20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/12 EKONOMİ I9NİSAN1991 İç borçlar 57.9 trilyon oldu • ANKARA (ANKA) — Türkiye'nin iç borç stoku yılın ilk iki ayında 2.5 trilyon liradan fazla artarak 57.9 trilyon liraya yükseldi. ANKA'nın Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarhğı yetkililerinden edindiği verilere göre, Hazine ocak ve şubat aylarında toplam 6 trilyon 106 milyar lirası anapara, 3 trilyon 66 milyar lirası da faiz olmak üzere toplam 9 trilyon 172 milyar lira iç borç ödemesinde bulundu. Buna karşüık iki ayda 8 trilyon 644 milyar lira yeni borçlanmaya gidildi. Bu gelişme sonucu iç borç stoku stoku iki ayda net olarak 2 trilyon 538 milyar liraiık bir artış göstererek 57 trilyon 934 milyar liraya çıktı. 1990 yılı sonunda iç borç stolaı 55 trilyon 396 milyar lira olmuşru. Şubat sonu itibarıyla borç stoku içindeki konsolide borçlann toplam 30 trilyon 478 milyar lira düzeyinde bulunuyor. Stokun 18 trilyon 952 milyar lirasını da tahviller oluşturuyor. Geri kalan borcun 5 trilyon 724 milyan bonolardan, 2 trilyon 778.8 milyar lirası ise Hazine avansından oluşuyor. Ocakta hampetrol ithalatı azaldı • ANKARA (AA) — Türkiye'nin hampetrol ithalatı, bu yıl ocak ayında geçen yılın aynı ayına göre miktar bazında yüzde 31, de|er bazında ise yüzde 21 oranında azaldı. Hazine ve Dış Ticaret Müstesarlığı'nın (HDTM) verilerine göre, bu yıl ocak ayında ithal edilen 1 milyon 166.7 bin ton hampetrol karşılığında 203 milyon 480.8 bin dolar ödendi. Geçen yıl ocakta ise 1 milyon 682.6 bin ton hampetrol için 257 milyon 182.5 bin dolar odemede bulunulmuştu. Körfez savaşıyla birlikte Türkiye'nin hampetrol ithal ettiği ülke kompozisyonu da değişim gösterdi. Önceki yülarda Türkiye'nin en fazla hampetrol ithal ettiği Irak'm yerini bu yıhn ilk aymda Suudi Arabistan aldı. Verilere göre, ocak ayında hampetrolün yüzde 56'sı Suudi Arabistan'dan, yüzde 22'si Libya'dan, yüzde 14'ü Suriye'den, yüzde 8'i Abu Dabi'den alındı. Geçen yıl ocakta ortalama varil fıyatı 21 dolar olan hampetrol, bu yıl ocakta 24 dolara ithal edüdi. TİSK erken seçim istemiyor • tZMİR (ANKA) — Türkiye Işveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Başkanı Refik Baydur, iş âlemini temsil eden en güçlü örgütlerin aksine erken genel seçime • / . . ^ M ^ ^ ^ H k a r 5 ' Ç>karak, "Erken seçimin i ^ Ş ( ^ ^ E | ^ H B sonucunda ülke için yararlı • P ^ J P ^ ^ ^ ^ B görmediği koalisyon hükümetlerinin » ~*%^^^m gündeme geleceğini" söyledi. TİSK m '^^^^^^M G e n e l B a ? k a n l R e f l k Şaydur, ANAP H ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H iktidannın isabetli politikalar ™ •* ^ ^ ™ uyguladığmı savundu. Baydur, Izmir Bayram gazetesine verdiği demeçte, "Iktidar isabetli ekonomik politikalar uyguluyor ancak detaylarda hatalar var" dedi. Bu yanlışlara karşın erken seçimi yararlı görmediğini anlatan Baydur, şöyle devam etti: "özal'm ekonomik polıtikalannda 1992'ye kadar başan sağlanamaması halinde yapılacak bir genel seçimde sandıktan öyle tahmin ediyorum ki Özal-Demirel koalisyonu çıkar. Ama avantaj DSP lideri Bülent Ecevit ile Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan'a geçer. O zaman Turkiye için korkulu günler başlar?' Enerjide şebeke knybı yttzde 12 • ANKARA (AA) — Türkiye'nui elektrik enerjisi üretimi 1990 yıhnda, bir önceki yıla göre yüzde 10.6 oranında artarak, toplam 57 milyar 543 milyon kilovatsaate ulaştı. Elektrik ithalat ve ihracatı çıkanldığında ise Türkiye'nin elektrik arzı 56 milyar 811.7 milyon kilovatsaati buldu. Geçici verilere göre, aynı yılda brüt elektrik enerjisi tüketimi ise bir önceki yıla göre yüzde 8.6'lık artışla 53 milyar 590.3 milyon kilovatsaat olarak gerçekleşti. Söz konusu enerjinin 7 milyar 95.3 milyon kilovatsaati şebekede kaybolurken, net elektrik enerjisi tüketimi 46 milyar 500 milyon kilovatsaat oldu. Elektrik enerjisinde şebeke kaybı 1990 yılında bir önceki yıla göre yüzde 13.6 oranında artarken, brut elektrik üretiminin yüzde 12.3'üne karşılık geliyor. Türkiye"de kişi başına elektrik tüketimi ise geçen yıl, 1989 yılın'a göre yüzde 4.7 oranında artarak yıllık 816 kilovatsaate yükseldi. Dolu bayramda zarar verdi • ADANA (Cumhuriyet Güney tlleri Bttrosa) — Bayramın ilk iki günü düşen yağışların, kimi ekili alanlarda yararlı, kimi alanlarda ise zararlı olduğu bildirildi. Adana'nın Ceyhan ve Içel'in Tarsus ilçelerinde düşen dolu, buğday ve sebze dahil tüm ekinlere önemli ölçüde zarar verdi. Fındık büyüklüğündeki dolunun, meyve ağaçlanndaki çiçekleri vc yeni oluşan meyveyi dalından sıyırdığı belirtildi. Tarsus ve Ceyhan'da çok geniş bir alanda etkili olan dolunun yol açtığı zarann tespitine, tatilin ardından başlanacağı bildirildi. İki gün kısa aralıklarla süren yağışlann, baraj ve göletlerde mevsim normalinin altında bulunan seviyeyi yükselttiği belirlendi. Yağışlann, geçen hafta içerisinde yapılan pamuk, mısır ve soya için de yararlı olduğunu vurgulayan yetkililer, bundan sonra da devam edecek ekimi kolaylaştırdığmı anlattılar. Yakıfhaıık yatırıın ortaklığı hisseleri • ANKARA (ANKA) — Türkiye'nin Uk rnenkul kıymetler yatırım ortaklığı olan Vakıfbank Menkul Kıymetler Yatınm Ortakhğı'nın hisse senetleri 2 mayısta satılmaya başlanacak. Satış Vakıfbank'm tum şubelerinde bin liradan yapılacak. Kurucu ortaklan Vakıfbank, Türkiye Vakıflar Bankası Mensupları Sosyal Yardımlaşma Vakfı, Türkiye Vakıflar Bankası Memur ve Hizmetlileri Emekli ve Sağlık Yardım Sandığı Vakıf, Güneş Sigorta ve Güneş Turizm Otomotiv Endüstri Ticareti A.Ş. olarak belirlenen ortaklığın başlangıç sermayesi 5 milyar lira olacak. Kurucu ortaklarının sermayenin yüzde 10'una karşılık gelen 500 milyon lirayı baştan koyduklan için, 2 mayısta 4.5 milyar liraiık hisse senedi satışa sunulacak. Ancak kurucu ortaklar, mevzuatta yer alan "Bir ortağın sermayedeki payı yüzde 10'u geçemez" limitini sonuna kadar kullanmaları ve ortaklık hisselerinin yüzde 50'sini satın almaları bekleniyor. Böylece, ortaklık hisselerinin sadece yüzde 50'si halka satılacak. Vakıfbank Yatınm Ortaküğı'nın portföyünün yüzde 70-80'ini hisse senetleri, yüzde 10-15'ini devlet tahvili, Hazine bonosu ve gelir ortakhğı senedi, yüzde 5-10'unu özel sektör tahvili, yüzde 5-10'unu da yabancı menkul kıymetlerin oluşturması öngörulüyor. DÖVİZ KURLARI 18 NİSM 1991 Dövıan Cınsı 1 ABO Do'a-ı 1 Alman Markı 1 Avuslralya Dolan 1 Belcıka Frangı 1 Fransız F-angı 1 Hollanda Ftofinı 1 Isvec Kronu 1 Isvıcre Frangı 100 Italyan Lıretı 1 Japon Yeni 1 Sterin 1 S Arabtstan Föyafı Dövız Alış 3774+4 2253 39 2958 02 109 98 566 56 2000 23 824 91 2663 30 303 90 27 77 6750 58 1006 38 Ddvu Satış 3782 00 2257 91 2963 95 110 20 667 90 2004 24 62616 2668 64 304 51 27 83 6764 11 1008 40 Etetfrf Alrs 3770 67 2251 14 2907 73 108 11 66S89 1998 23 618 66 2660 64 298 73 27 50 6743 83 98122 Satıs ÇAMUUKM 3793 32 2264 68 2972 84 110 53 669 90 2010 25 628 04 2676 65 305 42 27 91 6784 40 101143 $ 1 6750 Alman Markı $ 5 6625 FrFrangı $ 1 8869 Hd Ftofmı $ 1 4172 Isv Frangı S 1241 99 ItaJ. Lıre» $ 135 90 Japon Yeni S 3 7504 S Arab RıyaS E 1 7885$ AYDIN SULH CEZA HÂKİMLİĞİ'NDEN 1990/1430 Esas 1991/161 Karar 10.5 1990 tarihinde Gıda Maddeleri Tüzüğü'ne muhalefet suçun- dan sanık Bahri ve Fadime'den olraa 1947 d'iu, Aydın Merkez Rama- zanpaşa Mahallesi Hane 113'te nüfusa kayıtlı ve halen Aydın ili, Ramazanpaşa Mahallesi, Sebil Geçidi, 8. Sokak No: 9 Kat: 3'te otu- rur Mevlüt Gülpınar hakkında Aydın Sulh Ceza »Mahkemesi'nin 4.3.1991 tarih ve 1990/1430 esas, 1991/161 karar sayılı ilamı ile TCK'nun 396, 3591 SK, 402, 72, 647/4. maddeleri gereğınce dört- yüzdoksanbın TL. agır para cezası ile tecayesine, uç ay muddetle cür- rae vasıta kıldığı meslek, sanat ve ticaıetinin muvakkaten tatiline, yedi gün muddetle işyerinin kapaulmasına karar verildiği ilan olunur. 26.3.1991 Basın: 24047 Borsanın kolları lıer yaııa ıızaııclıBorsadaki ahm satım bölgesel acentelerle Istanbul'un dört yanına ve Anadolu'nun değişik kentlerine yayıhyor. Acentelerde telefonla, borsaya paralel seans düzenliyor. ABDURRAHMAN Y1LDIRIM Borsa işlemlerinde acentelik sistemi yaygınlaşıyor. İlk önce Kapalıçarşı'nın ünlü Sandal Bedesteni'nde başlayan ve Istanbul'un Bakırköy, Karaköy ve Ka- dıköy semtlerinde kümelenen "borsa acenteleri", bugün yüzlerce yatınmcı- # ya hizmet veriyor ve günde milyarhk iş- lemler gerçekleştiriyorlar. "Borsa hat- tı", Istanbul'un değişik semtleri yanın- da Anadolu'da Bursa'ya, Adana'ya, Antalya'ya, Gaziantep'e kadar uzanı- yor. 400 metre karelik borsa işlem salo- nuna sıkışan 360 brokerdan çoğunun tahtalan bir bir gezerek ellerindeki tel- siz telefonlara, maç nakleden spikerler gibi bağırarak en iyi ahm satım teklif- lerini okumalan ve ardından tahtada işlemler yapmalannın sım, borsa acen- telerinin çalışma sistemini görünce or- taya çıkıyor. Aracı kurumlann birer uzantısı olarak çalışan "acenteter", ken- di dösedikleri mekânlarda borsa sean- sına "parelel seans" düzenliyorlar. Aracı üyenin brokerlanm kiralayan acenteler, borsa işlem salonundan te- lefonla yapılan naklen yayım konferans sistemiyle salondaki 40-50 müşteriye duyuruyorlar. Borsa işlem salonunun ve tahtalann nerede bulunduğunu gös- teren bir krokinin yer aldığı bu seans- Borsanın kolları nerelere uzanıyor? {Hisse senedi aJışverişirKfe kademeler) ISTANBUL MENKUL KIYMETLEB BORSASI tMKB sSğgf kademeJerie i ş i * n terasti ofer* {fös&ritaişSt ûmggm Aöana. yahıe Kapafcçaışi 8e çafışmamaktaİK. larda muşterüerin ordınolannı mikro- fon başındaki görevli topluyor ve bro- kera aktarıyor. Bu görevli, önündeki salon şemasından müşterilerin talepleri doğrultusunda broken yönlendiriyor. Tahtalardan bilgi alıyor, verdiği emir- lerin yerine getirilip getirilmediğini te- yit ediyor. Olumsuz ekonomik koşullara rağ- men borsanın hâlâ günlük 100 milyar liraiık işlem hacmine oturması, sokak borsasımn gehşme hızını kaybetmesi- nin ardında ve baa araa uyelerin işlem hacımlerını geliştirmesinde "acentele- rin rolü" bulunuyor. Acentelik sisteminin ilk ortaya çık- tığı Kapalıçarşı'da çarşı içinde 10 ayrı yerde seans düzenleniyor. Bunlar Ca- ğaloğlu ve Sultanhamam girişlerinin bulunduğu kısımda yoğunlaşıyor. San- dal Bedesteni, Zincirli Han, Çuhacı Han, Çuhacı Han Sokağı ve Varakçı Sokak, "borsa seanslannın" yapıldığı yerler. Müşterilerin hemen hepsi tanış. Bazı acenteler üyelik sistemi getirmiş ve seansa sadece kartlı olanlan alıyor. Muşteriler daha çok Kapahçarşı'dan. Bu seanslara gelenler gercekleştirdikleri işlemler sonucunda hisse ve para taka- sını da aynı yerde ve borsanın kuralla- n çerçevesinde yapıyorlar. Aracı ku- rumla muhatap olan ise seansı düzen- leyen kişi. Bu işlemlerde müşterinin ödediği komısyon araa uyenin uygu- ladığı yasal komisyonu gecmiyor. Se- ansı düzenleyenin payı ise aracı kuru- mun komisyonundan çıkıyor. Araa kunım veya bankamn buradaki kân ise işlem hacmini arttırmak. Bir de acen- teliğini verirken tıpkı şirketlerin bayi- lik vermesinde aldıklan karşılık gibi en az 100 milyon lira bir para alması. Ay- rıca acentesine belli bir asgari işlem li- mitini doldurmasını şart koşuyor. Kapaüçarşı'run ilk seans düzenleyi- cısi sarraf Mehmet Akın, hisse senedi- ne ilginin yoğun olduğu dönemlerde Sandal Bedesteni'nin yansının borsa oynayanlarla dolup taştığını söylüyor. Mehmet Akın, bu işe nasıl başladığınj şoyle anlatıyor: "Hisse senedi işine 1989'un eylülün- de girdik. 1990'ın 24 Ocak larihine ka- dar da iyi gitti, ama bo taribte borsa salonu biz vabnmcüara kapanınca dı- şardan aracı üyelere dognı işlem yap- tıramadık. Hep kazıklandık, bunun uzerine 5-10 arkadaş bir araya geldik ve burayı mesken tuttuk. Bir bankayla anlaşük. Bize bir broker kiraladılar. Hem banka>a karşı taahhut ettiğimiz işlem hacmini tutturmak hem de gir- digimiz kâğıdı yıikseltip sonra satarak spekiıJasyon yapmak için grubu güç- lendirmek istedik. Oynayanlann sayı- sı artınca bize çaiışan broker sayısı ikiye çıkanldı. Bizimkisi ortaklık gibi bir şey, arkadaşlaria birlikte oynnyonız. Bir ay öncesine kadar 1 milyar liraiık işlem hacmi gerçekleştirirken bugün 100 mil- yonlara diiştuk." Henüz sermaye piyasası mevzuaün- da düzenlenmemiş olmasına karşılık, "acentelik sistemi"nin yasallaştırılma- sı için hazırlıklar yapıhyor. Meclis Ge- nel Kurulu'nda göruşülmeyi bekleyen Sermaye Piyasası kanun değişikliği u- sarısının yasallaşmasıyla birlikte aracı kurumlar birliği kurulacak. Bu birlığin gözetim ve denetimi altında, sorumlu- luğu ilgili aracı kuruma verilmek üze- re "acentelik sistemi" duzenlenecek. Meriç, Aksaray veAydın ovalarında bir milyon hektarlık arazi dağıtılacak Hazine arazisi tarıma açılıyor MUSTAFA BALBAY ANKARA — Hükümet, Me- riç, Aksaray ve Aydın ovalann- da yaklaşık bir milyon hektar- lık Hazine arazisini bölgede ya- şayan çiftçilere dağıtmayı plan- lıyor. Tarım Orman ve Köyişle- ri Bakanlığı'nın bu konuda ça- hşmalara başladığı ve söz konu- su illerde tanm reformu bölge müdürlükleri oluşturmayı plan- ladığı öğrenildi. Halen tanm reformu için pi- lot bölge seçilen Urfa'da çalış- malar "kaplumbağa hızı" ile ilerlerken hükümet buradaki gi- rişimin benzerini ülke çapında yaygınlaştırma kararı aldı. Ta- nm Bakanlığı yetkilileri tanm reformu için iki ana hedef plan- ladılar. Birincisi, Hazine arazile- rinin en kısa sürede kadastro ça- lışması tamamlanarak ihtiyaç sahiplerine dağıtılması, ikincisi arazilerin toplulaştırılması. Birincisi hedefin yaşama ge- çirilebilmesi için Urfa'da yüru- tülen çalışmaların yanı sıra ön- görülen girişimler şöyle: • Meriç ovasında 300 bin hek- tarı aşkın Hazine arazisi bulunu- yor. Bunun bir bolümü mera; bir bolümu bolgedeki çiftçiler tarafından halen ekilip biçiliyor. Kalanı da hiç kullanılmıyor. Edirne'de bir tanm reformu böl- ge müdurlüğü oluşturularak bölgede toprağa gereksinimi olan aileler belirlenecek ve bu topraklar dağıtılacak. • Aydın ovasında da kullanı- ma hazır ancak boş olan 150 bin hektarlık hazineye ait arazi bu- lunuyor. Tarıma son derece el- verişli olan bu bölgede hazine arazilerinin boş bekletilmemesi için Aydın'da da bir bolge mu- dürlüğü kurulacak. \ncak bu- radaki alanlann turizm yatırım- ları için de uygun olması yetki- lileri ikilemde bırakıyor, Turizm alanlan için tanm reformu çer- çevesi dışında ayrı bir çalışma yapılabileceği belinihyor. • Yeni il olan Aksaray'da da 500 bin hektan aşkınHazine ara- zisi değerlendirilemiyor. Konya ovasının tümüyle su- lanabilmesı için önümuzdeki dönemde yapılması planlanan yatuimlar arazilerin değerini ve verimliliğini büyük ölçüde art- tıracak. Ülkemizde arazi yapısının tam olarak ortaya çıkanlamadı- ğını anımsatan yetkililer bu üç bölgede çalışmalann tamamlan- masından sonra Hazine arazile- rinin yoğun olduğu diğer yerle- ri de ele alacaklannı vurguladı- lar. Meriç, Aksaray ve Aydın ovalarındaki dağıtımın ne za- man gerçekleştirileceği ise henüz netleşmedi. Tiıncer: Gerekirse THY'yi kapatuiztş-Sendika Senisi — THY ve HAVAŞ'ta 10 bin 500 işçinin ka- tıldığı grev 19. gününe girerken toplusözleşme görüşmelerinde bayram öncesinde meydana ge- len kilitlenme sürüyor. Ulastır- ma Bakanı Cengiz Tüncer, taraf- lar arasında aniaşma sağlana- maması durumunda THY'nin yeni bir şirkete dönüştürülüp açılabüeceğini ancak bu konu- da henüz bir çalışma içinde ol- madıklannı söyledi. Hava-lş Genel Sekreteri Şa- fak Knrnaz, eski tekliflerini yüz- de 30 dolayında indirerek getir- dikleri son teklife işverenin hiç- bir yaklaşım göstermemesi ve grev öncesindeki son teklifinde ısrarlı olması nedeniyle toplu pazarlığın kilitlendiğini belirte- rek "Adım atma sırası işverende, biz inebileceğimiz noktaya indlk" dedi. Ote yandan THY işvereninin de Hava-lş'i "grev önesinde ver- dikleri son teklif üzerinde" an- laşmaya çağıran tutumunu sür- dürdüğü bildirüdi. THY'deki grevin yol açuğı boşluk sürerken özel havayolu şirketlerinin bay- ram süresince iç ve dış hatlarda düzenledikleri karşıukh seferler- le yaklaşık 36 bin yolcu taşıdık- lan bildirildi. Bu arada özel Sektör Hava- cılık tşletmeleri Derneği'nin Tiirk Hava Yollan ve HAVAŞ'taki grevde şimdilik bir nmut gözükmuyor. (Fotograf: Erdoğan KöseoğJu) KöNUK YAZAR dünkü "Istanbul BayTam" gaze- tesinde yayunlanan ilamnda özel sektör havayollannın mevcut ka- pasiteleri ile THY'nin boşluğu- nu doldurmalanmn söz konusu olmadığı belirtildi. Ilanda asıl olarak yabancı uçak şirketleri ile rekabetin amaçlandığı vurgula- narak "Grevi saygıyla karşdıyor ve kaısıhkü aniaşmanın sağlajı- masını temenni ediyoruz" denildi. Ulaştırma Bakanı Cengiz Tuncer, 8 bin 700 çalışanı 19 gündür grevde olan THY'nin kapatılıp yeni bir şirket haline dönüştürülebileceğini söyledi. Tuncer, grevle ilgili olarak "Mil- letin keyfini Uelebet bekkyecek halimiz >ok" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Turgut özal ile birlikte Antalya Kemer'de bayram tatilini geçiren Ulaştu-- ma Bakanı Cengiz Tuncer, Cumhuriyet muhabirinin soru- su uzerine, THY'nin grev nede- niyle 6-6.5 milyar lira zarar et- tiğini belirtti. Belediyelerin işçiye borcu 110 milyar İZMİR (Cumhuriyet Ege Biirosn) — Ekonomik sıkın- tı içindeki belediyelerde ça- lışan işçiler, bayramda bayramı yaşayamadı. Belediye-lş Sendikası Ge- nel Merkezi'nden edinüen bilgiye göre ülke genelinde- •ki belediyelerde çalışan ve bu sendikanın üyesi işçilerin 110 milyar lira dolayında üc- ret, tazminat ve sosyal hak alacakları bulunuyor. Bele- diyelerin ekonomik sıkıntı içinde olduklannı belirten Belediye-lş Sendikası yetki- lileri, belediyelerin sıkıntılan arasında işçilerin ezildiği gö- rüşünü dile getiriyor. tşcilerine borçlu belediye- ler arasında Kocaeli Beledi- yesi ilk sırayı alıyor. Kocaeli Belediyesi'nin işçilerine 15 milyar lira dolayında borcu bulunuyor. Kocaeli Belediye Başkanı Scfa Sinnen'in ver- diği bügiye göre 1990 yüın- dan kalan birikmiş işçi alacakları 6 milyar lira tutu- yor. Sirmen, bağıtlanan top- lu iş sözleşmesinin getirdiği yükle işçilere borç toplamı- nın 15 milyar lirayı bulduğu- nu dile getirdi. Kocaeli Belediye Başkanı Sefa Sirmen, bayram önce- si işçilere ancak 700"er bin li- ra ikramiye dağıttıklarmı beürtirken nisan ayı maaşla- rını ancak bayramdan son- ra ödeyebileceklerini kaydet- ti. Adapazan Belediye Baş- kanı Ünal Ozan, lller Ban- kası aracıhğıyla ödenen paylardan 1 milyar 400 mil- yon lira tahakkuk etmesine karşın 950 milyon lirasının gönderildiğini belirtti. Bayram öncesi erken gön- derilen lller Bankası payla- rının kesintiye geldiğini anlatan Siirt Belediye Baş- kanı Ekrem BUek, "Tahak- kuk eden 450 milyon, göoderilen 270 milyon lira. Bugüne kadar gönderilip de gelen en dtişök para" dedi. Kaçak muhasebecilik önlenmeli Kaçak çalışan ve mesleki niteliği belirsiz muhasebeciler, bilgi yetersizlikleriyle esnaf ve ticaret erbabının mağduriyetine sebebiyet verirken, gerçeğin altında matrah beyanına da daha müsait olabiliyorlar. Kendileri de rahatlıkla vergisiz serbest meslek kazancı sağlayabiliyor ve meslek mensuplarıyla haksız rekabete yol açıyorlar. Prof. Dr. KÂMİL BÜYÜKMİRZA Türkiye Serbest Muhasebecı, Malı Muşavırler ve Yemınlı Mali Mûşavirter Odaları Bıriığı Başkanı Ülkemiz ekonomisine buyuk katkı sağlama potansiyeline sahip muhase- becilik ve mali müşavirlik mesleğinin kendisinden beklenen işlevleri yerine getirmesini engelleyen ve kamuoyun- daki saygınlığını ciddi biçimde zedele- yen en önemli unsur, kaçak çalışan muhasebecilerdir. Bugun, Türkiye genelinde, vergi da- irelerinde kayıtlı mükellef sayısımn ya- rıya yakın bir kısmının üyelerimiz ta- rafından odalarımıza verilen müşteri bildirim listelerinde yer almaması, ka- çak muhasebeciliğin boyutlarını göster- mekte; bazı meslek derneklerinin kendi üyelerinin defterlerini 1991 yılı resmi asgari ucret tarifesinin oldukça altın- da ucretler karşılığında ve kim olduğu açıklanmayan muhasebecilere tuttura- cakları yolundaki ilanlan ise bu boyut- ları genişletmeye yönelik yeni girişim- ler olarak dikkati çekmektedir. Odalar birliğimiz, kaçak çalışan ve mesleki nitelikleri belirsiz olan söz ko- nusu muhasebecilerin; a) Bilgi ve formasyon yetersizliği ne- deniyle defterlerini tuttuklan dürüst es- naf, sanatkâr ve ticaret erbabımn mağ- duriyetine, b) Yine aynı nedenle ve bazıları dü- şuk ücretlere razı olarak işyeri sahibi- nin talimatlan doğrultusunda calışmak durumunda bulunmalarından öturü gerçeğin altında matrah beyanına, c) Aldıklan ucretler için odalarımı- za kayıtlı ve bilc rim yükümlülüğünü yerine getirmiş meslek mensuplarımız gibi makbuz kesmeleri söz konusu ol- madığından vergisiz bir serbest meslek kazancı sağlayarak vergi ziyanına, d) Faaliyetlerini yasalara uygun şe- kilde yuruten meslek mensuplanmız ile haksız rekabete yol açtıkları ve açıkça 3568 sayılı yasayı çiğnedikleri gerçeğin- den hareketle, kaçak muhasebecilerin saptanmasını ve faaliyetlerinin engel- lenmesini sağlayacak bir dizi önlem al- maya karar vermiştir. Bu önlemlerden bir kısmı, 3568 sa- yılı yasayı hazırlayarak mesleğimize verdiği önemi ortaya koymuş bulunan Maliye ve Gumrük Bakanlığı'nın yurt çapındaki teşkilatı ile odalarımızın ya- kın işbirliğini gerektirmektedir. îşbir- liği gerektiren söz konusu önleraler aşağıda ozetlenmiştir: 1) Yasal meslek mensuplarımızla ça- lışan mükelleflerin işyerlerine; ilgili meslek mensubumuzun bağlı olduğu, odamız tarafından seri numaralı ola- rak bastırılmış ve meslek mensubumu- za zimmetli olarak verilmiş vergi dai- resince tasdikli vergi levhalarının astı- rılması. Bu sayede, kaçak muhasebe- cilerin belirlenmesinde ve üyelerimizin muşteri bildirim listelerinin doğruluğu- nun denetlenmesinde odalanmıza bu- yuk kolaylık sağlanacağı gibi birer ka- mu kurumu niteliğindeki odalarımızın kamuoyunca tanmması ve meslek mensuplarımız üzerinde etkinliğinin kaçak muhasebeciler üzerinde caydın- cılığının sağlanması da soz konusu ola- caktır. Geçen yıl bazı odalanmızca başlatılan bu uygulamadan şimdiye ka- dar çok olumlu sonuçlar alınmıştır. 2) Vergi beyannamelerinde beyanna- meyi duzenleyen muhasebeci veya mali müşavirin ruhsat numarasını da içeren kaşeli onayının bulunması zomnlulu- ğunun getirilmesi. Böylelikle, geUr, ku- rumlar, muhtasar, KDV, vb beyaruıa- melerin rastgele kişilerce değil, konuyu bilen ve sonuçlanndan doğacak kişisel sonımluluğu taşıyan yasal meslek men- supları tarafından düzenlenmesi sağla- nacak; bundan da hem Maliye hem mükellef hem de mesleğimiz kazançlı cıkacaktır. Eğer herhangi bir nedenle kaşeli onaym bir zorunluluk olarak ge- tirilmesi şimdilik mümkün gorünmü- yorsa, en azından vergi idaresince ya- pılacak denetim, inceleme ve takiple- rin özellikle kaşesiz beyanname veren mükellefler üzerinde yoğunlaştınlma- sı, ikinci bir seçenek olarak değerlen- dirilebilir. 3) Muhasebecilik veya mali müşavir- lik bürosu olarak bugüne kadar tescili yapılmış işyerlerinin vergi dairelerince ilgili odalanmıza bıldirilmesi, bundan sonra ise 3568 sayılı yasaya göre alın- mış ruhsatı ve oda kaydı bulunmayan bu tur tescil başvurulannın kabul edil- memesi. Bu sayede mevcut kaçak mu- hasebe bürolarının saptanması ve bun- dan böyle kacak buro açılmasının ön- lenmesi mumkün olacaktır. 4) İşyeri açılışlannda ve yoklamalar- da tutulan tutanaklarda, ilgili işyeri muhasebecisinin veya mali muşavirinin de belirtilmesi. Bu uygulama, hem ya- sal meslek mensuplanmızla çalışmayan ve dolayısıyla kaçak muhasebeciyle iş yapma olasılığı yuksek olan işyerleri- nin belirlenmesini hem yasal meslek mensuplanmızın müşteri bildirim lis- telerinin kontrolünü hem de mükellef ve muhasebeci/mali müşavir üzerinde psikolojik etki yaratılmasını sağlaya- caktır. 5) Vergi idaresi ile muhasebeci/ma- li müşavir odalannın birbirine rakip değil, birbirini tamamlayan örgutler ol- duğunun ve işbirliğinden doğacak ka- zançların her iki tarafa da anlatılma- sı; bu işbirliğini geliştirmeye yönelik her türlü girişimin desteklenmesi. Bu çerçevede, öncelikle vergi idaresiyle odalarımızın yöresel periyodik ortak toplantılar düzenleyerek idarenin ta- leplerinin, odalanmızın görüş ve ihti- yaçlannın ve mevcut vergi ve muhase- be sorunlanna bulunacak ortak çö- zümlerin karşılıklı diyalog içerisinde ele alınması mümkün olacak, bir iyi niyet ortamı yaratacaktır. Bu önerilerin 3568 sayılı yasanın ge- nel gerekçesinde sözu edilen "mükel- lef, mali müşavir, kamu idaresi arasın- daki köprü"nün ve "mükellef ve dev- let bakımmdan yaratılan işbirliği ve gü- ven ortamı"nın sağlamlaşmasına önemli katkıda bulunacağı görü- şündeyiz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle