19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19NİSAN1991 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/U Miloseviç: KEÎB'i destekliyorıız • ATİNA (AA) — Yugoslavya'nın Sırbistan Cumhuriyeti'nin Başkanı Slobodan Miloseviç, Türkiye'nin Karadeniz Ekonomik Işbirliği Bölgesi (KElB) önerisini desteklediğini söyledi. Miloseviç, Sırbistan Devlet Başkanı olarak gerçekleştirdiği ilk dış gezide Yunanistan'ı ziyaret ederek Başbakan Konstantin Mitsotakis ile görüştü. Görüşmeden sonra ortak bir basın toplantısı düzenleyen Miloseviç ve Mitsotakis, Yunanistan ile Sırbistan arasındaki ilişkilerin özellikle ekonomik alanda geliştirilmesi konusunda anlaşmaya vardıklannı açıkladılar. Gorbi-Kaifu göruşmesi • TOKYO (AA) — SSCB Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov ile Japonya Başbakanı Toshiki Kaifu arasında yapılan görüşmelerde, iki ülke arasında sorun olan Kuril Takımadaları konusunda fazla ilerleme sağlanamadığı belirtildi. İki liderin görüşmelerinden sonra yayımladıkları ortak açıklamada, Sovyetler'in iki küçük adayı Japonya'ya vermeyi kabul ettiği 1956 tarihli anlaşmaya atıfta bulunuldu, fakat açıklamada Sovyetler'in bu iki adayı Japonya'ya vereceği konusunda bir ifade yer almadı. Kutsogeorgas öldü • ATİNA (Cumhuriyet) — Yunanistan'da 'Koskotas skandalı' sanıklarından eski bakan Agamemnon Kutsogeorgas dun oldü. Skandal olaylarını görüşen mahkeme salonunda savunmasını yaparken beyin kanaması ve aynı anda kalp krizi geçiren Kutsogeorgas bir haftadan bu yana sevk edildiği hastanede yoğun bakımda bulunuyordu. Onasis ödülleri verildi • ATİNA (Cumhuriyet) — Yunanlı ünlü armatör Aristotles Onassis'in oğlu Aleksadros'un anısına kurulan Onassis Vakfı'nın bu yılki ödülleri de Yunanistan'ın başkenti Atina'da düzenlenen törenlerle sahiplerine verildi. Onassis Vakfı'nın Athinai, Aristotellis, Delphi ve Olimpia ödülleri bu yıl sırasıyla Almanya Dışişleri Bakanı Hans Dietrich Gencher, ABD eski başkanı Jimmy Carter, Green Peace adına McTaggart ve Kıbnslı Rum Arkeolog Vassos Karagiorgis'e verildi. Baker İsrail'de • KUDÜS (AA) — ABD Dışişleri Bakanı James Baker, Ortadoğu turunun ilk durağı olan İsrail'e geldi. Son 6 hafta içinde üçüncü kez Ortadoğu turuna çıkan Baker'ın, yarın İsrail Başbakanı Izak Şamir ve Dışişleri Bakanı David Levy ile görüştükten sonra, Filistinlilerden oluşan bir heyetle görüşmesi bekleniyor. Baker daha sonra Ürdün'e gidecek. Baker'ın, Mısır, Suudi Arabistan, Suriye ve Kuveyt'e de gitmesi bekleniyor. Bush'ıuı oğliına yakın takip • WASHINGTON (AA) — ABD Başkanı George Bush'un oğlu NeiPe, tasarruf ve borç kuruluşları ya da bakan larla ilgili işler konusunda uyması gereken sıkı kurallar getirildi . Tasarruf ve borç kurulu,,annı denetleyen "Office of Thrift Süpervision" (OTS) yöneticisi Tımothy Ryan'm, Bush'un oğluna, devletçe sigorta edilmiş tasarruf ya da