22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/14 DİZİ-RÖPORIAJ 11 HAZİRAN 1991 Kürt ayaklanmasınıpUmlayan SeyidAbdülkadir'in özel kalem müdürü, Ingiliz ajanıpozundaki Türkpolisi tarafından oyuna getirilir Kör Sadi,polis tuzağınıgöremedi Öncesi ve sonrasıyla ŞEYHSAİT AY\KLANMASI UĞURMUMCU P__ alulu Kör Sadi, Kürt Teali Cemiyeti Başkanı Seyid Abdülkadir'in has adamıdır. Kör Sadi'nin amaç ve istekleri şöylecür: Dersim ve Palu çevresinde geniş tabanlı ayaklanma, Gazi Paşa'ya suikast düzenlenmesi. Sadi, İngiliz istihbarat memuru sandığı polis memuru Celal aracılığıyla îngilizlerle görüşmek ister. San- saçları ve uzun boyuyla îngilizlere benzeyen Taksim Belediyesi zabıta memurlarından Nizamettin devreye sokulur. Hazırbklar tamamlanınca, zabıta memuru, "Ingiltere'nin Umumi Şarkiyei Siyasiye Müdürü Mr. Templen" olarak Kör Sadi'ye tanıştırılır. Kör Sadi, bir Kürt emirliği kurma niyetlerini anlatır. Içişleri Bakanlığı, polis Celal'in raporlanna dört ay boyunca yanıt vermez. Emir, Şeyh Sait ayaklanmasının başlamasından iki ay sonra gelir: Abdülkadir ve Sadi ile görüşün. îkinci görüşmede bir protokol imzalanması kararlaştınhr. Ama Seyid Abdülkadir tuzağı anlar, fakat artık çok geçtir. — 1 0 — "Kürt Teali Cemiyeti" başkanı Ayan üyesi ve eski Şurayı Devlet Başkanı Seyid Abdülkadir'in özel kalem müdürü Palulu Kör Sadi, pek öyle kül yutacak cinsten adam degildi. 2. Meşrutiyet yülannda Sadrazam Mahmut Şev- ket Paşa tarafından Taife sürulmüş, sekiz yılını orada sürgünde geçinnişti. Babası, tstanbul'da çöpçü onbaşısı Sait'tir. Aksaray Sofular mahallesinde oturan Kör Sa- di, Istanbul Hukuk Fakültesi'nin 7044 numara ile kayıtlı öğrencisiydi. Abdülkerim'in bu has adamımn her tarakta be- zi vardı. Sûrgündeki Padişah Vahdettin yandaşlannca ku- rulan "thıyı Vatan Cemiyeti"nin de üyesiydi. Kör Sadi'nin Kürt Teali Cemiyeti'ndeki üye kayıt sa- yısı 62'ydi. Matbuat Umum Müdürlügü'nce veril- miş 134 numaralı kimlik kartı taşıyan Sadi'nin kartvizitinde şu kimlik yazılıydı: "AbdBlkiharz.de Erhaç Abdullah Sadi" (165) Bütün Kürt derneklerinde etkin roller oynayan Sadi, sürgün günkrinin bitiminde Kahire'ye gitmiş; Kahire'de Celal adlı bir Türk poüsi ile tanışmıştı. Kör Sadi, Kahire'de ingiliz poüsi adına çalış- maktaydı. Celal'i de "tngiliz istihbarat memuru ' olarak tanımıştı. Polis memunı Celal, Sadi ile karşılaşır karşılaş- maz Emniyet Müdürü Ekrem Bey'e (Korgeneral Ekrem Baydar) raporunu vermişti. 17 Eylül 1924 tarihli rapor şöyleydi: " . . Palulu Kör Sadi.. Kürt mnhtariyeti içfaı fa- aüyette bulundugundan... TaiTte sürgnndü ve sa- vaşta da Seyit Beşir Usare kampında bıünnuyor- du. Bu zat, o zamaa, tngiliz ordulan Geoelkuinay Başkanı Deedes'e (166) Kürdistan konusuada bir proje vermişti. Sadi, gecmişteki bu girişimlermi ba- •a anunsatarak böyök çapta bir işe girişmeye ha- nr oldugunu, bunua icu tngiliz Büyükeiçüigi'ne aracdık yapmanu istemiştir. Adı gecen arkasıııda Şeyh Abdülkadir'in ve başka Kürt liderlerinin bu- lundugunu, bu önerinin Kürt liderlerinin bügisi al- tında yaptldıgını ustıi kapalı oiarak anlatmıstır. Palulu Kör Sadi'nin büyük çapU yapmak iste- digi işler şunlardır: Dersim, Paln çevresinde geniş tabanlı bir ayaklanma; Gazi Paşa'ya suikast düzenlenmesi; tngffizlerin buna karşıhk para yardımlan ve gü- vence venneleri ". (167) Sadi, Îngilizlerle kendisi görüşmek ister. Polis Celal, Müdür Ekrem Bey'e verdigi 8 Ekim 1924 günlü raporda, Sadi'nin Abdülkadir ile gö- rüştüklerini, Abdülkadir'in Sadi'ye tam yetki ver- digmi bildirir. (168) Sadi'nin koşullan şunlardır: "1- MHU- ya da Kıbns'ta görüşme; 2- Ayaklanma başanya ulaşuıca Kürdistaa'm ba- gımsıriıgının onayianması ve yapılacak yardımlar için şimdiden güvence verilmesi ve bu amacla bel- ge alışverişi; 3- Ayaklanma süresince silah mermi ve yardım saglanması; 4- tki yüz bta lira kredi. Celal, daha sonra, Kör Sadi ile aralannda şu ko- nuşmamn geçtiğini yazar: "Cdal: — Sana güvendiginı için aracı oimayı kabul et- tim. Bu kadar çok islekte bulunan bir adamdan bn yetkinin neye dayandıgını sonnak akla geiir. Sadi: — Ben de sizin gibi yalnızca bir aracıyım. Tek başıma degilim ki... Celal: — Demek ki bir gücü, bir örgütti temsil edi- yorsnnnz. Sadi: — Evet Celal: — tstekleriniz arasudald en önemH nokta sanı- nm karphklı olarak siyasal bdge ahşverişidir. Eger siz, temsfl ettiginiz örgüt adına hareket etmeye yet- kiü oldugunuzu kanıtlayabilirseııiz yetkili Ingfliz- lerie ilişkiye geçireblürim. Bannn dışında, tngiliz- ler sizinle görüşmek istemezler. Sadi: — Mütarekenin son yılında Kürdistan TeaK Ce- miyeti, General Harrington'a başvnnnoştn, o za- man buna benzer isteklerimizi General Harrington kabnl etmemişti. Kürdistan bağımsulıgının tngil- tere tarafından tanınacagına güvence verilirse, bü- tün Kürdistan ayaklanır. Ve başarı yözde yüzdür. Ük aşamada, Diyarbakır'da bükümeü deviririz. Bunnn dışnıda yapüacak herhangi bir girişim sön- meye mahkfim bireysel ve bölgesel bir çete savaşı olabilir. tngiltere'nin Kürt bağımsızlıgıaı tanıma- sı bütün Kürtragü ayaklandınnaya yeter. Seyit Ta- ha ve yanındakiler, Knrtleri ayaklandıramazlar. ! Kürtler, bnnlann hogıın«niıgı siıgJayacagına inan- mryorlar. tngUizlerin dddi yardımı ie bu işiere gk- mek isteriz. Ben, yalnız bireysel hareket etmedigi- mi ve büyük bir kuvvete dayandıgımı, bu kavvet adına görüşmeler yapbgınn luuuüayabilirim. An- cak bu soron, yurtdışında görüşülmeiidir. Celal: — Burası yetkiHdir. Niçin görüşmekten çeUni- yorsnnoz? İstediginiz ortamı ben haznianm. Sadi: — Burada korknyornm, çünkü izJeniyorum. Celal: — Sanıyonım, nakümetin gözünde ben senden Kürdistan TeaU Cemiyeti Başkanı Seyid Abdülkadir Seyid Abdülkadir'in Özel Kalem Müdürü Palulu Kör Sadi daha tenlikeU bir adamım. Korkak adamlar bn iş- lere girerier mi? Sadi: — Sizi tngilizler konır. Celal: — Gerekirse seni de korurlar. Fakat, bu göriiş- meteri ben, sen ve tngilizlerden başka kimsenin bil- me olasthgı var nu? Sadi: — 1911'de buradaki Rus Konsoloso üe Kürdis- tan ayaklanması için temas ediyordum. Mahmut Sevket Paşa'ya Kürdistan özerkliği için -başvur- dum. Tutuklanmamdan altı gün önce Rus Konso- losiuğu'na tntuklanacagımdan Batum'a gönderil- memi, oradan da Kürdistan'a gidecegimi söyledim. Konsolos, 'ben seni korurum, seni ahıun' dedi. Alü gün sonra tutuklandım. Taife sürüldüm. Sekiz yü sürgünde kaidım. Taife ulaştjgım günlerde düzen- ledigimiz Bitlis ayaklanması (169) patladı. Fakat yöresel ve sonuçsuz kaldı. Geçmişi anımsadıkça korknyornm. Cefaü: — Ben önerinizi Îngilizlere bildiririm, sonra da size yanıt veririm." (170) Bundan sonra devreye "Şehremaneti memurla- rından Nizamettin" girmiştir. Îngilizlere benzeyen Taksim Belediye Zabıta me- murlanndan Nizamettin, sanşın ve uzun boyludur. Nizamettin'e Îngilizlere benzemesi için makyaj da yapdır. Hazırlıklar tamamlanınca Celal, zabıta memu- runu Kör Sadi'ye "tngiltere'nin Umumi Şarkiyei Siyasiye Müdürü Mr. Templen" diye tanıştınr. Görüşme başlar. . Nizamettin, Türkçe ve Fransızca dilleriyle dü- zenlenmiş belgeler sunar. Daha sonrasını 24 Kasım 1924 tarihli rapordan okuyahm: " — Kör Sadi... Kürt hükümetinin kurulma şekli ve kunumasından sonra taratlarca Uışkılerin, mad- di ve manevi yardunlarm saglanmasına ilişkin altı maddelik not ve aynca bazı görüşleri içeren bir si- yasi not verdi. Bu siyasi not Tempien tarafından Ingiltere Dışişleri Bakanhjı'na verflmek üzere ka- bul edflmiştir. Palulu Sadi'nin verdigi bn siyasi not görüşıne ve danışma sonucu ) anldıgı şu bakımdan önemödir. KeMfisme randevu gün ve saatini iki gün önce venHğim için Sadi, gereken kisilerce görüş- müş ve görüşmeye hazır olarak gelmiş ve hiç du- raksamadan oknr gibi söylemiş ve yazdırnuştır..." Sadi'nin istekleri nelerdi? Polis Celal'in Diyarbakır Istiklal Mahkemesi dosyalannda bulunan raponmda, Kör Sadi'nin Se- yit Abdülkadir'in liderliğinde "Kürt devleti" ku- racaklan, bir saldın dunımunda Ingilizlerden yar- dım beklediği, bu Kürt devletinin Mersin ve Isken- derun limanlannı da içine alacak biçimde kurula- cağım bildirir. Polis Celal, raporunun 5. maddesinde Sadi'nin görüşlerini özetlerken şu noktayı da vurgular: "Kürdistan EmirUgme kesinlikle Abdülkadir'- in getirilmesi gerekir. Hükümeti Abdülkadir ku- racaktır. Yani, Kral Hüseyin'in (171) takip ettigi gibi baskı rejimi nygnlanacakbr. Düş gerçek ohhı- gu gün Snltan Abdülkadir olacakbr." Celal'in raporunda Kürt ayaklanmasının tstan- bul'da da başlayacağı, daha sonra ayaklanmarun Bursa, Izmir ve Konya'ya da sıçratılacağı, Ingiliz- lerden silah ve mermi isteneceği, ayaklanmanın ba- şan ile sonuçlanmasından sonra Sultan Vahdettin '- in lstanbul'a getirileceği yazıhyor. Istanbul Emniyet Müdürü Ekrem Bey, bu rapo- ru, içişleri bakanlığına gönderir. Bakanlık dört ay boyunca hiç yanjt vermez. Görüşmeler de kesilir. Yanıt ve buyruk, Şeyh Sait ayaklanmasının baş- lamasından iki ay sonra gelir: "Abdülkadir ve Sadi ile görüşün" Bu, en önemli görüşmedir. Görüşme, Şişli Dede sokağı Zafer apartmanının 8 numaralı dairesinde yapılır. Saat ll'i 40 geçe başlayıp biri on geçe biten gö- rüşmeye, polis Celal, belediye zabıta memuru Ni- zamettin, Birinci Şube Ikinci Başmemuru Nihat,. Birinci Şube Üçüncü Kısım Başmemuru Ziya ve Kör Sadi katılırlar. (172) Raporu okuyalım: " — Kör Sadi, dört ay önce tam sonuç dde ede- cekken Mr. Templen tarafından gelen görüşme önerisini Abdülkadir adına memnaniyede karştla- dıklannı belirtip teşekkür ettikten sonra: — tngiltere hükümetinin Seyid Abdülkadir Haz- rettermin başına geçmedigi hareketin sonocsuz ka- lacagını anladıgı kanısmdayız. Gerçi Şeyh Hazret- leri saygıdeger bir kimse ise de bn gibi işlerde de- neyimi olmadığı ve Kürdistan'da Abdülkadir ka- dar etkisi olmadıgından iş sonuçsuz kalmaya yüz tutmuştur. Ayaklanmanın yayılması ve sonaç d- de edilmesi, Erzurum ve Van çevresindeki en göç- lü aşireUerin katılımı ile mümknndür. Seyid Ab- dülkadir'in babası Abdnllab Efendinin tran üze- rindeki ayaklanmasında baştangıçta 90 bin idşi bn- lunmuştu. O zaman AbdnOah Efendi, tran başken- tini yıkıp yakacakken a m m ı padisalıı Snttan Ha- mid merhumun müdahalesi Ue olay önlenmişti. Eger bu kez de işin başına Seyid Abdülkadir geç- miş oisaydı, ayaklanma 50 bin kişi ile başlayacak ve Diyarbakır, Harput, Malatya, Srvas yörelerin- deki silah ve mühimmat depolanm elde ederek An- kara'yı düşiirecek ve soran da şimdiye kadar bit- miş olacaktı. Gerçi öneriniz üzerine bu ayaklanma yine de ya- pılır. Ancak bir buçuk ay kadar hazuiık süresi gerekir. Templen: — Hay hay, bu süre çok bir şey degildir. Yalnız acde etmek gerekir. tngiltere'den dört ay önceki isteklerinize ek isteklerde bulnnacak mısınız? Kör Sadi: — Bn konnda Seyid Abdülkadir ile uzun uzadı- ya görüştük. Aldıgım emir şudnr: 1- Son günlerde tngiltere ve Itahya'nm bir an- laşma imzaladıklanm duynyornz. Bn anlaşma, btt- yük obnhkla, Antalya ve tzmir yöresine bir çıkart- ma harekâü ile ilgüidir. Eger bn gerçek ise bn ba- rekfttn Kürdistan harekâttnın sonnna kadar erte- lenmesi gerekir. Böyle bir harekâtm, YunanbJann Izmir'i ^affleri gibi bh- «Insal heyecaaı dognrma olasüıgı vardır. Bu, harektünuzı engeller ve başa- nsızbga mahknm eder. Bn nedenle tehlike vanbr. 2- Daha önce verilmesi karariaşürdaa 500 bin lira paranın artönlması. Bngünkü koşnllar bn pa- ranın yetmeyecegi sonncnnu dognrdugundan ayak- lanma sırasuıda harcanacak paramn emre hazır tn- 3- Seyid Abdülkadir'in ayaklanmanın başına geç- mesi için tstanbul'dan ayrılması gerekmektedir. Bnnun için tngnzierce bir motor —g»«n"w«' ve tn- guulerin koruması altında Suriye yoluyla Kürdis- tan'a gitmesi gerekir. Bnnnn için de en az bir ay- uk zaman gerekir. Çünkü Van'da Seyid Abdülka- dir'in oglu var. önceden, bnradan baber gönde- rerek ogtunun suur dışuıa cıkmasından sonra Ab- dülkadir'in tstanbnl'dan aynlması gerekir. Yok- sa, oglunu yakalariar ve eziyet ederler... Mr. Templen tarafından uygun görülen bu ko- şullar üzerine Sadi hemen uygulanmak üzere şu önerilerde bulunmuştur: 1- Irak'u tngttiziere karşı savaşan Şeyh Mah- mnd'nn (173) kendi adamlan oldugunu ve ayak- lanmaya Şeyh Mahmud'un katılması da karariaştı- nldıfı, Matamud'un İngüizlerce affının l sı; bnna karşdık, Şeyh Mahand'H teattm ederiz di- ye söz verildigi, halen tngilizlerin elinde bulunan Şeyh Mahmnd'nn kaymMnderi Fettah Efendi'nin Abdülkadir'e Musnl sornnn görüşülürken başvu- rarak arzn edikcek bicmıde hareket ediiecegini, bn önerinin baştercoman Ryan'a bidhiidigi, Fettah'm kabul edimedigi, bn nedenle Fettah'ın da serbest bırakılması konnsunnn lstanbul'daki Ynksek Ko- miseriige bfldirilmesi; 2- Halen tstanbul'da Seyid Abdülkadir'e konnk olan Hoşnu aşireti reisi Nafiz'ın gereken talimat ile ErbU'e gideceginden vize almak için tngiliz El- çffigine başvurmuş, dnrumnnu Irak Ynksek Komi- serügi'ne soracagız, yanıb verilmiş. Biz bn adamı tamyoruz ve güvence veriyoruz. Bizim adınuza ha- reket edecegi için somşturma yapılmaksızın vize verilmesi" Bu görüşmeden sonra protokol imzalanması ka- rarlaştınlır. Ancak, görüşmelerden Seyid Abdülkadir kuşku- lanır. Oglu Seyid Mehmed'i İngiliz Büyükelçiliği- ne göndererek Templen'in kimliğini ve imza yet- kisi olup olmadığını ögrenmek ister. Isteyince de gerçeği anlar: Palulu Şeyh Sadi, Istanbul Polis Müdürü Ekrem y i tuzağına düşürülmüştür. Durumu hemen Kör Sadi'ye bildirir. Bildirir, ama iş işten gecmiştir. Polis Müdürü Ekrem Bey, Abdülkadir'in olayı öğrendiğini Ankara'ya bildirir. İçişleri BakanlıgVrun 15 Nisan 1925 gün ve 1144 sayjı emri Ekrem Bey'e ulaştığında Seyid Abdül- kadir ve Kör Sadi'nin yazgılan belli olmuştu. Seyid Abdülkadir, Nafıa Vekâleti muhasebecisi Sadi Bey*den satın aldığı sakız ağaçlan ile çevrili Suadiye'deki bugünkü Koru Park Sokak'taki Ko- ru Apartmanı ve çevresini kaplayan bahçe üzerin- deki yalısı basüarak tutuklanır ve Diyarbakır'a doğ- ru yola cıkanlır. (174) Olayın icyüzü Diyarbakır Sıkıyönetim Mahke- mesi'nde anlaşıldığında tngiltere'nin tstanbul'da- lci Büvükelçisi Lindsay'ın tngiltere Dışişleri Baka- nı Austen Chamberlain'e gönderdiği 2 Haziran 1925 günlü raporda şunlar yazılmıştı: "AyaUanmanın bir tngiliz luşkırtması oldngu- nn ya da ayaklanmaya tngilizierin kanşüklan yo- Innda, garip karşılanacak kadar çok az şey ortaya konnldn ya da bn kadanna izin verildi. Üç yıl ka- dar önce İngiliz ajanı oldugn ileri snrülen, ama bir Türk laşkırba ajanı olan Tempien admda bir tn- giiiz'den söz edildi. Bu adamın kim olaMlecegi ko- nusunda hiçbir bilgim yok. Şeyh Sait'in Diyarba- kır'ı aldıktan sonra Cezire yoluyla tngiliz yetkili- leri Oe ilişkiye geçecegi de söylendi" (175) Büyükelci'nin 9 Haziran 1925 tarihli yazısında "Templen" adındaki bir polisin îstanbul'da gö- rev yaptığı sonradan aynlıp Hulse adındaki bir In- gilizle özel dedektiflik yaptığı da yazılır. " — Gazeteler, Seyid Abdülkadir ve arkadaşla- nnın mahktmiyetleri 0e Ugiü oMnkca aynntın bü- giler yayımladılar. Bn yayımlara göre (...) Abdnl- kadir'in ajanı Kör Sadi, lagüiz ajanı pozundaki bkr Türk polisi ile ilişkiye geçmiş. Bn sahte Templen, Kör Sadi'den bir yazdı bdge alnuş. Gerçek Templen daha önce burada müttefik po- Bsiyie çahsmış, sonra da Hube Be özd dedektif ola- rak çahşmaya başlanuş. Zaman zaman başkalan adına da çalışan bn ajanlara tngiliz yetkilUerinin güvenemedilderi, ancak, Mr. A. Block tarafından sahte bankonatlar konusunda görevlendirildikleri anlaşıldı. Templen'in buradan aynldıgı, ancak Hulse'nin Bolsevikkrle çalıştıgı sanüıyor. " (176) Abdülkadir'in ölüm cezasına carptınlmasından sonra Ingiltere'nin Istanbul Büyükelçisi R.C. Lind- say, Dışişleri Bakanlığı'na gönderdiği 2 Haziran 1925 günlü raporda şunlan yazmıştı: " _ 1919-1921 yıllan arasında Knrtlerin özerk- Hgi yanlm hareketlerle çok yakın Ugisi olan eski senatör Seyid Abdülkadir«(.) son ayaklanmanın kışlarücısı olarak idam edildi." (177) Yann: Takrir-i SmkAn KMDHO (163) — Seyid Abdülkadir, Sadrazam Talat Paşa'nm emri p Ue Emniyet üenel Müdürlüğü'nün 16 Nisan 1333 (1917) tarih ve 764/74 sayılı emri üe izlenmeye alınmıştır. Abdülkadir, silrekli olarak polis tarafından, yakalandığj ana kadar adım adım izlenmiîtir. 2 Aralık 1924 günü Şeyh Sait'in oğlu AJi Rıza ve Şemdinli Tahrirat Kâtibi SOleymaniyeli NafizJe beş saat süre ile görüstukleri,. 4 ara- lık günü Ali Rıza'mn yeniden Seyid Abdülkadir'in evine geldtği, bir gece ev- de kaldığı, 1. sınıf 3. memur Bahattin tarafından 7 Aralık 1924 gün ve 663 sayılı rapor ile Emniyet Müdürlüğü'ne bıldiriimijtir. 8 Nisan 192i günü İn- giliz Büyükelçiliği kavaslarından Selim thsan'ın, Abdülkadir'in evine geldi- ği,. 12 nisan günü de Seyid Abdülkadir'in oğlu Seyit Mehmet'in Reşit Pasa yalısında İngiliz Mr. Taker ile yanm saatlik bir görüşme yaptığı belirtilmiştir. Şark Istiklal Mahkemesi dava dosyaJarı arasında bulunan bu raporlarda- ki aynntılı bilgiler Avni Doğan'ın yayımlanmayan anılanndan alındı. (dak- tilo metin s: 90 (166) — Geoeral Deedes, Genel Kurmay Başkanı dejil lstanbul'daki İn- giliz askeri atasesidır. (167) — Bu rapora, Şeyh Sait'i yargılayan tstiklal Mahkemesi Savası Ahmet Süreyya örgeevren'in DUnya gazetesinde yayımlanan amlarında yer veril- mistir. (Dünya, Şeyh Sait tsyanı ve Şark İstildal Mahkemden, 1 Haziran 1957 Aynı rapor metnine Avni Ek>ğan'ın yayımlanmayan amlannda da rastlı- yonız. Orgeevren, Kör Sadi ile görüsen görevlinin adının Nizamettin, Do- ğan ise Polis Celal oldugunu yazıyor. (Doğan, daktilo metni, s: 92 vd) Behçet Cemal (Şeyh Sait İsyanı, Sel Yay. 1955, s: 15) ve Metin Toker (Şeyh Sait ve İsyanı, Akis Yay. 1%8, s: 55) ve Vedat Şadili (Türkiye'de KürtçülOk Hareketleri ve Isyanlar, Kon, Yay. 1980, Ank. s: 73-74) Kör Sadi ile iliski kuran ve görüsen kişinin Nizamettin oldugunu yazryorlar. Orgeevren ve Doğan'ın anılan ve bu anılarda yer alan raporlann incelen- mesinden çıkan sonuç, Kör Sadi ile ilk goruşmeleri Celal'in yaptığı, Niza- mettin'in tngiliz Templen kimliği Ue yaptığı bir tek görüşme olduğudur. Raporu, bugünkü Türkçeye çevirerek yayımlıyoruz. (168) — Cemal s: 79-80 (169) — 1914 yılında Molla Selim liderliğindeki başansızhkla sonuçlanan Kürt Ayaklanması. (Celil Celile, 1914 Kflrt Ayaklanması, Toplumsal Kur- tulus, Şubat 1991, s: 33 vd) Ermeni yayın organı Horizon ayaklanmaya çok sayıda Ermeni'nin de ka- üldığını yazdı (Celil Celile.. s: 35) Ayaklanmaya katılan ve bu nedenle asılan Gayda Küyunde Şeyh Sayid 'Ali, Akbulut hükümeti Devlet Bakanı Emekli Buyukelçi Kâmran tnan'ın dedesidir. (170) — Cemal Behçet s: 82; Dogan Avni, yayımlanmamıs anıiar s: 101-102'deki bilgilere göre Palulu Abdullah Sadi ile yapüan göruşmeler, polis Celal tarafından İçişleri BakanhgVna 13 Ekim 1924 gün ve Istanbul Polis Müdürlüğü 919 sayı ile 11 Aralık 1924 ve 1535 sayılı yaa ekinde gönderili- yor. İçişleri Bakanlığı, 3 Şubat 1935 gün ve Emniyet 1821/652 sayılı yazı Ue göriıjmeiere ara verilmesini istiyor. Piren'de ayakjanma basladıktan sonra 29 Mart 1925 günn 1688 sayılı emir üe görHsmelerin yeniden baslatılması isteniyor! (171) — tngilizler ile işbirligi yapan Arap lideri Mekke Şerifı Hüseyin (Kan- demir Feridun, Medine Müdafaası, Nehir Yay. 1991, tst., s: 421 vd. (172) — Dünya, orgeevren Süreyya, Şeyh Sait İsyanı, 2 ve 3 Haziran 1957; (173) — Şeyh Mahmut Benzerci, 1918 yılında Kürtlere özerklik verilmesi için başvurdu. Binbaşı Noel, kendisini Güney Kürdistan hükümdan ilan et- ti. Şeyh Mahmut, 1919 yıhnda da Îngilizlere karşı ayaklandı. Ancak ayak- lanma basansızhkla sonuçlandı. Şeyh Mahmut, 1922'de yeniden ayaklan- dı. Bu ayaklanma da başansızlıkla sonuçlandı. 193O'da Irak ve Ingiiiz or- dulan, Şeyh Mahmut'un ayaklanmasını bastırdılar. Mahmut, 1956 yılmda Bağdat'ta öldü. (Aegleton Vv'illiam, 1946 Mehabad Kürt Cumhuriyeti, Ko- ral Yay-, tst. 1990. s: 40) (174) — Metin Toker, bu yalının "Nafıa Nezaretı Muhasebecisi Sadi Bey- den satın alınıp Seyid Abdülkadir'e Sultan Abdülhamid tarafından hedive edildigini yazıyor. (Toker s: 55) Seyid Abdülkadir'in aılesinden aldiğımız bılgıye göre sonradan bahcesine apartmanlar yapılan bu yalı 1914 yılında açıkarttırma yoluyla satın alınmış- tır. Daha önce Sultanahmet'te Akbıyık Mahalksi'nde oturan Abdülkadir, son- ra Kızıltoprak'a yerleşmiş, daha sonra da bu yalıyı satın almıştır. Seyid Abdülkadir, duruşmalarda Kadiri Tarikatı kurucusu Abdülkadir Gey- lani sovundan geldiğinı üeri sürmüstü. Geylan, Abdülkadir Geylani'nm do- ğum yeri olan ilçenin adıdır. tstiklal Mahkemesi karan Ue babası ile birlikte asılan Seyid Abdülkadir'- in oğlu Mehmet'in iki kız ve iki oğlu oldu. Oğullardan biri lran'a yerleşti. İki kıa ve oğlu Hızır, tstanbul'da yaşıyoriar. Seyid Abdülkadir'in torunu Hızır, Abdülkadir Geyiani'nin dogum yeri olan "Geylan"ı soyadı aldı. Haydarpasa Lisesi'ni bitinükten sonra Amerika'da tckstil mtihendisligı öğ- renimi gören Hızır Geylan, 1971-74 yıllan arasında Sümerbank Genel Mü- dürlüğü yaptı. Yük. Mühendis Hızır Geylan, daha sonra 1975-79 yıllan ara- sında Ortakpazar'da Sanayi Bakanlığı temsilciliğinde de bulundu. (175) — Şimsir, ingiliz Belgelenyle Kürt sonınu (1924 - 1938, TTK Yay., s: 60; özgün kaynak: Ingiltere Dışişleri Bakanlığı belge no: F.O 424/262 P 167-168 173 no: 175) (176) — Şimşir s: 64, Ingiltere Dışişleri Bakanlığı'ndaki özgün bdsesayı- sı: F.O 424/262 b. 173 No: 180 (177) — Şimsir s: 59
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle