18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 MAYIS 1991 CVMHVRÎYET/9 GÖRÜŞ Kitap ekmek Elimde olsaydı, her karış toprağa buğday eker gibi kitap ekerdim. PVE İNSANLAR F Ü S U N Ö Z B İ L G E N HAYVANLAR İSMAİL GİIMEÇ Horace 'Yönetmeliğe uygun' giysiler 19 Mayıs, Mustafa Kemalin Anadolu ihtilalinin kıvılcımlarını yakmak üzere Samsun'a çıktığı gün. Atatürk, gençliğin özgürlükçü ve bağımsızhktan yana güçlere sahip çıkması için bu günü gençlere bir spor bayramı olarak armağan etmişti. Yıllarca spor bayramı olarak kutlanan 19 Mayıs törenlerinde beden eğitimi gösterileri yapıldı ve spor kvyafetler giyildi. Gençlerin spor kıyafetlerini açık saçıklık olarak değerlendiren yobaz ve tutucu çevreler ise sürekli olarak gençlik bayramı giysilerine söylenip durdular. Sonunda bu tutucular, iktidarı kıyısından köşesinden ele geçirmeye başladılar. 12 Eylül rejimi ile Milli Eğitim'e iyice yerleşirken ANAP rejiminde şaha kalktılar. Vehbi Dinçerler, Hasan Celal Güzel gibi ANAP'ın dindar kesiminden gelen Milli Eğitim bakanlan döneminde 19 Mayıs giysileri az daha çarşaf ile yer değiştirecekti. Şimdi de Kuran kursunu bitirenlere ortaokul diploması verilmesini savunan kafaların yer aldığı ANAP iktidarında yeni Milli Eğitim Bakanı bir miktar bu dinci kesimlere karşı görünüyor. 19 Mayıs giysileri ve törenleri de işte bu yaklaşıma uygun hem biraz örtülu bürülü, hem biraz 'çağdaş' hem biraz Atatürkçü hazırlanmaya çalışılmış. Milli Eğitim yetkilileri, bu yıl çağdaş gençliği ön plana çıkarttıklarını söylüyorlar. 19 Mayıs kutlamalarına ts 19 MAYIS BU KEZ ÇAGDAS GENÇLIGE YONELECEKMIŞ PİKNİK Ph 4LE MİDRA HIZLI GAZETECİ NECDET ŞEN RlM <5vç lUŞKlLJECı <ARŞ\SINCA SlLlNMl pe/WE<Tıi? /AMI 6 I BASKA: , BARlM PE 5<SÇLARfNIN OoKvLMESl 4 I çııi £N 0u1uK OoA &OİL£ FBLAKBT 19 Mayıs giysileri bu yıl hem rnodern hem. kapalı hem rengarenk... tanbul'da 25 okuldan 3200 öğrenci ve 50 öğretmen katıhyor. Geçmiş yıllardan daha değişik bir program hazırladıklarını söyleyen Istanbul Milli Eğitim Müdur Yardımcısı Hasan Selçuk, "Resnıen bir opera koyuyoruz ortaya" diyor. Sarı, mavi, yeşil, pembe bir renk cümbüşü içinde 57 dakikalık gösteriyi şöyle anlatıyor: "Koregrafiyi teknik komite hazırladı, beden eğitimi hareketlerinin yanı sıra bale, halk oyunlan gibi biitün tekniklerden yararlanıldı. Müzik ise yine klasik Batı müziğinden kendi mıiziğimize uzanan özgiin bir müzik oldu. İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı sanatçısı Ertuğrul Çayıroğlu tarafından hazırtandı. Kıyafetler de yönetmeliğe uygun olarak teknik komite tarafından hazıriandı. Müzik, koregrafi ve kıyafetlerin birbirini tamanüaması için çok büyük bir özen gösterdik. Bu yıl her yılkinden daha gUzel olacak." Öğrencilerin 19 Mayıs gunu İnönü Stadı'nda sunacakları 75 koregrafiden oluşan tablonun isimleri şöyle: Tutsaklıktan özgürluğe, Cumhuriyet coşkusu, İlkelerine vanz, bağhyız ve kararhyız, Çağdaşlaşma yolunda el ele. Huzur, guven, mutluluk, Sevgi, kardeşlik, barış. ÇIZGILIK KİM/L I AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES CftooVA.Wi.AR: HER YAZDIGIM NOTADA BİR ODUN TAŞIDIM BEYJNSEL TECAVÜZ NEDIR? Yıldızoğlu "namus"u tartıştı KADIN dergisinin düzenlediği "Irza tecavüz" konulu panele katılan lngiliz asılh sanatçı Suna Yıldızoğlu uzun yıllar yaşadığı ülkemizde değişik biçimlerde yorumlanan "namus" kavramı üzerine görüşlerini şöyle dile getirdi: "Kim kalkıp bu kadın namuslu, bu kadın namussuz diyebilir? Hangi insan bunu söyleyecek* ve namus nedir ben bunu bilmek isterdim. Namus mutsuz bir biçimde ömiir boyn 4050 sene bir erkekle mi hayatı geçirmek? O zaman yaşamayayım daha iyi. Nanıuslu olmak hiç bir erkeğe bakmamak mı? Çarşafla mı dolaşmak demek. O zaman ben hiç yaşamayayım daha iyi! Ben bu sıcakta deli miyim ki çarşaflarla dolaşacağım. Ben bir kere yaşıyorum ve hayatımı dilediğim gibi kendimce yaşamak istiyorum. 2.5 yaşında cana yakın bir çocuğum var. Herkesle oturur konuşur, kimseden de korkmaz. Ve ben bunu zamanla da yok etmek zorundayım. Ona diyeceğim ki bunlarla konuşma, erkeklerle konuşma, kadınlara yanaşma... Bu ne kadar çirkin ve üzttcü bir olay ama ben bunu yapmak zorundayım. Bu düzenin değişeceğini pek zannetmiyorum, çünkü bizler değişmiyoruz. Ben lngiliz aallı bir sanatçı olarak Türkiye'de yaşıyorum ve söylcdiklerim gazrteciler aracüığıyla halka ulaşıyor. Ama benim ağzımdan çıkanları aynen yazmıyorlar. Bir süre önce bir gazeteci hanım bana gelerek "Çocuk eğitimi ve sanatçı anneler" konulu bir dizi hazırlayacağını soyledi, iki saatimi ayırdım. Uzun süre sonra bir arkadaşım bana çıkan haberi gösterdi. Gazeteci hanım benim ağzımdan çıkmış gibi "Suna Yıldızoğlu bir Turk erkeğinden çocuk istiyorum. Kocam onemli değil. Sayısız Türk erkeği ile yattım" diye yazmış. Ben fiziksel olarak değil ama bu olayda beyinsel olarak bir tecavuze uğradığımı hissettim ve bunu hiç unutmayacağım. Üstelik bunu bir kadın gazeteci yaptı. Bu haber üzerine benim telefonum hiç durmadı ve bazı erkekler surekli beni arayarak iğrenç laflar soylediler! Nasıl oluyorsa bu haberi ciddiyc alan insanlar da var Türkiye'de." Timur Selçuk, bestesinin seslendirilmesinde de orkestrayı yönetti. (Fotoğraf: Muharrem Aydın) ğini sezdiğim gün oluşmaya başlamıştır." Timur Seiçuk ise müziğini nasıl oluşturduğunu şöyle anlatıyordu: "Amaç Yunus'dn hayatını anlatmak değil, onun sevgisini, fikirlerini bugüne taşımaktı. tki yerde geleneksel müziklerimizden yararlandım. Turna Semahı, Hammamizade tsmail Dede ve Zeki Mehmet Yunus Emre ve Sevgi Yılı çerçevesinde hazır Ağa'nın eserleri gibi. Bir bestecilik gösterisi delanan balenin koregrafisini yapan Gülay Aru ğil bir sevgi yumağı oluşturmaya gayret ettim. oba, neden Yunus'u adımlaştırdığını şöyle an Partisyonu oluşturduğum 7 ay boyunca her yazlatıyor: dığım notada bir odun taşıdım. Hiçbir şeyi ya"Yunus Emre bir sevgi balesidir. Yıllar önce ratmadan, doğada zaten var olan sesleri bir araYunus'un beni sevdiğini, bizi, hepimizi sevdi ya getirdim." ANKARA Devlet Balesi'nin sahnelediği Yunus Emre balesi, geçen hafta istanbuFda AKM'de sergilendi. ESBANK'ın bir daveti olarak sergilenen balenin müziğini Timur Selçuk yapmıştı. Beyaz giysileri ile orkestrayı da yöneten Selçuk, uzun uzun alkışlandı. Dans adımı ile Yunus Emre GARFIELD JIM DAVIS 3. UGDE NELER OLUYOR? Çengelköy şampiyon olacak mı? BİROL Nadir'in başkanı olduğu Çengelköyspor futbol takımı geçen yıl şampiyon olmuş ve" 3. lige çıkmıştı. Çengelköy boydan boya pankartlarla donanmış, Başbakan Yıldınm Akbulut bile Çengelköy'ün en işlek caddesine "Çengelköy'e 3. Ugde başarriar dilerim" pankartı astırtmıştı. Bu yıl 3. lig 9. grupta mucadele eden Çengelköy'ün diğer rakipleri, lig bitimine az bir zaman kala oldukça endişeliler. Bunların başında ise Çengelköy'ün 2 puan önündeki Usküdar Anadolu takımı geliyor. Usküdar Anadolu takımının taraftarı bir okurumuz bu yıl da şampiyonluğun Çengelköy'e verileceğinden korkuyor. Çengelköy sırtlarındaki villa sahiplerinin desteğiyle 3. ligde mücadele eden Çengelköyspor hakkında daha önce basında kimi yazılar yer aldı. Okurumuz herkesin Çengelköyspor'u şampiyon yapabilmek için yoğun bir çaba içine girdiğini belirterek endişelerini şöyle dile getiriyor: "Ttim rakiplerimize teşvik primi adı altında muthiş paraİar veriliyor. Hakemler hep Çengelköy lehine düdiik çalıyorlar. Hakemler Çengelkoyün gol atabilmesi için ne gerekiyorsa yapıyortar. Müsabakalar sonunda can güvenliğimiz sağlanamıyor ve futbolcularımız soyunma odalarına gidemiyorlar. Kısacası 3. Lig 9. grupta Çengelköy sırtlarındaki villa sahipleri, destekledikleri Çengelköyspor'u şampiyon yapabilmek için her terlü yola başvuruyorlar." Çengelköyspor'un 2 puan önündeki Üsküdar Anadolu takımının taraftarınm söyledikleri bakalım lig bitiminde doğrulanacak mı? PAVÎ5 IC ZH T A R İ H T E BUGÜN MVMTAZ ARIKA1S 7 Mayıs 1765'T£ 8U6ÜN,UNLÜ IM6İLIZ AMlBAU MELSOfJ'uM SAMCAfC 6EUİSİ "HMS VICTX>KYu(fi DEMI2E İNDİRİLD/. O YIUAKDA YAPILAN EA1 gÛYÜK 6EMILSRPEN SİSl SAYILAM VtCTOKY (yitCTfti'), ÜÇ AT GÛYEHTEUyDİ VE 1O4 TOP TAŞtYOÜDU. tUŞAStNDA 2SOO MEŞE ASAC/ KULLAHILMtŞTI VE GÖVPE KALtNLIĞI ?B SAHTİMET&E KADARDI. AAÜGJETTEBATIMIM SSO KjŞİYt 8UUHJĞU SU ÜK1LÜ 6EUİ, TfZAFALGAR. O£MİZ SAyAÇlNPA (ieos') ABTItC PEK 6EHÇ SAY/LMAZ" ' BUfjA HARÇILIK, YS. YÜ&YIL OBTALA&lhJA DBSİN HIZMETIUİ SuRDuRMÜŞj SOhlRA PA PO&TSMOUTH'PA fiftÜZE 6EMİ OLAIZAK KOSUMA ALTIMA ALINMI$TI(*) HiS majesfy'S skt'p Vıchory" (t*)A/e/son'un vîcfory'ele. ö/eluğii BİR MÜZE GEML. DERTLİ BAKAN, DERTLİ BAŞKAN İLAN ÇORUM 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1990/83 Esas No: 1991/173 Karar EMİNE SALtM karısı, NURİYE ŞEFİKA kız., tSMAİL ŞEFlKA OĞLU. Davacı Mustafa Evcioz vekilı Av. Muharrem Ozer tarafından davalılar Sabit Velidedeoğlu ve arkadaşları hakkmda mahkememizde açılan ortakhğın giderilmesi davasının yapılan açık duruşması sonunda: Çorum ili Gülabibey Mahallesi Aşağı Kapakh mevkii, sayfa 1038, pafta 46, ada 290, parsel 154'te kayıllı bulunan taşınmazın salılarak ortakhğının gideıilmesine karar verılmiş olmakla, Tüm aramalara rağmen adresiniz tespit edilemedığmden kararın ılanen tebliğine karar verilraiş olup ilanın yayımlandığı tarihten itibaren 8 gun içinde itiraz etmediğiniz takdirdc kararın kesınleşeceğı hususu ilanen tebliğ olunur. Basın: 46848 İSKENDERUN KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 1989/17 Davahlar: Elbina, Adle, Madlen Zirek, Cemile Azman, Neda, Lıli, Niva, Loris, Vera, Olga, Leyla, Mari, Aleksandra, Zarif, Aleksandra, Man, Corcet, Dunt, Hint, Yusuf Aksut, Şükru Çiftehan. Itırazlı parsel: Karahuseyinli köyu 2580 nolu parsel. Davacı Kaübe Doğrusöz vekili Av. Nuri Sönmez tarafından aleyhmi/e açılan Kadastro tespıtıne ıtıraz davasında, açık adresiniz bildirilmedığınden ve zabıtaca yapılan adres tahkikatı sonucunda da adresııuz meçhul kaldığından adınıza ilanen davetiye tebliğine karar verılnııs \e duruşma 7.6.1991 gunu saat 09'a bırakılmıştır. Tayin edılen gun ve saatte duruşmaya gelmenız, gelmedığinız veya si/ı bıı \ekılle temsıl ettırmedığınız takdırde usulun 509 ve 510. madde^ı gcregınce davanın gıyabınızda kalacağı ilanen tebliğ olunuı. Basın: 46955 Dertli bir Maliye Bakanı ile dertli bir işçi konfederasyonu başkanı. İkisinin de durumu giderek zorlaşıyor. Birisinin bütçesi delinmiş, memur aylıklarını ve işçi ücretlerini odeyemeyecek hale gelmiş. Digerinin yıllardır zaptetmeye çalıştığı işçiler, azgın enflasyon dalgaları ile tayfundan çıkmış Bangladeşliler gibi felakete uğramış. Bu noktadan sonra konuşsalar ne yazar? Anlaşmaya varsalar ne olur? Sorunlar diyalogla çoıulecek noktalann çok ötesinde. Borçlar bini aştığı için artık birlikte baklava börek yemenin zamanıdır. Durumun vaziyeti fena
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle