16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/12 14 AĞUSTOS 1991 HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGÜN Devlet Meteorotoıı Işlen Genel MOdûrtûöû'nden alınan bilgrye gö- re: bötûn bûtgeler açık geçecek. HAA SJCAKLIÖ: Artmaya devam edecek RÜZGÂR: Kuzey ve Batı yûnlertten hafîf, arasıra orta kuv- vette esecek. Demzienje. Doğu Akdenfde gûntetsı ve lodos. Ba- b Akdeniz'de gûnbatsı ve karayel, Karadeniz ile Gûney Egede yıldız ve karayetden 3-5 kuvvetinde, sa- atte 10-21, yer yer 27 deniz mılı hızla esecek. Dalga yüteekJiji 1-25 meüe boyunda oiacak. Van Gölü'mte hava, açık geçecek. Rûzgâr kuzey ve baH yünlerden orta kuvvette esecek. Göl kûçük daJgalı olup, görüş uzaklığı 10 km. dolayında bu- lunacak. Adana Mapazarı Adıyaman Afyon Afln Man Anökya AaUya Artvın yytm Baltke&r Bıleak Bıngöı BHts Mu Burea Canakteie Çorum Damd A 39°Z2°Dı>9rt>aKir A 31° 19° E*me A 37° 24° Erancan A 30° 15° Eramını A 30° 12° Estaşotnr A 33° 18° Ssuntep A 33°25°Gır<sun 39°21°Maıısa 34° 17° K Maraş 31° 15° Mefsn 28°13°MuJla 31°15°Mu5 29°20°ODü A 39°22°GûmüşlıaneA 28° 13° Rus 30° 19° SansunA 27° 19° HaMsân A 40° 23° isparta A 34° 18° tstanbul A 31° 18°lzıı«r A 35° 19° Kars 30°20°S<noo 36°24°S<ws 27° 9°1elar<Ja8 A 33° 15° Kastamonu A 28° 13° TnataDn 30° 13° Tunce*A 29°M°Kaysen A 34° 18° KırMarei A 32°21°Konya A 30° 15° Kjtahya A 37" 22° MaUtya ş 32°i6°Van 30o 15°'*Bga 33° 15° ZonguMak A 38° 22° A 36° 20° A 32° 29° A 3B°22° A 32° 17° A 31° 15° A 28° 20° A 29° 21° A 28° 15° A 38° 26° A 29°20° A 30° 12° A 30° 20° A 29° 21° A 35° 19° A 32° 17° A 29° 16° A 29° 14° A 26° 20° A-açık B-bukjHu G-gûneş» K-fca/tı Ssıslı Y-yajmurlu Cenevre Coayir CSdde Duto Frankiur1 Sm Hatsanlo Kahıre Kopenhag KMn Letoşa Kahıre • BUIMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Vadesi belli olma- yan ve yalnızca faizi ödenen devlet tahvi- li. 2/ Aza... Borula- n döndürmeden ek- leıneyi sağlayan bağ- lantı parçası. 3/ Mızrapla çalınan bir çalgı... Eğreti mal. 4/ Bir resimde, bazı nesne ve figür bo- yutlannın perspekti- fın etkisiyle kısalma- sı. 5/ Kütahya'nın bir ilçesi... Bir nota. 6/ Karamsar. 7/ Ya- nıcı, renksiz, az kokulu karbon ve hidrojen bileşimi... Renyum elemen- tinin simgesi. 8/ Parola... Ajzı sıkı. 9/ Akıl... Türk resim sanatmda önemli bir grubun ad olarak benim- sediği harfin okunuşu... Uluslarara- sı Basın Enstitüsü'nün simgesi. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Kay- seri yakınlannda, Anadolu'nun en önemli ve en büyük arkeolojik bu- luntu merkezlerinden biri olan ünlü höyHk. 2/ Ince dantel... Kınna, meiez. 3/ Torba biçiminde yor- gan çarşafı. 4/ Dinlence. 5/ Bir tarım araa... Karabatağa ben- zeyen bir av kuşu. 6/ Bir nota... Italya'da bir kent. 7/ Yunan mitolojisine göre uçmayı başaran ilk insan... Titan elementinin simgesi. 8/ Gövde heykeli... Ayru tiyatroda çalışan oyuncular topluluğu. 9/ Küçük tekne kaptanı... Bir tembih sözü. 60 YIL ONCE Cumhuriyet Berlin'de olaylar 14 AĞUSTOS 1931 Bülunplatz'ın etrafında hafif bir örfî idare devam etmektedir. Yolcular elleri ceplerinde olduğu halde gezmemek mecburiyetindedirler. Tarassut altında bulunan Rote Fahne binasmın önünde duramazlar ve binaya yaklaşamazlar... Polis, yakın bir binada taharriyat yapmış, dolu üç tabanca ve bir sandık kurşun bulmuştur. Bir kişi tevkif olunmuştur. Komünistler 11-12 gecesi, şehrin muhtelif mahallelerinde alaylar tertip etmeğe teşebbüs eylemişlerdir. Polis, bir iki el ateşe maruz kaldıktan sonra ateş açmağa mecbur olmuştur. Taharriyat esnasında iki kişi tevkif olunmuştur. Şehrin merkezinde Weimar kanunu esasisinin 12 inci yıl dönümü tes'it edilmiştir. "Imparatorluk bayrağı" Cumhuriyetperver cemiyeti, Unter'den Linden'de bir geçit resmi yapmıştır. M. Loebe, Lustigarten'de halka bir hitabe irat etmiştir. Komünistlerin kargaşalıklar çıkarması ihtimaline karşı polis, fener alaylannın geçecekleri yollan takayyüt altına almıştır. Prusya devleti operasında bir merasim yapılnustır. Berlin Belediye Reisi M. Sham, büyük bir nutuk söylemiş ve bu sırada işsiz muzikacılardan murekkep muazzam bir orkestra Reicstag karşısında açıkta muhtelif havalar ç almıştır. 30 YIL ONCE Cumhuriyet Kuveyt'in talebi 14 AĞUSTOS 1961 Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Kuveyt Emirinin Kuveytteki Ingiliz birliklerinin çekilmesini Londra hükümetinden resmen istediğini bildirmiştir. Sözcü, bu konuda henüz sadece bir "ilk rapor" alındığını söylemiş ve "bu isteği memnuniyetle karşılıyor, bu konuda daha geniş bilgi verilmesini bekliyoruz" demiştir. Kahireye dönmek üzere bu sabah uçakla Kuveytten ayrılan Arap Birliği Genel Sekreteri Abdülhalik Hassuna, dün gece, Kuveyt Emiri ile birlikte, Kuveytte İngiliz birliklerinin yerini alacak Araplararası güvenlik kuvvetleri ile ilgili bütün anlaşmaları imzalamıştır. Bu arada, Kuveytin Araplararası savunma konse>'ine ve Arap Birliği tktisadi konseyine girişi ile ilgili belgeleri de Kuveyt Emiri Genel Sekretere vermiştir. Böylece, Kuveyt, Araplararası güvenlik paktımn yedinci üyesi olmaktadır. Diğer üyeler şunlardır: Birleşik Arap Cumhuriyeti, Suudi Arabistan, Ürdün, Yemen, Fas ve Lübnan. Kuveyt hükümet sözcüsü bu haberi gazetecilere bildirirken "Bu tarihi arun" önemi üzerinde durmuş ve "Kuveytin savunması bundan böyle Araplararası güvenlik paktımn sağladığı teminata dayanacaktır" demiştir. GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet Irak'a fiili abluka 14 AĞUSTOS 1990 ABD ve Batıh ülkelerin Körfez'deki görülmemiş yığmakları surerken, ABD "abluka" adını kullanmadan Irak'a giden ve Irak'tan çıkan tüm gemilerin yolunu keseceğini açıkladı. Fransa, ABD'nin bu önlemine katılmayacağım açıkladı. Fransız hükümeti sözcüsü dün yaptığı açıklamada, Güvenlik Konseyi'nin Irak'a karşı yaptırım karannda, bu ülkeye giden ve gelen gemilerin yolunun kesilmesine ilişkin bir madde bulunmadığmı bildirdi. lngiltere ise ABD'nin önlemlerine katılacağını ve savaş gemileri ile BM yaptınmlannı delme girişimlerini önleyeceğini açıkladı. HAREMSVLA BOĞAZ TURU * YAZVEKIŞ* * Şirket yemeklen * Kutlamalar * Yemeklı-yemeksız mehtap ve denız gezıleri ık öğle ve akşam hızmetinızdeyız. Tel: 151 88 97 - 151 04 15 TÂRTTSMA Yeni Ürünler Bölgeye Girmelidir Yeni ürünlerin bölgeye girmesi için herkesin yardım etmesi gerekmektedir. Bu, sadece Karadeniz'in değil, bütün Türkiye'nin sorunudur. Tartışma köşenizde 31 temmuz tarihinde Şevket Çorbacıoglu imzasıyla yayımlanan "Çaya Alternatif Kivi ve Somon Üretimi" başlıklı yazıya bir ek açıklama getirmek is- tiyorum. Bu sene çay kampanyasını acarken bir ay sonra bölgeye tekrar geleceğimi ve köy köy gezerek en sıkıntıh durumda olan çay üre- ticilerini bizzat ziyaret edeceğimi belirtmiş- tim. Bölgeye bir hafta önce 5 günlük bir zi- yaret yaptım. Özellikle çay üretimi az olan, üç sürgün yerine ancak iki sürgün alabilen ve arazileri sımrh olan köyleri gezdim. Her gezdiğim köyde de en fakir ve en zengin köylüyü sordum ve onların evlerini ziyaret ettim. Ahırlanndan erzak dolaplanna, mut- faklanndan yatak odalarına kadar, hatta bazı yerlerde buzdolaplarının içini açıp ne olduğuna bakacak kadar detaylı bir ince- leme yaptım. Gördüğüm o ki çaya yaptığımız büyük subvansiyona rağmen bölgedeki miras yo- luyla bölünme ve daha iyi yaşama özlemi, özellikle arazisi çok az olan çay üreticisi için çayı bir geçim kaynağı olmaktan çıkarmış- tır. Hatta şu ifadeyi kullandım: Çaya altın fiyatı versek bile yılda 500 kilo çay satan bir üreticiyi geçindirmemiz zorlaşmaktadır. Bu bölgeyi gezmemin ana nedenlerinden biri, bölgenin daha hızh nasıl geliştirilebi- leceğini araştırmak içindi. Şayın Çorbacıoğlu'nun da söylediği gıbi kivi, somon gibi yüksek teknoloji veya bil- gi isteyen tanm ürünlerinin bölgeye yerleş- mesi zaman alacak. Çünkü çiftçimiz, yeni ürünlere tereddütle bakmaktadır. Komşu- sunun bundan zengin olduğunu görmedikçe kendisi bu işe girmemektedir. Doğu Kara- deniz'i ben bir bakıma dağlık bir Hollan- da'ya benzetiyorum. Gerçekten tanm üre- ticisine düşen arazi miktarı, Hollanda'da çiftçilere düşen arazi miktarmdan fazla de- ğil. Dolayısıyla katma değeri çok, ama çok yüksek sektörlere geçilmesi veya küçük sa- nayilerin buraya gelmesi gerekmektedir. Ki- vi, somon, cherimoya, babaco gibi yeni ürünler bu bölgede zamanla yerleşeceİctir. Ama bunun yanında, yerinde tespit ettiğim baa hususiarı da belirtmek istiyorum: 1- Küçük sanayinin çok daha büyük bir potansiyeli vardır. Özellikle cilalanrmş gra- nit ve mermer fayans üreten atölyelerin bü- yük bir istihdam potansiyeli vardır. Bölge- de granit ve mermer yataklanrun olması bu- raya Afyon, Balıkesir gibi önemli bir gra- nit ve mermer ihracatçısı olma imkânı ver- mektedir. 2- Şimdiye kadar ağaç ürünleri sanayii konusunda yapılan tavsiyenin, mobilya üre- timine dönüştürülmesi taraftarıyım. Çün- kü ağaç ürünleri sanayii çok büyuk yatınm- lar gerektirmektedir. Halbuki mobilyacılık daha küçük sanayiler şeklinde örgütlenebil- mekte, atölyeler bazında açılabileceği gibi, katma değeri de çok daha fazladır. 3- Yörede doğal olarak yetişen ahududu ve kara yemiş şu anda hem Avnıpa hem Amerika, hem de Japon piyasalarında bü- yük talebi olan meyvelerdir. Ahududu ih- racatında Türkiye henüz hiçbir varhk gös- terememiştir. Yıllık ihracat 100-200 ton ara- sındadır. Halbuki bu ihracat rahatlıkla 4-5 bin tona çıkarılabilir. Ayrıca ahududu özü konsantresi de büyük bir pazara sahiptir. Karadeniz'in tüm dağlarında bol miktarda yabani ahududu yetişmektedir. Bunun kül- türünün yapılması halinde, getireceği kat- ma değer ve gelir en az çay kadardır. Yine aynı şekilde tüm Karadeniz ormanlannda yabani olarak yetişen ve Karadenizliden baş- ka hiç kimsenin yemediği kara yemiş, bu- gün dünyada tüketimi artmakta olan capuli kirazına bir alternatiftir. ttalyanlar bu ko- nuda büyük çalışma içindedirler. 4- Somon balığ] yanında Karadeniz'in kendi alabalığının denizde üretümesi potan- siyeli de iyidir. Ayrıca kefal, levrek, çupra, kalkan ve tnersin gibi balıklann da bölge- de yetiştirüebileceğini bizzat kendi gözlerim- le müşahede ettim. Yine aym şekilde denizde midye yetişti- riciliği konusunda da çok güzel çalışmalar yapılmış. Kısaca; sadece somon, kivi ile Karadeniz insanının meşgul olmamasını, çay ve fındı- ğa bağlanırken yapılan hatanın bugün de somon ve kiviye bağlanarak yapılmaması- nı arzuluyorum. Karadenizli çok daha çe- şitli tarım ve sanayilerle uğraşmalıdır. Yaş çaydaki fiyat yetersizüği iddiasına ge- lince; yaş çayda üreticiye verdiğimiz fiyat Hindistan, Tanzanya gibi ülkelerde yaş ça- ya verilen fiyatm tam 6 katıdır. Çayda çok büyük bir subvansiyon vardır. Üstelik ora- da verilen fiyat sadece 2.5 yaprağa verilen fiyattır. Yani şu anda aldığımız çayın fiya- tını gerçekten Tanzanya ve Hindistan'daki çayla karşılaştınrsak verdiğimiz fiyat nere- deyse 8 ile 10 mislidir. Dolayısıyla yaş çay- daki fiyat yetersizliği sorununu gündeme ge- tirenler, dünyadaki fiyatlarla bunu karşdaş- tırmak zorundadırlar. Türkiye çaya, hiçbir ürüne vermediği ölçüde koruma vermiştir. Sayın Çorbacıoğlu'nun fmdığın, mısırın, narenciyenin eski konumuna getirilmesi hu- susundaki görüşlerine katılamayacağım. Çünkü bunlann dünya pazarlanndaki fiyat- lan bellidir. Bunlardan ne kadar yüksek ve- rim elde ederseniz edin, bunlarla Karade- nizlinin zengin edilmesi artık mümkün de- ğildir. Eğer elinizdeki tarla iki dönümse, ne ka- dar mısu* verimi alırsanız alın, ne kadar na- renciye verimi ahrsanız alm veya ne kadar fındık verimi alırsanız alm, bugünkü rao- dern hayatın gerektirdiği refah imkânlannı sağlayamazsamz. Bu bakıradan Karadenizh' için belki önemli bir geçim kaynağı da Hol- landalıların yaptığı gibi seracıhktır. Arazi- nin bu kadar kıt olduğu bir ülkede birim dönümden 30 milyon, 40 milyon, 50 mil- yon elde etmemn yollannı araştırmak mec- buriyetindeyiz. Ayrıca şunu da söylemem gerekir ki yıl- lar önce bölgeye çay gelirken dudak büken- ler, "Bu mu bizi kurtaracak?" diyenler var- dı. Ama çay gerçekten büyük bir gelir kay- nağı oldu. Yeni ürünlere de aym açık zihin- le, önyargısız olarak bakmalıyız. Yeni ürün- lerin bölgeye girmesi için herkesin yardım etmesi gerekmektedir. Bu sadece Karade- niz'in değil, bütün Türkiye'nin sorunudur. ADNAN KAHVECİ Maliye ve Giimrük Bakanı POLTTIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Mapusluk Böyledir...Sola baskının azdığı yıllardaydı; Türkiye Gençler Derneği yöneticileri olarak, Errver Gökçe, Şevki Akşit, Melahat Tür- sat ve Nuran içeri atınmıştık. Duruşmalar tutuklu olarak gö- rülüyordu. Aradan üç ay mı geçti, dört ay mı, yargıç tutuklu- luğu kaldırdı, duruşmalar tutuksuz görülecekti. Mahkeme kararı vermişti ama gene hapisaneye dönecek, oradan salıverilecektik. GeJdik, pılımızı, ptrtımızı topladık, çık- mayı bekliyoruz. Bir türlü bırakmazlar; akşam oldu. Başka bir takıntımız var mı diye oraya. buraya soruyorlarmış. Zaten mahkeme de 'başka takıntılan yoksa salıverilmelerine' demişti. Hava karanrken adı okunan çtkt, adı okunan çıktı, bir ben kaldım. Beni bir türlü salıvermezler. "Ne var?" diye sorası okjuk. "Askerlik duaımu..." dediler. Dil-Tarih'te öğrenciyiz. askeriikten 'tecilimiz' var. Daha te- cili (ertelemeyi) yeni yaptırmıştım. Acaba işlemediler mi? Nü- fus kâğıdına baktılar, bir iz yok... Bekliyoruz. Akşam olmuş, her taraf paydos! Askerlik şubesine gidilse bile kimseler bu- lunmaz. Ne yapacağız? "Karakolda sabahlayacaksınız." Aldılar Cebeci'den, getirdiler İtfaiye Meydanı'ndaki Hacı- doğan Karakolu'na... İyiliksever bir komiser var, mahallede komşumuz. Ona çıktı arkadaşlar. "Bir çaresi yok mu?" "Var." "Nedir?" "Bir arkadaşınız 'kefil' olacak, ona teslim edeceğiz. Ge- ceyi evinde geçirecek, sabah bize teslim edeceksiniz. As- kerlik şubesine göndereceğiz. Orası ne karar verirse ona göre işlem yapılacak." Komşulardan Hamza Efendi, tanınmış tûccar, bize kefil ol- du. Bilmem kaç kuruşluk (o zamanın parası) pullu bir senet imzalattılar. Bizi Hamza Efendiye teslim ettiler. Boylece bir gecelik olsun kurtulduk. Ertesi gün bir polisin gözetiminde Soğuk Kuyu Askerlik Şu- besi'ne gittik. Defterimizi karıştırdılar, defterde tecil var ama nüfus kâğıdına işlenmemiş. Nüfusa işlediler bizi serbest bı- raktılar. Bir de yıllar sonrası Selimiye'de yatarken oldu. Herkes git- tikten sonra beni koğuştan aldılar, bir yargıcın karşısına ç> kardılar. Gözaltındaydım ama sorgum yapılmamıştı. Yargıç- sorgumu yaptı. Tutukluluğu (gözarbnı) kakjırdı. Gözartına alın- malar doksan güne kadar uzuyonju. Oysa ben gireli bir ay olmamıştı. "Ne zaman gideceğiz?" "Hava karardıktan sonra." Hava karardı, birkaç kişi ile birlikte beni de salıverdiler. Se- limiye'nin arka sokaklanndan dolanarak eve geldik. Gazetelerde okuyorum. Anayasa Mahkemesi'nin affa ge- tirdiğl açıklıktan sonra dısarı çıkabilenler askerlik kıskacına yakalanıyorlar. On yılı aşkın yatmış kimselerden askerlik şu- besı hesabı soruluyor. Hapisten kurtuluyoriar ama kışladan yakayı sıyıramıyorlar. Af çoktan geldi ama solcular yararlanamadı. Daha oyunu başından dûzenlemişler. Sağcıların hepsi çıktı. Kalanlar belli ki solcular. Ülkenin her bir yanındakl cezaevterirte haber ulaş- tıkça çıkmaya başladılar. Çıkma işlemleri, gazetenin yazdı- ğına göre, saatler alıyormuş. işlem sona erdikçe çıkan çıka- na. Bu da yüzümüzün akı mı, karası mı? Bunca yıl yatırdınız bari çıkarken eziyet etmeyin!.. Mapusluk böyledir, yakayı bir kaptırmaya gör... ÎÇİ SEVDA EK)LU YOLCULUK Cahit Külebi 8.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad 39-41 Cağabğlu-tstanbul m Tiyatro • Gösteri 146 97 38 • 132 64 36 Evde Tek Başına Fllmintn Super Ekibi J0H.\ CANDY MAUREEN O'HARA ALLY SHEEDY YÖN: CHRB COLUMBUS X 3 « N HUGHES ONLV BEKARIN DERDİ" ANTHONY OUINN MACAULAY CUlKINiKevinı A n A D E r s $lşll KENT (141 62 03) 6. ve SON HAFTA ÖDULLU FILMLER HAFTASI III Ç-U* SAFAK 4 {51B Z6 60) ıi.ronjo I6.oo-ıa3i»ı oo 13 Ağustos MONTKALU İSA U Ağustos DCRİNLİK SAEtHOŞLUĞU 15Ağus>os VAHŞI DUYGULAJİ KmtifAS |336 00 54 12K14.1M6.30-IIL45-21 15 13 Ağustos KRtNLİK SABHOŞİUĞU 14 Ajjustos AMADEUS 15 AğustOü ÇıMGENELEB ZAMAM SITE ve ŞAFAK Sinemaları son sistem KÜMâ ile yaRilenınfşti Most Production Sunar RUMEÜ HlSARl KONSERLERİ SON 5 KONSER G I Ş E L E R : Rumelı Hısan Gışesı, Tel: \İ7 75 5C Bostancı Gosterı Merkezı. Tel 384 72 10 Vakkoranıa Taksım, Tel: 151 28 88 Vakkorama Sujdıve. Tel: 350 87 42 flOSTUCı LEVENT OYA KIKCA BAŞAR GÜNDOĞARKEN GEREGI DÜŞÜNÜLDÜ Y \Yazan :Mnzaffer AiayfaarJ \ YuVıaz Erdogan | \ ! L t Krca I \ Kareografiî5xt Ses ısık* Stara3 Bıtet Stt» Yerl«n. Bo«ano Ckmsn Merken. Tel 334 72 10 Vıkkoramı Tıkıuıv Tel. 1S1 28 88 Vakkoramı Suadıye Tel 35C 87 42 DQ|E||İLM 16 Ağustos'ta Kadıkoy SÜREYYA Sınemasında g Vahşi bir dünyada serüvenlerın en büyüğü, hayatta kalma savaşıdır... K l e ı s e r ıi EMEK (144 M 3») 2 ÛC '* v KadıkOy REKS (33« 01 12> "2 X ^ ' r t < * » SAFAK 3 (516 26 60) X 1 3 3C Arriura AKÜN (1Z7 76 » ) ^ 15 '•* 0C r İZMİfl (214361) ^ ı5-i•» 3C-16 «5-19 ÛO-21 "'S 30-18 45-21 "5 16 30-18 45-21 ^ '6 30-18 30-2-00 6*5-i9 DUNYA SINEMASI 149 93 61-152 01 62 MÜZİKAL FİLMLER HAFTASI 16.20 Ağustos Mo'Better Blues 17.21 Ağustos Imagine 18.22 Ağustos The Wall 19 Ağustos D İ T C İ RUMEL HÎSARI KONSERLERİ 72 Ağustos - I Eylül Saat 21:15 Rumelı Hısarı Gışesi Tel 157 75 50 Bostancı Gosterı Merkezı Tel 384 72 10 Vakkorama Taksım, Tel 151 28 88 Vakkorama Suadıye. Tel. 350 87 42 MdfT PRODUCTtON IB E Y O G L U V 6 Snemaraııda kfcrvı vaıdır 151 32 4O SİNEMA ŞÖLENİ4 BU YIL KAÇIRDIKLARIMIZ 12 Ağustoe Ptesı ÇELIK MANOLYALAR Yor -e^Der- Boss 13 Ağustos Salı SOL AYAölM >on . m sner 3an 14 Ağustoe Çar» HERKESİN KEYFI YERtNDE Yor G useoce ^ornatore 15 Ağustoe Pers NEVVYORK UÇLEMESI o r Var n Sccrsese-F^ancıs Fcra Cocooia ADdovAnen 16 Ağustoe Cuma AKIL HOCASI >or «rareL- Bergma 17 Ağustoe Ctesı YAŞAMIN KIYISINOAN KARTPOSTALLAR 'on Nıke N ciois 18 Ağustoe Pazar TALIHIN DÖNUŞU vc~ aartjel Schroeder Seanslar: 12 OO-1 4 15-16 30-18.0O-21.15 «EKLAM FllMl DAfilTIMIND» FİDfl Fîim149 50 33 •-MODA SİNEMASI-- TRUFFAUT'aÖZLEM NEŞELİ PAZAR Oyn: Fanny Ardent Jean Louis Trintignant Seanslar 12 00-1 4 1 S-1 6 3O-1 9 OO-2 l 3O Tel: 337 01 28 CUMHURİYET YOLÜNDA Yunus Nadi 8.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğtu-lstanbul ÖdemeU (öaderilaez. YOLKESEN IRMAK Hıfzı V. VeUdedeoihı 3. bası 15.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağahğlu-tstartbul ödeneti gönderiİBez. GÜLERYÜZLÜ CİDDİLİK Vedat Günyol 8.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Tarkocağı Cad. 39-41 Cağaloğht-lstanbul ödemeU göaderflmez. İLAN KOCAELİ BİRİNCt SULH HUKUK MAHKEMESt HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No: 1989/25 Tereke tzmit Çukurbağ mahallesi, Inönu Cad. No: 175 adresinde ikâmet etmekte iken Izmit Dev- let Hastanesi'nde 6.9.1989 tari- hinde vefat eden müteveffa Selahattin OKYAR'ın (Abdur- rahman ve Havva'dan olma, 1331 D!lu, Kocaeli ili, Merkez lz- mit ilçesi, Karabaş mahallesi, cilt: 014/02, S: 21 ve K: 98'de nü- fusa kayıth) tereke mevcudu pa- ra ile eşyalann mirasçüanna teslim edilmek üzere 18.9.1989 tarihinde mahkememize teslim edilmiş olmakla, müteveffa Se- lahattin Okyar mirasçüannm be- lirlenmesi için bugüne kadar mahkememiz tarafından yapılan tahkikat neticesinde kirase çık- mamıs ve mahkememize başvu- ran olmadığından bu itibarla; Müteveffa Selahattin Okyar'ın mirasçılarının gazete ilan tarihi itibanyla alacaklan veraset ila- mı ile birlikte 3 ay içerisinde mahkememize başvurmalan ve- ya duruşmanın yapılacağı 17.9,1991 günü saat 09.00'da mahkememizde hazır bulunma- lan veya kanuni bir vekil bulun- durmalan, aksi takdırde tereke mevcudunun Hazine'ye irat kay- dedileceği hususu bulunabileceV mirasçüanna ilanen tebliğ olr nur. 11.6.1991 Basın: 48821 Yarım gün çahşacak anketörler aranıyor Istıklal Cad. 230/1 GaJatasaray Nüfus cüzdanımı kaybettim. Geçersizdir. OYA AR1KDAL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle