22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/12 EKONOMİ 4 MART 1991 BORSA NOTLARI ABDURRAHMAN YILDIRIM Eski başkanın yeni şirketi Kader her ikisini de borsada birleştir- mişti. Dayı ve yeğen olarak borsayı kur- muşlar ve beş yıl sü- reyle yönetmişlerdi. Dayı, yeni başkanın atanmaşıyla başkan- lıktan gidince yeğen de borsadan ayrılmış- tı. Geçen hafta günlük bir gazetede yer alan küçük bir ilan dayı ve yeğenin borsadaki kader birliğinin de- vam ettiğini gösterdi. Yeni kurulan her aracı üye gazetelere 7-9 cm'lik bir ilan verjyor. Altın Menkul Değerler de böyle bir ilan verdi. Ancak bu ilan bir yanlışlık sonucu karışmıştı. Altın Menkul Değer- ler'in SPK'dan izin aldığını duyuran ilanın altında Marbaş'ın kaşesi yer aldı. Böyle- si bir ilan ilk kez görüldü. Yeğen Emin Çatana'nın başında bu- lunduğu Marbaş'ın, 'Altın' ile ilişkisinin 'akraba bağından' kaynaklandığını ve 20 şubatta SPK'dan izin alan Altın Men- kul Değerler'in gizli sahibinin Muharrem Karslı olduğunu belirledik. Borsa Baş- kanlığı döneminde Ankara bürokrasisi ile yıldızı bir türlü barışmayan Muharrem Karslı, kendi adıyla kuracağı bir aracı ku- ruma SPK'dan izin çıkmayacağını hesap ederek şirketi yakınlanna kurdurdu ve öy- le izin aldı. Şimdi sıra bu tanıdıklardan hisse- lerini devralmaya ve şirketin çoğun- luğunu üzerine geçirmeye geldi. Yeğen Çatana, Marbaş'ta faaliyetlerini gazete- cilere anlatırken dayısının ne yaptığı ko- nusunda "Ben bir şey söyleyerek say- gısızlık yapmayayım, zaten kertdisi ya- kında sizi toplayarak bir açıklama yapacak" dedi. İşte Karslı'nın da acık- layacağı herhalde, borsa başkanlığından ayrılışının yıldönümünde Artın Menkul Değerler'le yeniden piyasaya dönmesi olacak. Yakın zamanlarda SPK'dan izin alan iki aracı kurumun başına geçen dayı ve yeğen, bugünlerde yeniden sahne- ye inryoriar. Borsanın ilk beş yılında ka- der birliği yapan bu ikili, bakalım 'banker' olarak ne faaliyetler ortaya ko- yacaklar ve ne performans gösterecek- ler? Başkanlığı döneminde borsada oy- nadığına ilişkin iddialar ortaya atılan Karslı'nın, bir banker olarak bundan son- ra borsada yapacakları merakla bekleni- yor. Erdemir tahtasında borsa çalımı Emin Çatana, Marbaş Ge- nel Müdürü olarak 1,5 ay önce yöneticiliğini bıraktığı borsa işlemler salonuna ger çen hafta broker olarak dön- dü. Çatana, aracı üye sorumlu- su olarak yapacaklarını açık- ladığı basmla sohbet toplantı- sında, Borsa İşlemler Müdürü iken kazandığı deneyımlerinin yanı sıra, ikjınç anılarını da an- lattı. Çatana, "Kumar zevki yüksek insanlarımız var. Kendi boylanndan büyük iş- lere de kanşıyortar" dedi. İs- tanbul Borsası'ndaki yatırım- ctlann genel eğiiimini, 'kumar zevki yüksek', 'kendi boyla- nndan büyük işlere karı- san', hep en yüksek kân el- de etmek isteyen' şeklinde özetleyen Çatana, "Halbuki maksimum kân yakalamak çok büyük bir şanstır. Bütün mesele, fiyatlann çizdiği dalga boylannı iyi tahmin ederek optimum kân hedeflemektir " dedi. Çatana'nın anıları arasında en ilginci ise bir dönem Erde- mir tahtasında yaptığı büyük çaplı alımlarla borsaya yeni bir soluk aldıran Nasrullah Ayan ile ilgili olanıydı. Çatana olayı şöyle aktardı: "Görevde bulunduğum dönemde yap- tığı yüklü alımlarla borsayı peşinden sürükleyen bu aracı üye vardı. Bir gün aya- ğı kırılınca salona geleme- mişti, ama borsa oyunun- dan da kendrni alamadı. Ele- manıyla telefon aracılığıyla sürekli irtibat halinde. Bir ara elemanına şöyle dediği- ni duydum: 'Ereğli tahtasına doğru yönel, alışlara yazacak gibi davran. Herkesin dikkati o tahtadayken git Çukurova Elektrik tahtasındaki satışları kapat.' Sonra da telefonda heyecanla 'Ne oldu ne oldu' diye sorup taktiğinin başa- rıya ulaştığını ve öteki bro- kerleri atlattığını duyunca kahkahaları patlatmış, bun- dan müthiş bir zevk almış- tı." Çatana, Marbaş'ta yapa- caklarını anlatırken hiçbir müştertye spekülatif tavsiye- de bulunmayacağını, büyük oynamak isteyen spekulatör- lere öncelik ve ayrıcalık tanı- mayacağını vurguladı. Çata- na, "Borsada iken hisse se- nedi alıp satmadım. Bu yol- la kazanılmış 5 kuruşum bi- le yok. Borsadaki geleneği- mi burada da sürdüreceğim ve kendi adıma alım satım yapmayacağım " dedi. Mar- baş personeline hisse senedi alım satımını yasaklamadığını belirten Çatana sözlerini şöy- le sürdürdü: "Yasaklamak yanlış olur, önleyemezsiniz, ama bu alanda biz yeni bir uygulamayı yürürlüğe koyu- yoruz. Personelin hisseleri- ni bir havuzda toplayacağız. Bu yoldan hem kontrol altı- na alıyorum hem de müşte- rime kazık atmamış oluyo- rum. Kurduğumuz bilgisa- yar sistemi ile bunu tama- men kontrol altına alabilece- ğiz. Niye havuzda tutuyo- rum? Çünkü kendine oyna- yacak insan başka bir şeye konsantre olamıyor. Müşte- riye hizmeti aksatıyor. Tek elden yönetilecek havuzda topladığımda, bu olumsuz- lukları ortadan kaldırıyo- rum." Kendilerine hedef olarak en çok işlem hacmini gerçekleş- tirmeyi değil, ama optimum iş- lem hacmiyle müşteriye iyi hizmet vermeyi aldıklarını an- latan Emin Çatana, "Kısa va- deli başarılar, uzun vadeli başanyı kaybettirir" dedi. Çatana, sıkı bir şekilde Batı standartlarında borsaya gir- melerinin nedenlerini de şöy- le açıkladı: "Ben Körfez savaşı bir enkaz bırakmadığı takdirde yıl sonunda borsanın işlem hacminin bir trilyon liraya dayanacağını tahmin ediyo- rum. Pasta çok büyüyecek- tir. O zaman bankalar bu işe daha sıkı girecekler. Yaban- cı brokerlik gündeme gele- cek. Aracı üyelerin sayısı ar- tacak. Ayakta kalmak iste- yen aracı üyeler mutlaka rasyonel çalışmak zorunda kalacaklar. Aracıların birleş- mesi gündeme gelecek. " Sun Elektronik borsada Borsada artan talep, arzı harekete geçiriyor. Kamu kesiminin Adana Çimento ile başlayıp-.Migros'la sürdürdü- ğü halka arz kervanına bu kez özel sektörden Sun Elek- tronik katılıyor. 1 milyar 200 milyon lira sermayeli şirketin yüzde 78.18'ine. sahip Abdullah Aksuner'e ait hisselerin yüz- de 51 'i bugünden itibaren borsada 1800 TL esas alına- rak oluşacak fiyattan satışa sunuluyor. 1990 kân 1 milyar 930 milyon lira olan ve yüz- de 70 temettü dağıtmayı ka- rarlaştıran şirketin, 1.200 mil- yon liralık ödenmiş sermaye- sine karşılık 2.200 milyon li- ra yeniden değerleme fonu bulunuyor. Bir hisseye 4564 TL özkaynağın düştüğü Sun Elektronik'in yüzde 40'ının halka arzedilmesi, şimdiye kadar gerçekleşen ve yüzde 15'i geçemeyen halka açılma barajını yukarı çekecek ve bugüne kadarki en yüksek oranı oluşturacak. Wall Street'ten Tophane'ye Köşebaşlarında günün her saatinde tuşlarına doku- narak para çekilen otomatik banka vezneleri ile borsa iş- lemi yapılmaya başlandı. iş Bankası'nın Bankamatik'i borsada oynamaya imkân sağlamaya başladı. Amerikalı yatırımcıların Wall Street'te oynadıkları gibi Türk yatırım- cılar da artık iş Bankası'nın yurt düzeyine yayılı 365 Ban- kamatik makınesıyle borsada hisse senedi alım satımı ya- pabilecekler. Bankada "yatınm hesabı" ve Bankamatik kartı olanlar, ATM ekranlarından hisse se- nedi fiyatlannı izleyebilecek, alım satım talimatı verebile- cek. Bunun için hesaplanna gönderme yapabilecekler. Müşteriler ayrıca ekranlar aracılığıyla işlem iptali isteye- bilecekler, limitli veya süreli alım satım emri verebilecek- ler. 511 bin 454 kamu işçisi toplupazarlık için masa başında Kamu sektöründe dev pazarlıkANKARA (AA) — Kamu kesiminde çalışan 511 bin 454 işçinin toplu iş söz- leşmesi görüşmeleri, Türk-lş'in koordi- nasyonunda yürütülüyor. Sözleşmeleri 1 ocakta sona eren işyerlerinde ikinci tur görilşmelere geçilirken, 1 mart tarihli topJusözleşmelerin henüz ilk oturumla- rı yapılıyor. Türk-tş Koordinasyon Kurulu karar- ları doğrultusunda hareket eden sendi- kalar, öncelikle sözleşmelerin idari mad- delerini ele alıyorlar. Nisan ayı sonuna kadar bu bölümün bitmesi ve bundan sonra ücret pazarlığının, Tiirk-lş'in dev- reye girtnesiyle, hükümet yetkilileriyle doğrudan yüriitiilmesi hedefleniyor. tnşaat ve maden Kamu kesiminde bu yıl 113 bin 662 iş- çi adına toplu iş sözleşmesi imzalayacak olan Yol-lş Sendikası, büyük işyerleriyle ilgili ilk görüşmelerine bu hafta başla- yacak. Köy Hizmetleri Genel Müdürlü- ğü'nde 4 martta Demiryollan, Liman- lar ve Havameydanları İnşaatı Genel Müdürlüğü'nde 5 martta, Karayollan Genel Müdürlüğü'nde 6 martta ve Ba- yındıriık ve İskân Bakanlığı'nda da 7 martta ilk kez masaya oturulacak. Tiirkiye Maden-iş Sendikası, Tiirkiye Demir Çelik lşletmeleri Divriği ve He- kimhan müesseseleri ile Etibank ve Ka- radeniz Bakır tşletmeleri'nde çalışan topiam 12 bin 500 işçi adına geçen haf- ta toplu pazarhğa başladı. Grev yasağı Tes-tş Sendikası ise topiam 94 bin 350 işçinin çalıştığj TEK, DSİ, EİE ve tller Bankası Genel Müdürlüğü işyerlerinde 1 mart cuma günü yapılması gereken ilk • Grev yasağı kapsamındaki enerji işyerlerinde Tes-lş Sendikası, 'YHK'ya gitmemek için' 94 bin 350 işçi adına toplusözleşme masasına oturmayarak yetkisini düşürdü. • Yol-lş Sendikası bu hafta 113 bin 662 isçi adına görüşmelere başlıyor. Türkiye Maden«fş 12 bin 500 işçi adına geçen hafta toplu pazarlığa başladı. • Grev yasağı kapsammdaki Harb-İş 36 bin 479 işçi adına ilk görüşmeyi 15 martta vapacak. • Tekgıda-tş 28 bin işçinin çalıştığı Çay lşletmeleri ile 50 bin işçinin çalıştığı Tekel'de; Şeker-İş 38 bin 500 işçinin çalıştığı Şeker Fabrikalan Genel Müdürlüğü'nde ilk görüşmelerini yaptı. Belediye-İş 259 belediyede topiam 44 bin işçi adma toplusözleşme görüşmelerini sürdürüyor. görüşmeye katılmadı. Böylece yasa ge- reğince Tes-lş Sendikası'nın yetkisi düş- müş oldu. Sendika yetkilileri, enerji iş- kolunda grev yasağı bulunması nedeniy- le, sözleşme görüşmelerinin uzaması du- rumunda YHK'ya gitmek zorunda ka- lacaklannı vurguladılar. Sendikacılar, bu durumu önlemek ve diğer sendika- larla birlikte miicadele verebilmek için yetkilerini bilerek düşürdüklerini söy- lediler. Grev yasağı içindeki bir başka büyük sözleşme ise milli savunma işkolunda Türk Harb-İş Sendikası tarafından yü- rütülüyor. Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, JandarmaGenel Ko- mutanlığı ve Sahil Giivenlik Komutan- lığı'nda çalışan topiam 36 bin 479 işçi adına ilk görüşme 15 martta yapılacak. Petrol-lşSendikası, topiam 8 bin 300 üyesinin bulunduğu TPAO ve Tüpraş iş- yerlerinde ilk görüşmelerini tamamladı. Bu işyerleri de grev yasağı kapsamına giriyor. 1990 yılından kalan Petkim sözleşmesi görüşmeleri ise uyuşmazhk aşamasında devam ediyor. Petrol-lş ile Türk Kamu- Sen arasında yarın yapılacak görüşme- de, Kamu Işvsren Sendikası yetkilileri- nin son tekliflerini vereceği bildiriliyor. Petrol-lş'e üye 816 işçinin çalıştığı Sii- merbank'a bağlı 3 işyerinde de bugüne kadar gercekleştirilen görüşmelerde idari maddelerde tam bir mutabakat sağlana- madı, parasal maddeler ise hiç eîe alın- madı. Petrol-lş, 1161 işçinin çalıştığı MKE'ye bağlı 3 fabrikanın toplusözleş- me görüşmelerine de 7 martta başlaya- cak. 4 bin 985 işçinin bulunduğu Petrol Ofisi işyerleri ise yetki tespiti aşamasın- da bulunuyor. Tek Gıda-İş Sendikası 28 bin işçinin çalıştığı Çay İşletmeleri Genel Müdür- lüğü iie 50 bin işçinin çalıştığı Tekel İş- letmeleri Genel Müdürlüğü'nde, Şeker- İş Sendikası 38 bin 500 işçinin bulundu- ğu Türkiye Şeker Fabrikalan Gene! Mü- dürlüğü'nde ilk görüşmelerini, Agaç-İş Sendikası 3 bin 970 işçinin çalıştığı ORÜS'te ikinci görüşmesini yaptı. Türk Metal Sendikası, MKE'de 11 bin 614 işçi adına, Türkiye Hrai Donatım Kurumu'nda 2 bin 854 işçi adına, Eti- bank Seydişehir Alüminyum Fabrikası'nda 6 bin 206 işçi adına top- lu iş sözleşmesi görüşmelerini sürdürü- yor. Türk Metal Sendikası, Eregli De- mir Çelik İşletmeleri'nde çalışan 5 bin 500 işçi adına ise grev kararı aldı- Selüloz-İş Sendikası'na üye 10 bin 700 işçinin çalıştığı SEKA işyerinde uyuş- mazlık henüz giderilemedi. Bu işyerin- de, önümüzdeki günlerde de anlaşma sağlanamaması durumunda, Bakanlar Kurulu karanyla ertelenen grevin, Da- nıştay'ın yürütmeyi durdurma kararı vermesinden sonrabaşlaması bekleniyor. Hava-İş Sendikası da THY ve HA- VAŞ'ta çalışan yaklaşık 10 bin işçi adı- na grev karan aldı. Bunlann dışında, Belediye-İş, 259 be- lediyede topiam 44 bin; Denizciler Sen- dikası, Deniz Nakliyat işyerinde 9 bin 826; Dokgemi-İş, Türkiye Gemi Sana- jii işyerinde 4 bin 710; Toleyis, Emek İnşaal, Turban ve Yurt-Kur işyerlerin- de topiam 4 bin 500; Tezkoop-İş, TÜ- BİTAK, Spor-Toto ve çeşitli üniversite- Ierde çalışan topiam 4 bin 314; Koop- İş, YÖK ve bazı üniversitelerde topiam 1795; Likat-İş, DenLzcUik tşletmeleri li- manlannda 1338 işçi adına toplu iş söz- leşmesi görüşmelerini sürdürüyor. TEB faizinde yenî oranlar: Mrrktrc Şubesl Tel (1) 15J67 6T Gayrettepe Şubesi Tel c / > / 7 5 9ö 50 Harbtye Şubesi Tel III134 JJ 16 Bakırköy Şubesi Tel 11)5^1 57 .-)/ Suadiye Şubesi Tel (1 ;.«î î«40 Etller Şubesi Tel f 1) /S"" 7HOO Ankara Şubesi Tel (4) 16» 11 U Mevduat türû 1 3 6 1 ay ay ay yıl vadeli vadeli vadeli vadeli Yıllık faiz oranı: %47 %58 %60 % 66 Yukarıdaki oranlar mevduat sertifıkaları için de geçerlidir. r Şubesi Tel (511 ;v6 Izmit Şubesi Tel (Jl) 12 3 (TEB) TÜRK EKONOMİ BANKASI Şekerde tek fîyat uygulamasına geçildî ANKARA (AA) — Şekerin cins ve ambalaj tipine göre tek fiyat uygulamasına geçildi. Ye- ni düzenlemeyle şeker satış fi- yatlannda ortalama yüzde 3.75 oranında artış oldu. Türkiye Şeker Fabrikalan Ge- nel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, daha önce yapılan Şeker ve ambalajın masraf cinsi satışlarda şeker bedeh, ambalaj bedeli ile kutuda küp şekerden alınan masraf karşılığının fatu- ralarda ayn ayn gösterilerek tah- sil edildiği belirtildi. Bugünden itibaren fabrikalar- dan yapılacak şeker saüşları cins ve ambalajma göre aşağıdaki şe- kilde olacak: İrcali mevcırt fiyat Yeni fiyat fiyat TL-Kg. TL-Kg. Rafineri kristal şeker -10 kg, koli - 2 5 kutu 5 gr. —10 kg. koli —dökme 5 gr. —50 kg. bez torba Kristal şeker —60 kg. bez torba-küp tozu —15 kg. paketii koli —50 kg. bez polipropilen torba Küp şeker -10 kg. koli 20 adet 500 gr. poşette ikili küp —18 kg. dökme kutu ikili ,. . —20 kg. dökme kutu ikili —30 kg..krome paketii kutu —25 kg. paketii kutu —50 kg. bez torba 5.26S 3.673: 2.261. 1.840: 1.992: 1.846: 4.604r 4.004: 3.031: 3.398: 3.421r 2.887: 5.42a 3.785: 2.340: 1.895: . 2.080: 1.936: 4.740: 4.125: 3.141: 3.55a 3.576: 3.021: R E K L A M D U N Y A S I Başarılı AT ilanıMerkezi Almanya'nın Hamburg ken- tinde bulunan ünlü Gruner und Jahr medya grubunun haftalık yayın organ- larından "Stern" dergisi, düzenli aralık- larla dergisinde yayımlanan ilanlann "et- kinlik testini" ARGUS adı verilen bir yöntemle ölçuyor. Derginin 1975-89 yıl- ları arasında yayımlanan sayılannda yer alan 332 ilanın hatırlanabilirlik ortala- ma oranı yüzde 22 olarak saptandı. Bu ilanlardan bir tanesi, Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin Avrupa Eko- nomik Topluluğu'na tam üye olması yo- lunda yürüttuğü kampanyanın bir par- çası. Bu ilanın hatırlanma oranı ise yüz- de 27. Argus testinde Stern okurları ara- sından özenli seçilmiş bir denekle sözlü mülakatlar yapılıyor ve dört sonı soru- luyor: İlanı anımsıyor musunuz? İlanı gördünüz mü? Markayı gördünüz mü? Ve ilan metninin içeriğini hatırlıyor mu- sunuz? Argus testinin ayrıntüı döküm sonuçlanna göre Stern okurları arasın- da üst ve orta düzeyli erkekler, kadınla- ra oranla Türkiye ilanını daha çok ha- tırlıyorlar. Stern dergisinde tam sayfa olarak ya- yımlanan bu ilanda MÖ 3000 yılında Or- ta Anadolu'da bulunan gümüş ve altın bir kadın heykelciği Hitit donemini sim- gelerken yarım sayfalık yazıda çağdaş Türkiye tanıtılıyordu. Keçili: Reklam artacakCenajans/Grey Yönetim Kurulu Baş- kanı Nail Keçili, "Medya Market" der- gisinin mart sayısında yayımlanacak bir söyleşide savaş sonrasında reklamcılık seictörü konusundaki değerlendirmeleri- ni aktardı. Söz konusu röportajda "Sa- yın Cumfaurbaşkanımız Turgut Özal ve onun gibi düşünen isadamlanoın öngö- Ajuerikalı reklaaı ve- rea, Peter Arnetl'tea şi- kâyetçi ABO'nin önde gelen 3 büyük reklam vereni Nabisco, Sterling Motors ve Kitchen Aid, Körfez savaşı döneminde CNN'e verdikleri reklamların "Peter Arnett nedeniyle" olumsuz etki- ler yarattığını belirttiler. Ameri- kan reklamcıhk dergisi "Adver- tising Age"in son sayısında ka- paktan verilen bir habere göre savaş sırasında Bağdat'ta en uzun süre kalan Amerikalı tek muhabir Peter Arnett, Ameri- kan kamuoyunda "Saddam'ın sözcüsü" olarak tanındığı için reklam verenler CNN'e yaptık- ları reklam yatınmlanmn yersiz olduğu sonucuna vardılar. C aanes Rekbun Filmle- ri Festivali'ae U*tılış «a- rlhleri Bu yıl 24-29 haziran günleri 38'incisi yapılacak olan Cannes Reklam Filmleri Festiva- li'ne yaklaşık olarak 50 ülkeden yüzlerce reklam ajansı ve yapı- mevi katılacak. Bir hafta süre- cek olan festival boyunca 3600 reklam filmi gösterilecek. Festi- valde katılabilmek için son bas- vuru tarihi 23 Mart 1991Cumar- riıleri sayesinde reklam aracılığı ile talep yaratılacak, talep arzla karşılaştığı za- man ekonomik mekanizma donmeye başlayacakür" dedi. Keçili, Körfez sava- şınm Türkiyeli reklamcılar için önemli bir ders olduğunu beürttikten sonra "Sa- vaştan sonra ihracatta da patlama olacak" öngörüsünde bulundu. tesı. ma premıere surprise-partie! ŞİMdi prezervatlf nev^imi midir? Bahar yaklaşırken AIDS'in de yaklaştığını his- seden reklamcılar yaratıcı çalışmalannda pre- zervatife daha fazla yer vermeye başladı. tlk örnek her reklamıyla olay yaratmaya ça- lışan Benetton'dan geldi. Çeşitli büyüklük ve renklerdeki prezervatifleri gosteren basın ila- nında sadece "Benetton Birleşik Renkkri" lo- gosu bulunuyor. ABD'de yayımlanan "SelF*, "Cosmopolitain" "Mademoiselle" ve "Essence" dergileri bu ilanı basmayı reddeder- ken aynı ilan Avrupa başkentlerinde açıkhava posterlerinde görüldü. Benetton'un şirket için- de gerçekleştirdiği bu reklamlar için J. Walter Thompson ajansı mecra kiralıyor. Fransa'da ise AIDS'e Karşı Mücadele Kam- panyası son afişinde "Bu benim ilk sürpriz partim" diyen genç delikanlıya benzetilen bir prezervatif çıkıyor sahneye Fransa'da daha ön- ceki kampanyalarda, "Prezervatifler sizlere iyi tatiller diler" logosu kullanılmıştı. T E K N O L O J I V I T R I N I Her yerden telefon olanağıİlk bakışta, kutu- su ve şemsiyesiyle bir gramofona benziyor. Yalnızca manivelası eksık. Oysa, bu ge- reç, dünyanuı her ye- rinden uydu aracılı- ğıyla telefon görüş- mesi yapılmasım sağlayan bir telefon. Bir elektrik prizine, hatta otomobil çak- mağına bağlanarak çalışıyor. "Şemsiye", aslında 90 cm. çapında anten. Aygıt, en yakındaki uyduyu belirleyerek bilgi ak- tarmaya başİıyor. Uydu ise bağlantıyı en uygun telefon ağı üstünden hemen ku- ruyor. Bu telefonla haberleşmenin fiya- tı dakikada 30 bin TL. Telefonun ağırh- ğı 30 kg ve bir çanta içine sığabiliyor. Ay- rıca bir mikro-bilgisayara ve faksa bağ- lanabiliyor. Fiyatı 52 bin dolar. Küçük bir Amerikan firması olan üretici firma, bu ürününü geçen yıl piyasaya sundu ve ayda 15 uydu telefonu satmayı planlıyor- du. 2 ağustostan sonra satışlar tırmanı- şa geçti. 18 ocaktan sonra ise firma si- parişleri karşılamakta zorlanmaya baş- ladı. Çünkü Arabistan çölünde herkes, askerler, gazeteciler, Körfez'de yatırım- lan olan şirketlerin temsilcileri bu uydu telefona sahip olmak istiyordu. Bu tele- fonla görüşmeler yapan en tanınmış ki- şi ise CNN'in Bağdat muhabiri Peter Ar- nett oldu. Tüm bunlara karşın sistemin bazı kusurlan yok değil. Örneğin bulut- lar uyduyla bağlantıyı çoğu zaman güç- leştiriyor. Öte yandan en ileri teknolo- jiyle üretilen bu telefonun ilginç bir han- dikabı daha var: Süper üstün teknolo- jiyle üretildiği için, otomatikleştirilmiş bir üretim ağı oluştunılabilmiş değil. Bü- yük bir bölümünün elle bir araya geti- rilmesi gerekiyor. 'Bu da üretimi yavaş- latıyor. Otomobilde TV Renkli, yassı sıvı kristal ekram olan cep tele- vizyonları gittikçe yaygınlaşıyor. Japonlardan sonra piyasaya çeşitli modeller süren Philips fir- ması, son olarak 4LC 1000 mini-televizyonu ge- liştirdi. Çaprazlama 10 cm ekranı olan ve 500 gramdan hafif bu televizyonda görüntü 112086 noktadan oluşuyor. PAL ve SECAM yayınlan renkli olarak alabilen 4LC 1000, 69 kanalı belle- ğine kaydedebiliyor. Ayrıca bir ara birim araa- lığıyla televizyona monte ediünesi mümkün. Bilgisayar el yazısı okuyor Birisinin el yazısını oku- mak bir insan için bile zor- dur. Söz konusu bilgisayar olduğunda iş daha da güç- leşir. Toshiba firmasınm araştırmacılan, geleneksel optik karakter okuyucu (OCR) ile en son nöral ağ yazılımını birleştiren bir elektronik okuma sistemi geliştirdüer. Bü yazıkm, ör- neklerden öğrenebiliyor. El yazısı sayılan ve Japon katakana karakterleri, bir tarayıcı (scanner) kullamla- rak makineye yüklendi. Kla- sik OCR teknikleri, bellek- teki modellerle her karakte- rin benzerliğini karşılaştın- yor. Karakterin ne olduğu hemen belirlenemezse, nöral ağa aktanhyor. E K O N O M İ K I T A P L I G I Japon mucizesi Zirvedeki Japonya / Prof. Dr. C. Tay>ar Sadıklar / Kendi yaymı / 290 sayfa/50.000 TL. Merkez Bankası eski baskanlanndan, eski Tokyo büyükelçilerindenTayyar Sadıklar tarafından kale- mealınan "Zirvedeki Japonya", yazarın 1971 yılın- da yazdığı "Kalkınma Yolunda Japonya Örneği ve Türkiye" adh, bugün baskısı tükenmişolan çalışma- sının, aradan geçen 20yıl içinde meydana gelen geü'ş- meler dikkate alınarak yenilenmesiyle ortaya çıkmış. Sadıklar, calışmasının sonunda, bugüne kadar eko- nontik bir süper güç olarak görülen Japonya'nın' 'po- litik bir güç olarak da hassas dengeler içinde liderlik yanşına devam edeceği" değerlendirmesini yapıyor. (Yazışma: Bestekâr Sok. 42/4 Kavaklıdere > ANKARA)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle