Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 AĞUSTOS 1991 EKONOMİ CUMHURtYET/13
Pul kasası
geliyor
• ANKARA (ANKA) —
Belge kayıt düzeninin
oturtularak vergi kaçağının
önlenebilmesi için pul
kasası uygulamasına
geçilecek.
3aşbakanhk tarafından
TBMM Baskanüğı'na
sunulan Yasa Tasarısı'na
Vergi Usül Kanunu'nun
242. maddesini takiben
mükerrer 242. madde
eklenmesi öngörüldü. Bu
maddeye göre mükelleflere
niteliklerini belirlediği
elektronik cihazlan
kullanmak yoluyla belge
düzenlettirme ve
kullanılacak ozel
cihazlardan çıkan pulları
belgelere eklettirme
konusunda Maliye ve
Gumrük Bakanlığı'na yetki
verilecek. Bakanlık bu
yetkisini iş grupları,
sektörler, bolgeler, yerleşim
birimleri, yılük hasılat
tutarlan itibanyla veya
sabit bir işlerinde faaliyet
gösterilip gösterilemediğlne
göre ayrı ayrı veya topluca
kullanabilecek.
3 il daha
SSÇB'ye açıldı
• ANKARA (UBA) —
Hazine ve Dış Ticaret
Müsteşarlığı, üç ilde
Sovyetler Birliği ile kıyı ve
sınır ticareti yapma izni
verdi. Hazine ve Dış Ticaret
' lüsteşarlığYnın Resmi
azete'de yayımlanan
tebliğine göre Sinop
lımanından kıyı ticareti
yapabilmesi için Sinop'a,
komşu il statüsünden
yararlanıp Giresun
limanından SSCB ile kıyı
ticareti yapabilmesi için
Erzincan'a ve Rize
limanından Sovyetler'le kıyı
ticareti yapabilmesi için
Rize iline sınır ticareti izni
verildi.
Ham petrol
ithalatı
• ANKARA (AA) —
Türkiye bu yılın ilk
yarısında ithal ettiği 8
milyon 436.5 bin ton
hampetrol karşılığı 1 milyar
176.5 milyon dolar ödedi.
Ortalama varil fiyatı da 19
dolar oldu. Geçen yılın
ocak-haziran donemine
oranla bu yıl aynı dönemde
hampetrol ithalatında
miktar bazında yüzde 11.8,
tutar bazında da yiizde 9.5
azalma kaydedildi.
Ayran geliri,
tuş cenetine
• İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) — McDonald's
Izmir Fuarı süresince
standında satılacak
ayrandan elde edilecek
gelirin tamamıru Izmir Kuş
Cenneti yararına
kullanılması amacıyla Izmir
Valiliği Çevre Koruma
Vakfı Müdürlüğü'ne
devredecek.
Türkiye'ye
yeni otel ziııciri
• Ekonomi Servisi —
Uluslararası bağımsız
oteller zinciri Best Western
International, önümüzdeki
5 yıl içerisinde Türkiye'de
35 otel açacak. Amerika,
Avrupa ve Uzakdoğu'da 40
ülkede yaklaşık 3500 üye
otele sahip Best Western
International'ın, Türkiye'de
yeni otel inşaatlarına
baslamak yerine, mevcut
c~ a bağımsız otelleri kendi
bunyesine katmayı
planladığı belirtiliyor.
Sermaye
arttınnıı
• ANKARA (ANKA) —
Türkiye'nin yıllardır bir
türlü kurtulamadığı
cnflasyon ateşi şirketlerin
sermayesini de eritiyor.
Şirketler reel olarak
küçülen sermayelerini
koruyabilmek için sürekli
sermaye arttınmına gitmek
zorunda kalıyorlar. Yılın ilk
7 ayında Türkiye'deki
şirketler 20 trilyon liraya
yakın sermaye arttınmı
gerçekleştirdiler.
KISA KISA
• ATFO fuarcılık ve tanıtım
fırması, 1-4 eylülde yapılacak
olan Düsseldorf IGEDO
fuannın genel koordinasyon
ve organizasyon danışmanhk
hizmetlerini yürütecek.
• PAN AM Havayollan, özel
fiyat indirim kampanyasına
ba; id\. 31 ağustosa kadar
Pan Am'ın uçuş
noktalarından herhangi birine
alınan biletler yüzde 25
indirimli olacak.
• VESTEL'in 1990 yılı
kânndan dağıtılacak olan kâr
payları ile şirket sermayesinin
150 milyar liradan 270 milyar
liraya çıkarılmasından
kaynaklanan rüçhan hakkı
kullanım süresi, 27
ağustostan itibaren bir ay.
Kimi arsa satarak kimi halka açılarak düze çıkmaya çalışıyor
Dericiler zor virajdaEkonomi Servisi — Deri sa-
nayicileri Derneği Başkanı Tur-
gut Koşar'ın konkordato talebi-
nin ardından projektörler deri
sanayimiz üzerine çevrildi.
Sektöre yakın çevreler, deri
sanayiinin genelde zorda oldu-
ğunu, pek çok büyük firmanın
ayakta kalabilme savaşı verdiğini
belirtiyorlar. Ancak buna rağ-
men Koşar ailesinin bu bunalı-
ma yaklaşma biçiminin, ekono-
mi çevrelerinde büyük eleştirile-
re hedef olduğu da dikkati
çekiyor.
Koşar ailesinin malvarlığının,
22 milyar lira olarak ifade edi-
len borçlanndan 10-15 kat faz-
la olduğunu hatırlatan Istanbul-
lu iş çevreleri, zaten firmanın
avukatının da basında benzeri
beyanlanrun bulunduğuna işaret
ettikten sonra şu yonımu yapı-
yorlar:
"Koşar ailesi kolay olanı seç-
ti. 3 kardeşin sadece lstanbul-
daki gayrimenkullerinin degeri
100 milyann iizerindedir. Yurt-
dısındaki paralan hariç. Şirke-
te ait bazı mülkler, bu kardeşle-
rin eşJerinin dcteHdniylekardeş-
lerin ve eşlerinin özerine geçiril-
miştir. Uolayısıyla aile varlıklı,
şirket zordadır. Bu mulkterin bir
bölümıi bile satılsa konkordato-
ya gerek kalmazdı."
Koşar ailesi için yapılan yo-
rum bu. Ancak deri sanayiinin
çok zor bir dönemeçten geçtiği,
fîrmalann ayakta kalabilmek
için çeşitli çıkış yollan aradıkla-
n, alacaklı bankalann ise firma-
ların üzerine fazla varmayıp bel-
li kolaylıklar gösterdiği ifade
ediliyor.
Deri sanayiinin darboğaz
noktasına gelmesinin nedenleri
ise şöyle özetleniyor:
Deri sanayiinde pek çok
firma ayakta kalma
savaşı veriyor.
Dolayısıyla Koşar Deri
istisna değil. Ancak
Koşar ailesinin büyük
mal varlığı dururken
konkordatoya gitmesi
eleştiriliyor. "Malını
satıp sermayesine
katsaydı" deniyor.
• SOD 2 yıldır havalar pek so-
ğumadı. Deri eşyaya taJep bu ne-
denle azaldı. Bu yıl soguk geç-
ti, ama nedense deriye talep
olmadı.
• Türkiye, deri işletmeciliğin-
de ucuz işçilik avantajını yitir-
di. Fiyatlar açısından rekabet
edemez hale geldi. Bugün Tur-
kiye'de ham derinin tanesi 5-6
dolardan aşağı değil. Oysa Pa-
kistan ve Körfez ulkelerinden
2-2.5 dolara ham deri satın ala-
bilmek mümkün. Hatta aynı fı-
yata Avustralya'dan bile deri it-
hal etmek mumkün.
• Hayvancılıgımıza indirilen
darbe de deri arzını azalttt.
• Dunyada da deri eşya göz-
den düştü. Avrupa'nın önemli
deri merkezlerinden halya'da
pek çok firma kepenklerini in-
dirdi.
• Körfez krizi sonrasında Tür-
kiye'de turizmin durması. turist-
lere dönük perakende satış nok-
talannda işlerin tümüyle dur-
masına neden oldu.
• Dericilerin Kazlıçesme'den
Tuzla Organize Sanayi Bolgesi'-
ne taşınma zorunluluğu büyük
mali külfet getirdi. O bölge gös-
terildiği için çoğu dericiler Tuz-
la'da yatırım yaptılar, ancak
Tuzla dericilere uygun gelmedi-
ği için Çorhı-Çataka-Halkalı ci-
varında yeniden başka yatırım-
lar da yapmak zorunda kaldılar.
Dolayısıyla 2 kez masraf ettiler.
Ama Tuzla'dan da vazgeçe-
mediler.
Deri sana>iine yakın çevreler,
Desa, Cihanerier ve Derimod gi-
bi firmalar ve daha pek çok baş-
kalannın da belli sıkıntılar için-
de olduğunu. ancak diğerlerinin
kendilerine başka çıkış yollan
bulduklannı belirtiyorlar. örne-
ğin Desa firmasının KUyos'ta 15
milyar liralık arsasını, aynca
Gaziantep'te bazı mülklerini sat-
tığı hatırlatılarak bankalann da
bu çabalar karşısında firmanın
yanında yer aldığına dikkat çe-
kiyorlar. Desa'run bu satıslardan
sonra soluk aJdığı ifade edilivor.
Demirod firmasının ise tıpkı
Nel Gnıbn gibi perakende satıs-
lardan bu yaz büyük kayıplara
uğradığı hatırlatılıyor. Büyük
turist gruplannın otobüslerle
Derimod'a gelerek alışveriş yap-
malanna alışık olan firma, bu
yıl turist gelişi kesilince önemli
nakit kaybına uğramış bulunu-
yor. Derimod'un halka açılarak
nakit girişi sağlama yoluna git-
tiği biliniyor.
ıııaHaruıııza alıştıYılın ilk yarısında gerçekleştirilen ihracatın
yarısından fazlası AT ülkelerine yapıldı. AT
içinde de ilk sırayı Almanya aldı.
ANKARA (AA) — Türkiye'-
nin ihracatı içinde, Avrupa
Topluluğu'nun payı giderek ar-
tıyor. Bu yılın ilk yarısında ger-
çekleştirilen ihracatın yansından
fazlası AT'ye yapıldı.
Devlet Istatistik Enstitüsü'-
nün verilerine göre bu yıl, ocak-
haziran döneminde gerçekleşti-
rilen ibracatın vüzde 53.7"sini
oluşturan 3 milyar 377.1 milyon
dolarlık bölümü AT'ye yapıldı.
Geçen yıl, 6 ayda, toplam ihra-
catın yüzde 49.4'ünü oluşturan
2 milyar 839.5 milyon dolarlık
bölümü AT'ye yapılmıştı. Buna
göre yılın ilk yansında, AT'ye
yönelik ihracat, geçen yılın ay-
nı donemine göre yüzde 18.9
oranında arttı.
AT içinde en fazla ihracat ya-
pılan ülke ise Almanya oldu.
Türkiye, ocak-haziran döne-
minde toplam ihracatının yüz-
de 25.7'sini oluşturan 1 milyar
617.3 milyon dolarlık bölümü-
nü Almanya'ya gerçekleştirdi.
Geçen yıl, 6 aylık dönemde,
toplam ihracat içinde yüzde
20.5 pay alan Almanya, halen
en fazla ihracat yapılan ulke ko-
numunda bulunuyor.
AT'de, Almanya'dan sonra
en fazla mal satılan ülkeler,
500.3 milyon dolar ile Italya,
321.7 milyon dolar ile Ingiltere,
317.4 milyon dolar ile Fransa
oldu. Halen, Türkiye'nin ihra-
catında, Italya yüzde 8'lik pay
ile ikinci, yüzde 5'lik pay ile Jn-
giltere ve Fransa 4. ve 5. sıralar-
da yer alıyor.
En fazla ihracat yapılan 3. ül-
ke durumunda bulunan ABD'-
ye, bu yılın ilk 6 ayında yapılan
ihracat ise yüzde 26 oranında
azaldı. Geçen yıl, ocak-haziran
döneminde 469.2 milyon dolar
olan ABD'ye ihracat, bu yıl
351.4 milyon dolara geriledi.
Türkiye'nin, aynı dönemde,
AT dışındaki OECD ülkelerine
yapmış olduğu ihracatda da
yüzde 5.9 oranında azalma gö-
rüldü. Geçen yıl, 841.8 milyon
dolar olan AT dışındaki OECD
ülkelerine ihracat, bu yıl 792
milyon dolara geriledi.
Geçen yıl, toplam ihracat
içinde yuzde 22.8 olan Islam ül-
kelerine ihracatın payı ise yüz-
de 19.4'e geriledi. Bu ülkelere
ihracat, yüzde 6.8 azalışla 1.3
milyar dolardan 1.2 milyar do-
lara indi. lslam ülkelerinin top-
lam ihracat içindeki payının
düşmesine, özellikle Basra Kör-
fezi ülkelerine yapılan ihracat-
taki yüzde 22 oranındaki azal-
ma neden oldu. Basra Körfezi
ülkelerine yapılan ihracat, 669
milyon dolardan 521.5 milyon
dolara geriledi.
Sosyalist ülkelerin toplam ih-
racat içindeki payı ise yüzde
7.4'ten yüzde 8.9'a çıktı.
Işportacı artık faturalı
Maliye Bakanlığı, büyük
kentlerde hallere giren
kamyonların faturasız
mallarını gözaltına alacak.
Korsan hallerden mal
alıp satan arabalı seyyar
satıcıların faturasız mallarına
da el konacak.
SERDAR AKİNAN
Maliye, yaklaşık 8.5 trilyonluk bütçe açı-
ğım kapatmak için kollan sıvadı. Vergilen-
dirilemeyen sektörlerin pastadaki payının
oldukça büyük olduğunu belirleyen hesap
uzmanları, bu çerçevede öncelikle "kaldı-
nm ekonomisi"ni hedef aldılar. Toptancı-
perakendeci zincirının "faturasız gölgesi
korsan haTlerin buyük ölçüde vergi ka-
çırdığını belirten Maliye Bakanlığı yetkili-
leri, önümüzdeki günlerde büyük kentlerin
belli giriş noktalannda inşa edilen "kantariı
denetim istasyonlan" ile bu hallere mal ge-
tiren kamyonların faturasız malları
"gözaltına" alacak. Bu arada "korsan hal':
lerden mal alarak satan arabalı seyyar satı-
cıların faturasız mallarına da el konulabi-
lecek.
1991 yılının ilk yedi ayında 8 trilyon 554
milyar lira olarak belirlenen bütçe açığının
önümüzdeki dönemlerde biraz olsun kapa-
tılabilmesi için vergi gelirlerinin yükseltil-
mesi amaçlanıyor. özellikle büyüİc kentler-
de kurulan "korsan hal'Merin vergilendiri-
lemeyen sektörlerin başında geldiği ve ha-
tın sayılır bir gediğe yol açtığı belirtiliyor.
Bu gediğin bir an önce kapatıhnası için
"korsan hal"lere mal akışını kesmeyi plan-
layan maliye denetimcilerinin yasal dayana-
ğı ise Vergi Usul Kanunu'nun 168 sayılı ge-
nel tebliği. Tebliğe göre bir yerden bir yere
nakledilen malların gerekli fatura ya da bel-
«ms
T U K E T I C I G O Z U Y L E
Maliye, "Kaldınm ekonomisi" olarak adlandınlan işportacdığı yakın takibe aldı
gesi olmadığı takdirde maliye denetimcile-
ri bu mallara faturası gelene kadar el ko-
yabilecek. Büyük şehirlerin ana giriş yolla-
nnda kurulacak olan soğuk hava depolu
"kantarlı denetim istasyonlan"nın inşası-
na başlandı.
Öngöriilen sistemin oturması ve püriiz-
siiz işiemesi için gerekli çauşmalann bakan-
lık tarafından yapıldığını belirten İstanbul
Defterdan Zekeri>^ Temizel ise şu açıkla-
mayı yapıyor: "Bir aksakhğın olmaması için
çalışmaiar siirdüriiliiyor. Soğuk hava depo-
lan beiirtendi ve önümüzdeki günlerde kan-
tariı denetim istasyonlan da hizmete gire-
cek. Böylece denetim başlamış olacak. Bü-
yük miktarlarda mal satan ve vergi ödeme-
yen bu insanlar toptancı-perakendeci-
tüketici üçgeni arasında bir ur gibi büyu-
düler. Tonlarca sebze ve meyva kentlere fa-
turasız giriyor ve vergi mükeüefi olarak ad-
landıramayacağımız arabalı seyyarlar tara-
fından tüketiciye dağıtılıyor. Buradaki mali
kayıp korsan hallerin ortadan kaldınlma-
sıyla mümkün olacak"
Mehmet Öngüç adlı seyyar satıcı ise yıl-
lardır köşe kapmaca oynadığı zabıtalara bir
de maüyenin ekleneceğini duyunca uygula-
manın en azından seyyar satıcılar için çok
yanlış olacağını söylüyor ve ekliyor: "Şim-
di bakın 4 kardeşiz ve ortagız. Her gün gi-
dip o hallerden kilolarca mali faturasıyla
büiikte alınz ve aramızda tanzim ederiz. Fa-
tura beode dunır, aksam gelip parayı orta-
ya dökeriz; kim kaç kflo almış, kaç kilo sat-
mışsa payını alır. Bazı arkadaşlar ise kolay-
lık olsun diye gidip köyden bir kamyon do-
mates alıp getirir ve kaç ortaksa aralann-
da bölüşürler. Burada kâr söz konusu ol-
madığı gibi kesilen bir fatura da yoktur.
Şimdi maliye bunun aynmını nasıl yapa-
cak?
Borsa yeni binaya kavııştu
Ekonomi Servisi — İstanbul
Menkul Kıymetler Borsası, so-
nunda yeni binasına kavuşuyor.
Aylardır süren Maçka mı, Alar-
ko'nun binası mı tartışmaların-
dan sonra IMKB sonunda Tbr-
ban Turizm Anonim Şirketi'nin
Istinye sırtlanndaki binasını sa-
tın aldı.
İlk olarak 19601ann sonlann-
da Kongre Sarayı olarak tasar-
lanan ve 1974'te ınşaatına baş-
lanan binanın yapımına 1984'te
çeşitli nedenlerle ara verilmişti.
Daha sonra İMKB yeni bina
arayışlanna yanıt verebileceğini
düşünerek binaya talip olunca
satış 80 milyar TL'ye gerçekleşti.
ti.
Yeni borsa binasının insaatı-
mn en kısa zamanda bitirilme-
sine çalışılacağım bildiren yetki-
liler, binanın bölüm bölüm açı-
lacağını, ilk olarak 6-7 ay sonra
seans salonunun hizmete girme-
sinin düşünüldüğünü sö>1ediler.
Binanın tümünün 1.5-2 ay son-
ra tamamlanması planlanıyor.
Konuyla ilgili olarak dun bir
basın toplantısı düzenleyen Bor-
sa Başkaru Yaman Töriiner bi-
nanın tapusunu dün aldıklannı
belirterek, "Sonunda yeni bina-
mıza kayuştuk. Bu binayı al-
makla istanbul Borsası en
önemli ve en acil sorununu çö-
zümkmistir. Çünkii yer soranu-
muzu halletmeden digerleriyle
ilgilenmemize imkân yoktu.
Şimdi sıra digerlerinde. Borsa-
nın yeni binasının bize saglaya-
cagı en büyük avantaj ise bu
modern bina sayesinde lstan-
bul'un kısa zamanda dünya ça-
pında bir finans merkezi haline
gelmesi olacak" dedi.
Törüner aynca, arazinin top-
lam alanımn 87 bin küsur, bina-
nın ise 24 bin küsur metre kare-
lik bir alana yayıldığı düşünü-
lürse odenen miktann sön dere-
ce düşük olduğunu, bunu da
Türban'ın ve Kamu Ortakhğı
Idaresi'nin gösterdiği anlayışa
borçlu olduklannı söyledi.
IMKB, yapılan anlasma gere-
ği satışla ilgili olarak peşin öde-
me yapmadı. ödeme, iki yıh
odemesiz olarak 10 yıl içinde ta-
mamlanacak. Tamamen bilgisa-
yar sistemiyle çalışacak olan ye-
ni borsa binasının içinde borsay-
la direkt ilgili birimlerin dışın-
da oditoryum, yeni bir takas
merkezi, müze, basın merkezi ve
çeşitli eğitim merkezleri de bu-
lunacak.
MERAL TAMER
Çevreyi kirleten otomobil
Otomobil satın almayı düşünenlere her gün
yeni seçenekler sunuluyor. Cebinde çok pa-
rası olanlar için lüks arabalar, bütçesi otomo-
bil almaya yetmeyenler için "ekonomik"
tipler...
Ancak son dönemde çoğu ithal olarak yur-
da getirilen çeşitli marka otomobillerin yedek
parçaları var mı, servisleri "yeterli" ve
"yetkili" mi, bir kaza olduğunda ya da ara-
ba bozulduğunda tamiri ne kadar zaman alı-
yor, yedek parçası kolayca bulunuyor mu,
yoksa aylarca beklemek mi gerekiyor?.. Tüm
bunları iyice araştırmakta sanırız epey yarar
var.
Özellikle bazı Japon otomobillerinde yedek
parçalar için uzun süreler beklemek gerekti-
ğini, bozulan küçük bir parça dahi olsa, çok
pahalıya mal olan
komple değişimler ya-
pıldığını gerek okurla-
rımızdan gerekse çev-
remizdeki dostlanmız-
dan duyuyoruz. Yani
bazen satın alırken
ucuzmuş gibi görü-
nen bir otomobil, son-
radan "astan yüzün-
den pahalıya" gele-
bıliyor.
Son olarak gazete-
lerden okuduk ki yeni
bir marka daha ithal
ediliyormuş. Üstelik
bu marka, Avrupa'da
çevre kirliliğine yol
açmasıyla ünlü, hava-
yı kirleten Doğu Alman yapımı Trabant. Za-
ten İstanbul'un kirliliği yetmiyormuşgibi.. Kı-
şın meskenlerde kullanılan kömürün kalite-
sini değiştıremedığimız için yıllardır İstanbul'-
da âdeta boğuluyoruz. Ankara'nın eski Be-
lediye Başkanı Mehmet Altınsoy bunu başar-
dı, ama istanbul'da pek çok tabuyu yıkan
Bedrettin Oalan, nedense istanbulluları yo-
ğun hava kirliliğine yol açan kötü kalite lin-
yitten "kurtaramadı" belki de "kurtarma-
dı."
önümüz kış, kaloriferler, sobalar zaten ya-
nacak... Bir de Trabantlar geliyor. 'Renault-
Mals' firmasının Genel Müdürü Ateş Ünal
Erzen'den bu Trabantlarla ilgili bılgı almak is-
tedik. Erzen, ıki Almanya birleşmeden önce
Doğu Almanya'da geri teknolojiyle üretilen bu
otomobillerin şimdi hurdalıklarda beklediği-
ni ve hatta bu otomobilleri yok etmek için çe-
şitli vlrüsler gelfştirmek amacıyla çalışma-
iar yapıldığını söyledi.
Erzen'in anlattığına göre iki Almanya bir-
leşmeden önce Doğu Alman vatandaşları
başka seçenekleri olmadığı için bu otomobil-
leri satın alıyorlarmış. Ancak birleştikten son-
ra Almanya'nın Doğu kesiminden de talep
kalmamış. Trabant stokları elde kalınca da bir
bölümünü birkaç yüz marka Polonya'ya sat-
mışlar. İki ay kadar önce de Trabant en son
arabasım üretmiş ve özellikle pembe renkte
üretilen bu arabayı bir işçisine armağan ede-
rek fabrikanın kapılarına kilit vurulmuş.
Renault-Mais Genel Müdürü Ateş Ünal Er-
zen, bu otomobillerin Türkiye'ye geleceğini
gazetelerden okudu-
ğunda yüreğinin
sızladığını" belirttik-
ten sonra "Kimsenin
satın almadığı bu
otomobiller Türki-
ye'ye nasıl sokulur,
kim bunlara izin ve-
rir, ne tür bir dene-
timden geçirilir,
bunları anlayamıyo-
rum" diyor.
Otomobilleri ithal
eden firmanın bir in-
şaat ve müteahhitlik
kuruluşu olması da
ayn bir konu. Otomo-
bil işiyle uğraşmayan
bir kuruluş, bu
arabalar satın ahndıktan sonra sorun çıkart-
tığında ne tür önlemler düşünüyor?
ithalatçı firma Terra İnşaat İthalat - İhracat
Mümessillik Şirketi'nin sahibi Kemal Baral,
önceki gün düzenlediği basın toplantısında,
Trabantların Almanya'da üretimden kalkma-
larının söz konusu olmadığını, sadece bir mo-
delinin üretimden kalktığını söylemiş.
Bu konuları daha etraflıca araştırmak her-
halde devletimize, bakanlıklarımıza, özellik-
le de tüketiciyi korumakla yükümlü Sanayi
Bakanlığı'na düşer. Bu konuyla ilgili görüş-
lerini, çevreyi bu denli kirleten bir araca hangı
nedenle izin verdiklerini, tüketici bu araçları
satın alır da sonradan buyük sorunlarla kar-
şılaşırsa ne gibi önlemler düşündüklerini me-
rakla bekliyoruz.
T U K E T I C I N I N S E S I
PrimaUan şikâyetçiyim
İki buçuk yaşında bir oğlum
var ve doğduğu günden beri
Prima çocuk bezı kullanıyo-
rum. Bundan bir süre önce al-
dığım 3 numara Primalar zım-
para kâğıdı gibi çok sert çıktı.
Emici özelliği de htç yoktu.
Çocuğum bir saat içinde fani-
lasına kadar ıslanıyordu. Bu-
nun üzerine İstanbul Sanl-
paktan Zerrin Bayraktar'la
görüştüm. Bayraktar, bu duru-
mun seri hatası olduğunu, pa-
ketleri kendisine gönderirsem
değiştirebileceğini söyledi.
Ben de o sıralar İstanbul'a gi-
den babamla 3 yeşil paket
gönderdim. Paketlerden ikisi
açılmış, bir miktar kullanılmış-
tı. Bana yerine 1 turuncu pa-
ket göndermişler. Açık olanları
kabul etmemişler. Aynca dik-
katinizi çekerim, yeşil paketten
gondermemişler. Telefonda
kendilerine, "Herakdığım pa-
ket böyfe çıkıyor, bunun çö-
zümü nedir?" dedim. Son
dönemde artan talep üzerine
bu çocuk bezlerinin bir bölü-
münü fason olarak başka fir-
malara yaptırdtklanndan söz
ettim. Zerrin Bayraktar itiraz
etti. Çözüm olarak da pakette-
ki bezler sert çıkarsa, her se-
ferinde aldığım yere götürüp
değiştirmemi önerdi. Bunun
imkânsız olduğunu kendileri-
ne söyledim. Çözümü hâla
bulabilmış değilim.
CANDAN YAĞCI/Bursa
flrkadaşlanmız Sanipak firmasıyla bağlantı
kurarak okurumuzun mektubunu ilettiler. Ürün
sorumlusu Arzu Harmankaya imzasıyla gelen
yanıtta, tüketicinm gönderdiği çocuk bezlerinin
kalite kontrolden geçirildiği ve "kultmtm hatası"
bulunduğu belirtüerek okurumuza emme gücû
daha yüksek çocuk bezi gönderildiği ifade ediliyor.
Üst üste mi oturalım?
Bursa Uludağ Turizm Şir-
keti'nin Eskişehir'den Anka-
ra'ya 5 ağustos günü yapaca-
ğı sefer için 2 gün önceden bi-
letimi satın aldım. 25 bin lira
ödedim. Benim aldığım bilet,
Bursa'dan kalkıp Eskişehir'-
den geçerek Ankara'ya gide-
cek otobüsün Eskişehir'deki
yazıhanesinden bu kentin
kontenjanı olarak satılmakta-
dır. 5 ağustos günü saat sa-
bahın 04.00'ünde otobüs ga-
rajına geidiğimde bana satılan
kortuğun dolu olduğunu, yeri-
min Bursa'da satılmış olduğu-
nu söylediler. Benden başka
3 yolcu daha aynı durumday-
dı. Bursa'ya telefon edilerek
nedeni soruldu, ama kaça-
mak cevaplar verildi. O saat-
te Eskişehir'den Ankara'ya
başka otobüs bulmak müm-
kün olamadı. Eve geri dön-
mem de mümkün değildi.
Çünkü Ankara'da saat
08.00'de mesaide olmam ge-
rekliydi. Aynca mesleğim ge-
reği aynı gün erken saatlerde
yapmam gereken bazı işler
vardı. Çaresiz bu 3 saatlik se-
yahati gazoz kasaları üzerin-
de yapmak zorunda kaldım.
Dr. Ahmet Çerezcl-Ankara.
Ansiklopedi takasında sorun
1991 martında kendisini
Adana'da faaliyet gösteren bir
pazarlama şirketinin elemanı
olarak tanıtan bir kişiye ansik-
lopedi takası yaparak ondaki
Ana-Britantoa'lar ile bendeki
Meydan Larousse'lan değiş-
tirdim. .
Aradakı fıyat farkı olan
600 bin TL'yi de mayıs sonun-
da çekle ödedim. Bu arada
Ana-Britanica'nın son cildini
(22 cilt) nisan ayı sonlarına
doğru göndereceğini söyle-
mesine rağmen hâlâ gönder-
medi. Ana-Britanica'ya mek-
tup yazdım. Bir yanıt gelmedi.
Bu pazarlamacının adını bile
şu anda hatırlayamıyorum.
MAHMUT RENKLİTEPE /
Kahramanmaraş
\Jkuyucumuzun elinde böyle bir takas
yapıldığına dair hiçbir belge olmaması, üstelik
pazarlamacının adını bile hatırlamıyor olması
işimizi oldukça güçleşürdi. Kendisi sadece
pazarlamacının "Özkaynak" adma çalıştığını
sö'yledigini hatırhyor. Bunun üzerine arkadaşımız
Ceyil Özmen, özkaynak'tan Aydoğan Cencer ile
gorüştu. Cencer, "Şirketimizde böyle bir şahsa ait
bir söıUşme mevcut değiL Takas olayı biıim
dışımızda gerçekleşmiş. Ama eğer satıcının adı
bilinirse o zaman bu olayı araştırabiliriz" dedi.
Daha sonra da bizim teklifimız üzerine birjest
yaparak ansiklopedinin 22'nci cildini bedelsiz
olarak göndermeyi kabul etti.
URETICIYE
TEŞEKKÜR
DOĞUTa
teşekkür
Doguş Mefruşat'tan dö-
şemelik kumaş almıştım.
Mağazanın yetkilisi Meh-
met Ali Bey'in aracılığıyia
bir döşemeciye rrtinder dik-
mesi için sipariş verdim ve
kaparo bıraktım. Minderler
eve gekjiğinde hem verilen
ölçüden küçük hem de ol-
dukça özensiz dikilmiş ol-
duklarını gördüm. Ertesi
gün mağazaya gittim.
Mehmet Ali Bey minderle-
ri yeniden diktirmeyi tekliij
etti. Ancak benim sökülen'
kumaşın yenisi gibi olma-
yacağını belirtmem üzerine
hem yeni kumaş vererek
hem de döşemeci için öde-
diğim parayı iade ederek
mağdur duruma düşmemi
önledi. Birgül Şahinler •
İstanbul
ÇARŞI
üzmediMayıs 1991'de Çarşı-
Bakırköy mağazasından
eşime gömlek ve kravat al-
mıştım. İlk giyişte terle bir-
likte gömleğin kravatı bo-
yadığını gördüm. Çarşı-
Maslak mağazasına her
ikisini de götürdüğümüzde
hiçbir sorun çıkartmadan
yeni bir gömlek ve kravat
verdiler. Demet Cambaz-
zoğlu - İstanbul
İNCİ'ye
teşekkür
1990 kışında İnci mağa-
zasından siyah deri ve köse-
ieden yapılmış bir ayakkabı
aldım. Aldığım bu ayakkabı
öncelikle çok kötü kokuyor-
du. Üstelik birkaç kez giy-
meme rağmen burun kıs-
mındaki kösele ve hatta de-
ri aşındı. Annemintüm ısrar-
larına rağmen -nedense- şi-
kâyetlerimi mağazaya bildir-
medim. Temmuz başın-
da yeni bir ayakkabı al-
mak için çarşıya çıktığımda
İnd'den bir ayakkabı be-
ğendim. Oradaki bir görev-
liye şikâyetimi anlattım. Çok
ilgilendi. "Sizin bu şikâyet-
lerinizi bildirmeniz, bizi
ancak sevindirir" dedi.
Ayakkabıyı götürdükten iki
hafta sonra atölyenin imalat
hatası yaptığını belirterek
aynı modelin yenişini verdi-
ler. Suna Sonat - İstanbul