Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 MART 1991 HABERLER CUMHURİYET/5
Krizeçare
• lç Politika Servisi—
SHP Tekirdağ Milletvekili
Enis Tütüncü, bölgede
süren sanayileşmenin doğal
hayatı bozmaması için
alınacak önlemler
konusunu araştırdıklannı
söyledi. Çevre halkının,
köylü ve çiftçilerin
sorunlannı dinlediklerini,
en büyük sıkıntının; gübre
fiyatlarıyla diğer ürünlerin
pahalı olmasından
kaynaklandığına dikkat
çeken Tütüncü, "Bize oy
verenlerin sesini Meclis'te
temsil edebilmek için
elimizden geleni yapıyoruz.
Hükümet, Körfez krizi
bittiğine göre ekonomik
krize çare bulmalıdır" diye
konuştu.
Kulp'ta ANAP
kazandı
• DtYARBAKIR
(Cumhuriyet) — Kulp
Belediye Başkanhğı'nı
ANAP adayı Ihsan Gülgen
kazandı. DYP'li Belediye
Başkanı Ihsan Çelik'in
istifasıyla boşalan Kulp
Belediye Başkanlığı seçimi
dün yapıldı. Olaysız ve
sakin bir onamda
gerçekleşen seçim sırasında
2293 seçmen 10 sandıkta oy
kullandı. Yapılan sayım
sonucunda 1052 oy alan
ANAP adayı İhsan Ülgen
belediye başkanlığına
seçildi. Seçime katılan diğer
adaylardan RP'li Behzat
Narin 213, DYP'li Ahmet
Yaşar 420, bağımsız
Emirhan Aslan da 608 oy
aldılar.
SHPükadınlar
• ANKARA (Cumhariyet
Bürom) — SHP il kadın
komisyonlan eğitim
toplantısında Semra özal
sert bir dille eleştirildi.
SHP'Ii kadınlar,
Cumhurbaşkanı Turgut
Özal ve bazı bakanlann
Semra özal'm kongreyi
kazanması için "kulis
yapmalannının, kadınlar
için küçültücü bir durum
olduğunu" belirttiler. PM
üyesi Ayla Akbal "Kadın
Sorunlan Komisyonu"nun
ileride oluşturulacak
"Kadın Sorunlan
Bakanlığı" için nüve
olacağuıı söyledi.
Denıirel'e
eleştiri
• ANKARA (UBA) —
DYP Genel Başkanı
Süleyman Demirel ve DYP
yönetimi "Adaletçi
Demokratlar" tarafından
eleştirildi. Saadettin Bilgiç
ve arkadaşlan tarafından
"Adaletçi demokratlar"
imzasıyla yayunlanan
bildiride DYP yönetiminin
bazı politikalaruun yanhş,
çelişkili ve tutarsu okluğu,
bu durumun da taraftarlan
güç dunırna soktuğu öne
sürüldu. Parti organlannda
tartışümaktan uzak tutulan
sorunlann kamu önünde
eleştirilmesinde sayısız
yararları olduğu kaydedilen
bildiride şöyle denildi:
"DYP'nin Körfez politikası
kişisel beyanlarla
gerçeklerden saptınlarak
dayanaksLZ kalmış partinin
prestij ve güven kaybına yol
açmıştır. Israrla sürdürulen
Çankaya kavgası milli
meselelerde doğnı teşhisler
konulmasına engel olmuş,
uzun vadeli iilke çıkarlan
gözardı edilmiştir.
Kamuoyunun heyecanla
beklediği erken seçimi
yanlış politikalarla çıkmaza
sürükleyen anlayış partiye
zararlı olmuştur!'
Açlık grevi
sonaerdi
• tSTANBUL (AA) —
TAYAD'ın kapatılmasını
protesto etmek amacıyla 18
gündür açlık grevinde
bulunan TAYAD'lı
yöneticiler dün sakatlarla
düzenledikleri basın
toplantısından sonra açlık
grevine son verdiler. Halkın
Emek Partisi Eminönü üçe
merkezindeki toplantıda
konuşan dernek başkanı
Gülten Şeşen, 14 şubat
tarihinde başlattıklan açlık
grevine son verdiklerini
açıkladı. Şesen, TAYAD'ın
antidemokratik
uygulamalar, işkence, baskı
ve savaş hali
uygulamalarının bir sonucu
olarak kapatılmak
istendiğini iddia etti.
SHP GenelBaşkanı Inönü'den ÖzaVa sert yanıt
4
Ihtiras tramvayına binmiş'İnönü, önceki akşam televizyonda konuşan
Cumhurbaşkanı Turgut ÖzaTın 'irticanın
sorumlusu' olduğunu söyledi. Özal'ın, Ttirkiye
Körfez savaşına girmediği için halka ye
muhalefete teşekkür etmesini isteyen İnönü,
"Özal zikzak yapıyor" dedi.
İç Politika
Servisi — SHP
Genel Başkanı
Erdal tnönü,
"thtiras tram-
vayına binmiş
bir aile,
ANAP'ı bütünüyle kendilerine
baglayabihne ve böylece iktidar-
lannı pekiştirme miicadelesi
veriyor" dedi. Cumhurbaşkanı
Turgut Özal'ın önceki akşam te-
levizyonda yaptığı konuşmayı,
"Talihsiz bir açıklama" olarak
yorumlayan İnönü, "Sözde Kör-
fez'le ilgili bir değerlendirme ha-
vası içinde televizyona çıkıyor.
Bunlar elbette bir cumhurbaş-
kanının yapacağt davranışlar de-
gil. Oisa olsa oturduğu makam-
dan emin olmayanlann, halkı-
mızın bir tiirlü alışamadıkları-
nın arayışlandır" diye konuştu.
SHP Genel Sekreteri Hikmet
Çetin de ANAP il baskanhğı se-
çimini "Çankaya'da savaş var"
diye tanımladı.
SHP tstanbul tl Merkezi'nde
dün ANAP İstanbul ilk kongre-
sinin başladığı saatlerde bir ba-
sın toplantısı düzenleyen tnönü,
Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ı
önceki akşam televizyonda yap-
tığı konuşmalar nedeniyle sert
bir dille kınadı. tç politikada
krizin ön plana çıktığına dikkat
çeken İnönü, krizin kaynağının
Çankaya olduğunu söyledi.
Türkiye'nin Körfez savaşına gir-
meden krizi atlatmasında halkın
ve muhalefet partilerinin katkı-
sının büyük olduğunu belirten
tnönü şunları söyledi:
"Sayın Özal dün akşamki
(önceki akşam) konuşmayı ne-
den yaptı? Nedeni çok basit:
Bugünkü (dünku) kongre. Sayın
eşi için bir partili delege gibi ku-
lis yapan Sayın Özal, emireri
TRFyi de bu amaçla kullanıvor.
Hiç zikzak yapmadığmı söyledi.
Bunu ciddiye almak mümkün
değildir."
Cumhurbaşkanı Özal'ın Kör-
fez krizinin başladığı günden bu
yana yaptığı açıklamalardan ör-
nekler veren İnönü, "thtiras
tramvayına binmiş bir aile,
ANAP'ı bütünüyle kendilerine
bağlayabüme ve böylece iktidar-
lannı pekiştirme mücadelesi ve-
riyor. Sözde Körfez'le iigili bir
değeriendirme havası içinde te-
levizyona çıkıyor. Bunlar elbet-
te bir cumhurbaşkanının yapa-
cağı davanışlar degildir. Olsa ol-
sa oturduğu makamdan emin
olmayanlann, hallumızın bir
türifi alışamadıklaruun arayış-
landır" dedi.
Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ı "Bugün suçladığı insan-
laria dün kol kolaydı" diye suç-
layan Inönü, "Bugün irtica teh-
likesi varsa bunun sorumlusu
bizzat Sayın Özal'ın kendisidir"
dedi. İnönü konuşmasını şöyle
sürdürdü:
"Sayın Semra Özal'm tstan-
bul il başkanlığı adaylığı çok
açıktır ki iddia edildigi gibi irti-
caya karşı bir çıkış olmaktan
çok, bir 'kişisel ihtiras yolculu-
ğu'dur. Sayın Özal, Türkiye'yi
savaşa sokmak istiyordu. Sayın
Özal'ın amacı ABD'nin kazana-
cagı belli olan bu savaşın sonun-
da muzaffer komutan bavalan
takınmaktı. Başkalannın zaferi-
ni kendi marifeti gibi gosterip
bunu iç politikada kullanmak-
tı. Halkıraızın sağduyusu bu
oyunu bozmuş, maceralan en-
geilemiştir. Özal'ın televizyonda-
ki konoşması çok talihsiz bir
açıklamaydı. Cumhurbaşkanı-
nın yapması gereken şey halkı-
mıza, muhalefete teşekkür et-
mekti, ama çıktı olmayacak şe-
kilde muhalefeti eleştirdi."
Bu arada Karadeniz gezisini
sürdüren SHP Genel Sekreteri
Hikmet Çetin dün Giresun ve
Ordu'da katıldığı örgüt toplan-
tılannda yaptığı konuşmalarda
Cumhurbaşkanı özal'ı "Taraf-
sızlığını yitinnek'ie suçladı. Çe-
tin, tüm sosyal demokratlann
SHP çatısı altında birleşmeleri
çağnsını da yineledi. Çetin,
"Çankaya'da savaş var" diyerek
şunları söyledi:
"Körfez savaşı bitti. ama Çan-
kaya'da savaş var. Bir kriz var.
Bunu çözmek zorundayız. Ata-
türk'ün, tsmet Paşa'nın oturdu-
ğu koltukta oturan kişi, bırakı-
nız hepiraizin cumhurbaşkanı
olmasını, bıralunız tarafsız ol-
masım, geldiğj ANAP'ın cum-
hurbaşkanı bile olamadı.
ANAP içerisindeki bir grubun,
bir hizbin cumhurbaşkanlığuıı
yapıyor."
Baykal:
Koltukta
gözüm yok
KUTLU ESENDEMtR ~
BURSA — Eski SHP Genel
Sekreteri Deniz Baykal, DSP-
SHP birleşmesi için "Eğer da-
mat bizsek duğüne hazınz. An-
cak gelin naz yapıyor" dedi.
Parti içi sorunlan demokrasi
içinde doğal bulduğunu belirten
Baykal, "Benim, mevküde ve
koltukta gözüm yok. Benim
sosyal demokratlığım koltukla
kaim olmaz" dedi.
Parti içi sorunlan doğal kar-
şıladığını kaydeden Baykal,
"Türkiye'nin gündeminin sah-
te olduğu" saptaır-asında bu-
lundu. Eski Genel Sekreter Bay-
kal, "Bu sahtelikte en büyük
suç TRT'nin ve renkli magazin
basımndır. Bu gundemi değişür-
mek için siyasi partilere önemli
görevler düşuyor. Cumhurbaş-
kanı Turgut Özal, kamuoyunun
önune bir kurt yumagı atıyor ve
herkes bu yumakla uğraşırken
malı götüriiyor." diye konuştu.
tNÖNÜ — Cumhurbaşkanı'mn TV konuşmasını eleştiren tnönü, "Talihsiz açıklama" dedi. (Fotoğraf: AA)
DYP lideriDemirel'den özallara:
Çankaya nüfuzu partinin içinde
Demirel, TRT'den Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın konuşmasına 'yanıt hakkı'
isteyeceklerini bildirdi. ANAP İstanbul il
kongresini 'Sandıktan Çankaya'yı çıkarma
gayreti' olarak tanımlayan Demirel,
Türkiye'nin kendisini koruyacak güce sahip
olduğunu söyledi.
ANKARA
(Cumhariyet
Bürosu) —
DYP Genel
l§ Başkanı Süley-
man Demirel,
Cumhurbaşka-
nı Turgut Özal'ın önceki akşam
radyo ve televizyondan yayınla-
nan ve Türkiye'nin Körfez po-
litikasmı anlattığı konuşmasına,
TRT'den yanıt hakkı isteyecek-
lerini bildirdi. özal'm konuşma-
sına dün Ankara'nın Akyurt il-
çesinde yanıt veren Demirel,
"Türkiye'nin cumhurbaşkanı-
yım diye Çankaya'da oturan
Sayın Özal'ı dinlediniz. Bu, izah
konuşması değildi, onu çok
yaptı zaten, bugün (dün) iktidar
partisinin İstanbul tl Kongresi
var, onun açış konuşmasıydı"
dedi. Demirel, ANAP'ın tstan-
bul tl Başkanlığı seçimini "san-
dıktan Çankaya'yı çıkarma
gayreti" olarak niteledi. Demi-
rel, Semra Özal'a da "Siyaset
mayın tarlasıdır. Mayımn nere-
de olduğunu bilemezsiniz" dedi.
Partisinin üçe binasmın açılı-
şını yapmak üzere dün Akyurt'a
giden ve Akyurtlulara hitaben
bir konuşma yapan Demirel,
Türkiye'de siyasetin bir süredir
meydanlardan odalara ve
radyo-televizyona çekildiğini
söyledi. Hükümetin Körfez sa-
vaşı sırasında izlediği politika-
yı eleştiren Demirel, Türkiye'-
den kalkan uçakların Irak'ı
bombalamasına karşın, Irak'ın
buna karşdık vermeye takati ol-
madığı için Türkiye'nin sıc.k
savaşa bulaşmadığını anlattı.
özal'ın, "Ordumnz hantaldır"
biçimindeki sözlerini de anımsa-
tan Demirel, "Ülkeyi, Saddam
korkusunun icine sokmuşlardır.
Ben o zaman, '50 tane Saddam
olsa, benim milletim için ne
yazar' dedim. Biz bu topraklar-
da barınacağız. Komşulanmız-
dan hiçbirinin müsaadesi ile bu-
rada var degiliz. On bin sene da-
ha böyle olacağız" diye
konuştu.
Türkiye'nin bölgede savaşın
sona erdirilmesinde Sovyetler
Birliği ve İran'ın oynadığı rolü
oynayamadığını, başka ülkele-
rin dümen suyuna gittiğini yine-
leyen Demirel konuşmasun şöy-
le sürdürdü:
"Önümüzdeki günlerde, bu
konunun istismannı çok dinle-
yeceksiniz. Şimdi, Türkiye'nin
üstündeki örtü kalkryor. Millet
kahvaltıda, öğlen yemeğinde,
akşam yemeğinde artık savaşı
bir kenara bırakıp kendi dertle-
rini konuşmaya zaman bulma-
lıdır. Örtünün altından o çıkı-
yor. Siyaseti yeniden işler hale
getirip, Türkiye'nin kınğını. dö-
küğünü toplamak mecburiyetin-
deyiz. Bugün, Türkiye'nin başı
agmor. Onun için de başka şey-
leri düşünecek hali yok."
Demirel, Akyurt'a giderken
seçim otobüsü Süvari'de gaze-
tecilerih sorulannı yanıtladı.
Taşlar oynadı
Özal'ın radyo ve TV'de yap-
tığı konuşmasında halkı aldat-
maya devam ettiğini kaydeden
Demirel, Semra özal'ın il baş-
kanhğına adaylığıyla ilgili ola-
rak şunları söyledi:
"Arjantin dışında, dünyanın
hiçbir yerinde böyle bir olay ol-
maz. Devletin bir şeması var.
Bu şemadaki taşlar oynamıştır.
Taşlar yerinde durmuyor. Bu
Çankaya nüfuzu, iç siyasette za-
ten kullanıhyor. Şimdi, bir par-
tinin iç etkinliklerinde de kulla-
nılıyor. Sayın Özal'ın, TV'de
yaptığı konuşmanın sebebi
odur. tstanbul tl Kongresi'nin
açış konuşmasıdır."
Demirel, Semra özal'ın il
başkanı, ardından da ANAP
Genel Başkanı olması duru-
munda, bunun muhalefetin işi-
ni kolaylaştırıp kolaylaştırma-
yacağını soran bir gazeteciye şu
yanıtı verdi:
"Biz. milletin iradesine inanı-
yoruz. Bu irade bir yerde, 'Dur,
ne yapıyorsun demiyorsa, gide-
bileceği yere kadar gider. Fakat
Türkiye, o kadar kolay bir
memleket değil. Her aklına ko-
yan, her istediği yere geBr degil.
Bir şeyi istemek yetmez, millet-
ten isteyeceksiniz. Aklına siya-
seti koyan herkes, siyasette en
son varabileceği yere varabilir
mi? Mayın tarlasıdır siyaset.
Hiç mayına çarpmadan vanr
mı? Öyle bir kabiliyeti varsa,
konjonktür müsaitse vanr. Kim
istemez. Her ana-baba çocnğu-
nun vali, paşa, cumhurbaşkanı
olmasını ister. Ama bu ana-
babanın temennileri her zaman
yerine gelmez ki. Mayının nere-
de olduğunu bilemezsiniz."
Gayri insani
Demirel, son günlerde artan
gözaltmdaki ölümlere ilişkin bir
soruyu yanıüarken de "Bir açık
rejimde, suç işleyenlere bnkuk
dışı davranılmasını anlamak
mümkün degildir. Bunun üs-
tünde dikkatle durmak lazım-
dır. Kişi, o suçu işlememiş ola-
bilir. tşlemişse de cezası, kanun-
lann tayin ettiği cezadır. Hâkim
önüne çıkmadan ceza uygulan-
ması, gayri insanidir. Böyle bir
olay varsa kamuoyunda, Mec-
lis'te konuşulur. Hukuk dışı ce-
za uygulamasına şiddetle karşı-
yım" diye konuştu.
DMP lideriDalan'dan ANAP'a suçlama:
Bıuılarm ar damarı çaüamış
Dalan, partisinin 1. Olağan Büyük
Kongresi'nde, ANAP İstanbul II Kongresi'ni
değerlendirirken "Kaba kuvvetin nerelere kadar
tırmandığının en büyük göstergesi" dedi.
DALAN — Demokratız.
ANKARA (Cnmhariyet Bü-
rosn) — DMP'nin 1. Büytik
Kongresi dün tamamlandı ve
Bedrettin Dalan'ın genel baş-
kanlığından sonra 56 kişilik
MKYK üyeleri belli oldu. Kong-
re sonunda yayunlanan bildiri-
de, başkanhk sistemine karşı
olunduğu vurgulandı.
Genel Başkan Dalan, dün
yaptığı konuşmada, kongrenin
köklü parlamenter demokrasile-
re sahip ülkelerden daha olgun
bir havada geçtiğini söyledi. Da-
lan, ANAP tstanbul il kongre-
si için, "Kaba kuvvetin nerele-
re kadar tırmandıgının en bü-
yük göstergesi. tşte kalitesizUk
bu. Bir bakan, delege yumrnk-
hryor. Onlar nerede, biz nerede.
Onlar menfaat almak için çalı-
' şıyoriar. Biz ise vennek için ça-
uşıyorvz. Farkınuz budur" de-
di.
DMP 1. Olağan Büyük
Kongresi'nin dün öğleden son-
raki bölümünde Genel Başkan
Bedrettin Dalan, MKYK seçim-
lerine geçilmeden önce bir ko-
nuşma yaptı.
DMP kongresinin örnek bir
kongre olduğunu ve 500 yılhk
parlamenter demokrasilere sa-
hip ülkelerdeki kongrelerden
daha olgun bir havada geçtiği-
ni kaydeden Bedrettin Dalan,
"Türkiye'nin tek demokrat
partisi biziz. Bizde listeye gir-
mek için Dalan'a yakınlık
önemli degildir. Tüzüğümüz ön-
seçimi öngormektedir. Partili,
Dalan'ın etegine yapışmayacak,
milletin etegine yapışacaktır. İlk
yapılacak genel seçimlerde san-
dıktan birinci parti olarak çıka-
cağız."
"Bir bakan delegeyi nasıl dö-
ver? Kendisine nasıl 'otel ayısı'
der? Bunlann ar damarı çatla-
mış. Bu olay, kaba kuvvetin ne-
relere kadar tırmandığının en
büyük göstergesi. İşte kalitesiz-
Uk bu. Kalitesizliğin karşısında
bu partiyi kurduk. Bugun bura-
da Türkiye'nin dört bucagından
gelen ddegder belli bir kalite ile,
belli bir şuurla oy kullanıyor-
lar." dedi.
DMP Genel Başkanı Dalan,
"Semra Özal'm il baskanlığını
kazanamaması durumunda
ANAP'ta ne olur" şeklindeki
bir sonıya da "Hiçbir şej' değiş-
mez, önemli olan ANAP için-
deki hadiseler degil, kimin ka-
zanacağı değil. ANAP'ın mille-
te karşı olan pozisyonudur.
Böyle şovlarla milletin takdiri-
ni kazanamazlar" karşılığını
verdi.
56 kişilik MKYK
listesi
Daha sonra MKYK seçimine
geçildi. Dört ayn listenin çekiş-
tiği seçimler sonunda 56 kişilik
MKYK, şu isimlerden oluştu:
Dofancan Akynrek, Tınaz
Titiz, Sıtkı Aydınel, Türker
Saadallı, Şenay Günay, Rahmi
Gumriıkçüoglu, Eser Alptekin,
Baha Çelik, Işık Aygiindüz,
Hikmet Bozanoğlu, Hulusi
Görböz, Alaattin Demirci, tb-
rakim Fırat, Kapbun Atçı, tsmet
Aybek, Altan Erginay, Ahmet
Akyürek, Deniz Alper, Mehmet
Başhan, Refik Moral, Enis
Özaydın, Gölseren Topaloglu,
Semra Baraa, Manım TMrker,
Şökni Eğin, Engin Demir, Ali
Zengin, Fırat SeUmoglu, Ali
Araptarlı, Mustafa Öztirk,
Ognz Tolga, Ahmet Gökçe, tl-
ter Ural, Osman Zeydaa, Yavuz
Uynlh, Cemfl Caa Bıçakçı, Me-
tin Ünal, Yttksd Yüdınm, Nev-
zat Harputlsgü, TekİB Acar,
Seyhan Nalçacı, Turgay Başa-
ran, Yılmaz Ağaoğlu, Sait Ba-
laban, Mahmut Bofa, Basri Öz-
mutaf, Yusuf Hatayü, Sabahat-
tin Yavuzer, Kenan Aktaş, Gö-
ler Leyla Özhan, Gönül Sök-
men, Rüçhan Karaman, Atiila
Ergüleç, tsmail Çelik, Seçil
Ören ve Kemal BUici.
Merkez Disiplin Kurulu ile
Merkez Denetleme Kunılu se-
çim sonuçlannın da yann belli
olacağı bildirildi.
Bildiri
Kongrede yayunlanan bildiri-
de, "Partimiz, öikemiz için en
geçerii rejimin, Meclis içinden
çıkmış, Medis'e karşı sorumlu
bir bükümet sistemi olduğu ka-
msuıdadır. Başkanuk sisteminin
karşısındayız" denildi.
Bildiride, demokrasinin tam
anlamı ile yerleşmediği bir ülke-
de başkaniık sisteminin o ülke-
yi diktatörlük rejimine götüre-
cegi inancuıda olduğu belirtildi.
GUNLEREV KOPUGU
AHMET TAN
"Yeni Türk Lokumu"
ANKARA — Soruya ba-
kar mısınız?
"— Kadın özgürlüğü ile
değil de göbek dansözleri ve
haremiyle tanınart Türkiye,
bu kez karı-koca tarafından
yönetilen ilk ülke sıfatını ka-
zanacak mı?"
Bu soru, Avnjpa sermaye-
sinin sesi Financial Times'-
ta yayımlanan bir yazıda yer
alıyor. İngiliz usulü ince gır-
gırla ambalajlanmış yazının
başlığı ise, "Yeni Türk Loku-
mu." Yani Semra Hanım...
Gazete, "Yeni Türk Loku-
mu"nun Türk siyasetine na-
sıl birtat getireceğini yazmı-
yor. Ama, politikaya atılma
kararının başbakanlığa
adaylığı bile hedef aldığını
anlatıyor.
Ama, dün gece iptal edi-
len kongre gösteriyor ki, lo-
kumun piyasaya çıkması ko-
lay olmayacak.
Sovyetler'in telaşı, herhal-
de biraz da bundanL
Cumhurbaşkanı Özal'ın,
önümüzdeki pazartesi günü
başlayacak olan Sovyet ge-
zisine, Semra Hanım'ın da
katılıp katılmayacağını Mos-
kova, Türk Dışişleri'ne res-
men sordu. özal'ın progra-
mına Komünist Partisi Mos-
kova İl Başkanı'nı ziyaret,
eşiyle tanışma türünden bir
ekleme yapılmak isteniyor
olmalı.
ûzallar'ın
eylemlerini,
söylev ve de-
meçlerini ya-
bancı ülke dı-
şişlerine an-
latmakta, Dı-
şişleri Bakan-
lığımız maale-
sef hâlâ başa-
rılı değil.
Bunda,
Türk hariciye-
sinin konvan-
siyonel diplomaside, aklıse-
limde ısrarı yüzünden Sem-
ra Hanım'ın demeçlerini in-
celemek yerine, kripto oku-
maya saplanıp kalmasının
payı büyük.
Bu yüzden Moskova'ya
ne yanıt verileceğini, Dışiş-
leri hemen belitieyemedi.
Oysa, bu tür soruların yanı-
tı, Bayan özal'ın basında çı-
kan açıklamalarında var.
Bayan Özal, il başkanlığı-
na seçildiğinde "ikı görevini
de aksatmayacağını, gere-
kirse uygun vekil aracılığıy-
la tüm yükümlülüklerini ye-
rine getireceğini" anlatmıştı.
Dışişleri bu açıklamalar-
dan haberli olsaydı hem
Moskova'yı bekletmez hem
de Köşk'ü boş yere rahatsız
etmezdi.
Cumhurbaşkanı'mn Sov-
yet seferine gelince, sefer
önümüzdeki pazartesiden
başlayarak altı gün sürüyor.
Dört durağı kapsıyor; Mos-
kova ile Ukrayna, Kırgızistan
ve Azerbaycan cumhuri-
yetleri.
12 Mart Salı günü Özal'ın
Gorbaçov'la başbaşa gorüş-
mesi var.
Burada son yılların "en
anlayışlı, en sorunsuz tek
komşusu olan" Sovyetler İle
ikili ekonomik, ticari, siyasi-
işbirltği en üst düzeyde ele
alınacak.
özallar'ın
eylemlerini, söylev
ve demeçlerini
yabancı ülke
dışişlerine
anlatmakta
maalesef Dışişleri
Bakanlığımız hâlâ
başanlı değil.
Tabii bir de "yeni
Ortadoğu" düzeni konuşula-
cak. Gorbi, "Bush'un dos-
tu"nun yaklaşımlarından
ABD'nin ön ve art niyetleri-
ni çözmeye çalışacak. Özal
ise, Sovyet liderinden, dos-
tuna telefonda anlatabilece-
ği taze bilgiler alabilecek.
Gezinin Türkiye bakımın-
dan asıl önemli ayağı, Azer-
baycan ve Kırgızistan.
Geniş bir heyetin katılaca-
ğı bu gezide, Türklerin yaşa-
dığı cumhuriyetlerle ilişkiler
en üst düzeyde ele alınacak.
Örneğin, Kırgızistan ve
Azerbaycan'daki "alfabe"
konusunda nabız tutulacak.
Kiril alfabesi kullanan bu
cumhuriyetlerin Latin alfabe-
sine geçişi, tarihi bağları kül-
türel bağlaıia güçlendirmek
bakımından çok önem ta-
şıyor.
Türkiye gelecekte bu
cumhuriyetlerle yakınlığını,
ekonomik-kültürel bütünlü-
ğünü ortak yazılı kültürle
gerçekleştirecek.
İran'ın bu konuda engelle-
yici etkileri olduğu biliniyor.
Tahran yönetimi, bu cumhu-
riyetlerde Latin alfabesine
geçilmesine karşı.
Ozellikle İran, Kuran'ın
Arapça okunması zorunlulu-
ğunu telkin ederek, bu ülke-
lerı siyasi etkisi altına alma-
ya çalışıyor. Körfez savaşt sı-
rasında Azer-
baycan'ın
Saddam'ı
desteklemesi,
bu alanda
İran'ın bir ba-
şarısı oldu.
YıllardırOr-
t a d o ğ u ' y a
açılma hedefi,
diplomatik bir
özlem olmak-
tan çıkamadı.
Çünkü bu he-
def karşılıklı değil.
Oysa, Sovyet cumhuriyet-
lerinden Türkiye'ye doğru,
sıcağın sıcağı bir ilgi ve sev-
gi rüzgârı esiyor.
Bunu geçen haftalarda
Ankara'dan giden Dışişleri
heyetine, Türkmenistan'da
bir hükümet yetkilisi şöyle
açıkladı:
"Biz buradaki Selçuklu ve
öteki Türk eserlerini yıllardır
koruyoruz. Gelin artık bunla-
ra sahip çıkın. Restore edin,
otel yapın, işletin, beraber
olalım."
Bunu söyleyen yaşlı yetkt-
li, pırıl pırıl Türkiye Türkçesi
konuşuyor. Türkçesini, Ata-
türk döneminde Türkiye'den
gönderilmiş Türkçe ve ede-
biyat öğretmenlerine borçlu
olduğunu söylüyor. Atatürk'-
ten sonraki yıllarda Türkiye'-
nin ilgisizliğinden yakınıyor.
Özal'ın Sovyet seferi, bu
cumhuriyetlerle ilişkilere sı-
caklık kazandırabilecek.
"Yeni Türk Lokumu" ile
başlayan bu dönem, Sovyet-
ler'deki Türk cumhuriyetle-
riyle ilişkilerimize nasıl yan-
sıyacak?
Bu sorunun yanıtı henüz
belli değil.
Belli olan, Batı'nın bu
dönemi dün geceki iptal-
den sonra daha alaya ala-
cağı.
DÜŞÜNÜYORUM OYLEYSE
VURUN
tlhan Sclçuk
20. bası 7.000 Ura (KDV içinde)
Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-îstanbul
Ödemeii gönderilmez.
TÜRKİYE YÖNETÎMİNDE
KARMAŞA
Prof. Dr. Lütfü Duran
5.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-îstanbul
Ödemeii gönderilmez.
StVASLI ASLtYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Dosya No: 1990/18
Davacı Hatice Akbay tarafından davalı Sivash ilçeâ Hacım köyün-
den 61 hanede nüfusa kayıtlı Ali ve Neziha oğlu 1964 doğumlu Re-
cep Akbay aleyhine açılan şiddeüi geçimsizlik sebebiyle boşanma da-
vasınm yapılan açık duruşması sırasında:
Verilen aıa karan gereğince; Uşak ili, Sivash Uçesi, Hacım köyü 61
hanede nüfusa kayıtlı Ali ve Neziha oğlu 1964 doğumlu Recep Ak-
bay, ikame ettiği belirtilen adreste kendisine 16/1/1990 tarihli dava
dilekçesinin tebliğ olunamadığı ve aramalara ragmen bulunamadığı
ve açık adresinin de tespit edilemediğinden taraf teşkilinin yapılama-
dığından adı geçen davalı Recep Akbay'ın 7J.1991 günu saat 9.10'da
yapılacak olan dumşmaya gelmesi, aksi takdirde yokluğunuzda du-
ruşma yapılıp dava dilekçesinin tebligi yerine gecerli olacağı ilan olu-
nur. 3.12.1990 Basın: 45878
T.C
İZMİR 4. ASLtYE HUKUK HÂKİMLİĞİ
1988/751
1989/1263
Mahkememizin yukanda esas ve karar numarası yazılı bulunan dava
dosyasının wmyiz incelemesi sonunda 14.11.1990 tarih ve 9989-31288
sayılı Yargıtay 5. Hukuk Dairesince ONANMASINA, karar verildi-
ği, Izmir Merkez Menderes pafta 6, ada: 237, parsel: 7'de kayıüı U-
şınmaz hakkında 2942 sayılı yasanın 17. maddesine göre Hazine adı-
na tesciline karar vcrildiğinden Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'nce verilen
ONAMA karannın davalılar Mehmet Tosya, Mesure Kırtaş, Fatma
Sertel, Eda Aktay, Hanife Aktas, Sıdıka Arslan, Hasan Arslan, ön-
der Arslan, Enver Arslan, Neşe Hançer, Şenay Arslan, Mehmet Zey-
bek, Abdi Zeybek, Osman Zeybek, Veli Zeybek ve Zeynep Zeybek'e
tebliğ yerine gecmek üzere ilan olunur. 19.2.1991
Basın: 20867