22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/16 7 MAYIS Uzun uçak yolcuhıkları için STOCKHOLM (UBA) Uzun mesafe uçak yolculuklanndan sonra görülen uyumsuzluk, uykusuzluk ve yorgunluk yakın bir zamanda sorun olmaktan çıkacak. Iskandinav Havayollan SAS, "jet lag" olarak bilinen bu uyumsuzluk ve yorgunluğun nasıl geliştiğini belirlemek için ilginç bir deney başlattı. Deney sonuçlarının alınmasından sonra her yıl uçak yolculuğu yapan milyonlarca kişinin büyük bir bölümünu olumsuz etkileyen bu sorunun çaresi aranacak. Ölçücüleri geliştiren İsveç'in Karolinska Tıp Fakültesi'ndeki uyku uzmanları "jet lag"m en yaygm belirtilerinin mide bulantısı, halsizlik, uykusuzluk veya surekli uyku hali olduğunun öteden beri anlasıldığım belirtti. Tacikistaırda bayram MOSKOVA (UBA) Tacikistan Cumhuriyeti Devlet Başkanı Kahar Mahkamov'un emriyle Müslüman bayramlan tatil günleri olarak kutlanacak. | Sovyetler Birliği'ndeki yenileşme, yeniden yapılanmarun yanı sıra cumhuriyetlerdeki özgürlük hareketleri ve dine saygı sonucu ilk bayram 16 nisan salı gunü kutlandı. Bu, Id ÜlFitr ya da cumhuriyette adlandırıldığı biçimiyle Ramazan Bayramı olarak kutlanan ilk bayram oldu ve büyük ilgi gördü. Bir ayhk oruç döneminin bitmesinden sonra kutlanan Ramazan Bayramı'm 7O gün sonra kutlanacak "Idi Kurban" Kurban Bayramı izleyecek. Müslüman bayramları, Devlet Bakanı Mahkamov'un emriyle yasalaştınldı. FRANSA'DAKİ POLONYALILAR Fransa'nın TiHe kentinde yaşayan 2000 kadar Polonyalı, ülkelerinin ulusal bayramında Saint Etienne Kilisesi'ni ziyaret ettiler. (Fotograf: AFP) SEUL'DE DtRENtŞ Protestolar ve gösteriler iilkesi Güney Kore'nin başkenti Seul, yine öğrencilerle polislerin çatışmalarına sahne. Roh TaeWoo yönetinüni, şimdiye dek binlerce ayn sebeple protesto eden öğrenciler, Seul'iin merkezinde gösteri yaptılar. (Fotograf'. Reuter) HABERLERIN DEVAMI ÖzaTdan yatırıııı Önerisi WELLINGTON/YENt ZELANDA (Cumhuriyet) Yeni Zelanda ziyaretinin ikinci gunünde Cumhurbaşkam Turgut Özal, Başbakan Jim Bolger'la bir görüşme yaptı, daha sonra kendisi için düzenlenen resmi karşılama törenine katıldı, bir basın toplantısı düzenledi, muhalefet lideri Mike Moore'u kabul etti, akşam da Genel Vali Bayan Catherine Tizard'ın onuruna verdiği yemeğe katıldı. özal, kaldığı Park Rolay Oteli'nde kabul ettiği Yeni Zelanda Başbakam Jim Bolger'la ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi, ticaret ve tarım alanında işbirliği yapılması konularım ele aldı. Özal, Bolger'a Yeni Zelanda'nın Sovyetler Birliği ve Ortadoğu ülkelerine yönelik ihracatını arttırması için Türkiye'yi "üs" olarak kullanabileceğini söyledi. ÖzalBolger görüşmesinde Türkiye sımnnda toplanan Kuzey Irakhlann durumu ile çeşitli uluslararası sorunlar üzerinde görüş ahşverişinde de bulunuldu. özal, bu arada Türkiye'nin Kıbrıs sorununa ilişkin görüşlerini de Bolger'a anlattı. özal, parlamento binası önünde düzenlenen resmi karşılama töreninde şeref kıtasını denetledi. Tören bina önündeki parkta toplanan Yeni Zelandaiılar tarafından da izlendi. Tam bu sırada bir kişinin "Kıbns'tan çıkın" diye bağırdığı duyuldu. Ancak kimliği anlaşılamadı. ÖzalBolger ve eşinin parlamento binasında verdiği yemekteki konuşmasında Yeni Zelan' da'nın Irakhlar için yaptığı yardıma teşekkür etti, bölgede yardıma büyük ihtiyaç bulunduğunu, uluslararası camiamn daha fazla yardım yapması gerektiğin vurguladı. Türkiye'nin Yeni Zelanda'nın başkenti Welhngton'da büyukelçilik açmayı kararlaştırdığını da dileğinde bulundu. özal ile Başbakan Bolger ortak bir basın toplantısı düzenlediler. özal, ikili ilişkilerin bundan sonra hızla gelişeceğine emin olduğunu belirtti. Özal, Türkiye'nin SSCB ve Ortadoğu pazarlarına yakın olmasının iki ülkenin ortak yatırımlar yapması için mükemmel bir fırsat yarattığmı bildirdi. Bolger da özal'ın önerisine değinerek bu konudaki düzenlemeleri hükümetlerin yapmasının gerekmediğini, cumhurbaşkam ile birlikte Yeni Zelanda'yı ziyaret eden Türk işadamlarımn burada yaptıkları görüşmeler sonucu iki ülke arasındaki ticaret şeklinin belirleneceğini kaydetti. Özal, GAP konusunda .Yeni Zelanda'yla ortak yatırımlara gidebileceğini ve bu ülkeden teknik destek alabileceğini de ifade etti. özal daha sonra iki Batılı ajans muhabirinin sorulannı yanıtlarken Kuzey Iraklı sığınmacılara Batılı ülkelerden yapılan yardımların yeterli olmadığına işaret etti, ancak bu konuda Batılı ülkeleri suçlamadığım, çünkü birçok ülkenin, "bu kadar sürede bu kadar çok insanın sınıra sıgınmasının doğurduğu zorlukları" kolayca kavrayamadığını belirtti. Bu sırada Bolger'a Rumlann özal'ın otelinin önündeki gösterileri sırasında Sabah muhabiri Olay Tan'ın yumruklanmasıyla ilgili bir soru yöneltildi. Bn konudaki gelişmeler hakkında bilgisi bulunmadığını söyleyen Bolger, gösterinin siyasi bir konu olmadığını ve polisi ilgilendirdiğini, yapılması gereken bir şey varsa bunun polis tarafından yerine getirileceğini bildirdi. öte yandan Olay Tan, olay sırasında gözaltına alınan üç kişiyle yüzleştirildi. Tan, bu üç kişiden davacı oldu. özal'ın eşi, ANAP lstanbul ll Başkanı Semra Özal da dun Yeni Zelanda Sosyal Refah Bakanı Bayan Jenny Shipley'le göruştü. Semra Özal ayrıca Yeni Zelanda el sanatlan konusunda yetkililerden bilgi aldı. Kolera 'sınıra dayandı diye anlaşılmamalıdır. Kolera vardır, ancak yaygın degildir ve ölüm olayı olmamıştır" dedi. Bu arada Paris'teki Pasteur Enstitüsü Kolera Servisi Şefi Dodin, "Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü'*nün kendilerine üç örnek gönderdiğini ve bu örneklerde koleraya rastlandığını ifade etti. Sağhk Bakanhğı yetkilileri Irak'ta salgm hastalıklarla birlikte kolera da görüldüğünü ve bunun ülkemiz sırurlanm tehdit ettiğini belirttiler. Hakkâri Vali Yardımcısı Necdet Ozeroğlu, Çukurca 49 nolu sınır taşındaki kampta kolera görüldüğü yolundaki bilginin kendilerine ulaşmadığını ve gerçek olmadığını belirtti. Çukurca 49 nolu sınır taşının bulunduğu sığınmacı kampından arkadaşımız Ufuk Tekin'in bildirdiğine göre 125 bin kişinin barındığı kampta çevre kirliliği, açık tuvaletler ve su kullanımının çok az olması nedeniyle bir süredir görülen ishal olaylarında artış olduğu bildiriliyor. Havalann ısınmasıyla daha da ağırlaşan sağhk koşulları üzerine hastalaratuz, şeker eriyiği tedavisi uygulandığı öğrenildi. Türk doktorlar bazı hastaların tifo, bazılarının da dizanteri olduğunu belirtirken Çukurca'daki kampta 15 gün önce çadır hastane kuran 60 kadar doktor, hemşire, sağhk görevlisinin "ağır ishal" vakalarıyla ilgilendikleri gözleniyor. Kamp sorumlusu Guillaume Grande kendilerine bugüne kadar başvuran ishalli hastalar arasında 40 kolera olayının saptandığını belirterek şu bilgiyi verdi: . "Biz kuşkulandığımız numunelerden bir bölümünu Paris'teki Pasteur Enstitüsü'ne gönderdik ve 40 numuneye kolera teşhisi konuldu. Numunelerin hepsini Paris'e gönderme olanağunız yok. Gözlemleyebildiğimiz kadanyla her lObinkişiden 3'u ishal °e»rtılerıyle oluyor. Ancak bıze g gelen 40 koleralıyı team edıp taburcu ettık. "*" " """" " (Baştarafı 1. Sayfada) KERKUKYUMURTAUK lerayı bağırsak hastahklarmdan ayırmanm güç olduğunu ifade etti. Pecoul, söz konusu 40 olayın aslında "koleraya benzeyen" bağırsak enfeksiyonu olarak tanımlandığını, gerçekten kolera olduğu tespit edilen olaym şimdiye kadar gelen verilere göre 8 olduğunu belirtti. Doktor Pecoul, söz konusu 40 olaya "kolera" imişçesine tedavi uygulandığını ve bunun tek çözüm olduğunu belirtti. ANIT1NDA Cumhurbaşkam Turgut Özal, Yeni Zelanda'nın ™..u S «,» « u ,„.««.«* ™utürk anıtını Başbakan Jim Bolger'la birlikte ziyaret etti. Tarakara'daki ticaret temsilcüiğinin bü na Körfezi'nde bulunan anıtta, M. Kemal Atatürk'ün Birinci Dünya Savaşı'nda Çanakkale'de çaryükelçilik düzeyine çıkanlması pışan Anzakların ailelerine hitaben yazdığı mesaj da bulunuyor. (Fotograf: AP) Koordinatör Grange, BBC ve bazı yabancı ajanslann verdiği 130 koleralıdan 100'ünün öldüğü biçimindeki haberlerle ilgili olarak "BBC'nin söylediği bizden aunma değil. Kolera vardır, ancak yaygın degildir ve bu kampta koleralı hasta ölmemiştir. Kolera çabuk müdahale edilirse önlenir ve bir felaket degildir" diye konuştu. Kamp koordinatörlerinden Legrand Luc, Afrika'da da görev yaptığını belirterek halen Fransız "Smır Tanımayan Doktorlar" ın kanıpında iki koleralı hasta olduğunu, ancak tedavilerinin sürdüğünü belirtti. Kolerayı tedavi edilmediği takdirde büyük bir felaket olarak niteleyen Luc, yapılacak ilk şeyin "hastanın kaybettikJerini kısa sürede kazandırmak" olduğunu söyledi. Fransız doktorların kurduğu kampta halen coğu ağır durumdaki 60 kadar ishalli hastanın tedavisine çahşıhyor. Hastalardan 9 yaşındaki Ahmet Hamret Sıddık ile 37 yaşındaki Abdulhalik Tahir Kiret'e kolera tanısı konuldu. öte yandan Çukurca 49 numaralı sınır taşı ile Üzümlü Kampı'ndan Irak'a dönüşler partiler halinde devam ediyor. Bölgede görev yapan ABD'lilerin de kamplardan günde 7 bin kişiyi kamyonlarla Irak'a götürmek üzere hazırlık yaptığı bildirildi. Paris'ten arkadaşımız Mine Saulnier'in haberine göre Pasteur Enstitüsü Kolera Servisi şefi Doktor Dodin Sınır Tanımayan Doktorlar örgütü'nün kendilerine üç örnek gönderdiğini ve bu örneklerde kolera bulunduğunu ifade etti. Dodin, bu örneklerin dışındaki vakalardan haberü ohnadığını, zaten görevlerinin de sayıyla ilgili ohnadığını belirtti. Smır Tanımayan Doktorlar Paris Merkez Şubesi'nden salgın hastalıklar servisi sorumlusu epidemiyolojisi Doktor Pecoul da kolera olayının sayısında kesin bir rakam ileri sürmenin mümkün olmadığını, zaten ko Boru hattı BMkararını bekliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Birleşmiş ' Milletler (BM) tarafından Irak'a karşı uygulanan ambargonun gıda maddeleri konusunda gevşetilmesiardından Kerküknın Yumurtahk petrol boru hattımn açılmasının tekrar gündeme geldiği bildirildi. Bağdat'ın, boru hattımn açılması yönünde Ankara'ya gönderdiği duyumlara karşm Türkiye'nin bu yönde atacağı adımIarm BM Yaptırımlar Komitesi'nin kararlarma bağh olacağı belirtildi. ABD ile Körfez ülkelerinin ise şu anda boru hattımn açılmasından yana olmadıklan kaydedildi. Irak petrolü için tek çıkış yolunun KerkükYumurtalık boru hattı olduğunu bildiren yetkililer, Bağdat'ın bu boru hattımn açılması için Ankara'ya çeşitli düzeylerde sinyaller göndermeye devam ettiğini söylediler. Irak'ın aynı zamanda konuyu görüşmek üzere Ankara'ya bir teknik heyet göndermek istediğini kaydeden yetkililer, bu talebin Türkiye tarafından kabul edildiğini belirttiler. Irak'ın bazı gıda maddelerinin ithalinde gerekli parayı sağlamak amacıyla petrolünü ihraç edebilmesi için BM Yaptırımlar Komitesi'ne basvurduğunu da ifade eden söz konusu yetkililer, bu başvurunun değerlendirümekte olduğunu söylediler. Diplomatik çevreler, Yaptırımlar Komitesi'nin Bağdat'ın talebi doğrultusunda Irak'a petrolünü ihraç etmesi için sınırh izin verebileceğini belirtiyorlar. Ancak başta ABD olmak üzere Körfez ülkelerinin buna karşı çıktıklannı ve Irak'a karşı bu konuda uygulanan ambargonun Bağdat'ın ödeyeceği savaş tazminatı konusunun kesin sonuca bağlanmasına kadar sürmesini istediklerini kaydediyorlar. Ankara'daki yetkililer ise Türkiye'nin boru hattını açıp açmama konusunda atacağı adımlarda BM Yaptınmlar Komitesi'nden çıkacak kararları esas alacağını söylediler. Basra petrolünü Suudi Arabistan'a ve Kerkük'e taşıyan boru hatlarının aksine KerkükYumurtahk boru hattımn savaşta tahrip ohnadığını beürten yetkililer, Türkiye'nin bu nedenle Irak petrolü için tek çıkış yolu olduğunu hatırlattılar. BM'den çıkacak olumlu bir kararın ardmdan, bu boru hattma çok kısa bir süre içinde işlerlik kazandırılabileceğini bildirdiler. Koleradan ölüme yalanlama Çukurca'da bir sığınmacının koleradan öldüğü ve kolera salgını başladığına dair haberleri yetkililer yalanladı. Hakkâri Vali Yardımcısı Necdet Ozeroğlu, böyle bir bilginin kendilerine ulaşmadığını ve gerçek olmadığını söyledi. Özeroğlu, böyle bir durumun söz konusu olması halinde Çukurca'da görev yapan yerli ve yabancı doktorların durumu kendilerine aktarmaları gerektiğine işaret ederek "Sığınmacılarm sağhk hizmetleri gayet iyi bir şekilde yürütülmekte, salgın bir hastalık olmaması icin gerekli önlemler alınmaktadır ve ahnmıştır" diye konuştu. Sağhk Bakanhğı yetkilileri de kolera salgını ya da koleradan bir sığınmacının ölümüne ilişkin haberlerin doğru olmadığına işaret ederek bu konuda kendilerine ulaşmış bir bilgi olmadığını ifade ettiler. Sağhk Bakanı Halil Şıvgın, Dünya Sağlık Teşkilatı'mn yıllık olağan toplantısına katılmak için önceki gün Cenevre'ye gitti. Şıvgın, hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açıklamada Irak'ın savaş sırasında büyük bir tahribata uğTadığını, bu nedenle hastanelerin yeterince kullanılmadığını ve ülkede salgın hastalık tehlikesinin başgösterdiğini belirtti. Şıvgın, Irak'ta son günlerde kolera ve tifo hastahğının görüldüğünü, ancak Türk sınırları içinde böyle bir salgın tehlikesinin olmadığını belirtti. *•"? ÎZLENÎMLER Tarih, fırtına ve Özal OSMAN ULAGAY WELLINGTON Yeni Zelanda'nın başkenti Wellington'da dün sabah tarihle tabiatın buluştuğu bir tören izledik. Cumhurbaşkam Özal'ı taşıyan siyah Rolls Royce adeta patika yol denebilecek dar toprak yolu zorlukla katederek törenin yapılacağı tepeye tırmandığında, Amtarktika'dan esen güney rüzgârı da gücünü iyice arttırmıştı. Wellington yakınlarındaki Tarakana Körfezi'nde bir tepenin üzerine kurulmuş bulunan Atatürk Anıtı'na Cumhurbaşkam Özal'ın koyduğu çelenk, şiddetli rüzgâr nedeniyle zorlukla yerinde tutulabildi. • Özal'ın bu tırtınah tepede yaptığı kısa konuşmayı dinlerken Türkiye'de onu bekleyen fırtınalan düşündüm. Benim şimdiye kadar edindiğim izlenime göre Özal bu geziyi biraz kafasını dinlendirmek, ufkunu açmak ve Türkiye'ye dönüşte başlayacak fırtmah günlere hazırlanmak için bir fırsat olarak değerlendiriyor. Cumhurbaşkam gezi sonrasında Türkiye'nin gündemini yeni sürprizlerle belirlemeye devam ederse bu fazla şaşırtıcı olmamah. • Atatürk'ün Çanakkale savaşlarında hayatını kaybedenler için söylemiş olduğu sözler, Çanakkale yakmlarında Anzak Körfez girişindeki Atatürk Anıtı'nda olduğu gibi Tarakana Körfezi'ndeki Atatürk Anıtı'mn kaidesine de yazılmıştı. "Kanlannı döken ve hayatlannı kaybeden kahramanlar. Şimdi dost bir ülkenin toprağında huzur içinde yatabilirsiniz. Vatanımızm toprağında yan yana yatan Coniler'le Mehmetler'in bizim için hiçbir farkı yoktur" diye başlayan bu sözler Yeni Zelanda Başbakanı J.Bolger'ın tören sırasında yaptığı konuşmada da tekrarlandı ve bu sözlerin Türkiye ile Yeni Zelanda'yı birbirine yaklaştıran barış ve dostluk ortamını hazırladığı belirtildi. • Çanakkale'yi de gormüş olan yetküiler, Atatürk anıtının oturtulduğu tepeyle Çanakkale'nin şaşırtıcı benzerliğine dikkat çektiler. Anıt için yer seçilirken herhalde buna dikkat edilmişti. Gri bir gökyuzu altında şiddetli ruz Sığınmacı doktorların sağhk raporu ERBİL TUŞALP ANKARA Türkiye'ye sığınan Iraklı Kürt doktorlarca hazırlanan raporda, Türk doktorlarının sayılarmın her gün artmasına karşın verilen sağhk hizmetinin bazı olumsuz gelişmeler nedeniyle "yetersiz" kaldığı belirtildi. tnSan Hakları Derneği Van Şube Başkanı Yavuz Binbay, Çukurca'nın 49 nolu sınırtaşı ve Deştan bölgesinde sayılan 300 bine ulaşan Iraklı Kürt sığınmacıdan, her gün 100150 kişinin öldüğünü ve insanhk dramının sürdüğünü belirtti. Iraklı Kürt doktorlar tarafından hazırlanan raporda, şu görüşlere yer verildi: " Kamplardan Çukurca'ya, Çukurca'dan Hakkâri'ye hasta göndermek büyük güçlttklerle yapılnıaktadır. Türk doktorlann sayısı her gün artmasına karşılık, verilen sağlık hizmeti sıfır düzeyde kalmaktadır. Hastane olarak tabsis edilen bina, sağlık elemanlanna verilmiş olup yemekhane, yatakhane ve depoya dönüştürülmüş durumdadır. Hastanenin önünde bulunan küçük bir bina, tedavi hizmetine aynlmışür. Sağhk hizmeti vermenin mümkün olmadığı çadır ve sağlıksız bannaklar hastane olarak kullatulmaktadır. UNICEF tarafından gönderilen yiyecek, sttt ve giyecek gibi yardım malzemesi mültecilere dağıtılamamıştır. Hastanenin yaraulan tedavi etme bölümüne şiddetle ihtiyaç vardır. Açık yara tedavileri ve cerrahi müdahaleler yer olmadığı için yapılaınamakladır. Kırık ve benzeri uzun süre yatması gereken birçok hasta ilk mUdahaleden sonra taburcu edilmektedir. Karantina gereken hastalara karantina, diyetli hastalara ise diyet programı uygulanamamaktadır. Fransız Sınır Tanımayan Doktorlan ile Kürt doktorların birlikte poliklinik yapmalarına izin verîlmemekte, büyük çoğunluğu uzman olan Iraklı Kürt doktorlar yardımcı sağlık elemanı ve çevirmen olarak kullanılmaktadır." da yardımının halkın kullanma ahşkanhğı olmayan yiyeceklerden oluştuğu, sıcak yemek gereksiniminin her geçen gün ciddi boyutlara ulaştığı belirtiliyor. Su gereksiniminin çok büyük olduğunu belirten Binbay, gelen şişe suyunun ihtiyacın ancak yüzde 25'ini karşüadığını vurguluyor. Sığınmacılarm yüzde 30'unun barınak olanaklarmdan yoksun yaşamlannı sürdürdüğünü belirten Binbay, "parçalanmış aıle sayısını saptamanın mümkün olmadığına" dikkat çekiyor, "Annebabası ölen çocuk sayısının 2 bin 500 civarında olduğunu" belirtiyor. Özellikle çocuklarda görülen ishale dikkat çeken İHD Van Şube Başkanı, Türk ve Fransız doktorların bulgularına göre sığınmacılar arasında koleralı 48 kişi bulunduğunu bildiriyor. gâr ve dalgah deniz, biraz hayal gücü olanlara 76 yıl öncesini ve Çanakkale savaşlarmı düşündürebiliyordu. Böyie duşüncelere dalmaya ve sert rüzgârla boğuşmaya hazırhklı olmayan Türk heyetinin bazı mensuplan bu olayı yaşamaktan pek memnun görünmüyorlardı. • önceki gün geldiğimiz uçağın dezenfekte edilmesine tepki gösteren ve gösteri yapan Kıbrıslı Rumlara kızarak, "keşke bir ikisini pataklasaydık" diyen bazr işadamlarımız da sert rüzgârdan hoşlanmayanlar arasmdaydı. • Dün parlamento binasında Başbakan Jim Bolger tarafından Cumhurbaşkam Özal onuruna verilen yemekte kadehler tngiltere Kraliçesi için kaldırıldı ve yemeğe katılanlann bir çoğu ''Kraliçe'ye" diverek seslerini vükselttiler. Yemekte kendi konuşmasından sonra muhalefet liderine de söz veren Başbakan Bolger böylece bir diğer geleneği yaşatırken Türkler içinde buna gıpta edenler oldu. Yemeğe eşlik eden oda müziği dörtlusünün çaldığı Istiklal Marşı kulağa bayağı hoş geldi. • Parlamento binasındaki yemekten sonra düzenlenen basın toplantısında yabancı gazeteciler Özal'aKıbrıs'la ve Kürt mültecilerin durumuyla ilgili sorular. Bir gazeteci Özal'a neden bu kadar büyük bir heyetie geldiğini sorunca Cumhurbaşkam Özal, "Benim âdetim böyle, daha fazla kişinin dış temas yapmasını özendirmeye çahşıyorum" dedi. • Ben ise Yeni Zelanda Başbakanı Bolger'a halen yüzde 45 dolayında olan yıllık enflasyonu neden daha aşağıya çekmeye çalıştıklannı sordum. Bolger cevabında, "Enflasyon üısanları yoksullaştınr, ayrıca firmalanmızın rekabet güciınü azaltır. Bu nedenle enflasyonu tamaınen ortadan kaldırmak için mücadeleye devam ediyoruz" dedi. Türkiye'de aylık enflasyonun yüzde 5'i geçtiği anımsandığında bu cevap Türkiye ile ilgili çağrışımlara yol açtı. • Cumhurbaşkanı Özal bu gezide sağhk sistemini yeniden düzenleyen, sosyal harcamaları budayan, havayollarını ozelleştirmeye yonelen ve enflasyonla mücadele için politik bedeli goze alan ulke örnekleriyle karşılaşıyor. Bakahm bütun bunlardan nasıl etkilenecek? 1 Mayıs Parçalanmış aileler ve kolera IHD Van Şube Başkanı Yavuz Binbay'ın bölgede yaptığı araştırmalara dayanan açıklamasında ise havadan atılan gı Lübnank bakana özel av izni Haber Merkezi Lubnan Çahşma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Michel Sassine'nin av yasağı döneminde Fırat kıyılar»nda 200 üveyik vurması büyük tepki uyandırırken, avın Dışişleri Bakanhğı'nın "özel izni" ile yaptınldığı ortaya çıktı. Tarım, Orman ve Köyişleri Bakanhğı'ndan konuyla ilgili bir yetkili, ava izin verenler hakkında soruşturma açılmasını isteyeceklerini bildirdi. Av Yasası'na göre yabancılar özel izinle de olsa avlanma yasağı döneminde kuş avlayamıyorlar. Av sporuna meraklı olan Lübnanh bakan, geçen hafta karayoluyla Gaziantep'e geldi. Sassine, Gaziantep'te gazetecilere yaptığı açıklamada, "Ziyaretim tamamen özel, üveyik avlamak için geldim" dedi. Nitekim, Fırat kıyılarînda hafta sonunda üveyik avına çıkan Lübnan Başbakan Yardımcısı, iki gun içinde 200 üveyik vurduğunu dun gazetecilere açıkladı. AA'nın haberine gore Sassine, "Yanlış mevsimde gelmişim. Üveyiklerin üreme döneminde olduğumuzu anlayınca avdan vazgeçtim. Eylül ayında yeniden geleceğim" dedi. Avcı bakan, bu süre içinde Vali Husnü luğlu ve Büyukşehir Belediye Başkanı Celal Doğan'ı da ziyaret etti ve 10 yıl önce ziyaret ettiği Gaziantep'i çok gelişmiş ve değişmiş gördüğünü söyledi. Bakan, dün yine karayoluyla ülkesine döndü. Yabancı bir bakanın, yasak döneminde, korunması gereken birinci sınıf kuşlardan olan üveyik avladığımn gazetelerde yer alması büyük tepki uyandırdı. Kanakarya Mozaikleri Kıbrıs Ortodoks Kilisesi'nin INDIAN APOLIS (Cumhuriyet) Indianapolis Federal Yargıcı James Roland, Kıbrıs'ta Kanakarya Kilisesi'nden kaçırılan dört Bizans mozaiğinin Kıbrıs Ortodoks Kilisesi'ne ait olduğuna ve bunların Kıbrıs Rum yönetimine tesümine karar verdi. Konyalı davulcu, sahtekâr ve antika kaçakçısı Aydın Dikmen'in 1.2 milyar dolara sattığı, Indianapolisli sanat eserleri tüccan Bayan Peg Golderg, kararla ilgili olarak Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, "Davayı Yargıtay'da da kaybetmek sonucunda Yargıç James Roland cuma günu nihai karannı verdi. Ancak buna karşın önümüzdeki günlerde bazı sürprizlerim olacak bence dava yeni başlıyor. Bu yeni davada beni ABD eski Dışişleri Bakanı WiUiam Rogers savunacak" dedi. Bayan Goldberg, bir eşi Guney İtalya'da bulunan ve 6. yüzvıla ait erken dönem mozaiklerini Paul GettyMüzesj'ne 20 milyon dolara (yaklaşık 80 milyar Uraya) satmaya hazırlantyordu. Müze, durumu Kıbrıs Rum yönetimine bildirince kaçakçıhk olayı ortaya çıkmış ve Kıbrıs Ortodoks KUisesi ile Rum yönetimi Federal Mahkemede Bayan Goldberg'i dava ederek bu eserleri geri istemişti. Tarım, Orman ve Köyişleri Bakanlığı'ndan konuyla ilgili bir yetkili, olaydan haberdar oldukİarını belirterek, bu avlanmaya izin verenler hakkında soruşturma açılmasını isteyeceklerini bildirdi. Yetkili, "1990 91 yılı Merkez Av Komisyonu karanna göre birinci sınıf av hayvankmndan olan üveyiğin avlanması yasakbr. Nisan, mayıs, haziran aylan üveyiğin üreme dönemidir. Hiç kimse bunlara izin veremez. Bunların av yasağı 28 şubattan itibaren tamamen kapalıdır. Bir yabancı bakana av izni verilmesi hatadır, ayrıca ahlaki olarak da yanlıştır" dedi. Gaziantep Valisi Hüsnü TUğlu, "Bu konuda sadece verilen emirleri uyguladım" dedi. Merkez Av Kotnisyonu'nun karanna göre yabancılar vurdumuzda av turizmi bölümünde yer alan kurallara bağlı olarak avlanabiliyorlar. Bu olayda Lübnanh bakanın Merkez Av Komisyonu'ndan bir izin almadan avlandığı anlaşıldı. TÜRK 1<ALP VAKF1 NİŞANTAŞI SAĞLIK MERKEZİ Uzman Kadrosu ve yeni modern cihazları ile hizmetinizdedir. Tel: 148 58 66 tslanbul Haber Servisi 1 Mayıs'ta meydana gelen olaylarla ilgili olarak gözaltına alınanlardan 73'ü lstanbul DGM'ce serbest • bırakıldı. 1 Mayıs öncesi gözaltma alınan 86 kişiden 29'u perşembe, 12'si cumartesi, 5'i de pazar günü DGM'ce serbest bırakılmıştı. 1 Mayıs günü izuısiz gösteriye katıldıkları ve polise mukavemet ettikleri savıyla gözaltına alınanlardan 27 kişi de dün DGM'ye getirildi. Unkapanı'ndakî oiaylarla ilgili olarak gözaltına alındıkları belirtilen samklann tümü savahk sorgusundan sonra serbest bırakıldı. DGM yetküilermden edinilen bilgilere göre 1 Mayıs olaylan için yeni çıkanlan antiterör yasası işletilmedi. Gözetim kararı, 2911 sayılı Gösteri ve Toplantı Yürüyüşleri Yasası'na muhalefet ve polise mukavemetten verildi. Soruşturma da bu yönde yurütüldü. 1 Mayıs'la ilgili olarak halen gözaltında tutulan 55 kişi olduğu öğrenildi. Bu arada yakmlan gözaltında bulunan aileler dün tHD'de brr basın toplantısı düzenleyerek yakmlarıyla haberleşememekten yakmdılar. 73 kişi daha serbest
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle