Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/12 16 AĞUSTOS 1991
HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGÜN
Devtet Meteoroloji Işleri 6e-
nel Müdürlüğü'nden alınan
bilgiye göre, Batı Karadeniz,
İç Anadolu'nun kuzeybaüsı ile
Karadeniz kıyılan sağanak ya-
ğışlı, öteki yerler açık geçe-
cek. HWA SICAKLIGI: Değiş-
meyecek. RÜZGÂR: Yurdun
kuayinde kuzey ve doğu, gû-
neyinde güney ve batı yönler-
den hafif esecek. Denizlerde
Rüzgâr: Doğu Akdeniz'de lo-
dos, Batı Akdeniz ve Güney
Ege'de günbatıa ve karayel, Doğu Karadenız'de &7
kuvvetinde saatte 27-33 deniz mili hızla esecek. Van
Gölû: Açık geçecek, gölde küçük dalga olacak.
Mana
Macazan
Adıyaman
Afyon
Ajn
Ankara
Antakya
Antatya
Artvın
BaMesr
Bılecık
Bıng64
BıOıs
Bolu
Bursa
Canattale
Çonım
Denıri
A 33= 26° Oyarbalur
A 3O=23°Edinıe
A 37° 24° Erancan
A 33° 16" Efnın/m
A 30° 13° Esloşehır
A 32° 20° Gaaantep
A 32" 27° Gıresun
39° 22° Mansa
32° 20° K Maras
33°19°Meran
A 33°23°GûmûshaneY
31°16°Muş
37° 24° Nıjde
28°20°0rdu
Y 28° 15° Haktdn
A 35°22°lsparB A
A 29° 20° Istanbul A
A 3O°18°ta™ A
A 35° 19° KJIS A
A 33° 18° Kastamoru A
A 29° 1<° Kaysen A
A 30° 19° Kırtdarelı A
A 29° 21° Konya A
A 32° 16° Kûttfya A
A 35°23°Malatya A
32° 20° Samsun
34°20°&ırt
30° 23° Sınop
34°25°Snas
29° 11° "fetordaj
29° 16° Trataon
32° 14° Tuncelı
31° 18° Uşak
32° 20° «an
32° 17° Yazgat
37° 21° Zonguldak
A 35° 23°
A 37° 24°
A 31° 23°
A 33° 22°
A 35° 19°
A 32° 17°
Y 28° 20°
Y 28°20°
Y 28°20°
A W 2 4 °
A 29° 21°
A 30° 17°
A 30° 22°
Y 28° 20°
A 32° 22°
A 33° 18°
A 30° 16°
A 30° 16°
A 26°21°
, Oslf
\ Helsınkı
{ f \ *'*»9» Lenıngrad
Kopen_hag-/»^ J , o s k o v a
, DuluHu (j|s<st A-açık B-bukJöu G-güneşlı K-kartı S-aslı YTaJmurlu
OÛNYA'DA BUGÜN
Amstefdam
Ammaı
AOna
Bafrtat
Banalomı
Basei
Belgrad
Berlın
Bonn
Brûksei
BudapestE
Cenevre
Cezayır
Cıöde
Duba
Frankfurt
ûrne
Hefemlo
Kahre
Kopenhag
Kffln
Y 25°
A 39°
A 34°
A 39°
A 28°
A 28°
A 30°
A 29°
A 26°
Y 24°
A 29°
A 30°
A 32°
A 36°
A 44°
A 28°
A 32°
Y 23°
A 38°
Y 24°
A 26°
A 39°
Lenıngrad
Londra
Madrid
Mılano
Monütal
Moskova
Mûmh
Ne* Yortı
Oslo
Pans
Pnıg
Rıyaj
Roma
Sotya
$
A 20°
Y 26°
A 38°
A 32°
A 20°
A 29°
Y 23°
A 30°
A 25°
A 44°
A 30°
A 20°
A 38°
•fel Awv
Varsova
Vfemtt
Viyana
Zûnfı
A 25°
A 30°
A 28
A 29°
BULMACA
SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9
1/ Köpek yavrusu.
2/ Birim... Konya
ilinde bir baraj. 3/
Avnıpa'da bir baş-
kent. 4/ Zatürree...
Kimi hastalıklara
karşı bağışıkhk sağ-
lamak için vUcuda
verilen eriyik. 5/
'Sayı farkı' anlanun-
da kullanılan spor
terimi... Türkiye'nin
plaka işareti. 6/ Ça-
nakkale boğazında,
pek çok deniz kaza-
sının meydana geldi-
ği burun... Telefon sözü. 7/ Kripton
elementinin simgesi... Işverenin, iş-
çileri topluca işten uzaklaştırma ya
da işten çıkarma karan. 8/ Hamam.
9/ Bir şeyin ya da bir yerin ortası...
Bir mal ya da paranın, belirli bir sü-
re içinde emek verilmeden sağladığı
gelir.
YUKARTOAN AŞAGlYA: 1/ Hep
bir ağızdan ve makamla yapılan dua
ya da ant. 2/ Bir şeyin esas tutulan
yüzü... Osmanlılarda önceleri halktan yalnız olağanüstü durum-
larda, sonralan ise sürekli olarak toplanan vergi. 3/ Bir çeşit
acı bira... Tavlada bir sayı. 4/ Bir gıda maddesi... Bir ay adı.
5/ Tlp dilinde cüzam hastalıgına verilen ad... Ateş. 6/ Bir tür
dokuma tezgâhına ve bu tezgâhta üretilen çok karmaşık desen-
li dokumaya verilen ad. 7/ Sıvas'ın bir ilçesi... Yassı ve uzun de-
mir ya da çelik parçası. 8/ Bir tür tabanca. 9/ Saz, yaprak gibi
bir bitki maddesiyle örülmüş taban ya da tavan örtüsü... Adı-
yaman'ın bir ilçesi.
60 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Milli muvaffakiyet
16 AĞUSTOS 1931
Galatasaray Lisesi'nde açılan
yerli mallar sergisine
gösterilen rağbet gün
geçtikçe artmaktadır.
Açıldığı günden dün akşam
saat altıya kadar sergiyi
ziyaret edenlerin miktarı
88.000 kişiyi geçmiştir.
30 YIL ÖNCE CumhuriYet
Adalet Bakanı •
16 AĞUSTOS 1961
Bir kaç gün önce istifa söylentilerini gazetemize
verdiği bir beyanatla yalanlıyan
Adalet Bakanı Ekrcm Tüzemen bugün üçüncü defa
olarak görevinden istifa etmiştir.
AÇIKLAMA ~
• "Meslekten men cezalı doktor başheklm"
haberinde Isparta Doğum ve Çocuk Bakımevi Hastanesi
Başhekimi Hüsnü Yümaz'ın atanmasıyla Ugili olarak
görüşüm, atanmayı tasvip etmediğim şeklinde çıkmıştır.
Halbuki benim sözlerim, kişi ile ilgili değildir. Meslekten
men cezası alan doktorun bu cezası kesinleştiği takdirde,
ceza süresi içersinde serbest tababet yapamayacağını, 6
aydan fazla hapis cezası alan, doktor olsun olmasın
bütün memurlann memuriyet sıfatını kaybedeceklerini
söyledim. Bu beyanlanm ile Doktor Hüsnü Yılmaz
arasında herhangi bir ilişki yoktur.
Sağbk Bakanhğı MUsteşar Vekili Orhan Karapınar
TARTISMA
Adalarm Geleneksel Motorlu
Kara Taşıt Yasagı Traktörlerle Delînî> or
tlk gelişinde O'na hulus çakmak için Büyükada iskelesine
getirilen otomobili Atatürk'ün Adalar'da motorlu taşıt
yasağını hatırlatarak reddettiğini ve gideceği yere yürüdüğünü
biliyoruz.
gerekli olan Adalar Belediye Başkanı'nca
benimsenmesi ve bir SİT bölgesi olan Ada-
lar'ın hepsinde bu uygulamayı teklif edebil-
mesidir. Aynca bu teklifin koskoca Istan-
bul Vali Muavini Başkanhğı'nda, Anakent
Belediyesi'nin de temsil edildiği bir komis-
yonda da onaylanması inanılması güç olan
acı bir olaydır.
Büyük yanlışlığın anlaşılarak hemen ge-
ri alınacağına inandığımız bu karara göre
Adalar'daki tüm yük arabalan kaldınlacak
her gün dükkânlardan eviere götürülecek
ekmek, gazete, su, bakkaliye, sebze, meyve,
aygaz gibi hâlâ tek atlı küçük arabalarla ta-
şman malzeme için ekserisi yokuşlu ada yol-
lan traktörlerin gürültüsü, egzoz gazlanrun
pis kokuları ile dolacak, frenleri bosaJan,
devrilen traktörler birçok kazaya neden ola-
cakur. Yeniden aJınması gerekecek çok sa-
yıdaki traktörler için ödenecek milli servet,
ikiye belki üçe katlanacak, taşıma ücreti
halka yuklenecektir.
Atlı yük arabalannın yasaklanması, Ada-
lar'ın simgesi olan ve herkesin yaşatılması-
nı istediği faytonlar, uzun yıllardan beri
Adalar'ın iç ulaşımını büyük gayret ve fe-
dakârbklarla ve kentteki otomobillerden da-
ha ucuza sağlayan disiplinli, terbiyeli, ehli-
yetli sürücü ve araba sahipleri için bir yı-
kım olacaktır. Çunkü ada arabaalannın ge-
nellikle faytondan başka yük arabalan da
vardır. Binek müşterisinin azaldığı kış ay-
lannda atlarını yük arabasına koşarak ge-
7 Temmuz 1991 tarihli Cumhuriyet Ga-
zetesi'nde, "Adalar'da At Arabası Yerine
Traktör" haberini şaşırarak ve üzulerek
okudum.
Traktör genellikle akaryakıtla işleyen bir
iş makinesidir. Şantiyelerde, imalathaneler-
de, fabrika ve depolarda kazma, doldurma,
boşaltma, kaldırma, taşıma, yükleme işle-
rinde ve ürettiği güçle türlü iş makineleri-
nin çaüştınlmasuıda kullanılır. Tanmda tar-
la ile depo ve ev arasındaki taşıma onun
yaptığı işlerden bir tanesidir. Traktör kent
ve yerleşim yerlerindeki sokaklarda insan-
lar arasında taşunacüık için yapılmamıştır.
însan sağlığı açısından çok önemli olan
gürültüyü yeter derecede kesecek susturu-
cudan ve amortisörlerden, egzoz gazında-
ki zehiri emecek filtrelerden yoksun oldu-
ğu gibi frenleri de yeterince emniyetli dep-
dir.
Bir yerleşim yerinde, hele bir dünya şeh-
ri olan tstanbul'un Adalar gibi insanlann,
doğasının ve mimarısinin guzelliği arasın-
da sessizliğine, çam ve çiçek kokulu temiz
havasında yaşamaya koştuklan bir yazlığın-
da at arabası yerine traktör kullanılmasım
düşünmek bile bilgisizliğin, görgüsuzluğun,
saygısızlığın, sorumsuzluğun hazin ve şaşır-
tıcı bir örneğidir.
Konunun UzucU yanı, öğrendiğimize gö-
re Kınalıada'daki bir müteabhidin traktör
işletme isteğinin, Adalar'ı tüm güzellik ve
özellikleri ile anlayarak sevmesi ve koruması
Maliye Bakanlığı
fe Bulanıa>ınea
Bilindiği üzere ülkemizde vergi kanunla-
rının uygulanmasında Maliye ve Giimrük
Bakanhgı yetkilidir. Kanunun uygulanma-
sını yayımlandığı tebliğ ve yönetmeliklerle
sağlar.
16 Temmuz 1991 tarih ve 20931 sayılı Res-
mi Gazete'de, Maliye ve Gümrük Bakanlı-
gı'nın 209 sayıb Vergi Usul Kanunu'nun ge-
nel tebliği yayımlandı.
Tebliğe göre ödeme kaydedici cihaz kul-
lanmayan kahvehane ve çay ocaklan adis-
yon tipi perakende satış fişi kullanacaklar-
dır. Bir bardak çay, bir masaya konacağı za-
man bu adisyon tipi perakende satış fişi 2
nüsha olarak düzenlenecek ve beraberinde
masaya konacaktır. Müşteri yeniden bir çay
isterse, önce masaya konan fışe işlenecek-
tir.
Bir işhanının bir köşesinde kurulmuş ve
o hana ait işyerlerine birer çay veya bir meş-
rubat götüren küçücük kahve ocağı, çayı
götürmeden önce sözü edilen fişi düzenle-
yecek ve çay tablası ile birlikte götürecek-
tir.
Sözü edilen adisyon tipi perakende satış
fişi, öyle sıradan bir fiş değildir. özellikle-
ri aşağıdaki gibidir:
1- Maliye ve Gümrük BakanlığYnm an-
laşmalı matbaalannda basüması, seri ve sıra
numarası konulması gerekmektedir.
2- Bu fişin düzenlenmesi sırasında arası-
na karbon kâğıdı koymayı gerektirmeyecek
olan birinci nüshasının arkası kendinden
karbonlu olacaktır.
3- Adisyon tipi perakende satış fişinde iş-
letme veya mükellefin adı, soyadı, varsa ti-
caret unvanı, vergi dairesi ve hesap numa-
rası ile fişin seri ve müteselsil sıra numara-
sı, malın ve hizmetin cinsi, miktan, düzen-
leme tarihi gibi bilgilere yer verilecek, bun-
lardan herhangi birinin eksik olması halinde
adisyon tipi perakende satış fişi hiç düzen-
lenmemiş sayılacaktır. Hiç düzenlenmemiş
bir fişin kanunlarımıza göre cezası özel
usulsüzlük olup, her fiş tutannın yüzde 3
nispetinde para cezasıdır. Bu miktar 50.000
liradan aşağı olamaz (VUK Md. 353/1). ör-
negin 5.000 liralık çay fışinin cezası yüzde
3 olup 150 lira, ama İcanun maddesi alt sı-
mn 50.000 lira olduğu için uygulanan ceza
50.000 lira olacaktır. Bunun birden fazla
tekrarlanması halinde cezalar daha da ar-
tabilecektir.
Aynca 2 nüsha olarak düzenlenen bu fi-
çimlerine katkı sağlamaktadırlar. Yaz ayla-
nnda küçük yük arabalarına koştuklan ye-
dek atlanru tatil günlerinde çok sefer yapan
faytonlan için yedek hizmetinde kullanır-
lar.
Konunun en önemli yönü Adalar'daki
motorlu kara taşıt yasağının korunmasıdır.
Doğasımn güzellik ve şiirini bozmamak,
ona ters düşmemek, sessizliğini korumak,
çiçek ve çam kokulu temiz havasıru kirlet-
memek amacı ile otomobilin yurdumuza ilk
getirildiği günden itibaren eski Istanbullu-
lar Adalar'a motorlu kara taşıt aracı geti-
rümesini yasaklamışlardır. Hele ilk zaman-
lannda otomobilin etkin bir güç göstergesi
olmasına karşm ne sultanlar, ne şehzadeler,
ne sadrazam, ne nazırlar, ne güçlü politi-
kacüar, ne Cumhuriyetimizin büyükleri, ne
bakanlar bu yasağa dokunmuşlardır. İlk ge-
lişinde O'na hulus çakmak için Büyükada
iskelesine getirilen otomobili Atatürk'ün
Adalar'da motorlu taşıt yasağını hatırlata-
rak reddettiğini ve gideceği yere yürüdüğü-
nü biliyoruz.
Ne yazık ki son yıllarda insanlann sağlı-
ğı ve mal güvenliği açısından Adalar'a gir-
mesine müsaade edilen itfaiye arac-lan, gü-
venlik güçleri cipleri, cankurtaranlar, çöp
kamyonlan ile yetinilmemekte birçok kam-
yon, hatta resmi binek otomobili bile geti-
rilerek yasağın etkinliğine gölge düşürül-
mektedir.
Gelenek haline gelmiş bulunan ve üzeri-
ne titrememiz gereken Adalar'da motorlu
kara taşıt yasağı bu defa taşıt olarak insan
sağlığı için en zararlısı olan traktörlerle de-
liniyor.
PROF. ASIM MIJTLU
Ada Dostlan Dernegi Başkanı
şin birinci örneği müşteriye verilecek ikin-
ci nüshası ise mükelleflerce 5 yıl saklana-
caktır.
Olayın mantığına bakın. Bu mantığı an-
lamak mümkün değildir. Bir çayın adedi
Ankara'da 700 liradır. Maliye ve Gümrük
Bakanhğı'mn anlaşmalı matbaalan bu tür
fişlerin bir cildini asgari fiyatlarda 10.000
ya da 15.000 liraya basmaktadır.
Bir atasözumüzde ifadesini bulan, "de-
veyi hamuduyla" yutanlarla uğraşma yeri-
ne böyle bir uygulamanın en iyimser düşün-
ce ile ekonomik olmadığı sıradan bir kim-
se tarafmdan bile fark edilebilecektir. Belli
ki akşam rüyasını gören ya da bir kahveha-
nede çay içip, belli bir sebeple kahveciye kı-
zan, sabah uyandığında bunu bir tebliğ ha-
line getiren bir kimsenin ferdi düşüncesidir.
Dünyanın uygar veya en ilkel ülkesinde
bile böyle bir uygulama yoktur. Hatadan
vazgeçmek de bir fazilettir.
Gözünden kaçtığmı tahmin ettiğimiz,
Maliye ve Gümrük Bakammızın hemen bu
tebliği iptal etmesi, kendisinden beklenen en
anlamh davranış olacaktır.
ZÜLKÜF KANAT
Ankara
ANKARA...ANKA
MUŞERREF HEKİMOĞUJ
Selam...
Gazetecinin dinlencesi olur mu? Dinlenmek değil, dinle-
mek ağır basar her zaman. Dinler ve yazarsın, belki okuyan,
dinleyen olur! Denizde açılırken bir kaç delıkanlı geliyor ya-
nıma, bir de orta yaşlı.
— Demirkırat'ı yazmayacak mısınız?
— Ne yazmamı istiyorsunuz?
— idamları. 27 Mayıs Devrimi için görüşmelerimiz altüst ot-
du bir anda.
Demek 27 Mayıs Devrimi'ni yüzeysel biliyor bu gençler. Ön-
cesini, sonrasını, oluşturduğu ortamı, 1961 Anayasası'nın içe-
rtğini, anayasal kuruluşlan, o anayasanın doğrultusunda gelt-
şen olaytarı yeteri kadar bilmiyorlar. Masal türü anlatıyorum.
Delikanlılar da öyle diniiyor. Çünkü onlar onarım döneminin
çocukları. 1961 Anayasası'nı yaşamlarında hissedemediler.
Demokratik hakların, özgüıiüklerın askıya alındığı dönemin
çocukları onlar. Konuşmayı, tartışmayı, düşünmeyi, düşün-
ce üretmeyi öğrenmediler. Susmaya zorlandılar! Değer yar-
gılarının altüst olduğu bir ortamda amaçlarını, yöntemlerini
bulamadılar, yanlışları, dogruları ayıramadılar ya da el yor-
damıyla ayırıyorlar. Oysa öğrenmeye çok açıklar. Ana baba-
lara, öğretmenlere ve bize büyük görevler düşüyor doğru-
su. Olayların bir yüzünü değil, öteki yüzlerini de göstermek
gerekiyor. Resim değil, yontu yapmak belki. Bir oiayı tüm bo-
yutlarıyla görmeleri, aydınlanmaları, doğru yorumlara, yar-
gılara varmalan için...
Onlara bir eylül gecesini anlattım. Ankara'da Sümer So-
kak'taki evimizde uzayan saatleri. Eniştem Selahattin Özgür-
ün eve dönüşünü. Konuşmaktan hoşlanmaz, bana Gürsel
Paşa söyledi sonra, son oturumun tutanaklarını Selahattin
Özgür tutuyor ve kimi arkadaşları gibi o da idamlara karşı
oy kullanıyor. Sonuç değişmiyor ama o karar kolay onaylan-
mıyor Milli Birlik Komitesi'nde. Bir olay yaşanan koşullarla
değerlenince yorumu da başka oluyor elbet. Koşullar deği-
şince yorumlar da değişiyor.
Sonra başka idam karariarım anlattım gençlere. Partamen-
to kürsüsündeki konuşmalar, ölüm cezasına karşı çıkanlar-
la, onaylayanlar canlandı gözümde. Unutamadığım bir ge-
ce daha var. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarına öngörülen ölüm
cezasının onaylandığı gece. Önce oy kullandılar, sonra Meclis
lokantasına gittiler. Ihsan Topaloğlu ile birlikteydik koridor-
da. Karann bir an önce onaylanmasını isteyenlere sordum
bir aralık.
— Sizin çocuğunuz yok mu?
— Var dedi, onun için onaylıyorum bu kararı. Peki size ne
oluyor, sizin çocuğunuz da yok.
— Benim yok ama bizim çocuklarımız onlar.
ölüm cezasına her zaman karşıyım ben, yazılarımda da
belirttim karşıtlığımı. Bu ceza çağdışı bir olay. Oysa son yıl-
larda kaç kişi bu cezayla yaşamını yitirdi değil mi? Ya Mec-
lis'te bekleyen dosyalar? Antiterör Yasası çıkmasaydı ne ola-
caktı? ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Mesut Yılmaz bu
çağdışı cezayı ülkenizin gündeminden silmek için gereken
girişimleri yapmaJı bence. Sanırım muhalif partilerden de bü-
yük destek görür. öte yanda asılan kim olursa olsun her ıdam
sehpasının acı bir öyküsü var. Bir gün onların belgeseli de
yâpılır belki ve yapılmalı. Tarih sayfaları da yeniden aydınla-
nır o zaman. Kimler niçin öldüler, dallarında açmadan solan
çiçekler gibi, bir bahar kuşağı nasıl yitirdi yaşamını? Gerçe-
ği yansrtmak için belgeselleri çoğaltmak gerekiyor galiba. Tek
yönlü değil, çok yönlü, çok yüzlü belgeseller yapmak ge-
rekiyor.
Delikanlılarla söyleşirken deniz karardı birden. İda'nın dc-
ruğunda şimşekler çaktı. Açmadan solan çiçeklerin acısıyta
deniz de dağ da küstü belki.
Yalnız İda mı, başka dağlarda da acı olaylar yaşanıyor uzun
süredir. Gelecek kuşaklara onlar da neler anlatacak kimbi-
lir, eteklerinde neler yaşanıyor!
• * * , '
Yazımı Erol Ozkan'a teşekkürle sona erdiriyorum. OkurTâ- '
rımız tanır, Erol özkan da bir Körfez çocuğu. Eski bir İda sev-
dalısı, hatta karasevdalısı. Son yıllarda Almanya'da Münihi
te oturuyor, ama aklı, gönlü Körfez'de, dağlarda. Güre'yi ta-
nıtan bir kitapçık yollamış bana. Güre'nin tarihini, coğrafyp-
sını, antik uygarlıklan, güzellikleri anlatıyor, yazılar ve resim
lerle. Aynca Sarıkızı.
Sarıkız da Güre'den uzanıyor ida'nın doruğuna. Dağın adını
değiştiren bir Sarıkız o. Kazlarından ötürü Kazdağı'na dönü-
şüyor koca İda.
Sarıkız da kadın savaşçıların öncüsü Anadolumuzda. Hak-
sızlığa karşı direniyor, güzel direnciyle masallaşıyor, Tahta-
cıların sevgilisi oluyor sonra. Şu günlerde dağ yolları çok ka-
labalık olur. Toroslar'dan, başka dağlardan Türkmenler gelir
onu görmeye. Yamacında gecelerler, çadırlar kurulur, ocak-
lar yanar, kazanlar kaynar. Güzel kızlar, gelinler, analar, ba-
cılar süslenirler, şarkı soyler, dans ederler. Sarıkız'ı selam-
larlar.
Ben de gideceğim. Tüm Sarıkız'lara merhaba diyeceğim
İda'nın doruğundan. Toplumun her kesiminde güzel savaş-
lar veren, güçlüklere direnen sarıkızlara!
Sinema • Tiyatre • Gösteri 146 97 38 • 132 64 26
MODA SİNEMASI 337 01 28
Met Film Sunar
İSTANBUL DA İLK DEFA
AL PACINO
NASTASSIA
KINSKI
REVOLUTION
Seanslar: 12.00-14.15-16.30-19.00-21.30
DÜNYA SİNEMASI 149 93 61-152 01 62
MÜZİKAL FİLMLER HAFTASI
MO'BETTERBLUES
Yarın Imagine
12.00-15.00-18.00-21.00
BEYOĞLU ve SİNEMA ŞÖLENİ 4
BU YIL KAÇIRDIKLARIMIZ
16 Ağuslo. Cuma AKIL HOCASI
Yon ^ndrej Bergrra
17 Ağu.to> Cı.» YAŞAMIN KIYISINDAN
KARTPOSTALLAR Yon N ke N.chols
18 Ağuth» Pcnar TALİHİN DÖNÜŞÜ
Yön Barbe^ Sch-oeder
Seansiar: 12.0O-14.15-16.30-19.OO-21.15
HARBİYE AS 1
147 63 15
TRUFFAUT FİLMLERİ
HI7,iB«9t Meçeli Pazsr
19 4gsSon Metro
20 Ajt Penceredekl Kadın
Zl.22 »ğı Heşell Pazar
HARBİYE AS 2
147 63 15
W000Y ALLEN
FİLMLERİ
ltl?IB«jı Bir Başka Kıdn
19MA5. Snçlarve
Rakahatler
HARBİYE AS 2
21,22 Ağustos
147 63 15
NİKİTA
SUNAR Bir tnacera.
Kadlköy SÜREYYA (i}4 04 «2) 11 00-13X10-1600-1'? 15-21 «
23 Ağustos'tan «Ibaren Şı^lı 51TE. Çtaş ŞAFAK
Beyoğlu SINEPOP, Ankara KBIRMAK Smemalannda
S)Tİ ve ŞAfAK Slnemaları son sistem KLlM«ile yenilenmişlir.
OMI\/ VAROLMANIN
TLJC ı^\rrı\; DAYANILMAZ
İİİL lyNtLy HAFİFLİGİ
B t K A R l N DERD1 1200-1500-8002100
ÜKSsifCsS PREDATOR 2
•inti3».s
nnl3tM'D0 ÇJOJS*f« 2 (S16 M 40)
kÖDULLU FİLMLER HAFTASH
16Ağs
17 Ağv
18 Aği
M1UU
Ç1NGENEL»
ZAMANI
MİSSION
MOKIHMLİ
İSA
»4*2*60
AOI
çtHeacıaı
ZM4ANI
ÇIKMA21
1UO0SO
SEYTAM
ÇKMAZ1
GOION
DUTG0LMI
SOYUNUN
VE SİLAHINIZA SARILIN!
k Birincisini kaçırdıysanız <
bu kez geç kalmayın
"ÇIPLAK SlLAH'm
ne anlama
geldiğini bu filmde
anlayacaksınız.
; 23AĞUST0STA SURPRIZLERLE SINEMALARDA J İ
STANDARD FILMCILİK
JULIA ROBERTS
=Pretty Woman=
Tekrar a$ık oldu.
Ama erkeğin
tıaberi yok.
Yön: Donald Petrie
231 1991den itibaren Yalne Şişli KEHT Sinemasmda
REKUM FILMİ OAfilTIMINDA
149 50 33
BEYOĞLU'NDA
v Sofc^lı 4 A Seyofclu
ııu^ı jrkJM) 14^ 20 1
Vahşi bir dünyada seriivenlerin en büyiiğü,
hayatta kalma savaşıdır...
PCTLRES
Jack London
Bcyoflu EMEK (144 84 39)12 0O-"
KAdtkOy REKS (33« 01 12)12 'M-u
••kılUy 74 (572 0444)110C-i;
Anfc«r>AXÜN (137 76 M)12 1S-U
bıMc İZUİK (21 42 61) 12 15-n
2. HAFTA
r R a n d a I K l e ı s e r
15--6 30-18 45-21 15
15--630-1845-21 15
3O--6 00-18 30-21 00
3O-16 45-19 0O-21 15
3O--6 45-19 00-21 15
Sinema • Tiyatre
Gösteri
DUYIMUUUMNIZ If İN
M« 97 3t • 132 64 26
RUMEL
HİSARI
KONSERLERİ
22 Ağustos • 1 Eylül
L
^
K
J ^
Saat 21:15 ~s
Rumelı Hısarı Gışesı. Tel 157 75 50
Bostancı Gosterı Merkezı Tel 384 72 10
Vakkorama Tr,ksım. Tel 151 28 88
Vakkorama Suadıye Tel 350 87 42
M9İT
PROOUCTION
Most Production Sunar
RUMELİ
HİSAR1
KONSERLEH1
SON 3 KONSER
G 1 Ş 1 1 1 R
Rumelı Hısjn Gıscii. Xe\: 1S" ^S SC
Bostancı Gosterı Merkezı, Tel « 4 72 İC
Vakkorama Ijksım, Tel: 1S1 28 88
\ akkoranu Sıudıve. Tel: 35C 8^ 42
Dvv IHHVI
LEVENT OYA
KIRCA BAŞAR
GÜNDOĞARKEN
DÜŞÜNÜLDÜ
Yazan :Mtrz,affer Abajfean
Kar sografı î S aıt S c
5«5,ısıkî Staras
itA-r ı. 'ır ?
BÜM SatLŞ Yerlen
Botfancı Gosten Merkezı. Tel 384 72 10
Vückoraıru Tmksım Tet 1S1 28 88
Vıkkcrama Suadıye Tel 35G 87 42