Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 AĞUSTOS 1991 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/7
SİNEMA
Müzikaller haftası
• Kültür Servisi — Beyoğlu Dünya Sineması,
"Muzıkallerden" başlığı altında bugünden başlayarak 22
ağustosa dek sürecek bir sinema haftası düzenledi. Hafta
kapsamında daha önce de çeşitli dönemlerde
sinemalanmızda gösterilen dört müzikal fılm
gösterilecek. Filmler, normal seans saatlerinde
izlenebilecek. Bugün ve 20 ağustosta, yönetmenliğini
Spike Lee'nin üstlendiği, Denzel Washington'un başrol
oynadığı "Mo Better Blues" Dünya Sineması'nda
gösterilecek. Yarm ve 21 ağustos tarihlerinde John
Lennon'un yaşamını anlatan belgesel film "Imagine", 18
ve 22 ağustos tarihlerinde ise Alan Parker'ın Pink Floyd
efsanesini anlattığı "The Wall" izlenebilecek. Hafta
kapsamında 19 ağustosta ise saksofoncu Charlie
Parker'ın yaşamını konu alan, Clint Eastwood imzalı
film "Bird" gösterilecek. (Fotoğraf: 'Bird' filminde
efsanevı caz müzisyeni Charli Parker'ı Forest Whitaker
canlandınyor)
Festivallerde Türk sineması
• Kültür Servisi — "Beyoğlu ve Sinema" şölenlerinin
sonuncusu 19 ağustos pazartesı gunü Beyoğlu
Sineması'nda başhyor. Yaz ayları boyunca
sinemaseverlere çeşitli filmler izleme olanağı tanıyan
"Beyoğlu ve Sinema" şölenınin başlığı, "Uluslararası
Festivallerde Turk Sineması"... 25 ağustosa dek sürecek
hafta boyunca filmlerin yönetmenleri ve oyuncuları
Beyoğlu sinemasmın konukları arasında olacak ve
filmlerle ilgili söyleşilerde bulunacak. Her gün bir filmin
izlenebileceği Beyoğlu Sineması'nda seans saatleri ise
12.00, 14.15, 16.30, 19.00, 21.15. Hafta, pazartesi günü
Orhan Oğuz'un yönettiği, Talat Bulut ile Şerif Sezer'in
başrollerini ustlendikleri "Herşeye Rağmen" ile
(fotoğrafta) başlıyor. 20 ağustos sab gunü Ali
Ozgentürk'ün "At"ı, 22 ağustos perşembe günü Fehmi
Yaşar'ın "Camdan Kalp"i, 23 ağustos cuma günü ömer
Kavur'un "Anayurt Oteli", 24 ağustos cumartesi gunü
Zeki ökten'in "Pehlivan"ı, 25 ağustos pazar günü ise
Yusuf Kurçenli'nin "Karartma Geceleri" izlenebilecek.
MÜZIK
Riımeli Hisarrnda Ajda Pekkan
• Kültür Servisi— Rumeli Hisarı Konserleri'nin son
konuğu 7 yıldır sahnelerden uzak kalan Ajda Pekkan
olacak. Üç yıllık bir aradan sonra çıkarttığı Ajda 1990
kaseti 800.000 adet satan Ajda Pekkan, son kaseti "Seni
Seçtim" ile daha ilk haftada 250.000 rakamına ulaştı. 22
Ağustos - 1 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek bu
konser dizisi için üç aylık yoğun bir hazırhk devresi
geçiren sanatçı, son iki kasedinde yer alan parçlaarırun
yanı sıra, eski ve sevilen şarkılannı da seslendirecek.
Ajda Pekkan'ın Rumeli Hisan Konserleri için Turhan
Yükseler tarafından kurulan ve klavyede Turhan Yükseler
ve Nurettin Irmak, bas gitarda Ismail Soyberk, gitarda
Volkan Başaran, percussionda Cem Erman'dan oluşan
örfestranın yam sıra, Amerikalı Cherie Thomas
Schinitmer ile birlikte Yeşim ve Levent Ajda'ya vokal
yapacak. Aynca konserde 6 kişiük bir dans gnıbu da yer
alacak. Most Production tarafından düzenlenen, 11
gıinlük bu konserlerin bilet fıyatları 30.000-50.000 TL.
(. »rak belirlendi.
Ehis'in vasiyetnamesi
• WASHINGTON (AA)
— "Rock and Roll
Kralı" Elvis Presley'in 12
sayfalık vasiyetnamesinin
kopyalan 22 dolaıdan
(yaklaşık 100 bin TL)
merakhlanna satümaya
başlandı. Girişim,
Florida'da mahkeme
tutanaklarıyla ilgilenen
bir iş kadını tarafından
3 hafta önce başlatıldı.
Betty Johnson, Elvis'in
ünunü göz önüne alarak
vasiyetnamenin
fotokopilerini çoğalttı ve
ülke capında satılan en
buyuk gazete olan "USA
Today"e küçük bir ilan
verdi. ABD'de mahkeme
tutanaklan kamu belgesi sayıldığmdan, isteyen herkesin
kullarumına açık tutuluyor. Elvis Presley'in Memphis
kent mahkemesindeki vasiyeti de bu belgeler arasında
bulunuyor. Belgeyi Memphis'ten getirtmek için yalnızca
35 dolar harcayan Bayan Johnson, şimdiye dek 300 istek
aldığını, Avustralya ve tngiltere'den de siparişler
olduğunu bildirdi.
C u m h u r i y e t K i t a p K u l ü b ü
Kadıköy Belediyesi Işbirliği...
2. KİTAP
SENUGI
9-18 AĞUSTOS
i" imza günleri
ım edebiyatçılarla
söyleşiler
HER TÜRDEN BİNLERCE YAPIT
HER GÜN 10.0^20.30 arası
Kadıköy Eski İskele yam
SEVEMA/AIILLÂ DORSAY
Geçen sinema mevsimine bir bakış (3)
Türk sinemasından 12 filmGeçen mevsimde Turk sinemasınm
durumu kuşkusuz parlak değildi. Sine-
ma yazarlan arkadaşlanmla birlikte
yaptığımız toplantıda, bir yıl boyunca si-
nemalarda gösterime çıkıp seyirci önu-
ne gelen film sayısmın 12'de kaldığmı
saptadık. Hatta hiç değerlendirme yap-
mamak ve durumu kınamamak düşun-
celeri de ortaya atıldı. Ancak, bu zor ko-
şullara karşın yapılıp seyirci önune ge-
lebilen 12 filmin hakkını yememek için
bunu yapmadık. Ben de aynı biçimde bu
filmlere kısaca yaklaşmayı deneyeceğim.
Çalışkan Atıf Yılmaz ~
Atıf Ydmaz, geçen yıl zor koşullara
karşın 2 filmle seyirci önüne çıkmayı ba-
şardı. Bir vakıf tarafmdan yaptırılan
"Berdel", kırsal kesim sorunlanna pek
bir yenilik getirmeyen, ancak düzeyli,
durüst ve estetik bir yapıttı. Bizim seyir-
cimizden hiç görmediği ilgiyi dışanda
gördü ve bir ödül aldı. "Bekle Dedim
Gölgeye" ise tartışmah bir 12 Eylul fil-
miydi. Karmaşık konusuna biraz şema-
tik biçimde yaklaşan filmin, yine de belli
erdemleri vardı. Gördüğu ilgi biraz da-
ha buyuk, ama yine de yetersiz oldu.
Bir diğer emektar yönetmenimizin,
Memduh Ün'ün gerçek bir olaydan yo-
la çıkarak yaptığı "Gün Ortasında
Karanlık" filmi de yine yüdınm hızıy-
la, hiç tamtımsız gösterime çıkıp yine ay-
nı hızla ortalardan yok oldu. Dolayısıyla
bu da göremediğimiz ve yargıda bulu-
namayacağunız filmlerden biri olarak
kaldı.
İlk "yardımlı filmimiz"
Sinemamızın artık eskiyen isünlerin-
den Kartal Tıbet, iddiaşız bir güldürü
olan "Koltuk Belası", Ümit Efekan ise
"fahişeye tecavüz" maddesinin açtığı
tartışmalardan yola çıkan "Madde 438"
ile ekranlara geldiler. (İki filmi de gor-
medik). Bilge Olgaç'ın "Aşkın Kesişme
Noktası", ünlü "bakanlık yardunı" ile
çekilen ilk fümimizdi, bu yıizden projek-
tör ışıkları altına şetirildi ve çok ağır bi-
çimde eleştirildi. lyi olmayan, ama söy-
lendiği kadar kötü de olmayan sıradan
bir çalışmaydı bu. "Bakanlık
yardımT'yla hep "iyi" filmler yapılama-
yacağuıın, hatta bu yardımm kimi za-
man sömürüleceğinin de bir göster-
gesiydi.
tKİ BAŞLI DEV — Uluslararası alanda da başan kazanan 'Her Şeye Rağmen' filminin yönetmeni Orhan Oğuz'nn
imzasını taşıyan, Ciıneyt Arkın, Sedef Ecer ve Fikret Kuşkan'ın başrollerini üstlendiği 'tki Başlı Dev' de izleyiciye ye-
terli derecede ulaşamayan filmlerdendi.
arcanan kimi filmler
Şahin Gök'ün Orhan Kemal uyarla-
ması "Eskici ve Ofullan", belki ilginç
yanlan olabilecek bir filmdi. Ama çok
kimse gibi biz de göremedik. Orhan
Oğnz'un "Üa Baslı Dev"i, bu yönetme-
nin "Her Şeye Ragmen"le kazandığı ilk
başandan beri hep tökezleyeceğini bek-
leyenleri, hatta tökezlemesini isteyenle-
ri memnun bıraktı. Çünkü seyirciye he-
men hiç ulaşmadı. Ama ben kendi adı-
ma bu filmi gerek sinemamız için yeni
sayılabilecek temaları, gerekse biçimsel
yanıyla savunuyorum. Yaşar Seriner ise
doğrusu çoktandır ilgimi çekmeyen bir
yönetmen, bu açıdan "Kiraz Çiçek
Açıyor" adh ve "alelacele" çevrilip gös-
terime sunulan fılmini göremedim.
Islamcı sinema
Mevsimin agırlığuu oluşturan bir grup
"dinsel filmler" veya Islamcı sinema ör-
nekleri oldu. Bunlardan emektar Yücel
Çakmakh'nın imzasını taşıyan "Minydi
Abdullah 2 " ve "Sahibini Arayan Ma-
dalya"nın yanı sıra Mesut Uçakan'ın
"Yalnız Değilsiniz"i de seyirciden bu-
yuk ilgi gördü. Doğrusu bu filmleri, si-
nema sanatı açısından hiçbir iddiası ol-
mayan, sadece belli bir kesime yönelik
ve temelde ideolojik bir misyonla yola
çıkmış filmler saydık. Bu ideolojinin bi-
ze verecek bir şeyi yoktu. öte yandan bu
tur filmlerin yapılmasına karşı da değil-
dik. Onun için onları izlemedik, eleştir-
medik, sorgulamadık, hoşgöruyle kar-
şüadık. Ancak sağcı kesimden kimi dost-
larımız bize bu filmleri niye görüp yaz-
madığımız konusunda sürekli sorular
yönelttiler. Olasılıkla hakuydılar, bun-
ları görmemiz ve eleştirmemiz belki da-
ha doğru olurdu.
Ve "Camdan Kalp".
Ve bu genel bakış içinden sıyrılan ve
gerçekten umut veren tek bir film oldu
geçen yıl. Bir "ilk film": Fehmi Yaşar'ın
"Camdan Kalp"i gerek ele aldığı ülke
çoğu ya seyirci karşısına çıkamamışlar
ya da çıktıklannda alabora olmuşlardır.
Geçen mevsim seyirciyi sinemalara çe-
kebilen tüm yerli filmlerimizin bu ünlü
bakanlık yardımmın dışında gerçekleş-
tirilmiş filmler olması ilgi çekıcidir. Ge-
rek "Camdan Kalp", gerekse "Minye-
li Abdullah" veya "Yalnız Değilsiniz"
gibi Islamcı filmler yardım-dışı yapılmış
filmlerdir.
Yardımm gerekliliği
Bundan kuşkusuz bakanlık (yanı dev-
let) yardımmın hiçbir yaran yok, bun-
maz. Ancak yalnız onunla da olmadığj
görülmüştür.
Tanıtım eksikÜgT
Geçen sinema mevsiminde seyirciye ulaşabilen Türk filmi
sayısı 12 olarak belirlendi. Atıf Yılmaz, Türk sinemasının
içinde bulunduğu zor koşullara rağmen iki fılm ile seyirci
önüne çıkmayı başardı. Memduh Un, Kartal Tibet, Ümit
Efekan, Bilge Olgaç, Şahin Gök, Orhan Oğuz, Yaşar
Seriner, Fehmi Yaşar ve 'Islamcı sinema'nın temsilcisi Yücel
Çakmaklı, Mesut Uçakan bu 12 filme imza atan
yönetmenlerdi.
çelişkilerinin keskinliği ve doğnıluğu, ge-
rekse anlatım ozellikleriyle dikkatleri
çekti, eleştirmenlerin hemen hepsince
övuldu, ödüller aldı, seyircimiz tarafın-
dan da izlendi.
Yardım dışı filmler
Gorulduğu gibi toplam son derece za-
yıftır. Sinemamız hep soylenen, hep va-
rolduğu ileri surulen "bunalım"ın bu
kez tam göbeğindedir. Sinemamız geçen
yıl devletin uzattığı koltuk değneğiyle bi-
raz belini doğrultabilmiş, oldukça bol
keseden dağıtılan 200'er milyonlarla bir
dizi film yapılabilmiş, ancak bunların
dan vazgeçilmelidir gibi bir sonuç çık-
mıyor. Bu kısa dökum yazısının içinde
sinemamızın bunalımına careler aramak
işlevi yok. Ancak bu konuya yeniden
dönmek umuduyla şimdilik birkaç temel
düşüncemizi söyleyelim.
Devlet yardımı gereklidir, şarttır. An-
cak bunun kaba bir "200'er milyon
dagıtmak" biçiminde değil, yapımın se-
naryodan başlayarak çeşitli aşamalann-
da daha incelikli, daha "sofistike" bi-
çimde, daha aynntıiara değin, aynca da-
ha objektif, "hakkaniyetli" ve sinema
sanatına dönuk biçimde gerçekleştiril-
mesi gerekiyor. Devlet yardımı önemli,
gıderek yaşamsal bir konudur. Onsuz ol-
Dolayısıyla bu yardımm yeni bir yak-
laşımla, yeniden ele alınması, her filme
belli bir miktar gibi kaba bir biçimden
çeşitli aşamalara yayılmış daha incelik-
li bir sisteme geçilmesi ve de yardım ko-
nusunda, geçen yılın "Camdan Kalp"
skandalının yinelenmesine olanak ver-
meyecek daha nesnel bir mantığa geçil-
mesi şarttır. Devletin her alanda tasar-
rufa gittiği şu günlerde, zaten yardımın
tümüyle gerçekleşmemesi de söz konu-
su. Ama eğer gerçekleşecekse, olaya bir
çeki-duzen verilmesi gerekli gözükuyor.
Öte yandan, sinemacılarımızm, diğer
alanlar bir yana, ama en azından tanı-
tun, promosyon, reklam konularında
çok daha çağdaş olmalan gerekiyor.
Yerli filmler, binbir güçlukle yapıbyor,
sonra "saldım cayıra, Mevlam kayıra"
zihniyetiyle sinemacılık denen cangıla
atılıveriyor. Ne bir tanıtun, ne bir kam-
panya, hatta ne bir duyuru, gazetelerde
ne bir küçük kare ilan!.. "Madde 438",
"Gun Ortasında Karanlık", "Eskici ve
Ogullan" gibi nispeten ilgi görebilecek
filmlerin gösterimi, sanki kamuoyundan
bir sır saklarcasma yapılmış, sonuçlar ise
tam bir fiyasko olmuştur. Her yönüyle
çağdışı kalmış bir sinemacılığın hemen
her alanında zamana uymak gerekli.
Ancak bu alanların hemen başlannda,
tanıtım ve 'promosyon' denen olayın
yattığını bir kez daha anımsatalım.
YILIN EN İYİLERİ
Atillâ Dorsay'a göre yılın en iyi yerli
filmleri şöyle:
1- Camdan Kalp (Fehmi Yaşar)
2- tki Başlı Dev (Orhan Oğuz)
3- Bekle Dedim Gölgeye (Atıf Yıl-
maz)
Tvde Tek Başına'nın yönetmeni Chris Colombııs'un yeni filmi gösterimde
iki temel sorunuInsanoğlBekârm DerA (Only the
Lonely) / Yönetmen: Chris
Colombus / Senaryo: Chris
Colombus / Görüntü: Julio
Macat / Müzik: Maurice
Jarre / Oyuncular: John
Candy, Maureen O'Hara,
Anthony Quinn, James
Belushi, Ally Sheedy, James
Belushi, Macauley Culkin /
Bir Fox Filmi (Site,
Sinepop, Süreyya, Şafak,
vs.)
Amerıkan "melting pof'un-
dan yansıyan tipik bir oyku... İr-
landa kökenli Rose Muldootı,
dul ve geçkin yaşta bir kadın
olup, biri evlenip kaçarak haya-
tım kurtarmış, obüru ise tüm
varlığını kendisine adamış iki
orta yaşlı oğul sahibidir. Ana-
oğul arasındaki egemenlik iliş-
kileri, daha filmi açan kahvaltı
sahnesinde çok iyi ortaya çıkar:
Egemenlik tümüyle Rose'dadır
ve o, kimi zaman zehir dili, ki-
mi zaman ise yapay baseğmesiy-
le, hep istediğini yaptıracaktır.
Bu arada Rose, kendisine sürekli
"asılan" yaşını-başım almış
Nick'ten Yunan kokenli olduğu
için ne denli nefret edıyorsa, ev-
de kalmış şışman oğlunun son
umut olarak sarıldığı Theresa
1
dan da o denli nefret etmekte-
dir. Çunkü Theresa da ltalyan,
üstelik yarı Sicilyalı, yarı Polon-
yahdır. Rose, vaktıyle Yahudılere
olan nefretını kocasının Yahudi
patronlarının onünde haykırıp
KALABALK KADRO— Chris Colombus'un yeni filmi Bekânn Derdi'nde kalabalık bir ovuncu
kadrosu rol alıyor. Ally Sheedy, John Candy, Maureen O'Hara, Anthony Quinn, James Belushi
ve yönetmenin "Evde Tek Başına" filminin yıldızı, küçük Macaule> Culkin...
adamın meslek hayatını nasıl
mahvettiyse, şimdi de her tür
azınhğa olan nefretı ve de yal-
nız kalmak korkusu yüzunden,
oğlunun evlihğine de engel ol-
maya kararlıdır. Ama aşkın
"hükmünu îcra ettigi" bir nok-
ta da vardır ve onlenemez!..
"Evde Tek Başına" ile geçen
yıl sinema seyırcimızın gözdesi
olmayı başaran Chris Colom-
bus, senaryosunu da yazdığı ye-
ni filminde, bıze sorarsanız "Ev-
de Tek Başına"dan çok daha >o-
ğun ve sevimh bir fılm yapma-
sını bilmiş. Ana temalarını
"Only the Lonely" adını taşıyan,
biri Roy Orbison'un, öbüru
Frank Sinatra'nın iki unlu şar-
kısından aldığını söylüyor yö-
netmen... Film, Orbison'un unu-
tulmaz şarkısıyla açılıyor ve mu-
zikal nostaljilerimiz'n okşaruna-
sı bitmeden, bu kez sinema nos-
taljisi başhyor. Evet, bir zaman-
lann unutulmaz trlandalı, kızıl-
saçlı ve ofkesi burnunda yıldızı
Maureen O'Hara, tam 20 yıl
sonra perdeye dönüş yapmakta-
dır. 70'ini devırmiş, kaçımlmaz
olarak iyice yaşlanmış, ama
oyun gucu ve de genel görunü-
mu gayet yerinde olarak!..
Colombus. insanoğlunun iki
temel, "ezeli ve ebedi" sorunu-
nu filminin odak noktasına yer-
leştirmiş: Kimilerinin tombişlik
diye de adlandırdığı şışmanhk ve
ana-oğul ılişkisi. Sayısız psiko-
loji kuramına malzeme oluştur-
muş ve sayısız ruh doktoruna
ekmek sağlayan bu ilginç olgu-
lar, filmde yumuşak ve iyimser
bir vaklaşımla ele ahnrmş. Ama
bu yumuşaklığın ardında, doğ-
ru sergilemeler ve acı gerçekler
sırıtıyor. Oğulun anasından her
uzaklaştığında gördüğü, onun
başına gelebilecek belalarla ilgili
"düşler" çok ilginç. Her zaman
değüse de yer yer Colombus, ba-
şarılı mizah bölümleri gerçekleş-
tiriyor. Örneğin Theresa'run,
"ölülere makyaj yapraak" olan
mesleği gereği, cesetlerı Clark
Gable veya Jimmy Durante'ye
benzetme çabaları, gerçek bir
karamizah doruğu.
"Bekânn Derdi", en azından
şişmanlann ve de analanyla kar-
maşık bir ilişkiyi sürdürenlerin,
ama elbette aslında biraz eğlen-
mek amacıyla hemen herkesin
gorebileceği hoş bir film.
Okurlarıma:
Sayın okurlanm Sevgi Oy-
mak, Cemal Alünsoy ve Ahmet
Biricik. Hepsı de aynı sınemay-
la ilışkili şikâyetler içeren mek-
tuplarınızı aldım. Ancak soz ko-
nusu salona karşı bir kampan-
yaya dönüşmesin diye yayımla-
mıyorum. Ama merak etmeyin,
boşuna yazmadınız. Mektuplar
yerlerine ulaştı, gerekli yankıla-
rı yaptı. Ve sanırım ki söz konu-
su durumlar ve söz konusu zih-
niyet, ciddi biçimde geriletildı.
Amaç "bagcıyı dövmek degil,
üzttm yeroek" olduğuna göre sa-
nırım bu kadarı yeter. llginıze
teşekkur eder, bol sinemah gün-
ler dilerim.
Çin Haftası
• İSTANBUL (ANKA) —
Çin Haftası, 22 ağustos
tarihinde tstanbul'da
başlayacak. TUTAV'm
konuğu olarak Çin Halk
Cumhuriyeti'nden gelecek
olan 18 kişilik Çin
grubundan akrobatlar
çeşitli gösteriler yapacak.
Çin grubu, îstanbul ve
Ankara'mn yam sıra
Antalya'da da etkirüiklerde
bulunacak. Akrobasi
gösterilerinin yanı sıra gelen
grupta deneyimh' Çin
aşçılan Çin mutfağından
geleneksel örnekler
sunacaklar.
Menuhin
festivalde
• Kültür Servisi —
Nisanda yetmiş beş yaşma
basan Sir Yehudi Menuhin
Uluslararası Edinburgh •
Festivali'nin geleneksel
galasında açılış konserini
yönetti. 2500 dinleyicinin
bulunduğu Ushell'deki
konserde Menuhin
Mozart'm yapıtlannı
seslendiren orkestrayı
yönetti. Ünlü orkestra
şefinin oğlu Jeremy'nin de
solist olarak katıldığı
konserde lskoç Oda
Orkestrası Mozart'ın 24 -'
Nolu Piyano Konçertosu'nu
seslendirdi. Aynca
Edinburgh Festival Korosu
da Mozart'ın Si Minör
Kilise Ayiai'ni seslendirmek
üzere orkestraya katıldı.
GAP semınerı
• ANKARA (ANKA) —
"11 Kultur Müdürleri GAP
Semineri" 73 il kültur
müdürü ve Kültür
Bakanlığı ust düzey
yöneticilerinin katılımıyla
19 eylül perşembe günu
Gaziantep'te başlayacak.
Kültür Bakanlığı'ndan
yapılan açıklamaya göre
seminer süresince bakanlık
merkez teşkilatı ile bağlı ve
ilgili kuruluşlann
tanıtılması, Kültur ve Tabiat
Varlıklannı Koruma
Kanunu, kacak kazılar ve
eski eser kaçakçılığının
önlenmesi, 3257 sayılı
Sinema Video ve Müzik
Eserleri Kanunu, Fikir ve
Sanat Eserleri Kanunu ve
milletlerarası sözleşmelerin
uygulanmasında birliğin
saglanması konulan
üzerinde durulacak.
Seminer, Ataturk Barajı ile
tünellerin incelenmesi ve
Şanlıurfa Balıklı Göl'ün'l"
gezilmesi Ue ^.e^üljje^ w ı
sona erecek.
Ti^kya'da
konservatuvar
• EDtRNE (AA) —
Trakya Üniversitesi (T.Ü.)
Devlet Konservatuvan
1991-92 eğitim-öğretim
yılında faaliyete başlayacak.
T.Ü. Rektörii Prof. Dr.
Ahmet Karadeniz,
konservatuvara alınacak
öğrencilerle ilgili olarak
yaptığı açıklamada, okul
tarafından açılacak sınavın
herkese açık olduğunu
kaydederek gerekli
belgelerin üniversitenin
öğrenci işlerinden temin
edilebileceğini anlattı. 16-19
eylül tarihlerinde yapılacak
sınava, ilkokulu bu yıl
bitiren öğrenciler
katılabilecek. Aynca
konservatuvara gerekli olan
350 milyon lira tutarındaki
müzik aletlerinin alınması
için ihale açılacak. Eğitim
süresinin orta ve yüksek
eğitimi kapsayacak şekilde
10 yıl olarak gerçekleşeceği
T.Ü. Devlet Konservatuvan,
1991-92 eğitim-öğTetim
yılında iki bölümde faaliyet
gösterecek ve her bölüme
30 öğrenci alınacak.
Şile'de turizm
etkinli^i
• Költör Servisi— Şile
Belediyesi'nin hazırladığı
'Turizm ve Kültür
Programı' bugiin başlıyor.
Program kapsamında
mendirekte kurulacak
sinevizyon ekranından
Şile'nin kültür ve tabiat
varlıklan yansıtılacak.
Aynca yine aynı yerde
çeşitli gruplar sahneye
çıkacak. Konuyla ilgili bir
açıklama yapan Şile
Belediye Başkanı thsan
Çayıroğlu, tüm insanlığın
ortak malı olan kültür ve
tabiat varlıklannın çeşitli
nedenlerle işlevlerini
yitirmelerinin bütün
insanlık için ortak bir
yıkımı gündeme
getireceğjnin altını çizerek
bunun önlenmesi
gerektigini belirtti. ^ '
Çayıroğlu, bu mirasın
korunması için herkesi ağır
sorumluluklar beklediğine
işaret ederek başlangıç için
ortak bir bilıncin
yaratılması gereğine dikkat
çekti. Yerel
yönetimlere büyük görevler
düştüğünü vurgulayan Şile
Belediye Başkanı, bundan
hareketle bu programı
hazırladıklannı söyledi.