Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURtYET/4 21 HAZİRAN 1991
Efe Ozal için
suç duyunısu
• ANKARA (UBA) —
Doğru Yol Partisi (DYP)
Zonguldak MiUetvekili
Tevfik Ertûzün,
Cumhurbaşkanı Özal'ın
oğlu Efe'nin ortak olduğu
Salahsun Hekimoğlu
Menkul Değerler Şirketi'nin
adını "Marjioal Menkul
Değerler" olarak
değiştirmesi üzerine, Efe ve
ortaklan hakkındaki suç
duyurusunu yineledi.
Ertüzün, Marjinal Menkul
Değerler A.ŞÎnin "borsa
üyeliği" ve "borsa
bankerliği" belgelerinin
iptalini istedi.
MGK toplandı
• ANKARA (Cumhuriyel
Bürosu) — Milli Güvenük
Kurulu (MGK), Kıbns
sorunu ile ilgüi gelişmeler,
Ortadoğu ve Körfez
bölgesindeki son durumu
dün yaptığı toplantıda
değerlendirdi. MGK, saat
14.00'te Cumhurbaşkanı
Turgut özal'ın
başkanlığında Çankaya
KöşkU'nde toplandı.
Yaklaşık 3 saat süren
toplantıya; Başbakan
Yıldırım Akbulut,
Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Doğan Güreş,
Milli Savunma Bakanı
Mehmet Yazar, tçişleri
Bakanı Abdülkadir Aksu,
Dışişleri Bakanı Kurtcebe
Alptemoçin, kuvvet
komutanları ve Milli
Güvenük Kurulu Genel
Sekreteri Orgeneral Nezihi
Çakar katıldı. Toplantıya
aynca, sığınmacılarla ilgili
Koordinasyon Kurulu'nun
başkanhğım yapan Devlet
Bakanı Vehbi Dinçerler de
katıldı. MGK Genel
SekreterüğTnden toplantıyla
ilgili olarak yapılan
açıklamada ise, "Genel
güvenlik ve asayiş durumu,
Kıbns sorunuyla ilgili
gelişmeler, Ortadoğu ve
Körfez bölgesinde son
durum ve dış olaylardaki
diğer gelişmeler gözden
geçirilmiş ve
değerlendirilmiştir" denildi.
HEPTilere
tahliye
• MALATYA
(Cumhuriyet) — Malatya
Devlet Güvenlik
Mahkemesi, Adana'da 20
mart günü meydana gelen
Nevruz gösterisine
katıldıkları, polis araçlannı
tahrip ettikleri ve bölücülük
propagandası yaptıklan
savıyla haklarında 10 yıla
kadar hapis cezası istemiyle
dava açılan 59 kişiyi
yargılamaya dün devam
etti. Dün yapılan
duruşmaya katılan 15
tutuklu saıuk, haklarındaki
suçlamaları Kabul
etmediler. Duruşma
sonunda mahkeme heyeti,
sanıklardan HEP Adana ll
Başkanı Kemal Okutan,
Abdülaziz Şimşek, Ayhan
Dağ, Mehmet Nur Şimşek,
Orhan Bakır, Hasan Şahin
ve Habip Ağırman'ın
salıverilmesine, 8 sanığın
tutukluluk hallerinin ise
sünnesine karar verdi.
Ücretsiz
mektup
• ANKARA (UBA) —
Maliye ve Gümrük Bakanı
Kahveci'nin yeni projesi
kabul edilirse, vatandaşlar
milletvekillerine mektupları
ücretsiz gönderecekler.
Kahveci, TBMM Başkanı
Kaya Erdem'e yazdığı
mektupta, "Biz katıhmcı
demokrasinin lafta değil,
uygulamada sağlanması için
gayret sarf ediyoruz.
Halkımıza da böyle bir
imkânın sağlanması ile
katıhmcı demokrasi
modeUnde olumlu
gelişmeleri görülecektü-"
dedi.