borç kuruluşları ya da bankalarla ilgili işleri konusunda sıkı kurullar konulmasını isteyen idari hâkimin talebini kabul ettiği bildirildi. Başbakan JohnMajor'ın planının uygulamaya konulması Ingiltere ve Fransa'da heyecanla karşılandı Avrupa kamplardan memniınAlmanya: Askeri önlem alraabilir Almanya, güvenlik kampları uygulamasından memnunluk duymakla birlikte Kürtlere uygulanan katliam nedeniyle Saddam'a karşı uluslararası askeri harekâta girişilmesini mümkün görüyor. Dıs Haberier Servisi — Cumhurbaşkanı Tnrgut Özal'ın önerisi üzerine Ingiltere Başbakanı John Major'ın hazırladığı proje doğrultusunda Irak topraklarında Kürtler için 'güvenlik kamplan' oluşturulmaya baş- lanması, Avrupa ülkelerinde heyecanla kar- şılandı. Üzerinde bazı değişiklikler yapılma- sına karşın John Major'ın projesinin uygu- lamaya konulması, lngiltere'de 'Başbakan'ın basan hanesine yazılmıs bir puan' olarak de- ğerlendirildi. Oluşturulan •güvenlik kampla- n\ Fransa'da da heyecan yarattı. Müttefik birliklerinin Kürtler için kamplar oluşturmak üzere başlattığı harekât, kamuoyunda 'sava- sın insancıl yiizü' olarak sunuhırken, basın- da, Türkiye'nin Kürtlerle ilgili kaygılarında haklı olduğu yolunda görüşler yer alıyor. Al- manya ise, 'güvenlik kamplan' uygulamasın- dan memnunluk duymakla birlikte, Kurtle- re uygulanan katliam nedeniyle Saddam Hü- seyin'e karşı askeri harekâta girişilmesini istiyor. Almanya Berlin muhabirimiz Ditek Zaptçıoglu'nun haberine göre, Alman hükümeti, Saddam Hüseyin'e karşı yeni askeri önlemlere gidil- mesini olanaklı görüyor. "Yüzbinlerce Kiir- diin Iraldı biriilder tarafından deportasyonu ve katttamı karşısında Irak diktalörii Saddam Hüseyin'e karşı uluslararası askeri harekâta girişilmesi miımkündür" şeklindeki bir ka- rar tasansı, meclisin önceki günkü oturu- munda gerek hukümet, gerekse muhalefet partileri tarafından onaylandı. Meclis, Kürt sığmmacılara yardımm 415 milyon marka çı- karümasmı kararlaştırdı. Almanya'nın Kürt- lere yardımı geçen hafta 25 milyon markla başlamıştı. Almanya, Türkiye'ye yardım ta- şıyan uçaklanyla günde 200 kadar hasta ve yarah Kürdü tedavi için Almanya'ya getirmeyi planlıyor. Bu önlemden öncelikle kimyasal si- lah kurbanları yararlandınlacak. Almanya ayrıca Irak'taki kimyasal ve biyolojik silah- lann sökülmesi için Birleşmiş Milletler'in hiz- metine çok sayıda uzman sunuyor. Alman meclisinin önceki günkü oturu- munda Dışişleri Bakanı Hans-Dietrich Gens- cfcer 'Knrt sonınu'yla ilgili olarak hükümeti adına bir açıklamada bulundu. Çalışma Ba- kanı Norbert Blum ise Türkiye-lrak sınırın- da yaptığı gözlemleri aktardı. Dışişleri Bakanı Genscher bugün Ankara'da temaslarda bu- lunmak üzere Türkiye'ye geliyor. Genscher, Alman yardımının ilk toplandığı merkez olan Batman'da, 'Alman yardımının hedeflne ula- sıp ulasmadıgını' da inceleyecek. Dışişleri Bakam Genscher'e göre Iraklı Kürtlerin karşılaştığı durum, uluslararası ca- miayı Kuveyt'in işgalinde olduğu kadar sert önlemler almaya mecbur kılıyor. "Amaç, Kürtlerin uluslararası gözetim altında evle- rine dönmelerini saglamaktır" diyen Gens- cher, ABD liderliğinde 'güvenlik kamplan' oluşturulması projesini övdü. Alman hükü- meti Saddam'a karşı ekonomik ambargonun Kürtler evlerine dönene kadar ayakta tutul- masım istiyor. Alman yardımı sınır bölgesine sevk edil- meye devam ediliyor. Alman Savunma Bakan- lığı dün son durum hakkında bilgi verdi ve 'Tiirk askerieriyle işbirligini' övdü. Pazarte- si gününden beri Alman Hava Kuvvetleri'ne ait helikopterler, iransalT tipi nakliye uçak- lannın Diyarbaİur ve Batman'a taşıdığı yar- dım malzemesini Kürt sığmmacılara iletiyor. Şu anda yörede 20 Alman helikopteri bulu- nuyor. Almanlar kamplarda bir su antma te- sisi de kuracaklannı açıkladılar. Bölgedeki Alman askeri sayısı 120. Alman Kınlhaç gö- revlisi sayısı ise 80"e yükseltildi. Kızılhaç, Sov- yetler Birliği'nden kiraladığı 'Antonov' tipi nakliye uçaklanyla da yardım taşımaya baş- ladı. öte yandan Kuzey Irak'ta BM gözetimin- de 'güvenlik kamplar'ı oluşturulması, Al- SEFALET-DünvauzuncabirsüreTürk-Irak.tran-Iraksınınndayaşanandramagöderinikapadı. Bircanpazanndankaçan Kürtler bir lokmaekmek için bir birleriylede kavga ettiler. (AP) manya'daki Kürt çevrelerinde çok olumlu karşılandı. Görüştüğümüz baz>Kürtler, bu- nun 'Kürt bağunsızhk hareketi tarihinde çok önemli bir dügüm noktası' olduğuna inaru- yor ve 'güvenli kamplar'ı. gelecekteki özerk ya da bağımsız Kürt yapılanmalannın çekir- diği olarak kabul ediyorlar. Bu görüşe göre Kuzey Irak'ta 'Irak Kürdistanı' olarak kabul edilen bölgenin Kürtlere ayrılması sadece 'geçici' bir önlem değil, kahcı yapılan bera- berinde getirebilecek ve Türkiye üe Iran açı- sından da sonuçlar taşıyacak bir ilk adım'. İngiltere Londra muhabirimiz Edip Emil Öymen- in bildirdiğine göre Başbakan John Major 1 ın, Kürt sığınmacılar için kurulmasım öner- diği 'güvenlik bölgesi'nin 'güvenli kamplar'a dönüşerek uyguiama aşamasına gelmesi, ln- giltere'de heyecan yarattı. Hükümetin Başkan Bush'un vereceğinden ümit kestiği onay çık- tı. Major Plam'nda sadece Birleşmiş Millet- ler'in görev almaa önerilmişken Başkan Bush daha da ileri giderck askeri birliklerin görev- lendirilmesine karar verdi. Ingiltere hükümeti adına yapılan çeşitli açıklamalarda, kurulacak kampların ilkyar- dım amaçlı geçici bannak niteliğinde oldu- ğu, sığmmacılara ileriki bir aşamada evleri- ne dönmeleri için gerekli koşullan sağlaya- cağı, Kürt gerillalar için Irak ordusuna sal- dırı amacıyla kullanılamayacağı özenle vur- gulandı. Başbakan John Major da Ingiliz, Ameri- kan ve Fransız askerlerince Kuzey Irak'ta Kürtler için kamp kurulması konusunda Irak'ın zorluk çıkaracağını sanmadığını söy- ledi. Major, gazetecilerin, Kuzey Irak'a gi- decek Ingiliz askerlerine, Kürtleri savunma- lan gerektiğinde ne emir verileceğini sorma- lan üzerine, "Bir zorluk çıkmasını beklemi- yoruz. Iraklılann olacak şeyleri saygıyla kar- şılayacağını sanıyoruz" dedi. 'Güvenlik bölgesi' önerisinin 'güvenli kamplar'a dönüşmesi, geçen günlerde hızla gerçekleşti. Başbakan Major'ın, 'Amerikan yöaetimine damşmadan' ortaya attığı, Avru- pa Tbpluluğu'nun hızla benimsediği öneriyi, Başkan Bush bir türlü desteklememiş, Ingil- tere Başbakanlığı ile Beyaz Saray arasında zıt acıklamalar yapılmış, Ingiltere Dışişleri Ba- kanlığı bile öneriyle ilgisi olmadığı izlenimi veren bir tutum içine girmişti. Geçen salı gü- nü ilk kez 'güvenlik bölgesi' önerisinin biraz şekil değiştirse de uygulanma şansı bulundu- ğu anlaşıldı. Dışişleri Bakanı Donglas Hurd, Avam Kamarası'nda yaptığı konuşmada, "Güvenlik bölgesi fikrini savunmaya devam ediyoruz. Amacunız, sıgınmaalann kendile- rini güven içinde hissedecekleri koşullan ya- ratmak. BeDi bir toprak bütünlüğü ya da ayn bir Kürt yurdu, bir Kürdistan düşünmüyo- raz. Bölgede görev alacak olan BJriesmiş Mil- letier göcM sürekli olarak da kalacak degil- dir. Irek'm toprak bütünKigünü destekkmek- k birlikte, sıgmmacılann dagbk bölgelerden düzlnğe inmeleri de şarttır" dedi. Ingiltere Savunma Bakanı Tom King de, dün öğleden sonra Avam Kamarası'nda ge- çici güvenli bölgelerin kurulmasına ilışkin operasyonlar hakkında yaptığı açıklamada, "Bu kamplann Kürt gerilla üslerine dönüş- mesini kabul edemeyiz. Bu kamplar insani amaçlar için, insanlann hayatlanm kurtar- mak içindir" dedi. Geçen salı gecesi ise 'muharip olmayan' Amerikan askeri personelinin Kuzey Irak'ta sığmmacılara yardım amacıyla kamplar ku- racaklan Başkan Bush tarafından açıklandı. Böylece isim babası Cumhurbaşkanı Tnrgut Önl olan 'Major Plam', bazı rötuşlarla yü- rürlüğe girmiş oldu. Basın ve televizyon, bu*süreç sırasında Türkiye'ye karşı zıt duygular yansıttı. Yorum- larda Türkiye'nin karşılaştığı sığınmacı akı- mının muazzamhğı ve bunun doğurduğu si- yasal sorunlara dikkat çekilirken haber bül- tenlerinde gosterilen filmlerde sığınmacılan denetim altına almak amaayla askerlerin ha- vaya ateş etmesi, bazen dipçik vurması, ka- çanlann peşine düşup yerlerde yuvarlanarak onlan engellemesi, 'Türkiye, Kürtlere hoy- rat davranıyor" anlamında gösterildi. Çar- şamba günü Avam Kamarasrndaki taıtışma- Iar sırasında hâlâ Türkiye'nin sığmmacılara 'tutumunu' eleştiren uyelere rastlanıyordu. Ana muhalefet lşçi Partisi'nin sol kanadın- dan Chris Mullia, Dışişleri Bakanı'na bu ko- nuda şikâyette bulunurken "Türkler üzerin- de berhangi bir etkimiz var mı? Bizbnle iş- birüfi yapıyoriar mı? Ben, yapmadıklan ka- naaündeyün ve yapmalan gerekmektedir" dedi. Bakan Douglas Hurd, bunu "Savın n$c- nin ne demek istedigini anlamıyornm. FJbette Türkiye hükümeü De bu konuda çok yakın çalışbk. Türkler bu konuda hassas ve kaygı- h oMnklan kadar güçlükleri de var. Çok çok büyük bir çaba harayortar. Uygunsuz birkaç davranışa rastlanabilir. Türkleri eleştirmek yerine Türidere daha ne kadar ve nasıl yar- dım edebilecefimize bakmamız daha yarariı olur" şeklinde yanıtladı. Fransa Mine Saumier'nin ParLs'ten bildirdiğine gö- re ABD askerlerinin başı çektiği müttefik gflçlerinden oluşan 'yardım ordnsn'nun, Türkiye'den yola çıkarak Irak'ta Kürt kamp- lan kurma harekâtı, Fransa'da heyecana yol açtı. Yazıb ve görsel basın tarafından kamu- oyuna "Savaş benüz bitmedi" psikolojisi iş- lenerek yansıtılan operasyon, söz konusu sa- vaşın sonunda gerçekten 'insancıl' bir ama- ca hizmeti epeyce de geç kalnuş bir tanesi ola- rak sunuluyor. Fransa, yetkili ağızlardan söz konusu kampların Sıncak geçici bir çözüm oldugu- nu', idealin Kürtlerin banş içerisinde kendi topraklarında yaşamaları olduğunu altıru çi- zerek yineliyor. Ama şu«ıra medyalann gün- de birkaç kez yineledikleri, "Her gün Türk- Irak sınınnda 400 Oa 600 Kürt ölüyor" me- sajının çizdiği portre içinde kamplar ilkyardım' niteliğinde bir çözüm olarak ka- bul edilmekte. Türkiye Cumhurbaşkanı Turgul Özal'ın Türk TVsinde yaptığı Kürt sığmmacılarla il- gili Türkiye'nin daha fazla bir şey yapama- yacağma Uişkin mesajı, Fransız basınında ge- niş biçimde yer aldı. Ve suıııiannı açan tran'ın insanhgı' övülmekle birlikte, Türkiye'nin son toplamda Kürt sığınmacılan istememesi de yerilmiyor. Bu konuyla ilgili olarak Le Monde gaze- tesinde ve "Ankara'mn çekinceJeri" başlığı al- tında J.P. Langellier'nin yaptığı bir analizde denetlenmesi olanaksız bu insan selinin sanki Bağdat tarafından Türkiye'ye karşı hazırlan- mış bir komplo olduğu ifade edilerek Türki- ye'nin 1984'ten bu yana 2600 kişiyi öldüren PKK saflannı sıkılaştıracak ve narin ekono- misinde büyük bir gedik açacak böyle çoğul bir azınlığı kabul etmemekte haklı ve kuşku- lannın yerinde olduğu belirtiliyor. 'agöre her ülke çıkarını düşünüyor Batı,"Kürt sorununa" kendi açısından bakıyorABD, bölgede yeni sorunlar yaratılmasını istemiyor. tngiltere Başbakanı Major, sorunu "kendi kişiliğini kanıtlamak" açısından, Fransa Devlet Başkanı Mitterrand ise kendi azınlıklar politikasını doğrulamak için ele alıyorlar. Dış Haberier Servisi — Kuzey Irak'taki Kürtlerin dramı bütün boyutlanyla devam ederken Körfez savaşmdaki müttefiklerin ko- nuya kendi diplomatik gundemleri açısından yaklaştıklan bildiriliyor. Amerikan International Herald Tribune gazetesinde yer alan bir değerlendirmede, VVashington ile Avnıpa başkentlerinin rejimi nasıl olursa olsun, hiçbir ülkenin iç işlerine kanşmama yolundaki BM ilkesini bozma- mak konusunda görüş birliği içinde olduk- lan bildirildi. Koalisyon ortaklan hem Kör- vermeyen" bir politika izlediğini belirtti. Amerikan yönetimi, geçici bile olsa Kürtle- rin askeri araçlarla konınmasına karşı çıkı- yor. ABD, Irak'a Kürtlere daha fazla saldır- maması uyansında bulunarak Saddam yöne- timinin Kürtleri sınır ötesine sünnesini engel- lemeyi umuyor. Ancak gözlemciler, Kürtlerin bundan böyle de Irak'ın kuzeyinde askeri operasyon yapa- bileceklerini belirtiyorlar. Bağdat bir yandan aynlıkçılık tehdidiyle karşı karşıya kalmaya devam edecek, ama öte yandan Kerkük ci- vanndaki petrol kaynaklannı kontrol altın- da tutarak petrol geliri sağlamayı sürdürecek. Bu durumun ABD'nin bölgedeki en önem- li müttefikleri olan Türkiye ile Suudi Arabis- tan'ı memnun edeceğini kaydeden Internati- onal Herald Tribune Türkiye'nin son dönem- lerde daha fazla entegre edebilmek amacıyla kendi sınu-lan içinde yaşayan Kürtler üzerin- deki kısıtlamalan kaldırmaya başladığuu ya- zıyor. Suudi Arabistan ise Irak'ta Kürtlere yöne- lik de olsa, yeni renkler taşıyan bir özerkh- ğin Şiileri güçlendirmesinden korkuyor. Su- udi rejimi, böylece Şiilerin öne çıkmasmdau, bunun sonucu olarak da Iran'ın bölgedeki konumlannı güçlendirmesinden çekiniyor. O nedenle Suudi yönetimi Kuzey Irak'taki Kürt- lere yönelik her türlü girişime başmdan beri kuşkuyla baktı. Kürt sorunu tngiltere Başbakanı John Ma- jor için de kendi 'kişiliğini kanıtlama" ola- nağı sağladı. Körfez savaşımn başmdan beri "Acaba Bayan Tbatcher iktidarda olsaydı ne yapardı?" sorusunun ağırlığı altında ezilen John Major, bu Idşilik sınavını kazanmış bu- lunuyor. ABD yetkilileri, "Bayan Thatcher de ikti- darda olsaydı, hiç kimse Saddam rejiminin Knveyt yenilgisinden sonra Kürtlere bu bo- yutlarda saldıracağını öngönnezdi" yonımu- nu yaparken John Major'ın Kurtler konusun- da attığı adımlarla "Ingiltere'yi uluslararası platformlarda yansıtacak" yetenekte olduğu- nu kanıtladığını kaydediyorlar. Fransa Devlet Başkanı Francois Mitterrand ise Kürt sorununu, yeni bir dünya düzeninin parçası olarak azınlık haklarmı savunma po- u'tikasının doğruluğunu kanıtlamak için kul- landı. Francois Mitterrand, geçen hafta ABD, Sovyet ve Fransız askerlerine aynı anda ya- yımlanan bir televizyon demecinde, istikra- nn tehdit altına girdiği durumlarda ulusla- rarası topluluğun "müdahale etme görevi" bulunduğunu söyledi. Ancak Fransa Dışiş- leri BakanlığYndan bir yetkili, daha sonra yaptığı bir açıklamada, devlet başkanının bu sözlerinin daha çok Doğu Avrupa'vı parça- lamaya yönelik etnik çatışmalara ilişkin ol- duğunu belirtti. den savaşı sona erdirmelerinin yanlış oldu- ğu yolundaki eleştirileri sessizce geçiştirmek konusunda görüş birliği içinde bulunuyorlar. Bu nedenle de gerek ABD gerekse Avrupa başkentleri, kendi diplomatik gündemlerini tatmin edecek şekilde davranmaya özen gös- teriyorlar. İlk başta tngiltere ve Fransa, BM koruması altında özel güvenlik bölgeleriyle Kürtlerin korunmasım öngörmüş, AT de bu yakJaşunı benimsemişti. Ancak ABD, Kürtleri koru- mak için yeni bir BM Güvenlik Konseyi ka- ran ahnmasına açıkça karşı çıkınca, Avrupa- lılar BM Güvenlik Konseyi'ndeki Sovyet ve Çin direnişini tek başlanna kıramayacaklan için karar taslağını ivedi ve yoğun yardun bi- çimine dönüşturmıişlerdi. Öte yandan müttefiklerin Kürtler konusun- daki yaklaşım farklannı vurgulamaktan ka- çınmadıkları da gözleniyor. Bush yönetiminden bir yetkili, ülkesinin "Kürtleri Saddam'dan koruyan, ancak böl- gede yeni sorunlann yaratılmasına olanak ABD TemsilcilerMeclisiDış tlişkilerAlt Komisyonu yardım miktarında kesintiyaptı Türkiye'ye yardıma tırpan ABD yönetimi, 1992 yılı için Türkiye'ye 625 milyon dolar askeri, 75 milyon dolar ekonomik yardım istemişti. İndirim yapıldıktan sonra Yunanistan ile 7/10 oranı tekrar kurulmuş oldu. WASHINGTON (AA) — ABD Temsilci- ler Meclisi Dış İlişkıler Alt Komisyonu, 1992 bütçesinde yönetimin Türkiye için Kongre 1 den istediği yardım miktarını değiştirdi ve 10 milyon dolar kesinti yaptı. Alt Komisyon Türkiye'ye askeri yardımı 500 milyona indirip, ekonomik yardımı 190 milyona çıkardı, yönetimin istediği toplam miktardan da 10 milyon dolar kesildi. Yönetim, 1992 için Türkiye'ye 625 milyon dolar askeri, 75 milyon dolar ekonomik yar- dım, Yunanistan'a da 350 milyon askeri yar- dım verilmesini istemişti. Bu durumda Yuna- nistan ile 7/10 oranı kuruldu. Konu, Meclis Dış llişkiler Büyük Komis- yonu'nun gelecek haftalarda yapacağı toplan- tıda yeniden ele alınacak. Alt Komisyon'dan dün geçen tasarıda ay- nca, Türkiye'nin, AT ve Batı Avrupa Birli- ği'ne girmesi için ABD'nin destek vermesi istendi. Temsilciler Meclisi Odenekler Komisyonu- na bağh Dış Operasyonlar Alt Komitesi'nde de, Türkiye'ye yardım ele alındı ve "tanık ifadeieri" dinlendi. Bu oturumlarda uzmanlar, bütçede yapıl- ması öngörülen harcamalarla ilgili olarak gö- rüş bildirdiler. Türkiye için konuşan ABD eski Donanma Harekât Komutanı Elmam Zumwalt, yeni stratejik işbirliğinin bir öğesi olarak ABD'- nin Türkiye'ye yardım yapması ve bunun kre- di değil, hibe biçiminde gerçekleşmesini is- tedi. Zumvvalt, "Türkiye'ye yardım lütuf degil, güvenli ve bansçı gelecek için bir yatınmdır" dedi. Yunanistan ile 7/10 uygulamasının keyfi ol- duğunu ve artık olayların gerisinde kaldığı- nı söyleyen amiral, son aylarda Türkiye'nin Batı'ya dostluk ve bağlılığmı yeniden kanıt- ladığını, Yunanistan'ın ise aldığı kredileri har- camadığını vurguladı. Ortadoğu ve SSCB'nin geleceğinin, güçlü bir Türkiye gerektirdiğini belirten Amiral Zumwalt, "Stratejik ve jeopolitik degerlen- dirmeler, Türkiye-ABD arasında güçlü ilişki- ler gerektiriyor. Türkiye ile dünya koşullan gerektirdigi için degil, bartşa, demokrasiye ve ekonomik ozgurlüge baglılığımızdan ötürü bir aradavız" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle