Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19NİSAN1991 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/U
Miloseviç:
KEÎB'i
destekliyorıız
• ATİNA (AA) —
Yugoslavya'nın Sırbistan
Cumhuriyeti'nin Başkanı
Slobodan Miloseviç,
Türkiye'nin Karadeniz
Ekonomik Işbirliği Bölgesi
(KElB) önerisini
desteklediğini söyledi.
Miloseviç, Sırbistan Devlet
Başkanı olarak
gerçekleştirdiği ilk dış
gezide Yunanistan'ı ziyaret
ederek Başbakan
Konstantin Mitsotakis ile
görüştü. Görüşmeden sonra
ortak bir basın toplantısı
düzenleyen Miloseviç ve
Mitsotakis, Yunanistan ile
Sırbistan arasındaki
ilişkilerin özellikle
ekonomik alanda
geliştirilmesi konusunda
anlaşmaya vardıklannı
açıkladılar.
Gorbi-Kaifu
göruşmesi
• TOKYO (AA) — SSCB
Devlet Başkanı Mihail
Gorbaçov ile Japonya
Başbakanı Toshiki Kaifu
arasında yapılan
görüşmelerde, iki ülke
arasında sorun olan Kuril
Takımadaları konusunda
fazla ilerleme
sağlanamadığı belirtildi. İki
liderin görüşmelerinden
sonra yayımladıkları ortak
açıklamada, Sovyetler'in iki
küçük adayı Japonya'ya
vermeyi kabul ettiği 1956
tarihli anlaşmaya atıfta
bulunuldu, fakat
açıklamada Sovyetler'in bu
iki adayı Japonya'ya
vereceği konusunda bir
ifade yer almadı.
Kutsogeorgas
öldü
• ATİNA (Cumhuriyet) —
Yunanistan'da 'Koskotas
skandalı' sanıklarından eski
bakan Agamemnon
Kutsogeorgas dun oldü.
Skandal olaylarını görüşen
mahkeme salonunda
savunmasını yaparken beyin
kanaması ve aynı anda kalp
krizi geçiren Kutsogeorgas
bir haftadan bu yana sevk
edildiği hastanede yoğun
bakımda bulunuyordu.
Onasis ödülleri
verildi
• ATİNA (Cumhuriyet)
— Yunanlı ünlü armatör
Aristotles Onassis'in oğlu
Aleksadros'un anısına
kurulan Onassis Vakfı'nın
bu yılki ödülleri de
Yunanistan'ın başkenti
Atina'da düzenlenen
törenlerle sahiplerine
verildi. Onassis Vakfı'nın
Athinai, Aristotellis, Delphi
ve Olimpia ödülleri bu yıl
sırasıyla Almanya Dışişleri
Bakanı Hans Dietrich
Gencher, ABD eski başkanı
Jimmy Carter, Green Peace
adına McTaggart ve Kıbnslı
Rum Arkeolog Vassos
Karagiorgis'e verildi.
Baker İsrail'de
• KUDÜS (AA) — ABD
Dışişleri Bakanı James
Baker, Ortadoğu turunun
ilk durağı olan İsrail'e
geldi. Son 6 hafta içinde
üçüncü kez Ortadoğu
turuna çıkan Baker'ın,
yarın İsrail Başbakanı Izak
Şamir ve Dışişleri Bakanı
David Levy ile görüştükten
sonra, Filistinlilerden
oluşan bir heyetle
görüşmesi bekleniyor.
Baker daha sonra Ürdün'e
gidecek. Baker'ın, Mısır,
Suudi Arabistan, Suriye ve
Kuveyt'e de gitmesi
bekleniyor.
Bush'ıuı oğliına
yakın takip
• WASHINGTON (AA)
— ABD Başkanı George
Bush'un oğlu NeiPe,
tasarruf ve borç kuruluşları
ya da bakan larla ilgili işler
konusunda uyması gereken
sıkı kurallar getirildi .
Tasarruf ve borç
kurulu,,annı denetleyen
"Office of Thrift
Süpervision" (OTS)
yöneticisi Tımothy Ryan'm,
Bush'un oğluna, devletçe
sigorta edilmiş tasarruf ya
da borç kuruluşları ya da
bankalarla ilgili işleri
konusunda sıkı kurullar
konulmasını isteyen idari
hâkimin talebini kabul
ettiği bildirildi.
Başbakan JohnMajor'ın planının uygulamaya konulması Ingiltere ve Fransa'da heyecanla karşılandı
Avrupa kamplardan memniınAlmanya: Askeri önlem
alraabilir Almanya, güvenlik
kampları uygulamasından
memnunluk duymakla birlikte
Kürtlere uygulanan katliam
nedeniyle Saddam'a karşı
uluslararası askeri harekâta
girişilmesini mümkün görüyor.
Dıs Haberier Servisi — Cumhurbaşkanı
Tnrgut Özal'ın önerisi üzerine Ingiltere
Başbakanı John Major'ın hazırladığı proje
doğrultusunda Irak topraklarında Kürtler
için 'güvenlik kamplan' oluşturulmaya baş-
lanması, Avrupa ülkelerinde heyecanla kar-
şılandı. Üzerinde bazı değişiklikler yapılma-
sına karşın John Major'ın projesinin uygu-
lamaya konulması, lngiltere'de 'Başbakan'ın
basan hanesine yazılmıs bir puan' olarak de-
ğerlendirildi. Oluşturulan •güvenlik kampla-
n\ Fransa'da da heyecan yarattı. Müttefik
birliklerinin Kürtler için kamplar oluşturmak
üzere başlattığı harekât, kamuoyunda 'sava-
sın insancıl yiizü' olarak sunuhırken, basın-
da, Türkiye'nin Kürtlerle ilgili kaygılarında
haklı olduğu yolunda görüşler yer alıyor. Al-
manya ise, 'güvenlik kamplan' uygulamasın-
dan memnunluk duymakla birlikte, Kurtle-
re uygulanan katliam nedeniyle Saddam Hü-
seyin'e karşı askeri harekâta girişilmesini
istiyor.
Almanya
Berlin muhabirimiz Ditek Zaptçıoglu'nun
haberine göre, Alman hükümeti, Saddam
Hüseyin'e karşı yeni askeri önlemlere gidil-
mesini olanaklı görüyor. "Yüzbinlerce Kiir-
diin Iraldı biriilder tarafından deportasyonu
ve katttamı karşısında Irak diktalörii Saddam
Hüseyin'e karşı uluslararası askeri harekâta
girişilmesi miımkündür" şeklindeki bir ka-
rar tasansı, meclisin önceki günkü oturu-
munda gerek hukümet, gerekse muhalefet
partileri tarafından onaylandı. Meclis, Kürt
sığmmacılara yardımm 415 milyon marka çı-
karümasmı kararlaştırdı. Almanya'nın Kürt-
lere yardımı geçen hafta 25 milyon markla
başlamıştı. Almanya, Türkiye'ye yardım ta-
şıyan uçaklanyla günde 200 kadar hasta ve
yarah Kürdü tedavi için Almanya'ya getirmeyi
planlıyor. Bu önlemden öncelikle kimyasal si-
lah kurbanları yararlandınlacak. Almanya
ayrıca Irak'taki kimyasal ve biyolojik silah-
lann sökülmesi için Birleşmiş Milletler'in hiz-
metine çok sayıda uzman sunuyor.
Alman meclisinin önceki günkü oturu-
munda Dışişleri Bakanı Hans-Dietrich Gens-
cfcer 'Knrt sonınu'yla ilgili olarak hükümeti
adına bir açıklamada bulundu. Çalışma Ba-
kanı Norbert Blum ise Türkiye-lrak sınırın-
da yaptığı gözlemleri aktardı. Dışişleri Bakanı
Genscher bugün Ankara'da temaslarda bu-
lunmak üzere Türkiye'ye geliyor. Genscher,
Alman yardımının ilk toplandığı merkez olan
Batman'da, 'Alman yardımının hedeflne ula-
sıp ulasmadıgını' da inceleyecek.
Dışişleri Bakam Genscher'e göre Iraklı
Kürtlerin karşılaştığı durum, uluslararası ca-
miayı Kuveyt'in işgalinde olduğu kadar sert
önlemler almaya mecbur kılıyor. "Amaç,
Kürtlerin uluslararası gözetim altında evle-
rine dönmelerini saglamaktır" diyen Gens-
cher, ABD liderliğinde 'güvenlik kamplan'
oluşturulması projesini övdü. Alman hükü-
meti Saddam'a karşı ekonomik ambargonun
Kürtler evlerine dönene kadar ayakta tutul-
masım istiyor.
Alman yardımı sınır bölgesine sevk edil-
meye devam ediliyor. Alman Savunma Bakan-
lığı dün son durum hakkında bilgi verdi ve
'Tiirk askerieriyle işbirligini' övdü. Pazarte-
si gününden beri Alman Hava Kuvvetleri'ne
ait helikopterler, iransalT tipi nakliye uçak-
lannın Diyarbaİur ve Batman'a taşıdığı yar-
dım malzemesini Kürt sığmmacılara iletiyor.
Şu anda yörede 20 Alman helikopteri bulu-
nuyor. Almanlar kamplarda bir su antma te-
sisi de kuracaklannı açıkladılar. Bölgedeki
Alman askeri sayısı 120. Alman Kınlhaç gö-
revlisi sayısı ise 80"e yükseltildi. Kızılhaç, Sov-
yetler Birliği'nden kiraladığı 'Antonov' tipi
nakliye uçaklanyla da yardım taşımaya baş-
ladı.
öte yandan Kuzey Irak'ta BM gözetimin-
de 'güvenlik kamplar'ı oluşturulması, Al-
SEFALET-DünvauzuncabirsüreTürk-Irak.tran-Iraksınınndayaşanandramagöderinikapadı. Bircanpazanndankaçan Kürtler bir lokmaekmek için bir birleriylede kavga ettiler. (AP)
manya'daki Kürt çevrelerinde çok olumlu
karşılandı. Görüştüğümüz baz>Kürtler, bu-
nun 'Kürt bağunsızhk hareketi tarihinde çok
önemli bir dügüm noktası' olduğuna inaru-
yor ve 'güvenli kamplar'ı. gelecekteki özerk
ya da bağımsız Kürt yapılanmalannın çekir-
diği olarak kabul ediyorlar. Bu görüşe göre
Kuzey Irak'ta 'Irak Kürdistanı' olarak kabul
edilen bölgenin Kürtlere ayrılması sadece
'geçici' bir önlem değil, kahcı yapılan bera-
berinde getirebilecek ve Türkiye üe Iran açı-
sından da sonuçlar taşıyacak bir ilk adım'.
İngiltere
Londra muhabirimiz Edip Emil Öymen-
in bildirdiğine göre Başbakan John Major
1
ın, Kürt sığınmacılar için kurulmasım öner-
diği 'güvenlik bölgesi'nin 'güvenli kamplar'a
dönüşerek uyguiama aşamasına gelmesi, ln-
giltere'de heyecan yarattı. Hükümetin Başkan
Bush'un vereceğinden ümit kestiği onay çık-
tı. Major Plam'nda sadece Birleşmiş Millet-
ler'in görev almaa önerilmişken Başkan Bush
daha da ileri giderck askeri birliklerin görev-
lendirilmesine karar verdi.
Ingiltere hükümeti adına yapılan çeşitli
açıklamalarda, kurulacak kampların ilkyar-
dım amaçlı geçici bannak niteliğinde oldu-
ğu, sığmmacılara ileriki bir aşamada evleri-
ne dönmeleri için gerekli koşullan sağlaya-
cağı, Kürt gerillalar için Irak ordusuna sal-
dırı amacıyla kullanılamayacağı özenle vur-
gulandı.
Başbakan John Major da Ingiliz, Ameri-
kan ve Fransız askerlerince Kuzey Irak'ta
Kürtler için kamp kurulması konusunda
Irak'ın zorluk çıkaracağını sanmadığını söy-
ledi. Major, gazetecilerin, Kuzey Irak'a gi-
decek Ingiliz askerlerine, Kürtleri savunma-
lan gerektiğinde ne emir verileceğini sorma-
lan üzerine, "Bir zorluk çıkmasını beklemi-
yoruz. Iraklılann olacak şeyleri saygıyla kar-
şılayacağını sanıyoruz" dedi.
'Güvenlik bölgesi' önerisinin 'güvenli
kamplar'a dönüşmesi, geçen günlerde hızla
gerçekleşti. Başbakan Major'ın, 'Amerikan
yöaetimine damşmadan' ortaya attığı, Avru-
pa Tbpluluğu'nun hızla benimsediği öneriyi,
Başkan Bush bir türlü desteklememiş, Ingil-
tere Başbakanlığı ile Beyaz Saray arasında zıt
acıklamalar yapılmış, Ingiltere Dışişleri Ba-
kanlığı bile öneriyle ilgisi olmadığı izlenimi
veren bir tutum içine girmişti. Geçen salı gü-
nü ilk kez 'güvenlik bölgesi' önerisinin biraz
şekil değiştirse de uygulanma şansı bulundu-
ğu anlaşıldı. Dışişleri Bakanı Donglas Hurd,
Avam Kamarası'nda yaptığı konuşmada,
"Güvenlik bölgesi fikrini savunmaya devam
ediyoruz. Amacunız, sıgınmaalann kendile-
rini güven içinde hissedecekleri koşullan ya-
ratmak. BeDi bir toprak bütünlüğü ya da ayn
bir Kürt yurdu, bir Kürdistan düşünmüyo-
raz. Bölgede görev alacak olan BJriesmiş Mil-
letier göcM sürekli olarak da kalacak degil-
dir. Irek'm toprak bütünKigünü destekkmek-
k birlikte, sıgmmacılann dagbk bölgelerden
düzlnğe inmeleri de şarttır" dedi.
Ingiltere Savunma Bakanı Tom King de,
dün öğleden sonra Avam Kamarası'nda ge-
çici güvenli bölgelerin kurulmasına ilışkin
operasyonlar hakkında yaptığı açıklamada,
"Bu kamplann Kürt gerilla üslerine dönüş-
mesini kabul edemeyiz. Bu kamplar insani
amaçlar için, insanlann hayatlanm kurtar-
mak içindir" dedi.
Geçen salı gecesi ise 'muharip olmayan'
Amerikan askeri personelinin Kuzey Irak'ta
sığmmacılara yardım amacıyla kamplar ku-
racaklan Başkan Bush tarafından açıklandı.
Böylece isim babası Cumhurbaşkanı Tnrgut
Önl olan 'Major Plam', bazı rötuşlarla yü-
rürlüğe girmiş oldu.
Basın ve televizyon, bu*süreç sırasında
Türkiye'ye karşı zıt duygular yansıttı. Yorum-
larda Türkiye'nin karşılaştığı sığınmacı akı-
mının muazzamhğı ve bunun doğurduğu si-
yasal sorunlara dikkat çekilirken haber bül-
tenlerinde gosterilen filmlerde sığınmacılan
denetim altına almak amaayla askerlerin ha-
vaya ateş etmesi, bazen dipçik vurması, ka-
çanlann peşine düşup yerlerde yuvarlanarak
onlan engellemesi, 'Türkiye, Kürtlere hoy-
rat davranıyor" anlamında gösterildi. Çar-
şamba günü Avam Kamarasrndaki taıtışma-
Iar sırasında hâlâ Türkiye'nin sığmmacılara
'tutumunu' eleştiren uyelere rastlanıyordu.
Ana muhalefet lşçi Partisi'nin sol kanadın-
dan Chris Mullia, Dışişleri Bakanı'na bu ko-
nuda şikâyette bulunurken "Türkler üzerin-
de berhangi bir etkimiz var mı? Bizbnle iş-
birüfi yapıyoriar mı? Ben, yapmadıklan ka-
naaündeyün ve yapmalan gerekmektedir"
dedi. Bakan Douglas Hurd, bunu "Savın n$c-
nin ne demek istedigini anlamıyornm. FJbette
Türkiye hükümeü De bu konuda çok yakın
çalışbk. Türkler bu konuda hassas ve kaygı-
h oMnklan kadar güçlükleri de var. Çok çok
büyük bir çaba harayortar. Uygunsuz birkaç
davranışa rastlanabilir. Türkleri eleştirmek
yerine Türidere daha ne kadar ve nasıl yar-
dım edebilecefimize bakmamız daha yarariı
olur" şeklinde yanıtladı.
Fransa
Mine Saumier'nin ParLs'ten bildirdiğine gö-
re ABD askerlerinin başı çektiği müttefik
gflçlerinden oluşan 'yardım ordnsn'nun,
Türkiye'den yola çıkarak Irak'ta Kürt kamp-
lan kurma harekâtı, Fransa'da heyecana yol
açtı. Yazıb ve görsel basın tarafından kamu-
oyuna "Savaş benüz bitmedi" psikolojisi iş-
lenerek yansıtılan operasyon, söz konusu sa-
vaşın sonunda gerçekten 'insancıl' bir ama-
ca hizmeti epeyce de geç kalnuş bir tanesi ola-
rak sunuluyor.
Fransa, yetkili ağızlardan söz konusu
kampların Sıncak geçici bir çözüm oldugu-
nu', idealin Kürtlerin banş içerisinde kendi
topraklarında yaşamaları olduğunu altıru çi-
zerek yineliyor. Ama şu«ıra medyalann gün-
de birkaç kez yineledikleri, "Her gün Türk-
Irak sınınnda 400 Oa 600 Kürt ölüyor" me-
sajının çizdiği portre içinde kamplar
ilkyardım' niteliğinde bir çözüm olarak ka-
bul edilmekte.
Türkiye Cumhurbaşkanı Turgul Özal'ın
Türk TVsinde yaptığı Kürt sığmmacılarla il-
gili Türkiye'nin daha fazla bir şey yapama-
yacağma Uişkin mesajı, Fransız basınında ge-
niş biçimde yer aldı. Ve suıııiannı açan tran'ın
insanhgı' övülmekle birlikte, Türkiye'nin son
toplamda Kürt sığınmacılan istememesi de
yerilmiyor.
Bu konuyla ilgili olarak Le Monde gaze-
tesinde ve "Ankara'mn çekinceJeri" başlığı al-
tında J.P. Langellier'nin yaptığı bir analizde
denetlenmesi olanaksız bu insan selinin sanki
Bağdat tarafından Türkiye'ye karşı hazırlan-
mış bir komplo olduğu ifade edilerek Türki-
ye'nin 1984'ten bu yana 2600 kişiyi öldüren
PKK saflannı sıkılaştıracak ve narin ekono-
misinde büyük bir gedik açacak böyle çoğul
bir azınlığı kabul etmemekte haklı ve kuşku-
lannın yerinde olduğu belirtiliyor.
'agöre her ülke çıkarını düşünüyor
Batı,"Kürt sorununa" kendi açısından bakıyorABD, bölgede yeni sorunlar yaratılmasını istemiyor. tngiltere
Başbakanı Major, sorunu "kendi kişiliğini kanıtlamak"
açısından, Fransa Devlet Başkanı Mitterrand ise kendi azınlıklar
politikasını doğrulamak için ele alıyorlar.
Dış Haberier Servisi — Kuzey Irak'taki
Kürtlerin dramı bütün boyutlanyla devam
ederken Körfez savaşmdaki müttefiklerin ko-
nuya kendi diplomatik gundemleri açısından
yaklaştıklan bildiriliyor.
Amerikan International Herald Tribune
gazetesinde yer alan bir değerlendirmede,
VVashington ile Avnıpa başkentlerinin rejimi
nasıl olursa olsun, hiçbir ülkenin iç işlerine
kanşmama yolundaki BM ilkesini bozma-
mak konusunda görüş birliği içinde olduk-
lan bildirildi. Koalisyon ortaklan hem Kör-
vermeyen" bir politika izlediğini belirtti.
Amerikan yönetimi, geçici bile olsa Kürtle-
rin askeri araçlarla konınmasına karşı çıkı-
yor. ABD, Irak'a Kürtlere daha fazla saldır-
maması uyansında bulunarak Saddam yöne-
timinin Kürtleri sınır ötesine sünnesini engel-
lemeyi umuyor.
Ancak gözlemciler, Kürtlerin bundan böyle
de Irak'ın kuzeyinde askeri operasyon yapa-
bileceklerini belirtiyorlar. Bağdat bir yandan
aynlıkçılık tehdidiyle karşı karşıya kalmaya
devam edecek, ama öte yandan Kerkük ci-
vanndaki petrol kaynaklannı kontrol altın-
da tutarak petrol geliri sağlamayı sürdürecek.
Bu durumun ABD'nin bölgedeki en önem-
li müttefikleri olan Türkiye ile Suudi Arabis-
tan'ı memnun edeceğini kaydeden Internati-
onal Herald Tribune Türkiye'nin son dönem-
lerde daha fazla entegre edebilmek amacıyla
kendi sınu-lan içinde yaşayan Kürtler üzerin-
deki kısıtlamalan kaldırmaya başladığuu ya-
zıyor.
Suudi Arabistan ise Irak'ta Kürtlere yöne-
lik de olsa, yeni renkler taşıyan bir özerkh-
ğin Şiileri güçlendirmesinden korkuyor. Su-
udi rejimi, böylece Şiilerin öne çıkmasmdau,
bunun sonucu olarak da Iran'ın bölgedeki
konumlannı güçlendirmesinden çekiniyor. O
nedenle Suudi yönetimi Kuzey Irak'taki Kürt-
lere yönelik her türlü girişime başmdan beri
kuşkuyla baktı.
Kürt sorunu tngiltere Başbakanı John Ma-
jor için de kendi 'kişiliğini kanıtlama" ola-
nağı sağladı. Körfez savaşımn başmdan beri
"Acaba Bayan Tbatcher iktidarda olsaydı ne
yapardı?" sorusunun ağırlığı altında ezilen
John Major, bu Idşilik sınavını kazanmış bu-
lunuyor.
ABD yetkilileri, "Bayan Thatcher de ikti-
darda olsaydı, hiç kimse Saddam rejiminin
Knveyt yenilgisinden sonra Kürtlere bu bo-
yutlarda saldıracağını öngönnezdi" yonımu-
nu yaparken John Major'ın Kurtler konusun-
da attığı adımlarla "Ingiltere'yi uluslararası
platformlarda yansıtacak" yetenekte olduğu-
nu kanıtladığını kaydediyorlar.
Fransa Devlet Başkanı Francois Mitterrand
ise Kürt sorununu, yeni bir dünya düzeninin
parçası olarak azınlık haklarmı savunma po-
u'tikasının doğruluğunu kanıtlamak için kul-
landı.
Francois Mitterrand, geçen hafta ABD,
Sovyet ve Fransız askerlerine aynı anda ya-
yımlanan bir televizyon demecinde, istikra-
nn tehdit altına girdiği durumlarda ulusla-
rarası topluluğun "müdahale etme görevi"
bulunduğunu söyledi. Ancak Fransa Dışiş-
leri BakanlığYndan bir yetkili, daha sonra
yaptığı bir açıklamada, devlet başkanının bu
sözlerinin daha çok Doğu Avrupa'vı parça-
lamaya yönelik etnik çatışmalara ilişkin ol-
duğunu belirtti.
den savaşı sona erdirmelerinin yanlış oldu-
ğu yolundaki eleştirileri sessizce geçiştirmek
konusunda görüş birliği içinde bulunuyorlar.
Bu nedenle de gerek ABD gerekse Avrupa
başkentleri, kendi diplomatik gündemlerini
tatmin edecek şekilde davranmaya özen gös-
teriyorlar.
İlk başta tngiltere ve Fransa, BM koruması
altında özel güvenlik bölgeleriyle Kürtlerin
korunmasım öngörmüş, AT de bu yakJaşunı
benimsemişti. Ancak ABD, Kürtleri koru-
mak için yeni bir BM Güvenlik Konseyi ka-
ran ahnmasına açıkça karşı çıkınca, Avrupa-
lılar BM Güvenlik Konseyi'ndeki Sovyet ve
Çin direnişini tek başlanna kıramayacaklan
için karar taslağını ivedi ve yoğun yardun bi-
çimine dönüşturmıişlerdi.
Öte yandan müttefiklerin Kürtler konusun-
daki yaklaşım farklannı vurgulamaktan ka-
çınmadıkları da gözleniyor.
Bush yönetiminden bir yetkili, ülkesinin
"Kürtleri Saddam'dan koruyan, ancak böl-
gede yeni sorunlann yaratılmasına olanak
ABD TemsilcilerMeclisiDış tlişkilerAlt Komisyonu yardım miktarında kesintiyaptı
Türkiye'ye yardıma tırpan
ABD yönetimi, 1992 yılı için Türkiye'ye 625 milyon dolar askeri,
75 milyon dolar ekonomik yardım istemişti. İndirim yapıldıktan
sonra Yunanistan ile 7/10 oranı tekrar kurulmuş oldu.
WASHINGTON (AA) — ABD Temsilci-
ler Meclisi Dış İlişkıler Alt Komisyonu, 1992
bütçesinde yönetimin Türkiye için Kongre
1
den istediği yardım miktarını değiştirdi ve 10
milyon dolar kesinti yaptı.
Alt Komisyon Türkiye'ye askeri yardımı
500 milyona indirip, ekonomik yardımı 190
milyona çıkardı, yönetimin istediği toplam
miktardan da 10 milyon dolar kesildi.
Yönetim, 1992 için Türkiye'ye 625 milyon
dolar askeri, 75 milyon dolar ekonomik yar-
dım, Yunanistan'a da 350 milyon askeri yar-
dım verilmesini istemişti. Bu durumda Yuna-
nistan ile 7/10 oranı kuruldu.
Konu, Meclis Dış llişkiler Büyük Komis-
yonu'nun gelecek haftalarda yapacağı toplan-
tıda yeniden ele alınacak.
Alt Komisyon'dan dün geçen tasarıda ay-
nca, Türkiye'nin, AT ve Batı Avrupa Birli-
ği'ne girmesi için ABD'nin destek vermesi
istendi.
Temsilciler Meclisi Odenekler Komisyonu-
na bağh Dış Operasyonlar Alt Komitesi'nde
de, Türkiye'ye yardım ele alındı ve "tanık
ifadeieri" dinlendi.
Bu oturumlarda uzmanlar, bütçede yapıl-
ması öngörülen harcamalarla ilgili olarak gö-
rüş bildirdiler.
Türkiye için konuşan ABD eski Donanma
Harekât Komutanı Elmam Zumwalt, yeni
stratejik işbirliğinin bir öğesi olarak ABD'-
nin Türkiye'ye yardım yapması ve bunun kre-
di değil, hibe biçiminde gerçekleşmesini is-
tedi.
Zumvvalt, "Türkiye'ye yardım lütuf degil,
güvenli ve bansçı gelecek için bir yatınmdır"
dedi.
Yunanistan ile 7/10 uygulamasının keyfi ol-
duğunu ve artık olayların gerisinde kaldığı-
nı söyleyen amiral, son aylarda Türkiye'nin
Batı'ya dostluk ve bağlılığmı yeniden kanıt-
ladığını, Yunanistan'ın ise aldığı kredileri har-
camadığını vurguladı.
Ortadoğu ve SSCB'nin geleceğinin, güçlü
bir Türkiye gerektirdiğini belirten Amiral
Zumwalt, "Stratejik ve jeopolitik degerlen-
dirmeler, Türkiye-ABD arasında güçlü ilişki-
ler gerektiriyor. Türkiye ile dünya koşullan
gerektirdigi için degil, bartşa, demokrasiye ve
ekonomik ozgurlüge baglılığımızdan ötürü
bir aradavız" dedi.