Katalog

8 HAZÎRAN 1991 HABERLER CUMHURİYET/5 Dalan, Ecevit'i guçladı • ANKARA (UBA) — Demokrat Merkez Parti (DMP) Genel Başkanı Bedrettin Dalan, ANAP'taki son gelişmeleri değerlendirdi. Dalan, Başbakan'ın kontrollü başbakan olduğunu belirterek "Şimdi seçilen ba$bakan ise çifte kontroUü başbakan ya da çifte kavrulmuş başbakan olacak. Çünkü eskiden tek kişiydüer. Şimdi iki kişiler" dedi. Dalan, DSP lideri Ecevit'i de 'ükesizlikle1 suçladı. DMP Genel Başkanı Bedrettin Dalan Büyük Ankara Oteli'nde basına bir yemek verdi. Dalan, ANAP Büyük Kongresi'ne ilişkin soruları yanıtlarken "Ozal kimi isterse ANAP'a o genel başkan olacak, hiç kimse de buna karşı çıkamayacak. Sistem aynı sistem" diye konuştu. Dalan, DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit ile Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın görüşmesine de değinerek "Bu ziyareti Ecevit adına ilkesizlik olarak değerlendiriyorum. Hiç hoş değil. Sayın Ecevit ANAP genel başkanı olursa hiç şaşmayacağım" dedi. 'Bilirkişi' bilmecesi • ANKARA (UBA) — ABD Başkanı George Bush ile Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın ikili görüşme tutanaklarının basına sızdınlmasıyla ilgili olarak acılan kripto davası, bilirkişi heyetinin raporunu mahkemeye göndermemesi nedeniyle bir kez daha ertelendi. Sanık gazeteci yazar Uluç Gürkan'ın avukatı Doç. Hasan Bıyıklı, mahkemede yaptığı konuşmada, "Bu dava zor bir dava değildir. Profesörler için cumartesi pazar odevi gibidir. 12 Arahk 1990'da dosyanın bilirkişiye gönderilmesi kararlaştınlmıştır. Aradan geçen 6 ay içinde raporun mahkemeye ulaştınlmaması davayı gereksiz yere uzatmaktadır" dedi. Mahkeme, raporun istenmesi için bir kez daha bilirkişilerin uyarılmasını kararlaştırdı. Evren'e 'güzel bahçe ödtilti • MARMARİS (AA) — Eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e, "en guzel villa bahçesi" jüri özel onur ödülü verildi. Marmaris Turizm Derneği tarafından düzenlenen, "en güzel bahçe, balkon, vitrin" yarışması ödülleri, Grand Azur Oteli'nde düzenlenen törenle verildi. Kenan Evren, ödülünü alırken yaptığı konuşmada, betonlaşmanm büyük boyutlara ulaştığını, yeşilin azalmaya başladığını belirterek, "Yeşile karşı ilginin artması gerekir" dedi. Eski büyükelçi Özdemir Benler'e jüri özel odülünün verildiği yanşmada, villa bahçesi dalında Mehmet Tiına, ev balkonu dalında llhan Dilmen, otel bahçesinde Martı Latella, iç bahçe dalında ise Grand Azur Oteli birinci seçildiler. 'Korucu ol' baskısı • DİYARBAKIR (Cumhuriyet) — Sürt'in Meşelidere köyünden geçen yıl kent merkezine göçen yurttaşların tekrar köylerine dönmek istemeleri üzerine jandarma yetküileri tarafından "korucu olmayı kabul eden dönebilir" diye baskı uygulandığı öne sürüldü. Köy muhtan Süleyman Aslan, insan haklarıyla ilgili kuruluşlara başvurarak "koruculuğu kabul etmedikleri için göç etmek zonında kaldıklarını, ancak yeniden köye dönmek istediklerini" bildirdi ve yardım istedi. Köy muhtan Süleyman 'Aslan, durumu Helsinki Izleme Komitesi, İnsan Hakları Derneği, Cumhurbaşkanlığı, TBMM İnsan Hakları Komisyonu, siyasi partilerin genel merkezleri ve yabancı ülkelerin elçiliklerine mektuplar yazarak bildirdiklerini söyledi. Ana-oğul ÖzaVlar destekleyince milletvekili ağırlığı Yılmaz'a kaydı Akbulut'un ıımııdıı OzalANKARA (Cmnhariyet Bürosa) — ANAP 3. Ola- ğan Kongresi- ne bir hafta ka- la liderlik yan- şında genel başkan adaylan Me- sut YUmaz'la Başbakan YUdırun Akbulut öne çıktılar. Özal aile- sinin, özellikle Semra Özal ile Ahmet Özal'ın Mesut Yılrnaz- dan yana tavır koymalan, mil- letvekillerini Yılmaz'a yöneltti. Başbakan Akbulut, çevresinin giderek daralması karşısında umudunu Cumhurbaşkanı Tur- gol Özal'a bağladı. Başbakan Akbulut, 'çifte başkan' fbrmü- lünü Cumhurbaşkanı özal'la konuştugunu, özal'ın bu konu- da 'isim zikretmediğini' söyledi. Kongreye hazırlanan adaylar arasındaki yoğun rekabet, Baş- bakan Akbulut ile Mesut Yümaz arasmda yaşanıyor. Akbulut, özellikle Yılmazcı ekip arasmda yer alan milliyetçileri kendisine çekme yolları anyor. Akbulut, giriştiği temaslar sonucunda özellikle Adana milletvekillerin- den istediği desteğı alamadı. Akbulut'un çevresi Cumhurbaş- kanı'mn hâlâ Başbakan'dan ya- na tavrmı koyduğunu ileri sürer- ken "aflenin diğer fertlerinin böyle davranmaması, bazı olumsozluklara veya yanlış an- lamalara neden oloyor" yoru- munu yaptılar. Mesut Yümaz, Cumhurbaş- karu'mn yakın çevresinden aldı- ğı desteği, Başbakan Akbulut'- un yakın çevresine 'çengel atarak' değerlendiriyor. Akbu- lut'un oluşturduğu yakın çalış- ma ekibinin içinden bazı isim- lerin Yümaz ile de görüştükleri kaydediliyor. Mesut Yılmaz'ın bugün çıka- cağı Adana gezisi bir gövde gös- terisine dönüştürülecek. Yü- maz'ın, yol boyunca izleyeceği güzergâh ve Adana'da karşılan- ması sırasında 90'ın Uzerinde milletvekiliyle karşılanması planlanıyor. Milletvekillerinin bir kışmı Yümaz'a yol boyunca da eşlik edecekler. Yümaz, Ada- na dönüşunde tstanbul'a gide- cek, burada il örgütü ve delge- lerle toplantılar yapacak. Bu toplantılara da çok sayıda mil- lctvekilinin katılması planlanı- yor. Mesut Yılmaz'ın İstanbul- daki toplantısına ü başkanı Semra özal'ın katılması bekle- niyor. Başbakan Akbulut, Mesut Yılmaz'ın müliyetçi kanattan al- dığı desteği kırmaya çahşırken bölge toplantüarma da devam ediyor. Akbulut, pazartesi günü Kahramanmaraş ve Gaziantep'e giderek bölge toplantüarı yapa- cak. Diğer adaylardan Cengiz Tancer'in Mesut Yıünaz lehine çekilebUeceği ANAP kulislerin- deyayıldı. Tuncer, "ANAP'ın birÜk ve bütünJügü için ber tür- lü fedakârlıga hazmm" diyerek çekilebileceğini ima etti. TAıncer, Cumhurbaşkanı özal'ın çifte başkanhk önerisinin Fransa ve Japonya'da uygulandığını, bu ülkelerin yapısının Türkiye'ye benzemediğini söyledi. Kongre- den sonra partinin, kazananın etrafında birleşerek hizmete de- vam edümesi gerektiğini de be- lirten Tuncer, seçilmesi halinde parti program ve tüzüğünde bazı değişiklikler dUşündüğünü söy- ledi. Aday olabilecekler arasında adı geçen Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek'in bu görüşünden yakın çevresinin baskısı üzerine vazgeçtiği belirtUiyor. özal'ın çifte başkanhk önerisinin ardın- dan kendisini başbakan yardım- cılığma düşündüğünü öğrenme- sinin Zeybek'in bu karannda et- kili olduğu bildirüdi. Bu arada Başbakan Yıldınm Akbalut, dün Istanbul'da Cum- hurbaşkanı Turgut Özal'ın prog- ramına katıldı. Akbulut, Özal'- la birlikte Uluslararası Basın Merkezi'nin açılışına katüdı ve Cumhurbaşkanı'na "basın mer- kezinin yapınuna katkılanndan dolayı" bir plaket verdi. Daha sonra îzmîr'e giden Akbu- lut, hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda Cumhuriyet muhabırinin sorulannı yanıtlar- ken 'çifte başkanlık' formülünu uygun görmediğini söyledi. Ak- bulut, konuyu Cumhurbaşkanı özal'la da görüştüğünü belirte- rek "Sayın Cıunburbaşkanımız bu formülii sadece teorik olarak duşündüğünii belirlmiştir. Cumhurbaşkanımız, bu konuda herhangi bir isim zikretmediği- ni bana bildirdi" dedi. Başbakan Yüdırım Akbulut Iz- mir'e geldi. Akbulut'u Adnan Menderes Havaalanı'nda, daha önce özel bir uçakla gelen Dev- let Bakanı Işın Çetebi, Sanayi ve Ticaret Bakanı Şükrii Yiiriir, Adalet Bakanı Oftan Sunguriu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba- kanı Togay Gemalmaz üe 60 dolayında milletveküi karşüadı. Petek otobüsüyle bir kent turu attıktan sonra ANAP il binası- na gelen Başbakan Akbulut bu- rada Ege bölgesindeki 8 ilin de- legelerine bir konuşma yaptı ve desteklerini istedi. Hasan Celal Güzd de dün düzenlediği basın toplantı- sında "Eger icazetler devam ederse, dedektif romanı çözer gibi bir kongre ortamı meydana gelirse bundan sagukh sofluç al- mak mümkün defOdir" dedi. Mesut Yılmaz'ın başından beri- 'icazetli ve boncuklu olduğunu dile getiren Güzel, Yümaz'ı "ts- tanbul dükalığının temsildsi, basııun ve bazı çevrekrin adayı" olarak nitelendirdi. ÖZALA PLAKET — ANAP genel başkanlık kulisi, dün tsıanbul'da da sürdü. Başbakan Akbulut, Uluslararası Basın Merkezi' nİB açılışında, Cnmburbaşkanı Özal'a plaket verip yanından aynlmazken, Cengiz Tuncer ortalıkta gözükmedi. (Uğur Günvüz) Seçim ANAP kongresine bağlıANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Muhalefetin erken ge- nel seçim zorlaması karşısında direnen ANAP grubunun, boş bulunan 11 ilde en geç bu yılın ekim ayımn ilk haftası içerisin- de yapılması gereken ara seçim konusundaki görüşlerini, 15-16 haziran tarihleri arasında topla- nacak olan ANAP 3. Olağan Kongresi behrleyecek. ANAP genel başkan adaylannın gün- demlerinde "erken seçim" ya da "ara seçim" bulunmamasına karşılık, ANAP kongresinden sonra ortaya çıkacak tabloya gö- re Cumhurbaşkanı. Turgut Özal'ın olağanüstü kongre ile birlikte seçim olasılığını değer- lendirdiği öğrenüdi. Cumhur- başkam özal'ın bu yıl sonba- harda yapüacak ara seçim ya da erken genel seçim yerine 1992 ükbahannda seçime gitmeyi planladığı bildirildi. Cumhurbaşkam Turgut özal, görüştüğü ANAP milletvekille- rine seçime üişkin görüşlerini kongre ile bağlantüı olarak an- lattı. özal yeni bir genel başka- nın ANAP'a ivme kazandırabi- lecegini, ancak 1991 yılının eko- nomik göstergelerinin seçim için elverişli olmadığını söyledi. özal, seçilecek yeni bir genel başkanın uzun süre beklemeden ve yıpranmadan üç-dört ay içe- risinde yapıla,cak seçimde ANAP oylannda artış sağlaya- bileceğini ifade etti. özal'm gö- rüştüğü ANAP milletvekilleri, özal'ın bu sözlerinin, bu yü için erken genel seçim ya da ara se- çim düşünulmediğini ortaya koyduğu yorumunu yaptılar. YSK'run, ara seçimin anaya- sada behrtilen süreler içinde ya- pümasımn zorunlu olmadığı, Iktidar erivecek tSTANBUL (AA) — DYP Genel Başkan Yardımcısı Tansu Çiller, partüerinin bi- rinci olduğunu belirterek tek basına iktidara gelmek istediklerini söyledi. Çiller, Dünya Ekonomik Fo- rumu Türkiye Ulusal Toplantı- sı'na katıldıktan sonra yaptığı basın toplantısında, eğer tek ba- şına iktidar olamazlarsa iktisa- di tedbirleri kolay yüriitümeye- ceklerini kaydetti. Çiller, "Türk halkı daha kuv- vetli olau iktidar yapsın. Bu. başa geçecek partinin iktisadi tedbirleri daha iyi yiihitmesini sağlar. DYP ikrJdan ile dışa açılma ve özelleştirme devam edecektir. Yabancı sermayeye açık oiacağız. En önemtisi istik- ran saglayacağız. Yabancı ka- muoyu bununla ilgileniyor" dedi. Çiller, bir soru üzerine yerel seçimlerin çok farklı bir olay ol- duğunu, iktidar partisinin dev- letin imkânlan ile oraya gittiği- ni, yaptırımların sonuçta çok önemli olduğunu söyledi. Çiller şöyle konuştu: "Halk, 'buno yapacağız ama Tek basına iktidara geleceğiz. genel seçimde oyumuz sizin' di- yor. tktidar partisi tencereyi ve- riyor, ama kapağını vermiyor. Dolayısıyla, mahalli seçimlerin gösterge olduğunu düşünmuyo- nım. Türk kamuoyunun birik- miş demokrasi anlayışına hay- ranım. Biz tek basına iktidara geleceğiz. Şu anda yüzde 9 ka- rarsız, yüzde 13 ANAP oyu var. Fakat ANAP eriyecek." Bir gazeteciniıı, "Eger tek ba- şına iktidara gelemezseniz ki- minle koalisyona gidersiniz" şeklindeki sorusuna Çüler, "Se- naryolar ekonomide olur, poli- tikada senaryolar olmaz. Biz tek basına iktidara geleceğiz. Buna mecburuz" dedi. "Enflasyonu ne kadaruk bir süre içinde, hangi orana düştreceksiniz" şeklindeki so- rulan yanıtsız bırakan Çiller, ekonominin canlı bir varlık ol- duğunu, 1990'da olanların 1991'de değiştiğini, bu nedenle enflasyon tahmirüerini açıkla- madıklannı, seçim dönerninde açıklayacaklannı ifade etti. Çil- ler, "Bu konuda da dünya ile bütünleşmek istivonız. Enflas- yon dünyada tek rakamlıdır. Yüzde 3-4 dolayındadır. Türk- iye için de ideali budur" dedi. Toplantıda Türkiye'nin en önemli sorunlanrnn istikrar ve ekonomideki koordinasyon ek- sikliği olduğunu söylediğini an- latan Çiller sözlerini şöyle sürdürdü: "Toplantıda yapngun konuş- mada, Rüştü Saracoglu ve Ali Tigrel'e 'işte alternatif, buna ne diyorsunuz?' dediğim zaman onlar yanıt veremediler. 10 yıl boyunca Türkiye'ye damgasuu vuran kişüerin şimdi gecmişte 'bazı başarısızlıklarla karşüaştık' demeleri olmaz. Al- ternatifimiz yok demek yanlış- tık. Teknik konularda cevap ve- remiyorlar. SaracoğJu, 'Biz hem parayı hem de faizleri kontrol ediyoruz' dedi. Ben o zaman fa- izleri kontrol ediyorsamz para- yı kontrol edemiyorsunuz de- dim. Bir şey soyleyemedi. Hem fikir olduk. " buna TBMM'nin karar verebi- leceği yolundaki karan da ANAP'ı rahatlattı. ANAP genel başkan adaylan, YSK'mn bu karan üzerine ara seçim ve er- ken genel seçimi gündemlerin- den çıkardılar. Başbakan Yıldınm Akbulut konuşmalannda ara seçime de- ğinmekten kaçınırken, seçimin 1992 yıhnda yapümasının düşü- nüldüğünü kesin bir dille ifade etti. ANAP genel başkan adayla- nndan Mesut Yümaz ise aday- hğım açıkladığı basın toplantı- sında erken seçimi düşündüğü- nü söyledi. Ancak Yümaz, par- tüilerle yaptığı bölge toplantüa- nnda erken seçimle ilgili sonı- lâra, "Erken genel seçim olur da demiyorum, olmaz da demiyo- rum. Buna, yetkili knruUar ka- rar verir" diye konuştu. ANAP kuhsinde Cumhur- başkam Özal'ın 1991 yüı içeri- sinde seçim düşünmediği görü- şü yaygmhk kazandı. Ancak ANAP 3. Olağan Kongresi'nde partinin alacağı biçim ve olası gelişmelerin erken genel seçimi yeniden gündeme getirebüeceği beürtUiyor. ANAP kulisinde, Cumhur- başkanı'nın seçim hesabma da- yah olarak konuşulan senaryo- İar şöyle: "Olağanüstü kongre olasüığı: Cumhurbaşkanı Özal, ANAP kongresinden sonra partinin bö- lünüp parçalanma noktasına gelmesi halinde olağanüstü kongreye gidilmesini zoriayabi- lir. Mesut Yümaz genel başkan- lığı kazandığı takdirde kanıla- cak hükümet, Meclis'ten güve- noyu istemek zonında kalacak- tır. Güvenoylamasında sorun cıkması halinde Özal olağanüs- tü kongre karan alınmasını zor- layabUir. Bu karan partinin yet- kili organlanndan çıkannak için erken genel seçim tehdidini kul- lanabilir. CÜNEYTARCAYÜREK YAZIYOR Birbirini Tamamlayan Karılarla Kocalar... ANKARA — Devletimizin, hükümetimizin, partimizin bi- ricik yöneticisi "ailenin" ana bireyieri siyasetçi değil, mu- citîTürkçesi "türetmen". Üstelik bu aile gelmiş geçmiş cumhurbaşkanları aileleri- ne kimi açılardan fark atıyor. Örneğin, gardrobu zengin ka- dın siyasetçi bu aılede. Bütün bir gün cumhurbaşkanı karı- sının giysilerini taşıyor. Geceleri ise partinin anası, il baş- kanı giysilerini ındiriyor gardroptan. Üstüne üstlük -Paris'te kanıtlandığına göre- kocanın ek- siğini karısij karısının ekstğini kocası tamamlıyor. Ailenin ana bıreyleri TO ile SÖ, gerçekten türetmen kişiler. Bir fikri alı- yorlar, üzerine yeni yeni parçalar monte ede ede, yepyeni bir dünya türetiyorlar. Renklendiriyorlar, ballandınyorlar bu formülü. İşte buyrun size bir türetmenden yeni bir reform hamlesi. Kongrede son tangonun ezgileri Paris'te açılıp saçıldı. Başbakan ile genel başkanın ayn kişiler olmasını içeren for- mül herhalde Paris'te TÖ ile SO arasında geliştirilmişti. Ne olacak, nasıl olacaktı bu formül? Protokoller imzalanacak, adaylar başbakanlığa mı yoksa genel başkanlığa mı istekli olduklarını bildirecekler. Sonra hoppp! Birsandıkian genel başkan, ötekinden başbakan çıkacak. Delege oyianyla hem de. Ne kadar demokratik, ne kadar yenilikçi, ne kadar re- formist bir türeticilik değil mi? Ama ne kadar kurnazca. "İşte formül bu" derken TÖ, sözü yarıda kalıyor. Gard- roptan siyasetçi, partinin anası, İstanbul'un yeni başkanı giy- sısini giyen SO "naçizane düşünceleri"ni basına sıralıyor. Tarafsızlık nasıl olurmuş, bir de ders veriyor. SÖ'nün ko- nuşmasında Akbu- lut bir güzel yağlanı- egemen, pek güzel, öyle ise Akbulut malı götürüyor dıyeceğı- niz anda SÖ Mesut Bey türkülerine ge- çiyor. Mesut Bey parti- imzalanacak, adaylar başbakanlığa mı yoksa genel başkanlığa mı istekli olduklarını bildirecekler. Sonra hoppp! Bir sandıktan de taraftarı olan cid- nenel başkan, di bir insanmış. Za- ten genel başkanlık yıpratıcı, zortu bir iş. Başbakanlık ise gösterişli. İyisi mi Mesut, kardeşim sen partinızin anası- nı dinle. Bak ne di- yor; "Ben senin ye- rinde olsam TÖ for- mülünü hemen be- nimser, bu fırsatı ka- çırmam. SÖ'nün kıyasla- ötekinden başbakan çıkacak. Delege oylarıyla hem de. Ne kadar demokratik, ne kadar yenilikçi, ne kadar reformişt bir türeticilik değil mi? Ama ne kadar kurnazca. malarından iki aday arasında kimi farklar ortaya çıkıyor. Me- sut Bey ciddi, Yıldırım Bey değil. Yıldınm Bey'in tabanı var, Mesut Bey'in az tabanı var. Kuşkusuz her piyesin bir son sahnesi vardır. SÖ göste- rişli itelemelerini bir vurgulamayla sona erdirirken "herke- se düşen bir görevden" söz ediyor. Başbakan olunca Me- sut Bey'den mucizeler beklenecekmiş. Onun için "hepimi- zin arka çıkması" gerekiyormuş. Daha şimdiden yeni baş- bakana süre tanımak, sabır ağızları başladı bile. Mesut Bey veya değil, TÖ ailesinin isteği ile kim gelirse başbakanlığa, ANAP'ın propagandası yeni kana birolanak tanımayı içerecek. Bir başka olasılık şu: Bu formüller gelip geçer, TÖ'nün buyruğu doğrultusunda bir aday gelmez. Ya da o doğruttuda gelen aday TÖ'nün isteği gibi çıkmazsa, bir süre sonra "olağanüstü bir kongre toplanacak" demektir. Mesut Bey'in başansına gelince; yığınla sorunu çözüme girişmeden Inönü'nün dediği gibi önce buğday fiyatını 750 liradan Londra'daki fiyata, 941 liraya getirsin. Tabii getire- bilirse. Apandisit ameliyatını üç milyondan, safra kesesi ameli- yatını beş milyondan aşağılara çekerse, ekmeğin çayın bin liradan satışını önlerse, 500 liraya mektup gönderilmesini engellerse, güvenlik güçleri ortalama günde beş şehit ver- mezse. 588 bın lira alan bir memur 250 bin lira kira vermek- ten kurtulursa, keyfi idareye son verilirse, partizanlık, yol- suzluk, hırsızlık, rüşvet kalkarsa... Tümüyle değil, azbuçuk bu işler başarılırsa Mesut Bey'in başbakanlığı başarılı ola- cağa benzer demektir. Geçen salı grupta bu çarpıklıkları sıralayan Demirel'in söy- lediği gibi inişe geçen bir parti birden yukarı tırmanabilir. Bunun adı da olsa olsa mucizedir. HEP KURULTAYI BUGUN Işıklar: Istifalar kisisel nedenlerden ANKARA (ANKA) — HEP Birinci Büyük Kurultayı, bugün Ankara Selim Sırn Tarcan Spor Salonu'nda toplanacak. HEP Genel Başkanı Febmi Işıklar, "Kürt partisi olduğumuz iddi- aları partimize karşı yöneltilen kasıtlı sapdrmalardır" dedi. Işıklar, buyuk kurultay önce- si ANKA muhabirine yaptığı değerlendirmede, HEP'in ku- rulduğu günden beri sürekli "resmi ideoloji"nin baskılanna ve yanbş nitelemelerine maruz kaldığını, buna karşın sürekli büyüyüp, örgütlenmesini ger- çekleştirerek seçimlere girecek konuma eriştiğini ifade etti. HEP'in Türkiye'de siyasi ya- şamda yeni bir aalayış, yeni bir ahlak olduğunu belirten Işıklar, "Partimizde delege pazariığı yapılmaz. Bizdeki yanş daha Ueriye gitmek, halkımıza daha fazla hizmet edebilmektir" de- di. lşıklar şöyle konuştu: "Partimizi haksız olarak Kürt partisi diye nitekdiler. Partimizdeki hiçbir insan diğer OPEL VECTRAYI ŞIMDI GORUN î Genoto GENERAL OTOMOTİV PA2ARLAMAVE TİCARET A.Ş. Bûyükdere Cad. No:10&1 Esentepe/ktanbul Tel: (1)174 97 05 Bağda* Cad.No: 246 Göztepe/tstanbul Tel. (1)386 34 90 (1)386 34 91 Ankara AsfaltıNo: 83 Kartal/tsıanbul Ta) (1)377 43 90 • GENERAL 0T0 VESERVİS Tfc. LTD. ŞTİ. Eski Bûyûkdare Caddesı No 39/A 4 Levent/ktanbul Tel:(1)1790182 AKSOTO PAZARLAMA SERVlS OTOMOTİV YAN SAN.VETİCA.Ş Londra Asfaltı No:3 Avcılar/tstanbul Tel: (1)5911515 (1)5911218 SAĞLAM OTOMOTİV VETUfllZM SANAYİ VETİC.A.Ş. Havuzbaşı Değmnen SoKak.No: 4 Kasımpaşa btanbul Tel: (1)1534205 (1)1534014 ODAK PAZARLAMA HRACAT- ITHALATA.Ş. Mllel Caddesı No:21 Aksaray/tstanbul Tel (1)529 6735 (1)5296736 BOĞAZİÇİ OTOMOTİV TİCARET VE SANAYİ A.Ş. Tophaneiıoğlu Cad.No:7 Altunizade Istanbul Tel (1)326 22 30 YÛCEHÛNKAR OTOMOTİV SAN.TİC.A.Ş. Ankara Asfaltı No255Bursa Tel: (24) 27 55 06 AitıparmakCad. No.15/A Bursa Tel: (24) 21 68 94 EKŞİ KARDEŞLER OTOMOTİV PAZ.TİC. GazıauKaıNo'40 Çanakk* Tet (196) 18840 (196)15915 EKİN 0T0 •nc.LTD.ŞTl. Orttangazi Cad. No«2 Adapazan Tel.(261)512 62 OPELe partileri bir ırkla tarif etmedi. PartUeri sürekli ideolojik yan- lanyla değeriendrdi. Bu tür ni- telemeler iç banşa çok ihtivaç olduğu dönemde toplumumu- za zarar vennektedir. Bu kong- rede partimizi yeniden açıkca tarif edeceğiz ve amacımızı kongre bildirgesiyie açıklayaca- ğız." Işıklar, "Biz Kürt partisiyiz" sözünü partinin Genel Sekreteri tbrahim Aksoy'un da söyledi- ğinin, bunun basında yer aldı- ğının hatırlatılması Üzerine, "Sayın Aksoy bu haberi yalan- lamışbr. Açıklama basın tara- fından sapbnlarak verilmiştir" dedi. HEP Genel Başkanı, Kürt partisi nitelemelerine karşı DİŞK'i örnek göstererek "DİSK ilk kunılduğunda ko- münist örgüt' yakışturmasında bulunulmuştu. Buna karşın DtSK, 30 bin üyeden yanm milyonu aşkın üyeye ulaştı. 17 kat büyiıdü. Bize de ne derier- se desinler topluma kök salacagız" şeklinde konuştu. Sol partiler arasında birlik sorunu konusundaki bir sonı- yu yanıtlarken de HEP Genel Başkanı şunlan söyledi: "Türk ve Kürt halklanmn gönüllü birligine ve tüm eşitli- gine dayalı, tüm azınlıklann haklanna saygılı bir demokra- tik düzen için verilecek müca- delede ben vanm diyen herkesi ve her yapıyı birliğe çağınyo- rmn." Partide meydana gelen istifa- ların, bir parti içi bunalım ve sonınun işareti olmadığını da bir soru üzerine vurgulayan Işıklar, istifaların kişisel neden- lere dayandığını da üeri sürdü.