Katalog

16 AĞUSTOS 1991 HABERLER CUMHURİYET/3 CumhuriyetKitap Kulübü Beyoğlu Merkezi Zambak Sokak'ta açıldı Kitapsevere Taksîmde 'merhaba'CKK, Ataköy ve Şişli Migros içindeki satış yerlerinden sonra İstiklal Caddesi'ndeki Zambak Sokak'ta açıldı. Beyoğlu Merkezi'nde 130 yayınevinin 8 bini aşkın kitabı sergileniyor. Cumhuriyet Kitap Kulübü Müdürü Mehmet îlkorur, "Istanbul düzeyinde yoğunlaşan etkinliklerimiz eylül ayında da sürecek. Okuru kitapla, yazarla buluşturmanın kıvancını duyuyorum" dedi. Kiiltür Servisi — Cumhuriyet ni merkez dün açıldı. Kitap Kulübü'nün mağazalar Cumhuriyet Kitap Kulübü- zincirine bir yenisi daha eklen- nün yeni merkezinin açılışı onu- di. Ataköy ve Şişli Migros için- runa Can Yaymlan yazarları- deki Cumhuriyet Kitap Kulübü na imza günü düzenledi. "Açı- satış yerlerinin ardından tstiklal lış günü imzası"na yazarlar Pe- Caddesi Zambak Sokaktaki ye- ride Celal, Hilmi Yavuz, Nedim Gürsel, Pınar Kür ve SeUm tle- ri katıldı. Kısa bir süre önce "Kurtiar" adlı yeni romamyla Orhan Kemal Roman ödülü'nü kazanan Peride Celal, "Gençlik yıUanmda öykü ve romanlanmı verdiğim Cumhuriyet gazetesi- nin böyle bir kitap etkinliginde yeniden buluşmak beni mutlu etti. Zaten böyle kitaplarla do- In yerler yazarian hep mutlu et- mez mi" dedi. Cumhuriyet Kitap Kulübü ile ilk işbirliğini yaptığını söyleyen Pınar Kur, Cumhuriyet Kitap Kulübü'nün yeni merkezini ya- zar değil de bir "oknr" olarak değerlendirmek istediğini söyle- di. Kür, "Ökuyucu açısından çok iyi. Tabü yaygınlaştınlması gerek. Yalmzca ıstanbul'da de- ğil Anadolu'da da. Eskiden Is- tanbul'da kitapçüar çoktu, artık bir bir kapanmaya başladı. Cumhnriyet'in bir gazete olarak kitap dağıtma ve yayma gibi bir imkânı olması ve bunu kullan- ması olumlu bir çaba. Türkiye1 deki okur sayısı belki bu gibi ça- balarla artacak" dedi. İmza günune katılan yazar- lardan Nedim Gursel de Cum- huriyet Kitap Kulübü'nün etkin- AÇILIŞ VE İMZA -Cumhuriyet Kitap Kulübü'nün Beyoğlu merkezi Zambak Sokakta açıldı. Merkezde 130 yayınevinin 8 bini aşkın kitabı sergileniyor. Dünkii imza gününde Peride Celal, Pınar Kür, Selim İleri, Hilmi Yavuz ve Nedim Gürsel kitaplarını imzaladüar. (Fotograf: MUHARREM AYDIN) liklerini olumlu bulduğunu söy- leyerek Beyoğlu'nda gittikçe yay- ginlaşan "kitap sergUeri"ne diİc- kat çekti: "Galatasaray'da oku- dugum ydlarda Beyoğlu kitap- çılarla doluydu. Sander, Haşet ve nkeleri. Paris'te yaşadıgım için lstanbul'a her gelişimde bir süre Beyoğlu'nda kitabı gönne- meye bâsladım. Sonra dikkati- mi çeken kitap sergileri oldu. Atna Beyoglu'na kitabın bu şe- kilde, yani gelişigüzel kitap ser- gileriyle girmesi kanımca dognı degildi. Kiupçılann obnayıp ki- taplann geiişigüzd sergilenişine karşıyım. " Cumhuriyet Kitap Kulübü'- nün etkinliİderini "iyi niyetli" bulduğunu söyleyen Selim tleri ise "Ancak burada okura iş dü- şüyor, onlar da var mı yok mn befli degü" dedi. İleri, aynca im- za gunlerinin okur çekmeye yö- nelik bir yarar sağlaması konu- sunda, "Bana kalırsa bizde im- za günleri dejenere edüdi. O ka- dar çok yapıhyor ki artık bir sı- caklıgı kalmadı" dedi. Beyoğlu'ndaki imza günleri bugün de sürecek ve saat 17.00-20.00 arasında Füruzan, Ülkü Tamer, Feride Çiçekoglu, Zeyyat Selimoğlu, Melisa Gür- pınar ve Adnan Özyalçıner ki- taplarını imzalayacaklar. CKK Müdürü Mehmet Üko- rur'un verdiği bilgiye göre Be- yoğlu Merkezi'nde, kulüpte bu- lunan bütün kitapların sergüen- mesi ve satışı amaçlanıyor. 130 yayınevinin sekiz bini aşkın ki- tabı, yayınevi bölümlemesine göre sergileniyor. 2. Kadıköy Kitap Şenliği'nde dün Yeni Sesler adı alünda Mus- tafa Dogan, tbrahim Karaca, Nub Ömer Çetinay, Hıiseyin Şimsck ve Ender öndeş kitap- larını imzaladüar. Kitap Şenli- ği'nde bugün de saat 16.00-20.00 arasında Reba tsvan, C«vat Ça- pan, Mario Levi, Turgay Fişek- çi, Erdal Alova. Uğur Kökden, Küçük Iskender. Turgul Çeviker ve Ataol Behramoglu kitaplan- nı imzalayacaklar. Hâlâyasal niteliğe kavuşmadı; bu yıl 1 milyar gerekli Altın Portakal FilmFestivali sancılıAntalya Belediye Başkanı Hasan Subaşı, "Geçen yıl 600 milyon lira bütçe ile festivali kapattık. Bu yıl 1 milyar liraya çıkacağını sanıyoruz" dedi. BÜLENT ECEVtT ANTALYA— 28. Antalya Al- tın Portakal Film Festivali'nin bütçesi 1 milyar lira olarak be- li^'endi. ' «.-estival Yürütme Kurulu'nun yasal bir niteliğe kavuşturulama- ması bazı kurumlarca tepki gö- rüyor. özellikle geçen yıl 300 milyon lirahk gelir elde edilme- si nedeniyle baa belediye harca- malannın "örtülü ödenek" şek- linde buradan karşılandığı iddi- aları ortaya atıldı. Festival Yürütme Kurulu bu yıl da Antalyalı işadamlan, be- lediye meclis üyeleri ve çeşitli kurumların temsilcilerinden oluştu. Geçen yıl görev alan An- talya Gazeteciler Cemiyeti, "şaibeye" açık bir yol izlendiği için ve elde edilen gelirlerin ne- reye nasıl kullanıldığının belli ol- maması nedeniyle yürütme ku- ruluna katılmadı. Cemiyet Baş- kanı Erdoğan Kâhya, beledıye- yi bu konuda uyardıklarını be- lirterek "Ne zaman yasal bir iş- lerlik kazandınlırsa katılınz" dedi. Diğer yandan belediye olarak çiçek, ilan reklam ve eieman gi- derleri için karar ahnamaması nedeniyle odemelerin festival ge- lirinden karşılandığı, yürütme kurulu üyeleri tarafından doğru- lanıyor. Geçen yıldan elde edi- len 300 milyon lirahk gelirin yaklaşık 120 milyon lirasının bu yolla bittiği belirtüirken, bu yüki festival bütçesinin nereden kar- şılanacağı henüz bildirilmedi. Festival Yürütme Kurulu ve Belediye Başkanı Hasan Suba- şı, bu yılki festival bütçesinin 1 milyar lira dolaylannda olduğu- nu ve bu parayı nasıl bulacak- lannı çözemediklerini söyledi. Subaşı, "Geçen yıl 600 milyon lira biitçe ile festivali kapattık. Bu yıl 1 milyar liraya çıkacağını sanıyoruz. Ancak geçen yüki 300 milyon lirahk kân bu yıl el- de edebüeceğimizi sanmıyonım. Festival çarşısından gelirimiz vardı. Bu yıl ise esnafın durumu çok kötü olduğundan çarşıdan yer kiralayamıyorlar. Valilik, bir- kaç yüz milyon yardım yapaca- gını soyiedi. Gelirse iyi olur" di- ye konuştu. Festival bütçesinin yasal olmadığı şeklindeki tartış- malar konusunda ise Başkan Subaşı, "Ona bir çözüm arıyo- nız. Ancak bu yü yetiştireme- dik. Sanıyorum gekcek yıla o olayı da çözmüş olacagız. Bazı harcamalar oradan karsılandı ama hepsinin hesabını tutarak ben denelliyonım" dedi. Bu yıl 28'incisi yapılacak olan Altın Portakal Film Festivali'ne 21 ülkeden olumlu yanıt geldi. Festival programı ise 19 ağustos pazanesi günü açıklanacak. Ay- nca yürütme kurulunun geçen yıllardaki juri hakkmdaki eleş- tirilerin daha da azalması için jüri sisteminde de değışiklik ya- pacağı öğrenildi. özellikle sine- ma ile yakından ilgili kışilerin jüri üyesi olarak belirleneceği öğrenildi. Ancak "Sinema halk için vardır, halk temsilcilerinin de jüride bulunması gerekir" tartışması da gundeme geldi. Cumhuriyet Kitap Kulübü Beyoğlu Merkezi'nde okur, yazarıyla buluşuyor V@S3YAYINLARI YAZARLARI JMZALIYOR B U G U N 16AĞUSTOS 17.00-20.00 Füruzan Feride Çiçekoglu Melisa Gürpınar Adnan özyalçıner Y A R I N 17AĞUSTOS 17.00-20.00 NEZİHE MERİÇ NECATİ CUMALI DEMİR ÖZLÜ TOMRİS UYAR SALİM ŞENGİL 2EYNEP AVCI Eğitimciler sıcak bakmıyor Ifeni sistemin eksiği çok ANKARA (Cumhuriyet Bu- rosu) — Eğitim ve üniversıte çevreleri, önümüzdeki yıl uygu- lamaya konulacağı açıklanan yeni eğitim sistemine sıcak bak- mıyorlar. Uzmanlar, yeni siste- min yeterince incelenmediğinı ve birçok eksiği olduğunu savunu- yorlar. Eğitim Işkolu Kamu Görevli- leri Sendikası (Eğitim-lş) Genel Başkanı Niyazi Altunya, uygu- lamaya konulması düşunülen yeni sistemin pratik olmadığını söyledi. Türkiye koşıülannı dik- kate almadan yapılacak böyle bir çalışmanın uygulama şansı olmadığını savunan Altunya, "Bu sisteme geçmek için koşul- lar uygun değil. Okullann duru- mu, ders araç ve gereçlerinin ye- tersizligi, yetişmiş öğretmen sa- y ısının azhğı bu sisteme geçilme- sini engeller" dıye konuştu. Al- tunya, şu goruşleri savundu: ' Bu sistem çocuk odak auna- rak yapılmamış. Birçok bilinme- yen nokta var. Örnegin, bir dersi üç ögrenci seçerse öğretmen na- sıl bulunacak? Öğrencinin boş CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ, ZAMBAK SOKAK, 4/1, BEYOĞLU ÜYELERE İNDİRİM I'DAN HABERLER DEMİR•• •• OZLU CAN YAYINlARI'nda BERLIN GUNCESI 1989 İLKBAHARI 10.000 lira BİR YAZ MEVSİMİ ROMANSI 1990 Orhan Kemal Roman Armaâanı 15.000 lira KANALLARAmsterdam'da öKJmün ve aşkın kanallannda yapılan soluk soluğa erotik bir gezinti CAN YAYINLARI / Babıâü Cad. No. 19/2 Cağaloglu, Ist. olduğu zamanlar nasıl değerien- dirilecek? Bu sislemle yetiştiri- len ögrenci, üniversiteye nasıl hazırlanacak? Bunlann hiçbiri bilinmivor." AU Eğitim Bılımleri Fakultesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Fatma Varış da 30 yıldan beri tartışıldığını ve hatta uygulama- ya konulduğunu hatırlatarak "Konunun ozüyle uğraşmak ye- rine etrafında dönülüyor. Ders geçme sisteminin bir reform ol- duğuna inanmıyorum" diye ko- nuştu. Milli Eğitim eski Bakanlann- dan Hasan Celal Güzel de eği- timde reformun kendisinin ba- kan olduğu gunlerden bu yana gundemde olduğunu belirterek eğitimde reformun yapılması ge- rektiğini, ancak bu koşullar için- de uygulama şansının ohnayaca- ğmı söyledi. Güzel, "Türkiye'de öğretmen sayısının azlıgı, okul- lann nitelik ve nicelik olarak ye- tersizliği, bu uygulamanın kısa bir süre içinde bütün Türkiye*- de başlatılmasını olanaksız kılmaktadır" diye konuştu. DUN^ADA BUGUN AIİStRMEN FazbZbriamamakGerek...ANAP'ın baskınlı "sandık oyunu" ilginç gelişmeler göste- riyor. Muhalefet haklı olarak, seçim sistemi ve yasası üze- rinde anlaşmaya varmadan seçmen yaşını 18'e, seçilme ya- şını 22'ye, milletvekili sayısını da 600'e çıkaracak olan ana- yasa değişikliğine razı olmadı. Uzlaşmadan söz eden Mesut Yılmaz'ın açıklamalan ne olursa olsun gerçek ortadadır: ANAP uzlaşmaya yanaşma- mıştır. Uzlaşmadan söz edilebilmesi için yapılması gereken, muhalefet ile iktidann elden geldiğince adil bir seçim siste- mi ve yasası üzerinde anlaşmalarıydı. ANAP kendisini silecek ya da çok küçük bir gruba indir- geyecek olan böyle bir çözümü göze alamadı. Şimdi ise seçim ile ilgili gelışmelerın ne olacagını tam ola- rak kestirmek olanaksız. Gerçi ANAP Merkez Karar ve Y6- netim Kurulu önceki gün oybirliğı ve alkışlaria seçim ka- rarı almıştır. Ama aynı doğrultuda bir kararın paıiamentodan çıkıp çıkmayacağı belli değil. Milletvekili sayısı 600'e çıkarılamayınca, ANAP'lılann bü- yük bir bölümü "gitmek var, ama dönmek yok" formülünün geçerii olacağı bir seçime kolayca "evet" diyebilecekler midir? ANAP'ın, iki buçuk yıldır erken seçim isteyen muhalefeti suçlamasındaki mantığı anlamak ise güçtür. Seçim Yasası ve sistemini gizli tutup son anda manevrasını günyüzüne çı- karmaya hazırlanan bir iktidarın oyununa boyun eğmek yü- reklilik ve uzlaşmaya yatkınlık değil, safdillik olurdu. Yarın öbür gün, ANAP çoğunluğu içinde seçim konusun- da fire verenler çıkarsa muhalefetin de bunlarla koşut ola- rak Turgut-Mesut ikilisinin baskınlı sandık oyununu boşa çı- karacak yönde oy kullanması şaşırtıcı olmamalıdır. Böyle bir durum, dirençle istenen erken seçimden kaçmak olarak yorumlanabilir mi? Bu sorunun yanıtını bulmak için her şeyden önce, gerçek bir erken seçimle karşı karşıya olup crimadığımıza bakmalıyız. Bu sütunlarda iki yıldır birçok kez ANAP'ın bir erken seçi- me asla razı olmayacağı, olsa olsa gecikmiş bir erken seçi- mi kabul edeceği yazıldı. Bugün söz konusu olan da gerçek bir erken seçim değil, gecikmiş bir erken seçimdir. Bu gecikmiş erken seçimin, erken niteliğinden çok gecik- miş niteliği ağır basmaktadır. Ve ANAP bu seçim öncesin- de, geleceği ipoteğe alacak tüm girişimlerini tamamlamıştır. Kısacası, seçimin ekimde ya da gelecek yılın baharında yapılması arasında halkın sırtına binen ve binecek olan yük- ler açısından fazla bir fark olmayacaktır. Ama bız ışin bu yönünü bir yana bırakıp Turgut-Mesut iki- lisinin gerçekleştirmeye çalışacakları sandık oyununun içe- riği üzerinde durmak istiyoruz. ANAP'ın kurmayları şu anda kendi çıkarlarına uygun ola- rak kesip biçecekleri bir dar bölge sistemi üzerinde durmak- tadırlar. Bu sistemin özü eldeki verilere göre seçim bölgele- rini, coğrafi gerçekleri de bir yana iterek ANAP'a en fazla sarv dalye sağlayacak biçimde oluşturmaktır. Böyleiikle ANAP, % 15 dolayında oy ile % 30'lar dolayın- da sandalye sağlayarak gelecek koalisyonların ortağı olma- yı kuruyor. Seçim sistemleri üzerinde yapılan oyunların zaman zaman oyuncutarı çok güç durumda bırakıp zararlı çıkardığının ör- neklerini kendi demokrasi tarihimızde de görebılirız. Ama bir an için ANAP'ın oyununun eksiksiz tutacağını varsayalım. Bu durumda ne olacaktır? Sorunun yanıtı oasit. Yıllardır azınlıkta olduğu halde par- lamento aritmetiğinde çoğunluk oluşturan ve halkın istenci- ne karşın kendi doğal liderini Çankaya'ya taşıyan bir parti, •yine azınlıkta olmasına karşın tabamnın çok üstünde oran- da bir etkiye sahip olacaktır. Böyle bir sonuç, belki ANAP ve özal için yararlı olabilir. Ama demokrasi için zararlıdır. Sorunları artmış ve sabrı gittikçe azalmakta olan bir top- lumda, demokrasinin kurallarını böylesine zorlamak toplum- sal patlamalara davetiye çıkarmak olacaktır. 2000'li yıllara giderken, sorunları ertelene ertelene büyü- mûş Türkiye'de yapay pariamento aritmetiklerinin doğuracağı patlamanın nerede başlayıp nerede bıteceğıni kestirmek güçtür. Bu yüzden, demokrasinin sınırlannı zorlayarak aşacak çö- zümlerde direnmeyip sistemin olağan biçimde işlemesini sağlayacak yolu tutmanın daha akılcı olduğu açıktır. Ama en açık gerçeği bile ANAP ile onun üyelerinin çoğun- luğuna anlatmak deveye hendek atlatmaktan daha güçtür. KlSA KISA • Esklşehir-Ankara karayolunda Ankara'dan Eskişehir'e gelen Tacettin Karaer yönetimindeki 06 AYN 60 plakalı otomobil, Eskişehir'e 48 kilometre kala bankete duşmemek için direksiyonu sola kırınca, karşı yönden gelen Ahmet Fanık Turan idaresindeki 16 AK 006 plakalı yolcu otobüsü ile çarpıştı. Kazada, otomobil sünlcusü Tacettin Karaer ile otomobilde bulunan Kısmet Seyiç, Hatice Seyiç, Sevgi Karaer ve kimliği henüz beürlenemeyen bir çocuk hayatını kaybetti. • Kamu kurum ve kuruluşlarında çahşan personelin kılık ve kıyafetine dair yönetmelikte değişiklik yapıldı. Resmi Gazete"nin dünkü sayısında yayımlanan yönetmelik değişikliğiyle, 12 Eylül döneminde yürürluğe konulan, kamu kurum ve kuruluşlarında çahşan personelin bina içerisinde "ceketsiz, gömleksiz, kravatsız ve çorapsız" dolaşamayacağı hükmü yumuşatılarak "ceketsiz dolaşma" yasağı kaldınldı. • İçel'in Tarsus ilçesinde DSİ sulama kanalında 2 çocuk boğuldu. Bir ilkokul öğretmeni de ölü bulundu. Bağlar Mahallesi yakımndan geçen DSİ kanalına giren Ercan Tekdoğar. (10), yüzme bilmediğinden akıntıya kapılarak boğuldu. Bolath Köyü'nde de Fatoş Saruhan (5) adlı çocuk, DSİ kanalına düştü. Yüzme bilmeyen Saruhan boğuldu. Öte yandan Kırşehir'de ilkokul öğretmeni olarak görev yapan Alaattin Küpeli (31), akrabalarını ziyaret için geldiği Tarsus'ta henüz kimliği bilmmeyen kişi veya kişilerce öldürüldü. • Batman Cengiz Topel llkokulu mutemedi Reşat Aksoy, saat 11.40 sıralannda personelin maaşı olan 200 milyon lirayı bankadan çekip, özel aracıyla okula getirirken yolu silahlı üç kişi tarafından kesildi. Üç soyguncu mutemette bulunan 200 milyon lirayı silah zoruyla gasp ettikten sonra kaçtı. "Geleceğin Sigortası" Primlerinizi Yattrmayı Unutmayınız! ANADOLU HAYAT Genel Müdürlük: Ankara Cad No 221 34430 Sirkecı, tST. Tel Sll ı2 80 F;ıx S20 94 55