22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 DIŞ HABERLER 11 HAZİRAN 1991 Atina'dan Türk notasına ret • ANKARA (Cumburiyet Rürosu) — Yunanistan'ın Olympic Havayollan'na ait bir yolcu uçağına Türk savaş uçaklannın tehlikeli biçimde yanaştıklannı Ueri sürmesiyle iki ülke arasında bir süre önce başlayan gerginliğin yankılan sürüyor. Ege'de geçen hafta gerçekleştirilen Denizkurdu 2-91 tatbikatı sırasında bir Türk helikopterinin Yunan uçaklannca taciz edilmesi üzerine Ankara'nın cuma günü Yunanistan'a verdiği nota Atina tarafından reddedildi. Edinilen bilgiye göre Atina'nın Türk notasına yarutı dün Dışişleri Bakaniığı'na giden Yunanistan'ın Ankara Büyükelçiliği Müsteşan Nicolaos Couniniotis tarafından iletildi. Yunanistan yanıtında Türk notasını "Olympic Havayolları olayını dengeleyerek örtbas etme girişimi" olarak nitelendirdi. Özal'ın temaslan • ANKARA (AA) — Cumhurbaşkanı Turgut özal, dün Suudi Arabistan Kralı Fahd Bin Abdülaziz ve Ingiltere Başbakanı John Major ile birer telefon görüşmesi yaptı. Cumhurbaşkanbğı Sözcüsü Büyükelçi Kaya Toperi'nin yaptığı açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Tlırgut özal'ın KraJ Fahd Ue yaptığı telefon görüşmesinde bölgedeki gelişmeler Uzerinde duruldu ve görüş teatisinde bulunuldu. Ingiltere Başbakanı John Major ile yapılan görüşmede bölgedeki gelişmeler ve Kıbrıs konusunda görüş teatisinde bulunuldu. Gandi suikastı sorugturması • COLOMBO (AA) — Hindistan polisinin Rajiv Gandi'nin suikastına katıldığı kuşkusuyla aradığı kişinin, Tamıl Elam Kurtuluş Kaplanlan adlı örgütün üyesi olduğu doğrulandı. Sri Lanka'da adının açıklanmasını istemeyen Tamilli bir politikacı, Hindistan ,-gazetekrinde resmi , yayımlanan kişiyi teşhis ettiklerini, söz konusu kişinin Sri Lanka'da bağımsızlık için silahh mücadele yurüten Tamil Elam Kurtuluş Kaplanları örgütünün üyesi olduğunu bildirdi. Hindistan'da sel: 87 ölü • YENt DELHİ (AA) — Hindistan'da son 40 yılın en şiddetli muson yağmurlan olarak değerlendirilen yağışların yol açtığı sellerde, ilk belirlemelere göre 87 kişi öldü. Yaz musonlan olarak bilinen yağışlar nedeniyle Bombay'ın dörtte birinin sellerin etkisi altında kaldığı ve kentte 47 kisinin öldüğü bildirildi. İtalyada referandum • ROMA (Cumhuriyet) — Italya'da seçim yasasında yapılacak sembolik bir reform için dün ve önceki gün sandık başına giden Italyanların yüzde 95'i "evet" oyuyla degişim arayışı içinde olduklarını belirttiler. Ezici çoğunluğun "evet" dediği referandumla mevcut seçim sisteminde kullanılan tercih belirtme yöntemi değişiyor. Şimdiye dek sandık başına her siyasi partinin listesinde sıralanan 15-20 milletvekili adayı arasında serbestçe yapılan üç dört tercih yerine bundan böyle her parti için yalnız tek aday tercihi yapılacak. Referandumla değiştirilen tercih sistemi Italya'da çeşitli tipte manipülasyona ve belli adaylan tercih için bazı seçmenlerin oylarının satın alınmasıyla sonuçlanan çeşitli seçim hilelerine yol açıyor. Referandumda "evet"lerin kazanmasıyla yozlaşan sistemin yenilenmesi umuluyor. Stalin'in sıgmagı • MOSKOVA (AA) — Ikinci Dünya Savaşı sırasında Sovyet diktatörü Josef Stalin ile bakanlıkların yer aldığı çok gizli sığınak müze olarak halka açıldı. SSCB resmi haber ajansı TASS, Nazi kuvvetleri Moskova'ya doğru ilerlerken Volga nehri kıyısındaki Samara kentinde inşa edilen sığınağın 37 metre yeraltında olduğunu bildirdi. Kopenhag'daki dışişleri bakanlan toplantısı, ittifakın siyasi geleceği üzerindeki tartışmaları noktaladı NATO'da sıra askeri stratejideBrüksel'deki NATO karargâhında, askeri stratejiye ilişkin çalışmalar hızlandırıldı. Kasım ayında Roma'da yapılacak NATO zirvesinde bu konuda bir sonuç ahnması bekleniyor. Ancak ABD ve bazı Avrupa ülkeleri arasında askeri stratejiye ilişkin görüş aynlıkları da sürüyür. SABETAY VAROL BRÜKSEL— Savunma bakanlannın 28-29 mayıs ve dışişleri bakanlannın 6-7 haziran ta- rihli toplanülan, NATO açısından tarihsel sa- yuabilecek önemde adımların atıldığı ikı top- İantı oldu. Başlangıcta her iki toplantırun 7-8 kasımda Roma'da yapılacak NATO doruğu- na sadece "hazıriık" forumlan oluşturması öngörülüyordu. Ne var ki hazırlıklar sanıl- dığından daha hızlı ilerlediği için önceden "beyin jimnasügi' ile yetinecekleri düşünü- len 16 müttefık ülke bakanlannın Roma'yı beklemelerine gerek kalmadı... Savunma bakanlan, NATO askeri yetkili- lerinin tavsiyesine uyarak 70 bin kişilik "hızlı mukabele gücüniin" kurulmasını onayladı. Dışişleri bakanlığına gelince, onlar da ittifa- kın geleceği açısından belirleyici sonuçlar elde etme konusunda savunma bakanlarından ge- ri durmadı. Temmuz 1990'da Londra'da ya- pılan NATO doruğunun benimsediği karar- lara uygun olarak, on bir aydan beri suren "kendini yenileme" çalışmalannın siyasi stra- tejiye ilişkin boyutu, Kopenhag'da büyük öl- çüde noktalandı. NATO dışişleri bakanlan, yayınladıkları sonuç bildirisinde, tarihte ilk kez, Avrupa Topluluğu'nun (AT) kendine özgü bir güven- lik ve savunma politikasına sahip olabilece- ğini kabul etti. Buna karşılık, sonuç bildiri- sinden ayn olarak kaleme ahnan ve "Yeni Av- rupa'da NATO'nun güvenlik görevleri" adı- nı taşıyan ikinci bir belge "Avrupa savunma kimligi" oluşumunun sınırlannı çizdi. Belge, Batı Avrupahlann önüne aşümasma izin ve- rilmeyen bir NATO çerçevesi koydu. Bu belgede, NATO'nun diğer bütün ulus- lararası forumlardan önce geldiği, hiçbirinin NATO'yu şu ya da bu şekilde sollayamaya- cağı açık bir dille kaydedildi. Başka bir de- yişle, Varşova Paktı'mn feshine ve Sovyetler Bırliği'nin acil tehdit olmaktan çıkmasına rağmen NATO Entegre Komutanhğı ve At- lantik Okyanusu'nun iki yakası arasındaki "dayanışma" bundan sonra da korunacak. Batı Avrupalılar NATO'nun görev sınırlan- na giren alanlarda, NATO ile benzer işlev yüklenecek askeri güçler kurma yoluna gide- meyecek. Bütün bunlara ek olarak, soğuk savaş son- rası ortamda, Kuzey Atlantik ittifakı ülkele- ri, Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri ile yeni bir işbirliği politikası geliştireceklerini Kopen- hag'da yayınladıklan üçüncü bir bildiriyle ilan ettiler. Bu bildirinin yayınlanma neden- leri şöyle açıklandı: 1. Moskova'daki bazı çevrelerde, son za- manlarda, NATO'nun "Olası istikrarsızlık odaklanna karşı kendini koruma" bahane- siylc soğuk savaş atmosferine dönüş hazırlı- ğı yaptığı inancının yaygınlaştığı gözleniyor. Bildiri, Avrupa Güvenlik ve tşbirliği Konfe- ransı'nı (AGIK) teşvik edici cümlelerle, Sov- yetler'de güven duygusunun gelişmesine kat- kıda bulunmayı amaçlıyor. 2. Son bir buçuk yıl içinde Sovyet kontro- lundan çıkan orta ve doğu Avrupa ülkeleri, Moskova'ya karşı sürekli NATO'dan güven- ce almaya çalışıyor. Biçimsel anlamda bu ül- kelere güvence verilemekten kaçınılmakla be- raber, ittifak, dolaylı yollardan Macaristan, Polonya, Çekoslovakya, Bulgaristan ve Ro- manya gibi ülkelerin geleceklerine kayıtsız kalmayacağını ifade etti. Gelişme, birçoklarmca, NATO'nun, aske- ri planda olmasa da görev alamnı Doğu Av- rupa'ya genişletmesi olarak algılandı. Ancak, bu genişlemenin bir süre önce sık sık sözü edilen "âlan dışı" müdahaJe teziyle ilişkisi ol- madığı da ifade edildi. Alan dışılık konusu şimdilik terk edilmiş gözüküyor. Kasım ayında Roma'da yapılacak doruk, NATO Genel Sekreteri Manfred Wörner'in deyişiyle, ittifak bünyesinde gerçekleşmekte olan kapsamlı dönüşüme son fırça darbele- rini vuracak. Doruğun kabul edeceği en önemli belge, "stratejik konsept" belgesi adı- nı taşıyacak. Askeri iceriği ağır basan bu bel- ge uzerinde henüz tam anlamıyla anlaşmaya varılmış değil. Geçen ay Brüksel'de yapılan savunma ba- kanlan toplantısı, gerek "hızlı mukabele gii- cü"nü onaylayarak gerekse Avrupa'daki NA- TO kuvvetleri hakkında yeni düzenlemeler getirerek bu alanda önemli adımlar attı. "Stratejik konsept" belgesi ise çok daha kap- samlı olma iddiasında... Nükleer vurucu gü- cün olası kullanun biçiminden silahsızlanma süreçlerine kadar NATO'nun askeri boyutu- nu içeren her konu, stratejik konsept belge- sinde yer alacak. Belgenin onaylanmasıyla birlikte NATO içi dönüşümün temellerinin atılması tamamlan- mış olacak. Koskotas ifade verdiATİNA (Cumhuriyet) — Yunanis- tan'ın en büyk ekonomik skandalı ile il- gili duruşmalann "en önemli tanıgı" ve avnı zamanda 'sanıgı' bankacı Yeorgi- os Koskotas, dün özel Mahkeme'de ilk ifadesini verdi. 2.5 yıldan bu yana tu- tuklu bulunduğu ABD'den Yunanis- tan'a iade edilen 37 yasındaki Koskotas 'tanık' sıfıtayla verdiği bu ilk ifadesin- de dönemin hükümet partisi sosyalist PASOK'un "baskısı" ve lideri Andre- as Papandreu'nun 'tehditleri' altında bulunduğunu öne sürdü. Yaklaşık 2.5 yıldan bu yana tutuklu bulunduğu ABD'den Yunanistan'a ia- de edilen genç bankacı Koskotas, dün- kü duruşmada kesintisiz 1.5 saat ifade verdi. Kendi adını taşıyan ekonomik skandallann aynı zamanda 'sanıgT olan Koskotas, şu anda yalnız siyasi kişilerin yargılandığı özel Mahkeme'de 'buuk' sıfatıyla ifade veriyor. Koskotas, çok sı- kı güvenlik önlemleri altında verdiği ilk gün ifadesinde bankasındaki 200 milyon dolar düzeyindeki yolsuzluklardan söz ederken gördüğü baskı ve tehditlerden sonra, bu yolsuzluklann PASOK'un se- çim kampanyalan hesabına yapıldığını öne sürdü. Koskotas, skandal olaylan- na Papandreu'nun talimatlan üzerine birçok siyasi kişi ve isadamımn da ad- lannın kanşrağını ve ilerideki ifadelerin- de bunlan da ortaya çıkaracağını sözle- rine ekledi. ANKARA Kaııatlaruı öııeıııi arttı SEMİH İDİZ İLK tFADE — Yunanistan'ın en büyük skandalının hem Unığı hem sanığı olan Kos kotas dün Özel Mahkeme'de ilk ifadesini verdi. (Fotoğraf: AA) ANKARA — Türkiye, NA- TO'nun birliğinin korunmasına ilişkin tutumunu sürdürürken aynı zamanda Doğu-Batı ilişki- lerindeki yutnuşamanın ve Kör- fez savaşımn ittifaka getirdiği yeni arayışlara adapte olmaya çalışıyor. Ankara'nın bu çerçe- vedeki diplomatik girişimlerin- de, Türkiye'nin güvenliğinin Batı'nın çıkarlan ile yakından ilgili olduğu ağırlıkh olarak vur- gulanıyor. Ankara, NATO'da 'ön cephe'nin Orta Avrupa'dan kanatlara kaydığı görüşünde. Bu gerçeklerin, Batı'nın Türkiye'ye daha bir yıl önceki bakışım değiştirdiğini bildiren yetkili, "Tiirkive gibi bir ülke bulunduğunu ve bu ülkenin kendi çıkarlan açısından haya- ti önem taşıdığını Batı kamuo- yu keşfetti. Biz de girişimlerimi- û bu yeni temel Uzerinde ger- çekleştinneye çahşıyonız" dedi. Yetkili, Türkiye'nin şu 4nda uzerinde durduğu temel konu- lan; tümüyle bertaraf edilmemiş olan Sovyet tehdidi karşısında 'NATO'uun' birliğinin korun- ması, Batı Avrupa Bırliği'nin (BAB) NATO'nun temelini sarsmaması, Türkiye'nin NA- TO ile yakından ilintili olacak bir BAB'ye coğrafi ve stratejik önemi nedeniyle kabul edilme- si ve NATO'ya Sovyetler Birli- ği dışından yönelen tehditler olarak sıraladı. ABD-Sovyet yumuşamasının Türkiye, son NATO toplantılarının, ön cephe anlayışını kanatlara kaydırdığı görüşünü savunuyor. Ankara'nın uzerinde durduğu temel konu NATO'nun birliğinin korunması, BAB'ın ittifakın birliğini sarsmaması. Orta Avrupa'daki güvenliği pe- kiştirmesine karşın ittifakın, ka- natlannda bulunan Türkiye ve Norveç üzerindeki baskıları art- tırdığını bildiren Dışişleri çevre- leri, 'ön cephenin' birçok ba- Itımdan Orta Avrupa'dan ka- natlara kaydıgına işaret ettiler. Doğu-Batı yumuşamasına karşın Sovyetler Birliği'nin ha- len bir nükleer güç olduğunu unutmamak gerektiğini vurgu- layan bu çevreler, 'Kuzey'den gden tehdit' konusunda şu nok- talara değindiler: 1) Konvansiyonel Kuvvetler Antlaşması (AKKA) kapsamına giren ve Avrupa'dan çekilen Sovyet silahlannm bir bölümü imha edilirken, önemli bir bö- lümü de Ural Dağlan'nın ötesi- ne çekildi. 2) Deniz kuvvetlerinin antlaş- maya dahil olmaması nedeniy- le Karadeniz'deki Sovyet fılolan potansiyel tehdit olarak kahyor. Ote yandan Sovyetler Birliği'nin deniz kuvvetlerine transfer et- meye çalıştığı konvansiyonel güçlere ilişkin sonınun çözümü yakın görünüyorsa da nihai çö- züme henüz vanlmış değil. Bu arada AKKA çerçevesinde de- netim altına ahnan Sovyet yarı askeri güçlerin elindek! ağır si- lahlar da göz ardı edilemıyor. 3) Bu durum, Sovyetler Bir- liği'nde yaşanmaya devam edi- len çalkantılarla birleştiğinde Ankara açısından birçok belir- sizlikleri ön plana çıkanyor. LONDRA/SOFYA Bulgaristaırdaıı cinayet itirafı 1978 yılında Londra'da zehirli şemsiye ile öldürülen Bulgar muhalif Markov'un, Bulgaristan gizli servisince 'susturulduğu' resmen açıklandı. EDtP EMİL ÖYMEN LONDRA — Bulgaristan'da ilişkisi olduğunu sürekli yalan- devrik Todor Jivkov yönetimi- ladı. Jivkov yönetiminin Kasım ne muhalefetiyle tanınan Geor- 1989'da devrihnesinden sonra gi Markov adlı gazetecinin 13 yıl ise Markov'un dul eşi Annabel- önce, Londra'da zehirlenerek in ısrarlı çabaları sonucu, cina- öldürülmesinden Bulgar ma- yet komplosuna ilişkin aynntı- kamlarmm sorumlu olduğu res- lar bir araya getirihneye başlandı men anlaşıldı. tngiliz emniyet ve sonuçta Scotland Yard'ın örgütünün Sofya'da yaptığı son 'Karşı Terör Dairesi'ne mensup soruşturma ardından, Bulgaris- iki dedektifin Sofya'da yaptık- tan ıçişleri Bakanı Kristo Da- ları son soruşturma, cinayette nov, cinayetten devrik yönetimi devrik Bulgar yönetiminin par- resmen sorumlu tuttu. Todor mağı olduğunu ortaya koydu. Jivkov'un, cinayete teşvik iddi- Jivkov yönetimine muhalefe- asıyla yargılanabileceği, hukuk- tiyle tanınan Markov, Bulgaris- çular tarafından ifade ediliyor. tan'dan kaçtıktan sonra, merkt- BBC Dünya Servisi'nin Bul- zi Münih'te olan Hür Avrupa garca bölü- münde çalışan Georgi Mar- kov, 7 Eylül 1978 günü Londra'da Wa- terloo Köprtisü uzerinde oto- büs beklerken bacağına şem- siye ile doku- nulmuş, olayın uzerinde dur- mayan Mar- kov, kısa süre- de ağır hastala- narak 4 gün içinde ölmüştü. Markov'un hastalanması üzerine yapılan muayene sıra- sında 'köprü üzerindeki olay' ortaya çıkmış, Mar- kov'un bir ola- sılıkla zehirlen- diği anlaşılmıştı. Nitekim ölü- münden sonra yapılan otopside bacağından, topluiğne başı bü- yüklüğünde bir top çıkarıldı. Zehirin bu topun içinde olduğu ve şemsiyenin ucu ile Markov'- un bacağına dokundunılduğu anlaşıldı. Otopside çıkartılan bu minik top, şimdi tngiliz emniyet örgütü 'Scotland Yard'ın 'Kara Müze' diye bilinen cinayet alet- leri müzesinde sergileniyor. Markov'un cinayete kurban gittiği anlaşıldıktan sonra İngil- tere hükümetinin Bulgaristan nezdinde yaptığı girişimler so- nuç vermedi. Bulgar gizli servi- sinin olayda parmağı olduğu şeklinde tngiliz basınında hafta- Casııs yengeçler MOSKOVA (AA) — SSCB'nin, gizli haberleşme ağlanna ve savunma sistemlerine yerleştirilen elektronik "yengeçler" de dahil olmak üzere Batı'ya ait casusluk araçlan ile kalbura çevrildiği iddia edüdi. KGB Karşı Haberalma Servisi'nden Anatoli Grinenko, son iki yıl boyunca Pasifik sahillerinden Moskova'ya kadar çekilmiş kablolarda, aldığı bilgileri mikrodalgalarla yayan ve "yengeç" olarak tanımlanan nükleer enerjili küçük cihazlar bulduklanm söyledi. Radyosu'nun Bulgarca ya- yınlannda gö- rev alarak Jiv- kov yönetimine muhalefetini sürdürmüştü. Daha sonra anılannı da ya- zan Markov, Sovyet gizli is- tihbarat örgütü KGB'nin, ken- disini öldürme- ye çalıştığını iddia etmişti. Londra'ya yer- leşen Markov, BBC Dünya Servisi Radyo- su'nun Bulgar- ca Bölümü'nde çalışmaya baş- lamıştı. Mar- kov, zehirlen- dikten sonra, komaya girme- den önce polise ölümle tehditverdiği ifadede, edildiğini tekrarlamıştı. Olayın aydınlatılması için 13 yıldır çalışan dul eşi Annabel, bu amaçla 7 kez Bulgaristan'a gitti. 1989'daki ilk ziyaretinde "Olaydan kimsenin haberi yoktu" diyen Bayan Markov, devrik Bulgar yönetiminin so- rumiuluğunun anlaşılmasının ardından duygulannı "Dipsiz bir kuyuya bakıyor gibiydim. Hiçbir hükümetin bu kadar la- netlenecek bir davranışta bulu- nabilecegini düşünmemiştim" şeklinde açıkladı. Moskovaya kaçtığı ajilo^naıı oır generalin. dosyaları da beraberinde gö türoüğü sanılıyor. Careers Driven by HIGH TECHNOLOGY MİKES, working ın the field of Etectrontc VVarfare, seeks personnel to fill the following positions: FOR OPERAT1ONS DEPARTMENT: Deputy Director of Operations vVİII be responsıble for • Cost performance and performance to schedule • Technıcal support and product quality While performing the functions of manufacturing, oroduction test. procurement, production control and facilities. Desired auahfıcotions. • BSc Degree in lechnical Discipline • Ten years of industrial experience. five of which must be ın a related manufacturing ındustry. • Fıve years of managerial experience. supervisory experience in a manufacturing line position. Manufacturing Engineer VVİII be responsıble for Becomıng an ıntegral part of the company program to develop Turkish sources for the ongoıng EW Program. Desired aualifications Expertise ın all facets of fabrıcatıng and processıng aluminum metal parts BSc in Industrıal/Mechanical/Chemical Engineering Fıve years related experience in sheet nnetal fabricatıon, machining. wetding/bfazıng. chemical processing. painting Knowledge of military specıfications Other Personnel Assembly Supervisor. Test Supervisor. Purchasing Supervisor, Facilities Supervisor. Production Control Supervisor. Procurement Specialists. İndustrial Engineers. Methods Engineers, Process Engineers. Production Planners. Materıal Planners The above mentıoned personnel wiH become the core of the müitary etectronıcs /avKjnıc equıpment companys manufacturing operations and materials tunctıons and will be responsible for the trainıng of Turkish nationals ın Türkiye prior to the start-up at the new faciity. Desired aualifications, • BSc Degree in Technical Discipline • Mimmum three years of related industrial experience FOR FINANCE AND CONTRACTS DEPARTMENT: Accountant VVİII be responsıble for Ait daıly accounting transactions, taxes. accounts payables. etc. Desired aualifications • BA degree ın Fmance, Economıcs or Business Adminıstratıon. • Mimmum three years of accounting experıence • Basic skills on computer usage Send your resume with a recent picture to : MİKES Mikrodaiga Elektronik Sistemler Sanayi ve Tıcaret A.Ş. P.K. 41 06552 Çankaya ANKARA not later than July 1,1991. All aplicatıons will be kept confidential All male applıcants must be freefrommilitary oblıgations All applıcants must have good workıng level of English TAHRAN'INİDDİASI Saddam, Şiilere karşı saldırı başlatü Diş Haberier Servisi — Irak'- ta, Devlet Başkanı Saddam Hü- seyin'e bağh birliklerin dün Gü- ney Irak'taki Şiilere karşı bir saldırı başlattığı ileri sürüldü. Tahran radyosunun, îran ha- ber ajansı IRNA'nın Londra burosuna dayanarak verdiği ha- bere göre saldınya, Irak silahh kuvvetlerine bağlı tanklar ve zırhlı helikopterler katılıyor. Bağımsız kaynaklarca doğru- lanmayan haberde, saldırının sonuçlan hakkında henüz yeter- li bilgi elde edilemediği, ancak bunun yahuzca bir "ön saldın" olduğundan ve Şiilere karşı bir katliama girişilmesinden kor- kulduğu bildirildi. Radyonun, Birleşmiş Millet- ler çevrelerine yakın diplomatik kaynaklara dayandırdığa haber- de, Irak'ın Güney kesimlerine sıkışıp kalan Şiilerin, Saddam'a bağh askeri birlikler tarafından kuşatıldığı ve çemberin giderek daraltıldığı belırtildi. Habere göre önümüzdeki günlerde Şii- lere karşı saldırılarını yoğunlaş- tıracak olan birlikler, bölgeye dışandan gönderilecek gıda ve ilaç yardımlarının da Şiilere ulaştınlmasını önlemek için yol- ları kesti. Haberde, bataklıklarla çevrili bir bölgeye sıkışan Şiilerin sayısı verihnedi. Ancak sayısı yüz bin- lerle ifade edilebilecek Şiilerin pekçoğunun, askerlerin saldırı- sının yanı sıra açlık ve hastalık nedeniyle ölmesinden korkulu- yor. Tahran radyosu, Saddam yö- netiminin Şiileri katletmek için kimyasal silaha da başvurabile- ceğini ileri sürdü. İran'ın çağnsı Iran'ın yargıtay başkanı Aye- rullah Muhammed Yezdi, Irak askerleri tarafından Irak'ın gü- ney kesimlerinde kıstınlan Iraklı Şii sayısırun 1 milyona yakın ol- duğunu öne sürerek Birleşmiş Milletler'e, Irak'taki olaylar karşısında kayıtsız kalınmama- sı çagrısında bulundu. 1 milyon insanın Irak'ta tehlikeyle bunın buruna olduğunu söyleyen Aye- tullah Yezdi, "tnsan haklanm savunduğunu iddia edenler bu dunım karşısında nasıl sessiz kalabUiyorlar?" dedi. Saddam yönetiminin, 1988 yılı mart ayında Halepçe kentin- de binlerce Kürdü zehirli gazla öldürdüğünü anımsatan Ayetul- lah Yezdi, şimdi Şiilerin aynı so- na uğramasından korktuğunu ve bir an önce önlem ahnması- nı istediğini söyledi. Iraklı muhalifler Londra'da etkinlik gösteren Iraklı muhalif gruplar da dün bir açıklama yayımlayarak Bir- leşmiş Milletler Güvenlik Kon- seyi'ne, Irak'taki duruma mü- dahale etme çağnsında bulun- dular. DlŞBASINDÂN Oatlıjj Irak'taher ş^ bitmedi tkinci Dünya Savaşı'nın bitiminden bu yana Amerikahlar, bu kadar büyük bir askeri geçit töreni yapmamışlardı. Şimdi ise böyle görkemli bir töreni hak etmiş dummdalar. General Schwarzkopfun askerleri, kendilerinden bekleneni yerine getirdiler. İngiliz ve diğer müttefiklerle Kuveyt'i kurtardılar. Saddam'ın zalim ordusunu durdurdular. Basra Körfezi'ndeki petrol alanlarına tehdidini kırdılar. Her şey, askeri taktik öğreten ders kitaplanndaki gibi oldu. Ve Amerikalılann en az can kaybı ile gerçekleştirildi. Bu, Vietnam kâbusunu üzerinden atmaya çalışan bir ulus için çok önemliydi. Onun için de şimdi General 'Fırtına' Norman, konfeti yağmuruna tutuldu, bayraklar asıldı, şenlik yapıldı. Ancak unutulmaması gereken şu ki Saddam hâlâ hayatta ve Irak'ı yönetmeye, halkını dehşete duşürmeye devam ediyor. Kürtlerin sevinecek ve kutlama yapacak hiçbir nedenleri yok. Aynı şekilde Şiiler de tedirgin.. Amerikan kuvvetleri çekildikten sonra neler olacağını kimse düşünmeye cesaret edemiyor. Evet, Amerikan askerlerini herkes tebrik etmeli. Cesaret ve profesyonelliklerinden dolayı onlar da kendileri ile gurur duymalı. Ancak milyonlarca Iraklı, Saddam'ın intikamının gölgesi altında yaşıyor. Unutulmaması gereken budur. Bu nedenle de Başkan Bush'un, savaş zaferini son perde olarak kabul etmemesi uygun olur. (10 haziran)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle