Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 HAZİRAN 1991 HABERLER CUMHURİYET/3
Hükümet ILO^ıı aldaftıHükümet adma söz alân Gökçe, yüzde 10 barajının Gökçe konuşmasında kamu görevlilerinin sendikalaşma
kaldırılmasını öngören yasa tasarısının 1 haziran tarihinde hakkı üzerinde dururken; "sözleşmeli personelin
TBMM'ye sunulduğunu açıkladı. Gökçe'nin bu açıklamasına sendikalaşma ve toplusözleşme hakkı vardır" dedi. Anayasa
TBMM'de böyle bir tasarının bulunmadığı, , Mahkemesi'nin iptal ettiği ancak halen yürürlükte olankarşın
bakanlıkta ön hazırlık çalışması yapıldığı öğrenildi. kararname sözleşmeli persönele bu hakkı tanımıyor.
tş-Sendika Servisi — Uluslararası Çahşma ör-
gütü (ILO) Aplikasyon Komitesi'nde Türkiye ile
ügili olarak 98 sayüı sözleşme çerçevesinde ya-
püan görüşmelerde hükümet sözcüsü Onur Gök-
çe.hükümetin %10 barajın kaldınlmasını öngö-
ren bir yasa değişiklik tasansını 1 haziran tarihi
ile Meclis'e sunduğunu açıkladı. Ancak Meclis'e
verilmiş böyle bir tasan yok. Sadece bakanhk dü-
zeyinde ön hazırlık olduğu öğrenildi.
Aplikasyon Komitesi işçi grubu sözculerinin
Türkiye'de son iki yü içinde, ILO Uzmanlar Ko-
mitesi'nin sonuç kararlan üzerinde olumlu hiç-
bir değişiklik olmadığmı söyledikleri görüşme-
lerde, komitenin işveren kanadı Vo 10 barajın kaJ-
dınlacağı yolundaki beyaru 'iyi bir geiişme
olarak' niteledi. Türk-lş temsilcisi ise VolO ba-
raj konusunda sessiz kaldı.
Tartışma metinlerinin yayımlanmasından son-
ra ILO Genel Kurulunda oylanıp ILO'nun Türk-
iye'ye ilişkin bu yılki kararına dönuşecek olan
Aplikasyon Komitesi'ndeki görüşmeler, hükü-
met adına söz alan Onur Gökçe'nin 98 sayılı söz-
leşme ihlallerine ilişkin savunması ile başladı.
Gökçe, %10 barajın Türkiye'de 'ulusal bir uz-
laşmamn ifadesi' olduğunu, güçlü sendikalar
eliyle işçilerin toplu pazarlık haklannın daha iyi
korunabileceğini söyledi. ^olO baraj sebebiyle
toplusözleşme hakkmı elde edemeyen işçiler için
yasada teşrtıil kurumımun olduğuna dikkat çekti.
Gökçe, bununla birlikte hükümetin 1 Haziran
1991'de Türkiye Büyük Millet Medisi'ne sundu-
ğu bir değişiklik tasarısı ile *?o 10 barajın kaldı-
rılmasını hedeflediğini, bu konuda ILO'ya ay-
nca bilgi verileceğini açıkladı.
Gökçe, savunmasmda zorunlu tahkim siste-
minin son derece istisnai hallerde kullanıldığını
öne sürdü. Kamu görevlilerinin sendikalaşma
hakkı sorunu üzerinde dururken "Sözleşmeli
personelin sendikalaşma hakkı da toplu pazar-
hk hakkı da vardır" dedi (Anayasa Mahkeme-
si'nin iptal ettiği halen yürürlükte olan kararna-
mede bu hak bulunmuyor). Kamu çalışanlanrun
çoğunluğunun sendikalaşma hakkını kullanabil-
diklerini öne sürdü. Memurlann statü hukuku-
na tabi olduklannı, kamu yetkisi kullanıp kul-
lanmadıklannın bir aynmının yapılamadığını bil-
dirdi. Hükümet-işçi-işveren taraflann mayısta
bir araya gelerek yasa değişiklik önerilerinin bir-
leştirilmesi konusunda anlaşmaya vardıklannı,
taraflann periyodik bir araya gelerek sorunlan
çözme karannda olduklannı açıkladı.
