22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8MAKT 1991 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/11 BPI, Güney Afrika'yı kınadı • Dış Haberier Servisi — Uluslararası Basın Enstitüsu, Güney Afrikalı bir gazetecinin tutuklanmasını protesto etti. Uluslararası Basın Enstiîüsu Başkanı Peter Galliner, Güney Afrika Devlet Başkanı F. de Klerk'e gönderdiği mektupta, Johannesburg Star'da çalışan ve aynı zamanda Londra'da yayımlanan Guardian gazetesinin Güney Afrika bürosunu yöneten Patrick Laurence'ın haber kaynağmı açıklamayı reddettiği için 10 gündur tutuklu bulundurulmasını şiddetle kınadı. Laurence, Winnie Mandela davasında kilit tanığın ortadan kaybolması ile ilgili bir rapor yayımlamıştı. Baker'ın Ortadoğu turu • Dış Haberier Servisi — ABD Dışişleri Bakanı James Baker, Türkiye'yi de kapsayan Ortadoğu ve Avrupa gezisi için dün Washington'dan aynldı. Bugün Suudi Arabistan'da olacak ABD Dışişleri Bakanı'nın, yann Kuveyt hükümet yetkilileriyle bir araya geleceği belirtiliyor. Pazar gunu Mısır'fla temaslarda bulunacak olan Baker'ın, pazartesi gunu Israil'e geçeceği kaydedilıyor. Baker'ın çarşamba gunu Sunye'ye, perşembe gunü de SSCB'ye gıdeceği, hafta sonunda da Turkiye'ye geleceği belirtiliyor. Bu arada Mısır, Suriye ve Körfez Işbirligi Konseyi'ne üye altı ülkenin dışişleri bakanlan ile ABD Dışişleri Bakanı James Baker'ın, oluşturulacak 'Banş Gücü'nu ele almak üzere Riyad'da bir araya gelecekleri bildirildi. Birlik . sözleşmesi * sorunlu ? • MOSKOVA (AA) — > SSCB Başkanı Mihail £ Gorbaçov, yeni birlik 5 sözleşmesinin en temel ilkelerinden biri üzerinde hâlâ anlaşmaya lf vanlamadığını açıkladı. Ş Gorbaçov, dün SSCB > Parlamentosu YUksek Ş Sovyet'te konuşurken, j! önceki gun yapılan ft federasyon konseyi '; toplantısına ilişkin bilgi jj verdi. Sovyet lideri, yeni £ birlik sözleşmesi taslağı £ üzerinde başgösteren ön anlaşmazlık konusundan dokuzunun çözümlendiğini, ancak egemenliklerini ilan eden özerk cumhuriyetlerin bu sözleşmede nasıl bir konuma sahip olacaklan konusundaki tartışmanın sonuçlanmadığını söyledi. Atina'dan tepki • ATİNA (Cumhuriyet) — Yunan hükümeti sözcüsü Viron Polidoras, Dışişleri Bakanhğı sözcüsü Murat Sungar'ın önceki gun Yunanistan ile ilgili vaprruş olduğu açıklamalara, aynı şiddette karşılık verdi. Polidoras, Yunan adalannm •Türk tehdidine karşı silahlandırıldığını ve uluslararası hukukun her ülkenin kendi savunmasını kendisinin yapabileceği ilkesine dayandıklannı' söyledi. Sungar'ın açıklamalarının 'Türk- Yunan ilişkilerini zehirleyici' nitelik taşıdığım belirten Polidoras, 'bu tür provokatif açıklamaların Türkiye'nin zaranna olduğunu' öne sürdü. Walesa seçim istedi • VARŞOVA (AA) — Polonya Devlet Başkam Lech VValesa, ulkesinin demokrasiye geçiş dönemini tamamlaması için parlamentonun feshedilerek derhal genel seçim yapılmasını istedi. Walesa, dün parlamentoya gönderdiği mektupta, halkın eski Komünist Partisi ve müttefıklerinin hâkimiyetindeki parlamentoya güveni kalmadığını belirterek, "Polonya'da, parlamento da dahil olmak üzere siyasi kurumlara güvenin azaldığı kanısındayım" dedi. Dayanışma ile eski Komünist Parti arasında 1989 ydmda yapılan anlaşmamn artık "gömülmesi" gerektiğine işaret eden Walesa, "Bugunku parlamentonun oluşmasına neden olan o günkü anlaşma, o gün için yararhydı ama artık yaran kahnadı" dedi. VValesa, genel seçimlerin 26 mayıs tarihinde yapılmasını istiyor. ABD Başkanı, ulkesinin önceliklerini Kongre'nin ortak birleşiminde anlattı Bush'tan yeni Ortadoğu düzeni Demokrat Parti'nin daveti üzerine Kongre'de konuşan Başkan George Bush, 'yeni dünya' düzeninde ulkesinin Ortadoğu'daki önceüklerini şöyle sıraladı. 1- Ortak güvenlik düzenlemesi, 2- Silahlann kabulü, 3- Arap-lsrail çatışmasının önlenmesi, 4- Bölgenin ekonomik kalkınması. UFUK GÜLDEMİR WASHINGTON — ABD Başkanı Bush, önceki gece ABD Kongresi'nin ortak birle- şimine hitaben yaptığı konuşmada dünya ekonomilerine, şirketlere, borsalara, banka- lara normal faaliyetlerine başlayıp kredi mus- luklannı açmalan için yeşil ışık yaktı. ABD Başkanı Bush, 'Yeni dünya' adını verdiği bu dönemde ABD'nin Ortadoğu'da dört önce- liğinin bulunacagmı açıkladı. Bush bunlann da ortak güvenlik düzenlemesi, silahların kontrolü, Arap-lsrail çatışmasının önlenmesi ve • ekonomik kalkınma olacağını bildirdi. ISRAİL ABD Başkanı George Bush'un bu konuş- ması, muhalefetteki Demokrat Partisi'nin da- veti uzerine gerçekleşti. Kongre'de çoğunlukta olan Demokratlar, ABD açısından zaferle so- nuçlanan bu krizin başında Bush'u yeterin- ce desteklememiş olmanın rahatsızlığım ya- şıyor. Gazeteler Bush'a karşı çıkmış Demok- rat Partili Kongre üyeleri hakkında yazüar ya- yınlıyor, TV istasyonlan bundan üç ay önce verilmiş demeçleri gundeme getiriyor, bu da muhalefetteki Demokrat Parti'nin liderliğin- de büyük bir kaygı yaratmış durumda. Was- hington Post'un haberine göre Amerika açı- sından zaferle sonuçlanmış bu sürecten dış- lanmaktan tedirgin olan Demokrat Parti li- derleri, ABD Başjcanı George Bush'u Kong- re'de komuşma yapmaya bu yüzden davet et- ti. Yine söz konusu habere göre Demokrat- lar, konuşması sırasında Bush'u alkışlayarak Amerikan kamuoyuna "Demokratlann tılu- sai güvenlik konulannda zayıf oimadığı" me- sajıru vermek istiyordu. Milyonlarca Amerikalı, önceki gece, tüm TV istasyonlanndan naklen yayımlanan bu konuşma sırasında, Körfez krizinin basında Bush'u eleştirmiş ve karşı oy kullanmış De- mokrat liderleri, ellerindeki minyatür bayrak- ları sallayıp Bush'u ayakta alkışlarken izle- di. Aynca temsilciler meclisinin Demokrat Partili başkanı Tom Foley, ABD Başkanı Bush'u "Zafer kp«"""ş başkan" diye tak- dim etti. Bush da yarayı kaşıyan bir konuş- ma yapmadı, daha çok tedavi edici bir tavır aldı. Bush, konuşmasının Irak ile ilgili bölü- münde, Saddam Hüseyin ve çevresinin tüm akan Kan ve yıkımdan sorumlu tutulmaya de- vam edileceğini vurgulayarak savaş mahke- mesi olasılığına kapıları açık tutarken kriz- den sonra kurulacak 'Yeni dünya'da Ortado- ğu açısından şu dört maddeye öncelik verdi: 1) — Ortak güvenfik dözenkmesi Körfez'in güvenliğinde ana yukun 'Ortadoğu ülketerinde' olacağının anlaşıldığmı belirten Bush, "Nasıl ki saldırganlara karşı birtikte göğüs gerdiysek banşın temini için de birtikte çakşacağız" dedi. Bunun Arap yarımadasın- da Amerikan kara gücü tutulacağı anlamı- na gelmediğini ifade eden Bush, ancak hava ve kara kuvvetlerinin katılacağı ortak askeri tatbikatlar yapılacağmı ve bölgede güçlu bir donanma bulunduracağını belirtti. Bush "Şu- nu gayet açık olarak söylemek istiyorum ki yasamsal aJusal çıkarianmız isükrarlı ve gii- venli bir Körfez'e dayanmaktadır" diyerek de Amerika'nın Körfez'de bundan böyle daha Washington'a soğuk yanıtDış Haberter Servisi — ABD Başkanı Ge- orge Bush'un, Ortadoğu'ya banşın getirilmesi ve Arap-lsrail sorununun çözumlenmesi için ortaya koyduğu göruşler Israil'de çok soğuk karşilandı. Israil yönetimi adına dün bir açık- lama yapan Dışişleri Bakanı David Levy, "ABD ile Israil arasında bu konuda görüş aynlıklan" bulunduğunu söyledi. Levy, Arap- larla banş yapılması konusunda Batı'dan ge- lecek baskıların, banşa ulaşma şansını tüm- den yok edebüeceğini ileri sürdü. FKÖ ise Bush'un konuşmasım olumlu karşıladı. ABD Başkam George Bush'un Kongre ko- nuşmasından sonra Israil Radyosu'na demeç veren Levy, "Toprak karştlığı banş ilkesi ko- nusunda farklı görüşlerimiz vmr. Biz hep şu- nu söylüyoruz: KomşulanmızU önşartsız tar- bşma imkânını bize tanıyın" diye konuştu. Arap devletlerinin, tsrail ile hâlâ savaş du- rumunda bulunduklarını belirten Levy, "Bi- zim için tehlike bu devletlerden kaynaklanı- yor. Önşartsız göruşmeler için, Arap de\let- leri ve Gazze şeridi ve Batı Şeria halklan ile paralel çauşmak gereklidir" diye konuştu. tsrail Tanm Bakanı Rafael Eytan da Ge- orge Bush'un önerisinin, "tsrail'in variıgı için btr tehdit" oluşturduğunu söyledi. Bakanlık sözcusu tarafından dün yapılan açıkJamasında, eski Genelkurmay Başkam Eytan, "YVashington yönetiminin tsrafl'e kar- şı, Körfez'deki askeri kampanyasına beazer pobtik bir kampanya yüriitmek niyetiııde oi- mariıgını ummak gerekiyor" dedi. Hükumette aşırı milliyetçi "Tsomet" par- tisini temsil eden Rafael Eytan sözlerine, "Eğer Başkan Bnsh, Arap-lsrail anlaşmazü- ğını banşa karşılık toprak değişimi temeUni esas alarak çozmek istiyorsa, bizde kalacak, topraklara karşılık Araplara banş önerisin- de bulunsun" şeklinde son verdi. Başkan Ariel Şaron ise, LJkud Merkezi Ko- mitesi'ni, Amerikan baskısına karşı "acil" toplantıya çağirdı. Bu arada tsrail Devlet Başkanı Haim Her- zog, "Arabulucu devri geçti, artık Arap iü- keleri ile tsrail dogrudan temasa geçmeV de- di. Fransız Le Monde gazetesine demeç ve- ren Herzog, ABD'nin, Arap ulkelerinin Is- rail'le dogrudan diyalog kurmalarını sağla- mak için nüfuzunu kullanmasını istedi. Filistin Kurtuluş örgütü, Başkan Bush'un Israil-Arap anlaşmazlığına son verme zama- nırun geldiği yolundaki acıklamasım mem- nunıyetle karşıladı. FKO tarafından yapılan açıklamada, Bush'un konuşmasında "oJumlu ögder" bulunduğu kaydedildi. Açıklamada, BM Güvenlik Konseyi'nden Füistin'le ilgili BM kararlanmn FKO dahil bütün ilgili ta- raflann katılımıyla uygulamaya konulması is- tendi. KÖRFEZ SAVASININ ARDINDAN DOCUM — Bu minik kız Kuveyt sınmndaki bir mülteci kampında dunvaya 'merhaba' Uedı. \\W>\ Ku>e>l'e goçe hazırlanıyor. Irak'ın görünmeyen ordusuThe Economist'e göre, '"tarihin en büyük kara savaşında müttefik birlikler çoğu kez Irak kuvvetlerine rastlamadılar. Dış Haberier Servisi — Müttefıklerin kara saldınsı, modern savaşların en bü- yük haber çarpıtılmasının (dezenfor- masyon) yaşandığı muharebelerden biri olarak anımsanacak. Irak'm ordusu güç- lü bir ordu olarak tanımlanmıştı. Gene- ral Norman Sdmarzkopf, savaştan sonra verdiği bir brifingde Irak'ın 40-42 tüme- nini imha ettiklerini ya da zayıflattıkla- nnı açıklamıştı. Ancak paraşütçüler, de- niz piyadeleri ve zırhlı birlikler savaş ala- mna daldıklannda, bir turlü düşmana DlŞlŞLERİRAHATSIZ rastlayamadılar. tngiliz Tbe Economist dergisinin bil- dirdiğine göre Amerikan ve Fransız bir- likleri Güney Irak'ta tam teçhizatlı bir tümenin bulunduğu sanılan bir köyü iş- gal ettiler. Köy tam bir hayalet kent gö- rünümundeydi. Köyde 12 kişi, birkaç kö- pek ve birkaç koyun dışında tek asker yoktu. 8 bin piyade büyük bir helikopter ha- rekâtı ile Güney Irak'a indirildi. Ancak bu birliğin iki günlük harekât sırasında butun yaptığı 2 Irak askerini öldürmek 22'sini yaralamak ve 40 askeri esir almak oldu. Bir kez daha Irak birlikleri müt- tefikler gelmeden sıvışmışlardı. Müttefikler aylar boyunca çöldeki hendekleri, engelleri, dikenli telleri aş- manın zorlukları üzerinde kafa yordu- lar. Amerikan deniz piyadelerine Ku- veyt'i boydan boya aşma ve Kuveyt City 1 yi kuşatma görevi verilmişti. Ancak de- niz piyadeleri savaş alanına çıktıklann- da, alarun terk edilmiş zırhlı araçlann dı- şında bomboş olduğunu görduler, elle- rini kollannı sallaya sallaya Kuveyt City1 yi 'kurtardüar'. Komutanlann açıkladıklanna göre müttefiklerin planı, guneyden ve doğu- dan saldıracak gibi yaparak Irak'ı şaşırt- mak ve kuşatma harekâtına batıdan gi- rişmekti. Ancak doğudan hareket eden ABD ve Fransız birlikleri de Irak ordu- sunun ancak izlerine rastlayabildiler. Ba- tıda da durum farklı değildi. Kara savaşı başlamadan önce esir alı- nan Iraklılar sorgulama sırasında cephe- deki birliklerin üçte birınin kaçtığını söy- lemişlerdi. Kuveyt'te olduğu söylenen 300 bin as- kerin bir bölümünün bombardımanda öldüğü tahmin edilebilir. Peki diğerleri? Bunlar galiba çok daha önceden evleri- ne gitmişlerdi. ARNAVUTLUK etkili ve aktif bir rol oynayacağmın sinyalini verdi. . 2) Silahlann kontro» — özellikk kiüe im- ha silahlannın kontrolü için çaba harcana- cağım vurgulayan Bush, "Eğer Basra Körfe- zi ve Ortadoğu ulkeleri şimdi yeni bir silab- huuna yanşına girerse bu çok trajik olabiür" dedi. ABD Başkam, Irak'm tum dünyayı ba- rışçı amaçlan konusunda ikna etmeden ve kaynaklarını yine silahlanmaya yöneltmeye- ceğinin işaretini vermeden yeni savaş araçla- nna kavuşmanın önlenmesini istedi. 3) Arap-lsrail çatışması — Konuşmasının bu bölümunde, güvenliğin sadece askeri güçle sağlanmayacağım, bu guvenliği tehdit eden kin ve nefretin de ortadan kaldırüması gerek- tiğini belirten Bush, bu yönde çaba gösteril- mesini bildirdi. Kuveyt savaşı sırasında Arap ve lsraillilerin kendilerini ortak düşman kar- şısında bulduğuna dikkat çeken Bush, "Ar- bk berkes anlamata ki Ortadoğu'da banşın •yotu uzlaşmaktan gecmektedir. Arap ulkeleri ve tsnül, FUisÜnliler ve israillUer arasındakl mesafenin ortadan kaldırüması için elimiz- den gelen cabayı göstermeliyiz. Terörle hiç- bir yere gidilmez. Diplomasiden başka sece- nek yok" diye konuştu. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 242 ve 338 sayılı karar- larının uygulanmasını isteyen Bush, lsrail'üı guvenliği ve tanınması ile Filistinlilerin meş- ru haklarımn gerçekleşmesini istedi. Bush, "Arap-tsrail çatışmasına son vennenin zama- nı gelmistir. Size Ortadoğu'da kancı bir ba- nş için bizden daha fada gayret gösteracek kimse olmayacağuun güvencesini veriyomm" diye konuşunca salonda bir alkış koptu. 4) Ekonomik kalkınma — Basra Körfezi ve Ortadoğu'nun zengin doğal kaynaklara sa- hip olduğunu belirten Bush, bu kaynaklar- dan elde edilen gelirin silaha değil daha ba- nşçı amaçlara harcanması gerektiğini söyle- di. Bölgenin tüm halklan için ekonomik ba- ğımsızlık ve girişim özgürlüğünu getirmeye yönelik önlemler alınmasını isteyen Bush, "Ancak bu dort maddenin gereklerini yeri- ne getirdiğimiz zaman Ortadoğu'da banş sağlayabiliriz" dedi. WALL STREET JOURNAL Özal'ın eşini desteklemesi 'yanlış hesap' VVASHINGTON (Cumburiyet) — Çum- hurbaşkanı Turgut Ozal'ın eşi Semra Özal- ın ANAP lstanbul il başkanhğına aday ol- masının Türk siyasi yaşamında yarattığı ka- rışıkhk, ABD'nin önde gelen gazetelerinden WUİ Street Jounuü'da aynnolı bir habere ko- nu oldu. Gazetenin lstanbul muhabiri Hugh Pope tarafından kaleme alınan haberde ANAP içindeki bu karışıklığın özal'ın cumhurbaş- kanı olarak gücunü gölgelediği ileri sürüldü. 1983'te iktidara geldiğinden beri Özal'a ge- leneksel olarak sıcak bakmış olan VVall Stre- et Journal'ın haberinde parti içindeki kan- şıklıklann hileli seçimlerden, yumruklann konuştuğu kavgah kurultaylara kadar uzanan "entrikalar masalına" dönüştüğü iddia edil- dı. Tum bu olanların da özal'ın Körfez kri- zinden elde ettiği prestijı sarstığı kaydedildi. Haberde "giderek tek adamlıga kayan ve par- tiyi kontrolde özgüvenini kaybeden" Özal'- ın eşinin adaylığını desteklemesinin "yanhş hesap" olduğu savunuldu. Yazıda, "eşiyle el ele dolaşan, çantasuda tabanca taşıyan, gece kulüplerine gitmekten, viski ve purodan boşlanan, dolayısıyta da bir- çok tabuyu yıkana' biri olarak tanıtılan Sem- ra özal'ın adaylık listesinde oğlu, kızı, geli- ni ve aile doktorunun da olduğu vurgulan- dı. İtalya, sınırlannı mültecilere kapadı Dış Haberier Servisi — Komşu ulkelere iltica etmek is- teyen Arnavutlann sayısı artar- ken bu ulkelerden İtalya, sınır- lannı Arnavutlara kapatma ka- rarı aldı. Arnavut polisi, Dıraç liman kentıni askeri yasak böl- ge olarak ilan ederken başkent- te toplu yürüyüşü de yasakla- dı. Olaylar sırasında 3 kişi ol- du, 8 kişi yaralandı. Devlet Başkanı Ramiz Alia- nın diğer Doğu Avrupa ulkele- rini sarsan reform rüzgârlannın Akbulut Kuveyt yolcusuBakanlar Kurulu karan doğrultusundagerçekleştirilecek ziyaret, Dışişleri Bakanlığı yetkililerinde kaygı yaratıyor. AN KARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Başbakan Yıldırun Ak- bulut, Turk müteahhit ve işçi- lerine yeniden imar projelerin- de çalışma olanağı yaratmaya yönelik temaslarda bulunmak üzere bu ay içinde Kuveyt'e gi- decek. Akbulut'un Bakanlar Kurulu'nun önceki günkü top- lantısında alınan karar doğrul- tusunda gerçekleştireceği bu zi- yaret, Dışişleri Bakanlığı yetki- lilerinde "kaygı" yaratıyor. Yetkililer, basmdan öğrendikle- ri ziyaretin Kuveyt'te halen Türk Buyükelçiliği'nin kapalı olması ve ülkede "Su, elektrik yokluğu, askeri önlemlerin devamı" gibi koşullar yuzünden "çok zahmetli" olabileceğini belirtiyorlar. Bakanlar Kurulu'nun oncekı günku toplantısına ilişkin dun bir basın toplantısı düzenleyen Devlet Bakanı Kemal Akkaya, Türkiye'nin Körfez savaşından sonra oluşacak işbirliği masası- na oturma gayretlerinin sürdu- ğunü söyledi. Akkaya, "Tür- kiye'nin beklentileri dışında bir gelişme olursa silemimizi de di- le geüririz " dedi. Bakanlar Kurulu toplantısın- da Başbakan Akbulut'un eko- nomik konularda göruşmeler yapmak uzere "en kısa zaman- da" Kuveyt'e gitmesinin karar- laştınldığını da açıklayan Akka- ya, Başbakan'ın Kuveyt'e bölge- deki güvenlik sistemine ilişkin bir onerı getirmeyeceğini bildir- di. Akkaya, gezinin tumuyie Kuveyt'in imarına ve Turk mü- teahhitleriyle ihracatçılannın buradaki iş olanaklanna yöne- lik olacağını açıkladı. Başbakan Akbulut'un Ku- veyt ziyaretinin tarihinin henuz belirlenmediğini de kaydeden Akkaya, "Kuveyt harap. Su, elektrik ve kalacak >er yok. Gi- dilecek tarih 5-10 gün içinde bd- li olur" dedi. Akbulut'un Kuveyt'e gidece- ği haberi Dışişleri Bakanhğı çev- relerinde de "şaşkınlık"la kar- şilandı. Yetkililer buyukelçiliğin kapalı olmasının bu ziyareti guçleştireceğini belirterek, "In- giltere Başbakanı Major Ku- veyt'i helikopterie, üzerinde bir kazak ve spor pantolonla ziya- ret etti. Askerlerle goruştü. Ama şu ortamda, Kuvevl'e gi- dip resmi temaslar >apmak çok giiç. " dediler. Asya ve Avrupa'yı ilk kez birleştiren Boğaziçi Köprüsü'nün açıldığı yılı hatırhyor musunuz? Arnavutluk'ta da esmesine izin vermesinden sonra başlayan yurtdışına kaçışlar geçen hafta yine alevlendi. Önceki gün Ti- rana ve Liria firkateynleri 6500 Arnavut ile birlikte ltalya'nın Brindisi limanına yanaştı. Ital- yan yetkililer, acil olarak top- lantıya çağrılan hukümet üye- leri bir karar alınana kadar, ka- raya inişi yasakladı. Ancak bu yasak önce Liria gemisi için kaldırıldı. Dün limana giren bir gemideki Arnavutlann da ge- minin alabora olma tehlikesi nedeniyle İtalya'ya ayak basma- larına izin verildi. Arnavutluk'un en buyuk li- man kenti Dıraç"tan BrindisiL ye kaçanların sayısının, son hafta içinde 10 bini aştığı bil- dirildi. Reuter'in haberine gö- re Arnavutlan yerleştirecek yer bulunmaması, karaya inişin ya- saklanmasına yol açtı. Dün Brindisi'ye ulaşan Arnavutlann sayısının da 3000 olduğu belir- tildi. Ülke vatandaşlanmn yurtdı- şına kaçmalarına uyarı ateşi açarak engel olmaya çalışan Arnavut polisi bunda başanlı olamayınca, dün Dıraç kenti gi- rişine barikat koydu ve burayı askeri yasak bölge ilan etti. Başkentte gruplar oluşturulma- sı da yasaklandı. ltal>-a'da Başbakan Yardım- cısı Claudio Martelli'nin isteği uzerine olağanustu olarak bir araya gelen dış ilişkıler, savun- ma, sivil koruma ve içişleri ba- kanlan, sınır kapılannın Ama- vutlara kapatılmasını kararlaş- tırdı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle