22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
77 HAZİRAN 1991 HABERLER CUMHURİYET/5 kutl • ANKARA (Cumhuriyet Bârosa) — Ankara DGM, TBKP liderleri Nihat Sargın ve Haydar Kutlu hakkındaki davada, Terörle Mücadele Yasası ile yürürlükten kaldırılan TCK'nın 140, 141 ve 142. maddelerinden yargılamayı durdurdu. Dosya içinde bu maddelere ilişkin belge ve kanıtlann artık okunmamasına karar veren DGM, Sargın ve Kutlu hakkındaki yargılamayı yalnız TCK'nın 312. maddesinden sürdürdü. TCK'nın 312. maddesi, "yasanın suç saydığı eylemleri övenlerin" cezalandınlmasını öngörüyor. Sargın ve Kutlu'nun, bu maddenin 2 ve 3. fıkralan uyarınca dörder kez cezalandınlmalan isteniyor. 312/2. madde, "halkı suuf, ırk, din, mezhep ve bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik edenlerin" 1-3 yıl arasında ajbr hapis, 3 bin liradan 12 bin liraya kadar da ağır para cezasına çarptınlmasını öngörüyor. lfeşilyurt davası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Yeşilyurt köylülerine işkence yaptığı gerekçesıyle yargılanan Binbaşı Cafer Tayyar Çağlayan hakkında dava ertelendi. Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi, dunku duruşmaya taraflann gelmemesi nedeniyle erteleme kararı aldı. Binbaşı Çağlayan, daha önce 2,5 ay hapis cezasına çarptınlmış, bu cezası da daha sonra paraya dönüştürulerek ertelenmişti. Yargıtay, davada 4 şikâyetçi olduğunu belirterek, Binbaşı Çağlayan'a her biri için ayrı ayrı ceza verilmesi gerektiği gerekçesıyle verilen kararı bozmuştu. Insan Hakları Konferansı • tç Politika Servisi — lstanbul Barosu Başkanı Av. Turgut Kazan, Avrupa Parlamentosu'nun 10-14 haziran tarihlerinde yapılacak toplantılan için dün Strasbourg'a gitti. Parlamentonun sol kanadı taiHfından çağrılı olan Kazan'ın Avrupa Parlamentosu yetkilileriyle insan hakları konusunda görüşeceği bildirildi. Kazan, vann konsey binasında bir basın konferansı dûzenleyerek Terörle Mücadele Yasası ile insan hakları üzerinde duracak ve basın mensuplannın sonılannı cevaplandıracak. Daha sonra lsviçre'nin Zürih kentine geçecek olan Kazan, Neuchatel Üniversitesi'nde insan haklan konulu bir konferans verecek. SBFden yetkiye tepki • ANKARA (ANKA) — Sosyalist Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı M. Şerif Felekoğlu, hükümete verilen yetkiyi eleştirerek "Hükümet, TBMM'deki çoğunluğuna dayanarak dikta rejimi kurmamalıdır" dedi. Şerif Felekoğlu yaptığı yazıh açıklamada, iktidar dahil hiçbir gücün anayasayı ihlal edemeyeceğini belirterek TBMM'nin yetkilerinin kanun hükmundeki kararnamelerle hükümete verilmesinin demokrasi açısından olumsuzluklar yaratacağını söyledi. Felekoğlu, "Biz bunu bir yetki gaspı olarak görüyoruz. İktidar hukuk cizgisine oturtulmalıdır. Bunu gerçekleştirmek için gereken her şey yapılacaktır" dedi. Basına bilgi yasaklandı • GtRESUN (Cumhuriyet) — Giresun Valisi Reşat Akkaya, basına teknik bilgiler dışında açıklama yapan daire müdürlerini en ağır şekilde cezalandıracağını bildirdi. Vali Akkaya yayımladığı "gizli" genelgesinde "Bazı daire amirlerinin teknik bilgi dışında görev ve yetki sınırlaruu aşan birtakım beyanatları basına intikal ettirdiklerini esefle öğrenmiş bulunuyonım. Devlet memurlarmın kişisel durumu ile ilgüi idari ve hukuki tasarruflan neticeleri ile bazı gizli bilgilerin yine basına intikal ettirildiğini görmüş bulunuyorum. Bahse konu hallerde beyanat ve bilgilerin verilmesi halinde, tarafımdan en ağır şekilde cezalandırılacağını başta daire mudürleri olmak üzere bilinmesini önemle rica ederim" dedi. Yılıııaz:4 Akbulut çekilsin9 Semra özal, yemeğe büyük bir çiçek gönderdi. Telgrafmda ise Mesut Yılmaz'a başanlar diledi. Ahmet özal, İstanbul'daki yemekte Yılmaz'ın masasında oturdu. FARUK BİLDtRİCt GÜNDÜZ tMŞİR ANKARA/İSTANBUL — ANAP genel başkan adaylann- dan Mesut Yılmaz, Cumhurbaş- kanı ÖzaJ'ın kararını "dönüm noktası" olarak niteledi ve "Delegelerimiz sağlamdır, Sa- yın Özal') mahcup etmezler" dedi. Yılmaz, kongrede genel merkezin yetkili olduğu bazı ko- nularda endişelerini dile getirdi, devlet görevlilerine baskı yapıl- dığını söyledi. The Marmara'- daki yemekte Semra özal, Me- sut Yılmaz'a başan telgrafı ve büyük boy bir çiçek gönderdi. Ahmet Özal da Mesut Yılmaz'- la aynı masada oturdu. Yılmaz, yemekteki konuşmasında Ak- bulut'u adaylıktan çekilmeye çağırdı. Yılmaz dün 17.00 uçağı ile Ankara'dan lstanbul'a hareket etmeden önce diğer aday Ulaş- tırma Bakanı Cengiz Tuncer'le yan yana oturarak bir süre soh- bet etti. Esenboğa'da adaylar- dan Ulaştırma Bakanı Cengiz Tancer, Yılmaz ekibi tarafından alkışlarla karşılandı. Tuncer, "Yılmaz adına adaylıktan fera- gat mı ediyorsunuz?" sorusunu yanıtsız bıraktı. Ancak Yılmaz yanhlan TunceT'in adayhktan çekildiğini belirttiler. Tuncer daha sonra Mesut Yılmaz ile yan yana oturarak bir süre soh- MEYDAN OKTJDU — Mesut Yılmaz, tstanbul'daki yemege 12 bakan ve 130 nüDetvekOiyle çıkarma yapü. bet etti. Bu arada geziye 130 dolayın- da milletvekili ile 18 il başkanı- nın katılması üzerine Cengiz Tuncer'in talimatıyla Airbus uçağı tahsis edildi. Yılmaz'm beraberinde devlet bakanları Mustafa Taşar, Işın Cdebi, Er- cüment Konnkman, Hüsamet- tin Örüç, bakanlar Cengiz Al- tınkaya, tlhan Aküzüm, tsmet Özarslan, Liitfullah Kayalar ve Halil Şıvgın da bulundular. Im- ren Aykut ile Avni Akyol ma- zeret bildirdiler. Uçaktaki yolculukta konuş- maların ağırlığını bakanların Yümaz'ı desteklemesi ve Akbu- lut yanlısı bakanlann delegele- re baskı yaptığı iddiaları oluş- turdu. Bülent Akarcalı "tçişle- ri Bakanı 60 bin kadroyu dele- geiere dağıtıyor" derken, Ünal Yaşar da Akbulut'un Gaziantep gezisinin çok sönük gectiğini an- lattı. Mesut Yılmaz, uçakta gazete- cilerle sohbet ederken Ekrem Pakdemirii ve Namık Kernal Zeybek'in tavrı konusunda bil- gisi olmadığını söyledi ve bir ga- zetecinin kendisine uzattığı özal'ın açıklamasına ilişkin metni okudu. Bir gazetecinin "Özal şimdiye kadar ANAP'ı çocugu olarak nitelendiriyor ve bu konuda tarafsız olamayaca- ğını söylu>ordu. Şimdi ne oldu da tarafsulığına karar verdi?" sorusuna, "Bu bir dönfim nok- tasıdır" yanıtını verdi. Gazete- cilerin Ydmaz'a yönelttikleri so- rular ve yanıtları şöyle: — Özal partiyi size mi tesiim ediyor? YILMAZ — Hayır, büyük kongreye. Delegelerin iradesine tesiim ediyor. Delegelerimiz sağlamdır, Sayın özal'ı mahcup etmezler. — Semra Özal aeden yeme- ge katümıyor? YILMAZ — Emin değilim, ama zannediyorum Sayın Baş- bakan'ın bu konuda bir ricası olmuş, ona bağlı olarak katıl- madığım zannediyorum. — Bayan Özal sizi mi destek- liyor? YILMAZ — O sizin yorumu- nuz. — Pakdemirli'den çağnnıza yanıt aldmız mı? YILMAZ — Hayır, bana du- şen, herkese çağnda bulunmak- tır. Isteyen icabet eder, isteme- yen 'etmez. — Sonuç kadar süreç de onemli demiştiniz. Gelişmeler bu yönde mi? YILMAZ — Tabii, tabii. Bil- hassa bugün o konuda önemli bir mesafe aldık. Başından beri Cumhurbaşkaru'nın tarafsız ol- masını istiyordum. Cumhurbaş- kanı'nın tarafsızhğı kongrenin sağlıklı işlemesinin en önemli unsurudur. O sağlanmıştır. — Kongre konusunda endişe- leriniz var mı? YILMAZ — Bazı endişelerim var, onu Cumhurbaşkanı'na arz ettim. Kongre güvenliği açısın- dan davetiyeler, divanın teşek- külü gibi şu anda genel merke- zin yetkili olduğu bazı konular- da endişelerimiz var. Ümit edi- yorum bunlan carşamba günü yapılacak MKYK'da görüşürüz. Bazı devlet görevlilerine baskı yapıldığını tespit ettik. Sayın Başbakan ile görüşerek bunla- nn giderilmesini isteyebilirim. MKYK'dan önce de sonra da bu göruşme olabilir. İstanbuTda karşılama Mesut Yılmaz'ın lstanbul'a gelişiyle Ataturk Havaalanı'nda büyuk bir izdiham yaşandı. Partililerin elinde "Mesut Yıl- maz seninleyiz", "Mesut Tıirk- iye", "Başbakan Yılmaz", "Artık sen milletinsin" pan- Akbulut: Mücadele eşit şartlarda TUNCAY ÖZKAN GAZtANTEP / K.MARAŞ — Başbakan Yıldınm Akbulut, Cumhurbaşkaru ile birükte "ai- le efradı"nın da genel başkan- lık seçiminde tarafsız kalacak- larını söyledi. Akbulut, özal'- ın açıklamasının şansını olum- lu yönde etkileyeceğini belirte- rek, "Çeker giderim diyenler ANAP'a genel başkan olamaz- lar" dedi. Başbakan Akbulut dün bera- berinde Devlet Bakanı Cemil Çiçek olduğu halde Gaziantep'e geldi. Burada kendisini daha önce bölgeye gelmiş olan bakan- lar Abdülkadir Aksu ve Togay Gemalmaz ile 65 ANAP millet- vekili ve 300 kadar partili kar- şıladı. 11 Başkanı Mehmet Bü- yüknacar karşılamada bulun- madı. Petek otobüsü ile bir şe- hir turu atan Akbulut'a göste- rilen ilginin büyük olması, baş- bakanı memnun etti. Burada parülilerle goruşmelerde bulu- nan Akbulut K.Maraş'a geçti. Kent girişinde kurbanlar kesile- rek karşüanan Akbulut, halka hitaben yaptığı konuşmalarda muhalefeti "felaket tellaüıfı" ile suçladı. Daha sonra gazetecilerin so- rulannı yarutlayan Akbulut, "Cumhurbaşkanımızm, kong- remizde, aile efradıyla birlikte tarafsız kalması, bizim şansımız üzerinde muspet etki yapar. Eşit şartlarda yapılacak kongrede, biz Allaa'ın izniyle kazanıru" diye konuştu. Bir gazetecinin, "Semra Özal'ın Mesut Bey'i desteklemesi sizin için bir avan- taj olarak degerlendiriliyordu, şimdi bu avantajınız daha da artmış mıdır" sorusuna da Ak- bulut, "Eşitlik giızel şey, eşit şartlarda herkes sandıktan gü- cü oranında çıksın. Bunlan biz öteden beri savunduk, bazılan hem savunup hem de 'istemem yan cebime koy' diyoriardı. Şimdi bu ortadan kalktı" yanı- tını verdi. Gaziantep il başkanının kar- şılamaya katılmadığı için görev- den alınıp alınmayacağı sorusu- na karşıhk olarak, "O sonraki iş" diyen Akbulut, "Odalar Biriiği Başkanı, kongrede seçi- lecek, ANAP genel Başkanı- ndan seçim takvimini de açıkla- masını istedi. Ne diyorsunuz" sorusuna şu yanıtı verdi: "AHah, ADah, Odalar Birii- ği mi tayin ediyor o işi? Demok- raside bir gelenek vardır, seçim takvimini iktidar partisi hazır- lar. ilan eder, bir başkası defil. Muhalefet partileri degil, Oda- lar Biriiği hiç degil. Zaten bu- günlerde moda oldu galiba, ANAP'a genel başkanı gazete- ler hazubyor. Seçim takvimini Odalar Biriiği." Bir partinin iyi ve kötü gün- leri olabileceğini kaydeden Ak- bulut, "İyi günde varım, kötü günde yokunT'şeklinde düşü- nenlerin partinin idaresine talip olamayacaklarım söyledi. Ak- bulut, şunlan kaydetti: "Kaybedersem çeker giderim diyenler var. Bunlar, degil bir genel başkan adayuun, bir par- tilinin bile so>le>eme>ecegi söz- lerdir. Bir partinin iyi günü de vardır, kötü günü de. İyi günün- de vanm, kötu günunde yo- kum, şeklinde duşıinenler, par- tinin idaresine tabp olamazlar. Bir partinin idaresine kızarak, kuserek oluşan bir kadro ile de talip olunmaz. Bizde küsmek, kızmak yok. Mevlana gibi kol- lanmızı açnuşız. Herkesi kucak- lıyoruz." Akbulut, DSİ Kahramanma- raş Tesisleri'nde partililerle ak- şam yemeği yedi. Geceyi Kah- ramanmaraş'ta geçiren Akbulut bugun bölge toplantısına katıl- mak için Van'a gidecek. kartlan dıkkati çekti. Bu arada karşılayanlar "Başbakan Yümaz" diye bağınrken, davul- zurna karşılamaya eşlik etti ve 10'u aşkm kurban kesildi. Kalabalık nedeniyle Yümaz havaalanından güçlukle çıkabil- di. Yıhnaz, otobüsünden kendi- sini karşılayanlara hitap eder- ken, "Hiç şüpheniz olmasm kongrede zafer sizlerin olacak- tır" dedi. Yılmaz, Cumhurbaş- kanı'nın tarafsız kalacağını vur- gularken, sozlerini şöyle ta- mamladı: "Bu hedefe sizlerle ulaşük. Devlet gucü kullanünıasa da hiç kimse ANAP'ın yeni bir çehre, yeni bir kana kavuşmasını en- gelleyemez. Bana emeğinizle, aklıntda yardıma olun. Siz ba- na 5 gün çalışın, ben size ömür- boyu çalışacağım." Alandan The Marmara'ya 1.5 saatte gelen Yılmaz, karde- şi Turgut Yılmaz ve Mustafa Taşar'ın arasında alkışlarla sa- lona gırdi. Bayan Özal'ın, oku- nan telgrafında bir heyeti Anka- ra'da ağırlaması nedeniyle ye- meğe katılamadığı ve başarılar dilediği görüldü. Özal'ın büyük boy çiçeği Yılmaz'ın bakanlar- la birlikte oturduğu masanın ar- kasına konuldu. İstanbul dele- gesi Ahmet Özal da Yılmaz'ın masasına oturdu. Adaylardan Cengiz Tuncer de konuşmasında Yılmaz lehine çekildiğini açıkladı. Bakanlara da "Kimse bir yere lumıldamasın" dedi. AUuşlar arasında kürsüye ge- len Yümaz, "ANAP'ın bugün- kü durumundan ve yönetimin- den memnun değilim" dedi. Yıhnaz, kongrenın ANAP için tarihi bir fu-sat olduğunu vurgu- layarak, bazı kişilerin Akbu- lut'u yanılttıklarım ve kendisi- ni olduğundan farklı gösterecek gayretkeşlikler içine girdikleri- ni öne sürdü. Akbulut'u aday- hktan çekilmeye çağınrken Yıl- maz şöyle konuştu: "Eğer delegeler bir sürü caf- caflı sıfatı olan genel başkan ve başbakanı degil de benim gibi sade bir milletvekilini bu yere itiyorlarsa Sayın Genel Başka- nın da bundan gerekli dersi çı- karması lazımdır. Sayın Akbu- lut, geçmiş doneminde partimi- ze sabırla hizmet yapmıştır. Ama Sayın Genel Başkanın ya- pacağı bir hizmet daha vardır. Kendisini kabine iiyelerinin ço- ğunluğuna, Medis gnıbunun çoğunluğuna katümaya davet ediyorum." Yümaz, Akbulut lehine dekr gelere baskı yaptığını öne sürdü- ğü devlet görevlilerini de "Yan- uş yapan görevlileri uyanyo- rum. Bir hafta sonra amirieri değişebilir" diyerek uyardı. Yılmaz, gece yansı Ankara'- ya döndü. BAŞKENTTEN AHMET TAN ANAP'ta Koalisyona DoğruANKARA — tpi pazar akşa- mı kim göğüsleyecek? Yarışmacıların bepsi de "Ben.. Ben" diyerek maratonu sürdüniyor. Ama hepsinin yüre- ğindeki sıkıntı aynı: "Acaba Cumhurbaşkam son anda bir çelme takar mı?" Cumburbaşkanı dun böyVe birşey yapmayacağını açıkladı. Çankaya'dan a\nldıktan son- ra Mesut Yılmaz'ı telefonda ya- kaladık. Vüregindeki sıkıntı da- ğılmış gibiydi: "Birazdan Cumhurbaşkam tarafsız kalacağını açıklayacak." Demokrasimizin cilvesine bakın. Cumhurbaşkanı'nın "tarafsız kalması" artık sevinç kaynağı oluyor. Mesut Yılmaz'a göre, ibre dünkü göruşme ile kendisinden yana dondü. Neden mi? Cumburbaşkanı daha önce Başbakan'a, "Ya seni destekle- yecegim ya da tarafsız kalacağım" demişti. "Şimdi, tarafsız kalacağını söylemekle Sayın Özal, Sayın Akbulut'tan destegini çekti de- mektir." Yılmaz kendi manbgmca hak- lı. Ama, Cumhurbaşkanı'nın destek çekmesi, adaylann mı, yoksa kendi iyiliği için mi? Görünen o ki Ozal "tarafsız" kalmaya kendi "iyüiği" için ka- rar verdi. ANAP içindeki gelişmeler, Akbulut, Yılmaz ve belli ölçüde de Güzel çevresinde toplanan il- gi, ANAP'a kendi eliyle lider seçmeyi riskli hale getirdi. Semra Özal'ı sectirirken yaşa- dığı sıkıntı, Özal'a bu konuda ilk uyan oldu. Ancak bu kez tehlike daha büyük. Eğer "Özal'ın açıkça destek verdiği aday" seçilemezse, bu, ANAP delege tabanının "Cumhurbaş- kam'na giıvensizlik oyu" anla- mına gelecek. Bu nedenle genel başkan be- liriemek yerine, "genel başkanın kadrosunu" belirlemeyi kendisi için daha güvenli, daha önemli gördtt. Genel başkanı çekip çevire- rek, hem parti lideri hem de Başbakan olarak politikasını et- kileyecek olan bu kadro. Yani MKYK... MKYK'ya egemen olarak hem partiyi hem hükümeti kontrol alünda tutmak. Tıpkı bugüne kadar olduğu gibi... Özal'ın bu kongredeki hede- fi de aynı. Bir farkla. Genel baş- kan seçtirmeye artık zorlamaya- cak. Bu elbette, Özal için "ikinci en iyi" alternatif. Yoksa, "bir başka Akbulut" onu çok daha mutlu edecekti. Yılmaz ve Akbulut "MKYK listesinin Cumhurbaşkam lara- fından göruşmede, ilke duzeyin- de gündeme getirUdigini" doğ- rulamalan, ANAP kongresin- den bir koalisyon yAm-agnım Uk guçlü sinyali. Bu koalisyonun gerçekleşmesi için Özal'ın etindeki en güçlü si- lah, "Birbirinizin adamlannı dışlarsanız, parti bölünür" tehdidi. Özal, bu tehdidini hem Ak- bulut'a, hem Yılmaz'a, bem de öteki adaylara karşı abartmah olarak kullanacak. Nitekim dün geç vakit Mesut Yılmaz'ın İstanbul'daki yeme- ginde, adaylardan Cengiz Tun- cer'in, Yılmaz lehine adayhktan çekümesi, Özal'ın bu silahının etkili olacağım gösteriyor... Özal'a gore, liderlik yanşmı kaybeden taraf, kendi kadrosu ile kazanan tarafa destek olma- lı. Bövlece, başkan kim olursa olsun, parti bütunluğu saglanır. Genel başkan adayı saytsı faz- la da olsa, temel bir MKYK lis- tesi üzerinde uzlaşmak. Cum- hurbaşkanı'nm teUdni ve talebi bu. Ydmaz'ın kendisinden ve Ak- bulut'un çevresinden aldığımız izlenim, Özal'ın şu anda isimier üzerinde degil, 50 kişflik MKYK listesindeki oranlar üzerinde pa- zariık yapbğı yolunda. ANAP'ın başı kim olursa ol- sun, govdeye ve organlara Özal egemen olmak istiyor. Bunun yolu ise, MKYK'da koalisyon oluştunnak. Koalisyonun ana ortağı ken- disi, öteki iki ortak ise en yük- sek oyu alacak olan iki aday olacak. Cumhurbaşkam, önümüzde- ki pazar akşamına kadar bu ko- nudaki çalışmalan bizzat yü- riitecek. Elbette "tarafsızlık" içinde... Demirel, ANAP kongresini değerlendirdi' Kadavra üzerinde tatbikat HAKKIERDEM NİGDE — DYP Genel Başkanı Süley- man Demirel, ANAP'ı "ka- davra" olarak niteledi ve genel başkanlığa kim gelirse gelsin, durumunun değjş- meveceğini söyledi. Demirel, "Yapüklan kadavra üzerinde tatbikattır. O gitmiş, bu gelmiş, hiçbir şey değişmez" dedi. Demirel, ülkeyi yönetenlerin halka eziyet etmek için çahştık- lanru büdirerek "Ülkenin iyi yö- netildiğini söyleyenin alnını kanşlayacagını" belirtti ve "So- kaktaki vatandaş kendisini hor- layan bu insanlan anasından doğduğuna pişman edecektir" diye konuştu. Demirel, "MiUetin Sesi" mi- tinglerini dün Niğde'de sürdür- dü. Niğde'de üzerine çiçekler ve renkli konfetiler atılarak karşı- lanan Demirel, konuşmasına başladıktan bir süre sonra yağ- murun bastırması üzerine mitin- gi erken bitirdi. Meydanlarda halkın mutluhığunu aradığını ve buluncaya kadar aramaya de- vam edeceğini söyleyen Demirel, özallar'ın 5 yüdızlı otellerde kal- malannı eleştirirken de şöyle dedi: "Ülkeyi yönetenler 5 yıldızu otellere kurulmuş, Türkiye'nin ne durumda olduğundan haber- siz, Avrupa'yı geçtiğimizi soylü- yoriar. Ülkenin bir koşesinde as- kerier kurşunlanıyor, büyuk şe- hirierinde generaÖeri, yazarlan, çizerteri kurşunlanıyor. Bunlar ülkeyi yönetenlerin umurunda degil. Bngüne kadar bu ülkenin generaline kurşun sıkılmamıştı. Genenle sriolan kurşan, bu mil- letin devletine, onuruna, guru- runa sıkünuştır. Bunlar karşısuı- da söylediklerinin hepsi lafür. Dökülen kan yerde kalmıştır. MecUs'i, partileri kazıdüar, ama bir eşkıya sürüsûnün kökünü kazıyamadılar." Demirel, ülkenin içinde bu- lunduğu dunım karşısında ülke- yi yönetenlerin bırakıp gitmesi gerektiğini savunurken de "Ar haya sahibi olan, utanma duy- gusu olanlara düşen 'Biz bu hü- kümet işini yapamıyoruz' deyip gitmektir" diye konuştu. Mille- tin ülkeyi yönetenlere iki yıl ön- ce "Kalkın gidin" dediğini an- latan Demirel, sozlerini şöyle sürdürdu: "tki senedir niye oturuyorsun milletin tepesinde? MiUetin hay- n, mutlulugu, millete ekmek vennek için mi? Milleti rahanat- mak için mi? Hayır. Bir elleri yağdadır, bir eUeri batiaT Demirel, daha sonra kendisi- ni dirüeyen kalabalığa, '^Buna razı mısınız" diye sordu. Kala- balıktan "Hayır" yanıtmın gel- mesi üzerine de Demirel, "Böy- le soru olur mu diyeceksiniz. Kim razı olur? Ama, ben sizin sesinizi dünyaya duyurmak istiyorum" dedi. Demirel, mitingden sonra da gazetecüerin çeşitli konulardaki sorulannı yanıtladı ve Cumhur- başkam özal'ın anayasayı ihlal ederek tarafsızhğını yitirdiği için Cumhuriyet Savalığı'na yapa- caklan başvurunun hazır oldu- ğunu bildirdi. Türkiye'nin, ba- şına musallat olan Çankaya'da- ki olaydan kurtuhnadıkça rahat edemeyeceğini vurgulayan De- mirel, şöyle dedi: "Biz bu başvurumuz için kar- şımızda yer anyoruz. Türk hu- kuk sistemi, ettigi yemine ihanet etmiş bir adama ne yapdabilir behrtmiş mi, beUrtmemiş mi? Onu anyoruz. Belirtmişse, ora- dan girecegiz. Başvuru için baş- vuru metni hazır. Bunun za- manlamasını yapıyoruz." Demirel, seçimlerin yenilen- mesi için öneri vereceklerini açıklamalanna karşın, TBMM tatile girdiği halde bu öneriyi vermediklerinin anımsatılması üzerine de şöyle konuştu: "Öneriyi ANAP kongresin- den sonraya bırakük. Bakarsı- nız, kendileri getirir. Böyielikle hem kendileri kurtulur, hem millet. Siyasette her gün dunım değisiyor. Onun için şimdi bek- liyoruz." "Ülkenin paçasından fukara- lık akıyor, ama beyler havada uçuyoriar" diyen Demirel, nere- den bakıhrsa bakılsın, Çanka- ya'nın keenlem yekün olduğunu söyledi. Demirel, ANAP'ın kongre öncesi artistleri toplama- sını da "Tabii ki sefiller oynana- caksa artiste de ihtiyaç var" di- ye değerlendirdi. ı n p ^ d ^ p j j î Cumhnrbaşkanhgı Başdanışmanı İsmail Hakkı Batuk'un ce- U I l C C n a Z C s l n a 2 e s j ( Cumhurbaşkam Turgut Özal'ın da katıldiğı bir tö- renle toprağa verildi. Önceki gün ölen İsmail Hakkı Batuk'un Kocatepe Camii'ndeki cenaze tö- renioe, Cumhurbaşkam Turgut Özal'ın yanı sıra Batuk'un aiksi, Cumhurbaşkanlığı Genel Sek- reteri Kemal Yamak. devlet bakanlan Işın Çelebi ve Vehbi Dinçerler, ANAP genel başkan aday- lanndan Mesut Yümaz, bazı milletvekilleri, Cumhurbaşkanlığı danışmanlan, çok sayıda bürokrat ve gazetelerin temsilcileri katıldı. (Fotoğraf: AA) ^Kadının Adı Yok' aklandı İstanbul Haber Servisi — Yazar Duygu Asena'nın 'muzır' bulunarak poşette satılması istenen 'Kadının Adı Yok' adlı romanı, An- kara 4. tdare Mahkemesi ta- rafından aklandı. Başbakanlık, Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu'nun 1988 nisan ayında kitabın 'muzu*' oldu- ğu yolundaki karanna itiraz ederek aynı yıl dava açan yazar Duygu Asena, kitabın aslında çocuklar için 'mnzır' değil. aksine 'faydalı' oldu- ğunu savunmuştu. Afa Ya- yıncıhk tarafından basılan ve 40. baskısını yapan kitap, davanın sürmesi nedeniyle yeni baskı yapamıyordu. Ankara 4. tdare Mahkeme- si karannda şoyle denildi: "Dava konusu kararda belirtilen kitabın, küçükle- rin maneviyatı Üzerinde za- rariı etki yapacak nitelikte ohnadığı bilirkişi raponıyla da sabit olduğundan tesis edilen işlem hukuka uygun bulnnmaktadır. "Açıklanan nedenlerie, dava konusu işlemin iptali- ne, aşağıda dökümü göste- rilen 643 bin 750 lira yargı- lama gideri ile davacı vekili için takdir olunan 12 bin 400 lira avukatlık ücretinin davah idareden alınarak da- vacıya verilmesine karar ve- rildi." Konuyla ilgili olarak Cumhuriyet'e bir açıklama yapan yazar Duygu Asena şunlan söyledi: "Kitap 40. baskıdayken muzır ilan edilip yasaklan- dı. Fakat biz dogal olarak poşete konulmasını kabul etmedik. Bunu onaylaya- mazdık. Sonunda mahke- me, kitabı akladı. Muzır Kunılu'nun dediğinin aksi- ne, mahkeme kttabm çocuk- lara faydalı olduguna karar verdi." Afa Yayıncıhk'tan edini- len bügiye göre kitabın 41. basımı için hazırhklar yapı- byor. Bu arada 'Kadının Adı Yok' bu yıl sonuna doğru Hollanda ve Alman- ya'da basılacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle