Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
77 HAZİRAN 1991 HABERLER CUMHURİYET/5
kutl
• ANKARA (Cumhuriyet
Bârosa) — Ankara DGM,
TBKP liderleri Nihat
Sargın ve Haydar Kutlu
hakkındaki davada, Terörle
Mücadele Yasası ile
yürürlükten kaldırılan
TCK'nın 140, 141 ve 142.
maddelerinden yargılamayı
durdurdu. Dosya içinde bu
maddelere ilişkin belge ve
kanıtlann artık
okunmamasına karar veren
DGM, Sargın ve Kutlu
hakkındaki yargılamayı
yalnız TCK'nın 312.
maddesinden sürdürdü.
TCK'nın 312. maddesi,
"yasanın suç saydığı
eylemleri övenlerin"
cezalandınlmasını
öngörüyor. Sargın ve
Kutlu'nun, bu maddenin 2
ve 3. fıkralan uyarınca
dörder kez
cezalandınlmalan isteniyor.
312/2. madde, "halkı suuf,
ırk, din, mezhep ve bölge
farklılığı gözeterek kin ve
düşmanlığa açıkça tahrik
edenlerin" 1-3 yıl arasında
ajbr hapis, 3 bin liradan 12
bin liraya kadar da ağır
para cezasına
çarptınlmasını öngörüyor.
lfeşilyurt
davası
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — Yeşilyurt
köylülerine işkence yaptığı
gerekçesıyle yargılanan
Binbaşı Cafer Tayyar
Çağlayan hakkında dava
ertelendi. Ankara 3. Ağır
Ceza Mahkemesi, dunku
duruşmaya taraflann
gelmemesi nedeniyle
erteleme kararı aldı.
Binbaşı Çağlayan, daha
önce 2,5 ay hapis cezasına
çarptınlmış, bu cezası da
daha sonra paraya
dönüştürulerek ertelenmişti.
Yargıtay, davada 4 şikâyetçi
olduğunu belirterek,
Binbaşı Çağlayan'a her biri
için ayrı ayrı ceza verilmesi
gerektiği gerekçesıyle verilen
kararı bozmuştu.
Insan Hakları
Konferansı
• tç Politika Servisi —
lstanbul Barosu Başkanı
Av. Turgut Kazan, Avrupa
Parlamentosu'nun 10-14
haziran tarihlerinde
yapılacak toplantılan için
dün Strasbourg'a gitti.
Parlamentonun sol kanadı
taiHfından çağrılı olan
Kazan'ın Avrupa
Parlamentosu yetkilileriyle
insan hakları konusunda
görüşeceği bildirildi. Kazan,
vann konsey binasında bir
basın konferansı
dûzenleyerek Terörle
Mücadele Yasası ile insan
hakları üzerinde duracak ve
basın mensuplannın
sonılannı cevaplandıracak.
Daha sonra lsviçre'nin
Zürih kentine geçecek olan
Kazan, Neuchatel
Üniversitesi'nde insan
haklan konulu bir
konferans verecek.
SBFden
yetkiye tepki
• ANKARA (ANKA) —
Sosyalist Birlik Partisi
Genel Başkan Yardımcısı
M. Şerif Felekoğlu,
hükümete verilen yetkiyi
eleştirerek "Hükümet,
TBMM'deki çoğunluğuna
dayanarak dikta rejimi
kurmamalıdır" dedi. Şerif
Felekoğlu yaptığı yazıh
açıklamada, iktidar dahil
hiçbir gücün anayasayı ihlal
edemeyeceğini belirterek
TBMM'nin yetkilerinin
kanun hükmundeki
kararnamelerle hükümete
verilmesinin demokrasi
açısından olumsuzluklar
yaratacağını söyledi.
Felekoğlu, "Biz bunu bir
yetki gaspı olarak
görüyoruz. İktidar hukuk
cizgisine oturtulmalıdır.
Bunu gerçekleştirmek için
gereken her şey
yapılacaktır" dedi.
Basına bilgi
yasaklandı
• GtRESUN (Cumhuriyet)
— Giresun Valisi Reşat
Akkaya, basına teknik
bilgiler dışında açıklama
yapan daire müdürlerini en
ağır şekilde
cezalandıracağını bildirdi.
Vali Akkaya yayımladığı
"gizli" genelgesinde "Bazı
daire amirlerinin teknik
bilgi dışında görev ve yetki
sınırlaruu aşan birtakım
beyanatları basına intikal
ettirdiklerini esefle
öğrenmiş bulunuyonım.
Devlet memurlarmın kişisel
durumu ile ilgüi idari ve
hukuki tasarruflan
neticeleri ile bazı gizli
bilgilerin yine basına intikal
ettirildiğini görmüş
bulunuyorum. Bahse konu
hallerde beyanat ve
bilgilerin verilmesi halinde,
tarafımdan en ağır şekilde
cezalandırılacağını başta
daire mudürleri olmak
üzere bilinmesini önemle
rica ederim" dedi.
Yılıııaz:4
Akbulut çekilsin9
Semra özal, yemeğe
büyük bir çiçek
gönderdi.
Telgrafmda ise
Mesut Yılmaz'a
başanlar diledi. Ahmet
özal, İstanbul'daki
yemekte Yılmaz'ın
masasında oturdu.
FARUK BİLDtRİCt
GÜNDÜZ tMŞİR
ANKARA/İSTANBUL —
ANAP genel başkan adaylann-
dan Mesut Yılmaz, Cumhurbaş-
kanı ÖzaJ'ın kararını "dönüm
noktası" olarak niteledi ve
"Delegelerimiz sağlamdır, Sa-
yın Özal') mahcup etmezler"
dedi. Yılmaz, kongrede genel
merkezin yetkili olduğu bazı ko-
nularda endişelerini dile getirdi,
devlet görevlilerine baskı yapıl-
dığını söyledi. The Marmara'-
daki yemekte Semra özal, Me-
sut Yılmaz'a başan telgrafı ve
büyük boy bir çiçek gönderdi.
Ahmet Özal da Mesut Yılmaz'-
la aynı masada oturdu. Yılmaz,
yemekteki konuşmasında Ak-
bulut'u adaylıktan çekilmeye
çağırdı.
Yılmaz dün 17.00 uçağı ile
Ankara'dan lstanbul'a hareket
etmeden önce diğer aday Ulaş-
tırma Bakanı Cengiz Tuncer'le
yan yana oturarak bir süre soh-
bet etti. Esenboğa'da adaylar-
dan Ulaştırma Bakanı Cengiz
Tancer, Yılmaz ekibi tarafından
alkışlarla karşılandı. Tuncer,
"Yılmaz adına adaylıktan fera-
gat mı ediyorsunuz?" sorusunu
yanıtsız bıraktı. Ancak Yılmaz
yanhlan TunceT'in adayhktan
çekildiğini belirttiler. Tuncer
daha sonra Mesut Yılmaz ile
yan yana oturarak bir süre soh-
MEYDAN OKTJDU — Mesut Yılmaz, tstanbul'daki yemege 12 bakan ve 130 nüDetvekOiyle çıkarma yapü.
bet etti.
Bu arada geziye 130 dolayın-
da milletvekili ile 18 il başkanı-
nın katılması üzerine Cengiz
Tuncer'in talimatıyla Airbus
uçağı tahsis edildi. Yılmaz'm
beraberinde devlet bakanları
Mustafa Taşar, Işın Cdebi, Er-
cüment Konnkman, Hüsamet-
tin Örüç, bakanlar Cengiz Al-
tınkaya, tlhan Aküzüm, tsmet
Özarslan, Liitfullah Kayalar ve
Halil Şıvgın da bulundular. Im-
ren Aykut ile Avni Akyol ma-
zeret bildirdiler.
Uçaktaki yolculukta konuş-
maların ağırlığını bakanların
Yümaz'ı desteklemesi ve Akbu-
lut yanlısı bakanlann delegele-
re baskı yaptığı iddiaları oluş-
turdu. Bülent Akarcalı "tçişle-
ri Bakanı 60 bin kadroyu dele-
geiere dağıtıyor" derken, Ünal
Yaşar da Akbulut'un Gaziantep
gezisinin çok sönük gectiğini an-
lattı.
Mesut Yılmaz, uçakta gazete-
cilerle sohbet ederken Ekrem
Pakdemirii ve Namık Kernal
Zeybek'in tavrı konusunda bil-
gisi olmadığını söyledi ve bir ga-
zetecinin kendisine uzattığı
özal'ın açıklamasına ilişkin
metni okudu. Bir gazetecinin
"Özal şimdiye kadar ANAP'ı
çocugu olarak nitelendiriyor ve
bu konuda tarafsız olamayaca-
ğını söylu>ordu. Şimdi ne oldu
da tarafsulığına karar verdi?"
sorusuna, "Bu bir dönfim nok-
tasıdır" yanıtını verdi. Gazete-
cilerin Ydmaz'a yönelttikleri so-
rular ve yanıtları şöyle:
— Özal partiyi size mi tesiim
ediyor?
YILMAZ — Hayır, büyük
kongreye. Delegelerin iradesine
tesiim ediyor. Delegelerimiz
sağlamdır, Sayın özal'ı mahcup
etmezler.
— Semra Özal aeden yeme-
ge katümıyor?
YILMAZ — Emin değilim,
ama zannediyorum Sayın Baş-
bakan'ın bu konuda bir ricası
olmuş, ona bağlı olarak katıl-
madığım zannediyorum.
— Bayan Özal sizi mi destek-
liyor?
YILMAZ — O sizin yorumu-
nuz.
— Pakdemirli'den çağnnıza
yanıt aldmız mı?
YILMAZ — Hayır, bana du-
şen, herkese çağnda bulunmak-
tır. Isteyen icabet eder, isteme-
yen 'etmez.
— Sonuç kadar süreç de
onemli demiştiniz. Gelişmeler
bu yönde mi?
YILMAZ — Tabii, tabii. Bil-
hassa bugün o konuda önemli
bir mesafe aldık. Başından beri
Cumhurbaşkaru'nın tarafsız ol-
masını istiyordum. Cumhurbaş-
kanı'nın tarafsızhğı kongrenin
sağlıklı işlemesinin en önemli
unsurudur. O sağlanmıştır.
— Kongre konusunda endişe-
leriniz var mı?
YILMAZ — Bazı endişelerim
var, onu Cumhurbaşkanı'na arz
ettim. Kongre güvenliği açısın-
dan davetiyeler, divanın teşek-
külü gibi şu anda genel merke-
zin yetkili olduğu bazı konular-
da endişelerimiz var. Ümit edi-
yorum bunlan carşamba günü
yapılacak MKYK'da görüşürüz.
Bazı devlet görevlilerine baskı
yapıldığını tespit ettik. Sayın
Başbakan ile görüşerek bunla-
nn giderilmesini isteyebilirim.
MKYK'dan önce de sonra da
bu göruşme olabilir.
İstanbuTda karşılama
Mesut Yılmaz'ın lstanbul'a
gelişiyle Ataturk Havaalanı'nda
büyuk bir izdiham yaşandı.
Partililerin elinde "Mesut Yıl-
maz seninleyiz", "Mesut Tıirk-
iye", "Başbakan Yılmaz",
"Artık sen milletinsin" pan-
Akbulut: Mücadele eşit şartlarda
TUNCAY ÖZKAN
GAZtANTEP / K.MARAŞ
— Başbakan Yıldınm Akbulut,
Cumhurbaşkaru ile birükte "ai-
le efradı"nın da genel başkan-
lık seçiminde tarafsız kalacak-
larını söyledi. Akbulut, özal'-
ın açıklamasının şansını olum-
lu yönde etkileyeceğini belirte-
rek, "Çeker giderim diyenler
ANAP'a genel başkan olamaz-
lar" dedi.
Başbakan Akbulut dün bera-
berinde Devlet Bakanı Cemil
Çiçek olduğu halde Gaziantep'e
geldi. Burada kendisini daha
önce bölgeye gelmiş olan bakan-
lar Abdülkadir Aksu ve Togay
Gemalmaz ile 65 ANAP millet-
vekili ve 300 kadar partili kar-
şıladı. 11 Başkanı Mehmet Bü-
yüknacar karşılamada bulun-
madı. Petek otobüsü ile bir şe-
hir turu atan Akbulut'a göste-
rilen ilginin büyük olması, baş-
bakanı memnun etti. Burada
parülilerle goruşmelerde bulu-
nan Akbulut K.Maraş'a geçti.
Kent girişinde kurbanlar kesile-
rek karşüanan Akbulut, halka
hitaben yaptığı konuşmalarda
muhalefeti "felaket tellaüıfı"
ile suçladı.
Daha sonra gazetecilerin so-
rulannı yarutlayan Akbulut,
"Cumhurbaşkanımızm, kong-
remizde, aile efradıyla birlikte
tarafsız kalması, bizim şansımız
üzerinde muspet etki yapar. Eşit
şartlarda yapılacak kongrede,
biz Allaa'ın izniyle kazanıru"
diye konuştu. Bir gazetecinin,
"Semra Özal'ın Mesut Bey'i
desteklemesi sizin için bir avan-
taj olarak degerlendiriliyordu,
şimdi bu avantajınız daha da
artmış mıdır" sorusuna da Ak-
bulut, "Eşitlik giızel şey, eşit
şartlarda herkes sandıktan gü-
cü oranında çıksın. Bunlan biz
öteden beri savunduk, bazılan
hem savunup hem de 'istemem
yan cebime koy' diyoriardı.
Şimdi bu ortadan kalktı" yanı-
tını verdi.
Gaziantep il başkanının kar-
şılamaya katılmadığı için görev-
den alınıp alınmayacağı sorusu-
na karşıhk olarak, "O sonraki
iş" diyen Akbulut, "Odalar
Biriiği Başkanı, kongrede seçi-
lecek, ANAP genel Başkanı-
ndan seçim takvimini de açıkla-
masını istedi. Ne diyorsunuz"
sorusuna şu yanıtı verdi:
"AHah, ADah, Odalar Birii-
ği mi tayin ediyor o işi? Demok-
raside bir gelenek vardır, seçim
takvimini iktidar partisi hazır-
lar. ilan eder, bir başkası defil.
Muhalefet partileri degil, Oda-
lar Biriiği hiç degil. Zaten bu-
günlerde moda oldu galiba,
ANAP'a genel başkanı gazete-
ler hazubyor. Seçim takvimini
Odalar Biriiği."
Bir partinin iyi ve kötü gün-
leri olabileceğini kaydeden Ak-
bulut, "İyi günde varım, kötü
günde yokunT'şeklinde düşü-
nenlerin partinin idaresine talip
olamayacaklarım söyledi. Ak-
bulut, şunlan kaydetti:
"Kaybedersem çeker giderim
diyenler var. Bunlar, degil bir
genel başkan adayuun, bir par-
tilinin bile so>le>eme>ecegi söz-
lerdir. Bir partinin iyi günü de
vardır, kötü günü de. İyi günün-
de vanm, kötu günunde yo-
kum, şeklinde duşıinenler, par-
tinin idaresine tabp olamazlar.
Bir partinin idaresine kızarak,
kuserek oluşan bir kadro ile de
talip olunmaz. Bizde küsmek,
kızmak yok. Mevlana gibi kol-
lanmızı açnuşız. Herkesi kucak-
lıyoruz."
Akbulut, DSİ Kahramanma-
raş Tesisleri'nde partililerle ak-
şam yemeği yedi. Geceyi Kah-
ramanmaraş'ta geçiren Akbulut
bugun bölge toplantısına katıl-
mak için Van'a gidecek.
kartlan dıkkati çekti. Bu arada
karşılayanlar "Başbakan
Yümaz" diye bağınrken, davul-
zurna karşılamaya eşlik etti ve
10'u aşkm kurban kesildi.
Kalabalık nedeniyle Yümaz
havaalanından güçlukle çıkabil-
di. Yıhnaz, otobüsünden kendi-
sini karşılayanlara hitap eder-
ken, "Hiç şüpheniz olmasm
kongrede zafer sizlerin olacak-
tır" dedi. Yılmaz, Cumhurbaş-
kanı'nın tarafsız kalacağını vur-
gularken, sozlerini şöyle ta-
mamladı:
"Bu hedefe sizlerle ulaşük.
Devlet gucü kullanünıasa da hiç
kimse ANAP'ın yeni bir çehre,
yeni bir kana kavuşmasını en-
gelleyemez. Bana emeğinizle,
aklıntda yardıma olun. Siz ba-
na 5 gün çalışın, ben size ömür-
boyu çalışacağım."
Alandan The Marmara'ya
1.5 saatte gelen Yılmaz, karde-
şi Turgut Yılmaz ve Mustafa
Taşar'ın arasında alkışlarla sa-
lona gırdi. Bayan Özal'ın, oku-
nan telgrafında bir heyeti Anka-
ra'da ağırlaması nedeniyle ye-
meğe katılamadığı ve başarılar
dilediği görüldü. Özal'ın büyük
boy çiçeği Yılmaz'ın bakanlar-
la birlikte oturduğu masanın ar-
kasına konuldu. İstanbul dele-
gesi Ahmet Özal da Yılmaz'ın
masasına oturdu.
Adaylardan Cengiz Tuncer
de konuşmasında Yılmaz lehine
çekildiğini açıkladı. Bakanlara
da "Kimse bir yere
lumıldamasın" dedi.
AUuşlar arasında kürsüye ge-
len Yümaz, "ANAP'ın bugün-
kü durumundan ve yönetimin-
den memnun değilim" dedi.
Yıhnaz, kongrenın ANAP için
tarihi bir fu-sat olduğunu vurgu-
layarak, bazı kişilerin Akbu-
lut'u yanılttıklarım ve kendisi-
ni olduğundan farklı gösterecek
gayretkeşlikler içine girdikleri-
ni öne sürdü. Akbulut'u aday-
hktan çekilmeye çağınrken Yıl-
maz şöyle konuştu:
"Eğer delegeler bir sürü caf-
caflı sıfatı olan genel başkan ve
başbakanı degil de benim gibi
sade bir milletvekilini bu yere
itiyorlarsa Sayın Genel Başka-
nın da bundan gerekli dersi çı-
karması lazımdır. Sayın Akbu-
lut, geçmiş doneminde partimi-
ze sabırla hizmet yapmıştır.
Ama Sayın Genel Başkanın ya-
pacağı bir hizmet daha vardır.
Kendisini kabine iiyelerinin ço-
ğunluğuna, Medis gnıbunun
çoğunluğuna katümaya davet
ediyorum."
Yümaz, Akbulut lehine dekr
gelere baskı yaptığını öne sürdü-
ğü devlet görevlilerini de "Yan-
uş yapan görevlileri uyanyo-
rum. Bir hafta sonra amirieri
değişebilir" diyerek uyardı.
Yılmaz, gece yansı Ankara'-
ya döndü.
BAŞKENTTEN AHMET TAN
ANAP'ta
Koalisyona DoğruANKARA — tpi pazar akşa-
mı kim göğüsleyecek?
Yarışmacıların bepsi de
"Ben.. Ben" diyerek maratonu
sürdüniyor. Ama hepsinin yüre-
ğindeki sıkıntı aynı:
"Acaba Cumhurbaşkam son
anda bir çelme takar mı?"
Cumburbaşkanı dun böyVe
birşey yapmayacağını açıkladı.
Çankaya'dan a\nldıktan son-
ra Mesut Yılmaz'ı telefonda ya-
kaladık. Vüregindeki sıkıntı da-
ğılmış gibiydi:
"Birazdan Cumhurbaşkam
tarafsız kalacağını açıklayacak."
Demokrasimizin cilvesine
bakın.
Cumhurbaşkanı'nın "tarafsız
kalması" artık sevinç kaynağı
oluyor.
Mesut Yılmaz'a göre, ibre
dünkü göruşme ile kendisinden
yana dondü.
Neden mi?
Cumburbaşkanı daha önce
Başbakan'a, "Ya seni destekle-
yecegim ya da tarafsız
kalacağım" demişti.
"Şimdi, tarafsız kalacağını
söylemekle Sayın Özal, Sayın
Akbulut'tan destegini çekti de-
mektir."
Yılmaz kendi manbgmca hak-
lı. Ama, Cumhurbaşkanı'nın
destek çekmesi, adaylann mı,
yoksa kendi iyiliği için mi?
Görünen o ki Ozal "tarafsız"
kalmaya kendi "iyüiği" için ka-
rar verdi.
ANAP içindeki gelişmeler,
Akbulut, Yılmaz ve belli ölçüde
de Güzel çevresinde toplanan il-
gi, ANAP'a kendi eliyle lider
seçmeyi riskli hale getirdi.
Semra Özal'ı sectirirken yaşa-
dığı sıkıntı, Özal'a bu konuda
ilk uyan oldu. Ancak bu kez
tehlike daha büyük. Eğer
"Özal'ın açıkça destek verdiği
aday" seçilemezse, bu, ANAP
delege tabanının "Cumhurbaş-
kam'na giıvensizlik oyu" anla-
mına gelecek.
Bu nedenle genel başkan be-
liriemek yerine, "genel başkanın
kadrosunu" belirlemeyi kendisi
için daha güvenli, daha önemli
gördtt.
Genel başkanı çekip çevire-
rek, hem parti lideri hem de
Başbakan olarak politikasını et-
kileyecek olan bu kadro. Yani
MKYK...
MKYK'ya egemen olarak
hem partiyi hem hükümeti
kontrol alünda tutmak. Tıpkı
bugüne kadar olduğu gibi...
Özal'ın bu kongredeki hede-
fi de aynı. Bir farkla. Genel baş-
kan seçtirmeye artık zorlamaya-
cak.
Bu elbette, Özal için "ikinci
en iyi" alternatif. Yoksa, "bir
başka Akbulut" onu çok daha
mutlu edecekti.
Yılmaz ve Akbulut "MKYK
listesinin Cumhurbaşkam lara-
fından göruşmede, ilke duzeyin-
de gündeme getirUdigini" doğ-
rulamalan, ANAP kongresin-
den bir koalisyon yAm-agnım Uk
guçlü sinyali.
Bu koalisyonun gerçekleşmesi
için Özal'ın etindeki en güçlü si-
lah, "Birbirinizin adamlannı
dışlarsanız, parti bölünür"
tehdidi.
Özal, bu tehdidini hem Ak-
bulut'a, hem Yılmaz'a, bem de
öteki adaylara karşı abartmah
olarak kullanacak.
Nitekim dün geç vakit Mesut
Yılmaz'ın İstanbul'daki yeme-
ginde, adaylardan Cengiz Tun-
cer'in, Yılmaz lehine adayhktan
çekümesi, Özal'ın bu silahının
etkili olacağım gösteriyor...
Özal'a gore, liderlik yanşmı
kaybeden taraf, kendi kadrosu
ile kazanan tarafa destek olma-
lı. Bövlece, başkan kim olursa
olsun, parti bütunluğu saglanır.
Genel başkan adayı saytsı faz-
la da olsa, temel bir MKYK lis-
tesi üzerinde uzlaşmak. Cum-
hurbaşkanı'nm teUdni ve talebi
bu.
Ydmaz'ın kendisinden ve Ak-
bulut'un çevresinden aldığımız
izlenim, Özal'ın şu anda isimier
üzerinde degil, 50 kişflik MKYK
listesindeki oranlar üzerinde pa-
zariık yapbğı yolunda.
ANAP'ın başı kim olursa ol-
sun, govdeye ve organlara Özal
egemen olmak istiyor.
Bunun yolu ise, MKYK'da
koalisyon oluştunnak.
Koalisyonun ana ortağı ken-
disi, öteki iki ortak ise en yük-
sek oyu alacak olan iki aday
olacak.
Cumhurbaşkam, önümüzde-
ki pazar akşamına kadar bu ko-
nudaki çalışmalan bizzat yü-
riitecek.
Elbette "tarafsızlık" içinde...
Demirel, ANAP kongresini değerlendirdi'
Kadavra üzerinde tatbikat
HAKKIERDEM
NİGDE —
DYP Genel
Başkanı Süley-
man Demirel,
ANAP'ı "ka-
davra" olarak
niteledi ve genel başkanlığa kim
gelirse gelsin, durumunun değjş-
meveceğini söyledi. Demirel,
"Yapüklan kadavra üzerinde
tatbikattır. O gitmiş, bu gelmiş,
hiçbir şey değişmez" dedi.
Demirel, ülkeyi yönetenlerin
halka eziyet etmek için çahştık-
lanru büdirerek "Ülkenin iyi yö-
netildiğini söyleyenin alnını
kanşlayacagını" belirtti ve "So-
kaktaki vatandaş kendisini hor-
layan bu insanlan anasından
doğduğuna pişman edecektir"
diye konuştu.
Demirel, "MiUetin Sesi" mi-
tinglerini dün Niğde'de sürdür-
dü. Niğde'de üzerine çiçekler ve
renkli konfetiler atılarak karşı-
lanan Demirel, konuşmasına
başladıktan bir süre sonra yağ-
murun bastırması üzerine mitin-
gi erken bitirdi. Meydanlarda
halkın mutluhığunu aradığını ve
buluncaya kadar aramaya de-
vam edeceğini söyleyen Demirel,
özallar'ın 5 yüdızlı otellerde kal-
malannı eleştirirken de şöyle
dedi:
"Ülkeyi yönetenler 5 yıldızu
otellere kurulmuş, Türkiye'nin
ne durumda olduğundan haber-
siz, Avrupa'yı geçtiğimizi soylü-
yoriar. Ülkenin bir koşesinde as-
kerier kurşunlanıyor, büyuk şe-
hirierinde generaÖeri, yazarlan,
çizerteri kurşunlanıyor. Bunlar
ülkeyi yönetenlerin umurunda
degil. Bngüne kadar bu ülkenin
generaline kurşun sıkılmamıştı.
Genenle sriolan kurşan, bu mil-
letin devletine, onuruna, guru-
runa sıkünuştır. Bunlar karşısuı-
da söylediklerinin hepsi lafür.
Dökülen kan yerde kalmıştır.
MecUs'i, partileri kazıdüar, ama
bir eşkıya sürüsûnün kökünü
kazıyamadılar."
Demirel, ülkenin içinde bu-
lunduğu dunım karşısında ülke-
yi yönetenlerin bırakıp gitmesi
gerektiğini savunurken de "Ar
haya sahibi olan, utanma duy-
gusu olanlara düşen 'Biz bu hü-
kümet işini yapamıyoruz' deyip
gitmektir" diye konuştu. Mille-
tin ülkeyi yönetenlere iki yıl ön-
ce "Kalkın gidin" dediğini an-
latan Demirel, sozlerini şöyle
sürdürdu:
"tki senedir niye oturuyorsun
milletin tepesinde? MiUetin hay-
n, mutlulugu, millete ekmek
vennek için mi? Milleti rahanat-
mak için mi? Hayır. Bir elleri
yağdadır, bir eUeri batiaT
Demirel, daha sonra kendisi-
ni dirüeyen kalabalığa, '^Buna
razı mısınız" diye sordu. Kala-
balıktan "Hayır" yanıtmın gel-
mesi üzerine de Demirel, "Böy-
le soru olur mu diyeceksiniz.
Kim razı olur? Ama, ben sizin
sesinizi dünyaya duyurmak
istiyorum" dedi.
Demirel, mitingden sonra da
gazetecüerin çeşitli konulardaki
sorulannı yanıtladı ve Cumhur-
başkam özal'ın anayasayı ihlal
ederek tarafsızhğını yitirdiği için
Cumhuriyet Savalığı'na yapa-
caklan başvurunun hazır oldu-
ğunu bildirdi. Türkiye'nin, ba-
şına musallat olan Çankaya'da-
ki olaydan kurtuhnadıkça rahat
edemeyeceğini vurgulayan De-
mirel, şöyle dedi:
"Biz bu başvurumuz için kar-
şımızda yer anyoruz. Türk hu-
kuk sistemi, ettigi yemine ihanet
etmiş bir adama ne yapdabilir
behrtmiş mi, beUrtmemiş mi?
Onu anyoruz. Belirtmişse, ora-
dan girecegiz. Başvuru için baş-
vuru metni hazır. Bunun za-
manlamasını yapıyoruz."
Demirel, seçimlerin yenilen-
mesi için öneri vereceklerini
açıklamalanna karşın, TBMM
tatile girdiği halde bu öneriyi
vermediklerinin anımsatılması
üzerine de şöyle konuştu:
"Öneriyi ANAP kongresin-
den sonraya bırakük. Bakarsı-
nız, kendileri getirir. Böyielikle
hem kendileri kurtulur, hem
millet. Siyasette her gün dunım
değisiyor. Onun için şimdi bek-
liyoruz."
"Ülkenin paçasından fukara-
lık akıyor, ama beyler havada
uçuyoriar" diyen Demirel, nere-
den bakıhrsa bakılsın, Çanka-
ya'nın keenlem yekün olduğunu
söyledi. Demirel, ANAP'ın
kongre öncesi artistleri toplama-
sını da "Tabii ki sefiller oynana-
caksa artiste de ihtiyaç var" di-
ye değerlendirdi.
ı n p ^ d ^ p j j î Cumhnrbaşkanhgı Başdanışmanı İsmail Hakkı Batuk'un ce-
U I l C C n a Z C s l n a 2 e s j ( Cumhurbaşkam Turgut Özal'ın da katıldiğı bir tö-
renle toprağa verildi. Önceki gün ölen İsmail Hakkı Batuk'un Kocatepe Camii'ndeki cenaze tö-
renioe, Cumhurbaşkam Turgut Özal'ın yanı sıra Batuk'un aiksi, Cumhurbaşkanlığı Genel Sek-
reteri Kemal Yamak. devlet bakanlan Işın Çelebi ve Vehbi Dinçerler, ANAP genel başkan aday-
lanndan Mesut Yümaz, bazı milletvekilleri, Cumhurbaşkanlığı danışmanlan, çok sayıda bürokrat
ve gazetelerin temsilcileri katıldı. (Fotoğraf: AA)
^Kadının
Adı Yok'
aklandı
İstanbul Haber Servisi —
Yazar Duygu Asena'nın
'muzır' bulunarak poşette
satılması istenen 'Kadının
Adı Yok' adlı romanı, An-
kara 4. tdare Mahkemesi ta-
rafından aklandı.
Başbakanlık, Küçükleri
Muzır Neşriyattan Koruma
Kurulu'nun 1988 nisan
ayında kitabın 'muzu*' oldu-
ğu yolundaki karanna itiraz
ederek aynı yıl dava açan
yazar Duygu Asena, kitabın
aslında çocuklar için 'mnzır'
değil. aksine 'faydalı' oldu-
ğunu savunmuştu. Afa Ya-
yıncıhk tarafından basılan
ve 40. baskısını yapan kitap,
davanın sürmesi nedeniyle
yeni baskı yapamıyordu.
Ankara 4. tdare Mahkeme-
si karannda şoyle denildi:
"Dava konusu kararda
belirtilen kitabın, küçükle-
rin maneviyatı Üzerinde za-
rariı etki yapacak nitelikte
ohnadığı bilirkişi raponıyla
da sabit olduğundan tesis
edilen işlem hukuka uygun
bulnnmaktadır.
"Açıklanan nedenlerie,
dava konusu işlemin iptali-
ne, aşağıda dökümü göste-
rilen 643 bin 750 lira yargı-
lama gideri ile davacı vekili
için takdir olunan 12 bin
400 lira avukatlık ücretinin
davah idareden alınarak da-
vacıya verilmesine karar ve-
rildi."
Konuyla ilgili olarak
Cumhuriyet'e bir açıklama
yapan yazar Duygu Asena
şunlan söyledi:
"Kitap 40. baskıdayken
muzır ilan edilip yasaklan-
dı. Fakat biz dogal olarak
poşete konulmasını kabul
etmedik. Bunu onaylaya-
mazdık. Sonunda mahke-
me, kitabı akladı. Muzır
Kunılu'nun dediğinin aksi-
ne, mahkeme kttabm çocuk-
lara faydalı olduguna karar
verdi."
Afa Yayıncıhk'tan edini-
len bügiye göre kitabın 41.
basımı için hazırhklar yapı-
byor. Bu arada 'Kadının
Adı Yok' bu yıl sonuna
doğru Hollanda ve Alman-
ya'da basılacak.