Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/4 HABERLER 25 MART 1991
Semra Özal
raporu
• ANKARA (UBA) —
Cumhurbaşkanı Turgut
ÖzaFın eşi Semra Özal'ın
Anavatan Partisi İstanbul fl
Başkanlığı'na aday
olduğunu açıklaması
üzerine gazetelerde bu
konuyla ilgili olarak çıkan
yazı, haber, fotoğraf ve
karikatürlerin dökümü
yapıldı. Cumhurbaşkanlığı
ve Başbakanlık Muhabirleri
Derneği'nin yayın organı
Genç Kalemler dergisinin 15
şubat-20 şubat tarihleri
arasında Sabah, Milliyet,
Hürriyet, Cumhuriyet ve
Türkiye gazeteleri üzerinde
yaptığı araştırma
sonuçlanna gore Semra
Özal, bu surede toplam 181
habere, 66 köşe yazısına
konu edildi. Semra Özal'la
ilgili olarak yalnızca bu beş
gazetede 75 fotoğraf ve
karikatür yayımlandı.
Akbulut elini
kırdı
• ANKARA (AA) —
Başbakan Yıldırım
Akbulut'un, dün gece spor
yaparken sağ el bileği
kırıldı. Bolu'nun Aladağ
eteği Gölcük'te meyana
gelen kaza sonrasında,
Başbakan Akbulut'a
Ankara Acil Yardım ve
Trafik Hastanesi'hde ilk
müdahale yapıldı.
Başbakan Akbulut'un
sağlık durumunun iyi
olduğu ve görevine devam
edebileceği bildirildi.
Başbakan'ın özel doktoru
Prof. Dr. Gurbüz Erdoğan,
Akbulut'un dün saat 21.30
sıralannda Bolu'nun
Aladağ eteklerindeki
Gölcük'te spor yaparken
ayağının kayması sonucu
sağ el bileğinin üzerine
düştüğünü söyledi.
Devletin itibarı
(Cumhuriyet
Biırosu) — DYP Genel
Başkan Yardımcısı Hasan
Ekinci, cumhuriyet
tarihinde ilk kez Türk
bayrağı indirilip yerine Kürt
bayrağı çekildiğine dikkat
çekerek bunun Türk
devletinin itibarını
zedelediğini belirtti. Ekinci,
Nevşehir'de düzenlediği
basın toplantısında, Halkın
Emek Partisi'nin (HEP)
Istanbul'da düzenlediği
gecede yaşanan olaylara
değindi. Bu olayların son
derece uzücu olduğunu
kaydeden Ekinci şoyle
konuştu: "10 bin kişinin
toplandığı spor salonunda
görevijlerin gözii önünde
cumhuriyet tarihimizde ilk
defa bayrafımız direğiyle
birlikte sökülüp gönderden
indiriliyor. Yerine de Kürt
bayrağı cekiliyor. Spor
salonu tribünlerinde Kürt
bayrakları yayılıyor.
Ayyıldızlı bayrak,
yurdumuzda böyle hakarete
uğruyor".
Kaderini
belirlemek
• DtYARBAKIR
(Comhuriyel) — Halkın
Emek Partisi Genel Başkanı
Fehmi Işıklar, "Kendi
kaderini belirlemek her
hallf için olduğu kadar
Kürt halkı için de
tartışılmaz ve doğal bir
haktır" dedi. HEP
diyarbakır II Örgütü'nün
Nevruz dolayısıyla
düzenlediği şenlik dün
Dilan sinemasında
gerçekleştirildi. Büyük ilgi
gören şenliğe altı bin kadar
yurttaş katılırken sinemanın
önünün de salona
jeiremeyenlerle dolu olduğu
görüldü. Çeşitli tarihlerde
ölen Kürtler için saygı
duruşunda
bulunulmasından sonra
Binbaşı Oktay Esat
Yıldıran'ın öldürülüşünün
canlandınldığı bir oyun
sahnelendi. "Biji Nevruz",
"Biji PKK", "Biji Apo",
"Biji Kürdistan"
sloganlarının da atıldığı
şenlik sırasında yoğun
güvenlik önlemleri alındı.
Silah
ruhsatları
• ANKARA (AA) —
İçişleri Bakanı Abdülkadir
Aksu, silah taşıma ve
bulundurma ruhsatlarının,
şekil, renk ve muhteva
bakımından yeniden
düzenleneceğini ve mevcut
ruhsatların bu yıl içinde
değiştirileceğini bildirdi.
Oluşum sürecinde bulunan bürokratın "alelacele" hazırlandığını söylediği antiteröryasa taslağına hukukçu yorumu:
Polis devletîne lıııkııksal dayanakTURAN YILMAZ
ANKARA — Terörle müca-
dele yasa taslağı, Türk Ceza Ya-
sası'nın 141, 142 ve 163. madde-
leri ile Kürtçeye yasak getiren
2932 sayılı yasayı yürürlükten
kaldırmayı hedef alıyor. Tasla-
ğa konulan ek bir madde ile 163.
maddeye paralel hükümler içe-
ren Hiyanet-i Vataniye ile Vic-
dan ve Toplanma Hürriyeti ka-
nunlarının ortadan kaldınlma-
sı da öngörülüyor.
Cumhurbaşkanı Özal'ın
ABD'den dönüşünden sonra
son şekli verilip önce MGK, ar-
dından da Bakanlar Kurulu'nda
ele alınacak olan taslağa hukuk-
çular, "Polis devletinin hukuk-
sal dayanakiannı getiriyor" eleş-
tirisini yonelttiler. Taslağın olu-
şum sürecinde görev alan bir üst
düzey bürokrat ise "Alelacele
kaleme alınmış bir raetin" ola-
rak değerlendirdiği taslağın
maddeleri arasında bu nedenle
önemli "tutarsızlıklar" bulun-
duğunu söyledi.
Yasa temizliği
Terorle mücadele yasa tasla-
ğına konulan "yüriirlükten kal-
dınlan kanunlar" başiıkb bir
madde ile önemli ölçüde bir
"yasa temizliği" gerçekleştirili-
yor. Bu madde ile şu yasalar yü-
rürlükten kaldırılıyor:
• 2932 sayılı yasa: Türkçenin
dışında mahalli dil ve lehçelerin
kullanımını yasaklayan bu yasa,
12 Eylül yönetimince 1983 yılın-
da yürürlüğe sokuldu. SHP'nin
bu yasanın tumuyle yürürlükten
kaldınlması yolundaki önerisi-
ni "Türkiye'nin üniler bir dev-
let olduğu" gerekçesiyle redde-
den ANAP, geçen aylarda hazır-
ladığı bir taslak ile bu yasada
değişiklik öngördü. Bu taslak
TBMM Anayasa Komisyonu'n-
da eie alınırken Cumhurbaşka-
nı Özal'ın önerisiyle yasanın tü-
müyle yürürlükten kaldınlması
yönünde çalışmalar başlatıldı.
Adalet Bakanlığı bünyesindeki
bu çalışma daha sonra antiterör
yasası taslağı içine konuldu.
* Hıyanet-i Vataniye Kanunu:
1921'de çıkarılan ve 1925 yılın-
da önemli ölçüde "tadil" edilen
bu yasa, TCK'nın 163. madde-
sine paralel hükümler taşıyor.
Yasa, dini ve dini değerleri siya-
si amaç uğruna kullanan ya da
bu amaçla örgüt kuranları "va-
tan haini" olarak niteliyor ve bu
suçun cezasını da idam olarak
J. aslağa konulan "yürürlükten kaldınlan kanunlar"
maddesiyle 2932, Hıyanet-i Vataniye, Vicdan ve Toplanma
Hürriyetinin Korunması Hâkkmdaki Kanun ile TCK'nın
141, 142 ve 163. maddeleri yürürlükten kaldınlıyor.
Hazırlanışı sırasında görev alan üst düzey bir bürokrat
taslağı "alelacele hazırlanmış ye maddeleri arasında
tutarsızlık var" diye değerlendirirken avukat Halit Çelenk,
"Biz bu yasanın gereksızliğine inanıyoruz" diyor.
belirliyor.
• Vicdan ve Toplanma Hür-
riyetinin Korunması Hakkında-
ki Kanun: 1953 yılında yurürlü-
ğe giren bu yasa da Hıyanet-i
Vataniye Kanunu ile paralellik
taşıyor. Yasa, "siyasi veya şahsi
nüfuz ve menfaat temin etmek
maksadı ile dini veya dini hisle-
ri yahut dince mukaddes lanı-
nan şeyleri veya dini kitaplan
alet ederek her ne suretle olur-
sa olsun propaganda yapanve-
ya telkinde bulunanlara" 1-5 yıl
ağır hapis cezası ongörüyor. Bu
amaçla örgüt kuranlara da ağır
para cezası getiren yasa, kuru-
lan orgutün suç işlemesi halin-
de yoneticiierine de aynı hapis
cezasını getiriyor. Yasa, örgütün
kapatılmasını da öngörüyor.
Taslak, TCK'nın 141, 142 ve
163. maddelerini de yürürlükten
kaldırıyor.
Maddeler arasında
tutarsızlık
Antiterör yasa taslağının olu-
şum sürecinde görev alan üst
düzey bir bürokrat, MGK Genel
Sekreteri Orgeneral Nezihi Ça-
kar başkanhğındaki komisyo-
nun son şeklini verdiği taslağa
"alelacele kaleme alınmış" eleş-
tirisi getirdi. Bu bürokrat, Curn-
huriyet'in sorulan uzerine şöy-
le dedi:
"Çok soyut bir kanun olarak
hazırlanmış. Belli ki üzerinde
çok oynanmış, değiştirilmiş.
Maddeler arasında tanı bir tu-
tarlılık da yok."
Aynı bürokrat, son şeklini in-
celediği taslağa ilişkin de şu bil-
gileri verdi:
"Örgiitsei olarak devlete karşı
yönelen suçları kapsıyor. Önce
terörün tanımını yapıyor. Bu ta-
nım da uluslararası metinlerden
alınmış. Sonuçta, terörü bir ör-
güt suçu haline getiriyor. Ancak
terör suçlannda farklı bir du-
zenleme de getiriliyor. Yasa kap-
samında yer alan bir suçu örgüt
namına işlediğini kabul eden bir
kişi de kendisi örgüt u>esi olma-
sa da terör suçlusu olarak sayı-
lıyor. Cumhurbaşkanı'na karşı
işlenen suçlar, hukumetin zorla
görevden uzaklaştınlmasına iliş-
kin TCK'da yer alan suçlar da
terör suçu olarak sayılıyor. Bu
suçların sanıklarının da
DGMIerde yargılanması benim-
seniyor."
Antiterör yasa taslağı ile ge-
tirilmesi düşünulen ceza tecili
uygulamasının ise cezaevlerinde
bulunan yasadışı örgüt yönetici-
lerinin serbest kalmasıyla terör
olaylarının daha da tırmanaca-
ğı gerekçesiyle poliste rahatsız-
lık yarattığı öğrenildi. Bir polis
yetkilisi, Dev-Sol'un yöneticile-
rinin firarlarıyla birlikte bu ör-
gütün eylemlerindeki tırmanma-
ya işaret ederek düşünulen uy-
gulamaya ilişkin şimdiden em-
niyet örgütü içinde çeşitli değer-
lendirmeler yapıldığını, serbest
kalacak orgüt yoneticilerinin ha-
reket serbestisi kazanarak ey-
lemlere yönelmelerini engelle-
meyi amaçlayan önlemler üze-
rinde durulduğunu söyledi. Ay-
nı yetkili, taslak ile terörle mü-
zırianması açık bir çelişkidir"
diyen Çelenk, taslakta terör su-
çunun tanımında kullanılan
"baskı ile" sözünün, uygulama-
da değişik yorumlara neden ola-
bileceğini, manevi baskının da
terör suçu olarak kabul edilebi-
leceğini söyledi. Tanımlamanın
açık ve kesin olması gerektiğini
de kaydeden Çelenk, şöyle dedi:
"Avukat sayısının suıırlanma-
sı, savunma hakkının kısıtlan-
masıdır ki uluslararası hiçbir
bdgede böyle bir hükiim yoktur.
Tutuklama, ülkemizde en çok
kötüye kullanılan bir kurumdur.
Bunu genişletmek, kişinin öz-
gürlüğünü daha çok yaralaya-
caktır. İşkence yapan ya da gö-
revini kötüye kullanan polis
hakkında dava açılabilmesini
İçişleri Bakanlığı'nın iznine bağ-
layan hükum, devleti vatandaşın
zenlemelerin ise olumlu karşı-
landığını kaydetti.
Hukukçu Halit Çelenk ise ge-
tirilmek istenen düzenlemeleri,
"polis devletinin hukuksal da>a-
nakları" oiarak niteleyerek eleş-
tirdi. "Bir yandan demokratik-
leşme iddiaları ileri sürüliırken.
öte yandan böyle bir taslağın ha-
ürünüdür. Yargılama hakkının
yargı organından alınıp yüriitme
organına verilmesi, anayasanın
güçler aynlığı ilkesine de ters dü-
şer. Aynca ihbarcüık kurumunu
teşvik edici önlemlerle, devletin
vatandaşı ihbarcılığa ve ahlak-
sızlığa teşvik etme bakkı da yok-
tur. Sonuç olarak biz bu yasa-
nın gereksizliğine inanıyoruz."
OPT'ye sunulacak rapor
'Dolaylı afın
dolaysız sorunları
DPT 6. Beş Yıllık Kalkınma Planı'na
sunulmak üzere hazırlanan Adalet Özel
Ihtisas Komisyonu raporunda, 30 bini aşkın
mahkûm ile 16 bin tutuklunun tahliyeleri
sonrası istihdamlannın şimdiden düşünülmesi
gerektiğine dikkat çekildi.
gazetesi tarafından düzenlenen yet dedikleri halde, yeni Türkiye'nin idaresini tek adam-tek parti felsefesi' iizeri-
toplantıda. "Bediüzzaman Said-i Nursi" ölü- ne oturtarak insan hak ve hürriyetinin üzerine devlet terörü ile gidenleri asla tasvip
etmemişti. Ömrünün en sıkıntılı devresini yaşadığı o diktatörluk günlerinde Ke-
çok sayıda kişinin yanı sıra MSP eski bakanlarından Hasan Aksay da katıldı. Açış malist zihniyetin tahribatını tamir için binlerce sayfalık eser külliyatı neşretmekle
konuşmasını yapan Yeni Asya gazetesi sahibi Mehmet Kutlular, "Adına cumhuri- mesgul oldu" dedi. (Fotoğraf: Uğur Günyiiz)
SflîH-f IVlitNJl iinilril
Veni
münün 31. yılında anıldı. Aksaray Lunapark Gazinosu'ndaki anma toplantısına,
ANKARA (UBA) — Adalet
Özel İhtisas Komisyonu Rapo-
ru'nda kamuoyunda "dolaylı
af olarak adlandırılan çalışma-
nınyeni ve büyük sorunları be-
raberinde getireceği bildirildi. 30
bini aşkm mahkûm ile bin tu-
tuklunun tahliyeleri sonrası is-
tihdamlarının şimdiden düşü-
rülmesi gerektiğine dikkat çeki-
len raporda, özellikle çocuk ve
genç yaştaki mahkûmlann tah-
liy* edilmelerinden sonra devlet
tarafından kendilerine sıcak yu-
va ve iş sağlanmadığı sürece
bunların potansiyel suç kayna-
ğıoiacağı öne süruldıi. Hukuk-
çular, "Soruna politik şovdan
ziyade toplumdaki yaralann sa-
rılması. barışın sağlanması,
uzun dönemde ise suç ve suçlu
ureten olumsuzlukların önüne
geçilmesi sonınu olarak bakıl-
malıdır. Aksi halde, şaşkın hal-
de sokağa bırakılacak çocuk ve
genç yaştaki insanlar, yardım eli
goremeyince her zaman potan-
si>el suçlu işlemi görecekler, bel-
ki de yeni olayların içine
surükleneceklerdir" dediler.
DPT 6. Beş Yılhk Kalkmma
Planı'na sunulmak üzere hazır-
lanan Adalet Özel ihtisas Ko-
misyonu Raporu'nda özellikle
çocuk ve genç suçlularla ilgili
olarak şu önerilere yer verildi:
"Önceki yıllara ait kayıtlan
silinmelidir. Halk Bankası'ndan
gerekli fon aynlarak eski hii-
kümlülerin meslek kredilerinden
yararlanmalan sağlanmalıdır.
Ziraat Bankası tarafından veri-
len tarım ve hayvancılık kredi-
lerinden faydalanabilmeleri için
eski hükümlülerle ilgili me\zn-
ata madde eklenmelidir. Parasız
yatılı okullar, meslek okullan,
teknik egitim merkezlerine tah-
liye edilen çocuklar alınmalı, bu
okulların paralı yatılı bölümle-
ri için fon ve vakıfiardan ödenek
tahsis edilmelidir. Özel ve kamu
kuruluşlannın Yurtiçinde Mec-
buri Hizmet Karşılığı Öğrenci
Okutma ve İhtisas Yaptırma
Yönetmeliği'ne, tahliye olmuş
çocuk ve gençlerin yararlanabi-
lecekleri maddeleri konmalıdır.
Tahliye sonrası yükseköğrenim
görmekte olan gençlerin bu bak-
lardan faydalanmalannı engel-
leyen maddeler kaldınlmalıdır.
Tahliye olmuş çocuklar için va-
kıf yurtlanndan yararlanma im-
kânları tanınmalıdır. Tahliye
sonrası ailelerinin yanına dön-
mesinde zarar görülenler için
barınabilecek kunımlar oluştu-
rulmalıdır."
Açlık grevi
Fetullah Hoca'dan veda vaazı Maiatya'da 15
günlük eyJ eı 11 bitti"Vaizliğe veda ettiğini" açıklayan emekli
müftü Fettullah Gülen, İzmir'de son kez vaaz
verdi. Gülen, hastalığının imkân vermediğini
öne sürerek "25 sene söylediğim sözierin 25
tanesi bile bana tesir etmemiş" dedi.
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü-
rosu) — Emekli müftü Fettul-
lah Hoca (Gülen) sağlık neden-,
lerini gerekçe göstererek 'Vaiz«
lığe veda ettiğini' açıkladı. Fet-
tullah Hoca, son vaazını dün tz-
mir Hisar Camisi'nde verdi.
Ayda bir kez Izmir'e gelerek
vaaz veren Fettulah Gülen, Hi-
sar Camisi önündeki sokaklara
ve öteki camilere kurulan kapalı
devre televizyon sistemiyle ken-
dini dinlemek için toplananlara
yapüğı konuşmaya şeker hastası
olduğunu belirterek başladı. Bu
nedenle kısa bir konuşma yapa-
cağını söyleyen Gülen, sağlık
durumunun bundan böyle vaaz
vermeye el vermediğini, İstan-
bul'dan acılar içinde kıvranarak
geldiğini belirtti. Son kez cema-
atin karşısına çıktığını belirten
Gülen, "Sizlerden özür diliyo-
rum, hastalığım imkân vermi-
yor" diye konuştu.
Gülen 11.3O'da başladığı ko-
nuşmasında 'yarariı olamadığı-
nı' da vurgularken şunlan söy-
ledi:
"Zira öyle anlaşılıyor ki 25
sene söylediğim sözierin 25 ta-
nesi bile bana tesir etmemiş. En
yakınlarıma dahi tesir icra etme-
miş, niye vaktimi abes kullana-
yım? Niye sizin gibi gıizide in-
sanlarm vaktini ıvraf edeyim?
Niye zamamnızı burada beyhu-
de edesiniz? Niye sizi aldata-
yım? Ben sizin ve benim hesa-
bıma böyle bir kamburu taşuna-
mak Uzere sizden izin almak is-
tiyorum. Ne siz dikenler arasın-
da bülbül sesi diye saksağan se-
si dinleyin ne de ben bundan
sonra bir kere vaaz edecegim di-
ye 3 gün sancı çekeyim. Yarariı
olamadım mülahazasıyla aynlı-
yorum. İnancım o ki siz layık
insanları bulacaksınız. İnşalİah
ben olmayınca size doğru konu-
şacak birini buiur, dinlersiniz."
Gülen, bir daha vaaz \erme-
me konusunda kesin kararlı ol-
duğunu belirtirken zaman za-
man ağlamaklı oldu. Gülen'in
bundan böyle vaaz vermeyece-
ğini açıklaması üzerine kendisini
dinleyenler arasında ağlayanlar,
çığlık atanlar olduğu görüldü.
Özel tim görevlisinin vurduğu 13 yaşındakiseyyarsatıciyABD Kongresigündeminegetiriliyor
ABD, Aytuğ'un ölümünü sordu
VEDAT YENERER
ERGÜN AKSOY
StLOPİ — Habur gümrük sahasında
seyyar satıcüık yapan 13 yaşındaki Fa-
ruk Aytuğ'un bir özel tim görevlisinin aç-
tığı ateş sonucu öldürülmesı olayı ABD
Kongresi'nin gündemine getiriliyor.
ABD Ehşişleri Bakanlığı'nın istemi
üzerine Dışişleri Bakanlığı, Adalet Ba-
kanlığı kanaüyla Silopi Cumhuriyet Sav-
cılığı'ndan ytirütülen soruşturma konu-
sunda ABD Kongresi'ne iletihnek üzere
aynntılı bilgi istedi.
Adalet Bakanı Oltan Sunguriu adına
Cezaişleri Genel Müdürü Hâkim Tür-
ker Muratoğlu tarafından geçen hafta
"çok ivedi" kaydıyla Silopi Cumhuriyet
Savcılığı'na gönderilen yazıda, Fanık Ay-
tuğ'un Habur gümrük sahasında öldü-
rülmesiyle ilgili yürütülen soruşturma-
nın hangi asamada olduğu sorularak ge-
niş bilgi istendi. Silopi Cumhuriyet Sav-
cıhğYna gönderilen yazı aynen şöyle:
"Dışjşleri Bakanlığı'ndan alınao
2U.1991 günlü yazıda ABD Dışişleri
Bakanlığı tarafından hazırlatıhp Kong-
re'ye sunulan 1990 yılı insan baİJarı iil-
keler raporundaki ülkemizle ilgili olan-
ABD Dışişleri Bakanbğı'nın istemi üzerine Adalet
Bakanlığı, Silopi Cumhuriyet Savcılığı'ndan
yürütülen soruşturma konusunda bilgi istedi.
lan cevaplandınnak üzere belge ve bilgi
istenilmektedir.
Anılan raporda Habur hudut kapısı
civannda güvenlik güçlerinin kaçmakta
olan bir gnıp seyyar satıcıya ateş açma-
sı üzerine 13 yaşındaki Fanık Aytuğ'un
ölmesi nedeniyle soruşturma yapıldıgı
beürtflmektedir. Bilgi edinilmesi ile anı-
lan bakanlığa verilen yanrt esas olmak
üzere olayla ilgili aynntılı bilgi verilme-
si, kamu davası açılmış ise iddianame ör-
neğinin, takipsizlik karan verilmiş olma-
sı halinde karar örneğinin bakanlığa
gönderilmesini rica ederim."
Silopi Cumhuriyet Savcısı Mehmet
Yurtseven gönderdiği yanıtta, Habur
gümrük sahasında TIR sürücûsü Şerif
Bozgeyik'i elinden bıçakla yaralayan Fa-
nık Aytuğ'un daha sonra araçta bulunan
eşyaları çalıp kaçmaya çalıştığı sırada
Mardin Emniyet Müdürlüğü Harekât
Şube Müdürluğü'nde görevli polis me-
muru Osman Cirit tarafından ateş açı-
larak öldürüldüğü belirtildi. Adalet Ba-
kanlığı kanalıyla ABD Kongresi'ne gön-
derilen yazıda şöyle denildi:
"Cumhuriyet Savcılığımızca sözü edi-
len suçtan soruşturma yapılmış ve
9^.1990 Urihinde Olağanüstü Hal Böl-
ge Valiliği'nin ihdası hakkındaki kanun
hükmünde kararnamenin 4/i maddesi
uyannca Olağanüs<ü Hal Bölge Valiliği
emrindeki görevlilerin görevlerinin ifa-
sı sırasında işledikleri suçlardan dolayı
Memurin Muhakemat Kanunu hükmü-
ne tabi olduklanna dair amir hükmü
uyannca sanık Osman Cirit'in hakkın-
da müsnet suçtan gereginin takdir ve ifa-
sı için dosyanın iJçe idare kuruluna »er-
di edilmek üzere Silopi Kaymakamlığı-
na gönderildigi, Cumhuriyet Başsavcılı-
ğunızca bu konuda görevsizük karan ve-
rfldiği anlaşdmış olup, görevsizlik kara-
n ve hazırlık somşturması evrakının ör-
nekleri yazımız ekinde gönderilmiştir."
Aytuğ ailesinin avukatı ve Cizre IHD
temsilcisi Orhan Doğan, ABD Kongre-
si'ne iletilmek üzere Cumhuriyet Sava-
hğınca gönderilen yazıda Fanık Aytuğ
1
un hırsızlık yaptığı yönündeki iddialann
asılsız olduğunu savunarak "Böyle bir
iddia, olaya fail aranması senaryolannın
açık bir örneğidir. Olayda maktiil Faınk
Aytuğ'un eırsızlık yaptığı yönünde en
ufak bir kanıt yoktur. Nitekim Fanık-
un öldüriilmesinden sonra hırsızlık iddi-
asıyla tutuklanan iki arkadaşı da birkaç
gün sonra salıverildiler. Oiay, karm tok-
lugu için gümrük sahasında yumurta,
ekmek satarak yasam savası veren Fa-
ruk'un ölmesidir" dedi.
Avukat Doğan, soruşturma dosyası-
run 285 sayılı kanun hükmünde karar-
name gereği Silopi Kaymakamlığı'nda
bekletildiğini, henüz ilçe idare kuruluna
gönderilmediğini belirterek meni muha-
keme karan verilmesi halinde itirazda
bulunacaklarını vurgulayarak "Dileği-
miz, diğer olaylarda olduğu gibi bu olay-
da da hukuksal yollann ükanmaması-
dır" diye konuştu.
Geçen yıl 5 ağustos günü Habur güm-
rük sahasında Faruk Aytuğ'u öldüren
özel tim görevlisi Osman Cirit'in, olayın
ardından sekiz ay geçmesine karşm ha-
len görevinin başında olduğu öğrenildi.
ADANA (Cumhuriyet Giiney
İlleri Bürosu) — Malatya E Ti-
pı Cezaevi'nde 175 siyasi tutuk-
lu ve hükümlünün 14 gündür
sürdürdükleri açlık grevi, istek-
lerinin büyük bölümünün ceza-
evi yönetimince kabul edilmesi
üzerine sona erdirildi. Bursa
Özel Tip Cezaevi'nde geçen cu-
ma açlık grevine başlayan 21 si-
yasi tutuklu ve hükümlüden de
15'inin eylemlerine son verdik-
leri öğrenildi. Diyarbakır ve Bis-
mil cezaevlerindeki açlık grevleri
ise sürüyor.
Malatya E Tipi Cezaevi'nde-
ki 175 tutuklu ve hükümlünün,
14 gündür sürdürülen açlık gre-
vine dün öğle yemeklerini alarak
son verdiği öğrenildi. Cumhuri-
yet Başsavcısı Cevat Bilgin, aç-
lık grevine son verildiğini doğ-
ruladı. İHD Malatya Şube Baş-
kanı Mustafa Yılraaz da Halkın
Emek Partisi'nde düzenlediği
basın toplantısında, cezaevi yö-
netiminin olumlu tutumunun
eylemin sona erdirilmesinde et-
ken olduğunu açıkladı. Yılmaz,
cezaevi yönetimiyle yapılan gö-
rüşmeler sonucu 21 maddelik is-
tek mektubundaki konulardan
çoğunun çözüme kavuştuğunu
söyledi. Bu arada tutuklu ve hü-
kümlulerin eylemi sona erdirdi-
ğini duyan yakınları da Malat-
ya HEP il örgütundeki açlık gre-
vine son verdiler. Tutuklu ve hü-
kümlülerin 21 maddede topla-
dıkları isteklerinin büyük bir
bölümü, cezaevindeki koşullann
iyileştirilmesini içeriyor.
Bursa Özel Tip Cezaevi'nde
üç gün önce açlık grevine baş-
layan 21 tutuklu ve hükümlüden
15'inin eylemlerine son verdik-
leri, 6 kişinin ise açlık grevine
devam edecekleri açıklandı.
"Güneydoğu'daki baskıları
protesto" amacıyla Diyarbakır
E Tipi Cezaevi'ndeki 217, Bismil
Kapalı Cezaevi'ndeki 27 siyasi
tutuklu ve hükümlünün açlık
grevleri ise sürüyor. Diyarbakır-
daki açlık grevi 3. gününü, Bis-
mil'deki açlık grevi de 2. günü-
nü doldurdu. Her iki cezaevin-
deki açlık grevlerinin 28 martta
sona erdirileceği öğrenildi.
Bu arada "baksız gözaltılan
protesto" için Siirt HEP il örgü-
tünde 20 kişinin başlattıklan aç-
lık grevi ise 11. gününe girdi.
Gerekçeoruç tutmamak
Oğretmene
öğretmen
dayağı
ERZURUM / AĞR1 (Cum-
huriyet) — Ağrı ve Erzincan'da
oruç tutmayan iki öğretmen,
meslektaşları tarafından dövül-
dü. Ağrı Öğretmenevi'ndeki
olayla ilgili 4 öğretmen tutuk-
landı.
Cumhuriyet muhabirinin Ağ-
rı Cumhuriyet Savası Tayfun
Sağıroglu'ndan aldığı bilgiye gö-
re Ağrı Öğretmenevi salonunda
sigara içen Soğanlı Köyü llko-
kulu öğretmeni Hüseyin Kaya,
"ramazan günü oruç yediği" ge-
rekçesiyle 5 öğretmen tarafından
yumruk ve şemsiye ile dövüldü.
Olaya müdahale eden polis, bi-
ri öğretmenevi müdürü, 5 öğret-
meni gözaltına aldı. Mahkeme-
ye çıkarılan öğretmenlerden Ah-
met Yıldız, Yusuf Erdoğmuş, İb-
rahim Akşat ve Hakan Kanler
tutuklandı.
Ramazanda oruç tutmadığı
için arkadaşları tarafından dö-
vülen Soğanlı Köyü öğretmeni
Hüseyin Kaya'nın, kafasında ve
sağ gözünde derin yaralar mey-
dana geldiği doktor raporuyla
belirlendi.