Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/10 DIŞ HABERLER 25 MART 1991
Afganistan'da
yatısmalar
• PEŞAVER (AA) —
Afganistan'ın Host kenti
civarında hükümet
kuvvetleriyle mücahitler
arasında son günlerde
şiddetli çarpışmalar olduğu
bildirildi. Mücahit ve
yabancı diplomatik
kaynakların bildirdiğine
göre mücahitler, 10 gündür,
Host'a yönelik saldırılarını
armrdılar. Bu kaynaklara
göre Kabil hükümetine
bağh güçler, mücahit
çemberini kırabilmek için
Sovyet yapımı Scud füzeleri
ile napalm bombası
kullanıyorlar. Görgü
tanıklan da yüzlerce kişinin
çatışmaların meydana
geldiği bölgeleri terk
ettiğini bildirdiler.
Mali'de şiddet
olayları: 80 ölti
• Dış Haberler Servisi —
Mali'de, demokrasi yanlısı
göstericilerle hükümet
kuvvetleri arasmda çıkan
çatışmalarda iki günde
80'den fazla kişinin öldüğü
bildirildi. Mali'nin başkenti
Bamako'da geçen cuma
günü başlayan olaylarda,
Devlet Başkanı Moussa
Traore"nin liderliğini yaptığı
tek parti yönetimine karşı
binlerce kişinin başlattığı
gösteriye güvenlik
kuvvetleri müdahale etti.
Mali Ulusal tşçi Birliği'nin
öncülüğünde gerçekleşen ve
yüz bine yakın kişinin
katıldığı gösteride polis,
göstericilerin uzerine ateş
açtı. Tanıklar, polis
ateşinden kaçan bir grubun
bir alışveriş merkezine
sığındığını, polisin de bu
alışveriş merkezini ateşe
verdiğini anlattılar.
G.Afrika'da
çatışma; 11 ölü
• JOHANNESBURG
(AA) — Güney Afrika'da
polisin bir grup Afrika
Ulusal Kongresi üyesine
ateş açması sonucu 11 kişi
öldü, 29 kişi de yaralandı.
Johannesburg yakınlarında
bugün meydana gelen
olayda, yürüyüş
düzenlemek isteyen 40
kadar resmi görevlinin 250
ANC üyesinin saldırısına
uğradığı, polisin de
saldırganlara ateş açtığı
bildirildi. Johannesburg ve
çevresindeki olaylarda,
hafta sonunda ölenlerin
sayısı böylece 35'e yükseldi.
Muratov gitti
• İSTANBUL (AA) —
Resmi temaslannı
tamamlayan Sovyetler
Birliği'nin Tataristan
Cumhuriyeti Başbakan
Yardımcısı Ravil Fatikoviç
Muratov, dün Türkiye'den
aynldı. Muratov, Atatürk
Havalimanı'nda yaptığı
açıklamada, Türkiye'de
bulunduğu süre içinde
hükümet yetkililerinin yanı
sıra özel sektör
temsilcileriyle de yararh
görüşmelerde bulunduğunu
belirtti. Cumhurbaşkanı
Turgut Özal tarafından da
kabul edildiğini hatırlatan
Ravil Fatikoviç Muratov,
Türkiye'deki temaslarının,
ikili ilişkilerin gelişmesi ve
moral desteği açısından
büyük önem taşıdığını
sözlerine ekledi.
Arnavutlara
sınırdışı
• BELGRAD (AA) —
Yugoslav makamlannın,
Arnavutluk sınır
devriyelerinin ateşi altında
sınırı geçen yaklaşık 1000
Arnavut'u geri gönderdiği
bildirildi. Yugoslav resmi
haber ajansı Tanjug,
ilticacıların Arnavutluk
makamlarıyla yapılan
anlaşma gereğince geri
gönderildiğini duyurdu.
Sınır geçen grup içinde
sığınmacılann yanı sıra
sadece yakın akrabalarını
görmeye gelmiş olanların
da bulunduğunu belirten
ajans, Arnavutlar'ın bir
bölümünün de Yugoslav
makamlanna, alışveriş
yapmak için geldiklerini
söylediklerini kaydetti.
Libya-Etiyopya
gerginligi
• LEFKOŞA (AA)—
Libya hükUmetinin
Etiyopya'nın iki Libya
diplomatını sınırdışı etme
kararını şaşkınlıkla
karşıladığı bildirildi. Libya
televizyonunda yayımlanan
dışişleri bakanlığı
açıklamasında, Etiyopya
hükümetinin kararının
ardındaki nedenlerin
anlaşılamadığı belirtilerek,
"sorunun özünü ortaya
çıkarmak" üzere
soruşturmaya başlandığı
ifade edildi. Etiyopya
hükümeti, görevleriyle
uyuşmayan faaliyetlerde
bulundukları gerekçesiyle
iki Libyalı, iki de Sudanh
diplomatın sınırdışı
edilmesine karar verildiğini
açiklamıştı.
Başbakan Pavlov, 300 bin kömür işçisini uyararak, işbaşı yapmalarını istedi
Grevler Moskova'yı zorhıyorSovyetler Birliği Başkanı Mihail S. Gorbaçov'un emriyle 2
nisan tarihinden başlayarak temel tüketim mallarına yüzde
zam yapılması kararının ardından hükümet, çalışanların
maaşlarına yüzde 100, banka hesaplarına ise yüzde 40
oranında 'zam' yaptı.
200
Dış Haberler Servisi — Sovyetler Birliği'n-
de Başkan Mihail S. Gorbaçov'un emriyie
uygulamaya koyulması kararlaştınlan zam-
larm getirdiği şaşkınlık sürerken Gorbaçov,
ikinci bir kararnameyle, çalışanların ücret-
lerine ve banka hesaplarına 'zam' yapılma-
sını emretti. Başbakan Valenün Pavlov ise
3 haftadır grevde bulunan 300 bin kömür iş-
çisini uyararak işbaşı yapmalarını istedi.
Başkan Gorbaçov tarafından yayımlanan
ve önceki akşam televizyondan halka duyu-
rulan kararnameyle, işletmelerin kârlanndan
alınan vergilerin yüzde 45'ten yüzde 35'e dü-
şürülmesi ve aradaki farkın, işçi ücretlerinin
arttınlmasında kullanılması öngörülüyor. Bu
uygulamayla, maaşı ortalama 270 ruble (res-
mi kur üzerinden 480 dolar) olan bir Sovyet
isçisi bundan böyle 480 ruble (850 dolar) üc-
ret alacak.
Gorbaçov'un yayımladığı ikinci kararna-
me ise Sovyet vatandaşlarının 1 mart tarihin-
den önce devlet bankalarına yatırmış olduk-
lan birikimlerinde, yüzde 40 oranında artış
yapılmasım öngörüyor. Nisan ayı başında
yürürlüğe girecek olan fıyat artışiarı nedeniy-
le birikimleri değer kaybına uğrayacak olan
halkın zarannı karşılama amacına yönelik bu
karar, halkın bankadaki parasına dokuna-
maması şartını da beraberinde getiriyor.
Bankadaki paraların yüzde 40'lık getirisi 200
rubleyi aşmayan hesap sahipleri, bu miktarı
1 temmuz tarihinden itibaren çekebilecekler.
Ancak bu 'zaımnın' toplamının 200 rubleyi
aşması durumunda, hesap sahipleri üç yıl bo-
yunca bu paraya dokunamayacak, yalnızca
yılda yüzde 7 or&nında faiz alabüecekler.
Sovyetler Birliği Başkanı Mihail S. Gor-
baçov'un geçen hafta açıkladığı büyük zam
dalgası, halkta huzursuzluğa neden olmuş-
tu. 2 nisan tarihinden başlayarak en temel
tüketim mallanna yüzde 2O0'ü aşan oranlar-
da zam yapılmasım öngören kararnamenin
halka açıklanmasının ardından, bir alışveriş
furyasmın başladığı bildiriliyor. AP'nin ha-
berine göre halkın temel tüketim mallanna
hücum etmesiyle, özel işletmderde fiyatlar
da birdenbire fırladı. •
Halktaki bu huzursuzluğu gidermeye ve
zamların getireceği etkileri hafifletmeye yö-
nelik gibi görünen yeni kararlar ise çoğu ki-
şi tarafından kuşkuyla karşılandı. AP'nin
haberine göre gözlemciler, hükümetin önce
tüketim mallanna büyük oranda zam yapıp,
ardından da ücretleri arttırmakla ne kazana-
cağı sorusunun üzerinde duruyorlar. Bu uy-
gulamaların, halkın 'kemer sıkması'nı ve
böylelikle devletin bütçe açığının kapatılma-
sını sağlayacağı düşünülmekle birlikte, tüke-
tim malları fiyatlanndaki artışın daha düşük
tutularak, bunca karışıklığa ve enflasyona
neden olmadan da aynı hedefe ulaşılabileceği
savunuluyor.
Sovyet yönetimini şu günlerde en çok ra-
hatsız eden konulardan biri de kömür işçi-
lerinin üç haftadır süren grevi. Maaşlarının
yaklaşık olarak iki kat arttınlması, Sovyet-
ler Birliği Başkanı Gorbaçov'un istifa etme-
si ve cumhuriyetlere daha fazla özerklik ve-
rilmesi gibi isteklerle ortaya çıkan 300.000
madencinin bir grubu, komünistlerin çoğun-
lukta olduğu Halk Temsilcileri Kongresi'nin
lağvedilmesini de greve son vermek için şart
koşuyor. Ukrayna'mn Donetsk bölgesinde-
ki madenciler, önceki gün yaptıkları bir oy-
lamayla, isteklerinin arasına resmi radyo-
televizyon kunımunun başkanı Leonid Krav-
çenko'nun da istifasını katmayı kararlaştır-
dılar.
Madencilerin üç haftadır sürdürdükleri
grev, Moskova hükümetini de huzursuz et-
meye başladı. Ukrayna'da ve Sibirya'da grev
yapan maden işçilerinin eylemlerini hirleşti-
rerek ortak tavır alma kararlan, hükümetin
önündeki engelin büyümesine ve sorunun çö-
zümünün zorlaşmasına neden oldu. Sovyet-
ler Birliği Başbakanı Valentin Pavlov, önceki
akşam televizyonda yaptığı bir konuşmada
kömür işçilerine seslenerek ülke ekonomisi-
nin kritik durumda olduğu ve grevin buna-
lımı daha da ağırlaştırdığı konusunda uya-
rıda bulundu.
Konuşmasmda, kömür işçilerinin ültima-
tomlar vererek isteklerini kabul ettiremeye-
ceklerini söyleyen Pavlov, Rusya Federasyo-
nu Başkanı Boris Ydtsin ve yandaşlannı da
kömür işçilerinin içine duştüğü ekonomik sı-
kıntıdan yararlanmaya çalışmakla suçladı.
Hükümetin maden işçileriyle uzlaşmaya ve
ekonomik taleplerini incelemeye hazır oldu-
ğunu belirten SSCB Başbakanı, ancak bunun
için işçilerin bugün işbaşı yapmaları gerek-
tiğini, aksi halde, hükümet 'ültimatomlar
karşısında ödün vermeyeceği için' görüşme-
lerin de verimli olamayacağını kaydetti. Pav-
lov, kömür işçileriyle görüşmelere başlamak
.için 11 ayn komisyon kurduklannıaçıkladı.
Sovyetler Birliği'nde Müslüman cumhuriyetler, reformcu Gorbaçov'u bilinmeyene tercih ediyor ABD GEZİSİ
Sovyetlerin
biriik tablosu
ESTONVA
-. Yuksek Sovyet'te bağımsızlıkçılar
^*>LçoğunlukU.totnûnıstter azınlıkta
_/T> Talin dışmda referanduma
f n katılmadı
•
1 6 mılyon. toplam nufusun <H>
0 5 t
. . . ı . Elektronık. motorlar. ayakkabı.,
• A balıKcılık
-LETONYA 1
Yınsek SovyeVte oağımsıilıkçılar ı
coOuiluKta KomOıııstter bölûnrniiS
durumda, buyûk bötümü
bağımstzlık eğılımı gösterıyor
1 Rıga dı$ında referaraitjnıa
katılmadı.
2 7 mılyon. toolam nufusun "HıO 9'ı
Elek'jık malzemelen
telekomOnıkasyon
rÜTVANYA
t
Yûksek Sovyet'te baOımsızlıkctlar
coğunlukta.komûnislter bölünmûs
durumda. buyûk Mkunû
bağ'msızlık eproı göstenyor
Referanduma katılmadı
3 7 mılyon.topıam nüfusun %>1 S i
Elektnk ve eiektronık
malzemeıer. gemı ve araba
parcaları
8EYA2 RUSYA
Komünıstler çoğunlukta. yıne de
tnrlık içinde daha çok özerklik
ıstıyortar Referanduma katıldı
evet % 82
10 2 mılyon. toplam nûfusun %
3 6'sı
Tarım aracürı eiektronık
t
MOLDAVYA
Bağımsızımçııar çoğunlukta,
Romanya ıte bırieşme etylımı
GagavuzUr dısında referandjma
Ç j katılmad:
•
4.3 nnlyon. toptam oytarın %
1.5ı
l k Tutûn. şvap. stbteter
GÛRCİSTAH
Bağımsıztıkçılar çoğunlukta.
nûkümet bağımsızl^ı ıpn bir
geoş dönemı ilan ett
Güney Osetya dışında
referanduma natılmadı, 31
martta genel referandum, 5 4
mılvon toplam nufusun 1 9b
Sâ'jp jıda maddele'ı ctomobı
İERMENİSTAM
Reteranduma katılmadı. 21
eylûlde genel reterandum
3 3 mılyon toplam nûfusun %
Ağır sanayı kımya. tekstıl
t
Bellı baslı siyasal
eOılımler
Referandum
konusundakı tavır
Nüfus
Belfi başlı ûrünief
BEYA2 MSYA
{ Moskova
Kıe'v\
MOUAVVA
RUSYA
YJIA
lâorece bağımsızlıkcı çojunluk.
etkılı bir komunıst partısı
Ukrayna nın batısında gûçlü bir
Bdgımsızıık eğıbmı görûhjyor |
Referanduma katıldı. evet % 75 ]
52 rmlyon. toplamnütusun %ie«
C«hk. demtr. komûr makıneler.!
ve aletler. gıOa maddelerı |
KIRHZİSTAN
Komunıstıer coğunlukta
Referanduma katıMı
3 mılyon. toplam nûfusun '
2 5 i
Petrol. doğal gaz. kımya.
RttSYA
Radîkaller Rusya Cumhunyetı
ıcın daha cok bağımsızlık
ıstıyortar
Referanduma katıldı
147 4 milyon. toplam nûfusun
% 51 4'ü
Petrol. Ooûal gaz. sanayı
KAZAKİSTAN
Çoğunluktakı komunıstıer
. etononvk retormlara baştadılar.
Referanduma katıldı evet % 54
16 2 nnlyon, toplam nûfusun
5 8 ı
Petrol. demır. celık
AZEMAYCAN
Coğunkık bağımsıAkçı. ancak
komünıstler bir ölçûde etkılı
olmaya devam edıyortar
r ~ j Referanduma katıldı
A 7 mılyon toplam nûfusun
\ % 2 5'ı
I İ B Petrol. doğal gaz kımya
TÜIUMENrSTAN
<û> Komunıstıer coğunlukta.
wJ> Referanduma katıldı. evet %
f _ l 90
A 3 5 mıtyon.
T 15"t
toplam nûfusun %
tuz
TACİKİSTAN
t
Komunıstıer egemen
Refeıanduma katıldı. evet %
962
5 1 mılyon. toplam nüfusun %
1 8 .
Tekstıl. halı, gıoa maddelerı
ÖZBCKİSTAN
Komünıstler çoğunlukta
Referanduma katıMı. evet % 73
19 9 mılyon. toplam nüfusun %
6.9 u
Pamu«. gaz
KAYNAK. LIBERATION
Özal: Irak'a
kanşmayın
Azerbaycan'da artık ateşli bağımsızjık nutukları atılmıyor. Siyasal kaynaşma azaldı
Gorbfye> Müslümanlar salıip çıkıyor
SSCB'de geçen hafta yapılan referandum,
Baltık ve Batı cumhuriyetleri aksine
Azerbaycan'dan Kazakistan'a kadar Türk
Müslüman cumhuriyetler tarafından desteklendi
Dış Haberler Servisi — Azer-
baycan'ı bir yıl kadar önce aya-
ğa kaldıran 'kanlı ocak'ın hava-
sı dağıldı. Fransa'da yayımla-
nan Liberation gazetesinin bil-
dirdiğine göre artık Azerbay-
can'da ateşli bağımsızlık nutuk-
ları atılmıyor, siyasi oftam fo-
kur fokur kaynamıyor. Buna
karşılık Brejnev dönemini geri-
de bırakan yerel Komünist Par-
tisi duruma hâkim olmak için
çabalarını yoğunlaştırdı.
Resmi olarak olağanüstü ön-
lemler Azerbaycan'da hâlâ yü-
rürlükte. Zırhlı araçlar Ruslann
varlığını hatırlatmak istercesine,
ara sıra Bakü sokaklarında "ar-
zı endam' ediyorlar.
Azerbaycan Parlamentosu,
bir iki dalgalanmadan sonra
cumhuriyetin Gorbaçov refe-
randumuna katılmasını karar-
laştırdı. Geçmişte bağımsızlık
yanlısı bir tavır alan üst düzey-
deki bir Azeri yetkili şunları
söylüyor. "Bakın, burası Baltık
degil, SSCB'den ayrılmanın
hem ekonomik hem de siyasal
alanda iatihar anlamına gelece-
gini anladık. Evet, İran'da 20
milyon, burada ise 8 milyon
Azeri yaşıyor, buna bakıp radi-
kal tsiamcı İslam C umhuriyeti'-
ne rni baglanalım? Evet, biz
Türk soyundan geliyoruz. An-
cak Türkiye Körfez savaşı sıra-
sında ABD'ye ne kadar bagım-
lı oldugunu gosterdi. Bir lokma
bağımsızlığı, lumuyle bağımlüık
için feda mı edelim?"
Yerel parti şefi Ayaz Mutta-
libov bu yüzden politikalarını
kabul ettirmede fazla güçlük
çekmedi. Yine de 360 uyeli par-
lamentonun görüş birliğine
ulaşması ve halka referanduma
katılma çağrısı yapması için 5
gün tartışması gerekti. Bağım-
sızlıkçı azınlık sesini fazla duyu-
ramadı. 'Demokratik Blok'a
bağlı 31 milletvekili önce otu-
rumiarı boykot etti, sonra açlık
grevi tehdidinde bulundu.
'Blok'un çekirdek gücü Halk
Cephesi içindeki anlaşmazlıkiar,
bir başka seçenek önermesini
engelledi.
Birçok kaynağa gore Azer-
baycan'ın Gorbaçov'un refe-
randumunu benimsemesi,
Kremlin'in Yukarı-
Karabağ'daki Azeri-Ermeni ça-
tışmasını bir an önce çözmeye
çalışacağını resmen ilan edişin-
den sonra hızlandı. İki cumhu-
riyet arasındaki görüşmelerin
Moskova'nın himayesinde baş-
ladığı bildiriliyor. Ancak Yukarı
Karabağ'da etnik çatışmalar
günlük yaşamın bir parçası ola-
rak sürüp gidiyor. Bakülü bir
kamyon şoförü, bir hafta önce
kolunu delip geçen Ermeni kur-
şununu gösteriyor ve Ermeni ge-
rillalarının mevzilerini pekiştir-
diklerini söylüyor. Ermenistan
da gelecek eylül ayında kendi re-
ferandumunu yapacak. Refe-
randumun başlıca sorusu şu ola-
cak: "SSCB çerçevesi dışında
egemen bir Ermenistan Cumhu-
riveti isıiyor musunuz?"
Sözün kısası, 17 mart refe-
randumundan sonra Azerbay-
can, Kafkasya'daki Gürcü ve
Ermeni komşularından kopa-
rak, Orta Asya Müslüman cum-
huriyetlerine yaklaştı. Gerçek-
ten de Kazakistan'dan Tacikis-
tan'a kadar Müslüman cumhu-
riyetler referanduma sahip çık-
tılar.
Kırgızistan'ın yeni devlet
başkanı Askar Akayev bir Taş-
kent gazetesine verdiği demeç-
te, "Açıkça birlikten yanayım,
ancak cumhuriyellerin haklan-
na saygtlı bir cumhuriyetten"
dedi.
Müttefıklerin lrak bombardı-
manından irkilen Müslüman
cumhuriyetleri, şaşkınhğı henüz
üzerlerinden atamadılar. Taş-
kentli medrese öğrencisi Tevfik
Muhtarov, "Amerikalılar,
Türkiye'ye ve Suudi Arabis-
tan'a yerleşti, eğer Birlik'ten ay-
rılırsak, bizi bir lokmada
yutuverirler" diyor.
WASHINGTON (Cumburi-
yet) — Cumhurbaşkanı Turgut
Özal, Irak'ın içişlerine kimsenin
kanşmaması gerektiğini belirte-
-.ek, "Kimse karışmazsa Iraklı-
lar kendileri için en iyiyi bula-
caklar. Ama birisi müdahale et-
meye kalkarsa bu dogru olmaz.
Kimsenin buna hakkı yoktur"
dedi. Özal, hükümet değişikliği-
ne karşın Irak'ta kararların ger-
çekte Saddam Hüseyin tarafın-
dan alındığını da kaydetti ve
"lrak yurttaşı olsaydtm, Sad-
dam'ı tercih etmezdim" şeklin-
de konuştu.
ABD'deki temaslannı sürdü-
ren Cumhurbaşkanı özal, dün
Başbakan Yardımcısı Dan Qu-
ayle'in onuruna verdiği oğle ye-
meğine katıldı. Ticaret Bakanı
Mochbaker da kaldığı Madison
Otel'de ziyaret etti. Görüşmede,
iki ülke arasındaki ticari ilişki-
lerin arttınlması ve imzalanması
düşünülen serbest ticaret anlaş-
ması konulannın ele alındıih bil-
dirildi. Özal, aynca kısa adı
AFOT olan Türkiye'nin Ameri-
kalı Dostlan Derneği Başkanı
emekli general Fred Hanes ve
yönetim kurulu üyelerini kabul
etti. Türk Amerikan Dernekle-
ri Kurulu Başkanı Ali Ferda Se-
vin ve yönetim kurulu üyeleri de
Özal'ı otelinde ziyaret etti.
Dernek üyelerinin, çifte va-
tandaşlık ve askerlik problemle-
rine ilişkin önerilerini de dinle-
yen Özal bu konuda şöyle dedi:
"Şimdi silahlı kuvvetler küçü-
liiyor. KüçUldiigüne göre, para-
lıya dönecektir. Yapmayan bir
para ödeyecektir. Silahlı kuvvet-
ler sayı olarak azaima\a girerse,
zaten buralara gelenler dogal
olarak fazla olacaktır."
Cumhurbaşkanı özal dün ay-
nca CNN televizyonunun
"Newswaker Sunday" progra-
mına katıldı. Özal yaklaşık 15
dakika süren programda, Tür-
kiye'nin lrak halkına yardımcı
olmaya hazır oldugunu söylsdi.
Bir soru üzerine Kürt temsil-
ciierle üst düzeyli Türk yetkili-
lerin görüştüğünü hatırlatan
Özal, şöyle devam etti:
"Bunlar sınırın hemen 6te ta-
rafındaki insanlar. Türkiye için-
de de akrabalan var ve bunlar
bizim yurttaşlarımız. Irak'ta
olanlar, olumlu ya da olumsuz,
bizi etkiler. O yüzden neler olup
bittigini bilmek istiyoruz. Ne ya-
pacaklarını bilmek istiyonız.
Bu, onlara silah vereceğimiz an-
lamına gelmiyor. Yalnızca insan-
cri çerçevede kendilerine yardım
edebiliriz."
Bir başka soru üzerine, BM
Güvenlik Konseyi'nden izin çık-
tığı zaman Türkiye'nin, Kürtler,
Türkler ve Araplar dahil, bütün
lrak yuntaşlanna yardıma hazır
oldugunu belirten Cumhurbaş-
kanı Turgut Özal, Türkiye'nin
Kızılay aracılığıyla Irak'a buğ-
day ve un yollaması için hazır-
lıklara başlanmasını istediğini
bildirdi.
Özal, sunucunun, "Bu du-
rumda bölgedeki istikrar bozul-
muyor mu? Suriye güçlenmiyor
mu?" sorusu üzerine, "Irak'ın
içişlerine kimse kanşmazsa,
Iraklılar kendileri için en iyiyi
bulacaklar. Ama birisi müdaha-
Cumhurbaşkanı Özal,
"Kimse karışmazsa
Iraklılar kendileri için
en iyiyi bulacaklardır.
Biz, Irak'ın içişlerine
karışmıyoruz, Suriye
veİran'adabunu
tavsiye ediyoruz" dedi.
le etmeye kalkarsa, bu dogru oi-
maz. Kimsenin buna hakkı yok-
tur. Tek istisna insancıl yardım-
dır. Biz içişlerine kanşmıyonız.
Suriye ve İran'a da bunu tavsiye
ediyonız" diye konuştu.
Özal, dün öğleden sonra dü-
zenlediği basın toplantısında da
Kıbrıs konusundakı bir soruya,
"Kıbns konusunu o kadar çok
konuşmadık. Geri adım atama-
yacagımız bazı noktalar var.
BM'nin 649 sayılı karan ve
Türkiye'nin garantisi gibi. Bun-
lar üzerinde bir şey veremeyiz"
dedi. Özal, Camp David'de
Bush'a "Saddam'm gitmesini is-
tiyor musunuz" diye sorduğunu,
ABD Başkanı'mn buna "Evet"
yanıtını verdiğini açıkladı.
Cumhurbaşkanı özal, anaya-
sa değişikliği konusunda ise bir
referandumun söz konusu olma-
dığını belirtti ve "Partilerin üze-
rinde anlaştıgı kadan gecer"
dedi.
lrak Demokratik Reform Hareketi lideri Kuba'mn Cumhuriyet'e demeci: J^OSKOTAS SKANDALI
Irak'ta demokrasi kurulmalıdır Papandreu
aklanma yolundaFATİH M. YILMAZ
lrak Devlet Başkanı Saddam Hüse-
yin'in demokratik reformlar vaadi ülke-
deki muhalefet tarafından inandıncı bu-
lunmuyor. Son olarak lrak yönetiminde
yapılan değişiklikler de muhalefet lider-
leri tarafından "göz boyama" olarak ni-
telendirildi.
Mülkiyeliler Biriigi ile Helsinki Yurt-
taşiar Meclisi Türkiye Ulusal Girişim
Komitesi'nin ortaklaşa düzeniediği "Or-
tadogu'da Barış Süreci" konulu toplan-
tıda, önceki gün ve dün, Filistin, Kün-
ler İslamiyet ve Hıristiyanhğın hangi
noktalarda uzlaşabileceği konuları tar-
tışıldı. Batı ülkeleri ile Ortadoğu'dan 17
yabancı konuşmacının katıldığı konfe-
ransta, Filistin sorununun bir an önce
çözümlenmesi, Kürtlerin ulusal kimlik-
lerini kazanması konularında konuşma-
cılar görüşbirliğine vardılar.
Konferansın cumartesi günü yapılan
ilk bölümünde, Ortadoğu'daki çatışma
kaynaklan üzerinde duruldu. Murat Bel-
ge'nin de konuşmacı olarak katıldığı
Konferansın ilk günkü bölümünde, Arap
-İsrail anlaşmazlığı ve çözüm yolları ko-
nusunda konuşmacılar çeşitli görüşler
savundular.
Konferansın ikinci gününde de özel-
likle İslamiyet ile Hıristiyanlığı uzlaştır-
ma çabaları tartışıldı. Hollandalı konuş-
macı Mient Jan Faber, Batı dünyasının,
fslamiyetin yakınmalarını tam olarak
kavrayamadığını belirtti. Filistin adına
konteransa katılan Nabile Hespanidly ise
köktenci İslamcı akımların, Filistin da-
vasına zarar verdiğini öne sürdü.
Konferans nedeni ile Türkiye'ye gelen
"lrak Demokratik Reform Hareketi" li-
derlerinden Laith Kubba ile yaptığımız
söyleşi şöyle:
— Demokratik Reform Hareketi'nin
Irak'la ilgili bakış açısını anlatır mısınız?
KUBBA— Biz, 1988 yılında Irak'ta çe-
şitli muhalefet hareketlerinin bir araya
gelmesiyle bu grubu oluşturduk. De-
mokratik Reform hareketi, Saddam'ın
aşırı baskısı nedeniyle yurtdışına kaçma-
yı başaranlar tarafından sürgünde kurul-
du. Londra merkezli hareket, Irak'ta de-
mokrasinin tam olarak yerleştirilmesini
— Kürt ve Şii gnıplarla iUşkileriniz ne
düzeyde?
KUBBA— Bu gruplar, etnik ve dini
bir özellik gösteriyor. Ben, Irak'ta 1986
yılına kadar Şii gruplann içinde yeraltı
faaliyetlerinde bulundum. Ne istedikle-
rini çok iyi biliyorum. Ancak, Kürt ve
Şiilerin kendi özgürlüklerini kazanma-
sı, Irak'ın parçalanmasını beraberinde
getirir. Bizim programımızda, ülkedeki
tüm etnik, dini, politik gruplann katılı-
mıyla Batı tipi bir demokrasi kurulması
öngörülmektedir.
— Kürt liderlerinden Talabani, iilke-
ye döniış çağnsı yaptı ve kendisinin, Ku-
Lakh Kubba Saddam Hüseyin'in işbaşından
uzaklaştınlması yeterli değildir. ABD şu anda yalnızca
Saddam'ın işbaşından gitmesinin yeterli olacağını
sanıyor. Kürt ve Şiilerin kendi özerkliklerini kazanması
Irak'ın parçalanmasını beraberinde getirir.
savunuyor. Amacımız yalnızca Saddam
Hüseyin'in işbaşından uzaklaştınlması
değil, Irak'ın yönetim yapısının değişti-
rilmesini istiyoruz.
— Bu nasıl bir değişiklik olacak?
KUBBA— Şu anda, Irak'taki yönetim
tam bir askeri diktatörlüktür. Saddam
Hüseyin başta olsun olmasın, BAAS
Partisi, her türlü durumda diktatörlüğü-
nü sürdürecektir. Biz, işte bu noktada,
ülkedeki çeşitli muhalefet gruplarıyla ay-
nlıyoru/. Saddam Hüseyin'in işbaşından
uzaklaştırılmasının yeterli olmayacağını
söylüyoruz.
zey Irak'tan ayaklanmayı yöneleceğini
söyledi...
KUBBA— Bu durumu izliyoruz. Bi-
zim hareketimiz özellikle tek lidersiz bir
hareket ve Irak'taki orta kesim insanla-
ra dayamyor. Bu kesim, şu an Saddam
yönetimi tarafından korkunç bir ba?kı
altında. Bu nedenle seslerini çıkaramı-
yor.
— Saddam Hüseyin'in reform vaadi-
ni ve hükümette yapılan son degişiklik-
leri nasıl değerlendiriyorsunuz?
KUBBA— Saddam Hüseyin, savaş
sonrasında ülke yönetimini elinde tuta-
bilmeye uğraşıyor. Karşısındaki muaz-
zam güce bir tepki gösteremeyen Sad-
dam, şimdi muhalefeti ezmeye çalışıyor
ve bir yandan da reform vaadi ile ABD'-
ye, "Ben yavaş yavaş demokrasiyi
yerleştirecegim" mesajını vermeye çalı-
şıyor. ABD, şu ana kadar olan tutumun-
da, yalnızca Saddam Hüseyin'in işbaşın-
dan gitmesini isteyen bir tutum izliyor.
Ben şimdi soruyorum, Saddam gidip ye-
rine şu anki Başbakan Sadun Hamma-
di gelse ne değişecek. Tabii ki, hiçbir şey.
— Diyelim ki istekleriniz gerçekleşti.
Ülkede demokrasi riizgârlan esiyor. lrak
muhalefet gnıplannın kendi aralannda
bile anlaşamadıgı kesin olarak olmasa
bile Beyrut'ta ortaya çıktı. Nasıl bir ik-
tidar paylaşımı düşünüyorsunuz?
KUBBA— Bizim isteklerimiz 1989 yı-
lında Irak'ta reform paketi olarak adlan-
dırılan ve lrak Kürdistan Yurtsever Bir-
liği lideri Celal Talabani tarafından da
imzalanan belgede vardır. • Bu belge,
Irak'ın askeri dikkatörlükten kurtanlma-
sını ve bir koalisyon hükümeti oluşturul-
masını içerir. Biz, Irak'ın toprak bütün-
lüğünün kesinlikle bozulmasından yana
değiliz. Bu nedenle lrak içinde herkes gü-
cü oranında bu yönetimde yer almalıdır
diyoruz.
— Grubunuzun, Batılı ulkeler tarafın-
dan desteklendigi süvlenebilir mi?
KUBBA— Yardımcı olanlar var. An-
cak, bunu, Demokratik Reform Hareketi
bir ülkenin kuklası şeklinde algılama-
mak lazım. Batı tipi demokrasi isteyen
herkesle aynı düşüncedeyiz ve bunlarla
temas kurmamamız da gayet normaldir.
STELYO BERBERAKİS
ATl.NA— Yunanistan'ın en
yüksek yargı organı Özel Mah-
keme'de süren Koskotas skan-
dallarıyla ilgili duruşma 10. gü-
nüne girdi. Kanun kaçağı ban-
kacı Yeorgios Koskotas'ın sahi-
bi olduğu Girit Bankası'nda ya-
pılan yolsuzluklardan ötürü suç-
lanan eski başbakan Andreas
Papandreu ve PASOK hüküme-
tinin üç eski bakanı hakkında
hazırlanan iddianameler görü-
Ulürken bir dizi yeni veriler or-
taya çıktı. Bunlardan biri Pa-
pandreu'nun 'suçsuzlugunu' ka-
nıtlayacak kadar 'önemli' olarak
niteleniyor. Girit Bankası'ndaki
yolsuzlukları bir yıl boyunca
araştıran yediemin (güvenilir ki-
şi) Yannis Kamaras, 'tanık' ola-
rak davet edildiği duruşmada
Papandreu'nun Girit Bankası'n-
dan 'kalp ameliy-atının giderleri
için 250 bin mark aldıgı' yolun-
daki suçlamanın 'tutarsız' oldu-
gunu söyledi. Kamaras, yaptığı
araştırmalardan Girit Bankası'n-
dan çıkan paranın 2S0 bin de-
ğil 650 bin Alman Markı oldu-
gunu, ancak bunun işadamı Ye-
orgios Luvaris tarafından tngil-
tere'de bir ev satın almak için
kullanıldığını açıkladı. Yaptığı
araştırmalardan, Luvaris'in bu
PAPANDREU - tddialar geçersiz
parayı Papandreu'ya vermediği-
nin anlaşıldığından söz eden Ka-
maras, böylece Papandreu'nun
Koskotas'tan 250 bin mark iüş-
vet aldıgı' yolundaki suçlamayı
önemli derecede çürütmüş oldu.
Kamaras'ın bu açıklaması,
özel Mahkeme Başkanı Vasilis
Kokkinos kadar iddianameyi
hazırlayan Yeni Demokrasi Par-
tisi ve SINASPISMOS'un üç
milletvekilinde de şaşkınlık ya-
rattı. Başkan Kokkinos "Peki
bunu bildiğiniz halde nicin id-
dianame hazırianırken söyleme-
diniz" sorusunu yöneltince Ka-
maras, "Tüm sorumlulugu ost-
leniyorum. Bunu öğrendigim
zaman araştırmalanmı henüz
tamamlamamıştım" yanıtını
verdi.