Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/10 D1Ş HABERLER 8 MAKT 1991
SSCB'de grev
yayılıyor
• MOSKOVA (AA) —
SSCB'nin Ukrayna
Cumhuriyeti'ndeki Donetsk
Havzası'nda geçen hafta
ücret artışı istemiyle
başlayan könıür işçUerinin
grevi, siyasi istemlerin de
eklenmesiyle giderek hızh
bir biçimde yayılmaya
devam ediyor. Ajans,
Donetsk Havzası'ndaki
grevcUere, Sibirya'nın
güneyindeki Kuznetsk
Havzası'ndan sonra Kuzey
Kutbu yakınlanndaki
Vorkuta madenlerindeki
işçilerın de katılacaklannı
bildirdi. Ancak grevlerin
etkilediği kömür
ocaklannın sayısıyla ilgili
oiarak çelişkili haberler
ahnıyor. tnterfaks Ajansı
gibi bağımsız kaynaklar
eylemden etkilenen
ocakiardan üretimin durma
noktasına geldiğini
belirtirken TASS Ajansı
birçok madende üretimin
yavaşlayarak da olsa
sürdüğünü kaydediyor.
Yeni güvenlîk
konseyi
• MOSKOVA (AP) —
Sovyet E>evlet Başkanı
Mihail Gorbaçov, Ulkede
yasa ve düzenin
korunmasından sorumlu
olacak yeni güvenlik
konseyinin listesini
parlamentoya sundu. Buna
göre konseyde, Başkan
Yardımcısı Gennadi Yanayev
ve Başbakan Valentin
Pavlov'un yanı sıra
Savunma Bakanı Dimitri
Yazov, lçişleri Bakanı Boris
Pugo, KGB Başkanı
Vladimir Kruçkov, Dışişleri
Bakanı Alexander
Besmertnih bulunuyor.
Güvenlik Konseyi'nin eski
üyeleri Gorbaçov'un Körfez
elçisi Yevgeni Primakov ve
eski lçişleri Bakanı Bakatin
de konseydeki yerlerini
konıdular.
Letonya'da
bombalı saldın
• MOSKOVA (AA) —
Letonya'da Sovyet askeri
personeli ve ailelerinin
oturduğu bir binada
patlayan bombanın hasara
yol açtığı bildirildi. Haberi
veren bağımsız Postfactum
Haber Ajansı, Başkent
Riga'da resmi binalara
yönelen iki başka bombalı
saldınnın daha meydana
geldiğini duyurdu. Ajans,
patlamalarda can kaybı
olmamasına karşın, bu
olayların ulkede artan
gerginliğin onemli bir
işareti olduğu yommunu
yaptı. SSCB'den aynlmak
için güçlü bir halk
hareketinin olduğu
Letonya'da son aylarda
bombalarna eylemlerinde
artış olduğu büdiriliyor.
görüşmeleri
• MOSKOVA (AA) —
SSCB merkezi yönetiminin,
Baltık cumhuriyetlerindeki
ayrılıkçı hareketleri, askeri
operasyonla bastırması
üzerine ocak ayında askıya
ahnan SSCB Ue
Uluslararası Para Fonu
(IMF) arasındaki ekonomi
konulu gorüşmeler yeniden
başlatılacak. SSCB Dışişleri
Bakan Yardımcısı Ernest
Obminsky'nin basın
toplantısında yaptığı
açıklamaya göre, IMF ve
Avrupa Topluluğu (AT) ile
Dünya Bankası SSCB'de
hızh ve kapsamh ekonomik
reform tavsiye edici
inceleme konusundaki
ekonomik içerikli
görüşmelerin
sürdurülmesini kabul etti.
IMF ve Dunya Bankası ile
diğer uluslararası kredi
kuruluşları ile SSCB
yönetimi arasındaki
göruşmelerde, bu
kuruluşlarca hazırlanan
rapor ele alınacak. SSCB
yönetimi, özelleştirme
hareketini ve ekonominin
tek elden yönetimini
değiştirmeyi ve böylece,
IMF ve Dunya Bankası
üyeliği şartlarını yerine
getirmeyi hedefliyor.
GOsetya'da
çatışmalar
• MOSKOVA (AFP) —
Sovyet Başkan Yardımcısı
Gennadi Yanayev, Sovyet
Parlamentosu'ndaki
konuşmasında, geçmişte
Gürcistan'a bağlı özerk bir
bölge olan Güney Osetya'da
geçen arahktan beri çıkan
etnik çatışmalarda en az 37
kişinin öldüğünü açıkladı.
'Yanayev bu çatışmalarda
ölenlerden yirmisinin Gürcü
milliyetçisi, 17'sinin ise
Güney Osetyah ayrüıkçılar
olduğunun sanıldığım
söyledi. Yanayev,
Kafkasya'nın dağlık
bölgelerinden sağhkh haber
almanın gıiçlüğüne
değinerek ölü sayısunn bu
sayıyı aşabileceğini söyledi.
ÖzaVın önümüzdeki hafta SSCB'yeyapacağı ziyaret, iki ülke ilişkilerinde yeni birsayfa açacak
Moskova şimdi daha yakınOzal'ın 11-16 Mart tarihleri arasındaki SŞCB ziyareti soğuk
savaş sonrası ilk Ankara-Moskova zirvesine ortam hazırlayacak.
YASEMİN ÇONGAR / SEMİH İDİZ
ANKARA — Cumhurbaşkanı Turgut
Ozal'ın önümüzdeki hafta Sovyetler Birliği'-
ne yapacağı ziyaret, Ankara - Moskova iliş-
kilerinde "Urihsei bir dönüm noktas" ohış-
turacak. tki devletin kuruluşundan beri ilk
kez bu denli yoğun ve kapsamlı bir işbirliği
sürecine girmeleri nedeniyle her iki tarafın
da büyük önem atfettiği bu ziyaret, soğuk
savaş sonrası ilk Ankara - Moskova zirvesi-
ne de ortam hazırlayacak. Cumhurbaşkanı
özal'ın Sovyetler Birliği'nin çeşitli cumhu-
riyetlerini de kapsayacak gezisi, son yıllar-
da iki ülke arasında hızla gelişen ekonomik
flişkilerin en üst duzeyde tescüine olanak ve-
recek. Bu "tescfl" Moskova'da imzalanacak
Dostluk, lyi Komşuluk ve îşbirliği Antlaş-
ması ile resmi bir zemine oturtulacak.
Sovyetler Birliği'ne 1969'dan bu yana
cumhurbaşkanı düzeyinde yapılacak bu ilk
ziyaret, gerek ikili ilişkilerin geleceği, gerekse
Turkiye'nin dış politikasının 199O'lı yıllarda
izleyeceği rotanın belirlenmesi açısından bü-
yuk önem taşıyor. Körfez krizinin ortaya çı-
kardığı bazı yeni gelişmeler ve Turkiye'nin
Batı Avrupa ve ABD ile olan ilişkilerinde ge-
linen nokta bakımından da Ankara ile Mos-
kova arasındaki istişarelere "ayn bir deger"
veriliyor.
Moskova'da SSCB lideri Mihail Gorbaçov
ile Cumhurbaşkam Turgut özal arasında ya-
pılacak temaslarda üzerinde ağırhkla duru-
lacak konular şöyle sıralanıyor:
— Savaş sonrası Ortadogu: Körfez krizin-
de gerek SSCB, gerekse Turkiye'nin
"önemli" rol oynaması, bu konuda yapıla-
cak istişareleri ön plana çıkanyor. Türkiye'-
nin lncirlik Üssü'nü ABD savaş uçaklanna
açması konusunda kaygılannı diplomatik ka-
nallardan Ankara'ya ileten Sovyet yönetimi,
genel çerçevesiyle Turkiye'nin izlediği Kör-
fez politikasını eleştirmekten uzak durdu.
Hatta Sovyet yetkiülerinin resmi aeıklama-
lan Turkiye'nin savasa girmemesi başta ol-
mak üzere ahnan bazı kararlann övülmesi-
ni de içerdi. Kriz sırasında Gorbaçov ile Özal
arasında yapılan telefon görüşmesi ise Orta-
doğu konusunda iki ülke arasında istişare-
lerin en üst düzeyde başlatılması anlamına
geldi. Bu kapsamda, savaş sonrasında Orta-
doğu'da kurulacak yeni düzene ilişkin ola-
rak iki ulkenin Moskova'da geniş bir görüş
ahşverişinde bulunması bekleniyor.
Türkiye ile ABD arasında yeni ve kapsamlı
bir güvenlik ilişkisine gidilmesi beklentisinin
yoğunlaştığı bugünlerde, Moskova'nın
Özal'a ban önemli mesajlar verebileceği de
tahmin ediliyor. tki ülkenin Ortadogu'daki
gelişmeler konusunda temas ve işbirliğini art-
tırmaları yönündeki eğilimin bu ziyaret sıra-
sında belirginleşebileceği beUrtiliyor. özellik-
le savaş sonrası gelişmelerin bölgede surekli
bir istikrarsızlık nedeni oluşturması olasılı-
jb, Müslüman ve Kürt nüfusa sahip SSCB'de
de "kaygı" yaratıyor. Bu çerçevede, Anka-
ra ve Moskova'nın bölgede harita değişiklik-
lerine ve yabancı güçlerin müdahalesinin de-
vamına İcarşı ortak bir görüş açıklamalan
bekleniyor.
— Karadeniz îşbirliği: Fikir babalığını
Cumhurbaşkam Ozal'ın yaptığı Karadeniz
Ekonomik İşbirliği Bölgesi (KEIB) projesi de
Moskova zdyaretinin gündeminde önemli yer
tutacak. Bu projenin, Gorbaçov ve Özal'ın
ortak bir deklarasyonuyla desteklenmesini is-
teyen Ankara, bu yöndeki görüşlerini Mos-
kova'ya iletti. Bu deklarasyonun yayınlanıp
yayınlanmayacağı henüz kesinlik kazanma-
makla birükte, Sovyetler'in projeye "scak"
yaklaşımlarını ziyaret sırasında vurgulama-
lan bekleniyor. Bu beklenti, özellikle işbir-
liği sürecinden bazı kaygılar duyduğunu do-
laylı oiarak büdiren Bulgaristan'a mesaj gön-
derilmesi açısından Ankara'da önemseniyor.
Moskova'daki görüşmelerde aynca, Karade-
niz'e kıyısı olan ülkelerin projeyi görüşmek
uzere yaz aylarında devlet ve hükümet baş-
kanları düzeyinde bir zirve toplantısı yapma-
lan yönünde çağn yapılması olasılığı da bu-
lunuyor.
— İkili ilişkiler: özal'ın ziyareti sırasında
imzalanacak bir dizi anlaşma, ikili ekonomik
ve siyasi ilişkilerin geleceği açısından belir-
leyici olacak. Bu anlaşmalar, Dostluk, lyi
Komşuluk ve tşbirliği Antlaşması, Ticaret ve
Ekonomik, Smai ve Teknik İşbirliği Antlaş-
ması, Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi
Antlaşması olarak sıralanıyor. Ziyaret sıra-
sında son yıllarda önemli gelişme gösteren
ikili ticaret ve yatınm ilişkilerinin "dev" he-
deflere yöneltümesi konusunda görüşbirliği
sağlanması bekleniyor. Ekonomik ilişkiler-
deki canlıhğın siyasi Uişkilere de yansıması
ve Ankara - Moskova ekseni dışında Sovyet
cumhuriyetleriyle Türkiye'nin doğradan iş-
birliğini güçlendirmesiyle pekiştirilmesi de
Moskova'da ele alınacak. özal'm Moskova'-
nın yanı sıra Türkiye'nin yakm üişkide ol-
duğu Sovyet cumhuriyetlerine de gidecek ol-
ması bu kapsamda "önemli bir adım" ola-
rak değerlendiriliyor. özal'ın ziyareti 11-16
mart günlerinde yapılacak. Ziyaret Mosko-
va dışında, Ukrayna, Azerbaycan ve Kaza-
kistan'ı da kapsayacak. özal'ın Moskova'-
da olduğu günlerde, ABD Dışişleri Bakanı
James Baker'ın da buraya gelecek olması ise
diplomatik çevrelerde "Uginç bir rastlanö"
olarak değerlendiriliyor.
MOSKOVA BÜYÜKELCISI VURAL, TÜRK- SOVYETILISKİLERINI DEĞERLENDIRDI
Ifeni bir dünyadayeni bir ortakhğa doğru"Sayın Özal'ın Moskova'daki
ve ziyaret edecekleri
cumhuriyetlerdeki başhca
misyonlanndan biri sanınm
2000 yıllannın altyapısını
oluşturmak olacaktır!'
VOLKAN VURAL
TC Moskova Büyükelcisi
Cumhurbaşkanımız Sayın Özal, cumhuri-
yet tarihimizin, Sovyetler Birliği'ni ziyaret
eden ikinci cumhurbaşkanı olarak 11 mart-
ta Moskova'ya geldiklerinde, SSCB Cumhur-
başkam Sayın Gorbaçov ile birlikte Türk-
Sovyet ilişkilerinin yeni bir dönemine de im-
zalarını atrmş olacaklardır. Moskova dışın-
da Kiev, Alma Ata ve Bakü'yü de kapsaya-
cak bu yoğun gezinin her bir durağı, Sovyet-
ler Birliği'ndeki yeni "olgular" göz önünde
tutulduğunda ayrı bir önem taşımaktadır.
Ziyaretin odak noktası olan Moskova,
Türk ve Sovyet liderlerinin ilk resmi buluş-
masına sahne olacaktır. Kiev'de, Rusya Fe-
derasyonu'ndan sonra Sovyetler Birliği'nin
nüfuz ve ekonomik güç olarak ikinci büyük
cumhuriyeti, komşumuz Ukrayna'nın yöne-
timi ile bir araya gelinecektir. Alma Ata ve
Bakü ise "akrabalannm" Kazakistan ve
Azerbaycan'ın başkentleri olarak duygusal
bir buluşmamn yanı sıra bir süredir başlamış
olan ekonomik ve külturel ilişkilerimizin ye-
ni bir ivme kazandınlacağı merkezler olacak-
tır.
Yirminci yüzyıl, Türk-Sovyet ilişkileri açı-
sından ilginç izdüşümleri, aynhklar ve yakın-
lıklarla doludur. Yüzyılın başlannda çarlık
Rusya'sım yıkan Ekim Devrimi "dünyayı
sarsan" alevini yitirmiş görünmektedir. Bir-
kaç yıl sonra ortaya çıkan Mustafa Kemal-
in Anadolu ihtilali ise, öngördüğu laik, de-
mokratik, çoğulcu sistem ve serbest piyasa
ekonomisinin gelişmesine olanak sağlayan
geniş perspektifı ile kendini yenileyerek gün-
celleşmekte ve "örnek olma" değerini taşı-
maktadır.
SSCB. vükselen etnik tansivona karşın birliöi sürdürme ugraşında
ÜTVANYA
Nûfusu 3 6 nvlyon, Yüzölçıjmû
66.200 kıtf, Başkentı Vilmus
Nûfusun yû2de BO'ı LıWanyalı
1919-40 arası bajımsızdı Halkı
KatoRk. Bajımsızl>ğını ılan eden ilk
cumhurtyett Ocak ayında
Kızdordu askertennın mûdahalesi
sonucunda 14 ktşı öWü
UKMYNA
Nûfusu. 51 4 tnilyon, Yûzölçümû
603 700 km
2
. Baskenıt Kıev
Nûfusun yüzde 70ı Ukraynalı
Sovyetler Bniığı'nın tahıl deposu
ve ıkıncı önen* cumhunvetı
1654 len bu yana Rus
ImparatortuOu nun parçasıydı.
anca* 1918-21 arası tam
baOımsızdı
LETONYA
Nûfusu' 2 6 mlyofl. Yûzölçûnmi
63 700 km», başkentı «ga
Nûfusun yûzde 55ı Letonyatı
1918-40 arası bajımsızdı
Halkoyiamasında oyların yûzde
86'sı ba§" TtsıziıMan yanaydı
EST0NYA
Nûfusu 1 5 mılyun. YûzAlçûmû
45 bın km
2
, Başkenf Talln
Nûfusun yûzde 60 ı Estonyalı
1919-40 arası bajımscdı Geçen
pazar gûnkû reJerandumda, halkın
yûzde 78'ı bağımsızlıktan yana oy
kullandı
KYAZ RUSYA
Nûfusu 10 mdyon Yüzötçümû
207 600 krn* 8aşkent Mınsk
Nûfusun yûzde 80'ı Beyaz Rus
Baslıca endûstnyel ürûnlen
makıne, traktûc ve tetetıl
MiByttçı harekefler görûlûyot
MOUMVYA
Nûfusu 4 2 mılyon, Yûzötçümû
33 700 km
2
, Başkent Kışinov
Nûfusun yûrie 60 ı MoMavyalı
Toprakiannın bûyûk bir kısmı.
1940 yılında Romanya dan alındı
Rumence konusan halkta
Homanya'ya katılma ıstejı çok
jpjçlû Yeni Bırtık Anttaşması'nı
ımzaJamayacağını açMadı
Nûfusu 5 3 mlyon. Yûzötçûmû
69 700 km2, Baskenû Tıflıs
Nûfusun yüzde 65 ı Gûrcû
Oünyanın en zengın manganez
yataldannın yanı sıra, kauçuk ve
kömür yatakiarına sanıp Osetyaiı
ve Abaza aaniıklarla ıhşkılen
oidukca gergm
RUSYA
Nûfusu. 146 mılyon, YüzMçümü
17 rmlyofl km
2
, BaşkenO'
Moskova Nûfusun yûzde 83'ü
Rus Sovyeöer Bırtjı'nın en
bûyûk. en zengm cumhunyeA ve
merkezı. Federâsyonun başkanı.
Sovyetler Biriji'nin lideri
Gorbaçov'un en önemli rakıbı olan
Bons Yeltsın
AaodsTAi
Nûfusu 20 mtyon YûzAlcûmû
447 400 km!, başkenb Taşkent
Nûfusun yüzde 60' ı Özbek Orta
Asya cumhunyetlennın en
geişnn^ SSCB'nm pınnç
gereksıramının yûzde 50'SUK,
ıpejın yûzde 33'ûnû. kenevınn
yûzde 85'ını karşılıyor Gtziı Islam
hareketler bûyûyor
KAZAKtSTAH
Nûfusu' 16 5 mılyon Yûzûlçûmû
2 rralyon 720 bın km
2
. Baskent
Alma-Ata Nûfusun yûzde 40ı
Kazak. Geniş topraklannda zengın
ımdan yatakten var Hazar Denızı
ve Aral GMû'nde balıkçılık
yapıtıyor Endûstnde onemli
adımlaı abtdı
EMKIİSTNİ
Nûfusu 3 5 mılyon, Yûzölçûmû.
29 800 km
2
, Başkentı Envan
Nûfusun yüzde 85ı Ermenı yûzde
5ı Azen 1917-20 yıllan arasında
bağımsızdı Dajlık Karabag
konusunda Azerbaycan ile çatışma
haSnde Gorbaçov'un yeni Bırlık
Anflasması'nı ımzaJamayacağım
açıkladı
AZEMAYCAH
Nûfusu 7 mılyon, Yûzölçûmû
86.600 km
2
. Başkentı Bakû
Nûfusun yûzde 70ı Azen, yûzde
10'u Ermenı Ûnemlı peUol
yataklanna sahıp Daylık KarabaO
konusunda Ermentsün ile olan
anlasmazlık 1990 ın ocak ayında
patiak vermş, kanlı olayların
üzerine cumhunyete Kızıtordu
bırtkten oonrJenlmisiı
TttMOIEitSTAN
Nûfusu 3 5 mlyon. Yûzölçûmû.
488.000 km
2
, başkent Aşkabad
Nûfusun yûzde 65'ı Türkmen
Topraktarmın yûzde 80
-
im
Karakum Cölû kaolıyor
TACMCTAM
Nûfusu 5 mlyon, Yûzölçûmû
143 000 km
2
, başkentı Dusanoe
Nûfusun yûzde 55ı Tacık Çogu
Mûskıman olan halk. Farsçaya
yakın bir dıl konuşuyor Yoj)un
sanayiteşme çabatan gorûlûyor
Yerafona inmiş otan islami hareket
buyûyor
KR8IZİSTAM
Nûfusu- 4 2 rralyon, Yûzölçûmû
196 500 km
2
Başkent Frunze.
Nûfusun yüzde 45ı Kırgız
Sovyetler Bırliğı'mn en yoksul
bölgelenııden olan cumrtunyette
başlıca gekr kaynaflı hayvancılık
İsiamı hareketJenn güçlendıjı
göfûlûyor Geçen yıl arazı
anlaşmazJıjı nedeniyle Ûzbeklerle
kanlı çattşmalar meydana gelmgt
POTANStYEL — 15 cumhuriyet, çok sajıda ozerk cumhuriyet, özerk bölge ?e 300 milyona yalun nüfusuybı Sovyetler Birligi, Türkiye için önemli bir poUnsiyel oluşturuyor
Genç Türk ve Sovyet cumhuriyetlerinin ük
kuruluş yıllanna egemen olan dostluk anla-
yışı 16 Mart 1921 Moskova Anlaşması Ue bel-
gelenmiş ve iki ülke arasında ortak tarihleri-
nin en uzun ve kesintisiz barış dönemini aç-
mıştır. Ancak banş, işbirliği demek değildir.
Sovyet yönetimince, daha sonra hata oldu-
ğu açıkça kabul edilen Stalinist politikalar,
ideolojik kutuplaşma ve soğuk savaş döne-
mi, Türk-Sovyet ilişkilerine daima bir
"mesafenin" gölgesini düşürmüştür. Bu ne-
denle daha çok ekonomik plana indirgenmiş
olan işbirliği, cumhuriyetimizin kuruluş yıl-
lannda Sovyet katkısı ile gerçekleştirilen te-
sisler dışında ilk somut örneklerini, ancak
1960'h yıllarda Sayın Demirerin başbakan-
lığı döneminde imzalanmış olan anlaşmalarla
vermiştir. Demir-çelik, petro-kimya ve alü-
minyum gibi ağır sanayimizin temel taşları-
nı oluşturan ve Sovyet katkısı ile gerçekleşti-
rilen bu tesisler yakın tarihimizin en kapsamlı
işbirliği örnekleri olmuştur. Siyasi planda iliş-
kilerimizin gelişmesi ise 1970'li yıllarda şekil-
lenmeye başlamıştır. "Banş içinde birlikte
yaşama" ilkesinin benimsenmesi ve Helsin-
ki sureci, ikili siyasi ilişkilerimize de yansı-
mış ve Sayın Ecevit'in başbakanhğı dönemin-
de imzaianan 1978 Dostluk Belgesi Ue sonuç-
lanmıştır.
1980'li yıllar Türkiye ve Sovyetler Birliği-
ni yeni oluşumlar, siyasi ve ekonomik yapı-
lanmalar içinde bulmuştur. Türkıye'nm son
on yıl içindeki gelişimi bUinmektedir. Daha
az bilinen ise, 1985'te Sayın Gortaçov'un baş-
latüğı demokratikleşme ve yeniden yapılan-
ma sürecidir. "Glasnost" ve "perestroyka"
sozcükleri Ue dünyaya mal olan bu reform gi-
rişimi, üpkı Ekim Devrimi gibi, Sovyetler Bir-
liği'nin iç yapısında ve uluslararası Uişkiler-
de yepyeni dinamikleri harekete geçirmiş,
dünyamızı kısa bir zaman düimi içinde tanın-
mayacak ölçüde değiştirmiştir. Almanya'nın
birleşmesi ve Doğu Avrupa'nm siyasi ve ide-
olojik mimarisinin değişmesi, soğuk savaş
dönemine son verirken silahsızlanma ve gü-
venlik alanlanndaki Doğu-Batı işbirliği da-
ha banşçı bir dünya umudu yaratmıştır. An-
cak bu süreç henüz tamamlanmamıştır.
"Glasnost" ve "perestroyka" kendi evinde
zor dunımdadır. Demokratikleşme süreci,
toplumdaki uzlaşma arayışlannı arttıracağı
yerde, "dar" milliyetçüik akımlarımn, etnik
çatışmaların, yılların birikimi olan hoşnut-
suzluklann birdenbire yüzeye çıkmasına ola-
nak vermiştir. Yeniden ekonomik yapılanma
ise "nıükeınıneli" aramanın, sancısız doğum
yapma özleminin gel-gitleri içinde beürsiz bir
seyir izlemiştir. Eski ekonomik yapılar sökü-
lürken yenileri henüz kurulamamıştır. Bu ge-
lişmeler şaşırtıcı değUdir. Yüzü aşkm milliyet-
ten oluşan, yeryüzünün altıda birini kapsa-
yan uçsuz bucaksız bir ülkenin, tüm gelenek-
lerine ve alışkanhklarına karşın, Batılı ülke-
lerin yüzyıllar süren demokratikleşme süre-
cini bir çırpıda yakalaması aşın bir beklenti
olur. 70 yüı aşkm merkezi planlama alışkan-
lığmdan ve yaygın bürokratik yapılardan ser-
best piyasa ekonomisine geçiş, elbette kolay
ve sancısız olmayacaktır. Batıhlar için anla-
şılması güç gelebUecek bu olgulann, biz
Türkler için referans kolaylığı vardır.
Dogalgaz anlaşması
8O'li yıllann oluşumlan, Türkiye Ue Sov-
yetler Birligi arasında önceükle "gtiven" bu-
nalımının aşılmasına yol açmıştır. Nitekim
Sayın Özal'm başbakanhğı döneminde ahnan
ve stratejik bir tercihi içeren Sovyetler Birli-
ği'nden doğalgaz ithali kararı böyle bir gü-
venin ifadesldir.
Doğalgaz anlaşması, Türk-Sovyet ilişkile-
rinin yapısal değişimini sağlayan, yeni dina-
mikleri ortaya çıkaran ve Türkiye'yi Sovyet-
ler Birliği'ne tanıtan önemli bir araç olmuş-
tur. Bir yandan bu anlaşmanm sağladığı ola-
naklar, diğer yandan son iki yıldır Türkiye^
nin Sovyetler Birliği'ne sağladığı yaklaşık 1
milyar dolarlık kredi, ticari ve ekonomik iliş-
kilerimize yepyeni boyutlar getirmiştir. 1985
yıhnda 410 milyon dolar civannda olan Tür-
kiye'nin sadece belirli tanm ürünlerini tamyan
Sovyet tüketicisi, şimdi 300'ü aşkın ve çoğu
sanayı ürünü olan Türk mallanna alışmıştır.
Son üç yıldır Türk müteahhitlik sektöni, Sov-
yetler Birliği'nde toplam bedeli 600 milyon
dolan bulan 17 proje üstlenmiş ve bunlardan
4'ünü zamanından önce bitirerek teslim et-
miştir. Türk inşaat firmalan, mühendisleri ve
işçüeri başanlan Ue hakh bir üne ulaşmışlar
ve milyonlarca dolar sarf edilse bUe yapıla-
mayacak bir tamtmayı gerçekleştirmişlerdir.
Ekonomik yapdan, üretim biçimleri ve tü-
ketici gereksinmeleri açısından birbirlerini bu
ölçüde tamamlayıcı niteliklere sahip iki ül-
ke, üstelik komşu bulmak zordur. Ancak bu
potansiyelin daha yoğun biçimde harekete ge-
çirilmesi, Sovyet ekonomisinin bugün içinde
bulunduğu durum ve döviz darboğazı nede-
niyle özel bir beceri ve yaratıalık gerektir-
mektedir. Sayın özaPın Moskova'daki ve zi-
yaret edecekleri cumhuriyetlerdeki başhca
misyonlanndan biri sanınm 2000 yıllannın
altyapısını oluşturmak olacaktır.
Siyasi planda
Siyasi planda ise Moskova Ue ilişkUerimiz
sorunlardan anndınlmış bir gundeme sahip-
tir. Yıllardır çözüm bekleyen irili ufakh pek
çok konu, son birkaç yıl içinde karşüıklı an-
layış içinde sessiz ve gösterişsiz bir biçimde
sonuca bağlanmıştır. Bu nedenle Saym özal-
ın siyasi gündeminin, geçmişten çok gelece-
ğe yönelik bir içerik taşıması doğal olacak-
tır.
Sovyetler Birliği'nin yeni birlik yapısımn
yeniden oluşturulması sürecinde, ortaya da-
ha ağırlıkh bir şekilde çıkan cumhuriyetler
Ue ilişkiler konusunun siyasal gündemin
önemli bir maddesi olarak belirmesi olasıdn-.
Bu alanda Türkiye'nin sergilemiş olduğu ya-
pıcı ve Sovyetler Birliği'nis içişlerine kanş-
mamaya özen gösteren tutum Moskova ta-
rafından bUinmektedir. Hemen yam başımız-
daki ve özellikle Kafkasya'daki etnik nitelikli
çatışmaların durması, sığ milliyetçilik akun-
larırun yerlerini uzlaşma ve işbirliğine bırak-
ması, siyasi haritaları değiştirme ütopyalan
yerine, kaynaklann ve enerjinin bireysel ve
toplumsal geh'şmeye ayrüması, Türkiye^nin ve
Sovyetler Birliği'nin ortak çıkarlandır. Bu ve-
rimsiz çatışmalan körükleyen ekonomik güç-
lüklerin aşdmasında Türkiye ve Sovyetler Bir-
liği'nin, Ugilı cumhuriyetlerin de katılımı Ue
üretebUecekleri yeni projeler olabUir. Nite-
kim, Sayın özal'ın bir süre önce ortaya at-
mış olduklan ve hem merkezin, hem de cum-
huriyetlerin büyük ilgisini çeken Karadeniz
refah bölgesi projesi bu alanda somut bir ör-
nektir. Mallann, hizmetlerin, sermayenin ve
işgücünün giderek serbestçe dolaşımını ön-
gören bu proje, uluslararası ekonomik hare-
ketlerden uzak kalmış ve ekolojik dengesi bo-
zuhnuş Karadeniz havzasını yeniden canlan-
dırmayı amaçlarken, aynı anda Türkiye'nin
ve Sovyetler Birliği'nin Avrupa'nm yeni mi-
marisine etkin bir biçimde katılmalannı da
kolaylaştıracaktır.
Ortadoğu'nun yeni mimarisi
Bolgesel ve uluslararası konular bakmıın-
dan ise savaş sonrası Körfez bölgesinin ve da-
ha geniş açıdan Ortadoğu'nun yeni mimari-
si, iki Üderin herhalde başhca ilgi alanım
oluşturacaktır. Kriz boyımca ve sıcak savaş
sırasında dünya kamuoyu Sayın özal ve Sa-
yın Gorbaçov'un tutumlarını Ugi ile izlemiş-
tir. Türkiye ve Sovyetler Birliği'nin sınırlan-
nın hemen biüşiğindeki yeni oluşumlara Ugi
duymaları doğal olduğu gibi, bu alanda ya-
pabilecekleri işbirliği, banş ve istikrann sağ-
lanmasında önemli bir katkı sağlayabüecek-
tir.
Bu tarih kesitinde Saym özal Ue Saym
Gorbaçov'un buluşması iki ülke ilişkUerin-
de Uk gençlik yıllarmın sıcakhğına dönüş için
bir fırsat olarak görünmektedir. Bu fırsatın
değerlendirümesi iki ülkenin çıkarlanmn öte-
sinde bolgesel ve uluslararası yankılan ola-
cak bir gelişme sayılacaktır.
KARADENIZ EKONOMIK İSBÎRLIĞI BÖLGESI
Ehşa açılmada yeniboyutCumhurbaşkanı özal'ın ortaya attığı Karadeniz Ekonomk işbirliği
Bölgesi Projesi, AT modelini esas alıyor. Bu proje, Türkiye'nin
değişen dünyada entegrasyon çabalarını çeşitiendirmesiniamaçhyor.
İnsanoğlu aya ilk kez hangiyıl ayak bastı hatırlıyor musunuz?
ANKARA (Cnmhnriyet Büroso) — tlk
olarak Cumhurbaşkam Turgut Özal'ın or-
taya attığı Karadeniz Ekonomik İşbirliği
Bölgesi (KEİB) projesinin önümüzdeki ay-
larda ivme kazanması bekleniyor. Karade-
niz'e kıyısı bulunan SSCB, Romanya, Bul-
garistan ve Türkiye'nin ekonomik ilişkUe-
rini canlandırma amacı taşıyan projeye üiş-
kin teknik düzeydeki ikinci toplantı 12-13
mart günlerinde Bükreş'te yapUacak. Cum-
hurbaşkam Özal'm 11 martta başlayacak
Moskova ziyaretinde de ele alınacak olan
projeye, Avrupa Topluluğu (AT) model
oluşturuyor. Moskova'da özal Ue Sovyet li-
deri Gorbaçov'un projeye destek vermek
uzere bir ortak deklarasyon yayınlamalan
ve dört ülkenin devlet ve hükümet başkan-
larını haziran ayında bir zirve toplantısına
çağınnalan yönündeki Türk önerisi de ge-
çerlüiğini koruyor.
Cumhurbaşkam Ozal'ın Uk başta "Türki-
ye'nin AT dışında da alternatifleri olduğu"
görüşunü savunarak ortaya attığı KEÎB pro-
jesi, Doğu-Batı ilişkUerindeki yumuşama-
mn sağladığı konjonktürden de yararlanma-
yı amaçlıyor. Doğu Avrupa ülkelerinin ser-
best piyasa ekonomilerine yönelmeye baş-
ladıklan bir dönemde, Türkiye'nin hem
komşu ülkelerle hem de Balkanlar uzerin-
den Doğu Avrupa ile ekonomik Uişkilerini
ciddi biçimde geliştirmesi de projenin he-
defleri arasında yer ahyor.
Sovyetler Birliği'nin Karadeniz'e kıyısı
olan cumhuriyetleri Ue Romanya, Bulgaris-
tan ve Türkiye'nin ortak bir serbest ticaret
alanı oluşturmasım öngören proje, ileri aşa-
malarda sermaye, mal, hizmet ve işgücü do-
laşımımn serbestleştirilmesini amaçlıyor.
Türkiye'nin "serbest piyasa ekonomisi" de-
neyimini diğer üç ulke>r
e aktarması, söz ko-
nusu dört ülkenin özellikle bankacüık ve ya-
tınm planlaması alanlarında bUgi ve vergi
alışverişi j'apmalan gibi hedefleri de olan
proje, Karadeniz'in turizm, balıkçüık, ulaş-
tınna gibi sektörlere yöneh'k potansiyelinin
ortak programlar çerçevesinde değerlendi-
rihnesini de içeriyor.
Ekonomik hedefleri ön planda tutulma-
sına karşın KEİB projesinin yaşama geçi-
rilmesi durumunda bölgedeki siyasi işbir-
liğinin de güçleneceği tahmin ediliyor.
SSCB'nin başından beri "çok olumlu" bak-
tığı projeye, Bükreş ve Sofya'nm da gide-
rek daha "sıcak" yaklaştığı kaydediliyor.
Son görüşmelerde Bulgaristan temsilcUeri-
nin bazı kaygılar ifade ettikleri ve Yunanis-
tan'm da projeye dahil edilmesini istedik-
leri öğrenUdi.