22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19NİSAN1991 HABERLER CUMHURİYET/5 Zamlar devam ediyor • ANKARA (AA) — SHP Genel Sekreteri Hikmet Çetin, zamların bayram dinlemeden devam ettiğini ve halkın bu bayrama önemli iç ve dış sıkmtılarla girdiğini söyledi. Genel Sekreter Hikmet Çetin, pahalılık ve ekonomik sıkıntıların halkın mutfağına getirdiği ağır yükle birlikte arttığını belirterek, "Zamlar ramazan dinlemeden, bayram dinlemeden devam ediyor" dedi. Hikmet Çetin, yapılan elektrik zammımn önümüzdeki günlerde tüm ürünlere yansıyacağını ve birçok temel tüketim maddesinin fiyatlanna etki edeceğini söyledi. Adli Tıpta soruştunna • ANKARA (ANKA) — Adli Tıp Kurumu'nun aynı olay için farklı farklı raporlar verdiği iddialan üzerine Adalet Bakanlığı "gizli" kayıth bir soruşturma başlattı. Adli Tıp'ın Yusuf Aytekin, Kıyasettin özkaya, Celal Fındık ve Artin Mığdısoğlu isimli kişiler hakkında birbirinden farklı raporlar hazırladığına ilişkin haberlerin gazetelere yansımasından sonra . kurumda müfettiş incelemesi yapılmasına başlandı. Adalet Bakanı -Oltan Sungurlu, incelemenin surdüğünü ve henüz tamamlanmadığmı bildirdi. Fazla mesailer • ANKARA (AA) — Maliye ve Gümrük Bakanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde sivil memur olarak çalışan personele fazla mesai verilmesini uygun bulmadı. Milli Savunma Bakanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde çalışan 10 binin üzerindeki sivil memur için, en yüksek devlet memuru aylığımn yüzde 10'unun geçmemek üzere, her ay fazla çalışma ücreti ödenmesine ilişkin bir kanun taslağı hazırladı. Kanun taslağı için Maliye ve Gümrük Bakanhğf ndan görüş istendi. Maliye ve Gümrük Bakanı Adnan Kahveci imzasıyla Milli Savunma BakanhğYna gönderilen cevabi yazıda, taslağın incelendiği ifade edilerek, söz konusu fazla çalışma ücretinin ödenemeyeceği belirtildi. Talat Yılmaz'la '^uzlaşma" için görüşecek 4 kişilik komite kuruldu OzaTdan kongre hediyesi CUNEYT ARCAYUREK YA2IY0R TURAN YILMAZ BÜLENT ECEVtT ANTALYA — Cumhurbaş- kanı Turgırt Özal, Başbakan Yıldınm Akbulut ile bazı ba- kanlar ve milletvekilleri, bay- ram tatilini geçirdikleri Antal- ya'da, ANAP Istanbul II Kong- resi kulisi yaşadılar. Antalya'ya getimiği ANAP îstanbul ilçe başkanları ile yemek yiyen Cumhurbaşkanı Ozal, eşi Sem- ra Özal için destek isteyerek, "partiye sahip çıkmalan, birlik ve beraberiiği bozmanialan" çağnsmda bulundu. Seçim için ortak bir listede birleşilmesini öneren özal'ın isteği üzerine, Talat Yümaz ile "uzlaşma" için görüşecek 4 kişilik bir komite oluşturuldu. Özal, ilçe başkan- lanna Jdac marka altın dolma- kalem seti hediye etti. Cumhurbaşkam Özal, bay- ram süresince tatilinin yanı sıra çalışmalannı da sürdürdü. Özal, bayramm ilk günü Marmaris'- te kıldığı namazdan sonra eski Cumhurbaşkam Kenan Evren'i ziyaret etti ve ardından Antal- ya'mn Kemer ilçesi Simena Ta- Cumhurbaşkanı Turgut Özal, ANAP İstanbul ilçe başkanları ve yardımcılarım, Antalya'da tatil yaptığı Simena Tatil Köyü'ndeki yemekli toplantıya davet ederek kendilerine birer dolmakalem seti hediye etti. Özal İstanbul delegasyonuna "Partiye sahip çıkın, birlik ve beraberliği koruyun" dedi. Bir ilçe başkam gazetecilerin "Herhangi bir telkin oldu rau?" sorusuna, "Sayın Cumhurbaşkanı'nın bizleri buraya çağırması bile başh başına bir telkin değil mi?"karşılığını verdi. til Köyü'ne geçti. Özal, ikinci yaptüar. Özallar'uı tatillerini ge- büs ile saat 11.30 sıralannda çirdikleri Simena Köyü'ndeki Cumhurbaşkanı Özal'ın kaldı- yemekli toplantıya Semra ğı Simena Tatil Köyü'ne geldi- Özal'a karşı adaylığını koyan ler. Bir süre, otel açılışı yapan Fatih İlçe Başkam Talat Yümaz Cumhurbaşkam Özal ve eşini ile Semra Özal'ı destekleyen bekleyen delegasyon ile toplan milletvekilleri için "fino kö- pekleri" benzetmesinde bulu- nan Üsküdar İlçe Başkam Nec- det Tarık Pişkin davet edilme- diler. Ümraniye İlçe Başkam Mefamet Çalor'm da "umre" h- yareti nedeniyle toplantıya ka- tılmadığı gözlendi. 22 ilçe başkam ile ikinci baş- kanlardan oluşan 50 kişilik ANAP İstanbul delegasyonu M , . ni hizmete açtı. — dün, Cumhurbaşkam Özal'ın-Baskanı Kadir Coşkun ve Şişli Cumhurbaşkam Turgut Özal oğlu Ahmet Özal'ın ortağı Ya- İlçe Başkam Alaattin Elmas'ın vuz Çizmeci'nin Sultan Hava girişimde bulunmasını önerdiği gün bakanlar, milletvekilleri ve ANAP il örgütü ile bayramlaş- tı. Cumhurbaşkam aym gün, zi- yaretine gelen halk müziği sa- natçısı tbrahim Tatlıses'i de ka- bul etti. Cumhurbaşkam ve eşi Semra Özal, boş vakitlerini, kü- çük oğu 1ları Efe'nin nişanlısı Zeynep Beşikçioğlu'nun ailesi ile birlikte geçirdiler. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, dün de kaldığı Simena Tatil Kö- yü'nde yapunı tamamlanan ve Türkiye'nin "su cenneti" ola- rak nitelendirilen beş yıldızlı 'Favori Aquo Resort" Oteli'- tı saat 12.00 sıralarında başla- dı. Tatil köyünün toplantı salo- nunda yemekli olarak gerçekleş- tirilen görüşmeye Cumhurbaş- kam Özal da katıldı ve delege- lere uzun süre hitap etti. Toplantı sırasında Cumhur- başkanı Özal'ın, Talat Yılmaz ile görüşerek uzlaşma sağlamak üzere Kadıköy İlçe Başkam Mustafa Çebi, Bakırköy İlçe ve eşi Semra özal, otel açılışın- dan sonra İstanbul İl Kongresi delegesi ilçe başkanlarıyla üç buçuk saat süren bir görüşme Yolları'na ait özel bir uçakla öğrenildi. Semra Özal'm isteği Antalya'ya geldiler. İstanbul de- üzerine bu isimlere Beykoz İlçe leeasyonu. daha sonra bir oto- Baskanı Osman Ceylan'ın d Cumburbaşkanı Turgut zal, tstanbul'dan gelen konuklan ile fotograf çektirdüer. (Fotograf: Biileııt EcevH) Karayalçın'a bakan töreni MİNE G. SAULNİER PARİS — Ankara Büyükşehir Belediye Başkam Murat Karayalçm, Paris'te sosya- list hükümet yetkilileri tarafından bakan düzeyinde bir karşılama ve ilgı gördü. Paris'te, "uyuşturucu kullanımı ve kokain" alışkanlığına karşı gençleri koru- mak üzere belediyelerce verilecek mücade- le konusunda ortak bir politika behrlemek üzere tüm dünyadan 20 büyük kent beledi- ye başkanının katıldığı bir sempozyum ya- pılıyor. Normal olarak Paris Belediyesi'nin organize ettiği bu sempozyuma katılmak üzere Paris'e gelen Murat Karayalçın'm ge- zisi, son anda SHP ile dayanışmasım gös- termek isteğindeki Fransız Sosyalist Parti- si tarafından bir "hfikümet cağnlısı" sta- tüsüne kavuşturuldu. Fransız Sosyalist Parti Genel Sekreteri Pi- erre Mauroy, Fransız hükümeti Uluslararası Ilişkiler Genel Sekreteri Pierre Guidoni ve yine aynı partinin ileri gelenleriyle görüşen Murat Karayalçm'ı çok sayıda Fransız işa- damı ablıjkaya almış bulunuyor. Ankara Belediye Başkam dün Parisli meslektaşı Jac- quet Chirac tarafından da kabul edildi. Körfez krizi sırasında olmasına karşın, Hazine garantisi olmadan Almanya'ya be- lediye tahvili ihraç yoluyla Ankara'ya kre- di sağlayan Karayalçın'ı, Fransızlar ilgiyie izliyor. Ankara'nın büyük projelerinden bi- rinde rakip olan iki dev Fransız şirketi Als- tom ve SAE ise ihale sonuçlarım yürek çar- pıntılarıyla beklemekteler. Murat Karayal- çm Fransız Sosyalist Parti genel merkezin- de onuruna verilen kokteylde, 10-12 hazi- ran tarihlerinde İstanbul'da yapılacak olan Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısı'- na Fransız Sosyalist Parti Genel Başkam Mitterrand ve yardımcısı Mauroy'un katıl- ması yolunda bir çağrı yaptı. 1. Dünya Savaşı'ndan ve sosyalist düşünürlerden söz eden Karayalçm, sosyal demokrasi konu- sunda bildikleri ile göz doldurdu. 748 YILA HÜKÜMLÜYKEN TAHLİYE OLAN VELİ YILMAZ' Mayın tarlasma sakndık ALt TEVFİK BERBER Veü Yümaz, 748 yıllık hapıs cezasıyla, cezaevindeki yazı işle- ri müdürlerinin başında geliyor- du. 80 öncesinde sorumluluğu- nu üstlendiği Halkın Kurtuluşu dergisinde yayımlanan yazı ve haberler nedeniyle hakkında 96 ayn dava açılmış ve yargılama- lar sonucu aldığı 1170 yıllık ce- zanın 400 yüı zaman aşunından ortadan kalkmışü. Ama geriye kalan 748 yıllık ceza dünya re- korlan arasına girebilecek kadar da fazlaydı. Yaklaşık 11 yıldn cezaevinde bulunan Veli Yıbnaz, şarth salı- vermeyi de içeren Terörle Müca- dele Yasası kapsamında özgür- lüğüne kavuştu. Kendi deyimiyle "cezaevinden mayın tarlasına salınan" Veli Yılmaz, kamuoyu- na yansıtıldığı gibi bazı TCK maddelerinin kaldınlmasıyla düşünce özgürlüğünün sağlan- dığına inanmıyor. Aksine dü- şünce ve örgütlenme özgürlüğü alamnın daha da kısıtlandığını savunuyor. Veli Yılmaz'm cezaevinden çı- kışının 2. gününde neler hisset- tiğini, neler düşündüğünü öğ- renmek istedik. O da sorulan- nııza şu yanıtlan verdi: — Sayın Yrimaz, insan ömrii- nö kat kat aşan hapis cezastna mahkûm edümiş düşünce suclu- su Veli Yılmaz olmak nasü bir duygu? YTLMAZ — Cezaevinin 748 yılbğı veya on yülığı gibi bir şey olmuyor. Deryada yaşayan ba- lıkların deryayı hissedememesi gibi, insamn cezaevinde yasama- sı da aldığı ceza toplamı ile tam bağlantıh olmuyor. Cezaevi mü- dürleri veya yetkih'leri özellikle de gardiyanlar bunu duydukla- nnda merak ediyorlar. Hayret- lerini belirtiyorlar. Ben ancak 1980 öncesinde sorumluluğunu üstlendiği dergide yayımlanan yazı ve haberler nedeniyle hakkında 96 dava açılan Veli Yılmaz Terörle Mücadele Yasası'ndan tedirgin. Yılmaz, TCK'nın düşünce özgürlüğü ile ilgili maddelerinin kaldınlmasıyla, düşünce özgürlüğünün sağlandığına inanmıyor. cezaevindeki yetkililerin bana o sonılannı yönelttikleri zaman o kadar fazla ceza aldığımı fark edebiliyordum. İkincisi gerek uluslararası basın organlarında gerekse ulusal basın organlann- da bu konuda haberler cıktığı zaman ancak insan bunu fark edebiliyor. Cezaevindeki bir yet- kili bana, "Bunu rekorlar kita- bma versen iyi para kazamrsın" gibi espiriler yapmıştı. Rekorlar kitabıyla ilgilenmedim ama ba- sın suçlanndan dolayı, basın öz- gürlüğünü fiilen uygulamış ol- mamn getirdiği o haklan kullan- maktan dolayı 10.5 yıl, 11 yıla yakın sadece cezaevindeki kahn- dığını biliyorum. — 748 yıl hapse nasü mah- kûm edildiniz, açıklar mısınız? YILMAZ — Bize hem basın suçlanndan hem de örgüt suç- lanndan dava açılrmştı. örgüt davasından önce TCK'mn 141. maddesinden yargılandık ve mahkûm olduk. 10 yıl 8 ay. Da- ha sonra bu ceza Yargıtay tara- fuıdan örgütier genellikle 168. madde kapsamında değerlendi- rildiğinden 168'e çevrildi. Ve 10 yıl 8 aylık ceza onaylandı. Ba- sın davalanndan da bin 170 yıl ceza-aldım. Bunun 400 yıhk bö- Iilmü bazı maddelerin zaman aşımına uğramasmdan dolayı Askeri Yargıtay'da düşürüldü. Geriye kalan 748 yıllık bölüm - ki bunlar TCK'mn 142/1,159 ve 311, 312. maddelerdendi, Aske- ri Yargıtay'ca onaylandı. — Bu kadar cezayı kaç yazı- dan aldınız? YILMAZ — 76'dan 80 yıhna kadar esasmda derginin genel yaym yönetmenliğini yaptun. Bu süre içinde 1977-1978 yıllan ara- smda yazı işleri müdürümüz tu- tuklandığı için yazı işleri müdür- lüğünü de yapmıştım. Bu 1.5 se- nelik süre boyunca aşağı yuka- n 78 sayıhk gazete külliyatın- dan, her yazı için bazen iki ayn dava açılabildi. Toplam % dos- ya vardı. 96 tane tutuklama ve de 96 tane ayn ayn dava açddı. — Cezaevinde açlık grevi de yapmıştınız. YILMAZ — Tabii, tam he- saplayamadım ama yattığımız 11 yüın hemen hemen bir yıh aç- lık grevlerinde geçiyor. Bu açlık grevlerinin temel nedeni de ce- zaevlerinde ihlal edilen insan haklan, tutuklu haklan. Bu 11 senenin iki yılında havalandır- maya çıkanlmadık. Davaların en yoğun olduğu, cezalann ke- sildiği dönemde iki yıl avukata çıkamadık. Dahası mahkemele- re çıkanlmadık. Sağmalcılar'de 3'er kişilik hücrelerde kaldık. Mahkemeye detaylı savunma ve- rebilme olanağımız dahi olma- dı. — Sizin durumunuza ulusla- rarası kurumlardan ve Türkiye1 den dogan tepkiler neler oldu? YILMAZ — 1986'h 1987'li yıllara kadar bizim basın dava- lanndan bu kadar yüklü ceza al- dığırmz Türkiye'deki basın or- ganlanna bir haber değeri ola- rak dahi yansımadı. Birtakım dergilerde, Cumhuriyet'te sam- rım Dhan Selçuk'un köşesinde bir defa çıkmıştı. Ama Avrupa basımnda çok daha geniş bir şe- kilde yer aldı. Özellikle Ulusla- rarası Af Örgütü, Uluslararası Hukukçular Birhği, Avrupa'da- ki demokratik kamuoyunu oluş- turan odaklar tarafından mese- le Avrupa gündemine getirildi. — TCK'mn 140, 141, 142 ve 163. maddelerinin kaldınlması, cezaevlerinin büyük ölçiide bo- şaltılması, ohımlu bir gelişme. Siz şimdi o eski görüşlerimi yi- ne savunsam, >ı azsam, herhan- gi bir cezai >< aptınmla karşüaş- mam diyebüir misiniz? YILMAZ — Yok hayır, ben tersini düşünüyorum. Eskiden 4., 5. sımf gazino programlan olurdu. Gazino programcüan Anadolu turneleri düzenlerler- di. Bu turnelerde star olmuş yıl- dızlann afışleri yazıLdı ama sahneye çıkan artistler starlar ol- mazdı. Bugun son çıkan yasa bence bu afışi temsil ediyor. Ka- muoyu af ve infaz indirimiyle meşgul oldu. Parlamentodaki siyasi partiler affın genişliği ve darlığı üzerinde tartıştılar. Basın da bu afişi öne çıkardı. Kaldı ki gerçekten afişten tarkh bir oyun oynanıyor. Kamuoyu afla içer- den salınan tutuklularla belli bir doygunluk noktasında tatmin edildi. Bu tatmin olmayı bir dez- avantaj olarak düşünüyorum. Şu anda Sıvas'taki, Maraş'taki, Çorum'daki katliamlardan ve aydınlara yönelik katliamlardan yargılanan eski MHP'li ve Ülkü Ocaklılardan içerde insan kal- madı. Esasmda son kanun bun- lan çıkarmış oldu. Çünkü ka- nun özellikle sol siyasilerin ce- za aldığı TCK'mn 125 ve 146. maddelerini kapsam dışı tutu- yor. katıldığı belirtildi. 4 ilçe başka- nının "uzlaşma saglama" giri- şimlerinde hulunmasının, top- lantıya katılan ilçe başkanlann- ca benimsendiği kaydedüdi. özal'ın toplantı sırasında il- çe başkanlarına hitaben, "Bu parti benim evladım. Göz göre göre geleceğini tehlikeye atmak istemem. Geleceği konusunda problem varsa kendimi geri çe- kemem. Memleketin menfaaüe- rini duşünerek ve partimin de- vamını isteyerek, İstanbul il baş- kanlığı için eşimin adaylığına n- za gösterdim. Sizden bekledi- ğim, koi kınlır yen içinde kalır örneği. elinizden geleni yapmanız" dediği belirtildi. İl- çe başkanlarına ortak liste öne- ren ve bu listede Semra Özal'm "haklı olarak üç-beş tane kon- tenjan talebinin olması gerektiğini" anlatan Özal'ın, "Partinin gelecekteki mücade- lesini rasjond kılmak için yap- manız gereken, ortak bir liste- de birleşmektir" diye konuştu- ğu ifade edildi. Toplantıda Semra özal'ın çok kısa bir konuşma yaptığı, kalan zamarun tümünü Cum- hurbaşkanı'nın kullandığı öğre- nildi. özal, toplantıda delegele- re Jdac marka altın bir dolma kalem seti hediye etti. 3.5 saat süren toplantı sonunda Cum- hurbaşkanı özal ve eşi Semra Özal, delegeler ile hatıra fotoğ- rafı çektirdi. Özallar'ın mutlu oldukları gözlenirken bir dele- ge, "Toplantıya, Cumhurbaş- kanı istediği için kendisi ile bay- ramlaşmak uzere kaüldıklanm" ifade etti. Aym ifadenin değişik anlatunlarla bazı delegeler tara- fından da dile getirildiği gözlen- di. Devlet Bakanı Mustafa Taşar ve Ulaştırma Bakanı Cengiz Tuncer'in de katıldığı yemeği değerlendiıen ban delegeler ise "Bu iş bitti. Semra Hanım ke- sin kazanır" şeklinde konuştu- lar. Semra Özal, "hatıra fo- toğrafı" çekilirken gazetecile- rin, "Mutlu görüniiyorsunnz, 28 nisanda bu iş bitmiştir diye- büir miyiz?" sorusuna "Peşin laf konuşulmaz" yanıtını verdi. Cumhurbaşkanı Özal da aynı soruyu "Bu, politik değil. Bu, bir bayramlaşma" şeklinde ya- nıtladı. Semra Özal, İstanbul'- da tek adaya düşülüp düşülme- diğine yönelik soruya da "Tek adaya düşme? Buno başkanla- ra sorun" yanıtını verdi. Öte yanda ANAP îstanbul il başkan adaylarından Talat Yü- maz da bayramın ikinci günü önce kendi ilçesi Fatih olmak üzere Beyoğlü'ndaki il merke- zinde ilçe başkanları, delege ve partililerle bayramlaştı. Bay- ramlaşma sırasında uzun za- mandan beri çahşan personelin dışında hiç kimsenin uğramadı- ğı gözlenen il merkezinin büyük bir kalabalık tarafından doldu- rulduğu görüldü. Talat Yılmaz, baştan beri kendisine destek olan ilçe başkanlan ve delegeler- le bayramlaşırken ilk kongrede olduğu gibi teşkilata ve partinin geleceğine sahip olmalannı iste- . di. Yılmaz, Antalya'daki toplan- tıda uzlaşma için 4 ilçe başka- mn belirlendiğinin hatırlatılması üzerine, "Bu konuşmalarda be- ni baglayan biçbir şey >oktur. Listemle, teşkilatımla kongreye hazınm" diye konuştu. Özal'ın ikinci kitabı Bu arada Cumhurbaşkanı Turgut Özal, daha önce yazdı- ğı 'Avrupa'daki Tiirkler' adli kitabından sonra şimdi de Ak- deniz sahilindeki turistik tesis- lerin fotoğraflarmı içeren bir başka kitap hazırhyor. Cum- hurbaşkam Özal'ın basın danış- mam Can Pulak, iki ay içinde çıkacak olan kitabın Turizm Ba- kanlığı'na bastınlarak yurda ge- len yabancı turistlere dağıtılaca- ğım söyledi. Kaygıyı Konuşmayan Siyasal Ortaklık ANKARA — Bayramın ikinci günü Büyüteç programında Misak-ı Milli sınırlarını daha şimdiden tehdit eden sorunla ilgili dış güvencelerden söz ediiiyordu. 36. paralelin kuzeyinde, Türk sınırlarına çok yakın düzlük- lerde kurulacak 6 geçici yerleşım bölgesınin ileride "bağım- sız Kürt devletine dönüşmesi" tehlikesine değinen soruya, yasal sorumlulukları başkasına yükleyerek devleti tek başı- na yöneten insan, ayn birdevletin kurulamayacağını söyle- yerek yanıt veriyordu. Ayn bir devlet "yanlış bir ışmiş, bizde de peşinde olanlar varmış!" Oysa Hikmet Çetin'in dün dediği gibi insancıl açıdan kar- şı çıkılması zor bir konuda, "Ulusal onur ve bağımsızlık din- lemeyerek ABD'nin peşine takılmış gidiyorduk." Uzun va- deli Batı ptanlarının belki de itk aşamasındaydık. 36. para- lelin kuzeyindeki topraklar hemen Kerkük'ün üzerinden ge- çiyor, bizim sınıra kadar 100 kilometrelik çizgi çiziyor. Daha sonra genişleyecek bağımsız bir devlet için başlangıçta bu topraklar yeterli değil mi? Batı resmi kaynakları -örneğin her konuda ABD'nin gö- rüşlerinin öncülüğünü yapan ingiliz hükümeti- Kürt devleti- ni yadsıyan, ilgili devletleri yatıştırıcı demeçler veriyor. Batı basını ise bilinen kaynaklardan esinlenerek iki üç milyon Ara- ba devlet kurdurulurken 25 milyon Kürde aynı olanağın ne- den verilmediğini yazıyor. Büyüteç'teki TÖ ise, _ . . . . . . . "Bu konuda mesaj Batı basını Turkıye ile aidım" diyor. Konu de- Iran'ın "kendi içindeki diği bağımsız Kürt olaylardan korktuğunu" devleti. Guvence ise tyelirtivor Resmen nedir? Söylemedi, bi- ü e///T/yor: nesmen linmiyor. Bush'tan de- soylenmıyor, açıkça ğişebiiir veya değiştı- tartışılmıyor, ama siyasal receğibirgüvenceal- kulİSİ OİUŞturan ÇeŞİtlİ S^ayaSr Ö^TîSf 22S™ larönünyürekieriei- bolgeien ile Kurt devleti bette serin. Ne var ki kurulmasına ilk adımın Türkiye'de TÖ gibi dü- atıldığında birleşiyor. şünmeyenler de yaşı- ™"~~~~~"mm ^"~"~~"""•^~" yor. Son gelişmelerden sonra Dışişleri ile muhaiefet partile- ri bölünmez bütünlüğümüz konusunda hayli kaygılı. Dün bu odak noktalarıyla yaptığımız konuşmalarda kaygıyı saptıyor- duk. Dışişleri kaynakları bağımsız Kürt devleti olasılığından çekmmeden söz ediyor. "Her şeyin TÖ'nün Bush'la yaptığı konuşmalardan sonra bakanhk dışlanarak tezgahlandığını" üstelik özenle belirtiyor. Muhaiefet partileri ise devletin bö- lünmez bütünlüğüne yönelen büyük tehlikeyi şimdılik dillen- dirmek istemiyorlar. Orneğin Demirel. Bir yetkili, "Yerleşim bölgelerinin dışımızda kurulmasını istiyoruz. Ne çare bizde 20 bin kalacakken TÖ 40 bine çıkardı" dedikten sonra yerleşim bölgelerindeki uygulama- nın nasıl olacağının "henüz kesin hatlarıyla bilinmediğini" ekledi. Örneğin 36. paralelin kuzeyinde ABD hiçbir askeri hare- kete izin vermiyor. Kürt yerleşim bölgelerini Amerikan, İngi- liz ve Fransız askerleri çevirecek. Kürt gerillalarının saldırı- larına Irak silahla karşılık vermeye kalkar ve 36. paraleli aşar- sa durum ne olacak? ABD, Irak'a ateş açarsa Kürt bağım- sızlık hareketini korumuş, Irak'taki iç savaşa katılmış olma- yacak mı? Batı, Bırleşmiş Milletler'i dışlayarak Türkiye ile iran sınırı- na yerleşenlerin Irak'taki eski yerleşim bölgelerine dönece- ğini öne sürüyor. Irak'la işbirligı yapılmadan, Kürtlere Bağ- dat'ın inanabileceği güvenceler sağlanmadan, "geri dönüşün" nasıl sağlanacağı bilinmlyor. Baü basını Türkiye ile iran'ın "kendi içindeki olaylardan korktuğunu" belirtiyor. Resmen söylenmiyor, açıkça tartışıl- mıyor, ama siyasal kulisi oluşturan çeşitli odaklar sınırdaki yerleşim bölgeleri ile Kürt devleti kurulmasına 'ilk adımın' atıldığında birleşiyor. Ya Misak-ı Milli? Olasılıklar gerçekleşirse zorlanmayacak mı? BAKAN AKYOL Tahliye olan öğretmenlere görevAN AMUR (Cumhuriyet) — Milli Eğitim Bakanı Avni Ak- yol, "Terörle Mücadele Yasası" uyannca şartlı tahliye edilen öğretmenlerin, "kamu hizmet- lerinde çalışabilir belgesi" al- malan halinde göreve dönebi- leceklerini acıkladı. Milli Eğitim Bakanı Akyol, Cumhuri>-et'in sonılaruıı yanıt- larken u-za geçen veya laikük aleyhinde bir suçtan cezaevine girmiş ve yasadan yararlamp çıkmış olanlann göreve dönme- lerinin söz konusu olamayaca- ğım bildiritken okullarda laik- lik karşıtı ya da komünizm pro- pagandası yapılamayacağını söyledi. Bakan Akyol'a yönel- tilen sorular ve yanıtlan şöyle: — Şarth tahliye edilen öğret- menler göreve dönebüecekler mi? AKYOL — Tahliye olanlann cezalan bitmiş ounuyor. An- cak, yargı organlanndan 'kamu hizmetinde çalışabilir' belgesi alan öğretmenler göreve döne- bilir. — Laiklik karşıtı ya da teok- ratik düzen istemi gibi suçlar- dan ceza alıp şimdi salıverilen- ler de dönecekler mi görevleri- ne? AKYOL — Hayır, hayır ke- sinlikle. Onlar hariç, 163 kak- tı, kalkabilir. Irza geçme ve la- iklik aleyhine bir suçtan cezae- vine girmiş, şimdi yasadan ya- rarlanarak serbest bırakılmış olanlar göreve dönemezler. — 163. madde kalktı. Din dersinde öğretmen şeriat yanhsı bir eğitim venneye kalkarsa ne olacak? AKYOL — Buna kesinlikle karşıyım. 163'ün kalkması, bu tür insanlann derslerde düşün- celerini lanse etmelerine olanak sağlamaz. 141 ve 142'nin kalk- ması da komünizmi benimse- miş olanlara bu fikirleri okul- larda öğrencilere empoze etme hakkını vermez. — Düşünce özgürlüğü acisın- dan değerlendinneniz nasıl? YILMAZ — Son çıkan yasa TCK'nın 141 ve 142. maddeleri- ni yürürlükten çıkanyor ama ye- ni terör yasasına ekliyor. Eski- den herhangi bir yazı, konuşma ya da propaganda 141, 142'ye çarpıyordu. Şimdi terör yasası- na çarpacak. Daha olumsuz bir gelişme var. Cezaevlerinde açhk grevi yapmak bile terör suçuna dönüştürüldü. Dışardan bu grevleri desteklemek terör suçu- na dönüştürüldü. İşçi grevleri te- rör suçu haline dönüştürülmüş olunabiliyor. Cezaevi kapısın- dan dışan adımımı attıktan son- ra hangi konuşmamm, hangj ey- lemimin terör yasası kapsamına gireceğini bilemiyorum. Kendi- mi cezaevinden mayın tarlasma salınmış bir insan gibi hissedi- yorum. Ve kendimi mayın tarla- smda yürümeye çalışan bir insan gibi göriiyorum. Çünkü yasanın kendisi çok elastiki. Yeni yasa bir anlamıyla Türkiye'deki mev- cut toplumsal gelişmenin, top- lumsal eğilimin hukuki anlam- da son derece gerisinde. Onun hukuki olarak engellenmesine hizmet ediyor. Bu anlamıyla olumlu değil, olumsuz değerlen- dirilecek bir yasa. Düşünce suç- lulan yine olacak. 23 Nisan özel çekilişinde 5'i süper 71 otomobil! Tam biletlere: 1 Mercedes 190E 1.8, 1 Opel Vfectra 1.8 AK, 1 Renault-21 HD+EAC Manager (Opak), 1 Tempra SX AK, 1 Taunus 2.0 GTS AC Yferun biletlere: 6 Renault-U TXE Flash (Opak), 6 Nissan Suruıy JX, 6 Doğan L Çeyrek biletlere: 16 Suzuki Alto GL, 16 Renault-12 Toros Binek (Opak). 16 Şahın MİLLİ PİyANGO
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle