Katalog

7 MAYIS 1991 HABERLER CUMHURlYhl/S İnönü, Ecevifin erken seçimle ilgili sözlerini yanıtladı 'DSP, yedek takım oldu' günlük gezisinin iki bininci kilometresinde, parti otobüsü Guneş1 arızalandı. Trabzon'dan Ordu'ya gelirken Giresun girijinde otobüsün arızalanması üzerine makam otosuna geçen tnönu, önceki gece Ordu'da kaldı. SHP lideri, dün sabah Ordudan Ankara'ya hareketinden önce, gazetecilerin DSP Lideri Ecevit'in, "Sinei millet, ara seçitn ve parlamento" ile ilgili son demecinin anımsatılması üzerine şunlan söyledi: "Bir arkadaşuntz, 'Parlamentoda biz yokuz, olsakbunlar olmazdı' demiş. DSP parlamentoda vardı, dolayısıyla, 'Olsaydı, durum değişik olurdu' demek yanlış. Çiinkii DSP parlamentoda varken de aynı şeyleri gördük ve sonra parlamentoda kayboldular." Bugünkü sorunun "iktidardan kurtulmak olduğunu" vurgulayan Inönu, "Her parti kendi istediğini yapsın, başka partilere karışmasın. DSP şimdi, bir yedek takım gibi bekliyor. Dolayıstyla onlar varken de yokken de durumda bir degişlklik olmadı" dedi. Inönü, bütün partilerin seçime hazır olmasını isteyerek, "Çıksınlar ortaya, gelsinler, seçim yapalım. Bunun için her parti kendisi uğraşsın. Araa seçimi yapacak olan parlamentodur" diye konuştu. SHP Genel Sekreteri Hikmet Çetin, son günlerde ülke ekonomisinin bir kriz dönemine girdiğini, yaşanan bunca fedakârhktan sonra, "Ikinci bir 24 Ocak döneminin" ufukta belirdiğini ve Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) yoneticilerinin Türkiye'ye gelişinin bununla ilgili olduğunu ifade etti. Çetin, "Bu gidişle borsa gibi maüaruı fiyatları da günlük izlenmeye başlanacak. ANAP'ın enflasyona yenik dtiştüğünü ve politikalarımn iflas ettiğini, kendi bürokratları bile açıkça ifade ediyor" dedi. Çetin dün genel merkezde düzenlediği basın toplantısında özetle şu noktalar üzerinde dur" Her gün gelen zamlar zulme dönüşmüştür. Yılın ilk 4 ayındaki enflasyon yüzde 22.9'a çıkmıştır. Hedefler daha şimdiden anlamını yitirmiştir. Ödemeler dengesi açığı artmakta, Merkez Bankası döviz rezervi erimektedir. Bütün bunlar enflasyonun artacağına işarettir. Dünyada petrol fiyatları düşerken ANAP hükümeti sadece nisan ayında petrole iki defa zam yapmıştır. Elektriğe her ay zam yapılmaktadır. Pancar üreticisinin 1 trilyona yakın alacağı gasp edilmiş, şekere ise yıl içinde 4. zam yapılmıştır. Hükümet yanhş politikalarırun ve beceriksizliklerinin bedelini halka ödetmektedir. Dış ticarette cumhuriyet tarihinin en büyük açığı meydana gelmiştir. Bütün bunlardan kurtulmak için halkımız sandık beklemektedir. Erken seçim değil, hemen seçimdir artık. Bu da pazarlık konusu dahi yapılamaz" Çetin, bu yıl buğday ürününün bpl ve kaliteli olacağı yolunda bilgiler geldiğini hükümetin buğday alımında da yetersiz kalabileceğine işaret ederek uyarıda bulundu. CUNEYT ARCAYUREK Sözlerinden dönenler sergilenmedikçe!.. YAZIYOR SHPTRT davası • ANKARA (AA) SHP Milletvekili Birgen Keleş'in kişilik haklanna hakaret edildiği gerekçesiyle TRT aleyhine açtığı 50 milyon lirahk tazminat davası başladı. Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dünkü duruşmada mahkeme başkanı, her iki tarafa da delillerini ibraz etmeleri için süre verümesini kararlaştırarak duruşmayı başka bir güne bıraktı. Geçen ocak ayında bir grup SHP milletvekili, TRT Genel Müdürlüğü'ne giderek Genel Müdür . Kerim Aydın Erdem'le görüşmek istemişler, bu sırada meydana gelen tartışmalardan sonra SHP milletvekilleri ve TRT mensupları karşılıklı dava açmışlardı. Bugünkü sorunun iktidardan kurtulmak olduğunu vurgulayan SHP lideri İnönü, herkesin kendi işine bakmasını söyledi. İnönü, "DSP parlamentoda varken de aynı şeyleri gördük, sonra parlamentoda kayboldular"dedi. ALİ DOĞAN ORDU SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, Doğu Karadeniz gezisinin son gününde, DSP lideri Biilent Ecevit'in, erken seçimle ilgili sözlerine sert yanıt vererek, DSP'yi "yedek bir takım"a benzetti. İnönü, "Her parti kendi istediğini yapsın. Başka partilere karışmasın" diye konuştu. . Inönü'nün Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz'i kapsayan 5 Akbulut'taıı hal temeli • ANKARA (ANKA) Başbakan Yüdırım Akbulut, geçmişte müdürlüğünü yaptığı Erzincan halinin yeni binasırun temelini atacak ve "Yıldınm Akbulut" adı verilen kayak tesisleri ile spor salonunun acılışını yapacak. Akbulut, 9 mayısta 3 günlük yurt gezisine çıkacak. Erzurum'da valilik ve belediye ile ANAP il merkezini ziyaret edecek olan Akbulut, Atatürk Üniversitesi konferans salonunda öğrencilerle sohbet edecek. Geceyi Erzurum'da geçirecek olan Akbulut, cuma günü Erzincan'a geçerek halka hitap edecek aynca belediye sarayı, Tersi Baba Camii, tıp fakültesi araştırma hastanesi ile öğrenci yurdunun temelini atacak ve "Yıldınm Akbulut Kapalı Spor Salonu"nu açacak. Başbakan Akbulut, 11 mayıs cumartesi günü de Erzincan mezbaha binası, hal binası, Erzincan barajı, sintem menyezit tesislerinin temelini atacak ve endüstri meslek lisesi ile yine adımn verildiği kayak tesislerindeki otelin açıhşını yapacak. Kayyım DlSK'in mallarıııı vermedi Merter'deki genel merkez binasına giden DÎSK Genel Başkanı Abdullah Baştürk ve yürütme kurulu üyeleri, sendika mühürü ile malvarhğını istediler. DİSK kayyımı Hamdi Ünal, mahkeme kararı olmaksızın malları hiç kimse ya da kuruma veremeyeceklerini belirtti. tşSendika Servisi DİSK yoneticilerinin sendika mührü, yönetim binası ve mal varlıklarmı kayyumdan geri alma girişimi sonuçsuz kaldı. DİSK kayyımı Hamdi Ünel, aytıı konuda Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanhğı'nca yapılan başvurunun da red edildiğini belirterek mahkeme sonucunu bekleyeceklerini söyledi. DtSK Başkanı Abdullah Baştürk, yönetim ve yürütme kurulu üyeleri ile DlSK'e bağlı sendikalaruı başkan ve üyelerinin oluşturduğu kalabalık bir grup dün saat 11.00'de DlSK'in Merter'deki genel merkez binası önünde toplandılar. DİSK yönetim ve yürütme kurulu üyeleri ile birlikte DİSK merkezine giren Abdullah Baştürk, kayyım Hamdi Ünel ile görüşerek kayyımların ve kayyımları atayan mahkemenin görevinin sona erdiğini belirtti. Baştürk, "DİSK'i devir ve teslim almaya geldik" dedi. Baştürk, DlSK'in mal varhğına 12 Eylül uygulamaları ile el konduğunu savunarak kayyımların da medeni kanun hükümlerine göre değil, özel bir yasa ile atandıklarını söyledi. DİSK avukatı Rasim ö z de Terörle Mücadele Yasası'nın yürürlüğe girmesi ile birlikte DİSK davasının da düşmek zorunda olduğunu ve kayyımların görevinin sona erdiğini belirterek "kanunda faaliyetten men hükümlerinin ortadan kalktıgı durumda malların gerçek sahiplerine iade edilmesi gerektiğini" söyledi. DİSK kayyımı Hamdi Ünel DİSK davasının henüz sonuçlandınlmadığını ve kendilerinin Bakırköy tş Mahkemesi'nce malları korumak üzere görevlendirildiklerini söyleyerek "Bizler DİSK mallannı en iyi şekilde koruyoruz. Mahkeme kararı olmaksızın malları hiç kimse ve kuruma veremeyiz. Bu konuda Çahşma Bakanlığı'mn müracaatı da reddedilmiştir"dedi. Abdullah Baştürk Yargıtay'da görühnekte olan DİSK davası sonuçlanır sonuçlanmaz, tekrar genel merkezlerine gelerek DlSK'i mal varlıklan ile birlikte devir ve teslim alacaklarını belirterek şöyle dedi: "O zaman sizin mazeretlerinizi yok sayarak geleceğiz. Bugün geri gidiyoruz. Ama o zaman geri dönmeyiz." DİSK yöneticileri daha sonra "evimize gehnişken bir çay içelim" diyerek bir süre daha kayyımlarla sohbet ettiler. Abdullah Baştürk DİSK binasından çıkışları sırasında dışarıda bekleyen işçi ve temsilcilere hitaben yaptığı konuşmada, "12 Eylül askeri darbesinin hukuk ve akıl dışı uygulamaları, baskıları sona ermiştir. 12 Eylül'de DİSK yöneticilerine kem sözler söyleyen generaller ufalıp gittiler. DİSK ve bağlı kuruluşlar 12 EylUI'de bıraktıkları görevlerine yakında devam edecektir. Sizden istediğim burada söylediklerimi işyerlerinize taşımanudır" dedi. DİSKyönetidleri 11 yd sonra genel merkez binasında bir aruya geldikr TBMM, oylayacak • ANKARA (UBA) TBMM Genel Kurulu, Plan. ve Bütçe Komisyonu tarafından Sayıştay Birinci Başkanhğı'na önerilen Içişleri Bakanlığı Müsteşarı Vecdi Gönül'ü bugün oylayacak. Gönül, 3 mayıs cuma günü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu tarafından 4 aday arasından Sayıştay Birinci Başkanhğı'na önerilmiş, komisyonun SHP'li üyeleri, anayasaya aykın olduğu gerekçesiyle seçimlere katılmamışlardı. Sayıştay Birinci Başkanlığı'na seçilen Vecdi Gönül, komisyonun ANAP ve DYP'li üyelerinin 21'inin oyunu alırken halen Sayıştay Birinci Başkanvekilliği görevini yürüten Behiç Erdem'e ise 1 oy çıkmıştı. ANKARA Binlerce kilometre uzaktan laf yetiştiriyor. Bir gün olsun, başımızı dinlememize olanak yok! Yağdanlıkları, iş adamları, dalkavuklarıyla Köşk'e çevirdiği uçakta, bir konuyu bırakıyor, ötekine sarılıyor. Erken seçimi hodri meydanla üçüncü kez gündeme getiren Çankayalı, dilinin altındaki baklayı Singapur'da çıkarıypr. Üçüncü kez, erken seçimden kaçıyor. İncir çekirdeğini doldurmayan olayları günlerce yorumlamaktan yorgun düşen kalernler, erken seçimden fellik fellik üçüncü kez kaçan Çankayalı'nın mantık fukarası gerekçelerine değinmiyorlar bile. Erken seçimi gündeme getiren son anayasa değişikliği olayında muhalefet alta düşecek siyasal taktikler izleseydi, yorgun kalemler doping almış gibi birden canlanır, aman Tanrım, yazmadıklarını komazlar, iki partiyi yerden yere çalacak kimbilir neler döktürürlerdi. Bir köşeye çekilmişler, bu görevi iki gündür Ecevit'e yaptırıyorlar. Üstelik ellerinde muska yerine koyacakları "döviz sözler" var. Örneğin, TÖ Şeker Bayramı'nda Türkiye'nin ekonomi tıkınnda, tabii siyasal sıkıntı içinde olduğunu belirtiyor, "çözümün anayasa değişikliğinden geçtiğini" söylüyor. Bir süre sonra isteklerine baştan sona yeşil ışık yakan ufak bir koşulla, seçim tarihiyle anayasa önerisi Meclis'te. Hadi davran bakalım, Türkiye'yi sıkıntılardan kurtar, haydi! Burada iken, ses yok. Amma efendim, ta Singapur'larda sanki başbakanlığında yazdığı yasa metinleri mükemmelmiş gibi DYP önerisinin "aceleye geldiğinden" yakınıyor. Şunun şurasında 16 Haspanın kabahati ay kaldı seçime. bu kadarsa sorun yok. Yeter ki niyet Yapılacak nedir? içten ve sağlam olsun. DYP ile ilkede Çankayalının anlaştıktan sonra ne oyunlanna bundan gam. TÖ alırdı metni eline, görkemli böyle DYP de Türkçesiyle bir gü katılmamalı. zel yeniden yazar. iş, bu kadar basit. Anayasayı, SHP gibi, Niyete bakar de yeni Meclis'e kadar dik ya; TÖ, düne kadar yolboyu konuya rafa kaldırdığını ilan bu noktadan hiç ya etmeli. Bu iktidar, naşmadı. Tabii asıl amaç başkaydı. yazgısıyla başbaşa Adamın muradı üzüm yemek değil, bırakılmalı artıkl bağcı dövmek. Daha doğrusu, seçimden kaçarken sorumluluğu yağdanlıkların, TV'nin yardımıyla muhalefetin üzerine yıkma gırişiminde başanlı olmak. Diyormuş ki oralarda, Cumhurbaşkanlığı ile milletvekili seçimleri aynı tarihte olsun. Peki, olsun. Asıl "teklifi" buymuş. Oysa, DYP önerisini imzalasa^ "teklif" tamam. "Onlar muhalefet hemen erken seçime soktular. Politika yapıyorlar" diyormuş. Seçimi sokmayıp da ne yapacaklardı efendim? Bu kötü yönetime, htrsızlıktan uğursuzluğa ANAP grubu gibi baş mı sallayacaklardı? Zoru görünce yarı yoldan dönüp arkasına bakmadan kaçmayı başkalarının suçu gibi gösteren son açıklamalara, bir değil beş bin kez pes! Yurt dışına çıktı mı, demokratik yaşamın uzlaşma gibi önernli kuralları olduğunu anımsıyor ve bunlardan sürekli söz ediyor. Uzlaşma öğesini "büyük kaçışa" gerekçe yaparken uzlaşma fikrini de yozlaştırıyor. Uzlaşmadan anladığ^'kişiyeözel yeni dayatmalar" Sıraladığı dayatmalarsa seçime çıki maz sokağı tarif ediyor. ••tv> > f (1) Her partinin kendi isteğine uyan anayasa değişikliğini kabul etmesini önkoşul olarak açıklıyor. (2) "Önce anayasanın değişeceğini, ancak bundan sonra seçim yapılabileceğini" bildiriyor. (3) Seçime; Meclis'in, yani 16 milyon maaşlı, gidince gelemeyeceklerini bilen ANAP çoğunluğunun karar vereceğini söylüyor! Hazindir; siyaseti yıllardır fukara mantıklarla oradan buraya çarpan zihniyet, bu kafa yapısı sergilenmiyor. Şunun şurasında 16 ay kaldı seçime. Yapılacak nedir? Çankayalının oyunlanna bundan böyle DYP de katılmamalı. Anayasayı, SHP gibi yeni Meclis'e kadar rafa kaldırdığını ilan etmeli. Bu iktidar, yazgısıyla baş başa bırakılmalı artık! GERİ GELECEĞtZ DtSK'in mal varlığı ve yönetim binasını nel Başkanı Abdullah Baştürk "En kısa zamanda geri geleceğiz" teslim almak iizere Merter'deki genel merkezine gelen DİSK Ge dedi. (Fotoğraf: Deniz Topaloğlu) P A R T I L E R D E N Genel başkan değil, iktidar değişmeli MUĞLA (Cumhuriyet) SHP Genel Sekreter Yardvmcısı Mehmet Moğultay, "Halkımız SHP'de genel başkan değişikliği I değil, ülkede iktidar değişikliği istiyor" dedi. Mehmet Moğultay milletvekili ve belediye başkanlarının kongrelerde makamlarının getirdiği olanakları kullanmamalarını istedi. Moğultay belediye başkanları ve milletvekilleri bulundukları beldelerin delegeliklerini alsalar bile halkla bütünleşemiyorlarsa, hizmet sunamıyorlarsa önseçimlerde listelerin başına gelseler ne olur? Halkm sorunu kimin belediye başkanı, kimin milletvekili olduğu değildir." dedi. ÖZAL'IN UÇAĞINA DEZENFEKTEYE TEPKİ Devlet küçük düşürüldü Haber Merkezi Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve beraberindeki heyetin, Yeni Zelanda'ya varışında yolcular ve bagajlannın dezenfekte edilmesi tepki uyandırdı. DYP Genel Başkanı Demirel, ilaçlanmayı 'hoş olmayan bir durum' olarak nitelendirdi. Demirel, Adana'da gazetecilerin soruları uzerine şöyle konuştu: "Keşke dönüp geri gelseydi. Fazla alıngan olmamak lazım. Ancak yine de devlet küçük düşürülmüştür. Acaba tngiltere Kraliçesi gitse, onu da mı ilaçhyorlar? Haçlanmak için oralara gitmeye ne gerek var. Burada Türk halkı ilaçlardı." DYP Genel Başkan Yardımcısı Hüsamettin Cindoruk da Cumhurbaşkanı'nın Turk halkına bunun hesabını vermesi gerektiğini belirtti. Cindoruk, hiç Demirel Keşke dönüp geri gelseydi. Ilaçlanmak için oralara gitmeye ne gerek var. Burada Türk halkı ilaçlardı. Cindoruk İyi ki aşı yapmadılar. Tevazu göstermişler. Bunu yapmadıkları için şanslıyız. Dışişleri Olayı nezaket kurallanna bir aykırılık olarak değerlendirmemek ve kişileştirmemek gerekir. bir ülkede hiçbir devlet başkanının uçağının haşarelere karşı ilaçlanmadığını, kraliçenin uçağının üaçlandığı iddialarmın ise 'palavradan'başka bir şey olmadığını belirtti. Cindoruk, böyle bir durumda Özal'ın uçağını havaalanına indirmeyip dönmesi gerektiğini de kaydederek, "Sayın Cumhurbaşkanı, bunu da yapmayıp tngiliz Genel Valisi'nin ayağına gitti. 1yi ki Cumhurbaşkam'na aşı yapmadılar. Kolera aşısı yapabilirlerdi pekâlâ veya kuduz aşısı ya da verem aşısı da yapabilirlerdi. Tevazu göstermişler. Bunu yapmadıkları için şanslıyız. Bence Sayın Özal, bundan sonraki yurtdtşı gezilerinde yanında aşı kâğıdı veya Amerikan ve Ingiliz tam teşekkullü hastanelerinden alınrnış sağlık raponı bulundursun." SHP Genel Sekreter Yardımcısı Ertuğrul Giinay da Özal'ın her davranışıyla Türkiye'nin itibarını zedelemeye devam ettiğini, dolayısıyla bu konuda konuşmak bile istemediğini söyledi. Dışişleri Bakanhğı Sözcüsü Murat Sungar, AA muhabirinin "Uçakta yapılan ilaçlama hakkında daha önce bilgi verilmiş miydi" şeklindeki sorusunu cevaplandırırken, şöyle dedi: "Daçlama işleminin Yeni Zelanda ve Avustralya makatnlan tarafından uygulanan mutat bir işlem olması nedeniyle, işlemin Sayın Cumhurbaşkanımızın uçağmda da yapılacağı bilinmekteydi. Soz konusu işlemin, VIP uçakları dahil olmak üzere prensip olarak bütün uçaklar için uygulanıyor olması nedeniyle, olayı nezaket kurallanna bir aykırılık olarak değerlendirmemek ve kişileştirmemek gerekir." Sağhk Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkiü, Yeni Zelanda'daki ilaçlamanın 'Dünya Sağhk ÖrgütU' (WHO) bulaşıcı hastalıklar bültenlerine ve uluslararası anlaşmalara göre yapıldığını ve bu işlemin 'normal' olduğunu bildirdi. Evrak kaybolmadı • ANKARA (ANKA) DYP Zonguldak Milletvekili Tevfik Ertüzün'ün Efe özal ile eşinin borsada oynamasının önlenmesine ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği suç duyurusu evrakının kaybolmadığı belirtildi. Cumhuriyet Başsavcısı Fadıl tnan, Ankara Adliyesi'nde bulunan basın bürosunu ziyaret ederek gazetecilerle bir süre görüştü. TBKP'nin eleştirisi ANKARA (ANKA) Türkiye Birleşik Komünist Partisi (TBKP), Terörle Mücadele Yasası'nm yürürlükte kalmasının, demokrasiyi, insan hak ve özgürlüklerini savunan hiç kimsenin kabul edemeyeceği, içine sindiremeyeceği bir çelişki olduğu görüşünü savundu. TBKP Genel Yönetim Kurulu'nca yapılan açıklamada, TCK'nm düşünce yasakları ile ilgili 141, 142 ve 163'üncü maddelerinin kaldırılmasınm, "Türkiye'deki bütün demokrasi güçlürenin uzun yıllar sürdürülen mücadelesinin ürünü ve zaferi" olduğu belirtilerek böylece "demokrasinin kurulmasmın önündeki en temel engelin kalkmış olduğu" öne sürüldü. TBMM Genel Kurulu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümet ve Başbakan Yıldınm Akbulut hakkmda muhalefet partilerince verilecek • gensorular bugün TBMM Genel Kurulu'nda ele alınacak. TBMM Danışma Kurulu toplantısında 23 mayısta 130 milletvekilinin ABD'ye gidişinden önce, gündemdeki yasa tasarı ve önerilerinin öncelikli olarak görüşülmesi kararlaştırıldı. Buna göre TBMM 19.0020.00 saatleri arasında çalışacak ve ilk olarak esnaf ve sanatkâr kuruluşlanna ilişkin yasa tasarısı ve Imar Yasası'nı değiştiren öneri ele alınacak. Böylece milletvekillerinin ABD gezisinin başlamasıyla birlikte Meclis'in "fiilen yaz tatiline" gireceği de dolayh olarak kabul edilmiş oldu. Keçeli'den çagrı • tç Politika Servisi ~ Istanbul tl Başkanı Orhan Keçeli, DYP milletvekillerinin Türk Günü nedeniyle Cumhurbaşkanı özaPın katılacağı ABD seyahatine katılmamalanm, bu yolda teşkilat bünyesinden ve zemininden tepki aldıklarım söyledi. Orhan Keçeli, DYP Genel Başkanlığı ile Meclis Grup Başkanhğına çektiği telgraflarda, Özal'ın New York gezisini şov olarak kullanacağının herkesçe bilindiğini, ayrıca parti olarak tanımadıkları bir makamın işgalcisinin böyle bir seyahatine katılmanın doğru olmayacağı göruşünü dile getirdi. Bakaıı Akyol rest çekti ANKARA (AA) Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol, Kuran kurslarının yeniden düzenlenmesini öngören kanun teklifinden, ortaokula denklik hükmunün çıkarılması için ısrar edeceğini söyledi. Bakan Akyol, gazetecilerin sorularını cevaplandırırken Diyanet Işleri Başkanlığı taslağmdaki denklik maddesinin, bakanlığın goruşu doğrultusunda metin dışında bırakıldığını hatırlatarak şöyle konuştu: "Bizim düzenlememiz, 3 yıl Kuran kursu eğitimi görenleri de kültür dersleri de almak kaydıyla çıraklara yaptığımız gibi zorunlu eğitimden saymak şeklinde. Ancak diploma verilmeyecek, ortaokula denk olmayacak." Diyanet Işleri Başkanlığı önerisinin, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda metne konulduğunu hatırlatan Akyol, "Kursların ortaokula denk sayüacağı, gerekçede belirtilerek kanun teklifi olarak sunuldu. Konunun görüşüleceği toplantıya bile çağnlmadım. Başbakanlık'a yazılmış ama konunun içeriğinden başbakanın da haberi yok." Akyol, YÖK değişikliğinde de aynı durumun yaşandığını söyleyerek "Temizlemesi bana düştü, teınizleyemedinı bile daha. Ben ABD'deyken getirdiler bu kanun teklifini. Aynı komisyon yaptı. O kanunun Plan Bütçe Komisyonu'nda ne işi var? Yusuf Bey'i mi uygun buluyorlar kendiierine?" Mılli Eğitim Bakanı Akyol, tnucadeleye devam edeceğini betirterek "Bana rağmen bu kanunu çıkarırlarsa parlamentoya saygım var, ama önce kendime saygım var. Olayın içinde olmam. Bakanlık için kişiUğimi satmam, kendime saygımı yitiremem" diye konuştu. . .Ve öedim ki çıkacak Tofan'dan sonra okuyacak iki satırbile bulamayacaksınjz Yağmur sonucunda çizgileriniz boğulacak, Yağmuzdan sonraki alew saçan rüzgarlazda ise ı&simLi lyotnanlarıııız ka\rnılıjp giöecek.