıyım. PKK
Türkiye'de tabanı yani halk desteği olan bir ör-
güt. Özal önce baskı, sonrada saldın politikası-
nı değiştirmelidir. Çünkü bombardımanlarda bi-
zim insanlarımız öldürülüyor. Son bombardı-
manda çok sayıda kadın ve cocuk öldü. Ama hü-
kümet yanlış açıklama yaptı.
— Müttefik güçlerin komutanı ABD'li gene-
ral Naob ilk kez bir kaç gün once Şaklava'ya gel-
di ve görüşmeler yaptı. Bunu nasıl değerlendiri-
yorsunuz?
OS'MAN — Ben kişisel olarak ziyaretten hoş-
nut değilim. Eğer yardım için geliyorlarsa bize
garanti vermelidirler. Zaho, Dohuk ve Amadi-
ya'ya geliyorlar, yiyecek dağıtıyorlar. Bu da Kürt
nüfusun yüzde onunun doyurulması demektir.
Gerisi aç ve sefil. Eğer yardım yapıyorlarsa Ker-
kük, Musul, Erbil dahil tüm Kürdistan'a yardım
etmeliler. Şaklava'ya 5 helikopterle gelip 5 ya-
ralıyı tedavi etmek için aldıklarını söylüyorlar.
Ben bu yarahları rahathkla Erbil ya da Bağdat'a
gönderebilirim. Orada da iyi doktorlar var.
Amaç yardım değij "şov". Yardım etmek iste-
yen bölgenin doğusunda aç sefıl hasta ve evsiz
olan binlerce insana yardım eder. 5 yaralıya de-
ğil. Geldiler, çünkü özal gelmelerini istedi. Sözde
Kürtlere her türlü yardım yapılıyor. Ama ger-
çek tam tersi.
T t n t i t » v i r s ı l i v r r t » Yugoslavya'da Hırvatistan'ın Doğu
1 3 U U , U t V l l İUiyUl siovenya bolgesinde paüak veren kanlı
çarpışmalann ardından Hırvat güçlerle federal ordu birlikleri ve Sırp
milisleri arasında çatışmalar yer yer sürerken Batılı ulkeler arasında ba-
ğımsızlık yanlısı Hırvatistan ve Slovenya cumhuriyetlerini tanıma eğili-
mi giderek güçleniyor. Almanya, ttalya ve Avustnrya hükümetleri, Hır-
vatlara yonelik saldınlann surmesi durumunda Slovenya ve Hırvatistan
cumhuriyetlerinin bağımsızlık isteklerini destekleyeceklerini açıkladüar.
Macaristan da, etnik çatışmalardan kaçan yaklaşık on bin Hırvatın Ma-
caristan'a sığındığını belirterek çarpışmalara son verilmesini istedi.
ANKARA
^Kararhve
tedbirH'
bir tutıım
izleniyor
Dışişleri Bakanı
Giray, AT Dönem
Başkanı'na bir
mektup göndererek
Batı Trakya'daki
olaylar hakkında bilgi
verdi ve topluluğun
tepki göstermesini
istedi.
ANKARA (Cumburiyet Bü-
rosu) — tskeçe Müftüsü Meh-
met Emin Ağa'mn bir hükümet
kararıyla değiştırilmesı üzerine
Batı Trakya'da başlayan olay-
lar Ankara'da kaygı ile izlenir-
ken Türkiye'nin bu konuda
"kararlı fakat tedbüii bir şekil-
de ilerlemek" niyetinde olduğu
bildirildi.
Bu tutum son gunlerde dışiş-
leri bakanhğından konu ile ilgili
olarak yapılan açıklamalarda da
gözlenirken yetkililerin İstan-
bul'daki Fener Patrikhanesi
önündeki eylemin kamuoyunda
tepkiye yol açmayacak bir şeki!-
de çözülmesi için girişimlerd
bulunduklan öğrenildi.
Bu arada Dışişleri Bakanı Sa-
fa Giray Avnıpa Topluluğu Dö-
nem Başkanı Hollanda Dışişle-
ri Bakanı Hans Van Den Bro-
ek'e bir mektup göndererek Batı
Trakya'da son olarak meydana
gelen olaylar hakkında bilgi ver-
di. Giray mektubunda AT'nin
bu konuda tepki göstermesini
istedi.
Konuyla ilgili olarak göriiştü-
ğiimüz yetkililer, Ankara'nın bu
gelişmeler karşısında "ihtiyath"
bir tutum takınmak niyetinde
olduğunu belirttiler, yetkililer
konunun buyümesiyle Batı
Trakya'daki Türk azınhğı için
olumsuz yeni gelişmelerin gün-
deme gelebileceğini bildirdiler-
Dışişleri Bakanhğı Sozcusu
Murat Sungar, Yunanistan hü-
kümetinin üstlendiği uluslarara-
sı tehditlere ters duştüğünü ve
bu ülkenin ağır bir sorumluluk
altına girdiğini beürtti.
Sungar, "İskeçe Müftülüğü-
ne son yapılan atama üzerine
azınlığın gösterdiği tepkinin »
l
-
tında yatan esas sebep, müf> ı-
lerin hiçbir şekilde azınlığın gö-
riişü alınmadan Yunan makam-
ları tarafından atanmasından
kaynaklanmaktadır" dedi.
Israirin Ankara Maslahatgüzan UriGordon, Türkiye-lsrail ilişkilerini değerlendirdi
Dişkilerimiz büyükelçilik düzeyîne çıkmalı
Maslahatgüzar Gordon, Türkiye'nin İsrail'deki imajının oldukça
somut ve olumlu olduğunu belirterek, "Türkiye, İsrail için
Paraguay değildir. Türkiye, bizim için canlı bir köprüyle bağlı
olduğumuz gerçekliktir. Israil'e göç edip yerleşen Türkiye
Yahudileri, sizin ülkeniz için gönüllü reklamcılar gibi
çalışıyorlar" dedi.
—2—
YASEMtN ÇONGAR
ANKARA — İsrail'in Ankara Maslahat-
güzarı Uri Gordon, tsrail ile Türkiye arasın-
daki ilişkilerin düzeyinin yükseltilmesini ve
iki ülkenin karşılıklı olarak büyükelçilikler
açmalannı istedi. Gordon, Körfez krizi sıra-
sında iki ülkenin aynı safta yer aldıklarına
ve aynı tehditlerle karşı karşıya kaldıklarına
dikkat çekerek "Demokrasiye ve Batı'ya dö-
nük iki ülke olarak bölgede ortak çıkar ve
tebditleri paylaşıyoruz" dedi. Gordon ile yap-
tığımız söyleşinin ikinci bölümü şöyle:
— Körfez savaşı sonrasında. Ortadoğu Ba-
nş Konferansı'nın da devreye girmesiyle, böl-
gede çok taraflı bir ekonomik işbirliği süre-
cinin başlayabileceği değeıiendirmesi Türk
Dışisleri'nde yapılıyor. İsrail, Arap ulkeleri ve
Türkiye'nin yoğun bir işbirliği sürecinde bu-
İuşmasını gerçekçi görüyor musunuz?
GORDON — İsrail'in, Arap ülkelerinin,
tabii Türkiye'nin, hatta İran'ın bir anda yo-
ğun bir işbirliği sürecine girebileceklerini söy-
lemek, biraz aşın iyimserlik olur. Ama va-
rolan alçakgönüllü gelişmeleri değerlendire-
rek bir yerlere varabiliriz. Bu açıdan, örne-
ğin İsrail ile Türkiye arasında şimdiden kayda
değer bir işbirliği birikimi vardır. Bu işbirli-
ğinin guçlenmesi ve ciddi artışlar kaydetme-
si için bölgese) ortamda köklü değişiklikler
ya da dönüşümler yaşanması gerektiğini san-
mıyorum. Sadece turizmi örnek alsak bile,
büyük bir potansiyel görüyoruz. Geçen yıl
Türkiye'ye 150 bin tsrailli turist geldi ve bu-
rada 250 milyon dolar harcadılar. Bu, 150
milyon dolarlık ticaret hacmimizle birleşin-
ce, 400 milyon dolarlık bir kayda değer top-
lam elde ediliyor. Tbrizm Bakanı Sayın Akar-
calı, son bir yıhn turizminde, İsrail'den ge-
lenlerin sayısında patlama olduğunu açıkla-
mış. Burada İsrail'i temsil eden bir kişi ola-
rak ne kadar sevindiğimi tahmin edebilirsi-
niz. Ve şunu sizden saklayacak değilim, iş-
birliğindeki bu gelişmenin sonuçlanndan bi-
rinin, diplomatik ilişkilerimizin büyükelçilik
düzeyine çıkarılması olmasını istiyoruz.
— DSP lideri Ecevit, Türkiye-lsrail diplo-
matik ilişkilerinin normalleştirilmesinde ge-
cikildiğini söyledi. Siz de aynı kanıda
mısınız?
GORDON — Sayın Ecevit'in değerlendir-
mesinde haklı olduğunu düşünüyorum. İsra-
il, bugün Muslumanlann çoğunlukta oldu-
ğu iki ülkeyle büyükelçilik düzeyinde diplo-
matik ilişkiye sahip. Bunlar, Mısır ve geçen
haftadan beri Arnavutluk. Türkiye'nin de bu
gruba katıldığını görmek isteriz. Ben, ülke-
nizdeki birçok çevreden insanlarla konuşma-
larımdan aniıyorum ki ilişkilerin normalleş-
tirilmesi halkınızın da istediği bir şey. İlişki-
ler büyükelçüik düzeyine çıkarsa, işbirliğimiz
de her alanda sıçramalar gösterir.
— İsrail halkının Türkiye'ye bakışı nasıl?
Onlar ilişkilerin düzeyinin yükseltilmesi ko-
nusunda ne düşünüyorlar? tsrail'de sokak-
taki adam için Türkiye imajı nedir?
GORDON — İsrail'de Türkiye'nin imajı
soyut değildir. Türkiye, bizim için Paraguay
değil. Canlı bir köprüyle bağlı olduğumuz so-
mut bir gerçekliktir. Bu canh köprü, İsrail'e
göç edip yerleşen Türkiye Yahudilerinden
oluşuyor. Onlar Türkiye sevgisini yüreklerin-
de taşıyorlar ve gönüllü Türkiye reklamcılı-
ğı yapıyorlar. İsrail'den Türkiye'ye turist akı-
nında onların katkısı büyük. Türkiye bizim
için teori değildir.
— Türkiye ve İsrail bölgedeki Arap olma-
yan ve Batı'ya donük iki ulke olarak nasıl or-
tak çıkarlar paylaşıyor sizce?
GORDON — Çok önemli iki ortaklık.
Ancak bir diğeri de demokratik ülkeler olu-
şumuz. Bu çok temel bir nokta, çunkü de-
mokratik ülkelerde bir şeyin ohnasım isteyen
yoneticiler değil, halklardır. Seçim yapılan bir
ülkede, gerçek halkın istekleri yönetime yan-
sır. Gerçek halk da barış ister, refah ister. Ya-
yılmacı düşler taşunaz, macera istemez. Bun-
lar bizim ortak çıkarlanmızdır. Türkiye ve İs-
rail banş, yaşam, refah ister. Ortadoğu'da çok
önemli tehlikeler var. Aynntıya girmek iste-
miyorum. Ama biz, Türkiye ve İsrail'in aynı
safta yer aldığı bir savaştan daha yeni çıktık.
İki ülke aynı tehditlerle karşı karşıya kaldı.
Bu tehlikelerin, bakın çoğul konuşuyorum,
tehlike değil, tehlikelerin diyorum, iki ulke-
ye karşı da sürdüğünü görmek için düşgücü-
nü fazla zorlamamıza gerek yok. Bu tehlike-
lerin nereden geleceğini görmek için çok ge-
niş bir Ortadoğu haritası da gerekli değil, kü-
çük bir harita yeterli.
— Türkiye, Ortadoğu'da banscı işbirliği-
nin önemli bir unsunı olarak "su"yu görü-
yor. Sizin göriişünüz nedir? Kasımda istan-
bul'da yapılacak Ortadoğu Su Konferansı
1
na katılmak istiyor musunuz?
GORDON — Elbette, barış için önemli bir
unsurdur su. İsrail'in ciddi bir su sıkıntısı var.
Konferansa davet edilecek olursak, katılaca-
ğımız yönünde yanıt vereceğimizi sanıyorum.
İsrail'le Türkiye arasında resmi düzeyde bir
su işbirliği yok. Ama bazı Israilli girişimci-
lerin Türkiye'den su satın almak için adım at-
tıklarım biliyorum.
— 1992 Sefardimlerin Osmanlı Imparator-
lugu'na gelişinin 500. yıldönümU. Türkiye^
deki Yahudi topluluğu bu yıldönümünü kut-
lama hazırlıklarmı sürdürüyor. tsrail yöne-
timi, bu girişimleri nasıl karşıhyor? 500. yı-
lın sizin için önemi nedir?
GORDON — Tabii ki çok önemli. Yahu-
diler için bir şey söylenir. Bizim belleğimiz
çok güçlüdür. Çok eskileri anımsanz. Mısır-
dan göçümüzün her yıl kutlanması buna ör-
nek. Yahudiler Mısır'dan 3500 yıl önce göç
etti. Hâlâ her yıl kutluyoruz. Bu böyleyken
500 yıl önce olan bir olayın bizim için çok
taze olduğunu söyleyebilirim. 1492 iki açıdan
önemlidir. Hem İspanya'dan kovuluşumuzun
ve engizisyondan kaçışımızın hem de Osmanh
İmparatorluğu'nun bize sığınma hakkıı "i-
şinin önemi büyüktür.
— Son olarak basında çok farklı yorum-
lara neden olduğu için sonıyorum: Şimon Pe-
res'in Türkiye ziyaretinin öyküsü neydi?
GORDON — Bildiğim kadarıyla, Marma-
ris'teki arkadaşlarını görmek için küçük özel
bir uçakla Dalaman'a, oradan arabayla Mar-
maris'e gelmiş. Tümüyle özel bir ziyaret. Türk
yetkililerle görüştüğu yolundaki haberler, be-
nim bilgim dahilinde değil.
BITTİ