DYP örgütüne çaltşmalann hızlandırılması için talimat veren Demirel:
Onümüzdeki kasımseçim var
DYP'nin 8. kuruluş yüdönümü nedeniyle
düzenlenen törende konuşan Demirel partisinin
sonradan verilen resmi nüfus kâğıdına göre 8,
gerçekte ise 44 yaşında olduğunu söyiedi.
ANKARA
(Cumhuri)et
Bürosu) —
DYP Genel
Başkanı Süley-
man Demirel
kasım ayında
seçimin geldiğini bildirerek ör-
güte çalışmalan hızlandırma ta-
limatı verdi. Demirel, Cumhur-
başkanı Turgut Özal'ın yeni
ANAP yönetimine 'Demirel'e
yüklenin' sözünü de "Cumhur-
başkanlıgı yeminine ibanetin ye-
ni bir numunesi" olarak nitele-
di. "Doğru Yol bir husumet ile
karşı karşıyadır. Ama bunların
biçbiri umurumuzda değil, mil-
letin önunde hesaplaşmaaın so-
nunda kaybolup gideceklerdir.
DYP>e yuklenilmesi DYP'yl
iktidar yapar" diye konuştu.
DYP'nin kuruluşunun 8. yü-
dönümü, dün genel merkezin
önünde düzenlenen bir törenle
kutlandı. Törende partinin ku-
ruluşundan bu yana genel baş-
kanlık görevlerinde bulunan
'Yıldırım Avcı ile Hüsamettin
Cindonık da birer konuşma
yaptılar. Avcı DYP'nin büyük
bir baskı altında kurulduğunu
anlattı. Cindoruk ise DYP'yi
"Gerçek demokrasiyi özleyen
ve örgtttleyen siyasal bekleyiş"
diye tanımladığı konuşmasında
demokrasiyi kollamak isteyen-
lerin kendilerini kolladıklannı
ve kayıp gittiklerini söyiedi.
"1983'te silahlann gölgesin-
de cebri yüruyuş ile iktidara ge-
knlerin, başıbozuk ve yenik, bi-
necek saodal aradıklannı" bil-
diren Cindoruk, geride iktidar
partisinin sadece tabelası ile gör-
kemli genel merkez binasmın
kaldığını anlattı ve ANAP'
kongresini şöyle değerlendirdi:
"iktidar partisinin kongresin-
de cumhuriyet bükümeti ikiye
bötünmüş, bakanlar ve miltetve-
killeri tulurabacılar gibi dovuş-
müşlerdir. Kongre ulkeyi yöne-
ten hükümeti diişürmüştür. Bu
göriintii, ganimeti paylaşanıa-
yan ortaçağ askerlerinin başkal-
dırmasıdır. Bugiin yaşanan çö-
kiintu yeni bir başbakan ve
ni hükümet denemesiyle aşıla-
maz. Ancak iktidar partisi, iil-
Olaylı geçen ild kongre sonucunda ANAP fl baskanlığına getirilen Semra Özal'ın bu kez yöneticiliği tartışüıyor. (Uğur Günyüz)
Semra Özal, İstanbul'un 'Konuk Başkanı'
Tartışmalı bir seçimle il başkanı olan Semra özal,
kongreden bugüne kadar geçen 79 gün içinde 10 kez
Istanbul'a geldi, 5 kez partiye uğradı ve 2 yönetim
kurulu toplantısı yönetti.
GÜNDÜZ İMŞtR
"Birleştirici rol oynay»cmğınr, "ANAPta
1983 ruhunu yeniden canlandıracağım",
"HafUnın 4 güniinü tsüuıbul'da il örgürüy-
le gecirecegim" sözleriyle adayhğuu açıkla-
yan ve tarüşmah' bir seçimden sonra il baş-
kanı olan Semra özal, aradan geçen 79 gün
içinde toplam 10 gününü lstanbul'da gecir-
di. ll başkanlığını kazandıktan sonra maz-
batasını yönetim kurulu üyesi Tunc* Tos-
kay'a aldutan ve 18 gün sonra ilk kez ts-
tanbul'a gelen Semra özal'ın Istanbul ör-
gütüyle arasındaki bağlann iyiden iyiye
koptuğu Ueri sürüldü.
Poütikaya atüması parti içinde büyük tar-
tışmalara yol açan Cumhurbaşkanı Turgut
özal'ın eşi tstanbul tl Başkanı Semra özal,
'konuk başkan' olarak niteleniyor. tl mer-
kezine seyrek uğraması nedeniyle ilçe baş-
kanlan fle yönetim kurulu üyeleriyle diya-
loğunun iyice zayıfladığı belirtilen özal'la
ilgili olarak ilçe başkanları şu görüşü dile
getiriyon
"Semra Hanım tstanbul il başkanlıgına
büyük iddialaria geldi. Ancak şu ana ka-
dar tstanbul U örgütüyle Ugüi olarak ber-
hangi bir çalışmaya girişmediği gibi son bü-
yük kongredeki tanrianyla da yönetkilik
eksfldiğinden gelen zafiyetini iyiden iyiye
ortaya koydu. Yıldınm Akbnlut'u karşıla-
nnımmn için araya Osman Ceylan'ı sok-
masına karşüık basansızlığa uğranuts bu
zafiyeünin en iyi göstergesi. Şimdi bir üst
koruMa görrv yaptıgı için il merkerindeki
görevini ciddi bir şekilde aksaüyor. Buna
en iyi örnek, üç ayda iki yönetim kurulu
toplantısı yapması.
Semra özal'ın il başkanlıgına seçildikten
sonra tstanbul'daki 'seyir defteri' şöyle:
tlki ertelendikten sonra 28 Nisan 1991 pa-
zar günü yapılan il kongresinde 'devlet ola-
naklan'nın da seferber edilip 3 hâkim de-
ğiştikten sonra bu göreve seçilen özal,
kongrenin ertesi günü Ankara'ya döndü.
Aynı hafta içinde ülkemizde konuk olan
Rafsancani'nin eşi tffet Rafsancani'ye eş-
lik eden Semra özal, bu süre içinde Istan-
bul'a gelemediği için mazbatasını Tnnca
Toskay'a aldırttı. Kongreden 18 gün sonra
ilk kez lstanbul'a gelen ve Atatürk Havali-
maru'nda davul ve klarnet eşliğinde lörenle'
karşılanan Semra özal, 16-19 mayıs tarih-
leri arasında gazeteleri gezerek çeşitli temas-
larda bulundu. özal, partiyle ilgili temas-
lannı son olarak 25 mayıs günü '2000'li Yd-
larda ANAP' konulu sempozyumda sür-
dürdü. Semra özal, bugüne kadar aradan
geçen 25 günlük süre içinde ise iki kez da-
ha çeşitli programlan nedeniyle lstanbul'a
gelmesine karşın il merkezine uğramadığı
gözlendi. Böylece Semra özal'ın il başkan-
hğı görevine başladığı 79 gün içinde, biri yö-
netim kurulu görev dağdımı olmak üzere
toplam 2 kez yönetim kurulu üyeleriyle top-
lantı yaptıgı öğrenildi.
BtLKENT ÜNtVERSÎTESİ'NDE DÎPLOMA TÖRENİ
Doğramaa'dan
türbanh
kıza
öpücük
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — YÖK Başkanı Prof. th-
san Doğramacı, türbanlı bir kız
öğrenciyi yanaklanndan öptü.
Bilkent Üniversitesi'nin diploma
töreninde gerçekleşen olayı
Cumhurbaşkanı Turgut Özal,
kahkahalarla karşıladı.
Cumhurbaşkanı Turgul Özal
ve törene katılan bakanlar, odul-
lerini verdikleri öğrencileri ya-
naklanndan öpüp kutladılar. Sı-
ra, bilgisayar bölümü birincisi
başına turban bağlamış olan
Zehra Kök'e geldi. Kök'ün ödü-
lünü vermek üzere kürsüye, eşi
de "turban" takan Ekrem Pak-
demirli davet edildi. Pakdemir-
li, Kök'ün yalnızca elini sıkmak-
la yetindi. Bunun üzerine YÖK
Başkanı Prof. İhsan Doğrama-
cı yerinden fırlayarak, türbanh
öğrencinin yanına geldi ve
Kök'ü yanaklanndan öptü. Zeh-
ra Kök, ne olduğunu şaşkmlık-
la izlerken sağ eliyle öğrencinin
omuzuna sarılan Doğramacı,
sol eliyle de izleyicileri selamla-
dı. Bu sırada Cumhurbaşkanı
Turgut Özalin işaret parmağıy-
la Doğramacı'yı gösterip kahka-
halarla güldüğü dikkat çekti.
Doğramacı'nın gösterisinden
sonra Cumhurbaşkanı'nm elini
D O G R A M A O SARILDI — Diploma töreninde Ekrem PakdemirU'nin sadece tokalaşügı tür-
banlı kız öğrenciye Doğramacı hem öptü, hem sanldı.
öpen Kök'ün, Özal da yanakla-
nndan öptü.
Doğramacı, türbanh kız öğ-
renciye gösterdiği özel ilginin ne-
denini soran gazetecilere, "Onu
herkesin önünde öpmek istedim.
Başortüsu olan bir öğrenciyi
icap ederse bir erkeğin de öpe-
bileceğini göstermek için
öptüm" dedi. Doğramacı, Zeh-
ra Kök'ü, Ekrem Pakdemirii'nin
yerine öperek kutladığını sözle-
rine ekledi.
Törende konuşan Ozal, eği-
timde istedikleri hedeflere ula-
şamadıklannı kaydederek şunla-
n söyiedi:
"Türkiye, son 10-15 yılda
önemli hamleler yaptı. Ama
önemU olan 20001i yıDara nazır-
lanmaktır. İnsan gücü yetiştire-
mezsek diğer ülketerden geri du-
ruma düşeriz. Mükemmeliyet
merkezlerine büyük çapta ihti-
>«ç var. Milli gelirin önemli kıs-
mını eğitime harcamak mecbu-
riyeti >-ar. Eğer bunu yapmazsak
2000'li yıllann bilgi toplumunu
yakalayamayız."
Ilkokul çocuklannın düşun-
celerini cesaretle söylemelerine
fevkalade hayranhk duyduğunu
beürten Özal, zamanı olmadığı
için üniversite öğrencileriyle tar-
tışamadığını bildirdi. Özal,
Türkiye'nin Ueri gitmesi için ge-
rekenleri şöyle sıraladı:
"tlki. ülkemizin ekonomik
olarak durumunun iyi olması,
yokluklann kalkraası. Bunun
kadar önemli diğer bir nokta da
demokratik sistemin tamamıyla
yerine oturması. İnsanlar gelir
gider. sistem oturur. Üçuncüsu
ise çok daha serbest bir toplu-
ma ihtiyacımu var. Tabular ol-
duğu müddetçe gelişme kısıtlı-
dır."
kenin ve milletin önünü açmak
için katkıda bulunabilir."
Cindoruk, Türkiye'nin en ya-
kın zamanda hür seçim yapma-
sı gerektiğini de belirterek "Ça-
ğımızda silahla. baskıyla, aşın-
nuş çoğunlukla siyasal iktidar
elde tutulamaz. Bugünkü ikti-
dar yapısı toplumsal bunalımı
çoğalür. Güvenoyu toplantısın-
dan sonra Meclis bir hür seçim
yasası ve ortamı oluştunnak için
açık kalsın. Şerefler kazansın.
Demokrasinin doğal koşullan-
na ve geleceğe dönelim" dedi.
DYP Genel Başkanı Demirel
ise daha sonra yaptıgı konuşma-
da DYP'nin 8 yaşına geldiğini
belirterek "DYP çocuk mu ki"
diye sordu. Kendi sorusuna,
"DYP çocuksa TUrkiye'de de-
mokrasi çocuktur" yanıtını ve-
ren Demirel, DYP'nin sonradan
verilen resmi nüfus kâğıdına gö-
re 8 yaşında olduğunu bildirdi
ve gerçek yaşın bunun üzerine
36 koyarak bulunacağıru söyie-
di.
Demirel daha sonra genel
merkezdeki odasında kutlama-
lan kabul etti ve gazetecilerin
sorularını yanıtladı. DYP lide-
ri, Özal'ın yeni ANAP yöneti-
cilerine verdiği, "Demirel'e
yüklenin" talimatı anımsatüdın-
daise şöyle dedi:
"Bu yadırganacak bir şey de-
ğil. Anayasada bir cumhurbaş-
kanı yemini var. Burada taraf-
sız olacağını soylüyor. Bu yemi-
ne ihanet etmiştir. Her gün iha-
net numunesi verryor. Bir par-
tiyi hedef göstermek onun işi
değil."
DYP Genel Başkanı Demirel
dün öğleden sonra da GtK top-
lantısında yaptıgı konuşmada,
kasım ayında seçimin geldiğini
bildirerek genel merkez yöneti-
cilerine, "Seçim için çalışmala-
n hızlandırma" talimatı verdi.
Demirel, "Sanıyorum ki bugün-
lerde yapılan tartışmalar bir ne-
ticeye bağlanırsa onümüzdeki
kasım ayında seçim geliyor. Çe-
şitli kaynaklardan aldığımız in-
tibalar iktidar partisinin bu işi
fazla götüremeyeceği noktasına
kendisinin de gelmek üzere ol-
duğunu gösteriyor" dedi.
Türkiye'deki siyasi hastahk-
ların ancak bir seçimle temizle-
neceğini ve secimlerin yalnızca
iktidan değiştirmekle kalmayıp,
rejimi de rayına oturtacağmı an-
latan Demirel şöyle konuştu:
"Çankaya'nın hiçbir sorıım-
luluğu kalmadı. Tamamen so-
nımsuz haldedir. Bizi de hedef
gösterdiğine, işi gücü bırakıp,
'bunlan vurun' dediğine göre
Doğru Yol bir husumet ile kar-
şı karşıyadır. Ama bunların hiç-
biri umurumuzda değildir. Mil-
letin onüne gelsinler, millet adı-
na hesaplaşahm. Bu hesaplaş-
manın sonunda kaybolup gide-
ceklerdir. Seçim kasım itibanyla
bizim 'g' günümüze oturacak-
tır. Çalışmalanmızı hızlandır-
maya mecburuz."
Ecevit
Once
seçim
yasasıANKARA (AA) — DSP Ge-
nel Başkanı Bülent Ecevit, se-
çimlerin, ister erken, ister geç
olsun, adil bir seçim sistemi ile
yapüması gerektiğini belirterek,
"Aksi halde erken seçim de za-
manında seçim de Türkiye'yi si-
yasal bunalımdan kurtaramaz"
dedi.
DSP Genel Başkam Bülent
Ecevit, gazetecilerin sorusu üze-
rine, ANAP Genel Başkam Me-
sut Yılmaz'ın "Her anlama
gelebilecek" biraçıklamada bu-
lunduğunu, bu bakımdan hükü-
metin erken seçim konusunda-
ki görüşünün henüz net olma-
dığını söyiedi.
DSP Genel Başkanı Ecevit,
şöyle konuştu:
"Erken seçim elbette yararlı-
dır. Ama ister erken, ister geç
yapılsın, secimlerin, seçmen ira-
desini doğru dürüst yansıtacak
bir sistemle yapılması gerekir.'
Bütün kamuoyu yoklamalan-
nın mevcut seçim sistemine rağ-
men DSP'nin güçlü olarak
TBMM'ye girebileceğini göster-
diğini savunan Ecevit, adil bir
seçim sistemi konusunda, reji-
min esenliği açısından ısrarlı ol-
duklarını vurguladı.
POLİTİKA GÜN1ÛĞÛ
Uç-Beş Koltuk
Çalkantıyı Durdurur...
ANAP'ta kim muhafazakâr, kim liberal, kim milliyetçi?
ANAP'ta kim Nakşibendi, kim Süleymancı, kim Işıkçı?
Şimdi bir oyun oynanıyor ANAP'ta. Bu oyun salt çıkar iliş-
kilerine dönük. Bir karmaşa içinde oluyor her şey. Bekleyin
görün on-on beş gün sonra işler düzelecek.
ANAP'te önde gelen bir muhafazakâr şöyle diyor
— Biz mağlup olduk, liberaller kazandı. Şimdi ise dakjalı
denizdeyiz. Bir süre sonra deniz durulur...
Çankaya buyruğu verdi ve Mesut Yılmaz genel başkan se-
çildi. Eğer tersini yapsaydı Akbulut, bir kez daha genel baş-
kan olurdu. Onun için, ANAP'taki çekişmeye liberal-
muhafazakâr çekişmesi denilemez.
Muhafazakâriar ve hareketçi kanat ikiye bölündü. Nakşi-
ler ve Süleymancılar da aynı biçimde Akbulut-Yılmaz ara-
sında gidip geldiler. Şimdi bir uzlaşma havası ortaya atıidı.
Bunun adı uzlaşma değil, şirket payını biraz daha büyütme-
dir.
Yıldınm Akbulut, kongreyi yitirdikten sonra üzgün ve kır-
gın. Akbulut, "Çankaya bizi desteklemedi" diyor ve ekJiyor
— Eğer destekleseydi kongreyi biz kazanırdık..
ANAP'ın eski genel başkanı şaşkın. Her zaman, her yer-
de "Ozal bizim doğal liderimiz" diyen kendisi. Doğal lider
bu kez, Akbulut'a, "Seni denedik olmadı, biraz da Mesut'u
deneyelim" demiş, işte o kadar...
Akbulut'un yakın çevresi, diyelim ki 50-60 milletvekili şimdi
bastırıyor. İstedikleri üç-beş koltuk:
— Kabinede bize 5-10 bakanlık verin anlaşalım...
Mesut Yılmaz, Akbulut ve arkadaşlanna 5-10 bakanlık ve-
rirse ANAP'ta her şey ^ ^ _
ç
muhafazakâra dun
Çankaya buyruğu
caklasacak. Al gülüm ver
di Ve MeSUÎ YllmaZ
ver g ü
t S genel başkan seçildi.
££?L™A
Z E
&r tersini yapsaydı
Akbulut, bir kez daha
genel başkan olurdu.
ikinci gün kongreye Onun İÇİn, ANAP'taki
• "Verdiği ç e k j s m e y e
ijbera
ı_
gidip, ay- muhafazakâr
K
' çekişmesi denilemez.
dik... - —
Dayanamayıp sözünü kestik:
— Hangi gücünüzü? Mehmet Keçeciler'in, Ottan Sungur-
lu'nun Mesut Yılmaz'ın MKYK listesine girmesini içinize sin-
dirdikten sonra mı?
Susuyor bir süre...
— Haklısınız ama oldu bir defa. Şaşırdık, böyle bir sonuç
beklemiyorduk...
— Niçin beklemiyordunuz. Muhafazakâriar, hareketçiler
ikiye bölünmüş. Nakşiler, Süleymancılar, Işıkçılar da öyle. Bu
çekişme liberallerte muhafazakârların kavgası değildi bize
göre. Kavga, ANAP'a makyaj, yani yeni yüz içindi...
Başını sallıyor, doğru olduğunu belirtmek istiyor...
— Eğer biz hükümette dengeyi sağlar, en az on bakanlık
alırsak kavga biter...
İşin gerçeği de bu. ANAP'lı muhafazakâriar hükümette
denge istiyor. Bilemeyiz, Mesut Yılmaz on bakanlık yerine
beş bakanlık mı verir, vermez mi?
Diyorlar ki, Keçeciler'e bir bakanlık koltuğu hazır. Eh, Ke-
çeciler bu ise "evet" diyeceğine göre, iki üç bakanlık da ar-
kadan "sus payı" olarak gelir.
MKYK listesine bakıyoruz, öyle liberal fılan yok. ANAP'ta
"liberal modasına" uyanlar var. Geçmişte MHP'ye ve AF-
ye yakın olanlar daha ağırlıklı.
Anayasaya göre tarafsız olması gereken Cumhurbaşkanı
özal ne demiş:
— Partide canlanma otdu, bu rüzgârtardan istifade edin...
Alın size yeni bir kandırmaca daha. İnönü ve Demirel, bu
kandırmacaya dün yanıt verdiler:
— Eylülde genel seçime hazırız...
ANAP yanaşır mı hiç genel seçime?
Bugün dördüncü parti olan ANAP'ı Mesut Yılmaz da kur-
taramaz bir başkası da. Çünkü ANAP halkın desteğini çok-
tan yitirdi.
SUtKAST OPERASYOMJ
Gözaltındakilerin aileleri
İHD'ye başvurdu
ADANA/ANKARA (Cum-
buriyet) — Bir süre önce aynı
gün oldurülen emeldi Korgene-
ral Hulusi Sayın ile Tuğgeneral
Temel Cingöz olayıyla ilgili
olarak gözaltına alınanlar ko-
nusundaki belirsizlik sürüyor.
Adana İnsan Hakları Şubesi'-
ne başvuran Emine Temiz, oğ-
lu Adnan ile gelini Sabiha Te-
miz'in de gözaltına alındığını,
ancak emniyetin ve cumhuriyet
savahğının bilgi vermediğini
söyiedi. Bu arada İçişleri Baka-
nı Abdülkadir Aksu, dün An-
kara'da kaymakamlık kursunu
bitirenlerin kura çekimi töre-
ninde yaptığı konuşmada,
"Korgeneral Ismail Selen'in öl-
dürülme olayını çözümledik.
Istanbul'da meydana gelen ci-
nayetleri de sırasıyla çözece-
ğiz" dedi.
Adana Cumhuriyet Güney
İlleri Bürosu'nun bİldirdiğine
göre diğer oğlu Hasan Temiz'-
le birlikte dün İHD Adana Şu-
besi'nde bir basın toplantısı dü-
zenleyen anne Emine Temiz,
oğlu Adnan Temiz ve gelini Sa-
biha Temiz'den 13 hazirandan
bu yana bilgi alamadığını,
Adana Emniyet Müdürlüğü'n-
deki yetkililerin de "Sorgusu
bitti, cezaevine gitti" dedikle-
rini söyiedi. Gelini için hiç kim-
senin ne bir bilgi verdiğini ne de
açıklama yaptığını beürten
Emine Temiz ve oğlu Adnan
Temiz için şunlan söylediler:
"Hiç kimse bir suçnn sonış-
turulması sırasında polis tmra-
fından yapılan sorgulamaya bir
şey diyemez. Elbette bu dnaye-
tin de failleri vakalanmalıdır.
Ancak bu sorgubuna yasalara
uygun olmalı gözaltına alınan
kişilerin ailelerine anında bilgi
verilmelidir. Cezaevlerine sor-
duğumuzda oğlumuzun olma-
dığını öğrendik. Adana Cum-
huriyet Savcüığı ise 'Gözaltı ye-
ri başka. Dilekçenizi oraya
verin' dedi ve aimadı. Kime
basMinıp baber «'"^g^mm bü-
miyonız."
İHD Şube Başkanı avukat
Elif Tuncer ise Ankara'da Em-
niyet Genel Müdürü Necati Bi-
lican'ın "suçlu" diye takdim
ettiği kişilerin gazetecilerin
önünde "işkence yapıldı, se-
naryo imzalatiyorlar" şeklinde-
ki konuşmalannın dikkat çe-
kici olduğunu söyiedi. Tuncer,
"Hem 15 günlük gözaltı süre-
si aşıldı, hem emniyet, yargıç
gibi hareket etti. Bu kadar hu-
kuksuzluk olamaz. Kimse 'sor-
gu yapılmasın' demiyor ki.."
diye konuştu.