Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 HAZİRAN 1991 CUMHURİYET/17
HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE BU6ÜN
Devtet Meteoroloji işleri Ge-
nei Müdûrlüğü'nden alınan
bilgiye göre Marmara'nın
battsı sağanak yağışlı, öte-
ki yerler açtk geçecek. HA-
VA SICAKLIĞI: Biraz arta-
cak. RÜZGÂR: Güney ve ba-
t yönlerden hafif, ara sıra
orta kuvvette esecek. Deniz-
lerde: Karadeniz'de kıble ve
keşişleme, öteki denizlerde
kıble ve lodostan 3-5 kuvve-
tirtde saatte 10-21 deniz mili
Adana
Adapazan
Adıyaman
Afyon
**ı
Antara
Anbkya
AnUya
Artvm
A 32° 17° Hyartatar
A 2 S ° 1 2 » B I T O
A 31° tt» Erancan
A 28° 12° Enurum
A 23° 8°EsM«eHı
A 2S°10°eanl>p
A 31°15°Srasun
A 25°U-GamWuı»A
hızla esecek. Oalga yüksekliği 2 metre dolayın-
da bulunacak. Van Gölü'nde hava: Açık geçe-
cek, rüzgâr gûney ve batı yönlerden orta kuv-
vette esecek. Göl küçük dalgalı olacak.
srBokı
Buısa
Çanattate
Çorum
Denzh
A 23°12"Ha*Uri
A 33°18°Sp«a
A 28°W°İ5Or*lU
A 25°11°hn*
A 29°K°Kn
A 23° 9°KBtanmı A
A 22*10° K*soi
A 27°14°K>MOTİ
A 28" 18° Kony»
A 24° 11° K&Ulp
A 30° 17° Uaötya
32°16°M*«sa
27° 15° K.ltaa*
2B°1S°M«sn
21° 5°Mu0la
24° 9°Muş
32"19°NOde
23°15°ûrtu
21° 8°ROB
29°13°Samsun
26°12°S«rt
25°M°Smoii
31°1S°SMS
19° 9°Wan»J
22° 8°lataon
26°H°1mcel
26° 9"Ytegat
28° 12° ZonguMak
A 31° 18°
A 31° 18°
A 26° 21°
A 30° 17°
A 27° 10°
A 25° 11°
A 24° 16°
A 21° 14°
A 25° 17°
A 31° 18°
A 25° 15°
A 22° 8°
Y 24° 18°
A 23°1S°
A 28° 12°
A 23° 12°
A 23° 10°
A 20° 8°
A 25° 13°
, bulutkı A-ack B-buluttı G-gû»ş» K-ıork S-sslı Y-yıJmurtu
DÜNYA'DA BUGÜN
Amman
Atna
Bafidal
Bareekna
Basri
Betgrad
Bertm
Borm
Brijfsd
Cenevre
Caayir
CUde
Dubai
Fnnklurt
Srne
Ktfîra
KNn
Y 17»
A 34°
Y 25°
A 33°
A 24°
A 20°
A 23°
A 20°
B 16°
Y 18°
A 24°
A 23°
A 25°
A 34°
A 39°
B 18°
A 28°
Y 18°
A 34°
Y 17°
B 16°
A 28°
Lmmgrad
Londra
Madnd
Mlano
Montreal
Moskova
Münth
New%rfc
Osfc
Pans
Pras
2?*Roma
**»
Şam
•fel Aviv
Imus
Varsova
Vtnertk
Viyaa
Zûrih
Y 18°
Y 19°
A 28°
B 15°
A 22°
B 15°
Y 17°
B 20°
A 18°
A 39°
A 23°
Y 22°
A 33°
A 21»
A 19°
A 20
A 20°
BULMACA
SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5
1/ Bir devlet sayma-
rurun bir mali yıl
içinde ya da görev
süresi boyunca ger-
çekleştirdiği işlemle-
rin tümü. 2/ Temel...
Kaba örgülü büyük
çuval. 3/ Bir ilimiz...
Bir nota. 4/ Bir sm-
nın içindeki aJkol
derecesi... Yersiz söz
ya da davranış. 5/
Ilaçla yapay olarak
sağlanan gecki uyku
durumu. 6/ Çıplak
vücut resmi... Soyu
tükenmiş olan küçük ve çevik bir
ayaban atı. 7/ Radyumun simgesi...
Genellikle yakmak için kullanılan iri
saman. 8/ Pamuk ve ipekle karışık
dokunmuş hareli kumaş... Toplum
yaşamına giren geçici yenilik. 9/ Ke-
miklerin yuvarlak ucu... Gezegen.
YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Mes-
lek argosu... Çin ve Japonya'da oy-
nanan bir çeşit satranç. 2/ Bir tür ya-
banmersini... Faiz. 3/ Tath sularda
yaşayan eti lezzetli bir balık... Kafi gelmeyen. 4/ tlgeç... Kalın
bükülmüş sicim. 5/ Terbiyesiz kimse... Bir tanm aracı. 6/ Hay-
van yiyecegi... Bir çeşit yumurtalı süt tathsı. 7/ tktisatta, çok
sayıda satıcıya karşıhk az sayıda ahcının yer aldığı piyasaya ve-
rilen ad. 8/ Nikelin simgesi... Üye... Türk resim sanatında önemli
bir gnıbun ad olarak benimsediği harfin okunuşu. 9/ Ham ipek-
ten yapılmış astarhk kumaş... Hz. Muhammed'i övmek ve on-
dan şefaat dilemek amaayia yazılan kaside.
60 YIL ONCE Cumhuriyet
Kadrolarda tenkihât
PERTEV
Çocuk pudrası
8 HAZtRAN 1931
Memurin kadrolannda
tenkihât yapılması fıkrinin
hükümet merkezinde
oldukça zayıfladığı
görülmektedir. Bu mes'elenin
Bütçe encümeninde ve
Meclis'te hayli münakaşalan
mucip olacağı anlaşılıyor. Bu
esas etrafında tebellür eden
umumî kanaat tenkihât
yerine maaşlann tenzüi
hareketinin musip olacağı
üzerinde ittihat etmiş gibidir
Maahaza diğer taraftan
hükûmetin buna taraftar
olmadığı da görülmektedir. Maliye vekili hükûmetin
barem kanunile tesbit edilen memur maaşlan ve tekaüt
kanununun ikramiyeye ait fasıllan Üzerinde hiç bir
tadilat yapmak istemediğini bütçe encümeninde sarahaten
söylemiştir.
30 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Temsilciler Meclisi
8 HAZtRAN 1961
On gunlük bir tatilden sonra Kurucu Meclis yaraı çahşmalara
başlıyacaktır.
Temsilciler Meclisine ait ilk günün gündeminde bir madde yer
almıştor. Görüşülmesine başlanacak konu Bina ye Arazi
Vergisi Kanunu'nun tâdilâtiyle ilgilidir. Büindigi gibi bu
tâdilât, Temsilciler Meclisi ile Milli Birlik Komitesi arasrnda
bir ihtüâf yaratacak istikamettedir. Komite, Temsilciler
Meclisinin kabul ettiği vergi hadlerini arttırmıs, ancak bu
değişikük, Karma komisyonca tasvip edilmemiştir.
Komisyonun bu yolda hazırladığı rapor, Temsilciler
Meclisinin görüşme konusunu teşkil edecektir.
Kurucu Mecüsin 10 gunlük tatili, en büyük inkıta kabul
edildiği takdirde, ilk çahşma devresi 4 ay 20 gun sürmüstür.
GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet
Diyalog başladı
8 HAZtRAN 1990
Yunanistan Başbakam Konstantin Mitsotakis, gerçek
anlamda Türk-Yunan diyaloğunun başladığını söyledi.
ABD'de bulunan Mitsotakis, VVashington'da kendisine
refakat eden Yunanlı gazetecilerle yaptığı basın
toplantısında, Türk-Yunan ilişkileri, Kıbns konusu ve
Yunan-ABD ilişkilerine değindi:
AA'nın Atina kaynakh haberine göre Türkiye'ye diyalog
çağnsını, Ankara'nın kabul etmesiyle Türk-Yunan
diyaloğunun başladığım kaydeden Mitsotakis, "Şimdi
izleyeceğimLz yolu araştırma aşamasındayız.
DÜZELTME
• Gazetemlzin 6 Haziran 1991 perşembe günkü
sayısmda, 7. sayfada "Konservatuvar Sınavı"
başlığıyia yayımlanan haberde önkayıt ve seçme sınavı
tarihleri yanlış verildi. Anadolu Üniversitesi Devlet
Konservatuvan giriş sınavtarının önkayıtlan 17-28
haziran, seçme sınavı ise 1-4 temmuz tarihleri arasında
yapılacak. Düzeltiriz.
TEŞEKKÜR
Yapmış oldugu başanlı ameliyatla, sağlığıma katkıda bulunan,
Cerrahpaşa Tıp Fakultesi öğretinı üyesi scvecen ve dost insan:
Prof. Dr.
ARAS GEÇİOĞLU
ile Topuzlu-B Servisi doktor ve hemşirelerine yurekten teşekkür
ederim.
GA2ETECİ
ALÂEDDİN BtLGİ
• MARMARAADASl*
AHMET ENÛN W İ L KÛYÜHDC
(YENİ TESİS) DENİZ OTEL
— İstanbul'a bir adım mesafede Deniz
kıyısında BAYRAM TATİLİ
— Her odası baJkonlu, banyolu, 24 saat sıcak su
8 GECE 9 GÜN (Y.P.) 600.000 TL.'den itibarw
364 23 44-337 31 52 Marmara Adası: 9 (1984) 1032-1600
TARTISMA
YajŞmııriar Geeer^ tklimKahr.
Ülkemizde, son bir-iki aydır süreklilik kazanan yağmurlar
dolayısıyla, zihinler bir hay-huy içindedir ve 'havalara ne
oldu' diye meteorolojik koşullarla iklim koşulları birbirine
karıştırılmaktadır.
Bugün yağmur yağar, yann dunır rüzgâr durumunu yurttaşlara anlatmaya artık yet-
eser, ertesi gün de güneş açar... Bu meteo- mez bir dunıma gelmiştir. Çünkü bitki ör-
rolojik koşulların üç gunlük bilançosu, ge- tüsüne sahip bir toprak parçasuun güneş
zegenimizin bir bölgesinde ve bir ülkede ışınlannın ısısı karşısmdaki davranışıyla bit-
egemen iklim koşullarıru anlatmaya yetmez. ki örtüsünden yoksun toprak parçasuım
Yüzyülar boyunca egemen hava koşullan- tepkisi aynı değildir. Bu gerçek o denli ke-
nm ya da meteorolojik eğilimlerin incelen- sindir ki bitki örtüsü güneş ışınlannın ısı-
mesi sonucundadır ki iklim hakkında fıkir sıru dengeleme özelligine sahiptir. Ağaçlar,
edinebiliriz. sakladıkları nemi sıcakta açığa çıkarmak-
Her insan topluluğunun yaşadığı toprak- tadırlar. Bu beceriyi boz ve kuru toprak par-
lar üzerinde bir 'yerleşik iklim koşulu' ege- çası simüle edemez! Boz ve kuru toprak
mendir. örneğin, yerküremizin kutuptaki parcası güneş ısısına maruz kalır ve uğra-
birçok bölgelerini kasıp kavuran siklonlar dığı bu ısı saldınsı karşısında sıcaklık yan-
FbüşiMİiya'yı yüzlerce yıldır ziyaret etmez. sıtarak insanlan yakar. Çabuk ısınan bu
Antillerin belirli mevsimler boyunca soğuk toprak, çabucak ışm yansıUr ve ısı yayar. Bu
rüzgârlardan etkilenmeyişi yüzyıllardır ay- durumu meteoroloji bilemez ve islevi de de-
nen sürer. Bu iki kara parçasının iklimi ko- ğildir. Çabuk ısınan kuru ve çıplak toprak-
nusunda yarınlara güvenle bakıhr. Yerleş- la beton ve demir yığınlan yaz aylannda çok
miş iklim kötü olabilir, iyi olabilir. Önemli ısmıp bu ısıyı güneş battıktan çok sonraki
olan kesinlik unsurudur. Böylece bir iklim saatlerde bile, ta geceyansına kadar yayar-
stratejisi uygulanu ve gunlük meteorolojik sa, bu ısı derecesini bilmekle yükümlü de-
koşullann hay-huyu içinde insan zihni bo- ğildir. Meteoroloji sabaha karşı soğuyan
'bu' topraklar yüzünden toprağa çabuk ula-
şamayan ısıdan yoksun kalarak gecenin so-
ğuğunu sabah yayarsa, meteoroloji bunu bi-
lemez. lstanbul 'Sistanbul' olmuş ve hava-
sının kimyasal yapısı değişmisse havamn di-
namik güçleriyle ilgili meteoroloji bunu yo-
nımlayamaz. Çünkü hava artık eski hava
değildir. tnsanoğlunun kalabalık kentlerde
yığdığı COj NOX ile su buharı havayı ga-
za bulamıştır. Havanın, her milyon mole-
kulune düşmesi gereken karbondioksit
(COj) azotoksit (NOX) gazlanyla su buha-
n artmışsa, meteoroloji bunlan incelemekle
yükümlü değildir. Havanın bozulan kimya-
ğulmaz.
Ülkemizde, son bir-iki aydır süreklilik ka-
zanan yağmurlar dolayısıyla, zihinler bir
hay-huy içindedir ve*havalara ne oldn' diye
meteorolojik koşullarla iklim koşullan bir-
birine kanştınlmaktadır.
Ünlü Fransız atmosfer uzmanlan Jouzel,
Lorins ve Raynaud ortak bir inceleme ya-
zısında "Geıegenimizid iklimini diinkü yag-
mur beliriememiştir" sözünü ediyorlar. Biz,
toplum olarak 'gunlük yaşadığımız" için ha-
vaya ilişkin düşüncemizin de 'gunlük' ol-
maktan kurtulması mümkün değildir.
Radyo ve televizyon bültenlerinde gunlük
hava tahminleri okunan Devlet Meteoroloji sal yapısını kimyacılardan, astronomlardan,
Dairesi'mn yaptığı açıklamalar 'gerçek' hava ekologlardan kurulu heyet incelemelidir. ts-
Unbol'un, Ankva'mn 20-30 yılhk ekolojik
ihmaU bu kentlerin çölleşmesine ve çöl ik-
limine yönelmelerine neden olmuşsa, me-
teorolojinin kendi yerli olanaklan ya da ya-
bancı uydulardan aldığı geniş cephe hare-
ketlerine ilişkin hava tahminleri neye yarar?
Kent içindeki fabrikalardan, elektrik
santrallerinden çıkan sıcak su buhan ile oto-
mobillerin tıkanmış trafikte havayı ısıtma-
lan inversiyon durumuna neden oluyor ve
sıcak hava tencere kapağı gibi yerleşmiş so-
ğuk hava yüzünden yukarılara tırmanıyor-
sa, meteorolojinin hava tahminine bu du-
rumlar dahil edilemez. Meteorolojik tah-
minlere ekolojik tahminler eklenmedikçe
gunlük hava tahminleri içinde zihnimiz bo-
ğulup gitmeye devam edecektir. Hele, şim-
di bir de Kuveyt petrol kuyulannın yanma-
sından yayılan küllerin ve kurumun hava ta-
bakalannı soğutmasıyla işler büsbütün ka-
nşnuştır!
Yanardağlann faaliyete geçmesi atmosfe-
re kül yaydığı için atmosferin güneş ışınla-
rını geçirmesi zorlaşır. Bu durumun etkisiyle
yeryüzünün 15-20 santigrad derece soğudu-
ğu atmosfer tarihi'ne gecmiş olgulardandır.
Kuveyt petrol kuyulannın etkisiyle de gü-
neş ışuüan birkaç aydır 1.000-1.500 km. çap-
lı geniş bir bölgede toprağa ulaşamamak-
tadır. Soğuyan atmosfer tabakasının sıcak
tabakayla karşılaşması sıklık ve süreklilik
kazandığmdan son yağmnrlarda 'Kuveyt
etkisi' söz konusu olabilir.
tşin asıl acı yanı, petrol kuyulanndan ya-
yılan zehirli gaziann yağmurlarla birlikte
düşmesinin ülkemiz ürünlerine ve insanla-
rına vereceği zarar değildir. 'Kuveyt
yağmurlan' ya da 'Saddam yagmurları' te-
miz olsa bile bizim kentlerimizin kirli ha-
vasının söz konusu zehirli gazları her çeşit
yağmura kanştırmaya dünden hazır ol-
masıdır.
REŞtT AŞÇ1OGLU
tstanbul
Bir Hanedanlık Kariznıa^ının •• ••
Yapacağı şey belli: Son dakikada birini, ayrı ayn bilenmiş
bilinçlere empoze etmeye kalkacak! Ve bu da 'hanedanlık
karizmasının çöküşünü' hızlandıracak...
Soğuk bir ilkbahann cilvesi mi nedir:
Partisi Özal'dan soğuma egrisi içindedir. Bi-
tip tükenmez senaryolanyla bütün Türki-
ye'yi bıktırdığı gibi partisini de bıktııdı. Çat-
hyor parti!
Evren ile politika bir 'âmiyanelik sana-
ö'na dönüşmüştü. O gitti. Arkasında hazin
bir tebessüm halinde Ozal kaldı. Onunla da
politika, "borç kombinezonları-şişinme
efdikkri-halkı avutma imgeleri-delege tav-
lama manevnüan sanatınt" dönüştü. Işte
yeminine hanis olarak, yakasını bir türlü bı-
rakmadığı ANAP'a bir yeni başkan göster-
me taktik ve senaryolan...
Fakat, lütfen dikkat ediniz: Bu taktikle-
rin satırlan arasından, özal'ın, ipi elinden
kaçırdjgı da görulmüyor mu?
Tann aşlana, söyler misiniz? Bir alterna-
tif genel başkan çıkanlmasında, böyle pe-
rişan bir süreç, hangi demokraside görüle-
bilir?
Demokrasilerde, pani başkanlığı adayh-
ğı bir sorumsuzun istencine bırakümaz. Par-
ti içinde, omuzlannda yıllann deneyimini
tasıyan ön sıra zekâlan vardır. Partideki, ta-
bandan başlayıp, tavana doğru gelişen bir
1ç olosum söreci' bunlardan bir ikisini, da-
ha da öne çıkanr ve yetkili kurul, seçimini
kolayca yapar.
Oysa ki bizim hanedan karizmacısı, al-
ternatifı gösterme sürecmin parti içindeki
doğal gelişmesine izin vermiyor. Fakat parti
içindeki dinamikleri de bir konsensüse gö-
türemiyor. Çünkü parti içindeki bölümler,
kendi içlerinde, kendi bilinçlerini iyice bi-
lemişleıdir. Bu yuzden, onlan birleşik nzaya
götürme zorlaşmıştır. Ayrıca kudretli ma-
nevi lider de ülke çapında uğradığı perişan-
hklar yüzünden hem ülkede hem parti için-
de ağırhğını öyle yitinniştir ki birleşik nza
yaratması, büsbütün zorlaşmıştır.
Yapacağı şey belli: Son dakikada birini,
ayn ayn bilenmiş bilinçlere empoze etme-
ye kalkacak!
Ve bu da "hanedanlık karizmasının
çöküşünü" hızlandıracak...
Şöyle ki:
Diyelim, kendisinin lanse etmediği aday
kazandı.
Bu zat, Özal'a rağmen, özal'a karşı ola-
rak kazandığı postunda, özal'ın 'emir
eıiigini' yapar mı?
Yapmaz!
Partiyi ve hükümeti, bu savaşa girerken
kendisine oy verenlere angaje olduğu üze-
re, özal'ın tahakkümünden kurtulmuş ola-
rak yönetmeye kalkar. Bu, özal'ın partiye
dıştan tahakkümünün yıkılmasına bir baş-
langıç olur. öyle ki şimdiki muhalefet, 92'de
iktidar olmayıp özal'ı, Çankaya'dan indir-
me olanağını bulamasa bile 'hanedan
karizması' gücünü koruyamaz olur.
Diyelim, kendisinin lanse ettiği 'uydu
aday' kazandı.
Inanınız, baştan bir uydu olan bu zat da
"Özal'ın bir emir eri" ounaktan kaçmaya
bakacaktır.
Bunun iki nedeni olacaktır: Parti oylan-
nı 1t 13'lere indiren bir zatın (yani özal'm)
politikalanna hep 'kul-köle' olarak 92'ye
gitmenin, us içi olmadığını anlayacaktır bu
biiir!
Bir de Çankaya'nın rejimi tebdil-tahvU-
tagyir" seyyiatma ortakhğı sürdürmenin ar-
tık tehlikeli boyutlara girdiğini anlayacak-
tır. Hele 92'yi tek başına kazanamazsa, bu
tehlikenin ivedi olarak gündeme geleceğini
görecektir. 92'yi kazansa bile bu tehlikenin
en çok üç-beş yıl ertelenmiş olacağının ayır-
dına varmış olacaktır. "En iyisi, köy yakın
iken uyducaiuğu bırakıp, ANAP'ın kendi
politikasını yaratıp, onu gercekleştirmeye
bakahm" diyecektir, bu da ikiii!
PROF. BAHRİ SAVCI
ö
Galeri • Atölye 146 97 38 • 132 64 26
SANATÇI EŞUĞİNDE
Seramik. Cam
Kumaş üzerine desea
Resim ve
Güzel Sanatlara Hazırlık
çalışmaları..
A 8 7 9 9 7
Hergün 13 00 - 24.00 arası
• yaf üzençceukkr
rtsim yafHp. beceriktm
geûşhrtrtkeğle
vt&tr özfût kalır.
348 79 97
tMRE
DAUBAR
Kesım Serpisı
5-22 Haziran T»l
tş Bankası
Sanat Galcrisi
Haftıl.ıl Cıl N«. *K 4
Krtnkov V*iU\ (VS
İMAÇKASANATGALEHIS
MURAT
RECEVİK
7 Mayıs - 8 Haziran
Eytam C«d. 31/A
Mȍka140M23
RESİM
HEYKEL
ÖZGÜN BASKI
SERGİSİ
5 Haziran - 8 Temmuz
H»»çt. İAtS M»«0 14
GORBON
SANAT GALERK1"
BİLGEHAN
UZUNER
SKKAMIKSKHCISt
9 Ma\ıs-9lLı/ıraıı 1!M1
I D
Çocuklaria ve
Gençlerie
Resim - Heykel
Çakşmalan
363 6O37
KEMAL
KURBAN
Yoğlıboya Resim Sergisi
6 Haziran • 16 Haziran
Pendik Bel«diya«i
AtaÜırk Kültürevi
354 98 83
MARMARA ÜNİVERSİTESİ
Atatürk Eğitım Fakültesı Resim Bölümu Oğrencılen
GENÇLER SERGtSt
7 Haziran - 31 Temmuz
DERİMOO KÛLTÜR MERKEZİ
S a h ı l y o ' u B c } k « r d t | l C f O u r a k K l l l > ( t s m (
I S T A M B U L 5^' '6 044 •«
Pozof domı hogun 1900a kaöa oç&ı
Sezon Sonu
Karma Resim -
Heykel Sergisi
B»b*lı 163 32 3*
M İ N E
SANAT GALERİSİ
YAZ SERGİSİ'91
Ozoerrir AKan
Koray Art»
Mustata Ata
Tomur Ata^ûti
Şuhru Ayı«n
Beari Bsyknm
Adnan Çoker
Tanfu Oemlrcl
Aoem Gmnç
H<us«yln O«Z«r
M«fiç Hual
Balkan Nad i
NurKoçafc
Mü—t\tmlUn Koçtn
Zakai Ormaocı
S«nay öneü
Yu«uf TMttak
&*yhun Topus
24 Mayıs - 30 Ağustos
Ku*<Ml Cad. 21 AHıyoi
KacMtfty S4S 64 4O
RESİM HEYKEL
MÜZELERİ DERNEĞİ
Yaz dönemi çalışmalan
YUSjLJF TAKTAK denetıminde
YILDIZ ÜNİV'ERSİTESİ Yüksel Sabancı
Sanat Merkezi'nde başladı.
Her Perşembe Saat: 16.00-20.00
KayttUır içüı: Tel: 160-12 5*
Alı Avr,
So»,
Ghol«urok
Fohr AlsOT
TEI SAIUT GALERİSİ
Sergi HOunrl İU<CK
Mm Vbn«o 27 Moyıs - 20 Temmuî T991 ^ i c,
od M«Hı Onran Fut» Vaı
Omtf Ib* takıı EnM
DADYADOS-T SANATEVI
Sergi 15 Haziran'a uzatılmıştır.
KufdiC Cad D*r*gcnino Sok. No: 4
[E4ı Alt,,wlle.ı Koddtöy 345 40 30 - 345 40 2S
atölye
146 97 M
132 64 26
İLAN ANKARA ASLÎYE 8. HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN
Sayı: 1991/36
Davaa Songul Adanur vekili tarafından davalı Serhat Cengiz aley-
hine açılan eşya iadesi davasırun yapılan yargüaması sırasında veri-
len ara kararı gereğince:
Davalıya dava dilekçesi ve duruşma günü tebligi bila tebliğ iade
edilmiş olduğu, zabıtaca da yaptınlan adres tespitinde davalının teb-
liğata sarih adresi tespit edilemediğinden dava dilekçesi ve duruşma
gununun ilanen tebliğine karar verilmiş olmakla duruşma gunü olan
3.7.1991 günü saat 9.30'da mahkemede bizzat hazır buluntnanız ve-
ya kendinizi bir veküle temsil ettirmeniz, duruşmaya gelmediginiz tak-
dirde HUMK'nın 213. maddesi gereğince davanın yokluğunuzda
neticeleneceği dava dilekçesi ve duruşma gunünün tebliğ yerine ka-
im olmak üzere ilanen duyurulur. 9.5.1991
Basın: 28302
POUTIKA VE OrESt
MEHMED KEMAL
Bir Ölüyle Dostluk...
Başta Nazım Hikmet olmak üzere Kemal Tahir ve arkadaş-
ları askerı isyana özendirmekten hapis giydiler; on yıldan çok
yattılar. Oysa olaya bakıldığında hiç de hapislik bir şey yok.
Gedikli (astsubay) çavuşlara kitap veriyorlar, bu da örgütlen-
me sayılıyor. İşin aslı, Mareşal Fevzi Çakmak'ın buyruğuyia
mahkûm oluyorlar.
Uzun hapislik Kemal Tahir'in işine yarıyor. Genç bir gaze-
teci olarak girdiği hapisten büyük bir romancı olarak çıkıyor.
Romanlarının sayısı onu geçiyor. Bir de hapishanede tuttu-
ğu notlar var. Cengiz Yazoğiu bunlan düzenleyerek yayımlı-
yor. Bugüne değin altı cildi geçti. Bu notları okurken Abdül-
hak Hâmit'i anlatan bir bölüm dikkatimi çekti. Hâmit öldüğü
zaman 85 yaşındadır, Kemal Tahir de 24... Bir gazeteci ola-
rak ölüsünün kaldırılmasına gider. Hâmit, hayranlarının gö-
zünde 'Şairi Azam'dır (ulu ozan). Ulu ozanın yüzünün kalıbt
alınır. Olayı şöyle anlatır:
"Abdülhak Hâmit'i, öldüğü zaman ilk defa gördüm. Eşi
(Lüsyen Hanım) bir odada ağlıyordu. Dostları başka bir oda-
da rahmetlinin kendilerine ne derece hürmeti olduğunu an-
latıyorlardı. Şoförüyle ben, yüzünün alçıyia kalıbı alınırken
yardım ettik. Saçlannın, kaşlarının, bıyıklarının ve sakalları-
nın yolunmamasına çalıştık. Yüzünü alçıyia kapatırken bize
emniyetle teslim olmuş bir hali vardı. Nasıl yürüdüğünü, na-
sıl konuştuğunu, nasıl şiir yazıp nasıl okuduğunu gormemiş
olmama rağmen Hâmit'le orada öylece dost olduk:'
Bu satırlan okuyunca önce şaşırdım. Bir ölüyle nasıl dost
olunur? Canlılaria dost olmak hayli güçken hiç tanımadığı
bir kimseyle bir insanın dost olması tuhafıma gitti. Hele Hâ-
mit gibi büyük şair sayılan kişiyle dostluk kurmak tek yanlı
olmaz mı? Bir ölünün karşısında duyulan dostluk!..
Herkes dışarıda ölünün kaldınlmasını beklerken gusülha-
nede (yıkama yerinde) bir ölünün başında durmak, yüzünün
maskı alınırken yardım etmek, her gencin göze alacağı bir
şey değildir.
Abdülhak Hâmit, Tanzimat döneminde bir ulu ozan olarak
tanınmıştır. Ona, daha sağlığında şair-i azam, dahi-i azam
denilmiştir. O da bunlan benimsemistir. Bir şiirinde, 'Bana
şair-i azam derler' diye övünür.
Cumhuriyetin başına değin Hâmit bir ulu ozandır. Cum-
huriyette Meclis'e mebus olarak girmiştir Üstatla alay eden-
ler, "Padişahlık paşalık verirdi, cumhuriyet mebusluk verdi"
demişlerdir.
Hâmit'in dili koyu bir Osmanlıcadır, genç kuşak okuyamaz,
anlayamaz. Ama çağdaşları olan Namık Kemal, Ziya Paşa1
nın da dili ağdalıdır, biraz çabayla okunurlar. Hâmit'in okun-
mamasının, sevilmemesinin bir nedeni de Nurullah Ataç'tır.
Ataç, yazılarında Hâmit'e kötü şair demiş, şiirleriyie alay et-
mistir.
'Komşuysa kümesteki tavuklar / Bir gün yeriniz olur
kovuklar'
Ataç, ardından şu iki dizeyi de güzel bulur:
'Cananın o günkü hali eyvah / Eyvah benim o günkü halim'
Ataç'ın, şairter ve şiir üstünde o yıllarda büyük etkisi var-
dır. Hâmit'i gözden düşürmüstûr. Sadece Hâmit'i mi; Meh-
met Akrf'i de tutmaz, şiirierini beğenmez. Oysa Akif, Nazım
Hikmet'e göre inanmış adamdır, iyi şairdir.
Nurullah Ataç bir dönemde şiirimizde söz sahibi Idi. Gü-
zel bulduğuna güzel denmiş, kötü bulduğuna kötü denmiş-
tir. Orhan Veli'nin, "Rakı şışesinde balık olsam", "Yazıkoldu
Süleyman Efendiye" gibi dizeleri, Ataç beğenip ortaya sal-
dıktan sonra dille.den düşmemiştir. Gerçi 'Rakı şişesinde ba-
lık olsam'ı, Ahmet Haşim'in 'Göllerde bu dem bir kamış ol-
sam'ına benzetenler haksız sayılmaz.
Hâmit bugün okunur mu? Ataç'ın etkisi artık yoktur. Ataç
1
m son basılan kitapları da beklendiği kadar ilgi toplamamış-
tır. Hâmit bugün sözlükle okunabilir. Okunduğunda da, ki-
minin sevdiği gibi Batı'ya yönelik bir şair olduğu anlaşılır.
Kemal Tahir'in "Orada, Öylece dost olduk" sözleri bir tür-
lü aklımdan çıkmıyor.
ÇAUŞANLARIN
SORULARI/SORUNtARI
Y1LMAZŞİPAL
"Kesenekler Zaman Aşımına
Uğrarım?"
SORU: 1968 yriından 1974 yüına kadar devlet memunı ola-
rak Emekli Sandığı'na kesenek ödedim. AynldıkUn
sonra sandık keseneUerimi de almadım.
1982de bir işyerinde sigortalı olarakçahşmayabaş-
ladım ve daha sonra istege bağlı sigortaya geçtim.
5.000 günü doldurdugumda, SSK'dan emekli ay-
lığı alraak için başvunıda bulundum.
Başvuruma, "TC Emekli Sandığı'na tabi hizmeti-
niz 1974 yılından itibaren 5 yıl içinde sigortalı çalış-
manız olmaması nedeniyle zaman aşımına ugramış
olup sigortalı gün sayısına dahil edilmemiştir" yanı-
tı geldi ve ben emekli olamadım.
Kesenekler zaman aşımına ugrar mı?
YANm TC Emekli Sandığı'na bağlı görevlerden aynlanlann
sandıkla ilgileri kesilir.
Emekli Sandığı ile ilgileri kesilenlerden flili hizmet süresi 5
yıldan az olanlarla "10 yıl ve daha fazla bulunanlann ayrılış-
lannda kesenekleri geri verilmez^'
Sandığa bağh çahşma süreleri 5 yıldan çok ve 10 yıldan az
olanlara istekleri durumunda sandıkta birikmiş kesenekleri ken-
dilerine faizsiz olarak ödenir.
Çahşma süreleri 5-10 yıl arasında olup keseneklerini geri al-
mamış olanların ise kesenekleri beşinci yıhn sonunda 5434 sa-
yıh TC Emekh Sandığı Yasası'mn 117. maddesi uyannca zaman
aşımına uğramaktadır.
"Madde 117- Bu kanun gereğince çeşitli adlarla ödenecek pa-
ralardan istihkak kesbedildiği tarihlerden itibaren beş yıl so-
nuna kadar alınmayan veya yazı ile müracaat edilerek
aranmayanlar sandık lehine zaman aşımına uğrar!'
Kesenekleri zaman aşımına uğrayanlann çahşma süreleri de
zaman aşımına uğrayacak mıdır?
Bu sorunun yarutı 2829 sayüı hizmetlerin birleştirümesine Uiş-
kin yasamn uygulama yönetmeliğinin 3. maddesinde verilmek-
tedir.
"Aym şekilde görevlerinden aynlmalan nedeniyle durumla-
rına göre kesenek, prim iadesi veya toptan ödeme hakkı doğ-
duğu halde bu paralan kanunlannda yazılı süreler içerisinde
almadıklarından ve bu süreleri geçirdikten sonra başka sosyal
güvenlik kurumlanndan herhangi birine tabi bir işe girenler de
bu paralan faizsiz olarak yatırmalan halinde" hizmet ihyası ve
birleştirUmesi olanağından yararlandırıhrlar.
"Ancak hizmet ihyası yapılabilmesi için yukarıda sözu edi-
len paraların ilgili kuruma:
a) tstekleri üzerine emekli olacaklann, emekliliklerini iste-
dikleri tarihten en az (6) ay önce" yatırrruş olması gerekmekte-
dir.
Bu nedenle geri almadığınız, ancak sizden geri istenen kese-
neklerinizi Emekli Sandığı'na yatırdıktan 6 ay sonra SSK'dan
yaşhhk aylığı almak için yeni bir başvunı yapmanız gerekecektir.
Bu haksız uygulamanın yasal düzenlemeyle son bulmasını
dileyelim.
T.C. MERSİN
ASLÎYE TİCARET MAHKEMESİ
İLAN
1987/428
üavacı Metin Uncu vekili av. Mehmet Ali Gülşan tarafından da-
valı Burhan Can aleyhine açılan akdin feshi, menfi tespit davasının
mahkememizde yapılan duruşmasında:
Davalının adresi meçhul olup adına tebligat yapüamadığından ila-
nen tebligat icrasına karar verilmiş olup durusmanın bırakıldığı
5.7.1991 günü saat 10.55'te yapılacak olan duruşmada davalının biz-
zat hazır bulunması veya kendisini temsil ettirmesi, aksi takdirde yar-
güamanın yokluğunda devam edeceği hususu davalı adına ilanen tebliğ
olunur. 16.5.1991
Basın: 28206