Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 MART 1991 HABERLER CUMHURİYET/5
5 bin kişiye
iftar yemegi
• ANKARA (UBA) —
DYP lideri Suleyman
Demirel, Bursa da 5 bin
kişiye iftar yemeği verecek.
Demirel, DYP'li Bursa
Belediyesi'nin bazı yatırım
projelerinin temelini
atarken bazı tesisleri de
hızmete açacak. DYP lideri
Suleyman Demirel 5 nisan
cuma günii Bursa DYP
Milletvekili Cavit Çağlar'ın
ozel uçağı ile Bursa'ya
gidecek. Gökdere
kavşağının temelini atacak
olan Demirel, ardından
Koprulü kavşağının açılışını
yapacak. Cuma namazını
Ulucami'de kılacak olan
Demirel, temel atma ve
tesisleri hizmete açma
torenlerinde halka hitaben
bir de konuşma yapacak.
Giresun genel
merkezin
• GİRESUN (Cumhuriyet)
— ANAP'ın ertelenen
Giresun il kongresinde aday
Salih Akgul'ün karşısına bu
defa partinin
kurucularından Sağlık
Bakanlığı eski
müsteşarlarından ve
başbakan danışmanlarından
Ergun Özdemir aday olarak
çıktı. Ozdemir 357 oyla il
başkanlığını kazandı. 624
delegeden 599'unun oy
kullandığı seçimlerde, Salih
Özdemir 238 oy alırken 4
oy da geçersiz sayıldı.
Özdemir'in listesi şu
isimlerden oluştu: Bahtiyar
Yıldız, Cevat Başkan, Sezai
Başar, Şenel Altınyaprak,
Halıl tbrahim Kara, Mithat
Uzun, Ali L'nal, Ali
Karayel, Adem Gungör,
Murat Dizdar, Ahmet
Emanet, Mehmet Yöndem,
Ahmet Gülen ve Muammer
Erkan. Donmez'i
destekleyen Giresun
milletvekili Burhan Kara
"Menfaat çetelerine gerekli
dersi verdik" dedi.
Tuzcu'nun
dokuıııılmazlifrı
İ ANKARA (ANKA) —
Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığı, geçen yılın
ortalarında çay
üreticilerinin sorunlarını
aktarmak uzere TBMM'ye
giden Hasan Erdem adlı
Rizeli çay üreticisinin
boğazını sıkan ANAP Rize
Milletvekili Şadan
Tuzcu'nun
dokunulmazlığının
kaldırılması istemiyle
fezleke düzenlendi. Mayıs
1990 tarihinde TBMM'ye
giden ve 5 bin imzalı bir
dilekçeyi Maliye ve Gümrük
Bakanı Adnan Kahveci'ye
iletmek isteyen Hasan
Erdem, Tuzcu tarafından
tartaklandı ve odadan
kovuldu.
Tazminat artsın
• ANKARA (AA) —
ANAP Balıkesir
Milletvekili Necat
Tunçsiper, Emniyet
Hizmetleri Sınıfı'nda
çalışanlara verilen
tazminatların arttırılmasını
amaçlayan bir yasa
önerisini, TBMM
Başkanlığı'na verdi. tçişlerı
Komisyonu'nda gorüşülecek
öneriye gore Emniyet
Hizmetleri Sınıfı
kadrolarında görev yapıp
11-8. dereceden aylıİc
alanlara yuzde 20, 7-5.
dereceden aylık alanlara
yuzde 25, 4-3. dereceden
aylık alanlara yuzde 30, 2-1.
dereceden aylık alanlara
maaşlarının (ek gosterge
dahil) yiızde 35'i tazminat
odenecek.
Yeni kurulan
vakıflar
• ANKARA (AA) —
Değişik alanlarda
etkinliklerde bulunacak
bazı yeni vakıflar kuruldu.
Resmi Gazete'nin bugünku
sayısında, kuruluş kararları
yayımlanan vakıflar
arasında, Adalet Bakanı
Oltan Sungurlu'nun bir
sure önce ölen kardeşi
Ozan Sungurlu adına
kurulan vakıf da
bulunuyor. 100 milyon lira
mal varlığıyla kurulan
Ozan Sungurlu Bilim,
Eğitim ve Yardım Vakfı,
yerbilimleri öğretimi
yapılan kurumlarda okuyan
oğrenciler ile vefat eden
yardıma muhtaç TPAO
personelinin çocuklanna,
vakıf yönetimince
belirlenecek şartlara gore
burs vermek, yardımda
bulunmak ve başarılı yer-
bilimcıleri ödiıllendirmek
amacıyla oluşturuldu.
DSP kurultayında Karababayuhalandı, Ecevit yeniden genel başkan seçildi
Ecevit herkese yüklendîA \ K \ R A
(Cumhurivet
Bürosu) —
DSP'nın dün ya-
pılan 2. olağan
kurultayında
Genel Başkanlı-
ğa Biilent Ece>it yeniden seçil-
di. Parti içi muhalefetin lideri
Necdet Karababa'nın yuhalana-
rak konuşturulmadığı ve tartak-
landığı kurultayda Bulent Ece-
vit, Özal'ın Kurtler konusunda-
ki politikasını sert şekilde eleş-
tırdi. Ecevit, anayasamn, tüm
toplumsal orgüt ve parlamento
dışındaki muhalefet partılerinin
yer aldığı bir danışma meclısi ya
da adil bir seçim yasasıyla gidi-
lecek erken seçimle oluşturula-
cak yeni meclis tarafından ya-
pılmasını onerdi. Ecevit, yeni
meclisin anayasa değişikliğini
bir yıl ıçinde yapamaması duru-
munda "miinfesih" sayılması-
nı da istedi. DSP'nin SHP ile
birleşme raporu kongrede oy-
birliğiyle reddedildi.
Atatürk Spor Salonu'nda sa-
at 10.00'da başlayan kurultaya,
Ecevit'ten önce gelen Karababa,
kendisini Ecevit sanan partililer
tarafından once alkışlandı, ar-
dından yuhalandı. Oturmak için
tribunlere yönelen Karababa
tartaklandı ve bir sure salonu
terk etmek zorunda kaldı. Par-
tililer, Karababa'nın tartaklan-
masını göruntulemek isteyen fo-
to muhabirlerini engellemeye ça-
hştılar. Karababa, bir sure son-
ra yeniden içeriye girdiğinde de
protestolar surdiı. Karababa,
protestolara karşın tribundeki
bir koltuğa oturarak Ecevit'in
açış konuşmasını izledi. Kara-
baba. daha sonra gazetecilere,
konuşturulmamasını "bir hu-
kuk ihlali" olarak niteledi. Ece-
vit de aynı konudaki sorulara,
"Ben fark etmedim. Söz istedi
mi, islemedi mi, onu da bilmi-
>orum. Başkanlık divanına
sonın" karşılığını verdi. Ece-
vit'in konuşmasını eşi Rahşan
Ecevit, tribünlerde kendisine ay-
rılan koltukta izledi.
"Halkçı Ecevil" sloganlan
arasında konuşmasına başlayan
Ecevit, once muhalefet partile-
rine sonra da Özal \e ANAP'a
çattı.
Butun partiler gerilerken doğ-
rultusundaki tutarlılık nedeniyle
DSP'nin hızla güçlanip buyudü-
ğunu sa\unan Ecevit, SHP ve
DYP'ye yonelik eleştirilerini
şöyle dile getirdi:
"Kendisini önümüzdeki seçim
sonrasının iktidan gibi tanıtma-
>a uğraşan SHP'nin birçok yö-
neticileri ve uyeleri, partinin
Türkiye'deki ve dünyadaki degi-
şimi yakalayabilmek için yapısı-
nı, programını. tuttımunu baş-
tan aşağı değiştirmesi gerektigi-
ni one surüyorlar. Bu da göste-
riyor ki SHP iktidara hazır ol-
mak şoyle dursun. muhalefete
bile hazır değildir. SHP'nin du-
şünce yapısı. ilkeleri. simgeleri,
hatta varlık nedeni öylesine geç-
mişe kök salmış ki bu parti is-
tese de kendini yenileyemez.
SHP. köklerinden kopsa kirnli-
gini yitirir. Kopmasa değişimin
saklayabilir ama gerçeği sakla-
yamaz."
Ecevit, Refah Partisi'nin ıse
çağımız dunyasıyla pek ilgisi ol-
madığını belirterek eski Mark-
sistlerin bir bölümünun ise so-
lun bir ucundan sağın bir ucu-
na kaydıklannı dile getirdi.
Ecevit, Türkiye'deki ve dün-
yadaki değişime u>um sağlaya-
bilen tek partinin DSP olduğu-
nu anlatırken Özal'ın da bunun
farkında, ancak değişimciliğinin
"savruk ye tutarsız" olduğunu
söyledi. Özal'ın bir gün Saddam
ile anlaşıp Kürt köylerini mez-
bir buldozer gibi ezebilir. Ama
bu milieti ezemez. Özal, ailesi-
ni >e partisini bölebilir, ama
Türkije'ji bölemez" dedi. Ece-
vit. "Talabani ile yapılan göriiş-
meyi Özal'ın Moskova yolculu-
ğunda öğrenen bakanı, başba-
kanı kim kovacak? Halk kova-
cak" diye ekledi.
Özal'ın Irak halklarından ve
Arap milletinden söz etmesinin
anlamının, Irak'ı bölmeye,
Arapları ise birleştirmeye uğraş-
mak olduğunu anlatan Ecevit,
"Irak'ı bölelim derken Turkiye^
yi mi böldürecegiz? Dimyat'a pi-
ANAY4SA DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN 2 ÖNERİ
1) Gençlere de seçme ve seçilme hakkı tanıyarak adil bir seçim
yasasıyla erken seçim yapalım.Yeni meclis 1 yıl içinde anayasayı
değiştiremezse miinfesih sayılsın.
2) Sendikalar, kooperatifler, meslek kuruluşları ve parlamento
dışındaki siyasi parti temsilcilerinin de yer alacağı bir danışma
meelisi oluşturahm.
gerisinde kalıp lukenir. SHP'nin
açmazı, >-apısındaki tutarsızlıgın
yanı sıra bundan da kaynak-
lanryor.
Geçmişin devamı olmak iddi-
asıyla kurulmuş olan DYP de
kendini bir türlü yenileyemiyor.
Birçok üyeleri, yandaşlan ve yö-
nelicileri bundan yakınıyor. Bu
yakınmaların etkisiyle son za-
manlarda DYP özünü değil, yü-
zünu yenilemeye uğraştı. Fakat
bu ugraş bir makyajın ötesine
geçemedi. Makyaj ise ancak
>uzdeki kırışıklıkları bir ölçüde
ralarını bombaladığını, bir baş-
ka gün de Kurtlerin hamisi ro-
lunü oynadığını anlatan Ecevit.
"Artık Turgut'un nereden koş-
tuğu değil, nereye koştuğu
önemli ve kaygı verici. Çünkü
kendi ardından Turkiye'yi de
bir yerlere sürüklüyor, ama ne-
reye sürükledigi belli degil. Sa-
yın Özal, siyasette kıımar oynu-
yor. ama kendi parasıyla degil,
milletin kaderiyle oynuyor.
ANAP'ın da ANAP hukumeti-
nin de durumu yurekler acısı.
Sayın Özal. Meclis'i, partileri
rince giderken e>deki bulgurdan
mı olacagız" diye sordu. Ne
Cumhurbaşkanı'nın, "Irak
Kurtleri ayrı de\le( kurabilirler"
demeye. ne de Başbakan'ın,
"Hayır, kuramazlar" demeye
hakkı olmadığını belirten Ece-
vit, ijöyle dedi:
"Özal'ın yerinden oynattıgı
taşlar, Turkiye'nin de butün
dünyanın da başına bela açabi-
lir. Sayın Özal her konuda oldu-
gu gibi bu konuda da 'Tabuları
yıkmak'la övünu>or. Tabuları
yıkmak iyi bir şey. Ama tabula-
RAHŞAN ECEVİT 367 OYLA PM UYESI
480 oyun 473'ü Ecevit'eKongrede yapılan seçimlerde, genel başkanlı-
ğa tek aday olarak gösterılen Bülent Ecevit, kul-
lanılan 480 oyun 473'ünu alarak yeniden genel
başkan seçildi. 7 oy ise geçersiz sayıldı.
Parti meelisi üyelikleri için yapılan seçimi de
Bulent Ecevit'in desteklediği liste kazandı.
Ecevit'in desteklediği listede yer alan adayla-
ra, 364 ile 374 arasında değişen sayıda oy çıktı.
Rahşan Ecevit de 367 oy alarak parti meelisi uye-
liğine seçildi.
Ecevit'in listesinde, en düşük oy 364 ile Ali
Dönmez'e, en yuksek oy ise 374 ile Doğan Köp-
riilü, Erol Onaran, Hüsamettin Özkan, Zeki Se-
zer, Nihat Taşdemir, Cafer Türkoğlu, tlhan
Uğurtaş, Demir Ünsal ve Nadir Yavuzkan'a çık-
tı.
Necdet Karababa'nın desteklediği listede yer
alan adaylara ise genel olarak 70 oy çıktı. Bu lis-
tede Ömer Ekinci 69 oy ile en dflşük desfeği alır-
ken Adnan Cengiz 73 oy ile en yuksek sayıya
ulaştı.
DSP olağan kongresinde yapılan seçimler so-
nucunda, partı meelisi üyeliğine seçilen adayla-
rın adlan şoyle:
Ahmet Akın, Mehmet Akvol. Hasan Alta>.
Yusuf Atlı, Yaman Ayözger. Atilla Ballı, Me-
tin Bostancıoğlu, Erkan Ceran, Mehmet Çelik,
Mehmet Çiftçi, Necmi Çiftçi, Halil Derici, Ali
Dönmez, Rahşan Ecevit, Baha Erim, Çağpar Fi-
kirkoca, Murat Gencer, Ahmet Gökdalay, Ömer
Giiner, Sinan Karsan, Sait Kekeç. Doğan Kop-
rulu, Yaşar Mengi, Erol Onaran, Erkan Önen-
ci, Orhan Örkmez, Hüsamettin Özkan, Kenan
Sagol, Mehmel Sankaya. Zeki Sezer, Selçuk
Sönmez, Dursun Ali Sönmez. Osman Şimşek,
Oğuz Tarımdemir. Nihat I ajdemir. Cafer Türk-
oğlu, İlhan L'ğurtaş. Demir Uıtsal, Nadir Yavuz-
kan, Zeynel Yüksel.
KADINLARIN JLGİSİ— DSP kurultayında Bülent Ecevit büyük ilgi gördü. Kadınlar. Ecevit'in elini sıkıp imza aldılar.
DSP KONGRESlNDENNOTLAR ~
DSP, 'SHP'yi kurtarmama' kararı aldı
HAKKI ERDEM
ANKARA — DSP ikinci buyuk kongre-
sinde, SHP ile birleşme tartışmalarına yeni
bir nokta daha kondu ve "SHP'yi
kurtarmama" karan alındı. Bülent Ecevit'in
"noktasına. virgüliine bile dokunmadığım"
söylediği bu konudaki öneri okunduğunda,
salondan cılız bir alkış yukseldi, ama hızlı
bir şekilde yapılan oylamada kabul edildi.
SHP ile birleşme konusunun gundeme
geldiği sırada, oturduğu yerde partililere im-
za dağıtan BUIent Ecevit, bir açıklamaya ge-
rek duyarak yeniden kürsuye geldi. Bu ko-
nunun "çok önemli" olduğunu vurgulayan
Ecevit, "önerinin lamamen örgüt temsilci-
leri tarafından hazırlandıgım" anlattı. Ece-
vit, "Arkadaşlar kendi düşunceleri doğrul-
tusunda oylarını kullansınlar da bu tartış-
ma ortadan kalksın" çağnsı yaptı.
Ecevit'in açıklamasının ardından hızla
kabul edilen oneride, "günden güne erijen
SHP'nin, kurtuluşu DSP ile birleşmede
gördüğü" savı ile "SHP'yi neden
kurtaralım" sorusu yöneltiliyor ve "tüm de-
mokratik solculara DSP çatısı altında
birleşme" çağnsı yer alıyor.
Ecevit'in ikinci kez kursuye gelerek ko-
nuşmasına karşın, DSP'nin eski Genel Baş-
kanı Necdet Karababa. konuşmak için bo-
şuna bekledi. Kongre salonuna girişinde ba-
zı partililerce engellenen ve yuhalanan Ka-
rababa'ya, divana başvurusu olmasına kar-
şın söz verilmedi. Salona girdiğinde, "Ha-
inler dışan" sloganlarına da mutahap olan
Karababa, olaylan, "Burada demokratlığı
içine sindirememişler var. Bu, sağ partile-
ri n kongrelerinde bile olmaz" diye değer-
lendirdi.
Karababa'nın ihanet suçlamalarına yanıtı
ise "D<;mek ki partinin zor durumunda gö-
rev kabul etmek, tek bir orgütün bile tabe-
lasını indirmemek, üye sayısını arttırmak
ihanetmiş" biçiminde oldu. Bülent Ecevit
ise Karababa'nın karşı karşıya kaldığı olay
için, "Ben o sırada salonda değildim. Gör-
medim, bir şey diyemem" demekle yetindi.
Eski genel başkan, tum protestolara karşın
arkada^ları ile birlikte ha^ırladığı ayrı >o-
netim listesinı de kongreye sundu. Ama lis-
tede kendisi de Rahşan Ecevit de yoktu.
DSP kongresinde önemli bir eksiklik de
vardı. Kongreye 73 ilden ancak 42'sinin de-
legeleri katılabildi. Ecevit, bunun gerekçe-
sini "inatla en iyiyi, en mükemmeli
aramak" olarak açıkladı. Ecevit'e göre "bu
illerin kongreleri yetiştiriiebilirdi, ama en i> i
bulunamazdı."
DSP'liler, Ecoit'e bağlılıklarını yine ser-
gilediler. Bunu kongrede attıkları sloganlar-
la da dile getirdiler: "Ecevit seninle ölüme
de gideriz." Ecevit de partililerden, bu se\-
ginin paraya dönuşturülmesini istedi. DSP
lideri hemen kongre salonunda bir "parti-
ye yardım" kampanyası başlattı ve eşiyle
kendisinin 10 milyon lira ile katılacakları bu
kampanya için partililere, "Nakit, çek, ne
verirseniz başımızın üstünde yeri var"
Ecevit, kongrede anayasa değişikliği ko-
nusunda da seçenekli iki öneri getirdi ve
SHP'ye "hodri meydan" çağnsı yaptı. Ece-
vit'in "anayasa değişikliginde yakayı
ANAP'a kaptırmanın önüne geçeceğini" de
savunduğu bu onerilerden ilkine göre genç-
lere de oy kullanma hakkı tanınarak adil
koşullarda yapılacak bir erken seçimle oluş-
turulacak meclis, bir yıl ıçinde anayasayı de-
ğiştirecek. Yapamadığı takdirde bu meclis
fesh olmuş sayılacak. ikinci öneri de ana-
yasa değişikliği yapacak bir danışma mec-
lisini kapsıyordu. Bu mecliste parlamento
dışındaki partilerle, kooperatif. sendika,
meslek kuruluşları gıbı toplumsal örgütle-
rin temsilcileri yer alacak.
rı yıkıyoruz diye devleti de ulu-
sal birliğimizi de yıkınaya kal-
kışmak gerekmez.
Sayın Ozal, ailesini istediği gi-
bi bölebilir. Eski partisini de is-
tediği gibi bölebilir ama Türki-
>e'>i bölmeye, Türkiye'nin bö-
lünmesi tehlikesini doğuracak
adımlar atmaya kalkıştı mı bu
hepimizi ilgilendirir. Ailesini bö-
lebilir, partisini de bölebilir, ama
Türkiye'yi \e Türk milletini bö-
lemez."
Ecevit, DSP'nin ve kendisinin
Kurtler konusundaki yaklasımı-
nı dile getirirken de kendisinin
Kurtleri hıçbir zaman yok say-
madığını belirttı. Bugüne değin
"Halklar yoktur, halk vardır,
halkın gücünu bolmeyin" ciedi-
ğini anlatan Ecevit'in sozleri,
"Halkçı Ecevit" sloganı ile ke-
sildi. Ecevit, "Bu ulkenin Türk-
leriyle Kürtlerini birbirinden
ayırmak, ayrı gözle görmek, be-
nim için yureğimi ikiye bolerek
ya>amak kadar olanaksızdır"
dedi.
Özal'ın "Irak'ta federasyon
kurulabilir" dedıkten sonra Irak
Kurtlerinin ayrı devlet kurabil-
diklerini de söylediğine dikkat
çeken Ecevit, bunun uzerine
İraklı bir Kurt liderinın, "Ö>ley-
se Türkiye'deki Kürtler de ayn
devlel kurabilmeliler" dediğini
anımsattı. Ecevit, "Türkiye
Cumhurbaşkanı bunları söyler-
ken Türkiye Başbakanı İrak'ta
Kurtlerin ayrı devlet kurmasını
asla kabul etmeyiz' diye çırpını-
yor. Cumhurbaşkanı dün de
(onceki gün) Amerika'dan.
'Kurtler devlet kuramaz' diyor.
Bu sözlerin hangisi devlet poli-
tikasıdır, belli degil. Aslında
Başbakan'ın sozlerini de herkes
boş veriyor. Hangisi senin fik-
rin Sayın Özal, hangisi devlet
politikası? Bunu soylemeye
mecbursun. Turkiye'de artık
sanki bir devlet yok. sadece bir
devletli var. O da 'En buyuk be-
nim, başka buyuk yok' havasın-
daki Ozal. Cumhurbaşkanı
Özal'ın bu sözlerinden sonra ge-
çen gün İstanbul'daki Abdi
İpekçi Spor Salonu'ndaki Nev-
ruz töreninde Türk bayrakları
indirilip Kürdistan bayrakları
açıldı. Devlet buna seyirci kal-
dı. Milletin ve ulkenin birliğine
toz kondurmayan DSP, geçen
kasım ayında Abdi İpekçi Salo-
nu'nu istemiş, fakat bu istegi
reddedilmişti. Şimdi aynı salon,
milieti ve ülkeyi bölmek isteyen-
lere veriliyor" diye konuşunca
sözleri "Yuh" diye bağıran par-
tililerce kesildi. Ecevit, "-Bu MÜ-
nasebetsizliğe izin verenler. bu
"Yuh'ları buyurun" dedi. Salon-
dakiler bu kez de "Vur vur in-
lesin, Çankaya dinlesin" diye
bağırmaya başladılar.
Ece\it, DSP'ye gore Turkiye-
de bir "Kürt sorunu" değil, bir
Guneydoğu ve Doğu Anadolu
sorunu olduğunu söyledi. Soru-
nun, bu bölgelerin yarı feodal
yapısından, ihmal edilmişlikten,
geri kalmışlıktan kaynaklandığı-
nı belirten Ecevit, "Bu bölgele-
rimizin yarı feodal yapısını kö-
künden degiştirebilecek tek par-
ti. DSP'dir. Çünku bu bölgele-
rin feodal güçlerine bağımlı ol-
mayan, diyet borcu olmayan tek
parti DSP'dir" diye konuştu.
"Özal mucizesi karın
doyurmuyor" diyen Ecevit,
Turkiye'de tüketiciliğin ozendi-
rildiğini belirterek "Cebinde si-
mit parası olmayan çocuklar,
junior kartlarla çalım yapan ço-
cuklar karşısında patlama nok-
tasına gelmezler mi" diye sor-
du. DSP'nin haberlerini verme-
yen TRT'nin yayın politikasını
eleştirdi ve "Savın Kahveci
KDV konusunda TV'ye çıkma-
mı istiyor. Bu ne biçim yasak ki
verdiği cümleyi papağan gibi
okuyunca yasak işlemeyecek.
Sizin olsun böyle TRT" biçı-
mınde konuştu.
Ece\it," anayasa değişikliği
trtışmaları konusunda da gö-
^şlerini dile getirdi. Turkiye'-
nin, 1982 Anayasası'nın dar ka-
lıbına artık sığmadığını belirten
Ecevit, "anayasa degişsin diyen
partilerin şimdiye kadar bu ko-
nuda hiçbir adım
atmadıklannı" söyledi.
Ecevit, anayasa değişikliği
yöntemi için seçenekli iki öneri
gündeme getirdi ve şoyle
konuştu:
"İşte anayasa değişikliği için
oneri: Bu onerilerden hangisini
seçerlerse buyursunlar. Bir seçe-
nek. gençlere de seçme ve seçil-
me hakkı tanıyarak adil bir se-
çim yasasıyla erken seçime gidil-
mesi ve anayasa değişikliği için
bir Meclis oluşturulmasıdır. Ye-
ni seçilecek Meclis bir yıl içinde
yeni anayasayı yapar. Eğer bir
yıl içinde bunu gerçekleştire-
mezse miinfesih sayılır. Bir baş-
ka seçenek de, sendikalar, koo-
peratifler, meslek kuruluşlan ve
parlamento dışındaki siyasi parti
temsilcilerinin de yer alacağı bir
danışma meelisi oluşturmaklır.
Bu danışma meelisi en kısa hal-
kın istekleri doğrultusunda ye-
ni bir anayasa hazıriar. SHP er-
ken seçim diyordu. anayasa de-
ğişikliği diyordu. İşte bunun için
de seçim var. anayasa değişikli-
ği var. Hodri meydan, var mısı-
nız? Hem de anayasa değişikli-
ği konusunda yaka Özal'a kap-
tırılmayacak. Biz erken seçim-
den korkmuyoruz. Buyrun SHP.
var mısınız?"
• s^ m •
GUNLERİN KOPUĞU
AHMET TAN
0'nsuzveSonsuz BirYazı...
ANKARA —Bugunbaha-
rın ilk pazartesisi...
Baharın ılk pazartesisinde
ne yazılır''
Daktilcxlan gelirse, elbette,
geçmiş baharlara selam
edip, gelecek baharlara göz
kırpılır...
Belki biraz "çöpçatanlık"
yapılır.
"Baharda pazartesiler bi-
le güzeldir" diye bir tez ge-
liştirilir. Çünkü, dünya bilir ki
"pazartesilerin nemrutluğu",
baharda beşe, ona katlanır.
Şairi evkaftaki memuriyetten
eden bahar havası kadar, pa-
zartesinin nemrutluğudur.
Pazartesı baharlarını sev-
mek ve sevdirmek,
"işgüvenliği" için de
"işgüvencesi" için de so-
rumlu gazetecilik görevidir...
Sonra, satırbaşı yapılır, de-
vam edilir...
Bunun için, yeşili kırmızı-
sına yenik düşmüş tombul
bir can eriğıne, yeni çıkmış
dişlerini geçırmeye çabala-
yan bir kız bebeğinin sevin-
cini kâğıda dökmeye çalış-
mak ya da başkent bozkırla-
rının kuytu vadilerinde,
"üçyüzotuzü-
ç" diyen du-
dak fettanlığı
ile bulutsuz
mavılıklere
doğru uzanan
"Japon elma-
sı" tomurcuk-
larını anlatmaya kalkmak ge-
rekmez.
Yazıyı "bahar pazartesisi-
ne" layık kılmak için bir tek
şey yapmak yeter:
Hazır yok iken, uzaklarda,
Camp'larda sabahlıyorken,
O'ndan hiç söz etmemek...
Koca bir ulusun aşını, ek-
meğinı, gününü geleceğini
belirleyen O.
O'nsuz yazı yazmak, söz
söylemek, adeta ulusun aşı
ile, ekmeği ile, günü ile, ge-
leceği ile ilgilenmemek anla-
mına geliyor.
Gazetelerde haberlerin,
köşelerın. manşetlerin konu-
ca O'na mahkûm olması, da-
ha çok bu yüzden.
Bahar pazartesisi molası,
hem okur için hem yazan
için bır günlük tahliye.
Camp David'deki 24 saat-
lik halvetle ılgili yazmak, ba-
har pazartesisıne saygısızlık
aynca.
"Halvet diplomasisi",
Bush ile O'nun buldugu ve
uyguladığı bir iş değil.
Tarih boyunca hep uygu-
lanmış. Tarihçiler. "uygulama
sonuçlarına" bakarak oturup
cilt cilt kitaplar yazmışlar.
Bu kitaplardan birisi de
geçen hafta Ankara'da Dış
Politika Enstitüsü'nce ya-
yımlandı.
Aslında kitap bir doktora
tezi. Tezin sahibi halen Dışis-
leri Bakanlığı'nda Afrika Da-
iresi Başkanı Dr. Hüner
Tuncer.
Kendisinin Camp David1
deki "halvet diplomasisi"ni
değerlendirmesi mümkün
değil. Zaten tezin tarihi, O'-
nunla Bush arasındaki "sa-
mimiyef'ten çok eski.
Dr. Tuncer, "Yeni ve Eski
Diplomasi" adlı kitabında
halvet dıplomasisıni, teknik
deyimi olan "Doruk
Diplomasisi" başlığı altında
incelemiş.
"Doruk Diplomasisi'nin
Olumsuz Yönleri" başlıklı
bölümde (Sayfa: 95) anlatı-
lanlara bakınız:
— Amerikan Dışişleri Ba-
kanı Dean Rusk 1960 yılında
şöyle demekteydi: "Doruk
diplomasisi bir uyuşturucu
madde gibidir. Buna, özen
ve sakınmayla başvurulma-
lıdır..."
— Doruk diplomasisinin
sakıncası devlet başkanının
ele aldığı dış
"Baharda
pazartesiler bile
güzeldir" diye bir
tez geliştirilir.
politika soru-
nuna kişisel
sorun gözüy-
le bakmasıdır.
— Doruk
diplomasisin-
de tarafların
yapacakları yanlışlann so-
rumluluğunu üstlenecek
yuksek bir organ yoktur.
— Doruk görüşmelerin-
den tarafların birbirlerini hiç
anlamadan ya da yanlış an-
layarak ayrıldıkları görülmüş-
tür. Çünkü, dorukta karşı kar-
şıya gelen önderler, birbirle-
rinden farklı ortam ve koşul-
larda yetişmiş, değişik dil,
gelenek ve göreneklere sa-
hıp kişilerdir. (Sayfa: 98)
— Bu diplomasi türü, "gü-
cün ve sorumluluğun birkaç
kışıde toplandığı" yıldız sis-
temini temsil eder.
Belırttiğimiz gibi, yazar, bu
gerçekleri dünya pratiğini in-
celeyerek ortaya koyuyor.
Bu nedenle "gücü ve
sorumluluğu" birkaç kişide
değil, bir kişide toplayan bi-
zım sıstemi değerlendırmi-
yor.
Bizim O'lu sistem, bu du-
rumda olsa olsa
yıldız" sistemi olur.
Bu yazıyı içinde yıldız ve"
kuyruklu yıldız sözleri geçti-
ği halde, baharın ilk pazarte-
sisıne uygun bir yazı saymak
zor.
Ama yine de yaşasın ba-
harlar ve ilk pazartesileri...
SHP DELEGE SEÇİMLERİ
Istanbul 'yenîlikçiler'in
İç Politika
Servisi — SHP
İstanbul ma-
halle delege se-
çimleri dün sa-
kin bir ortam-
da yapılırken
Izmir'in Konak ilçesi delege se-
çimleri sırasında çıkan kavgada
beş kişi yaralandı. İstanbul'da
dün sonuçları alınan mahalle-
lerde ağırlıklı olarak genel mer-
kez yanlısı "Yenilikçi"lerin ka-
zandığı belirtildi. Şişli'de Mus-
tafa Sangül'Un listesi kazanır-
ken, Kartal'da Mehmet Moğol-
taj'ın listesine karşı liste çıka-
ran Belediye Başkanı Mehmet
Ali Büklü, Gaziosmanpaşa'da
"Yenilikçi'Mere karşı liste çıka-
ran Belediye Başkanı İsmail
Rustemoğlu mahallelerinden
delege seçilemediler.
İzmir Büromuzun haberine
göre 400 Konak ilçe delegesinin
belirlenmesi için yapılan seçim-
lerde Genel Başkan Erdal Inö-
nü yanhları ile eski genel sek-
reter Deniz Baykal yanlılan ara-
sında sert tartışmalar çıktı. Kâ-
zım Karabekir Mahallesi'nde
sandık görevlisi Baykala Turan
Manduz ve Yaşar Yıldırım ile
karşı ekipten Mehmet Aktar ve
Celalettin Öztürk arasında kav-
ga çıktı. Taşlı, sopalı kavga sı-
rasında bu dört kişi ile Kâzım
Karabekir Mahallesı Muhtarı
Hüseyin Sürmeli yaralandı. Ya-
ralılar, devlet hastanesine kal-
dırıldı.
Basın Sitesi, Bahçeliev ler, Al-
ımtaş, Fevzi Çakmak ve Kılıç
Reis mahallelerinde de çıkan
tartışmalar nedeniyle seçimler
yapılamadı. Basın Sitesi'nde
Baykalcı sandık görevlileri "ço-
gunluk yok" gerekçesiyle se-
çimlerin yapılamayacağını bil-
dirirken, karşı gorüşte olanlar
çoğunluk bulunduğunu söyle-
diler. Altıntaş'ta da Baykalcı
sandık görevlileri, karşı ekipten
partililerin tespit için noter ge-
tırmeii uzerine "noter huzurun-
da seçim yapmayacaklarını"
bildirerek seçimleri yapmadılar.
Diğer mahallelerde yapılan
seçimler de son derece çekişme-
li geçti. Çankaya Mahallesi'nde
Tevfik Alyanak'ın listesine karşı
Şeref Bakşık'ın listesi seçimle-
ri kazanırken, RAItay'da Ko-
nak Belediyesi Başkan Yardım-
cısı Musa Çam'ın ekibinin lis-
tesine karşı Sinan Karamusta-
faoğlu ekibinin listesi kazandı.
Balçova Eğitim Mahallesi'nde
ise seçimleri Baykalcıların çı-
kardığı liste kazandı.
İstanbul'da ise toplam 786
mahalle ve köyden 7556 ilçe
kongre delegesinin belirleneceği
seçimler. sakin bir şekilde ger-
çekleşti. Alınan bilgilere göre
Bayrampaşa, Eyüp, Kâğıthane,
Beykoz, Kartal ve Pendik ilçe-
Ierinde ağırlıklı olarak geçen il
kongresinde başkan seçilen
"yenilikçiler"in adayı Ercan
Karakaş'ı destekleyen delegeler
seçildi. Eski genel sekreter De-
niz Baykal'ı destekleyen delege-
lerin önde gittiği Beşiktaş ilçe-
sinde de 130'u aşkın delegenin
seçimi yeter çoğunluk sağlana-
madığı için haftaya pazara er-
telendi. Yarıya yakın delegesi
önümüzdeki pazar günü seçile-
cek olan Bakırköy'de dünkü se-
çimlerde "Yenilikçi"lerin önde
gittiği belirtilirken, Beyoğ-
lu'nda ağırlığı Belediye Başka-
nı Hüseyin Aslan'ın hazırladı-
ğı liste aldı.
Bu arada Ankara'da bir ba-
sın toplantısı duzenleyen SHP
Genel Sekreter Yardımcısı Yigh
Gülöksüz, parti programlann-
da yer alan politikalann somut-
laştırılması ve daha derinleşti-
rilmesi amacıyla hazırladıkları
"SHP politikalar dizisi"nı açık-
ladı. Gülöksüz dizinin SHP ör-
gutlerinin siyasi çalışmalarına
yardımcı olmasının da amaç-
landığını belirterek "Bu seçim
hazırlığının da bir ifadesidir"
dedi.
TÜRKİYE YÖNETİMİNDE
KARMAŞA
Prof. Dr. Lütfü Duran
5.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-tstanbul
Ödemeli gönderilmez.