Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 MART 1991 EKONOMİ CUMHURİYET/13
SERBEST PİYASADA DÖVİZ
ABODolan
Bat Alman Mariu
tsviçre Frangı
HoDanda Ronni
Ingjkr Steriinı
Fransız Frangı
100 I.Ureti
SAFSyai
Avus. ŞiHni
AJış
3408
2208
2525
1945
6450
645
290
885
313
Satış
3412
2215
2535
1955
6500
650
295
895
318
AITIN GÜMÜŞ
Cumhuriyet
Reşat
24 ayar aJHn
22 ayar bıleztk
900 ayar gümûş
Vstaftank AJtmı
Ziraat Albnı
Hafcaltm
Alış
261.000
300.000
39.800
35.450
460
231.000
227.000
222.000
Satış
266.000
310.000
39 950
39 400
490
236.000
232.000
227.000
M.MMKASI PtYASALARI
Tl
Piyasası
Ddvc
Piyasası
Altm
Ort Fac (%)
Lşi Hac. (Mityar TL)
Oolar fopamş (TL)
Işl Hac.pOyon S)
Kapantş (ons/S)
işlem Hvmı (kg)
128 25
23978
3405
116.63
Hazine
borçlanması
• ANKARA (AA) —
Merkez Bankası'mn
bankalann taahhütlerine
karşı bulunduracaklan
genel disponibilite oranını S
puan arttırma kararının
ardından Hazine, dun
yapılan ihalede 1 trilyon
lira tutannda bonoyu satışa
çıkardı. Merkez Bankası
verilerine göre Hazine, ilk
defa bu miktarda iç
borçlanma senedini bir
defada satışa sundu. Öte
yandan, iç borçlanma
senetlerinin
faiz oranındaki
artış da devam ediyor. Dün
yapılan ihalede bir önceki
ihaleye göre 4.96 puan
artan 3 ay vadeli
bono faizi
yüzde 64.56'ya yükseldi. 3
ay vadeli Hazine
bonosunun yıllık ortalama
faiz oranı en son 6 şubatta
yapılan ihalede yuzde 59.60
olarak belirlenmişti.
TOBB
Karadeniz'de
• Ekonomi Servisi —
TOBB Heyeti Güneydoğu
ve Ege incelemelerinin
ardından bu kez de
Karadeniz'e gidiyor. TOBB
Başkanı Yalım Erez ve
Yönetim Kurulu üyeleri ile
birlikte lsıanbul, Ankara ve
Izmir'den çağrılı
gazeterilerin de iştirak
edeceği incelemeye
Samsun'dan başlanacak.
Daha sonra Ordu, Giresun,
Rize, Artvin ve Trabzon
ticaret ve sanayi odaları
ziyaret edilerek bölge
sorunları yerinde tespit
edilecek. Heyet, ayrıca
Çayeli, Arhavi, Hopa ve
Borçka odalarına da
uğrayacak.
Yozgat'a BM
kredisi ''_
• Ekonomi Scrvisi —
Birleşmiş Milletler'e bağlı
Uluslararası Tanmsal
Kalkınma Fonu (IFAD)
Yozgat Kırsal Kalkınma
Projesi için Türkiye'ye 16.4
milyon dolar kredi veriyor.
Kredi anlaşması, önceki
gün Roma'da düzenlenen
törenle Tarım Orman ve
Köyişleri Bakanı Lütfullah
Kayalar ile IFAD Başkanı
ldris Jazairy tarafından
imzalandı. 40.5 milyon
dolar tutanndaki Yozgat
Kırsal Kalkınma Projesi'nin
kalan bölümü hükümetçe
karşılanacak.
Türk-Fransız
Iş Konseyi
• Ekonomi Servisi —
DEİK bünyesinde faaliyet
gösteren Türk-Fransız fş
Konseyi ile Fransız
Işadamları Derneği (CNPF)
ortak toplantıları 11-14
mart tarihleri arasında
Paris'te yapılacak. İki ülke
arasındaki ekonomik
ilişkilerin gözden
geçirileceği toplantılarda,
Körfez krizinin Türkiye'deki
iş ortamı üzerindeki
etkileri, Türk-Fransız
yatırımlan ve smai işbirliği
ile SSCB'deki Türk
fîrmalarının faaliyetleri ve
Fransız fîrmalan iie işbirliği
olanakları üzerinde
durulacak.
Türkbank 78
yaşında
• Ekonomi Servisi —
Türk Ticaret Bankası
78'inci kuruluş
yıldönümünü kutluyor. 9
Mart 1913'ten bu yana
faaliyet gösteren Türk-
bank'ın 412 şubesi, 8 bini
aşkın personeli
bulundugunu
belirten Genel
Müdür Behzat Tuncer, "78
yılın birikimini çağdaş bir
anlayışla yorumlayan
Türkbank, köklü ve güçlü
bir itibar müessesesi
olmanın haklı gururunu
duyuyor" dedi.
Kanıın kasada, Efe borsada"İçeriden Öğrenenlerin
Ticareti"ni yasaklayan
kanun değişikliği tasarısı,
iki yıla yakın süredir
Meclis'ten geçemedi. Tasarı
komisyondan geçerken
"küçük" bir değişiklikle
hapis cezası zorunluluğu
kaldınldı.
ABDURRAHMAN Y1LDIR1M
Efe özal'ın adım atmaya hazırlandı-
ğı borsada kamuoyuna açıklanmamış
bilgileri kullanarak haksız kazanç sağ-
lamak gerçeğe aykırı söylenti yayarak
spekülasyon yapmak serbest.
Sadece "içeriden öğrenenlerin
ticaretini" (insider trading) yasaklayan
Sermaye Piyasası Kanun Değişikliği Ta-
sansı ise iki yıla yakın bir süredir bir tür-
lü yasallaştınlamadı. Tasan Plan ve Büt-
çe Komisyonu'ndan geçerken ANAP
milletvekillerince verilen önergelerle ya-
pılan "küçük bir değişiklikle, 1 yıldan 3
yıla kadar hapis cezası zorunluluğu kal-
dınldı" Yerine "yalnız hapis' veya 'yalnız
para cezası' getirildi. Kamuoyuna açık-
lanmamış şirket bilgilerini öğrenerek
başkalarının aleyhine haksız ticaret ya-
panlara, 1-3 yıl hapis cezası ile 50 mil-
yondan 200 milyona kadar para cezası
verilebileceği gibi sadece para cezası ve-
ya sadece hapis cezası da verilebilecek.
Yasa değişiklîk tasansının kanunlaşma-
sını bazı özel sektör meslek kuruluşlan-
nın istemediği belirtiliyor.
Buna karşın değişiklik tasansı, Efe
özal'la birlikte borsada çok yaygınlaşa-
cağı belirtilen kitleleri kandırmaya yöne-
lik "Efe şu kâğıdı alıyor, bir bildigi var,
sen da al köşeyi dön" biçiminde "söy-
lentiyi yayarak ticaret yapraayı" (nımo-
ur trading) ve "gerçeğe aykın söylentiyi
yayarak ticaret yapmayı" (False-rumour
Menkul Kıymetler Avrupa Davranış Yasası
Borsa'da hukuktan önce ahlâk
Ekonomi Servisi — Avrupa Toplu-
luklan Komisyonu, üye ülkelerin ser-
maye piyasası mevzuatlan arasında
uyum sağlamak amacıyla 25 Temmuz
1977 tarihinde "Devredilebilir Menkul
Kıymetler üzerindeki tşlemlere tlişkin
Avrupa Davranış Yasası"nı hazırladı.
20 Ağustos 1977 tarihli Topluluklar
Resmi Gazetesi'nde yayımlanan yasa,
bağlayıcı olmaktan çok tavsiye özelli-
ğini taşıyor.
Prof. Dr. Haluk Kabaalioğlu'nun
TÜSİAD için hazırladığı "AT'de Şir-
ketler Hukuku ve Sermaye Piyasası
Çalışmalan-Törkiye Açısından Bir
Degerlendirme" başlıklı çalışmasmda
ana hatlarını özetlediği Avrupa Dav-
ranış Yasası 'nın en önemli noktalann-
dan birini "menkul kıymet ticaretin-
de ahlak kurallarının belirlenmesinin
hukuk kurailanndan öncelik arzettiği"
saptaması oluşturuyor. Yasada, AT
Uyesi ülkelerin de genel olarak şu ku-
rallara uyması "tavsiye olunuyor":
— Kamuya bilgi saglamakla görevli
olan her şahıs, bu bilgiyi usullere uy-
gun biçimde eksiksiz sağlamak ve bel-
li bir durumda olan şahıslara aynca-
tıktı bir pozisyon sağlamaktan kaçın-
mak yttkümlulügu altındadır.
— Yatırımcılara bilgi verirken hiç-
bir yatınmaya veya yaünmcı grubu-
na farkh muamele yapılmamahdır. Bü-
tün yatınmcılar serbestçe ve aynı za-
manda bilgi" alabilmelidirler.
— Hic kimse, bir başka ki$iyi genel
kurallan ihlal etmeye teşvik etmeme-
li, usulsttz veya diirüstlük ilkesine ay-
kın bir işlemin yapılmasını sağlamak
amacıyla kimseye baskı uygulamama-
lıdur.
— Mesleğini icra ya da görevini ifa
ederken bir şirket ya da menkul kıy-
metler piyasasıyla ya da piyasayı bü-
tünuyle alakadar eden bir olayla ilgili,
fiyatlan etkileyebilecek nitelikte gizli
bilgileri elde eden kimseler, bu bilgile-
rin kullanıldığı işlemleri doğrudan ya
da dolaylı olarak yapmaktan ve söz ko-
nusu bilgileri bir çıkar elde edilmesini
sağlamak amacıyla başka bir kişiye
vermekten kaçınmak zorundadır.
— Mali aracılar, denetieme makam-
lan üyeleri ve menkul knmetleri piya-
sada işlem gören şirketlerin ilgilileri,
kötü niyetli bir girişimden haberdar
olurlarsa önlemek için gerekli tedbir-
leri almakla yükümlüdürler. Aynca bu
kişiler, yetkili raakamlan ve ilgili şir-
ketleri dertaal haberdar etmelidirler.
trading) yasaklamıyor.
Sermaye Piyasası Kanunu'nun 16.
maddesine yapıian ekle "Kamuya açık-
lanmamış bilgi ticareti" şöyle tarif edi-
liyor ve yasaklanıyor:
"Anonim ortaklıklann (hisseleri hal-
ka arz edilen şirketlerin) ve sermaye pi-
yasası kurumlannın veya onlara bağlı ve-
ya onlara hâkim isletmelerin yönetim ku-
rulu başkan ve uyelerinin, yöneticileri-
nin, denetçilerinin, diğer personelin ve
bunlarla temaslan nedeniyle doğrudan
doğnıya veya dolaylı olarak bilgi sahibi
olabilecek dunımdaki kişilerin, heniiz
kamuya açıklanmamış bilgileri kendisi-
ne veya iiçüncu kişilere menfaat sağla-
mak amacıyla kullanarak sermaye piya-
sasında işlem yapanlar arasındaki fırsat
eşitligini bozacak şekilde mameleki ya-
rar sağlamalan veya bir zaran bertaraf
etmeleri, kamuya açıklanmamış bilgi ti-
careti sayılır."
1.5 yılı aşkın bir siireden beri ancak
Genel Kurul gündeminin 11. sırasma ge-
len değişiklik tasansının birkaç hafta
içinde Meclis'te görüşüJmesi bekteniyor.
Bu arada DYP Millelvekili Tevfik Er-
tüzün tarafından hazırlanan "Menkul
Kıymetler Borsalarında içeriden öğre-
nenlerin ticareti yoluyla çıkar sağlanma-
sını yasaklayan kanun teklifi" de bugün
Meclis'e sunuluyor. Tevfik Ertüzün, mev-
cut yasa değişikliği tasansının yetersiz ol-
duğîınu belirtirken hazırladığı teklifle ik-
tidar çevrelerinin borsada bankerlik şir-
keti kurmalarınm yasaklanmasınm ön-
görüldüğünü belirtti. Ertüzün tekiifin-
de içeriden bilgi ticaretine 3-10 yıl ara-
sında hapis cezası öngörülüyor.
Ertüzün, ayrıca gazetelerde çıkan ha-
berlerin ihbar kabul edilmesini ve
SHP'nin, Efe'nin ortaklık başvurusunu
hiç değilse "incelemeye alması
gerektiğini" savundu.
'Efe yararlıdır3
Borsa bankerlerinden Mustafa Yılmaz
ise Efe özal'ın borsaya girmesini "yatı-
runcılann ve borsanın' yaranna buluyor.
Mustafa Yılmaz sunlan söyledi: "Türkiye
ekonomisini yönetenler, sanayiyi idare
edenler ve büyük sermaye gruplarınm
borsaya gelmeleri son derece yararlıdır.
Bende olmayan bilgiler onlarda var. Koç
şirketlerinl Koç Amerikan Bankası'ndan,
İş Bankası istiraklerini tş Bankası'ndan,
Sabana şirketlerini Akbank'tan daha iyi
kim bilebilir? Bu saydığım bankalann
hepsi de borsada aracı üye olarak faali-
yet gösteriyorlar. Kendi şirket hisselerin-
de işlem yapıyorlar. Borsa zaten gırtla-
ğına kadar insider tradinge girmiş. Efe
niye gelmesin borsaya? Muşteri, bilenle-
rin peşinden gider. Efe Özal'ın borsaya
bir aracı üye olarak girmesinin benim
aleybime olmasına rağmen bunu söylii-
yorum."
BüYÜK MALİ SKANDALLAR / YUNANÎSTAN
Koskotas haftaya mahkemedeSTELYO BERBERAKİS
ATtNA — Yunanistan'da ortaya çıka-
rılan mali-siyasi skandallar, 1988 yılın-
da, ülkenin güçlü hükumeti sosyalist PA-
SOK'un 1989 ve 90 seçimlerini üst uste
yiiirmesine yol açtı. Bu skandallardan
öturü suçlanan dönemin başbakanı
Andreas Papandreu ve hükümetinde yer
alan dört güçlü bakan, onümüzdeki haf-
ta Yüksek Adalet Divanı'nda yargılana-
caklar.
Yunanistan'ı ekonomik ve siyasi açı-
dan sarsan skandalların mihenk taşuıı,
Papandreu ve sosyahst PASOK'un "ym-
kın dostu" 36 yaşındaki bankacı Yeor-
gios Koskotas oluşturuyordu. Koskotas-
ın, PASOK hükümetinin ileri gelenleriyle
kurmuş olduğu "yakın ilişkiUr" sayesîn-
de 200 milyon dolar çapında bir haksız
kazanç sağladığı ve Papandreu ile ba-
kanlanna "riişvet" verdiği ileri sürülmüş-
tü.
Bu mali skandalı ortaya çıkaran Yu-
nan gazeteleri oldu. Hükümetin ısrarlı
Koskotas, Yunanistan Merkez
Bankası'nı hayali döviz geliriyle
kandırmış, Başbakan Papandreu'ya
ve 4 bakanına rüşvet verdiği
iddiasıyla Yunan siyasi hayatını
sarsan skandallara yol açmıştı.
"yalanlamalanna" karşın bu skandalla-
nn kanıtlanması, güçlü PASOK hükü-
metinin sonunu getirdi. Koskotas yine
hükümet içindeki destekçilerinin sayesin-
de ABD'ye kaçmayı başardı ve orada tu-
tuklandı. ABD Salem Cezaevi'nde tu-
tuklu bulunan Koskotas'ın Atina'da baş-
layacak duruşmalara katılıp katılmaya-
cağı' kesbürk kazanmadl.
Yunanistan'ın yeni Başbakanı, Pa-
pandreu'nun rakibi, Konstantin Mitso-
takis ise skandal duruşmasına eskiye
oranla daha "yumuşak" bakıyor. Duruş-
marun kazanacağı siyasi boyutlardan en-
dişe duyan Mitsotakis, "son sözün ada-
lete ait olduğunu" söylüyor.
Koskotas'tan milyonlarca dolar "rüş-
vet almak" suçlamasına hedef olan Pa-
pandreu, söz konusu davayı bir "parodi"
olarak niteledi ve duruşmaya kendisinin
katıunayacağını açıkladı. Papandreu'nun
eskiden "sağ kolu" durumundaki eski
Adalet Bakanı Agamemnon Kutsogeor-
gas, 2 milyon dolar rüşvet almakla suç-
lanıyor. Eski Ulaştırma bakanı Yeorgi-
os Petsos'un da 15 bin dolar rüşvet al-
dığı öne sürülüyor. Eski Maliye Bakanı
Dimitris Covolas ile eski Ulusal Ekono-
mi Bakanı Panagiottis Rumeliottis de
söz konusu mali skandallarla ilgili "ön-
lem almadıklan" gerekçesiyle sonımlu
tutuldular.
Sabık bankacı Koskotas. çeşitli yolsuz-
luklarla sahip olduğu Girit Bankası'nda
"hayali döviz" gelirleri göstererek Mer-
kez Bankası'nı "kandırmış"; Ustelik ka-
mu sektörünün gelirlerinin kendi banka-
sına yatırılmasını başarmıştı. Koskotas,
ilk aşamada Girit Bankası'mn sermaye-
sini bu yöntemlerle arttırdı ve daha sonra
dev yatınmlar yapmaya başladı. Ülkede-
ki sorunlu şirketleri satm alıyor, aynı za-
manda Avrupa ülkelerine "taş çıkarta-
cak" büyük bir yayın şirketi kuruyordu.
"Pallini" adını taşıyan bu yayın şirketi
ülkenin belli başh gazete ve dergilerini
satm aldı ve Papandreu'nun "şahsi" rek-
lamını üstlendi. Bu durumdan son de-
rece rahatsız olmaya başlayan diğer ga-
zetelerin sahipleri ise Papandreu'yu
uyardılar, ancak bir sonuç elde edeme-
yince büyük bir arastırma başlatarak tek
bir cephe oluşturdular. Bu araştırmala-
rın sonucu Koskotas'ın tüm "kirli
çamaşırlan" ortaya çıkanldı.
Sanayinin solugu kesiliyor1990 yılına hızla giren
imalat sanayii yıl sonuna
doğru giderek yavaşladı.
Geçen yıl toplam büyüme
yüzde 8,3 oldu. Ancak
1990'ın ilk üç ayında
büyüme yüzde 15 iken, son
üç ayda bu oran yüzde 5.4'e
indi.
Ekonomi Servisi — Istanbul Sanayi
Odası'mn yaptığı arastırma, 1990 yılına
hızla girdh sanayinin, yıl sonuna doğru
giderek yavaşladığını ve 1991'de durgun-
laştığını gösteriyor. Geleceğe yönelik kö-
tümserlik de artıyor.
Araştırmaya göre 1990 yılında sana-
yi, bir önceki yıla göre reel olarak yüz-
de 8.3 oranında büyüdü. Ancak üç ay-
lık dönemler itibanyla geçen yıla baktı-
ğımızda, büyümenin giderek yavaşladı-
ğı görülüyor. 1990'ın ilk üç ayında bü-
yüme yüzde 15, ikinci üç ayında yüzde
7.6, üçüncü üç aymda yüzde 6.7, dördün-
cü üç aymda ise yüzde 5.4 oldu.
ÎSO Başkanı Memnuh Hacıoğlu, ge-
çen yılın başında özellikle iç taJepteki ar-
tışın yılın ilk üç ayında imalat sanayiin-
Sabıt fıyatlarla 1990 da buyume
bnalat sanayil graplan
• Gıda, içki ve tütün
• Tekstil, deri ve ayakkabı
• Orman ürünleri
• Kâğıt ve basım
• Kimya. petrol ürünleri,
lastik ve plastık
• Taş ve toprağa dayalı sanayi
• Metal ana sanayii
• Metal eşya, makine ve otomotiv
Metal eşya
Makineler (elektnkti hariç)
Elektrikli makineler
Otomotiv
• Diğer imalat sanayii
Toplam imalat sanayii
l . l ç a y 1
5.5
7.5
13.0
5.8
9.3
-3.5
12.7
33.6
10.0
19.3
37.2
50.3-
2.4
15.0
3.6
3.6
. 9.3
3.5
-7.7
2.1
-1.3
33.6
11.8
27.7
41.7
41.2
-11.8
7.6
%
•••«ay
-5.2
-1.9
-3.0
6.2
-2.2
4.2
6.3
27.1
9.5
28.7
30.8
32.3
5.8
6.7
IV.üçay
1.9
-8.4
-3.4
12.7
-12.1
-2.8
19.7
24 8
7.2
27.6
20.2
34.0
3.6
5.4
WaM
"rt*
0.5
1.1
2.4
7.5
-4.3
0.3
8.3
29.1
9.3
262
30.3
38.5
0.8
8.3
de üretimi yüzde 15 gibi çok yüksek bir
oranda armrdığını söyledi. Ancak Ha-
cıoğlu, üretim artışının daha sonra gide-
rek yavaşladığını belirterek bunu şöyle
açıkladı:
"Yıl ileriedikce iç ralepte meydana ge-
len düşfiş, dış talepteki duraklama sonu-
cu, büyüme oranı giderek küçiilmüş ve
son üç aylık dönemde yüzde 5.4 oranı-
na duşmüştür. Körfez krizi ile birlikte fi-
yat arüşlannın da hızlanması sonucu ta-
lepte görülen diişüş, üretimde yavaşla-
maya ve yapılan üretimin de bir kısmı-
nın stoklara ilave edilmesine neden ol-
muştur."
Büyüme rakamlan açısından ilginç bir
sonuç da geçen yılın son üç ayında tek-
stil sektöründe üretimin bir önceki yılın
aynı dönemine göre yüzde 8.4 oranında
gerilemesi oldu. Özellikle giyim sektörü
son üç ayda stoklarını arttırdı. 199CU1
son üç ayında bir önceki yılın aynı dö-
nemine göre gerileyen diğer sektörler ise
orman ürünleri, kimya, plastik ve lastik
sanayii oldu.
Memduh Hacıoğlu, 1990'da sanayide-
ki toplam büyümenin yüzde 8.3 gibi yük-
sek bir rakam çıkmasının nedeninin,
1989 yılında yaşanan büyük durgunluk-
tan ileri geldiğini vurguladı. Bu nedenle
Hacıoğlu, 1990 yılı büyüme rakamını,
1982-1987 arasında görülen büyümeyle
karşılaştırmanın yanlış olacağını söyle-
di. Hacıoğlu 1982-1987 arasıda dengeli,
istikrarlı bir büyüme yaşandığını belirtti.
Haaoğlu, bu konuda şöyle dedi:
"1990 yılı 1982-1987 yıllanndaki per-
formansa sahip değildir. İç talepteki ya-
vaşlama, ihracattaki duraklama >e Kör-
fez krizi ile 1990 yılı imalat sanayii üre-
tim hacminde yıl başında görülen iyj du-
rnm, yerini tekrar küçülmeye terk eden,
bu olumsuz gidiş 1991 yılına da hızla-
narak taşmmışür."
Hacıoğlu, işyerlerinin 1991 yılının ilk
aylanna ait beklentilerinde de kötümser-
liğin arttığını söyledi. ISO'nun araştır-
malarma göre üretim ve satışlannda
azalma bekleyen işyerlerinin oranı yüz-
de 30'un üzerine çıktı. İşyerlerinin yüz-
de 25'i artış ve eksiliş beklemezken yüz-
de 43'ü de artış umuyorlar.
IMTAŞ SIGORTA ACENTESI
HERZAMAN KAZANIR...
İş yerimi oçhğımda boşltca sermayem çalışma azmim ve
dürûsrlüğümdü. İmffaş'ın desteğiyie kısa sürede isimi
büyüttüm. Çok şükür iyi bir müsteri portföyüm oldu.
Bir kere İmtay'ın mali ve teknik gücü hep yanımdaydı.
Hasar ödemeieri sürarie,ritizlikle karsılandı.
Herseyden önce mûsterilerimin gönGllerini kazandım.
Dahası,komisyonlanm tıkır hkır ödendi.
Aldığım tesvik pirimleri devamlı arttı.
İrataş Sigorta ile çalışmonın
karsılığını fazlasıyla aldım.
Onu bilir,onu söylerim;
"İmlaş Sigerta H
acentesi her zaman kazanır...
W NİŞANAL
imto» Sigorta Acentesi KoroköylSTANBUL
Tel: (1) 151 32 24- 143 35 97
İmtaş Sigorta
'Bu Gücü KoHanın"
Kâzıiîi Taşkent dün
toprağa verîldi
Ekonomi Servisi — Salı gunu
ölen, Yapı Kredi Bankası'mn,
Türkiye'nin ilk şeker fabrikası
olan Alpullu Şeker Fabrikalan^
nın kurucusu ve ilk Genel Mü-
dürü Kâzım Taşkent dün topra-
ğa verildi. 97 yaşında hayata
gözlerini yuman Taşkent'in ce-
nazesi Teşvikiye Camii'inde kı-
lınan öğle namazından sonra
Zincirlikuyu Mezarhğı'nda ka-
labalık bir topluluk tarafından
toprağa verildi.
Yaklaşık 48 yıllık çalışma ya-
samına birçok "ilk"i sığdıran
Kâzım Taşkent'in cenazesinde iş,
bankacılık ve bürokrasi çevre-
sinden tanınmış isimler katıldı.
Sakıp Sabancı, Rahmi koç. Tur-
gut Sunalp, Sana>i Eski Baka-
nı Şiiknı Yunir'ün katıldığı ce-
nazede Yapı Kredi Bankası Ge-
nel Müdurü Burhan Karaçam,
Finansbank Genel Müdüru
Hüsnii Özyeğin, işadamları Ali
Koçman, Halil Bezmen de ha-
zır bulundular.
1894 ynlında Pre\eze'de doğan
Kâzım Taşkent, Almanya'da
kimya eğitimi gördü. 1938 yılın-
da büyük oğlu Doğan'ı tsviçre-
de çığ altında yitiren Taşkent,
daha sonra oğlunun adını taşı-
yan Doğan Kardeş Dergisi'ni ve
Doğan Sigorta'yı kurdu. Yapı
Kredi Bankası'nı kuran, Alpul-
lu Türkiye Şeker Fabrikaları'nın
kuruluşuna öncülük eden Kâ-
zım Taşkent, ölümünden sonra
yazılacaklar ve söylenecekler
için şöyle der:
"Öliimiimden sonra yakınla-
rım ya da beni hiç tanımamış
olanlar benim için bir şeyler ya-
zacaklar ya da söyleyeceklerdir.
Şimdiden onlara benim hayatı-
mı abartmamalannı söyleyebili-
rim. Ortanın üstünde denebile-
cek yanlanm vardır kuşkusuz,
ama genel değerlendirmede ben
olağanüstü yaradılışta bir adam
degilim. Benim ozellik taşıyan
sadece bir tarafım vardır, ken-
dimi iyi tanınm."
EKOIVOMİ NOTLAIU
OSMAN ÜLAGAy
Kur ve Faiz İyi de ya
Istihdam ve Verimlilik?Ğorsada durum ne?
Dolar ve marktaki artış durdu mu? Doların ve markın yıl
sonu değeri ne olacak? Döviz darboğazı yaşanacak mı?
İnterbank faizi dün kaç oldu? Bugün kac olacak?
Mevduat faizterindeki tırmanış nereye kadar gidecek?Bü-
yük bankalar yaktnda yüzde 70'e çıkacak mt?
Enflasyon bu hızla giderse yıl sonunda ne olacak?
Türkiye daha ne kadar Körfez yardımı alabilecek? Ulusla-
rarası kredi piyasalarından hangi ölçüde yararlanabilecek?
Son günlerde, son aylarda hatta belki son yıllarda ekono-
miyle ilgili olarak en fazla bu tür soruları konuşuyor, tartışı-
yoruz. Bu soruları güncel hale getiren sorunlar, özellikle pa-
rayla uğraşanlar için o kadar 'sıcak ki' ister istemez en çok
bu sorunlar ve bu sorular tartışılıyor. Bu sorulara verilecek
yanıtlara göre binlerce karar alınıyor, binlerce işlem yapılı-
yor.
Türkiye giderek dünya ekonomisiyle bütünleşiyor ve dürv
ya ekonomisindeki iniş çıkışların, hızlı değişimlerin etkisi de
Türkiye'ye yansıyor. Bu etkiye, Türkiye ekonomisinin kendi
istikrarsızlıklarını eklediğimizde ortaya böyle bir tabto çıkıyor.
Bizi kısa ya da çok kısa vadeli çarelerle, çözümlerle uğraş-
maya zorluyor bu tablo.
Bu, bir noktada kaçınılmaz bir şey. Dünya ekonomisinin,
finans pazarlannın Kazandığı olağanüstü değişkenlik ve ha-
reketlilik de bunu zorunlu hale getiriyor. Ancak yalnızca bu
tür sorularla ve sorunlarla u|raşmak acaba ekonominin da-
ha temel sorunlarıyla ilgilenmemek için geçerli bir mazeret
ofabilir mi? Yalnızca günlük sorunlara günlük çözümler ara-
makla yetinirsek yarmları kim düşünecek? Yoksa yann çıka-
bilecek sorunları aa gene aynı yöntemle büyûyerek karşımı-
za çıktıklarında mı çözmeye yöneleceğiz?
İşte bu yöntemle gozardı ettiğimiz iki dev sorun 1991 yılın-
da ansızın bütün heyDetiyie karşımıza çıkıverdi; verimlilik ve
istihdam.
Özel sektörde bir yandan önceki dönemlere göre yüksek
sayılabilecek ücret artışları gündeme gelirken diğer yandan
ekonomide durgunluk bahane edilerek işçi çıkartmalar yo-
ğunlaşıyor. Bu gelişme sanıyorum çok önemli mesajlar içe-
riyor. işçilere makul sayılabilecek bir yaşam düzeyi sağlaya-
bilecek ücretlerin ait sınırına gelindiğinde, mevcut verimlilik
düzeyiyie bu işçileri ıstihdam etmek, işveren için yeterince
kârlı olmaktan çıkıyor. Çözüm, yerine göre işçiyi makineyle
ikame etmek ve verimliliği bu yöntemle arttırmak; olmazsa
işi darattmak ya da iş konusunu değiştirmek. Tüm bu çözüm-
ler binlerce işçinin işten çıkartılmasını gerektiriyor. Rekabet
dünyasında ayakta kalabilmek ve amaçlanan kâr düzeyine
erişmek için buna benzer çözümler gerekli oluyor
Bu sorun belki daha büyük boyutlarda KİT'lerin de karşı-
sında. Sendikaların kabul edeceği ücret artışlarına razı olu-
nup eleman sayıları da korunursa birçok KİT'in zararları tril-
yonlarla telaffuz edilecek ve geçen yılın dev zararlarını bile
katlayacak. Öte yandan çok güvenilir kuruluşlarca yapılan
analizler gerçek kamu açıklannın nerdeyse tümüyle KİT'ler-
den kaynaklandığını ortaya koyuyor. KİT'ler çeşitli nedenler-
le krtle halinde eteman çıkartamayacaklarına göre herhalde
KİT açıkları daha da büyüyecek ve kamu açıklarını da bü-
yütmeye devam edecek. Ekonomimiz bunun bedelini kötü
kaynak kullanımı ve enflasyon olarak ödeyecek.
Daha da kaygı verici olan sorun ise bugün daha net gö-
rülebilen bu tablonun ardında yatan olgudan kaynaklanıyor.
Gerek özel sektörün gerekse kamu sektörünün sanayide yıl-
lar içinde yaratmış olduğu istihdamın aslında yapay bir is-
tihdam oiduğu anlaşılıyor işçiye makul bir ücret verip sana-
yii rekabete açtığınız zaman rekabet edemez duruma düşü-
yor ve işçi çıkartma yoluna gitmesi gerekiyor.
Bu durumda gerek özel kesimde gerekse kamu kesimin-
de işletmelerı bu ücret düzeylerini veri atarak rekabet ede-
bilir konuma getirmek ıstiyorsak istihdam düzeyini düşürme-
miz, teknolojiyi yenilememiz, verimliliği arttırmamız gereki-
yor. Bu ise önemli boyutta yatırımı gerektiriyor.
Pekiyi işlerini kaybeden işçiler ne olacak?
Onlara iş yaratmak için de büyük çapta yeni yatınma ge-
rek var.
Biliyorum pek çok yönetici şu an için yatırımı filan düşü-
necek halde değil. Herkes kur-faiz-borsa hesaplarıyla uğra-
şıyor, günü kurtarmaya çalışıyor. Bürokratlar günlük denge-
leri korumaya çabalıyor.
Bu bir kısır döngü. Yalnızca günü kurtarma çabasıyla ye-
tinenlerin her geçen gün daha büyük sorunlarla boğuşmak
zorunda kalmaları herhalde kaçınılmaz.
Sanıyorum artık dövizdeki tırmanışı yüksek faizle durdu-
ran 'kahraman'larla yetinmeyip istihdamı ve verimliliği arttı-
racak kahramanlara özlem duymanın zamanı geldi de geçk
yor.
Kıbrıs Türklerine özgürlük getiren Kıbns Barış
Harekatı'mn hangi yıl yapıldığını hatırlıyor musunuz?
ŞIŞLI'DE
İşyerine kiralık 85 m2
daire
Tel.: 147 46 27 • 146 95 06
(20.00'den sonra 336 28 01)
SATILIK DAİRE
Acıbadem Basın Sitesi'nde Kaloriferli-Hidroforlu 95
m2
daire 80 milyöna satılıktır.
Tel: 325 22 17