Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/14 DİZİ-RÖPORIAJ 11 HAZİRAN 1991
Kürt ayaklanmasınıpUmlayan SeyidAbdülkadir'in özel kalem müdürü, Ingiliz ajanıpozundaki Türkpolisi tarafından oyuna getirilir
Kör Sadi,polis tuzağınıgöremedi
Öncesi ve sonrasıyla
ŞEYHSAİT
AY\KLANMASI
UĞURMUMCU
P__ alulu Kör Sadi, Kürt Teali
Cemiyeti Başkanı Seyid Abdülkadir'in
has adamıdır. Kör Sadi'nin amaç ve
istekleri şöylecür: Dersim ve Palu
çevresinde geniş tabanlı ayaklanma,
Gazi Paşa'ya suikast düzenlenmesi. Sadi,
İngiliz istihbarat memuru sandığı polis
memuru Celal aracılığıyla îngilizlerle
görüşmek ister.
San- saçları ve uzun boyuyla
îngilizlere benzeyen Taksim Belediyesi
zabıta memurlarından Nizamettin
devreye sokulur. Hazırbklar
tamamlanınca, zabıta memuru,
"Ingiltere'nin Umumi Şarkiyei Siyasiye
Müdürü Mr. Templen" olarak Kör
Sadi'ye tanıştırılır. Kör Sadi, bir Kürt
emirliği kurma niyetlerini anlatır.
Içişleri Bakanlığı, polis Celal'in
raporlanna dört ay boyunca yanıt
vermez. Emir, Şeyh Sait
ayaklanmasının başlamasından iki ay
sonra gelir: Abdülkadir ve Sadi ile
görüşün. îkinci görüşmede bir
protokol imzalanması kararlaştınhr.
Ama Seyid Abdülkadir tuzağı anlar,
fakat artık çok geçtir.
— 1 0 —
"Kürt Teali Cemiyeti" başkanı Ayan üyesi ve
eski Şurayı Devlet Başkanı Seyid Abdülkadir'in
özel kalem müdürü Palulu Kör Sadi, pek öyle kül
yutacak cinsten adam degildi.
2. Meşrutiyet yülannda Sadrazam Mahmut Şev-
ket Paşa tarafından Taife sürulmüş, sekiz yılını
orada sürgünde geçinnişti.
Babası, tstanbul'da çöpçü onbaşısı Sait'tir.
Aksaray Sofular mahallesinde oturan Kör Sa-
di, Istanbul Hukuk Fakültesi'nin 7044 numara ile
kayıtlı öğrencisiydi.
Abdülkerim'in bu has adamımn her tarakta be-
zi vardı.
Sûrgündeki Padişah Vahdettin yandaşlannca ku-
rulan "thıyı Vatan Cemiyeti"nin de üyesiydi. Kör
Sadi'nin Kürt Teali Cemiyeti'ndeki üye kayıt sa-
yısı 62'ydi. Matbuat Umum Müdürlügü'nce veril-
miş 134 numaralı kimlik kartı taşıyan Sadi'nin
kartvizitinde şu kimlik yazılıydı:
"AbdBlkiharz.de Erhaç Abdullah Sadi" (165)
Bütün Kürt derneklerinde etkin roller oynayan
Sadi, sürgün günkrinin bitiminde Kahire'ye gitmiş;
Kahire'de Celal adlı bir Türk poüsi ile tanışmıştı.
Kör Sadi, Kahire'de ingiliz poüsi adına çalış-
maktaydı. Celal'i de "tngiliz istihbarat memuru '
olarak tanımıştı.
Polis memunı Celal, Sadi ile karşılaşır karşılaş-
maz Emniyet Müdürü Ekrem Bey'e (Korgeneral
Ekrem Baydar) raporunu vermişti.
17 Eylül 1924 tarihli rapor şöyleydi:
" . . Palulu Kör Sadi.. Kürt mnhtariyeti içfaı fa-
aüyette bulundugundan... TaiTte sürgnndü ve sa-
vaşta da Seyit Beşir Usare kampında bıünnuyor-
du. Bu zat, o zamaa, tngiliz ordulan Geoelkuinay
Başkanı Deedes'e (166) Kürdistan konusuada bir
proje vermişti. Sadi, gecmişteki bu girişimlermi ba-
•a anunsatarak böyök çapta bir işe girişmeye ha-
nr oldugunu, bunua icu tngiliz Büyükeiçüigi'ne
aracdık yapmanu istemiştir. Adı gecen arkasıııda
Şeyh Abdülkadir'in ve başka Kürt liderlerinin bu-
lundugunu, bu önerinin Kürt liderlerinin bügisi al-
tında yaptldıgını ustıi kapalı oiarak anlatmıstır.
Palulu Kör Sadi'nin büyük çapU yapmak iste-
digi işler şunlardır:
Dersim, Paln çevresinde geniş tabanlı bir
ayaklanma;
Gazi Paşa'ya suikast düzenlenmesi;
tngffizlerin buna karşıhk para yardımlan ve gü-
vence venneleri ". (167)
Sadi, Îngilizlerle kendisi görüşmek ister.
Polis Celal, Müdür Ekrem Bey'e verdigi 8 Ekim
1924 günlü raporda, Sadi'nin Abdülkadir ile gö-
rüştüklerini, Abdülkadir'in Sadi'ye tam yetki ver-
digmi bildirir. (168)
Sadi'nin koşullan şunlardır:
"1- MHU- ya da Kıbns'ta görüşme;
2- Ayaklanma başanya ulaşuıca Kürdistaa'm ba-
gımsıriıgının onayianması ve yapılacak yardımlar
için şimdiden güvence verilmesi ve bu amacla bel-
ge alışverişi;
3- Ayaklanma süresince silah mermi ve yardım
saglanması;
4- tki yüz bta lira kredi.
Celal, daha sonra, Kör Sadi ile aralannda şu ko-
nuşmamn geçtiğini yazar:
"Cdal:
— Sana güvendiginı için aracı oimayı kabul et-
tim. Bu kadar çok islekte bulunan bir adamdan
bn yetkinin neye dayandıgını sonnak akla geiir.
Sadi:
— Ben de sizin gibi yalnızca bir aracıyım. Tek
başıma degilim ki...
Celal:
— Demek ki bir gücü, bir örgütti temsil edi-
yorsnnnz.
Sadi:
— Evet
Celal:
— tstekleriniz arasudald en önemH nokta sanı-
nm karphklı olarak siyasal bdge ahşverişidir. Eger
siz, temsfl ettiginiz örgüt adına hareket etmeye yet-
kiü oldugunuzu kanıtlayabilirseııiz yetkili Ingfliz-
lerie ilişkiye geçireblürim. Bannn dışında, tngiliz-
ler sizinle görüşmek istemezler.
Sadi:
— Mütarekenin son yılında Kürdistan TeaK Ce-
miyeti, General Harrington'a başvnnnoştn, o za-
man buna benzer isteklerimizi General Harrington
kabnl etmemişti. Kürdistan bağımsulıgının tngil-
tere tarafından tanınacagına güvence verilirse, bü-
tün Kürdistan ayaklanır. Ve başarı yözde yüzdür.
Ük aşamada, Diyarbakır'da bükümeü deviririz.
Bunnn dışnıda yapüacak herhangi bir girişim sön-
meye mahkfim bireysel ve bölgesel bir çete savaşı
olabilir. tngiltere'nin Kürt bağımsızlıgıaı tanıma-
sı bütün Kürtragü ayaklandınnaya yeter. Seyit Ta-
ha ve yanındakiler, Knrtleri ayaklandıramazlar.
! Kürtler, bnnlann hogıın«niıgı siıgJayacagına inan-
mryorlar. tngUizlerin dddi yardımı ie bu işiere gk-
mek isteriz. Ben, yalnız bireysel hareket etmedigi-
mi ve büyük bir kuvvete dayandıgımı, bu kavvet
adına görüşmeler yapbgınn luuuüayabilirim. An-
cak bu soron, yurtdışında görüşülmeiidir.
Celal:
— Burası yetkiHdir. Niçin görüşmekten çeUni-
yorsnnoz? İstediginiz ortamı ben haznianm.
Sadi:
— Burada korknyornm, çünkü izJeniyorum.
Celal:
— Sanıyonım, nakümetin gözünde ben senden
Kürdistan TeaU Cemiyeti Başkanı Seyid Abdülkadir Seyid Abdülkadir'in Özel Kalem Müdürü Palulu Kör Sadi
daha tenlikeU bir adamım. Korkak adamlar bn iş-
lere girerier mi?
Sadi:
— Sizi tngilizler konır.
Celal:
— Gerekirse seni de korurlar. Fakat, bu göriiş-
meteri ben, sen ve tngilizlerden başka kimsenin bil-
me olasthgı var nu?
Sadi:
— 1911'de buradaki Rus Konsoloso üe Kürdis-
tan ayaklanması için temas ediyordum. Mahmut
Sevket Paşa'ya Kürdistan özerkliği için -başvur-
dum. Tutuklanmamdan altı gün önce Rus Konso-
losiuğu'na tntuklanacagımdan Batum'a gönderil-
memi, oradan da Kürdistan'a gidecegimi söyledim.
Konsolos, 'ben seni korurum, seni ahıun' dedi. Alü
gün sonra tutuklandım. Taife sürüldüm. Sekiz yü
sürgünde kaidım. Taife ulaştjgım günlerde düzen-
ledigimiz Bitlis ayaklanması (169) patladı. Fakat
yöresel ve sonuçsuz kaldı. Geçmişi anımsadıkça
korknyornm.
Cefaü:
— Ben önerinizi Îngilizlere bildiririm, sonra da
size yanıt veririm." (170)
Bundan sonra devreye "Şehremaneti memurla-
rından Nizamettin" girmiştir.
Îngilizlere benzeyen Taksim Belediye Zabıta me-
murlanndan Nizamettin, sanşın ve uzun boyludur.
Nizamettin'e Îngilizlere benzemesi için makyaj
da yapdır.
Hazırlıklar tamamlanınca Celal, zabıta memu-
runu Kör Sadi'ye "tngiltere'nin Umumi Şarkiyei
Siyasiye Müdürü Mr. Templen" diye tanıştınr.
Görüşme başlar. .
Nizamettin, Türkçe ve Fransızca dilleriyle dü-
zenlenmiş belgeler sunar.
Daha sonrasını 24 Kasım 1924 tarihli rapordan
okuyahm:
" — Kör Sadi... Kürt hükümetinin kurulma şekli
ve kunumasından sonra taratlarca Uışkılerin, mad-
di ve manevi yardunlarm saglanmasına ilişkin altı
maddelik not ve aynca bazı görüşleri içeren bir si-
yasi not verdi. Bu siyasi not Tempien tarafından
Ingiltere Dışişleri Bakanhjı'na verflmek üzere ka-
bul edflmiştir. Palulu Sadi'nin verdigi bn siyasi not
görüşıne ve danışma sonucu ) anldıgı şu bakımdan
önemödir. KeMfisme randevu gün ve saatini iki gün
önce venHğim için Sadi, gereken kisilerce görüş-
müş ve görüşmeye hazır olarak gelmiş ve hiç du-
raksamadan oknr gibi söylemiş ve yazdırnuştır..."
Sadi'nin istekleri nelerdi?
Polis Celal'in Diyarbakır Istiklal Mahkemesi
dosyalannda bulunan raponmda, Kör Sadi'nin Se-
yit Abdülkadir'in liderliğinde "Kürt devleti" ku-
racaklan, bir saldın dunımunda Ingilizlerden yar-
dım beklediği, bu Kürt devletinin Mersin ve Isken-
derun limanlannı da içine alacak biçimde kurula-
cağım bildirir.
Polis Celal, raporunun 5. maddesinde Sadi'nin
görüşlerini özetlerken şu noktayı da vurgular:
"Kürdistan EmirUgme kesinlikle Abdülkadir'-
in getirilmesi gerekir. Hükümeti Abdülkadir ku-
racaktır. Yani, Kral Hüseyin'in (171) takip ettigi
gibi baskı rejimi nygnlanacakbr. Düş gerçek ohhı-
gu gün Snltan Abdülkadir olacakbr."
Celal'in raporunda Kürt ayaklanmasının tstan-
bul'da da başlayacağı, daha sonra ayaklanmarun
Bursa, Izmir ve Konya'ya da sıçratılacağı, Ingiliz-
lerden silah ve mermi isteneceği, ayaklanmanın ba-
şan ile sonuçlanmasından sonra Sultan Vahdettin '-
in lstanbul'a getirileceği yazıhyor.
Istanbul Emniyet Müdürü Ekrem Bey, bu rapo-
ru, içişleri bakanlığına gönderir.
Bakanlık dört ay boyunca hiç yanjt vermez.
Görüşmeler de kesilir.
Yanıt ve buyruk, Şeyh Sait ayaklanmasının baş-
lamasından iki ay sonra gelir:
"Abdülkadir ve Sadi ile görüşün"
Bu, en önemli görüşmedir.
Görüşme, Şişli Dede sokağı Zafer apartmanının
8 numaralı dairesinde yapılır.
Saat ll'i 40 geçe başlayıp biri on geçe biten gö-
rüşmeye, polis Celal, belediye zabıta memuru Ni-
zamettin, Birinci Şube Ikinci Başmemuru Nihat,.
Birinci Şube Üçüncü Kısım Başmemuru Ziya ve
Kör Sadi katılırlar. (172)
Raporu okuyalım:
" — Kör Sadi, dört ay önce tam sonuç dde ede-
cekken Mr. Templen tarafından gelen görüşme
önerisini Abdülkadir adına memnaniyede karştla-
dıklannı belirtip teşekkür ettikten sonra:
— tngiltere hükümetinin Seyid Abdülkadir Haz-
rettermin başına geçmedigi hareketin sonocsuz ka-
lacagını anladıgı kanısmdayız. Gerçi Şeyh Hazret-
leri saygıdeger bir kimse ise de bn gibi işlerde de-
neyimi olmadığı ve Kürdistan'da Abdülkadir ka-
dar etkisi olmadıgından iş sonuçsuz kalmaya yüz
tutmuştur. Ayaklanmanın yayılması ve sonaç d-
de edilmesi, Erzurum ve Van çevresindeki en göç-
lü aşireUerin katılımı ile mümknndür. Seyid Ab-
dülkadir'in babası Abdnllab Efendinin tran üze-
rindeki ayaklanmasında baştangıçta 90 bin idşi bn-
lunmuştu. O zaman AbdnOah Efendi, tran başken-
tini yıkıp yakacakken a m m ı padisalıı Snttan Ha-
mid merhumun müdahalesi Ue olay önlenmişti.
Eger bu kez de işin başına Seyid Abdülkadir geç-
miş oisaydı, ayaklanma 50 bin kişi ile başlayacak
ve Diyarbakır, Harput, Malatya, Srvas yörelerin-
deki silah ve mühimmat depolanm elde ederek An-
kara'yı düşiirecek ve soran da şimdiye kadar bit-
miş olacaktı.
Gerçi öneriniz üzerine bu ayaklanma yine de ya-
pılır. Ancak bir buçuk ay kadar hazuiık süresi
gerekir.
Templen:
— Hay hay, bu süre çok bir şey degildir. Yalnız
acde etmek gerekir. tngiltere'den dört ay önceki
isteklerinize ek isteklerde bulnnacak mısınız?
Kör Sadi:
— Bn konnda Seyid Abdülkadir ile uzun uzadı-
ya görüştük. Aldıgım emir şudnr:
1- Son günlerde tngiltere ve Itahya'nm bir an-
laşma imzaladıklanm duynyornz. Bn anlaşma, btt-
yük obnhkla, Antalya ve tzmir yöresine bir çıkart-
ma harekâü ile ilgüidir. Eger bn gerçek ise bn ba-
rekfttn Kürdistan harekâttnın sonnna kadar erte-
lenmesi gerekir. Böyle bir harekâtm, YunanbJann
Izmir'i ^affleri gibi bh- «Insal heyecaaı dognrma
olasüıgı vardır. Bu, harektünuzı engeller ve başa-
nsızbga mahknm eder. Bn nedenle tehlike vanbr.
2- Daha önce verilmesi karariaşürdaa 500 bin
lira paranın artönlması. Bngünkü koşnllar bn pa-
ranın yetmeyecegi sonncnnu dognrdugundan ayak-
lanma sırasuıda harcanacak paramn emre hazır tn-
3- Seyid Abdülkadir'in ayaklanmanın başına geç-
mesi için tstanbul'dan ayrılması gerekmektedir.
Bnnun için tngnzierce bir motor —g»«n"w«' ve tn-
guulerin koruması altında Suriye yoluyla Kürdis-
tan'a gitmesi gerekir. Bnnnn için de en az bir ay-
uk zaman gerekir. Çünkü Van'da Seyid Abdülka-
dir'in oglu var. önceden, bnradan baber gönde-
rerek ogtunun suur dışuıa cıkmasından sonra Ab-
dülkadir'in tstanbnl'dan aynlması gerekir. Yok-
sa, oglunu yakalariar ve eziyet ederler...
Mr. Templen tarafından uygun görülen bu ko-
şullar üzerine Sadi hemen uygulanmak üzere şu
önerilerde bulunmuştur:
1- Irak'u tngttiziere karşı savaşan Şeyh Mah-
mnd'nn (173) kendi adamlan oldugunu ve ayak-
lanmaya Şeyh Mahmud'un katılması da karariaştı-
nldıfı, Matamud'un İngüizlerce affının l
sı; bnna karşdık, Şeyh Mahand'H teattm ederiz di-
ye söz verildigi, halen tngilizlerin elinde bulunan
Şeyh Mahmnd'nn kaymMnderi Fettah Efendi'nin
Abdülkadir'e Musnl sornnn görüşülürken başvu-
rarak arzn edikcek bicmıde hareket ediiecegini, bn
önerinin baştercoman Ryan'a bidhiidigi, Fettah'm
kabul edimedigi, bn nedenle Fettah'ın da serbest
bırakılması konnsunnn lstanbul'daki Ynksek Ko-
miseriige bfldirilmesi;
2- Halen tstanbul'da Seyid Abdülkadir'e konnk
olan Hoşnu aşireti reisi Nafiz'ın gereken talimat
ile ErbU'e gideceginden vize almak için tngiliz El-
çffigine başvurmuş, dnrumnnu Irak Ynksek Komi-
serügi'ne soracagız, yanıb verilmiş. Biz bn adamı
tamyoruz ve güvence veriyoruz. Bizim adınuza ha-
reket edecegi için somşturma yapılmaksızın vize
verilmesi"
Bu görüşmeden sonra protokol imzalanması ka-
rarlaştınlır.
Ancak, görüşmelerden Seyid Abdülkadir kuşku-
lanır. Oglu Seyid Mehmed'i İngiliz Büyükelçiliği-
ne göndererek Templen'in kimliğini ve imza yet-
kisi olup olmadığını ögrenmek ister.
Isteyince de gerçeği anlar:
Palulu Şeyh Sadi, Istanbul Polis Müdürü Ekrem
y i tuzağına düşürülmüştür.
Durumu hemen Kör Sadi'ye bildirir. Bildirir,
ama iş işten gecmiştir. Polis Müdürü Ekrem Bey,
Abdülkadir'in olayı öğrendiğini Ankara'ya bildirir.
İçişleri BakanlıgVrun 15 Nisan 1925 gün ve 1144
sayjı emri Ekrem Bey'e ulaştığında Seyid Abdül-
kadir ve Kör Sadi'nin yazgılan belli olmuştu.
Seyid Abdülkadir, Nafıa Vekâleti muhasebecisi
Sadi Bey*den satın aldığı sakız ağaçlan ile çevrili
Suadiye'deki bugünkü Koru Park Sokak'taki Ko-
ru Apartmanı ve çevresini kaplayan bahçe üzerin-
deki yalısı basüarak tutuklanır ve Diyarbakır'a doğ-
ru yola cıkanlır. (174)
Olayın icyüzü Diyarbakır Sıkıyönetim Mahke-
mesi'nde anlaşıldığında tngiltere'nin tstanbul'da-
lci Büvükelçisi Lindsay'ın tngiltere Dışişleri Baka-
nı Austen Chamberlain'e gönderdiği 2 Haziran
1925 günlü raporda şunlar yazılmıştı:
"AyaUanmanın bir tngiliz luşkırtması oldngu-
nn ya da ayaklanmaya tngilizierin kanşüklan yo-
Innda, garip karşılanacak kadar çok az şey ortaya
konnldn ya da bn kadanna izin verildi. Üç yıl ka-
dar önce İngiliz ajanı oldugn ileri snrülen, ama bir
Türk laşkırba ajanı olan Tempien admda bir tn-
giiiz'den söz edildi. Bu adamın kim olaMlecegi ko-
nusunda hiçbir bilgim yok. Şeyh Sait'in Diyarba-
kır'ı aldıktan sonra Cezire yoluyla tngiliz yetkili-
leri Oe ilişkiye geçecegi de söylendi" (175)
Büyükelci'nin 9 Haziran 1925 tarihli yazısında
"Templen" adındaki bir polisin îstanbul'da gö-
rev yaptığı sonradan aynlıp Hulse adındaki bir In-
gilizle özel dedektiflik yaptığı da yazılır.
" — Gazeteler, Seyid Abdülkadir ve arkadaşla-
nnın mahktmiyetleri 0e Ugiü oMnkca aynntın bü-
giler yayımladılar. Bn yayımlara göre (...) Abdnl-
kadir'in ajanı Kör Sadi, lagüiz ajanı pozundaki bkr
Türk polisi ile ilişkiye geçmiş. Bn sahte Templen,
Kör Sadi'den bir yazdı bdge alnuş.
Gerçek Templen daha önce burada müttefik po-
Bsiyie çahsmış, sonra da Hube Be özd dedektif ola-
rak çahşmaya başlanuş. Zaman zaman başkalan
adına da çalışan bn ajanlara tngiliz yetkilUerinin
güvenemedilderi, ancak, Mr. A. Block tarafından
sahte bankonatlar konusunda görevlendirildikleri
anlaşıldı. Templen'in buradan aynldıgı, ancak
Hulse'nin Bolsevikkrle çalıştıgı sanüıyor. " (176)
Abdülkadir'in ölüm cezasına carptınlmasından
sonra Ingiltere'nin Istanbul Büyükelçisi R.C. Lind-
say, Dışişleri Bakanlığı'na gönderdiği 2 Haziran
1925 günlü raporda şunlan yazmıştı:
" _ 1919-1921 yıllan arasında Knrtlerin özerk-
Hgi yanlm hareketlerle çok yakın Ugisi olan eski
senatör Seyid Abdülkadir«(.) son ayaklanmanın
kışlarücısı olarak idam edildi." (177)
Yann: Takrir-i SmkAn KMDHO
(163) — Seyid Abdülkadir, Sadrazam Talat Paşa'nm emri
p Ue Emniyet üenel Müdürlüğü'nün 16 Nisan 1333 (1917)
tarih ve 764/74 sayılı emri üe izlenmeye alınmıştır.
Abdülkadir, silrekli olarak polis tarafından, yakalandığj ana kadar adım
adım izlenmiîtir. 2 Aralık 1924 günü Şeyh Sait'in oğlu AJi Rıza ve Şemdinli
Tahrirat Kâtibi SOleymaniyeli NafizJe beş saat süre ile görüstukleri,. 4 ara-
lık günü Ali Rıza'mn yeniden Seyid Abdülkadir'in evine geldtği, bir gece ev-
de kaldığı, 1. sınıf 3. memur Bahattin tarafından 7 Aralık 1924 gün ve 663
sayılı rapor ile Emniyet Müdürlüğü'ne bıldiriimijtir. 8 Nisan 192i günü İn-
giliz Büyükelçiliği kavaslarından Selim thsan'ın, Abdülkadir'in evine geldi-
ği,. 12 nisan günü de Seyid Abdülkadir'in oğlu Seyit Mehmet'in Reşit Pasa
yalısında İngiliz Mr. Taker ile yanm saatlik bir görüşme yaptığı belirtilmiştir.
Şark Istiklal Mahkemesi dava dosyaJarı arasında bulunan bu raporlarda-
ki aynntılı bilgiler Avni Doğan'ın yayımlanmayan anılanndan alındı. (dak-
tilo metin s: 90
(166) — Geoeral Deedes, Genel Kurmay Başkanı dejil lstanbul'daki İn-
giliz askeri atasesidır.
(167) — Bu rapora, Şeyh Sait'i yargılayan tstiklal Mahkemesi Savası Ahmet
Süreyya örgeevren'in DUnya gazetesinde yayımlanan amlarında yer veril-
mistir. (Dünya, Şeyh Sait tsyanı ve Şark İstildal Mahkemden, 1 Haziran 1957
Aynı rapor metnine Avni Ek>ğan'ın yayımlanmayan amlannda da rastlı-
yonız. Orgeevren, Kör Sadi ile görüsen görevlinin adının Nizamettin, Do-
ğan ise Polis Celal oldugunu yazıyor. (Doğan, daktilo metni, s: 92 vd)
Behçet Cemal (Şeyh Sait İsyanı, Sel Yay. 1955, s: 15) ve Metin Toker (Şeyh
Sait ve İsyanı, Akis Yay. 1%8, s: 55) ve Vedat Şadili (Türkiye'de KürtçülOk
Hareketleri ve Isyanlar, Kon, Yay. 1980, Ank. s: 73-74) Kör Sadi ile iliski
kuran ve görüsen kişinin Nizamettin oldugunu yazryorlar.
Orgeevren ve Doğan'ın anılan ve bu anılarda yer alan raporlann incelen-
mesinden çıkan sonuç, Kör Sadi ile ilk goruşmeleri Celal'in yaptığı, Niza-
mettin'in tngiliz Templen kimliği Ue yaptığı bir tek görüşme olduğudur.
Raporu, bugünkü Türkçeye çevirerek yayımlıyoruz.
(168) — Cemal s: 79-80
(169) — 1914 yılında Molla Selim liderliğindeki başansızhkla sonuçlanan
Kürt Ayaklanması. (Celil Celile, 1914 Kflrt Ayaklanması, Toplumsal Kur-
tulus, Şubat 1991, s: 33 vd)
Ermeni yayın organı Horizon ayaklanmaya çok sayıda Ermeni'nin de ka-
üldığını yazdı (Celil Celile.. s: 35)
Ayaklanmaya katılan ve bu nedenle asılan Gayda Küyunde Şeyh Sayid
'Ali, Akbulut hükümeti Devlet Bakanı Emekli Buyukelçi Kâmran tnan'ın
dedesidir.
(170) — Cemal Behçet s: 82; Dogan Avni, yayımlanmamıs anıiar s:
101-102'deki bilgilere göre Palulu Abdullah Sadi ile yapüan göruşmeler, polis
Celal tarafından İçişleri BakanhgVna 13 Ekim 1924 gün ve Istanbul Polis
Müdürlüğü 919 sayı ile 11 Aralık 1924 ve 1535 sayılı yaa ekinde gönderili-
yor. İçişleri Bakanlığı, 3 Şubat 1935 gün ve Emniyet 1821/652 sayılı yazı
Ue göriıjmeiere ara verilmesini istiyor. Piren'de ayakjanma basladıktan sonra
29 Mart 1925 günn 1688 sayılı emir üe görHsmelerin yeniden baslatılması
isteniyor!
(171) — tngilizler ile işbirligi yapan Arap lideri Mekke Şerifı Hüseyin (Kan-
demir Feridun, Medine Müdafaası, Nehir Yay. 1991, tst., s: 421 vd.
(172) — Dünya, orgeevren Süreyya, Şeyh Sait İsyanı, 2 ve 3 Haziran 1957;
(173) — Şeyh Mahmut Benzerci, 1918 yılında Kürtlere özerklik verilmesi
için başvurdu. Binbaşı Noel, kendisini Güney Kürdistan hükümdan ilan et-
ti. Şeyh Mahmut, 1919 yıhnda da Îngilizlere karşı ayaklandı. Ancak ayak-
lanma basansızhkla sonuçlandı. Şeyh Mahmut, 1922'de yeniden ayaklan-
dı. Bu ayaklanma da başansızlıkla sonuçlandı. 193O'da Irak ve Ingiiiz or-
dulan, Şeyh Mahmut'un ayaklanmasını bastırdılar. Mahmut, 1956 yılmda
Bağdat'ta öldü. (Aegleton Vv'illiam, 1946 Mehabad Kürt Cumhuriyeti, Ko-
ral Yay-, tst. 1990. s: 40)
(174) — Metin Toker, bu yalının "Nafıa Nezaretı Muhasebecisi Sadi Bey-
den satın alınıp Seyid Abdülkadir'e Sultan Abdülhamid tarafından hedive
edildigini yazıyor. (Toker s: 55)
Seyid Abdülkadir'in aılesinden aldiğımız bılgıye göre sonradan bahcesine
apartmanlar yapılan bu yalı 1914 yılında açıkarttırma yoluyla satın alınmış-
tır. Daha önce Sultanahmet'te Akbıyık Mahalksi'nde oturan Abdülkadir, son-
ra Kızıltoprak'a yerleşmiş, daha sonra da bu yalıyı satın almıştır.
Seyid Abdülkadir, duruşmalarda Kadiri Tarikatı kurucusu Abdülkadir Gey-
lani sovundan geldiğinı üeri sürmüstü. Geylan, Abdülkadir Geylani'nm do-
ğum yeri olan ilçenin adıdır.
tstiklal Mahkemesi karan Ue babası ile birlikte asılan Seyid Abdülkadir'-
in oğlu Mehmet'in iki kız ve iki oğlu oldu. Oğullardan biri lran'a yerleşti.
İki kıa ve oğlu Hızır, tstanbul'da yaşıyoriar.
Seyid Abdülkadir'in torunu Hızır, Abdülkadir Geyiani'nin dogum yeri olan
"Geylan"ı soyadı aldı.
Haydarpasa Lisesi'ni bitinükten sonra Amerika'da tckstil mtihendisligı öğ-
renimi gören Hızır Geylan, 1971-74 yıllan arasında Sümerbank Genel Mü-
dürlüğü yaptı. Yük. Mühendis Hızır Geylan, daha sonra 1975-79 yıllan ara-
sında Ortakpazar'da Sanayi Bakanlığı temsilciliğinde de bulundu.
(175) — Şimsir, ingiliz Belgelenyle Kürt sonınu (1924 - 1938, TTK Yay.,
s: 60; özgün kaynak: Ingiltere Dışişleri Bakanlığı belge no: F.O 424/262 P
167-168 173 no: 175)
(176) — Şimşir s: 64, Ingiltere Dışişleri Bakanlığı'ndaki özgün bdsesayı-
sı: F.O 424/262 b. 173 No: 180
(177) — Şimsir s: 59