Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhunyet Matbaacılık ve Gazetecılık Turk ^ o n ı m Şırkct! adına
Nadir Vadi 0 Gend Ya;.ın Muduru. Hısan Ctnnl. MüesKse Muduru-
Emiae l »akjıtü, Vazı ljlerı Vludüru Ok*> Goneıu». 0 Haber Merktzı
Muduru Yılçın Ba>«f, Sayfa Duzenı Yöneımenı Ati Acar 0 Temıı'aler
ANKAR4 AhnvM T>«, İZMIR Hikoıet Çnmkly». ADANA Çttio Vıjtnoglu
lc Pttf.uka trtal Baslaa|«. Di; Hatıerkr Eıjaa U c ı . Ekonomı. Ctafb Tarina. ls S«ıdıka Şaluu luamcı. Kulıur Cdal Lncr.
Istanbul Haberıtfn KnaaJ lütçak. EğKım G«*a* $•>!««. Vun Habeflerı \ecaVt Dotaa, Spo' Danışm.ıni \bdulkadir Yacctem.
Dm Vaıılar h*n« Çaiışfcaa. Arasnrma ŞakM 4lpt>. Duzeltme AMaHalı VBZKI £ koordınaıor U a e i korabSH 0 Mah
ijler Erol fcrfcal 0 Mjhaiebe •akal Vncr 0 Bu:;e PlanLama Srvfi Oıauatetcotta 0 Rcklam V K Tonıa 0 Ek ^a> nlar
H«lva Akvol 0 Idare Hutc?m G « m 0 lstamc Oaato Çe»ı 0 Bılg,-Ijltm VaH l u l 0 Pcrionri Sojl
hu™ AVWtf Kajkan >a*r Natf
( * u . t k M . lafcıa B^CT Haıu
Cemi. Hıkatel Çtttıka;*. OILB»
Goncadn. L|«r Mnatrv. llhuı
Sriçuk M. Siran. Akavf Ta.
Basan ve Yayan. Cumhunvn Maıbaacılık ve Gazetecıtık T-A Ş. TUrkocagı Cad 39v 41 CaiaJo|Jy
J4334 Kl PK 246 İManbul Td ÎI2 05 05 (20 haO, TCICT 22246, Fax- (1) 526 60 ^2 0
Btımar Aıkam Zı>a Götalp Blv lnkılap S No 19 '4, T«I 13! I] 41-47, Ttta 42344. F»i- (4| 133
05 65 0 l ı « r H Zıya Blv 1352 S. 2'3, Td 13 12 30, Tsteı 52359, Fa* (51) 19 53 60
: Inonü Cad 119 S No 1 Kal I, Td. 19 J7 52 (4 hal|. T«ta 62155, Flx (71) 19 25 71
TAKVÎM: 25 MART 1991 İmsak: 4.27 Guneş: 5.53 öğle: 12.15 lkindi: 15.43 Akşam: 18.27 Yatsı: 19.48
Kırım Tatar MilliHareketi'nin önderi Mustafa Cemiloğlu, yurttaşlarını vatana "kaytarmak" kavgasında
Cemiloğlu:Tîıran hayaldirKEREM ÇALIŞKAN 47 yıl önce sürüldükleri anavatanlarında
KIRIM / SİMFEROPOL şimdi "istenmeyen göçmenler"
onderl^Musuı'fa durumuna düşen Kırım Tatarlan,
',"kursude. Arkasında Türkiye'den öncelikle ekonomik işbirliği
'85M9iTarT v e
maddi yardım bekliyorlar.
Ssrrall
Yed
n D i l v e d i n
konusunda, öğretmen, imam
ve kitapların gönderilmesi ve gençlerine
eğitim sağlanması da talepleri arasında.
Cemiloğlu
'pantürkizm' için
'hayal' derken
"AmaTürki
cumhuriyetler
bağımsızlığmı
sında yaşayan
"Türkçülüğun
Sİmferopol Üniversitesi Kultür
oturan Sovyet yerel yöneticileri
biraz sıkılarak onlerine bakıyor-
lar.
Evet, inanılmaz bir göruntü.
Daha iki yıl öncesine kadar Kı-
rım'a girmesi engellenen, 1989
yılı kasım ayında görüştuğümüz
sırada yasal oturma izni "pro-
piska"ya bile sahip olmayan 48
yaşındaki Mustafa Cemiloğlu,
Kırım Komunist Partisi'nin de-
netimindeki yerel meclis ve üni-
versite tarafından duzenlenen
Gaspıralı konferansında kursu-
de çatır çatır konuşuyor: "Bi-
zim kulturümüzü vok etmek is-
lediler. Hepimizi bu lopraklar-
dan siirdüler. Milyonlarca kişi-
yi öldüren katillerin, canilerin
adlarını şehirlere, meydanlara
verirken Kınm Tataıiannın ata-
babası İsmail Gaspıralı'nın me-
zarını yok ettiler. Verini domuz
mezbahası yaplılar. Şimdi ise
burası bir tımarhanenin (akıl
has(anesi) bahçesinde kaldı. Es-
ki folograflardan verini bulup
çevirdik. Oraya bir anıt dikece-
ğiz..."
Konferans açılışında, Sovyet
yoneticiler önce Cemiloğlu'na
söz vermek istemiyorlar. Ama
salonda hava hafif elektrikle-
nip, Turkiye'den gelenler de
ayağa kalkıp "usul hakkında"
söz istemeye başlayınca Cemi-
loğlu'nun konuşması engellene-
miyor. Yaşamının 30 yılını ha-
pis ve sürgunlerde, hücrelerde
geçiren Cemiloğlu, ilk kez Kı-
rım'da yasal bir platformda
"soz hakkı" kazanıyor.
Daha sonraki günlerde artık
özerk cumhuriyet statüsu kaza-
nan Kırım yerel meclisi, anaya-
sa hazırlık komisyonuna Cemı-
loğlu'nu da çağırıyor. Yerel ko-
munist parti yönetimi artık, Ta-
tar hareketini yok sayarak bir
yere varamayacağını kabul et-
miş görünüyor. Ancak yine de
özellikle "yerleşrae ve konut
edinme" konusunda her aşama-
da Kırım Tatarlarına karşı yo-
ğun bir engelleme var. Cemiloğ-
lu ise kendilerini de katarak Ta-
tarlann aleyhine kararlar alın-
ması olasılığına karşı yerel >o-
kazanırlarsa
yakın alakalar
olabilir"diyor.
netime "mesafeli" yaklaşıyor.
Kırım Sovyet yönetiminin,
Tatarlara karşı politikasını yu-
muşatmasında birinci etken,
kuşkusuz Tatarların 45 yıl son-
ra \atanlanna "kaytmak"taki
(donmek) kararlıhkları ve sayı-
larının iki yıl gibi kısa bir süre-
de 150 bine ulaşması.
Tiirkiye umudu
Ikinci ve giderek gelişen bir
etken ise Turkiye'den ekonomik
yardım umudu. Sovyetler'de ar-
tık bütün cumhuriyetler, ekono-
mik olarak kendi başının çare-
sine bakmak durumundalar.
Nasıl Ukrayna, Batı dünyası
ve Türkiye ile ekonomik bağ-
lantılannı geliştirip geri kalmış
altyapı ve ekonomik geriliğini
kırmak istiyorsa, Kınm'daki
YILLAR SONRA — Muslafa CemHoğJu ve eşi Safinar. Sürgiin
yıllanndan sonra dondükleri Bahçesaray'da yaşıyorlar.
PORTRE MUSTAFA CEMİLOĞLU
Hapisler ve sürgünler
Kırım Tatar Milli
Hareketi'nin onderi olan
Mustafa Cemiloğlu, 13
Kasım 1943'te Kırım Muhtar
Cumhuriyeti'nde Eyseres
köyunde doğdu. 6 aylık
bebekken ailesiyle birlikte
Özbekistan'a süruldu.
1959'da Taşkent'te tornacı
oldu. 1961'de Ziraat
Enstitüsu'nde okurken
orduya girmeyi reddettiği için
3 yıl hapse mahkûm oldu.
1977'ye kadar milliyetçi
çalışmalan nedeniyle
yaşamının buyuk bölumünü
hapisanelerde geçirdi. 1977'de
Sovyetler'in obür ucu sayılan
Vladivostok'a sıırfıMfi
1978'de Taşkent'e dondiı.
Tekrar Yakuti'ye süruldu.
Orada 4 yıl kaldı. 1981'de
surgunde şimdiki eşi Safinar
ile evlendi. Bir oğlu oldu.
1982'de Kırım'a geldi.
Ailesiyle birlikte tekrar trene
bindirilip Özbekistan'a
gönderildi. 1983'te yeniden
üç yıl hapse mahkûm oldu.
1986'da hapisanenin nizamını
bozduğu gerekçesiyle yeniden
üç yıla mahkûm oldu.
1988'de glasnost politikası
sonucu "şartlı tahliye" ile
salıverildi. Halen
Bahçesaray'da eşi ve
çocukları ile yaşıyor.
Rus ve Ukraynalı yoneticiler de
coğrafi ve tarihi bağların olduk-
ça yakın olduğu Türkiye ile sı-
kı bir ticari ve ekonomik işbir-
liği kurmak istiyorlar.
Ekonomik çıkar, siyasal po-
litikaJarı da etkiliyor. Tatar mil-
li hareketine daha ılımlı bakıl-
maya başlanıyor. Hatta bu ha-
reket aracılığı ile Türkiye'nin
ekonomik ilgisini çekme umut-
ları yeşeriyor. Turkiye'den ge-
len gruptan işadamı îlyas Ço-
kay'ın yerel yöneticilerle konu-
şurken ayakkabı ve oto camı
fabrikası kurma projeleri sun-
ması, bu umutları daha da art-
tırıyor. Yoneticiler burada çalı-
şacak işçilerin yarısının Tatar,
yarısının Rus ve diğer milletler-
den olmasını istiyorlar.
Cemiloğlu bir başka gun
Turkiye'den gelen grubun soru-
larını yanıtlıyor. Daha sonra
kendisiyle samimi bir ortamda
sofra başına söyleşi yapma ola-
nağı da buluyoruz.
Ne istiyor Mustafa Cemiloğ-
lu ve Kınm'daki son gelişmele-
ri nasıl değerlendiriyor.
Cemiloğlu ve Kırım Tatar
Milli Hareketi, Kırım'ın özerk
cumhuriyet yapılıp yapılmaması
oylamasına katılmadılar. Çun-
ku buranın kendi vatanları ol-
duğunu söyleyerek "teritorjal
otonom cumhuriyet" olmasına
karşı çıktılar. 2.5 milyonluk Kı-
rım'da sayılan henüz 150 bini
bulan Tatarların oylamaya ka-
tılmaması sonucu değiştirmedi
ve "Kırım'ın özerk cumhuriyet
olması" kabul edildi.
Şimdi mikrofonu Mustafa
Cemiloğlu'na tutalım:
"Esas şimdi bizim zorlukla-
rımız, yurttaşlarımızı tezce ana
toprağımıza kaytarmak (don-
dürmek) problemidir. Evet, na-
sıl bir devlet programası çizecek
olatar, nasıl bir komiteler kura-
lar, ama pratik gösterir ki bu
(ıep komisyolar, komiteler bi-
zim yurttaslanmm ana toprağı-
na kaytarmak için değil. onla-
rın öz topraklarını biraz toklat-
mak için yapılan şeydir.
Onun için biz her yerde bizim
dostlarımıza bizim problemleri-
mizi söylemeye duruşamız, na-
sıl da olsa özümüze yardım so-
rayruz.
Durumumuz her cihetten fe-
nadır. Biz öz kiiltüriimüzii, di-
ni hayalımızısıfırdan başlama-
ya mecburundanız, yarım asır-
Bahçesaray'daki Kırım Tatar Hanlığı'nın merkezinde 1917'den beri ilk kez ezan sesi
74 yıl sonra Hansaray'da namazSovyetler'deki bütün
dinsel topluluklar
müzeye dönüştürülen
eski kiliseleri ya da
camileri ibadete
açıyorlar. Turkiye'den
gelen grup Hansaray'ı
gezerken hafif bir
gövde gösterisi yapıldı
ve Prof. Nevzat
Yalçıntaş'ın
imamlığında avluda
namaz kılındı.
Bahçesaray, Kınm'da eski Ta-
tar hanlığının merkezi. Burada
1540 tarihinde Mengli Giray
Han tarafından temeli atılıp da-
ha sonra çeşitli eklemelerle ge-
liştirilen ünlü "Hansaray", Kı-
rım Tatar kültürünun de merke-
zi durumunda. 1917'den sonra
muzeye dönüştürülen Hansa-
ray'da 20 mart 1991 tarihinde ilk
kez ezan sesi duyuldu ve namaz
kılındı.
Bunun ne anlama geldiğine
bakmak için Sovyetler'in içinde
yaşadığı büyük kaosta dinsel
unsura kısaca göz atmakta ya-
rar var. SSCB'de glasnost ile
dinsel faaliyetler serbest bırakı-
lınca kiliselere Batı dünyasından
oluk gibi para akmaya başladı.
Şimdi Sovyetler'de müzeye çev-
rilen butun eski kiliseler restore
edilip ibadete açılıyor. Cemaat-
lerin hizmetine veriliyor. Ve Kaf-
kasya, Kazakistan ve Orta Asya
gibi Müslumanlıkla Hıristiyan-
lığın iç içe geçtiği bölgelerde kı-
zılyıldız aradan çekilince, hilal
ve haç arasında 70 yıldır buzdo-
labına konan "tarihsel çekişme"
alttan alta yeniden başgösteri-
yor.
Bu nedenle Sovyetler Birliği'n
de yaşayan Muslüman topluluk-
lar kimliklerini korumak kaygı-
sıyla şimdi müzeye çevrilen ya
da yıkılan camilerine sahip çık-
maya, onları onarıp kullanma-
ya çalışıyorlar. Kiliselere dökü-
HANSARAY AVLUSU — 16. yüzyılda Tatar ve İslam mimarisinin özgiinliiğünü taşıyan Hansaray'ın avlusunda kılınan namazda Nevzat Yalçıntaş imamlık
yaptı. Cemaat ise Turkiye'den ve diğer cumburiyetlerden gelen Müslumanlarla bazı yaşlı Tatarlardan oluşuyordu. (Fotoğraflar: Kerem Çalişkan)
len paralar yanında camiler ol-
dukça bakımsız durumda.
Kırım Tatarlannın Simfero-
pol'de çalışan camisi yok. O\sa
birçok kilise ibadete açıldı. Es-
ki bir cami Sovyet Kültur Ba-
kanlığı'nca restore edilmeye ça-
lışılıyor. Ancak ayrılan para az
olduğu ve kaliteli eleman bulun-
madığı için bu çalışmalar hem
yavaş hem bilgisizce gidiyor.
Eski bir müze olan Bahçesa-
ray'da Tahtalı Cami geçen yıl
Kurban Bayramı'nda Tatar Milli
Hareketi'nin "Vermezseniz zoria
gireriz" tehdidi üzerine açılmış.
Turkiye'den gelen 40 kişilik
grubun gezisi sırasında da Han-
saray avlusunda Prof. Nevzat
Yalçıntaş'ın "imamlık" yaptığı
bir cemaat ilk kez namaz kıldı.
Muze yetkilileri, Hansaray Ca-
misi'nin cuma günleri ibadete
açılmasına karşı olmadıklarını
soylediler. Bu namaz daha çok
orada yaşayan Tatarlara bir
"destek ve hafif bir gövde gös-
terisi"ne dönuştü. "Arkalarında
Türkiye var" imajı dinsel bir
gosteriyle verilmiş oldu...
Türkiye Milli Kultür Vakfı yo-
neticisi Prof. Nevzat Yalçıntaş-
tan bu gelişmelerı "Tiirk-İslam
scntezi açısından" değerlendir-
mesini istedik. Yalçıntaş'ın soru-
larımızı yanıtlarken anlattıkları-
nı satırbaşlan halinde okuyucu-
larımıza aktarıyoruz:
• Burası dinsel bakımdan da
çok geri durumda. Bizlerden de-
vamlı din kitabı ve hoca istiyor-
lar. Doğru dürüst "Kulhüvalla-
hü" okuyan bir imam bile yok. • Bütun Türk toplulukları
Biz bunlara destek vermek isti-- arasında edebi dil olarak ortak
yoruz. Türklüklerini ve Müslü-
manlıklarını idrak ediyorlar.
• Sovyet toplumu glasnosttan
sonra yavaş yavaş çok kültürlü
bir topluma dönüşüyor. Kültür-
leri ezme politikasını terk edi-
yorlar. Bu zaten AGÎK'te Paris
Şartı'nda da var. Topluluklar
kendi şivelerini konuşmada,
dinlerini uygulamada serbest ol-
malı.
yazı dili kurulması bizce onem-
li. Latin alfabesinin benimsen-
mesi bu yolda bir adım. Ama
kendi içinde yaşadığı toplumun
dilini Rusçayı da en iyi şekilde
öğrenmeli. Rus külturunün bü-
tun urünlerine de komplekssiz
vaklaşabilmeliler.
• Ne Milli Kültur Vakfı, ne
Aydınlar Ocağı olarak Rabıta ya
da Suudilerden para almadık.
(Arkası 17. Sayfada)
dan beri bizim Kınm Tatar mil-
leti oz anadilide hiçbir mektebi
olmadı. Onun için kusura bak-
manız, bizim soze çıkacak arka-
daşlanmızın da dilleri o kadar-
dır.
Biz anadilimizi okumaklı
mektepler kurmak istiyoruz. Bi-
ze ogretmenler gerek. Bizim
gençlerimizi okutmak gerek. Bu
taraftan eğer Türkiye aydınlan,
yardım edip bizim gençleri da-
vet edip devlet tarafından ya da
cemiyei tarafından okutabilse-
ler, bize büyük yardım olurdu.
Cami ve kultür
merkezi
Sonra din tarafından. Şimdi
bizde cami yok desek mıimkiin.
Birkaç camimiz var. Yakında
aldık o camileri. Ne imam var...
Vani milletimiz ibadet etmeyi
bile unutmuş. Bizim gençleri da-
vet edip orada din okul yurtla-
rına okutsalar. Sonra bize din
kitaplan arada sırada yollayıp
dursalar. Belki de Tiirkiye'den
buraya imamlar gelscler, bura-
da kurslar gibi bir şeyler yapsa-
lar.
Aırım'da 15 reyon (bölge)
var. En azından 30 cami kur-
mak lazımdır. O camileri kur-
mak için bizim paramız yok.
Müsluman hükumetler milyar
dolarları birbirlerini öldürmek
için sarf ediyorlar. Niçündür
böyle İslam halkına kurmaya
yardım etmezler.
Biz burada milletimizin eko-
nomisi esaslarını kurmak istiyo-
nız. Bazı kooperatiflerimiz, özel
teşkilatlanmız var. Ama onlann
işlerini genleştirmek için çare
yok. Tiirkiye'deki firmalar, bi-
zim bu kooperatiflerie müşterek
müesseseler yapabilse o da bu-
yuk yardım olurdu. Ortak şir-
ketler, teknik aletler yollayıp
olsalar...
Çok sevindik, Cumhurbaşka-
nı Ozal buraya geldikten sonra
Ukrayna'da Türkiye konsolos-
luğu açılacakmış. Aynı konso-
losluk Kınm'da da açılsa daha
bir iyi olurdu. Ondan da gayri
belki Kırım'da Türkiye bir kül-
tur merkezi açılsa."
Evet, böyle konuşuyor Cemi-
loğlu. İşin gerçeği Kınm'daki
Tatarlar, yerel yönetimce isten-
meyen "göçmenler" durumun-
dalar. Onlar bu toprağı "va-
tan" bılmelerine rağmen şu an-
daki durumları kentten dışlan-
mış "gecekondu ahalisi" lablo-
su çiziyor. Yavaş yavaş kentte
tutunmaya ve çeşitli imalatha-
neler ve işyerleri kurmaya baş-
lıyorlar.
Kırıma hastane
Bursah bazı işadamlannın ya-
kında Kınm'da kurulan bir
Amerikan-Avusturya-Rus Sve-
nos şirketi ile ortak hastane ya-
pacağı belirtiliyor. Bu hastane-
de Tatarlar öncelikle çalışacak
ve bakılacak. Aynca Türkiye ile
Ukrayna arasında yapılacak bü-
tun ticari ilişkilerde "Kırım Ta-
tarlan"nın durumunun unutul-
mamasını, anlaşmalara buraya
destek olacak maddeler konma-
(Arkası 17. Sayfada)
Tarihi Türk
evleri
• BRÜKSEL (AA) —
Dünya ülkelerini turistik ve
kultürel açıdan tanıtmak
amacıyla Brüksel'de açılan
tatil fuarındaki Türk
pavyonunda sergilenen
tarihi Türk evleri maketleri
buyük ilgi gördü. Türk
çinileri ile elişi cam ve
bakır örneklerinin yer
aldığı pavyonda, îstanbul
Boğaziçi'ndeki yalılar,
Ankara Bağ Evleri ve
Safranbolu'da UNESCO
tarafından koruma altına
alınan tarihi Türk evlerinin
sanatçı Şule Ülgen
tarafından yapılan
maketleri de bulunuyor.
Fuarda önceki gece
duzenlenen dönerli-rakılı
Turk gecesi yabancıların
büyuk ilgisini çekti.
Doktora
kolavlığı
• ANKARA (A.NKA) —
Üniversitelerarası Kurul,
yukseköğretim
kurumlarında belirli bir
süre öğretmenlik yapmış
olanlara doktora kolaylığı
getirdi. Üniversitelerarası
Kurul başkanlığının dünkü
Resmi Gazete'de
yayımlanan ve Lisansüstü
Öğretim Yönetmeliği'nde
değışiklik yapan
yönetmeliğine göre 30 Man
1983 tarihi itibarıyla
üniversitelere bağlı
yukseköğretim
kurumlarında öğretmen
olarak en az dört yıl hizmet
etmiş bulunanlar doktora
için 1991 sonuna kadar ilgili
enstitülere başvuracaklar.
Doktora için
başvuran adaylar, lisansüstü
öğretim yönetmeliğinin
doktora için öngordüğü
şartlardan "süre ve
lisansüstü ders almak"
zorunluluğundan muaf
tutulacak.
Konuşan
kitaplar
• İZMİR (AA) —
Türkiye'de ilk kez İzmir
Ataturk II Halk
Kutuphanesi'nde, görme
özürlüler için "konuşan
kitaplar" bölumu
oluşturuldu. "Hadley" adı
verilen metodun
uygulandığı bçjlumde,
görmeyenler, İngilizce
olarak lise ve üniversite
eğitimi alabilecekler.
Kütuphanenin Mudür
Yardımcısı Haluk Soykan,
görmeyenlere yönelik
çahşmalarının 1983 yıhnda
başladığını belirterek ilk
olarak İzmir Görmeyenleri
Koruma Derneği ile birlikte
"görmeyenler bölümü"nün
kurulduğunu açıkladı.
Soykan, kitap okuma
programlan kapsamında,
Braille alfabesi ile
kabartma kalıp kitapların
yazıldığını ve kasetler
doldurulduğunu ifade etti.
Türkçeyi
konuşamıyoruz
• BURSA (AA) —
Ortaöğretım çağında 2
milyon kişinin Türkçeyi
doğru kullanmadığı
belirtilerek yaygın eğitim ile
örgün eğitim
programlannın birlikte ele
alınması istendi. Milli
Eğitim Bakanlığı'nca
yayımlanan Milli Eğitim
dergisinde yer alan eğitimci
Cengiz Akçay'ın
incelemesinde, ortaöğretim
çağındaki 2 milyonu aşkın
kişinin, Türk dilini doğru
kullanmayı sağlayacak bilgi,
beceri, tutum edinme ve
geliştirme imkânlanndan
yoksun olduğu belirtildi. 2
milyon 197 bin kişinin,
ortaoğretime devam etme
imkânından yoksun olduğu
kaydedilen yazıda, Türkçeyi
doğru kullanma ve beceri
alışkanlığımn ilkokulda
kazandırılmasının son
derece önemli oiduğuna
dikkat çekildi.
Ödüllen bu gece Los Angeles'ta düzenlenecek bir törenle sahiplerini bulacak
HoUywoodlda Oscar heyecanıKevin Costner'm yönettiği ve başrolünü
oynadığı 'Kurtlarla Dans' Oscar'ın bütün
temel ödüllerine aday.
ŞEBNEM ATİYAS
NEW YORK — "Oscar"
vakti yaklaşırken, Hollyvvood
heyecan dolu saatler yaşıyor. Yı-
hn büyük sürprizi Kevin Cost-
ner. Tam bir düzine Oscar ödu-
lune aday olan filmin çalışma-
Iarı sırasında kimse böyle bir so-
nuç beklemiyordu. 1982'de çev-
rilen "Reds" (Kızıllar) fılminden
bu yana hiçbir film bu kadar
çok Oscar'a aday olmamıştı.
"Kurtlarla Dans" Kevin Cost-
ner'in yönettiği ilk filmdi. Yak-
laşık 3 saat suren bir çeşit "Kı-
nalı Yapıncak" havasında seyir-
cileri, ataları Kızılderilileri kat-
lettiği için hüngür hüngur ağla-
tan filme, güzel görüntüleriyle
belleklerden kolayca silinecek
bir kenarda kalacak "binek ta-
şı cesametindeki pırlantalardan"
biri gozüyle bakıhyordu.
Costner'in yönettiği ve başro-
lü oynadığı film, vatanı için ca-
nını gözünu kırpmadan verebi-
lecek şanslı bir askerin, çok kıy-
metli görevini ve kimliğini yine
gozunü kırpmadan bırakıp Kı-
zılderili Sioux kabilesine katılı-
şını işliyor. "Kurtlarla Dans" En
İyi Film, En İyi Yönetmen, En
İyi Yardımcı Erkek ve Kadın
Oyuncu başta olmak üzere Os-
car'ın bütün temel ödüllerinde
aday.
Çok sayıda Oscar adayı bir
diğer film Francis Ford Coppo-
la'nm "Baba III" filmi. Eleştir-
menler. Coppola seriyi dörtlese
de buyuk bir sevirci kitlesinin
filmi izleyeceğini, çunkü Corle-
one ailesinin Amerika'nın Ken-
nedy'lerinin dışındaki tek "soylu
aile"si olduğunu kaydediyorlar.
"Baba III" En iyi Film Oscan-
nın guçlu adaylarından.
Bu yıl Hollyvvood'un eğilim-
lerinden biri, mafya filmlerine
dönüşu oldu. Nitekim Oscar
adaylarından bir diğeri
"Goodfellas" (Sıkı Dostlar)
Martin Scorsese'nin mafya fil-
mi. En İyi Film ödülünün vanı
sıra En İyi Yönetmen ve En İyi
Yardımcı Erkek ve Kadın Oyun-
cu odullerinde "Kurtlarla Dans"
ile rekabet ediyor. .
Bu yıl mafya adaylannın
surprizlerinden biri Al Pacino
oldu. "Baba IH"teki Michael
Corleone rolü ile aday alacağı-
na, Pacino "Dick Tracy"deki
karikatür mafya babası "büyük
oğlan Kapris" rolü ile yardımcı
aktöre aday oldu.
Diğer iki En İyi Film Adayı
"Awakenings" (Lyanışlar) ve
"Ghost" (Hayalet). Robert De
Niro'nun başrolü oynadığı
"Lyanışlar" 30 yıllık komadan
uyanan bir hastanın durumunu
işliyor. Romantik komedi nite-
liğindeki "Hayalet" ise 1990'ın
gişe rekoruna sahip.
iki Oscar'a ve sekiz Oscar
adavlığına sahip Meryl Streep
bu yıl En İyi Kadın Oyuncu
adavlığına geri döndu. Streep
"Postcards From the Edge"de-
ki rolu ile bu yılın en gözde
oyuncusu Julia Roberts'la reka-
bet edecek. Julia Roberts zen-
gin, duygusuz ve hırslı bir işada-
mını yola ve aşka getiren sokak
kızının hikâyesi "Pretty Wo-
man"daki (Özel Bir Kadın) ro-
lü ile en guçlü Oscar adayların-
dan. Diğer En İyi Kadın Oyun-
cu adayları ise Anjelica Huston
(The Grifters), Kathy Bates (Mi-
sery) ve Joanne Woodward (Mr.
and Mrs. Bridge).
Bu yıl en iyi erkek oyuncu
adaylannın üç tanesi yabancı.
Bunların başında Fransız Os-
car'ı Cesar'ı alan Gerard Depar-
dieu geliyor. Depardieu, Cyrano
de Bergerac rolu ile en güçlü
adaylardan. Depardieu bu yıl bir
dizi filmle Amerikan seyircisinin
sempatisini topladı. Bunlar için-
de en sevileni "Green Card" ol-
du.
En iyi aktörun bir diğer guç-
lü adayı "Awakenings"deki ro-
lü ile Robert de Niro. Aynca
"The Field"deki rolu ile Richard
Harris. "Reversal of Fortune"-
deki (Talihin Donuşu) rolü ile
Jerem> Irons da En İyi Aktör
adayları arasında.
VVoody Allen bu yılki filmi
"Alice" ile En İyi Film Metni
odulune aday. Philip Kaufman-
ın "Henry ve June" filmi ise En
iyi Goruntü adayı.