İşçi grubu adına söz alan komite başkanveki-
li ise hükümetin açıklamalannı yeterli bulmadı-
ğını ifade etti. Özetle şunlan söyledi: "Doktor-
lar, hastabakıcdar, öğretmenler, devlet memur-
lan, hem temel haklan olan sendikalaşmadan
hem de toplu pazarhk hakkından yoksnndnrlar.
Son bir kaç yıldır bu gruplann oluştnrmaya ça-
hşbgı bagımsız sendikalar mevcut anayasa ve ya-
salar önünde hnkuksal dayanaktan yoksul bıra-
kılmaya çahsılmaktadır. Kamu bankacıhgında
çahşan işçiler -ki bunlar toplam banka işçisinin
en aMndân yansıdır- sendikalagamamaktadınar.
Özel sektör, banka çahşanlan ise süreklitiginde
zornnlu hizmet olarak kabul edihnesiııin imkfln-,
sız olmasına rağmen, grev yasağı kapsamında
mecburi tahkime tabidirier. Mecburi tahkim, kâ-
gıtta, tekstilde, camda, metalde kuUanılmıştır.
Hükümetin grev hakkıaa bu çeşit müdahaleleri
ile 98 sayüı sözkşmenin öngördügü serbest ve ih-
tiyari pazarhk hakkının VniianıiamaHığı açıkür.
^•10 barajın kaldınlması için tasan sevk edü-
mesi, üçtü görüşmderi geiişfinııek amacıyla ko-
misyon kuruhnası gibi önlemlerden söz edümişse
de tüm bunlann kamu görevhierinin sorununa
açıklık getirmedigj ortadadır. Hükümet temsil-
cisinin açıklamalan ışığında şu sonıyu sormak
istiyonım: Söznnü ettikleri gelişmeler devlet me-
murlannın sendikalaşma ve toplu pazarhk hak-
lanndan yararianma konusunda umut verid ge-
lismeler midir?"
Daha sonra söz alan Amerikan işçi delegesi
Joyce, grevleri 60 glin ertelemenin, buna tekstil,
kâğıt, cam ve porselen gibi işkollannda başvur-
manın, bankacüık ve petrol işkolunda grev ya-
saklan getirmenin, mecburi tahkimi grev ikamesi
gibi kullanmanın toplu pazarhk hakkını kısıtla-
yan önlemler olduğuna dikkat çekti. Hüküme-
tin uzun süredir çeşitli uyarılara rağmen hiçbir
olumlu önlem alrnadığını belirten Joyce, Türki-
ye'nin raporun özel paragrafında (karalistede)
yer almasının kararlaştınlmasını istedi.
VtZTTE PROTESTOSU— DemiryoDanııda calışan 28 bin 500 işçi toplu sozleşmelerinin uvusmazhkla sonuçlanmasını protesto etmek için viziteye çıktı.
Ücmtliler iktidanprotesto eylenüerini nöbetleşe sürdürityor
Işçi-memıır 'Çankaya' diyorIstanbul, Ankara, Izmir, Eskişehir ve Adana'da
on binlerce kişinin katıldığı toplu vizite
yürüyüşlerinde en önde yine kadınlar vardı.
işçiler, yürüyüş boyunca Çankaya'ya yönelik
sloganlarattılar.
ts-Sendika Servisi — Ücret
kavgasında işçilerin hükümeti
protesto eylemleri durulmuyor.
piderek memurlardan da artan
Katılımla işkolları, iş erleri, şe-
hirler ağırhklannda nöbet deği-
simi yapılıyor. Kamuoyunun
dikkatini çekmeye yönelik ey-
lem, gösteri çeşitliligi, renk ar-
Oyor.
'tşçiler diisük ücret hastaşT
slogan! ile yapılan toplu vizite
eylemleri nöbetinde dün ağırhk
Türkiye çapında 28 bin 500 de-
miryolu işcisine kaymıştı. Yanm
günü bulan toplu vizite gösteri
yürüyüsleri, bütün büyük kent-
lerde coşkulu mitinglere dönüş-
tü. Daha önceki günlerde birer
saatlik iş bırakma eylemi yapan
Tekel'in tstanbul ve Marmara
bölgesinin 18 bin işçisi ise dün
saat 13 ile 17 arasında işyerlerin-
de çalışmayarak, bahçelerinde
halay çekip gösteri yaptılar.
Hükümetin memurlar için
temmuz artışı Vo20-25 olarak te-
laffuz edilmişken, Ekrem Pak-
demirli'nin iki ay önce yayım-
lanan kitabında artışın sadece
kayıpları gidermek üzere
"%50'yi aşması gerektiği açıkla-
nıyor.
tşçiler için sendikalar ılk altı
aya %50 artı 250 bin isterken,
hükümetin eğilimi, tamamına
Vo50'de kalıyor.
Ankara
Ankara Cumhuriyet Bürosu'-
nun haberine göre Demiryol-lş
Sendikası'na Uye 3 bin işçi dün
Ankara'da toplu viziteye çıktı.
Vizite eylemi, tüm işyerlerinden
işçilerin, trenlerle gelerek Anka-
ra Gan'nda saat 09.00'da top-
lanmasıyla başladı. İşçiler daha
sonra Rüzgârh Sokak'taki SSK
dispanserine kadar yürüdürler.
Yol boyunca "tşçiler el ele ge-
nel greve", "Vur vur inlesin
Çankaya dintesin", "Geliyor
geliyor, emekçüer geliyor",
"Yar saçlann lüle lüle, Özal sa-
na güle güle", "Çankaya'nın
sismanı işçi düşmanı" sloganlan
atan işçiler, Talatpaşa Bulvan
ve Cumhuriyet Caddesi'nde tra-
fiğin aksamasma neden oldular.
Polis eşliğinde gerçekleşen yürü-
yüş, polikliniğın önünde son
buldu.
İşçilerin etrafında barikat
oluşturan polislerin işçi slogan-
lan üzerine telsizle "Durum bi-
raz gergin", "Ortam biraz elek-
triklendi" şeklinde anoslar yap-
tıklan duyuldu. Polis, daha
sonra işçilere "Bagınnak ve slo-
gan atmak yasak" diye sesk-ı-
di. Kısa bir süre çömelerek slo-
gan atan işçiler daha sonra geri
dönmek üzere harekete geçtiler.
"Yasaklarla bu hale geldik" di-
yen işçiler, yürüyüş boyunca al-
kış, ıshk ve slogan atma şeklin-
de eylemlerini sürdürdüler. Dö-
nüş yürüyüşü sırasında Cumhu-
riyet caddesinin girişinde bazı iş-
çilerin Kızılay'a yünlmek için
gnıptan aynlması üzerine polis-
le işçiler arasında çıkan tartışma
sendika temsilcilerinin araya
ginnesiyle engellendi. Ankara'-
da dün akşam da Turk Tabip-
ler Birliği, 6 memur sendikası ve
bazı kitle örgütleri tarafından
düzenlenen "Ankara Kamu Ça-
hşanlan Platformu" toplantı-
sından çıkan 200 kadar memur,
Necatibey Caddesi'nde yürüdü.
Başbakanhk bınası önünden ge-
çerken, "Sadaka değil, sendika
istiyoruz", "İşçi memur el ele,
genel greve" sloganlan atan ve
alkışlayan memurlar çeşitli so-
kaklara dağıldılar. Yürüyiışten
sonra poüs, Tüm-Bel Sen Anka-
ra 11 Başkanı Metin Alan'ı göz-
aitına aldı.
İzmir
Izmir Cumhuriyet Ege Büro-
muzun haberine göre Tüm-
Belsen, Eğit-Sen, Tüm Sağlık
Sen, Tarım Sen'de örgütlü me-
murlar topluca viziteye çıktılar.
Türk-lş eylemlere ara verirken,
Peuol-lş Sendikası eylemlere
"devam" dedi ve Tüpraş,
TPAO, rafineri işçileri topluca
viziteye çıktılar.
Eshot su sayaç işçüerinin bay-
ram ikramiyeleri ve aylıklarını
alamadıkları için başlattıklan
vezne eylemi belediyelerde işle-
rin tamamen durmasına yol aç-
tı.
Devlet Hastanesi ve Göğüs
Hastahklan Hastanesi'nde çalı-
şan doktorlar da dun toplu nö-
bete kaldılar.
Eskişehir
Eskişehir ve çevresinde 45 bin
işçi yaklaşık 10 günden bu ya-
na her gün çeşitli eylemler yapa-
rak vatandaşlan, esnafı "vatan-
daş, esnaf uyuma" diye uyarı-
yorlar.
"Allahsı/ padişah", "tşçiler
geliyor, hanedan gidiyor" slo-
ganlan ile Harb-İş, Demiry9İ-
Iş, Yol-tş, Petrol-tş, Kristal-İş,
Şeker-lş sendikalan işçileri Es-
kişehir'i yüruyürek baştan başa
yol katediyorlar. Kendilerini iz-
leyen vatandaşların alkışlan ile
daha da coşan işçiler, "Çanka-
ya saşırdı, sabnnuzı taşırdı"
sloganı ile karşüık veriyorlar.
Adana
Eğitim, belediye ve sağlık iş-
kolunda çalışan memurlar,
"gömleklerini, saatlerini satışa
çıkararak" dün Adana'da ilginç
bir gösteri düzenlediler. Ana-
kent Belediyesi'nin önünde dün
saat 17.00'de bir araya gelen
yaklaşık 400 memur, üzerlerin-
deki gömlekleri ve saatleri çıkar-
tarak satmaya başladı. Yoldan
geçenlerin şaşkın bakjşlan altın-
da "Biz memuruz, neyimiz var-
sa satıyonız" diye bağıran me-
murlar daha sonra "açız aç",
"Memunım, açım, her tiiriii pa-
zarlamacıhgı yapmaya hazınm"
yaah pankartlar taşıdılar. Eğit-
Ünîversiteler kan kaybediyor
Öğretim üyeleri Derneği: Ücret azlığı akademik personeli özel sektöre kaydınyor
İSTANBUL (UBA)— Öğre-
tim Üyeleri Derneği Genel Sek-
reteri Prof. Burhan Şenatalar,
üniversitelerin en önemli sonın-
lanndan birinin yukseköğretime
aynlan kaynaklann yetersizliği
olduğunu söyledi. Kaynak yeter-
sizhğinin, akademik personelin
ücretlerine de yansıdığını belir-
ten Şenatalar, "Günumüzde
akademik personelin maaş azlığı
kişUeri ozel sektore, KIT'lere
hatta yurtdışına kaydınyor" de-
di. Yükseköğretimdeki sorunla-
nn YÖK'ten kaynaklandığını
belirten Şenatalar, "YÖK'ün
fevkalade aşındıgını" savuna-
rak, "Gend seçimden en geç bir
yıl sonra YÖK kalkacaktır. Yal-
nızca rfizgânn değişmesini bek-
livor, rüzgfir döndugünde
YÖK'ün yerinde yeller
esecektir" diye konuştu.
öğretim Üyeleri Derneği'nce
İstanbul Tabip Odası konferans
salonunda düzenlenen toplantı-
da "Akademik personelin maaş
yetersizliği" konusu tartışıldı.
Toplantıya Prof. Tıirkan Saylan,
Prof. Eren Omay, Prof. Ayhan
Alkıs ve Prof. Burhan Şenata-
lar katıldı. öğretim üyelen der-
neği adına bir konuşma yapan
dernek genel sekreteri Prof. Şe-
natalar, akademik personelin
maaş yetersızliğinin salt geçim
sıkıntısı doğurmadığını, bunun
yanında beyin göçüne neden ol-
duğunu söyledi. Günumüzde
üniversitelerin 196O'lı yıllara
oranla daha kötu durumda ol-
duğunu anlatan Şenatalar,
"Üniversitelerin kan
kaybettiğini" belirtti. Asistanh-
ğın son 10 yıl içinde cazibe kay-
bettiğim kaydeden Şenatalar,
"Eski dönemlerde asistanlık için
10-15 kişi başvunıyordu işe bu-
gün ancak 1-2 kişi başvuruyor.
Bunlar da çok ustün nitelikli in-
sanlar değil. Maaş düşüklügü
nitelikli insanlan özel sektöre,
KİT'lere ya da yurtdışına
kaydınyor" dedi. Yüksek öğre-
tim personeli açısından ikrami-
ye ya da sosyal yardımın söz ko-
nusu olmadığrnı anlatan Şena-
talar şunlan söyledi:
"Üniversite öğretim elemanla-
nnın reel gelirleri son 2 ydda
önemli bir duşüş göstermiştir.
AraştırmaJar öğretim personeli-
nin mayıs 1991'de eline gecen sa-
tın alma gücünün Temmuz
1989'dakine göre yüzde 25-30
oranında daha duşuk olduğunu
göstermektedir. Ajrıca aylık
enflasyon hızının yüzde 3 olması
varsayınuyla bu hesaplama sür-
diirülürse, Temmuz 1991'deki
satın alma gücü Temmuz
1989'un yüzde 30-35 albnda çık-
maktadır. Eğer üniversitelerin
kan kaybı durdurulmak isteni-
vorsa kanun hükmündeki karar-
namelerle genel katsayı artışı dı-
şında maaşlan anlamlı ölçude
yukselrmeji sağlayacak düzenk-
meJer bir an once getirilmelidir."
öğretim üyeleri YÖK'ün "fev-
kalade aşındıgını" savunarak
yuksek öğretimdeki sorunlann
tek nedeni olduğunu söylediler.
YÖK'ün mutlaka kaldınlması
gerektiğini belirten profesörler,
"Genel seçimden en geç bir yıl
sonra YÖK kalkacaktır. Yalnız-
ca riizgânn değişmesini bekli-
jor" gorüşlerini savundular.
Sen, Tüm Sağlık-Sen ve Tum-
Bel-Sen'e üye memurlarm alluşlı
ve sloganlı eylemi yaklaşık ya-
nm saat kadar sürdü. Bu arada
bazı memurlar da ayaklanndan
çoraplannı çıkararak satmaya
çalıştılar. Memurlar, yaklaşık
300 metre kadar yürüdükten
sonra olaysız biçimde dağıldılar
Adana'da Demiryol-lş Sendi-
kası'na üye 500 demiryol işçisi,
dün toplu halde viziteye çıktı.
Batman'da Petrol Ofisi,
TPAO veTÜPRAŞ'ta çalışan 4
bin işçi dün de toplu halde vizi-
teye çıktı.
Malatya'da Devlet Demiryol-
lan'nda çalışan 80 işçi de dün
sabah toplu vizite eylemi yaptı.
tstanbul
Istanbul'da demiryolu işçile-
rinin vizite eylem ve yürüyüjle-
ri bölgelerde ayn ayn mitingle-
re dönuşürken ağırhk merkezi
Haydarpaşa oldu. Kadıköy dis-
panserine kadar polis kordo-
nunda yapılan alkışlı, sloganlı,
Çankaya hedefli renkü yurüyüş-
te, kadınlar yine öndeydi. 'Ge-
liyor geliyor genel grev geliyor,
gidiyor gidiyor, hanedanlar
gidiyor' sloganı atılırken yürü-
yen kadınlara çiçek dağıtıhyor-
du.
Haydarpaşa Limanı'nda iki
gundür oturma eylemi yapan li-
man işçileri, liman işletme mu-
dürlüğüne 'Açız, aç' sloganı ile
yürürken, burada bordrolarmı
yaktılar.
Marmara bölgesinde 18 bin
Tekel işçisinin yaptıkları 13'ten
17'ye kadar 4 saatlik işi bırak-
ma eyleminde en renkli kalaba-
hk Cevizli'de idi. Bahçede ger-
çekleştirilen çalışmama eylemi
gösteriye dönuşürken, Paşabah-
çe işçi fabrikası işçileri bahçede
halay çekerek saatleri geçirdiler.
Kartal Halk Ekmek Fabrika-
sı 'ndtâ grevde bulunan işçilerin
başlattığı açlık grevı ikinci gu-
nunu doldurdu. İstanbul Bü-
yukşehir Belediyesi ile Oz Gıda-
Iş Sendikası arasında surdurü-
len toplu iş sözieşmelerinın an-
laşmazlıkla sonuçlanması uzerı-
ne. 23 Mayıs 1991'de başlatılan
grevin ardından, onceki gun
500'e yakın işçi. açlık grevine
başlamıştı.
DUN1ADABUGUN
ALtSİRMEN
İki Açıklama...
İster vatanını savunmak için savaşsın, ister yabancı top-
raklar üzerine istilacı olarak gönderilsin, savaşan askerin
umarsızlığı ve korkusu aynıdır. Boylesine umarsız ve korkan
bireyin nasıl olup da zaman zaman akıl almaz ölçüde yaba-
nıllaşabildiği sorusunun yanıtı savaşın anlamsızlığında yatar.
çeşitli kentlerimizin kurtuluş günlerinde yapılan temsili gös-
teriterdeökdürülen, süngülenen düşmanı görünce hep bu ola-
yı düşünmüşümdür. İster yurdunu savunsun, ister istilacı ol-
sun, bütün askerler savaşın kurbanlarıdırlar.
Bu yüzdendir ki, kurucuları arasında yer aldığım Türkiye-
Yunanistan Dostluk Derneği'nin girişimine olumlu yanrt ve-
ren Turgut Özal'ın talimatı ile artık kurtuluş günlerinde bu tür
gösterilerin yapılmamasının istenmesini sevinçle karşıladım.
Bu sonuçtan dolayı, hem Türkiye-Yunanistan Dostluk Der-
neği yöneticilerini hem de Turgut Özal'ı kutlamak gerekir.
Türkiye-Yunanistan Dostluk Derneği yöneticilerinin bu yıl-
dönümlerini birer barış ve dostluk gününe çevırme yolunda-
ki çabalan da candan desteklenmesı gereken övgüye değer
girişimlerdir.
Prof. Ekrem Akurgal'ın başkanı, dünyaca ünlü yazarımız,
yılmaz demokrasi ve barış savaşımcısı Aziz Nesın'in ikinci
başkanı olduğu demeğin, Türkiye ile Yunanıstan'daki okul
kitaplarından iki ulusun birbırine karşı düşmanca duygulan-
nı kışkırtacak bölümlerin kaldırılması girişimleri de yaşam-
sal önem taşıyan bir caba.
Barışı ıstıyorsak eğer, yepyeni ilerici bir tarih görüşünü yer-
leştirmek önkoşuldur.
Dernek İkinci Başkanı Aziz Nesin, arkadaşımız Refik Dur-
baş'ın 18 haziran tarihli Cumhuriyet'te yayımlanan röporta-
jında, kuruluşun amacını açıklarken de şunlan söylüyor:
"Demeğimizin görevi aslında Türkiye'dekı aksaklıklar üze-
rinde durmak. Yunanistan'ın sorunlanna ifke olarak karışa-
mayız, karışmıyoruz da..."
Aziz Nesin'in alçakgönüllülükle dile getirdiği bu amacın
gerçekleştirilmesinın ne denlı güç olduğunu, nasıl tepkiyle
karşılandığını son yıllarda hep gördük Yunanıstan'da olsun,
Türkiye'de olsun karşılıklı ilışkılerdekı aksaklıklarla ilgilı öze-
leştiriler kamuoyunun büyük ölçüde tepkısinı çekiyor, politi-
kactlann eleştinlerine, haksız suçlamalanna, kirni basının şo-
ven saldırılarına neden oluyor.
Ama Yunanistan'da olsun, Türkiye'de olsun bu güçlükle-
re göğüs gerebilen, kişilik sahibi yürekli insanlar var. Kuş-
kusuz Aziz Nesin onlardan biri. Değerli yazanmızın Andre-
as Politakis'in 'Albeyaz Mavi Beyaz' adlı son derece ilginç
ve yürekli kitabına yazdığı önsözdeki özeleştiri, aklı başında
herkesm her satırına katılacağı bir yüreklilik ve açık gorüş-
lülük örneği.
Politakis'in yapıtını okurken, insanın hem yazan hem de
önsözün yazarını kutlamak geliyor içinden.
Ancak bu zorunlu çabanın yanı sıra, komşudaki kimi aşı-
rılıklara zamanında, şovenızme kaçmadan tepki gösterme-
nin de gereklı olduğunu sanırım. Eğer gerçekten Türkiye ile
Yunanıstan arasında sağlıklı bir dostluk köprusü kurmak is-
tiyorsak her iki taraftakı aşırılıklara karşı da tepki gösterme-
miz kaçınılmazdır.
Nitekim, Refik Durbaş'ın röportajı yayımlandığı gün faksım-
da dostum Andreas Politakis'in Emekli General Yalçın Kara-
koç'un gazetemizde yayımlanan yazısını eleştiren bir metin
buldum.
9 Eylül Üniversitesi fahri doktoru olan ve Türkiye ile Yuna-
nistan arasında oir dostluk köprüsünün oluşturulması ama-
cıyla nıce çileler çekip, nıce eleştırilere, nıce haksız saldın-
lara katlanan, ülkesınin şovenlerince ağır biçimde suçlanan
Andreas Politakıs, daha önce de, birçok kez dostça görüş-
tüğü Turgut Özal'a açık bir mektup yayımlayarak, Ege Ada-
ları konusundakı gorüşlerini eleştirmışti.
Politakis'in kişilıği haklı eleştırıyı daha da ağırlıklı kılıyor-
du. Andreas Politakıs, kendı ülkesindeki saçmaltklart eleşti-
rirken, gerçek bir dost olarak eleştirilerini kimi zaman,-do^-
rulannın altını hep çizdiği üfkemize de yöneltırken haklıydı.
Çünkü tek yanlı dostluk çabalan sonucsuz kalmaya
mahkûmdu.
Sanıyorum ki, Türk tarafı için de aynı çabayı göstermek
görevdir.
Bu vesile ile ünlü Fransız ozanı Victor Hugo'nun bir dize-
sini anımsatmak isterim:
'Dostluk tartışmalıysa eğer
Verimli denmeye değer.'
KlSA KISA
• Kayseri'de meydana gelen trafik kazasında 3 kişi öldü,
2 kişi de ağır yaralandı. Kayseri-Ankara karayolunun 22.
kilometresinde meydana gelen olayda özel bir otoyla sebze
yüklü kamyon çarpıştı. Otomobilde bulunan Neslıhan
Taner, Selma Taner ve Ahmet Vakkasoğlu öldüler.
• Mekke'de bulunan 68 bin hacı adayı Diyanet tşleri
Başkanhğı'nca sağlanan 750 otobüsle Arafat'a çıkmaya
başladılar. Geceyi Münzelife'de geçirecek olan hacı
adaylan, cumartesi sabahı Mina'da şeytan taşlayacak.
• Kocaell
Belediyeler Birliği
tarafından
hazırlanan kentin
çevre ve hava
kirliüğiyle ilgili
rapor, OECD
Çevre Komitesi'ne
sunuldu. Raporda
bölgedeki çevre
kirliliğine büyük
ölçüde sanayi
kuruluşlannın
neden olduğu
belirtildi.
• Knrban Bayramı sonrası perşembe ve cuma günlerinin
bayram tatiline. eklenmeyeceği bildirildi. Başbakanhk
Müsteşarı Sabahattin Çakmakoğlu, yaptığı açıklamada
Kurban Bayramı sonrası 27-28 haziran günleri normal
mesaininyapılacağını, bugünlerin bayram tatiline
eklenmesinin söz konusu olmadığmı söyledi. Bu arada
kurbanlık satışlannın çok durgun geçtiği gözleniyor.
Istanbul'a Anadolu'nun çeşitli şehirlerinden gelen hayvan
sahipleri, bayram için kurbanhk alımlannın mzlanmasmı
bekliyor. Bu yıl koç geliminde azalma gözienirken "çok
bisseli" büyükbaş hayvanlann daha çok satışa sunulduğu
gözleniyor.
• İncirtlk Üssü'nün Amerikah komutanı Albay Garry
Lorenz emekli>
f
e aynldı. 1989'un ekim ayında ABD üs
komutanhğına atanan Lorenz için dün sabah 10.00'da
Incirlik'te bir tören düzenlendi. Lorenz'den boşalan ABD
üs komutanhğına ise daha önce ABD'nin Almanya'daki
üslerinde görev yapan Albay John Rutledge atandı.
Törene Ankara'dan Tuslog yetkilileri de katıldı.
• Amerikan Musevi yardım kuruluşu "Joint Distribution
Committee (JDC) Iraklı sığmmaalar için kullanılmak üzere
Kızılay'a 100 bin dolar (430 milyon lira) bağış yaptı.
• Çanakkale'nin Bayramiç ilçesinde geçen günlerde
yaşanan "keçi krizi" yeni bir boyut kazandı. Keçilerine
tecavuz ettiği savıyla Abdülcabbar Yüdınm'ı öldüren Saffet
öztaş, dun çıkanldığı Çanakkale Ağır Ceza
Mahkemesi'ndeki duruşmasında Abdülcabbar'ı kendisinin
değil oğlu Erdoğan öztaş'ın öldürdüğünü öne sürdü.
lddiaya öztaş'ın kocası Halil öztaş da katıldı.
• Türklye'nin en büyük eroin imalathanesinin ortaya
çıkartıldığı Bursa'mn Orhangazi ilçesine bağh Üregil
köyunde gerçekleştirilen operasyon sonrası başlatılan
soruşturma çerçevesinde 9 kişi hakkında gıyabi tutuklama
karan çıkartıldığı öğrenildi. Orhangazi Cumhuriyet
Savcılığı tarafından haklarında tutuklama karan
çıkanlanlar şunlar: Remziye Şeker, Hacı Ahmet Demir,
Fikri Aslan, Mehmet Şeker, Fatma Kocakaya, Ayşe Çolak,
Tenzile Kocakaya, Mehmet Cihat Kocakaya ve Tuba Çolak.