Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8MAKT 1991 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/11
BPI, Güney
Afrika'yı
kınadı
• Dış Haberier Servisi —
Uluslararası Basın
Enstitüsu, Güney Afrikalı
bir gazetecinin
tutuklanmasını protesto
etti. Uluslararası Basın
Enstiîüsu Başkanı Peter
Galliner, Güney Afrika
Devlet Başkanı F. de
Klerk'e gönderdiği
mektupta, Johannesburg
Star'da çalışan ve aynı
zamanda Londra'da
yayımlanan Guardian
gazetesinin Güney Afrika
bürosunu yöneten Patrick
Laurence'ın haber kaynağmı
açıklamayı reddettiği için 10
gündur tutuklu
bulundurulmasını şiddetle
kınadı. Laurence, Winnie
Mandela davasında kilit
tanığın ortadan kaybolması
ile ilgili bir rapor
yayımlamıştı.
Baker'ın
Ortadoğu turu
• Dış Haberier Servisi —
ABD Dışişleri Bakanı
James Baker, Türkiye'yi de
kapsayan Ortadoğu ve
Avrupa gezisi için dün
Washington'dan aynldı.
Bugün Suudi Arabistan'da
olacak ABD Dışişleri
Bakanı'nın, yann Kuveyt
hükümet yetkilileriyle bir
araya geleceği belirtiliyor.
Pazar gunu Mısır'fla
temaslarda bulunacak olan
Baker'ın, pazartesi gunu
Israil'e geçeceği
kaydedilıyor. Baker'ın
çarşamba gunu Sunye'ye,
perşembe gunü de SSCB'ye
gıdeceği, hafta sonunda da
Turkiye'ye geleceği
belirtiliyor. Bu arada Mısır,
Suriye ve Körfez Işbirligi
Konseyi'ne üye altı ülkenin
dışişleri bakanlan ile ABD
Dışişleri Bakanı James
Baker'ın, oluşturulacak
'Banş Gücü'nu
ele almak üzere
Riyad'da bir araya
gelecekleri bildirildi.
Birlik
. sözleşmesi
* sorunlu
? • MOSKOVA (AA) —
> SSCB Başkanı Mihail
£ Gorbaçov, yeni birlik
5 sözleşmesinin en temel
ilkelerinden biri üzerinde
hâlâ anlaşmaya
lf vanlamadığını açıkladı.
Ş Gorbaçov, dün SSCB
> Parlamentosu YUksek
Ş Sovyet'te konuşurken,
j! önceki gun yapılan
ft federasyon konseyi
'; toplantısına ilişkin bilgi
jj verdi. Sovyet lideri, yeni
£ birlik sözleşmesi taslağı
£ üzerinde başgösteren ön
anlaşmazlık konusundan
dokuzunun çözümlendiğini,
ancak egemenliklerini ilan
eden özerk cumhuriyetlerin
bu sözleşmede nasıl bir
konuma sahip olacaklan
konusundaki tartışmanın
sonuçlanmadığını söyledi.
Atina'dan tepki
• ATİNA (Cumhuriyet)
— Yunan hükümeti sözcüsü
Viron Polidoras, Dışişleri
Bakanhğı sözcüsü Murat
Sungar'ın önceki gun
Yunanistan ile ilgili vaprruş
olduğu açıklamalara, aynı
şiddette karşılık verdi.
Polidoras, Yunan adalannm
•Türk tehdidine karşı
silahlandırıldığını ve
uluslararası hukukun her
ülkenin kendi savunmasını
kendisinin yapabileceği
ilkesine dayandıklannı'
söyledi. Sungar'ın
açıklamalarının 'Türk-
Yunan ilişkilerini
zehirleyici' nitelik taşıdığım
belirten Polidoras, 'bu tür
provokatif açıklamaların
Türkiye'nin zaranna
olduğunu' öne sürdü.
Walesa seçim
istedi
• VARŞOVA (AA) —
Polonya Devlet Başkam
Lech VValesa, ulkesinin
demokrasiye geçiş dönemini
tamamlaması için
parlamentonun feshedilerek
derhal genel seçim
yapılmasını istedi. Walesa,
dün parlamentoya
gönderdiği mektupta,
halkın eski Komünist
Partisi ve müttefıklerinin
hâkimiyetindeki
parlamentoya güveni
kalmadığını belirterek,
"Polonya'da, parlamento da
dahil olmak üzere siyasi
kurumlara güvenin azaldığı
kanısındayım" dedi.
Dayanışma ile eski
Komünist Parti arasında
1989 ydmda yapılan
anlaşmamn artık
"gömülmesi" gerektiğine
işaret eden Walesa,
"Bugunku parlamentonun
oluşmasına neden olan o
günkü anlaşma, o gün için
yararhydı ama artık yaran
kahnadı" dedi. VValesa,
genel seçimlerin 26 mayıs
tarihinde yapılmasını istiyor.
ABD Başkanı, ulkesinin önceliklerini Kongre'nin ortak birleşiminde anlattı
Bush'tan yeni Ortadoğu düzeni
Demokrat Parti'nin daveti üzerine Kongre'de konuşan Başkan
George Bush, 'yeni dünya' düzeninde ulkesinin Ortadoğu'daki
önceüklerini şöyle sıraladı. 1- Ortak güvenlik düzenlemesi, 2-
Silahlann kabulü, 3- Arap-lsrail çatışmasının önlenmesi, 4-
Bölgenin ekonomik kalkınması.
UFUK GÜLDEMİR
WASHINGTON — ABD Başkanı Bush,
önceki gece ABD Kongresi'nin ortak birle-
şimine hitaben yaptığı konuşmada dünya
ekonomilerine, şirketlere, borsalara, banka-
lara normal faaliyetlerine başlayıp kredi mus-
luklannı açmalan için yeşil ışık yaktı. ABD
Başkanı Bush, 'Yeni dünya' adını verdiği bu
dönemde ABD'nin Ortadoğu'da dört önce-
liğinin bulunacagmı açıkladı. Bush bunlann
da ortak güvenlik düzenlemesi, silahların
kontrolü, Arap-lsrail çatışmasının önlenmesi
ve • ekonomik kalkınma olacağını bildirdi.
ISRAİL
ABD Başkanı George Bush'un bu konuş-
ması, muhalefetteki Demokrat Partisi'nin da-
veti uzerine gerçekleşti. Kongre'de çoğunlukta
olan Demokratlar, ABD açısından zaferle so-
nuçlanan bu krizin başında Bush'u yeterin-
ce desteklememiş olmanın rahatsızlığım ya-
şıyor. Gazeteler Bush'a karşı çıkmış Demok-
rat Partili Kongre üyeleri hakkında yazüar ya-
yınlıyor, TV istasyonlan bundan üç ay önce
verilmiş demeçleri gundeme getiriyor, bu da
muhalefetteki Demokrat Parti'nin liderliğin-
de büyük bir kaygı yaratmış durumda. Was-
hington Post'un haberine göre Amerika açı-
sından zaferle sonuçlanmış bu sürecten dış-
lanmaktan tedirgin olan Demokrat Parti li-
derleri, ABD Başjcanı George Bush'u Kong-
re'de komuşma yapmaya bu yüzden davet et-
ti. Yine söz konusu habere göre Demokrat-
lar, konuşması sırasında Bush'u alkışlayarak
Amerikan kamuoyuna "Demokratlann tılu-
sai güvenlik konulannda zayıf oimadığı" me-
sajıru vermek istiyordu.
Milyonlarca Amerikalı, önceki gece, tüm
TV istasyonlanndan naklen yayımlanan bu
konuşma sırasında, Körfez krizinin basında
Bush'u eleştirmiş ve karşı oy kullanmış De-
mokrat liderleri, ellerindeki minyatür bayrak-
ları sallayıp Bush'u ayakta alkışlarken izle-
di. Aynca temsilciler meclisinin Demokrat
Partili başkanı Tom Foley, ABD Başkanı
Bush'u "Zafer kp«"""ş başkan" diye tak-
dim etti. Bush da yarayı kaşıyan bir konuş-
ma yapmadı, daha çok tedavi edici bir tavır
aldı.
Bush, konuşmasının Irak ile ilgili bölü-
münde, Saddam Hüseyin ve çevresinin tüm
akan Kan ve yıkımdan sorumlu tutulmaya de-
vam edileceğini vurgulayarak savaş mahke-
mesi olasılığına kapıları açık tutarken kriz-
den sonra kurulacak 'Yeni dünya'da Ortado-
ğu açısından şu dört maddeye öncelik verdi:
1) — Ortak güvenfik dözenkmesi Körfez'in
güvenliğinde ana yukun 'Ortadoğu
ülketerinde' olacağının anlaşıldığmı belirten
Bush, "Nasıl ki saldırganlara karşı birtikte
göğüs gerdiysek banşın temini için de birtikte
çakşacağız" dedi. Bunun Arap yarımadasın-
da Amerikan kara gücü tutulacağı anlamı-
na gelmediğini ifade eden Bush, ancak hava
ve kara kuvvetlerinin katılacağı ortak askeri
tatbikatlar yapılacağmı ve bölgede güçlu bir
donanma bulunduracağını belirtti. Bush "Şu-
nu gayet açık olarak söylemek istiyorum ki
yasamsal aJusal çıkarianmız isükrarlı ve gii-
venli bir Körfez'e dayanmaktadır" diyerek de
Amerika'nın Körfez'de bundan böyle daha
Washington'a
soğuk yanıtDış Haberter Servisi — ABD Başkanı Ge-
orge Bush'un, Ortadoğu'ya banşın getirilmesi
ve Arap-lsrail sorununun çözumlenmesi için
ortaya koyduğu göruşler Israil'de çok soğuk
karşilandı. Israil yönetimi adına dün bir açık-
lama yapan Dışişleri Bakanı David Levy,
"ABD ile Israil arasında bu konuda görüş
aynlıklan" bulunduğunu söyledi. Levy, Arap-
larla banş yapılması konusunda Batı'dan ge-
lecek baskıların, banşa ulaşma şansını tüm-
den yok edebüeceğini ileri sürdü. FKÖ ise
Bush'un konuşmasım olumlu karşıladı.
ABD Başkam George Bush'un Kongre ko-
nuşmasından sonra Israil Radyosu'na demeç
veren Levy, "Toprak karştlığı banş ilkesi ko-
nusunda farklı görüşlerimiz vmr. Biz hep şu-
nu söylüyoruz: KomşulanmızU önşartsız tar-
bşma imkânını bize tanıyın" diye konuştu.
Arap devletlerinin, tsrail ile hâlâ savaş du-
rumunda bulunduklarını belirten Levy, "Bi-
zim için tehlike bu devletlerden kaynaklanı-
yor. Önşartsız göruşmeler için, Arap de\let-
leri ve Gazze şeridi ve Batı Şeria halklan ile
paralel çauşmak gereklidir" diye konuştu.
tsrail Tanm Bakanı Rafael Eytan da Ge-
orge Bush'un önerisinin, "tsrail'in variıgı için
btr tehdit" oluşturduğunu söyledi.
Bakanlık sözcusu tarafından dün yapılan
açıkJamasında, eski Genelkurmay Başkam
Eytan, "YVashington yönetiminin tsrafl'e kar-
şı, Körfez'deki askeri kampanyasına beazer
pobtik bir kampanya yüriitmek niyetiııde oi-
mariıgını ummak gerekiyor" dedi.
Hükumette aşırı milliyetçi "Tsomet" par-
tisini temsil eden Rafael Eytan sözlerine,
"Eğer Başkan Bnsh, Arap-lsrail anlaşmazü-
ğını banşa karşılık toprak değişimi temeUni
esas alarak çozmek istiyorsa, bizde kalacak,
topraklara karşılık Araplara banş önerisin-
de bulunsun" şeklinde son verdi.
Başkan Ariel Şaron ise, LJkud Merkezi Ko-
mitesi'ni, Amerikan baskısına karşı "acil"
toplantıya çağirdı.
Bu arada tsrail Devlet Başkanı Haim Her-
zog, "Arabulucu devri geçti, artık Arap iü-
keleri ile tsrail dogrudan temasa geçmeV de-
di. Fransız Le Monde gazetesine demeç ve-
ren Herzog, ABD'nin, Arap ulkelerinin Is-
rail'le dogrudan diyalog kurmalarını sağla-
mak için nüfuzunu kullanmasını istedi.
Filistin Kurtuluş örgütü, Başkan Bush'un
Israil-Arap anlaşmazlığına son verme zama-
nırun geldiği yolundaki acıklamasım mem-
nunıyetle karşıladı. FKO tarafından yapılan
açıklamada, Bush'un konuşmasında "oJumlu
ögder" bulunduğu kaydedildi. Açıklamada,
BM Güvenlik Konseyi'nden Füistin'le ilgili
BM kararlanmn FKO dahil bütün ilgili ta-
raflann katılımıyla uygulamaya konulması is-
tendi.
KÖRFEZ SAVASININ ARDINDAN
DOCUM — Bu minik kız Kuveyt sınmndaki bir mülteci kampında dunvaya 'merhaba' Uedı. \\W>\ Ku>e>l'e goçe hazırlanıyor.
Irak'ın görünmeyen ordusuThe Economist'e göre, '"tarihin en büyük kara savaşında
müttefik birlikler çoğu kez Irak kuvvetlerine
rastlamadılar.
Dış Haberier Servisi — Müttefıklerin
kara saldınsı, modern savaşların en bü-
yük haber çarpıtılmasının (dezenfor-
masyon) yaşandığı muharebelerden biri
olarak anımsanacak. Irak'm ordusu güç-
lü bir ordu olarak tanımlanmıştı. Gene-
ral Norman Sdmarzkopf, savaştan sonra
verdiği bir brifingde Irak'ın 40-42 tüme-
nini imha ettiklerini ya da zayıflattıkla-
nnı açıklamıştı. Ancak paraşütçüler, de-
niz piyadeleri ve zırhlı birlikler savaş ala-
mna daldıklannda, bir turlü düşmana
DlŞlŞLERİRAHATSIZ
rastlayamadılar.
tngiliz Tbe Economist dergisinin bil-
dirdiğine göre Amerikan ve Fransız bir-
likleri Güney Irak'ta tam teçhizatlı bir
tümenin bulunduğu sanılan bir köyü iş-
gal ettiler. Köy tam bir hayalet kent gö-
rünümundeydi. Köyde 12 kişi, birkaç kö-
pek ve birkaç koyun dışında tek asker
yoktu.
8 bin piyade büyük bir helikopter ha-
rekâtı ile Güney Irak'a indirildi. Ancak
bu birliğin iki günlük harekât sırasında
butun yaptığı 2 Irak askerini öldürmek
22'sini yaralamak ve 40 askeri esir almak
oldu. Bir kez daha Irak birlikleri müt-
tefikler gelmeden sıvışmışlardı.
Müttefikler aylar boyunca çöldeki
hendekleri, engelleri, dikenli telleri aş-
manın zorlukları üzerinde kafa yordu-
lar. Amerikan deniz piyadelerine Ku-
veyt'i boydan boya aşma ve Kuveyt City
1
yi kuşatma görevi verilmişti. Ancak de-
niz piyadeleri savaş alanına çıktıklann-
da, alarun terk edilmiş zırhlı araçlann dı-
şında bomboş olduğunu görduler, elle-
rini kollannı sallaya sallaya Kuveyt City1
yi 'kurtardüar'.
Komutanlann açıkladıklanna göre
müttefiklerin planı, guneyden ve doğu-
dan saldıracak gibi yaparak Irak'ı şaşırt-
mak ve kuşatma harekâtına batıdan gi-
rişmekti. Ancak doğudan hareket eden
ABD ve Fransız birlikleri de Irak ordu-
sunun ancak izlerine rastlayabildiler. Ba-
tıda da durum farklı değildi.
Kara savaşı başlamadan önce esir alı-
nan Iraklılar sorgulama sırasında cephe-
deki birliklerin üçte birınin kaçtığını söy-
lemişlerdi.
Kuveyt'te olduğu söylenen 300 bin as-
kerin bir bölümünün bombardımanda
öldüğü tahmin edilebilir. Peki diğerleri?
Bunlar galiba çok daha önceden evleri-
ne gitmişlerdi.
ARNAVUTLUK
etkili ve aktif bir rol oynayacağmın sinyalini
verdi. .
2) Silahlann kontro» — özellikk kiüe im-
ha silahlannın kontrolü için çaba harcana-
cağım vurgulayan Bush, "Eğer Basra Körfe-
zi ve Ortadoğu ulkeleri şimdi yeni bir silab-
huuna yanşına girerse bu çok trajik olabiür"
dedi. ABD Başkam, Irak'm tum dünyayı ba-
rışçı amaçlan konusunda ikna etmeden ve
kaynaklarını yine silahlanmaya yöneltmeye-
ceğinin işaretini vermeden yeni savaş araçla-
nna kavuşmanın önlenmesini istedi.
3) Arap-lsrail çatışması — Konuşmasının
bu bölümunde, güvenliğin sadece askeri güçle
sağlanmayacağım, bu guvenliği tehdit eden
kin ve nefretin de ortadan kaldırüması gerek-
tiğini belirten Bush, bu yönde çaba gösteril-
mesini bildirdi. Kuveyt savaşı sırasında Arap
ve lsraillilerin kendilerini ortak düşman kar-
şısında bulduğuna dikkat çeken Bush, "Ar-
bk berkes anlamata ki Ortadoğu'da banşın
•yotu uzlaşmaktan gecmektedir. Arap ulkeleri
ve tsnül, FUisÜnliler ve israillUer arasındakl
mesafenin ortadan kaldırüması için elimiz-
den gelen cabayı göstermeliyiz. Terörle hiç-
bir yere gidilmez. Diplomasiden başka sece-
nek yok" diye konuştu. Birleşmiş Milletler
Güvenlik Konseyi'nin 242 ve 338 sayılı karar-
larının uygulanmasını isteyen Bush, lsrail'üı
guvenliği ve tanınması ile Filistinlilerin meş-
ru haklarımn gerçekleşmesini istedi. Bush,
"Arap-tsrail çatışmasına son vennenin zama-
nı gelmistir. Size Ortadoğu'da kancı bir ba-
nş için bizden daha fada gayret gösteracek
kimse olmayacağuun güvencesini veriyomm"
diye konuşunca salonda bir alkış koptu.
4) Ekonomik kalkınma — Basra Körfezi
ve Ortadoğu'nun zengin doğal kaynaklara sa-
hip olduğunu belirten Bush, bu kaynaklar-
dan elde edilen gelirin silaha değil daha ba-
nşçı amaçlara harcanması gerektiğini söyle-
di. Bölgenin tüm halklan için ekonomik ba-
ğımsızlık ve girişim özgürlüğünu getirmeye
yönelik önlemler alınmasını isteyen Bush,
"Ancak bu dort maddenin gereklerini yeri-
ne getirdiğimiz zaman Ortadoğu'da banş
sağlayabiliriz" dedi.
WALL STREET JOURNAL
Özal'ın eşini
desteklemesi
'yanlış hesap'
VVASHINGTON (Cumburiyet) — Çum-
hurbaşkanı Turgut Ozal'ın eşi Semra Özal-
ın ANAP lstanbul il başkanhğına aday ol-
masının Türk siyasi yaşamında yarattığı ka-
rışıkhk, ABD'nin önde gelen gazetelerinden
WUİ Street Jounuü'da aynnolı bir habere ko-
nu oldu.
Gazetenin lstanbul muhabiri Hugh Pope
tarafından kaleme alınan haberde ANAP
içindeki bu karışıklığın özal'ın cumhurbaş-
kanı olarak gücunü gölgelediği ileri sürüldü.
1983'te iktidara geldiğinden beri Özal'a ge-
leneksel olarak sıcak bakmış olan VVall Stre-
et Journal'ın haberinde parti içindeki kan-
şıklıklann hileli seçimlerden, yumruklann
konuştuğu kavgah kurultaylara kadar uzanan
"entrikalar masalına" dönüştüğü iddia edil-
dı. Tum bu olanların da özal'ın Körfez kri-
zinden elde ettiği prestijı sarstığı kaydedildi.
Haberde "giderek tek adamlıga kayan ve par-
tiyi kontrolde özgüvenini kaybeden" Özal'-
ın eşinin adaylığını desteklemesinin "yanhş
hesap" olduğu savunuldu.
Yazıda, "eşiyle el ele dolaşan, çantasuda
tabanca taşıyan, gece kulüplerine gitmekten,
viski ve purodan boşlanan, dolayısıyta da bir-
çok tabuyu yıkana' biri olarak tanıtılan Sem-
ra özal'ın adaylık listesinde oğlu, kızı, geli-
ni ve aile doktorunun da olduğu vurgulan-
dı.
İtalya, sınırlannı
mültecilere kapadı
Dış Haberier Servisi —
Komşu ulkelere iltica etmek is-
teyen Arnavutlann sayısı artar-
ken bu ulkelerden İtalya, sınır-
lannı Arnavutlara kapatma ka-
rarı aldı. Arnavut polisi, Dıraç
liman kentıni askeri yasak böl-
ge olarak ilan ederken başkent-
te toplu yürüyüşü de yasakla-
dı. Olaylar sırasında 3 kişi ol-
du, 8 kişi yaralandı.
Devlet Başkanı Ramiz Alia-
nın diğer Doğu Avrupa ulkele-
rini sarsan reform rüzgârlannın
Akbulut Kuveyt yolcusuBakanlar Kurulu karan doğrultusundagerçekleştirilecek
ziyaret, Dışişleri Bakanlığı yetkililerinde kaygı yaratıyor.
AN KARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Başbakan Yıldırun Ak-
bulut, Turk müteahhit ve işçi-
lerine yeniden imar projelerin-
de çalışma olanağı yaratmaya
yönelik temaslarda bulunmak
üzere bu ay içinde Kuveyt'e gi-
decek. Akbulut'un Bakanlar
Kurulu'nun önceki günkü top-
lantısında alınan karar doğrul-
tusunda gerçekleştireceği bu zi-
yaret, Dışişleri Bakanlığı yetki-
lilerinde "kaygı" yaratıyor.
Yetkililer, basmdan öğrendikle-
ri ziyaretin Kuveyt'te halen
Türk Buyükelçiliği'nin kapalı
olması ve ülkede "Su, elektrik
yokluğu, askeri önlemlerin
devamı" gibi koşullar yuzünden
"çok zahmetli" olabileceğini
belirtiyorlar.
Bakanlar Kurulu'nun oncekı
günku toplantısına ilişkin dun
bir basın toplantısı düzenleyen
Devlet Bakanı Kemal Akkaya,
Türkiye'nin Körfez savaşından
sonra oluşacak işbirliği masası-
na oturma gayretlerinin sürdu-
ğunü söyledi. Akkaya, "Tür-
kiye'nin beklentileri dışında bir
gelişme olursa silemimizi de di-
le geüririz " dedi.
Bakanlar Kurulu toplantısın-
da Başbakan Akbulut'un eko-
nomik konularda göruşmeler
yapmak uzere "en kısa zaman-
da" Kuveyt'e gitmesinin karar-
laştınldığını da açıklayan Akka-
ya, Başbakan'ın Kuveyt'e bölge-
deki güvenlik sistemine ilişkin
bir onerı getirmeyeceğini bildir-
di. Akkaya, gezinin tumuyie
Kuveyt'in imarına ve Turk mü-
teahhitleriyle ihracatçılannın
buradaki iş olanaklanna yöne-
lik olacağını açıkladı.
Başbakan Akbulut'un Ku-
veyt ziyaretinin tarihinin henuz
belirlenmediğini de kaydeden
Akkaya, "Kuveyt harap. Su,
elektrik ve kalacak >er yok. Gi-
dilecek tarih 5-10 gün içinde bd-
li olur" dedi.
Akbulut'un Kuveyt'e gidece-
ği haberi Dışişleri Bakanhğı çev-
relerinde de "şaşkınlık"la kar-
şilandı. Yetkililer buyukelçiliğin
kapalı olmasının bu ziyareti
guçleştireceğini belirterek, "In-
giltere Başbakanı Major Ku-
veyt'i helikopterie, üzerinde bir
kazak ve spor pantolonla ziya-
ret etti. Askerlerle goruştü.
Ama şu ortamda, Kuvevl'e gi-
dip resmi temaslar >apmak çok
giiç. " dediler.
Asya ve Avrupa'yı ilk kez birleştiren Boğaziçi Köprüsü'nün
açıldığı yılı hatırhyor musunuz?
Arnavutluk'ta da esmesine izin
vermesinden sonra başlayan
yurtdışına kaçışlar geçen hafta
yine alevlendi. Önceki gün Ti-
rana ve Liria firkateynleri 6500
Arnavut ile birlikte ltalya'nın
Brindisi limanına yanaştı. Ital-
yan yetkililer, acil olarak top-
lantıya çağrılan hukümet üye-
leri bir karar alınana kadar, ka-
raya inişi yasakladı. Ancak bu
yasak önce Liria gemisi için
kaldırıldı. Dün limana giren bir
gemideki Arnavutlann da ge-
minin alabora olma tehlikesi
nedeniyle İtalya'ya ayak basma-
larına izin verildi.
Arnavutluk'un en buyuk li-
man kenti Dıraç"tan BrindisiL
ye kaçanların sayısının, son
hafta içinde 10 bini aştığı bil-
dirildi. Reuter'in haberine gö-
re Arnavutlan yerleştirecek yer
bulunmaması, karaya inişin ya-
saklanmasına yol açtı. Dün
Brindisi'ye ulaşan Arnavutlann
sayısının da 3000 olduğu belir-
tildi.
Ülke vatandaşlanmn yurtdı-
şına kaçmalarına uyarı ateşi
açarak engel olmaya çalışan
Arnavut polisi bunda başanlı
olamayınca, dün Dıraç kenti gi-
rişine barikat koydu ve burayı
askeri yasak bölge ilan etti.
Başkentte gruplar oluşturulma-
sı da yasaklandı.
ltal>-a'da Başbakan Yardım-
cısı Claudio Martelli'nin isteği
uzerine olağanustu olarak bir
araya gelen dış ilişkıler, savun-
ma, sivil koruma ve içişleri ba-
kanlan, sınır kapılannın Ama-
vutlara kapatılmasını kararlaş-
tırdı.