18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 MART 1991 HABERLER CUMHURİYET/5 Krizeçare • lç Politika Servisi— SHP Tekirdağ Milletvekili Enis Tütüncü, bölgede süren sanayileşmenin doğal hayatı bozmaması için alınacak önlemler konusunu araştırdıklannı söyledi. Çevre halkının, köylü ve çiftçilerin sorunlannı dinlediklerini, en büyük sıkıntının; gübre fiyatlarıyla diğer ürünlerin pahalı olmasından kaynaklandığına dikkat çeken Tütüncü, "Bize oy verenlerin sesini Meclis'te temsil edebilmek için elimizden geleni yapıyoruz. Hükümet, Körfez krizi bittiğine göre ekonomik krize çare bulmalıdır" diye konuştu. Kulp'ta ANAP kazandı • DtYARBAKIR (Cumhuriyet) — Kulp Belediye Başkanhğı'nı ANAP adayı Ihsan Gülgen kazandı. DYP'li Belediye Başkanı Ihsan Çelik'in istifasıyla boşalan Kulp Belediye Başkanlığı seçimi dün yapıldı. Olaysız ve sakin bir onamda gerçekleşen seçim sırasında 2293 seçmen 10 sandıkta oy kullandı. Yapılan sayım sonucunda 1052 oy alan ANAP adayı İhsan Ülgen belediye başkanlığına seçildi. Seçime katılan diğer adaylardan RP'li Behzat Narin 213, DYP'li Ahmet Yaşar 420, bağımsız Emirhan Aslan da 608 oy aldılar. SHPükadınlar • ANKARA (Cumhariyet Bürom) — SHP il kadın komisyonlan eğitim toplantısında Semra özal sert bir dille eleştirildi. SHP'Ii kadınlar, Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve bazı bakanlann Semra özal'm kongreyi kazanması için "kulis yapmalannının, kadınlar için küçültücü bir durum olduğunu" belirttiler. PM üyesi Ayla Akbal "Kadın Sorunlan Komisyonu"nun ileride oluşturulacak "Kadın Sorunlan Bakanlığı" için nüve olacağuıı söyledi. Denıirel'e eleştiri • ANKARA (UBA) — DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel ve DYP yönetimi "Adaletçi Demokratlar" tarafından eleştirildi. Saadettin Bilgiç ve arkadaşlan tarafından "Adaletçi demokratlar" imzasıyla yayunlanan bildiride DYP yönetiminin bazı politikalaruun yanhş, çelişkili ve tutarsu okluğu, bu durumun da taraftarlan güç dunırna soktuğu öne sürüldu. Parti organlannda tartışümaktan uzak tutulan sorunlann kamu önünde eleştirilmesinde sayısız yararları olduğu kaydedilen bildiride şöyle denildi: "DYP'nin Körfez politikası kişisel beyanlarla gerçeklerden saptınlarak dayanaksLZ kalmış partinin prestij ve güven kaybına yol açmıştır. Israrla sürdürulen Çankaya kavgası milli meselelerde doğnı teşhisler konulmasına engel olmuş, uzun vadeli iilke çıkarlan gözardı edilmiştir. Kamuoyunun heyecanla beklediği erken seçimi yanlış politikalarla çıkmaza sürükleyen anlayış partiye zararlı olmuştur!' Açlık grevi sonaerdi • tSTANBUL (AA) — TAYAD'ın kapatılmasını protesto etmek amacıyla 18 gündür açlık grevinde bulunan TAYAD'lı yöneticiler dün sakatlarla düzenledikleri basın toplantısından sonra açlık grevine son verdiler. Halkın Emek Partisi Eminönü üçe merkezindeki toplantıda konuşan dernek başkanı Gülten Şeşen, 14 şubat tarihinde başlattıklan açlık grevine son verdiklerini açıkladı. Şesen, TAYAD'ın antidemokratik uygulamalar, işkence, baskı ve savaş hali uygulamalarının bir sonucu olarak kapatılmak istendiğini iddia etti. SHP GenelBaşkanı Inönü'den ÖzaVa sert yanıt 4 Ihtiras tramvayına binmiş'İnönü, önceki akşam televizyonda konuşan Cumhurbaşkanı Turgut ÖzaTın 'irticanın sorumlusu' olduğunu söyledi. Özal'ın, Ttirkiye Körfez savaşına girmediği için halka ye muhalefete teşekkür etmesini isteyen İnönü, "Özal zikzak yapıyor" dedi. İç Politika Servisi — SHP Genel Başkanı Erdal tnönü, "thtiras tram- vayına binmiş bir aile, ANAP'ı bütünüyle kendilerine baglayabihne ve böylece iktidar- lannı pekiştirme miicadelesi veriyor" dedi. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın önceki akşam te- levizyonda yaptığı konuşmayı, "Talihsiz bir açıklama" olarak yorumlayan İnönü, "Sözde Kör- fez'le ilgili bir değerlendirme ha- vası içinde televizyona çıkıyor. Bunlar elbette bir cumhurbaş- kanının yapacağt davranışlar de- gil. Oisa olsa oturduğu makam- dan emin olmayanlann, halkı- mızın bir tiirlü alışamadıkları- nın arayışlandır" diye konuştu. SHP Genel Sekreteri Hikmet Çetin de ANAP il baskanhğı se- çimini "Çankaya'da savaş var" diye tanımladı. SHP tstanbul tl Merkezi'nde dün ANAP İstanbul ilk kongre- sinin başladığı saatlerde bir ba- sın toplantısı düzenleyen tnönü, Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ı önceki akşam televizyonda yap- tığı konuşmalar nedeniyle sert bir dille kınadı. tç politikada krizin ön plana çıktığına dikkat çeken İnönü, krizin kaynağının Çankaya olduğunu söyledi. Türkiye'nin Körfez savaşına gir- meden krizi atlatmasında halkın ve muhalefet partilerinin katkı- sının büyük olduğunu belirten tnönü şunları söyledi: "Sayın Özal dün akşamki (önceki akşam) konuşmayı ne- den yaptı? Nedeni çok basit: Bugünkü (dünku) kongre. Sayın eşi için bir partili delege gibi ku- lis yapan Sayın Özal, emireri TRFyi de bu amaçla kullanıvor. Hiç zikzak yapmadığmı söyledi. Bunu ciddiye almak mümkün değildir." Cumhurbaşkanı Özal'ın Kör- fez krizinin başladığı günden bu yana yaptığı açıklamalardan ör- nekler veren İnönü, "thtiras tramvayına binmiş bir aile, ANAP'ı bütünüyle kendilerine bağlayabüme ve böylece iktidar- lannı pekiştirme mücadelesi ve- riyor. Sözde Körfez'le iigili bir değeriendirme havası içinde te- levizyona çıkıyor. Bunlar elbet- te bir cumhurbaşkanının yapa- cağı davanışlar degildir. Olsa ol- sa oturduğu makamdan emin olmayanlann, hallumızın bir türifi alışamadıklaruun arayış- landır" dedi. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ı "Bugün suçladığı insan- laria dün kol kolaydı" diye suç- layan Inönü, "Bugün irtica teh- likesi varsa bunun sorumlusu bizzat Sayın Özal'ın kendisidir" dedi. İnönü konuşmasını şöyle sürdürdü: "Sayın Semra Özal'm tstan- bul il başkanlığı adaylığı çok açıktır ki iddia edildigi gibi irti- caya karşı bir çıkış olmaktan çok, bir 'kişisel ihtiras yolculu- ğu'dur. Sayın Özal, Türkiye'yi savaşa sokmak istiyordu. Sayın Özal'ın amacı ABD'nin kazana- cagı belli olan bu savaşın sonun- da muzaffer komutan bavalan takınmaktı. Başkalannın zaferi- ni kendi marifeti gibi gosterip bunu iç politikada kullanmak- tı. Halkıraızın sağduyusu bu oyunu bozmuş, maceralan en- geilemiştir. Özal'ın televizyonda- ki konoşması çok talihsiz bir açıklamaydı. Cumhurbaşkanı- nın yapması gereken şey halkı- mıza, muhalefete teşekkür et- mekti, ama çıktı olmayacak şe- kilde muhalefeti eleştirdi." Bu arada Karadeniz gezisini sürdüren SHP Genel Sekreteri Hikmet Çetin dün Giresun ve Ordu'da katıldığı örgüt toplan- tılannda yaptığı konuşmalarda Cumhurbaşkanı özal'ı "Taraf- sızlığını yitinnek'ie suçladı. Çe- tin, tüm sosyal demokratlann SHP çatısı altında birleşmeleri çağnsını da yineledi. Çetin, "Çankaya'da savaş var" diyerek şunları söyledi: "Körfez savaşı bitti. ama Çan- kaya'da savaş var. Bir kriz var. Bunu çözmek zorundayız. Ata- türk'ün, tsmet Paşa'nın oturdu- ğu koltukta oturan kişi, bırakı- nız hepiraizin cumhurbaşkanı olmasını, bıralunız tarafsız ol- masım, geldiğj ANAP'ın cum- hurbaşkanı bile olamadı. ANAP içerisindeki bir grubun, bir hizbin cumhurbaşkanlığuıı yapıyor." Baykal: Koltukta gözüm yok KUTLU ESENDEMtR ~ BURSA — Eski SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal, DSP- SHP birleşmesi için "Eğer da- mat bizsek duğüne hazınz. An- cak gelin naz yapıyor" dedi. Parti içi sorunlan demokrasi içinde doğal bulduğunu belirten Baykal, "Benim, mevküde ve koltukta gözüm yok. Benim sosyal demokratlığım koltukla kaim olmaz" dedi. Parti içi sorunlan doğal kar- şıladığını kaydeden Baykal, "Türkiye'nin gündeminin sah- te olduğu" saptaır-asında bu- lundu. Eski Genel Sekreter Bay- kal, "Bu sahtelikte en büyük suç TRT'nin ve renkli magazin basımndır. Bu gundemi değişür- mek için siyasi partilere önemli görevler düşuyor. Cumhurbaş- kanı Turgut Özal, kamuoyunun önune bir kurt yumagı atıyor ve herkes bu yumakla uğraşırken malı götüriiyor." diye konuştu. tNÖNÜ — Cumhurbaşkanı'mn TV konuşmasını eleştiren tnönü, "Talihsiz açıklama" dedi. (Fotoğraf: AA) DYP lideriDemirel'den özallara: Çankaya nüfuzu partinin içinde Demirel, TRT'den Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın konuşmasına 'yanıt hakkı' isteyeceklerini bildirdi. ANAP İstanbul il kongresini 'Sandıktan Çankaya'yı çıkarma gayreti' olarak tanımlayan Demirel, Türkiye'nin kendisini koruyacak güce sahip olduğunu söyledi. ANKARA (Cumhariyet Bürosu) — DYP Genel l§ Başkanı Süley- man Demirel, Cumhurbaşka- nı Turgut Özal'ın önceki akşam radyo ve televizyondan yayınla- nan ve Türkiye'nin Körfez po- litikasmı anlattığı konuşmasına, TRT'den yanıt hakkı isteyecek- lerini bildirdi. özal'm konuşma- sına dün Ankara'nın Akyurt il- çesinde yanıt veren Demirel, "Türkiye'nin cumhurbaşkanı- yım diye Çankaya'da oturan Sayın Özal'ı dinlediniz. Bu, izah konuşması değildi, onu çok yaptı zaten, bugün (dün) iktidar partisinin İstanbul tl Kongresi var, onun açış konuşmasıydı" dedi. Demirel, ANAP'ın tstan- bul tl Başkanlığı seçimini "san- dıktan Çankaya'yı çıkarma gayreti" olarak niteledi. Demi- rel, Semra Özal'a da "Siyaset mayın tarlasıdır. Mayımn nere- de olduğunu bilemezsiniz" dedi. Partisinin üçe binasmın açılı- şını yapmak üzere dün Akyurt'a giden ve Akyurtlulara hitaben bir konuşma yapan Demirel, Türkiye'de siyasetin bir süredir meydanlardan odalara ve radyo-televizyona çekildiğini söyledi. Hükümetin Körfez sa- vaşı sırasında izlediği politika- yı eleştiren Demirel, Türkiye'- den kalkan uçakların Irak'ı bombalamasına karşın, Irak'ın buna karşdık vermeye takati ol- madığı için Türkiye'nin sıc.k savaşa bulaşmadığını anlattı. özal'ın, "Ordumnz hantaldır" biçimindeki sözlerini de anımsa- tan Demirel, "Ülkeyi, Saddam korkusunun icine sokmuşlardır. Ben o zaman, '50 tane Saddam olsa, benim milletim için ne yazar' dedim. Biz bu topraklar- da barınacağız. Komşulanmız- dan hiçbirinin müsaadesi ile bu- rada var degiliz. On bin sene da- ha böyle olacağız" diye konuştu. Türkiye'nin bölgede savaşın sona erdirilmesinde Sovyetler Birliği ve İran'ın oynadığı rolü oynayamadığını, başka ülkele- rin dümen suyuna gittiğini yine- leyen Demirel konuşmasun şöy- le sürdürdü: "Önümüzdeki günlerde, bu konunun istismannı çok dinle- yeceksiniz. Şimdi, Türkiye'nin üstündeki örtü kalkryor. Millet kahvaltıda, öğlen yemeğinde, akşam yemeğinde artık savaşı bir kenara bırakıp kendi dertle- rini konuşmaya zaman bulma- lıdır. Örtünün altından o çıkı- yor. Siyaseti yeniden işler hale getirip, Türkiye'nin kınğını. dö- küğünü toplamak mecburiyetin- deyiz. Bugün, Türkiye'nin başı agmor. Onun için de başka şey- leri düşünecek hali yok." Demirel, Akyurt'a giderken seçim otobüsü Süvari'de gaze- tecilerih sorulannı yanıtladı. Taşlar oynadı Özal'ın radyo ve TV'de yap- tığı konuşmasında halkı aldat- maya devam ettiğini kaydeden Demirel, Semra özal'ın il baş- kanhğına adaylığıyla ilgili ola- rak şunları söyledi: "Arjantin dışında, dünyanın hiçbir yerinde böyle bir olay ol- maz. Devletin bir şeması var. Bu şemadaki taşlar oynamıştır. Taşlar yerinde durmuyor. Bu Çankaya nüfuzu, iç siyasette za- ten kullanıhyor. Şimdi, bir par- tinin iç etkinliklerinde de kulla- nılıyor. Sayın Özal'ın, TV'de yaptığı konuşmanın sebebi odur. tstanbul tl Kongresi'nin açış konuşmasıdır." Demirel, Semra özal'ın il başkanı, ardından da ANAP Genel Başkanı olması duru- munda, bunun muhalefetin işi- ni kolaylaştırıp kolaylaştırma- yacağını soran bir gazeteciye şu yanıtı verdi: "Biz. milletin iradesine inanı- yoruz. Bu irade bir yerde, 'Dur, ne yapıyorsun demiyorsa, gide- bileceği yere kadar gider. Fakat Türkiye, o kadar kolay bir memleket değil. Her aklına ko- yan, her istediği yere geBr degil. Bir şeyi istemek yetmez, millet- ten isteyeceksiniz. Aklına siya- seti koyan herkes, siyasette en son varabileceği yere varabilir mi? Mayın tarlasıdır siyaset. Hiç mayına çarpmadan vanr mı? Öyle bir kabiliyeti varsa, konjonktür müsaitse vanr. Kim istemez. Her ana-baba çocnğu- nun vali, paşa, cumhurbaşkanı olmasını ister. Ama bu ana- babanın temennileri her zaman yerine gelmez ki. Mayının nere- de olduğunu bilemezsiniz." Gayri insani Demirel, son günlerde artan gözaltmdaki ölümlere ilişkin bir soruyu yanıüarken de "Bir açık rejimde, suç işleyenlere bnkuk dışı davranılmasını anlamak mümkün degildir. Bunun üs- tünde dikkatle durmak lazım- dır. Kişi, o suçu işlememiş ola- bilir. tşlemişse de cezası, kanun- lann tayin ettiği cezadır. Hâkim önüne çıkmadan ceza uygulan- ması, gayri insanidir. Böyle bir olay varsa kamuoyunda, Mec- lis'te konuşulur. Hukuk dışı ce- za uygulamasına şiddetle karşı- yım" diye konuştu. DMP lideriDalan'dan ANAP'a suçlama: Bıuılarm ar damarı çaüamış Dalan, partisinin 1. Olağan Büyük Kongresi'nde, ANAP İstanbul II Kongresi'ni değerlendirirken "Kaba kuvvetin nerelere kadar tırmandığının en büyük göstergesi" dedi. DALAN — Demokratız. ANKARA (Cnmhariyet Bü- rosn) — DMP'nin 1. Büytik Kongresi dün tamamlandı ve Bedrettin Dalan'ın genel baş- kanlığından sonra 56 kişilik MKYK üyeleri belli oldu. Kong- re sonunda yayunlanan bildiri- de, başkanhk sistemine karşı olunduğu vurgulandı. Genel Başkan Dalan, dün yaptığı konuşmada, kongrenin köklü parlamenter demokrasile- re sahip ülkelerden daha olgun bir havada geçtiğini söyledi. Da- lan, ANAP tstanbul il kongre- si için, "Kaba kuvvetin nerele- re kadar tırmandıgının en bü- yük göstergesi. tşte kalitesizUk bu. Bir bakan, delege yumrnk- hryor. Onlar nerede, biz nerede. Onlar menfaat almak için çalı- ' şıyoriar. Biz ise vennek için ça- uşıyorvz. Farkınuz budur" de- di. DMP 1. Olağan Büyük Kongresi'nin dün öğleden son- raki bölümünde Genel Başkan Bedrettin Dalan, MKYK seçim- lerine geçilmeden önce bir ko- nuşma yaptı. DMP kongresinin örnek bir kongre olduğunu ve 500 yılhk parlamenter demokrasilere sa- hip ülkelerdeki kongrelerden daha olgun bir havada geçtiği- ni kaydeden Bedrettin Dalan, "Türkiye'nin tek demokrat partisi biziz. Bizde listeye gir- mek için Dalan'a yakınlık önemli degildir. Tüzüğümüz ön- seçimi öngormektedir. Partili, Dalan'ın etegine yapışmayacak, milletin etegine yapışacaktır. İlk yapılacak genel seçimlerde san- dıktan birinci parti olarak çıka- cağız." "Bir bakan delegeyi nasıl dö- ver? Kendisine nasıl 'otel ayısı' der? Bunlann ar damarı çatla- mış. Bu olay, kaba kuvvetin ne- relere kadar tırmandığının en büyük göstergesi. İşte kalitesiz- Uk bu. Kalitesizliğin karşısında bu partiyi kurduk. Bugun bura- da Türkiye'nin dört bucagından gelen ddegder belli bir kalite ile, belli bir şuurla oy kullanıyor- lar." dedi. DMP Genel Başkanı Dalan, "Semra Özal'm il baskanlığını kazanamaması durumunda ANAP'ta ne olur" şeklindeki bir sonıya da "Hiçbir şej' değiş- mez, önemli olan ANAP için- deki hadiseler degil, kimin ka- zanacağı değil. ANAP'ın mille- te karşı olan pozisyonudur. Böyle şovlarla milletin takdiri- ni kazanamazlar" karşılığını verdi. 56 kişilik MKYK listesi Daha sonra MKYK seçimine geçildi. Dört ayn listenin çekiş- tiği seçimler sonunda 56 kişilik MKYK, şu isimlerden oluştu: Dofancan Akynrek, Tınaz Titiz, Sıtkı Aydınel, Türker Saadallı, Şenay Günay, Rahmi Gumriıkçüoglu, Eser Alptekin, Baha Çelik, Işık Aygiindüz, Hikmet Bozanoğlu, Hulusi Görböz, Alaattin Demirci, tb- rakim Fırat, Kapbun Atçı, tsmet Aybek, Altan Erginay, Ahmet Akyürek, Deniz Alper, Mehmet Başhan, Refik Moral, Enis Özaydın, Gölseren Topaloglu, Semra Baraa, Manım TMrker, Şökni Eğin, Engin Demir, Ali Zengin, Fırat SeUmoglu, Ali Araptarlı, Mustafa Öztirk, Ognz Tolga, Ahmet Gökçe, tl- ter Ural, Osman Zeydaa, Yavuz Uynlh, Cemfl Caa Bıçakçı, Me- tin Ünal, Yttksd Yüdınm, Nev- zat Harputlsgü, TekİB Acar, Seyhan Nalçacı, Turgay Başa- ran, Yılmaz Ağaoğlu, Sait Ba- laban, Mahmut Bofa, Basri Öz- mutaf, Yusuf Hatayü, Sabahat- tin Yavuzer, Kenan Aktaş, Gö- ler Leyla Özhan, Gönül Sök- men, Rüçhan Karaman, Atiila Ergüleç, tsmail Çelik, Seçil Ören ve Kemal BUici. Merkez Disiplin Kurulu ile Merkez Denetleme Kunılu se- çim sonuçlannın da yann belli olacağı bildirildi. Bildiri Kongrede yayunlanan bildiri- de, "Partimiz, öikemiz için en geçerii rejimin, Meclis içinden çıkmış, Medis'e karşı sorumlu bir bükümet sistemi olduğu ka- msuıdadır. Başkanuk sisteminin karşısındayız" denildi. Bildiride, demokrasinin tam anlamı ile yerleşmediği bir ülke- de başkaniık sisteminin o ülke- yi diktatörlük rejimine götüre- cegi inancuıda olduğu belirtildi. GUNLEREV KOPUGU AHMET TAN "Yeni Türk Lokumu" ANKARA — Soruya ba- kar mısınız? "— Kadın özgürlüğü ile değil de göbek dansözleri ve haremiyle tanınart Türkiye, bu kez karı-koca tarafından yönetilen ilk ülke sıfatını ka- zanacak mı?" Bu soru, Avnjpa sermaye- sinin sesi Financial Times'- ta yayımlanan bir yazıda yer alıyor. İngiliz usulü ince gır- gırla ambalajlanmış yazının başlığı ise, "Yeni Türk Loku- mu." Yani Semra Hanım... Gazete, "Yeni Türk Loku- mu"nun Türk siyasetine na- sıl birtat getireceğini yazmı- yor. Ama, politikaya atılma kararının başbakanlığa adaylığı bile hedef aldığını anlatıyor. Ama, dün gece iptal edi- len kongre gösteriyor ki, lo- kumun piyasaya çıkması ko- lay olmayacak. Sovyetler'in telaşı, herhal- de biraz da bundanL Cumhurbaşkanı Özal'ın, önümüzdeki pazartesi günü başlayacak olan Sovyet ge- zisine, Semra Hanım'ın da katılıp katılmayacağını Mos- kova, Türk Dışişleri'ne res- men sordu. özal'ın progra- mına Komünist Partisi Mos- kova İl Başkanı'nı ziyaret, eşiyle tanışma türünden bir ekleme yapılmak isteniyor olmalı. ûzallar'ın eylemlerini, söylev ve de- meçlerini ya- bancı ülke dı- şişlerine an- latmakta, Dı- şişleri Bakan- lığımız maale- sef hâlâ başa- rılı değil. Bunda, Türk hariciye- sinin konvan- siyonel diplomaside, aklıse- limde ısrarı yüzünden Sem- ra Hanım'ın demeçlerini in- celemek yerine, kripto oku- maya saplanıp kalmasının payı büyük. Bu yüzden Moskova'ya ne yanıt verileceğini, Dışiş- leri hemen belitieyemedi. Oysa, bu tür soruların yanı- tı, Bayan özal'ın basında çı- kan açıklamalarında var. Bayan Özal, il başkanlığı- na seçildiğinde "ikı görevini de aksatmayacağını, gere- kirse uygun vekil aracılığıy- la tüm yükümlülüklerini ye- rine getireceğini" anlatmıştı. Dışişleri bu açıklamalar- dan haberli olsaydı hem Moskova'yı bekletmez hem de Köşk'ü boş yere rahatsız etmezdi. Cumhurbaşkanı'mn Sov- yet seferine gelince, sefer önümüzdeki pazartesiden başlayarak altı gün sürüyor. Dört durağı kapsıyor; Mos- kova ile Ukrayna, Kırgızistan ve Azerbaycan cumhuri- yetleri. 12 Mart Salı günü Özal'ın Gorbaçov'la başbaşa gorüş- mesi var. Burada son yılların "en anlayışlı, en sorunsuz tek komşusu olan" Sovyetler İle ikili ekonomik, ticari, siyasi- işbirltği en üst düzeyde ele alınacak. özallar'ın eylemlerini, söylev ve demeçlerini yabancı ülke dışişlerine anlatmakta maalesef Dışişleri Bakanlığımız hâlâ başanlı değil. Tabii bir de "yeni Ortadoğu" düzeni konuşula- cak. Gorbi, "Bush'un dos- tu"nun yaklaşımlarından ABD'nin ön ve art niyetleri- ni çözmeye çalışacak. Özal ise, Sovyet liderinden, dos- tuna telefonda anlatabilece- ği taze bilgiler alabilecek. Gezinin Türkiye bakımın- dan asıl önemli ayağı, Azer- baycan ve Kırgızistan. Geniş bir heyetin katılaca- ğı bu gezide, Türklerin yaşa- dığı cumhuriyetlerle ilişkiler en üst düzeyde ele alınacak. Örneğin, Kırgızistan ve Azerbaycan'daki "alfabe" konusunda nabız tutulacak. Kiril alfabesi kullanan bu cumhuriyetlerin Latin alfabe- sine geçişi, tarihi bağları kül- türel bağlaıia güçlendirmek bakımından çok önem ta- şıyor. Türkiye gelecekte bu cumhuriyetlerle yakınlığını, ekonomik-kültürel bütünlü- ğünü ortak yazılı kültürle gerçekleştirecek. İran'ın bu konuda engelle- yici etkileri olduğu biliniyor. Tahran yönetimi, bu cumhu- riyetlerde Latin alfabesine geçilmesine karşı. Ozellikle İran, Kuran'ın Arapça okunması zorunlulu- ğunu telkin ederek, bu ülke- lerı siyasi etkisi altına alma- ya çalışıyor. Körfez savaşt sı- rasında Azer- baycan'ın Saddam'ı desteklemesi, bu alanda İran'ın bir ba- şarısı oldu. YıllardırOr- t a d o ğ u ' y a açılma hedefi, diplomatik bir özlem olmak- tan çıkamadı. Çünkü bu he- def karşılıklı değil. Oysa, Sovyet cumhuriyet- lerinden Türkiye'ye doğru, sıcağın sıcağı bir ilgi ve sev- gi rüzgârı esiyor. Bunu geçen haftalarda Ankara'dan giden Dışişleri heyetine, Türkmenistan'da bir hükümet yetkilisi şöyle açıkladı: "Biz buradaki Selçuklu ve öteki Türk eserlerini yıllardır koruyoruz. Gelin artık bunla- ra sahip çıkın. Restore edin, otel yapın, işletin, beraber olalım." Bunu söyleyen yaşlı yetkt- li, pırıl pırıl Türkiye Türkçesi konuşuyor. Türkçesini, Ata- türk döneminde Türkiye'den gönderilmiş Türkçe ve ede- biyat öğretmenlerine borçlu olduğunu söylüyor. Atatürk'- ten sonraki yıllarda Türkiye'- nin ilgisizliğinden yakınıyor. Özal'ın Sovyet seferi, bu cumhuriyetlerle ilişkilere sı- caklık kazandırabilecek. "Yeni Türk Lokumu" ile başlayan bu dönem, Sovyet- ler'deki Türk cumhuriyetle- riyle ilişkilerimize nasıl yan- sıyacak? Bu sorunun yanıtı henüz belli değil. Belli olan, Batı'nın bu dönemi dün geceki iptal- den sonra daha alaya ala- cağı. DÜŞÜNÜYORUM OYLEYSE VURUN tlhan Sclçuk 20. bası 7.000 Ura (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-îstanbul Ödemeii gönderilmez. TÜRKİYE YÖNETÎMİNDE KARMAŞA Prof. Dr. Lütfü Duran 5.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-îstanbul Ödemeii gönderilmez. StVASLI ASLtYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No: 1990/18 Davacı Hatice Akbay tarafından davalı Sivash ilçeâ Hacım köyün- den 61 hanede nüfusa kayıtlı Ali ve Neziha oğlu 1964 doğumlu Re- cep Akbay aleyhine açılan şiddeüi geçimsizlik sebebiyle boşanma da- vasınm yapılan açık duruşması sırasında: Verilen aıa karan gereğince; Uşak ili, Sivash Uçesi, Hacım köyü 61 hanede nüfusa kayıtlı Ali ve Neziha oğlu 1964 doğumlu Recep Ak- bay, ikame ettiği belirtilen adreste kendisine 16/1/1990 tarihli dava dilekçesinin tebliğ olunamadığı ve aramalara ragmen bulunamadığı ve açık adresinin de tespit edilemediğinden taraf teşkilinin yapılama- dığından adı geçen davalı Recep Akbay'ın 7J.1991 günu saat 9.10'da yapılacak olan dumşmaya gelmesi, aksi takdirde yokluğunuzda du- ruşma yapılıp dava dilekçesinin tebligi yerine gecerli olacağı ilan olu- nur. 3.12.1990 Basın: 45878 T.C İZMİR 4. ASLtYE HUKUK HÂKİMLİĞİ 1988/751 1989/1263 Mahkememizin yukanda esas ve karar numarası yazılı bulunan dava dosyasının wmyiz incelemesi sonunda 14.11.1990 tarih ve 9989-31288 sayılı Yargıtay 5. Hukuk Dairesince ONANMASINA, karar verildi- ği, Izmir Merkez Menderes pafta 6, ada: 237, parsel: 7'de kayıüı U- şınmaz hakkında 2942 sayılı yasanın 17. maddesine göre Hazine adı- na tesciline karar vcrildiğinden Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'nce verilen ONAMA karannın davalılar Mehmet Tosya, Mesure Kırtaş, Fatma Sertel, Eda Aktay, Hanife Aktas, Sıdıka Arslan, Hasan Arslan, ön- der Arslan, Enver Arslan, Neşe Hançer, Şenay Arslan, Mehmet Zey- bek, Abdi Zeybek, Osman Zeybek, Veli Zeybek ve Zeynep Zeybek'e tebliğ yerine gecmek üzere ilan olunur. 19.2.1991 Basın: 20867
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle