Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 MART 1991 HABERLER CUMHURİYET/5
Maceraya
sürüklüyor
• ANKARA (UBA) —
DYP Zonguldak
Milletvekili ve Genel Idare
Kurulu (GtK) üyesi Köksal
Toptan, "Cumhurbaşkanı
Özal'ın Türkiye'yi maceraya
sürüklemesinin önüne
geçilmesi gerekir" dedi.
DYP Zonguldak
Milletvekili Köksal Toptan
bugün Türkiye'de siyasi
bakımdan ne olup bittiğini
kimsenin doğru dürüst
bilmediğini, yetkisiz ve
sorumsuz bir
cumhurbaşkanının aldığı
kişisel kararlarla iilkeyi
idare ettiğini söyledi.
zihniyeti
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) — Genel Başkan
Süle>'man Demirel
başkanlığında yapılan DYP
Temsilciler Meclisi
toplantısının ardından
yapılan açıklamada 'ülkenin
en aziz varlığı olan ve
sadakatla sahip çıkılan
bölünmez bütünlüğü; sonu
belirsiz tartışmaların
konusu yapmakta sakınca
görülmediği belirtilerek "Bu
kafa yapısı, bin yıllık Türk
devlet geleneğini ayaklar
altına almaktan
çekinmemektedir. Bu kafa
yapısı, Mehmetçiğin kanı
pahasına 17 yıldır huzur ve
can güvenliğini sağladığı
Kıbrıs'ta 'ver-kurtuF
zihniyeti ile
kazandıklarımızı kaybetmek
tehlikesine aldırış
etmemektedir" denildi.
Politikada
iftar günleri
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) — Ramazan ile
birlikte politikada "iftar
günleri" başladı. Başbakan
Yıldırım Akbulut bugünden
itibaren ANAP
milletvekillerine iftar
yemekleri verecek.
Cumhurbaşkam Turgut
Özal'ın da ABD gezisinden
döndükten sonra ANAP
milletvekilleri ile geçen
yıllarda olduğu gibi "sahur
sohbetleri" yapması
bekleniyor. Başbakan
Akbulut, ANAP
milletvekillerine 46 kişilik
gruplar halinde
Başbakanlık Konutu'nda
iftar yemekleri verecek.
Tıyatrocıılar
serbest
• Haber Merkezi —
Muğla'da "Pir Sultan
Abdal" adlı oyunu
sergilerken 16 martta
gözaltına alınan Ankara
Birlik Tiyatrosu'nun 9
oyuncusu, dün gece serbest
bırakıldı. Sevk edildikleri
İzmir DGM Savcılığı'nın
göndermesi üzerine polis
eşliğinde yeniden Muğla'ya
gönderilen sanatçıların
tutuksuz yargılanacaklan
kaydedildi.
HEP Kars MUletvekili
Mahmut Alınak, Erol
Toy'un "Pir Sultan Abdal"
adlı oyununu sergileyen
oyuncuların gözaltına
alınmalannı "devlet terörü"
• olarak niteledi. Alınak,
Başbakan Yıldırım Akbulut
tarafından yanıtlanması
istemiyle TBMM
Başkanlığı'na verdiği soru
önergesinde, "Bu Alevi
düşmanlığının nedeni
nedir" diye sordu.
2932 sayılı yasanın yürürlükten kaldırılması yönündeki çalışmalar tepki aldı
Rürtçe ANAFı böldüANAP içinde bu konudaki tepkiler özellikle,
Kürtçe yayınlara izin verilmesine karşı çıkış
şeklinde ortaya çıktı
ANAP Grup Başkanvekili Daldal ile Milli
Savunma Komisyonu Başkanı Ergun söz
konusu yasanın sessiz sedasız yürürlükten
kaldırılmasının en doğru davranış olacağını
savundular
Bakanlığı'nca
ANKARA
(Cumhuriyet
Biirosu) —
Cumhurbaşka-
nı Turgut
Özal'ın istemi
üzerine Adalet
hazırlanan ve
Kürtçeye yasak getiren 2932 sa-
yılı yasanın yürürlükten kaldı-
rılmasını amaçlayan çalışma,
ANAP içinde farklı tepkilere
neden oldu. Bazı milletvekille-
ri, bu yasanın "giirültü
kopanlmadan" kaldırılması ge-
rektiğini savunurken bir kısmı
da Kürtçe yayına kesinlikle izin
verilmemesi görüşünü sa-
vunuyor.
Tasanmn, Adalet Bakanı CM-
tan Sungurlu tarafından önü-
müzdeki günlerde Bakanlar Ku-
rulu'na getirilmesi bekleniyor.
Mesut Yılmaz yanlısı milletve-
killerinden Şadan Tuzcu,
TBMM'deki tasarının Anayasa
Komisyonu'nda uzun süre bek-
letilmesinin doğru olmadığını
savunarak "Ben konuşma yasa-
ğı dışında >eni imkânlar veril-
mesine karşıyım. Şimdilik za-
manı olmadığı kanısındayım.
Tasarının 6. maddesinde yer
alan bu dillerin basın-yayın
araçlan gibi çeşiUi araclaria ya-
yılabilmesine izin verilmesi be-
ni rahatsız ediyor"dedi.
TBMM Adalet Komisyonu
üyesi Gökhan Maraş da 2932
sayılı yasayı ortadan kaldırma-
yı amaçlayan tek maddeli bir
taslağın hazırlandığını öğrendi-
ğini belirterek bunun, halen ko-
misyonda bekleyen tasarının
şiddetli eleştirilere uğraması,
grubu rahatsız etmesi ve grup-
tan geçemeyeceğinin anlaşılması
üzerine hazırlandığını savundu.
"Ben bu yasayı ortadan kaldır-
dım demekle bu mesele
bitmiyor" diyen Maraş, "1983
yılmda devrin iktidarı böyle bir
kanun ortaya koyarken, birta-
kım hükümler, yasaklar getir-
miş. Biz şimdi bunu ortadan
kaldınrsak. o zaman yasak de-
nilen şeylerin şimdi serbest ol-
duğu sonucu ortaya çıkacaktır,
bu bövle anlaşılacaktır. Bu ise
kastınuzı aşar" dedi. Maraş,
2932 sayılı yasadan kaldınlma-
sını istemediği bazı hükümler de
bulunduğunu belirterek "Kürt-
çe dergi, gazete, kitap çıkarıl-
ması, bunlar istemediğim
hadiseler" diye konuştu.
ANAP Grup Başkanvekili
Raşit Daldal ise "Doğnısu, bu
yasağın tamamen kaldınlması"
dedi. Daldal, "Aykırılık >arata-
cak şekilde bazı hükumlerin kal-
ması zaten doğru değil. En iyisi
bu yasagın tamamen sona
ennesi" diye konuştu.
TBMM'ivlilli Savunma Ko-
misyonu Başkanı Recep Ergun
da "Bu konular çok hassas ko-
nulardır. Her kafadan bir ses
çıkmaması gerekir" dedi.
"70-80 senedir kendi içimizde
tamamen ka>naşmışız, biz artık
onları ayırt edemiyoruz ki. Bu
konu bizim için hallolmuş bir
konuydu" diyen Ergun, bunun
durup dururken ülke dışındaki
bazı olaylar nedeniyle bu şekil-
de gündeme getirilmesini doğru
bulmadığını söyledi. Ergun, bu
sorunun yaşandığı ülkelerdeki
gelişmelerin de ne tür bir "isti-
kamet alacağının" henüz belli
olmadığını da ammsattı. Bu ül-
kelerde, ne demokrasi ne de in-
san haklanna saygının bulundu-
ğunu, azınlıklara haklar tanın-
madığını da savunan Ergun, bu
durumda şimdi onlara paralel
kimi uygulamalara gitmenin de
yanlışlığına işaret etti. Ergun,
bu sorunun ülke içinde çok ko-
nuşuünadan halledilmesi gerek-
tiğini de kaydederek "2932 sa-
yılı yasayı sessiz sedasız kaldı-
ralım, olsun bitsin. Aksi halde,
başkalaruun iddialanna biz san-
ki uyuyor durumuna diişüyo-
ruz. Bu durumdan en çok rahat-
sız olanlar da o yörenin saf ve
katıksız halkıdır. Bu tartışma-
lar, sanki arada bir ayrılık var-
mış gibi bir durum ortaya
çıkanyor" dedi.
Ergun, Kürt liderleriyle ger-
çekleştirilen teması da eleştire-
rek, şöyle dedi:
"Devleti yönetenler elbette
milli menfaatleri koruyacak şe-
kilde politika saplarlar ve yürii-
türier. Ülkemiz civannda irade-
miz ve beklentimiz dışında bazı
oluşlar başlarsa ve bunlann mil-
li menfaatlerimize etkisi ve za-
rarı olacağı diişünülürse, bu
oluşlara miidahale etmemize
uluslararası hukuk da müsaade
etmezse, işte bu durumda ora-
daki oluşlan iyice anlamak,
mümkünse kendi menfaatleri-
miz doğrultusunda yönlendir-
mek düşüncesjyle resmi sıfatı ol-
mayan kişilere temas görevi ve-
rilebilir. Temas gizli yapılır, de-
ğil konuşmanın içeriği, temasın
yapıldığı dahi gizli kalır ve me-
zara kadar bu giz götüciılür."
lnönü: Demokrasi varsafikirsuçları kalksın
'Ozal fiyaka yapıyor'Protokol engeli
nedeniyle Çanakkale
Zaferi'nin kutlama
töreninde
konuşturulmayan SHP
lideri lnönü, halka hitap
etti. İnönü, "Bizim
partide başkanlık yarışı
bir türlü bitmedi" dedi.
ALİ DOĞAN ~
ÇANAK-
KALE—SHP
5 Genel Başkanı
Iİ| Erdal tnönü,
"valiliğin pro-
tokol engel-
lemesi
nedeniyle" Çanakkale zaferini
kutlama törenlerinde konuştu-
rulmadı. SHP lideri daha son-
ra halka hitap ederken "Irak'ın
iç işlerine karışılmaması
gerektigini" belirterek "Saym
Ozal, Irak'ı düzeltmeyi bırak-
sın, önce Türkiye'yi düzeltsin"
dedi. tnönu, birleşme konusun-
da yaptığı cağnlara yanıt alama-
dığını kaydederek "Ama
halkımız bunun cevabını vere-
cek, sosyal demokratlan san-
dıkta birleştirecek" diye
konuştu.
înönü, SHP Genel Sekreter
Yardımcısı Ertuğrul Günay ve
Istanbul tl Başkanı Ercan Kara-
kaş ile birlikte geldiği Çanakka-
le'de zaferin 76. yıldönümü
kutlama törenlerine katıldı. Tö-
ren alanına yürüyerek gelen
Inönü'ye vatandaşlar büyük
sevgi gösterilerinde bulundu.
lnönü, protokoldeki yerini al-
dıktan sonra gelen Başbakan
Yıldınm Akbulut ve eşi Samia
Akbulut'la el sıkıştı. Hazırlanan
protokol programma göre SHP
liderine konuşma hakkı verilme-
diği öğrenildi.
lnönü, daha sonra tören ala-
nından yürüyerek belediyeye ait
sosyal tesislere geldi. Burada
coşkulu bir kalabalığa hitap
eden lnönü, "Böyle ulusal gün-
TÖRENİİZLEDİLER — Başbakan Akbulut ve SHP lideri İnönü, Çanakkale Zaferi'nin kutlama
töreninde yan yana oturdular, sobbet ettiler. (Fotoğraf: AA)
lerde biitün partilerin beraber
olmalarında büyük değer var-
dır. Herkesin konuşması gere-
kir. Ben de şimdi burada
konuşuyorum" diye söze
başladı.
Kutlama törenlerine görev-
den alınmasını protesto amacıy-
la katılmayan eski Belediye
Başkanı tsmail Özay'ı "halkın
gücüne dayanan belediye
başkanı" olarak niteleyen İnö-
nü, "Görevden almak en büyük
saygısızlık. Bunu hiçbir zaman
affetmiyorum. Bir an önce dü-
zeltilmesini istiyorum" dedi.
Devleti idare edenlerin halka kı-
zamayacaklarını kaydeden İnö-
nü, "Onlar önce kendilerine
kızsınlar. Önemli olan demok-
rasi anlayışında halka saygıda
beraber olmaktır" diye konuş-
tu. Cumhurbaşkaru Özal'ın ne
yapmak istediğini Başbakan
Yıldırım Akbulut'un basından
öğrendiğini savunan lnönü,
özetle şöyle konuştu:
"tktidar, 'îstanbul ll Başka-
nı aileden önemli bir insan olur-
sa hangi tarafı tutacağız',
bununla uğraşıyor. Bakanlann
yansı bir tarafta, yansı diğer ta-
ntfta. Sadece törenlerde bir ara-
ya geliyorlar. Türkiye'de
gençlere fikir sılçlan yüzünden
baskı, işkence yapılıyor, anadil
yasağı süriiyor. Saym Özal çıkıp
bunları duzelteceğiz dije fivaka
yapıyor. Ama değişen bir şey
yok. Ülkemizin insanlarıyla bu
kadar alay edilemez. Eğer de-
mokrasi varsa fikir suçları, ana-
dil yasağı ortadan kalkmalıdır."
SHP lideri Inönü, önceki ak-
şam Çanakkale örgütünün ver-
diği yemekte kendisine yönelik
eleştiriler yapan parti içi muha-
lefeti ilk kez uyardı. înönü, ge-
nel başkanlık yanşının başladı-
ğını belirterek, "Biraz erken
ama, bu normal. Bizim partide
başkanlık yarışı zaten bir türlü
bitmedi" dedi.
Akbulut:Türkiye içinde de barış
TUNCAY ÖZKAN
ÇANAKKALE — Çanakkale zaferinin
76. yıldönümü tüm yurtta törenlerle kutlan-
dı. Başbakan Yıldınm Akbulut dünya ol-
duğu kadar Türkiye için de barış istedikle-
rini söyledi.
Akbulut, Çanakkale'deki incelemelerinin
ikinci gününde eşi Samia Akbulut'tan ay-
nlarak Çanakkale zaferinin 76. yıldönümü
törenlerine katıldı. Akbulut, törenler sıra-
sında yaptığı konuşmada Türk askerinin sı-
nırda barışın bekçiliğini yaptığını, Türkiye1
nin Irak'ta yaşanan büyük yanhşhğa bir da-
ha hiç kimsenin düşmesini istemediğim söy-
ledi.
Akbulut, Çanakkale emniyet binasının
temel atma töreninde yaptığı konuşmada da
polisin huzur ve güven ortamı için gözünü
kırpmadan hayatım ortaya koyduğunu, dış
güçler ve içeride onlara yardımcı olan ha-
inler tarafından Türkiye'nin birlik ve bera-
berliğinin bozulmak istendiğini söyledi. Ak-
bulut, "Bunlara fırsat vermeyiz. mücadele-
mizi polisimiz yapar, bunlann sonu yoktur"
diye konuştu. Akbulut daha sonra Çanak-
kale savaşlarında en yoğun çarpışmalann
olduğu Seddülbahir'i ve şehitler abidesini
ziyaret etti ve çelenk koydu. Akbulut daha
sonra Biga'ya gelerek burada bir meslek
yüksekokulu ile bir lisenin açılışını yaptı.
Akbulut iftar vaktinin gelmesi nedeniyle
orucunu kürsüde açtı. Konuşması sırasın-
da okunan ezanı duyan Başbakan "Aziz
Allah" dedikten sonra ezanm bitmesini bek-
ledi. Bu sırada önüne getirilen sudan bir yu-
dum alan Akbulut, "Bakıvorum sizler de
iftannızı açıyorsunuz. Ben aslında sizi tut-
mak istemiyonım. Gönlum buna razı değil,
ancak bu da bir nevi ibadettir. Bu okulun
açıhşında birkaç hususa daha dikkatinizi
çekmek istiyorum" dedi.
Daha
serbest
rejime .
gitmeliyiz
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Cumhurbaşkanı Turgut
Özal, ülkenin demokratik sistem
içinde daha iyi yönetildiğinin
anlaşıldığını belirterek, "Dognı-
su daha serbest bir rejime
gitmemizdir" dedi. Komünizm
öldükten sonra Dev-Yol ve Dev-
Sol gibi örgütlerin de "mafya
çetesi" haline geldiğini savunan
Özal, TBKP liderlerinin de ser-
best bırakılması sonucu "artık
esamelerinin okunmadığını"
söyledi.
Özal, dün Karayollan Genel
Müdürlüğü'nde 1991 yılı bölge
mudürleri toplantısınm açüışın-
da konuştu. Türkiye'nin etrafın-
daki ülkelerle karşılaştırıldığın-
da çok iyi durumda olduğunu
vurgulayan Özal, yapılanların
milletin birliği ve beraberliği ile
demokratik sistemin sağlamlığı
sayesinde gerçekleştirilebildiğini
kaydetti. Özal, geçmiş yıllarda
demokratik sistemde yaşanan
kesintilerin artık yineleneceğini
sanmadığını bildirdi.
Bugün politikanın iyi bir şe-
kilde yapılabileceğinin ispatlan-
dığma da işaret eden Özal, şöy-
le konuştu:
"Doğrusu daha serbest bir
sisteme gitmemizdir. Serbest sis-
temden kastım, fikir ve ifade
hürriyeti, din ve vkdan hümyeti
ile teşebbüs hürriyetidir. Bu üç
hürriyet kâmil bir şekilde mey-
dana getirilebilirse ülke çok ile-
ri gidebilir ve problemlere de ra-
hatlıkla karşı konulabilir. Biz bu
yoldayız. Oldukça da ileri git-
tik."
özal, komünizmin öldüğüne
de işaret ettigi konuşmasına şöy-
le devam etti:
"Kira ne derse desin etnik
farklılıklar başta gelmek üzere
hâlâ ülkemizde kendisine Dev-
Sol, Dev-Yol diyen kuruluşlar
var. Komûnizm öldükten sonra
bunlar ne işe yarıyor diye insan
düşünüyor. Bunlar olsa olsa bir
nevi mafya çetesi haline gelmiş.
para kazanmak, soygun yapmak
için. Yoksa ideoloji ile hiçbir
alakası bunlann artık kalma-
mıştır."
Özal, TBKP yöneticüerinin
Türkiye'ye geldiklerinde bir sü-
re hapsedildikten sonra serbest
bırakıldıklarını da ammsatarak,
"Mevcut kanunlara göre kong-
relerinin yapılması aykınydı.
Ancak yaptılar. 'Gelin bizi tev-
kif edin' dediler. Kimse gidip
tevkif etmedi. Şimdi esameleri
okunmuyor. Demek ki bazı kor-
kulanmız boşunaymış" şeklin-
de konuştu.
VEFAT
Merhum Rıza ve Merhume İsmet Kireç'in oğlu, Gündüz ve
Firuz Kireç'in kardeşi, Şükran - Nimet Kireç ve Erol - Jan
Gümrükçü'nün kayınbiraderi, Serpil - Haluk Bazlar, Gürbüz -
Umit, merhume Emel ve Sibel Kireç'in amcası,
Günen Kireç'in eşi,
Babür - Kumru Kireç ve Banu - merhum Ömer Tesal'ın babası,
Yavuz - Yasemin Kireç'in büyükbabası, Defne Tesal'ın dedesi
İAVUZ KİREÇvefat etmiştir.
Cenazesi 20 Mart 1991 Çarşamba günü, öğle namazım
müteakip, Teşvikiye Camii'nden kaldırılarak Edirnekapı
Mezarhğı'nda toprağa verilecektir.
AİLESİ
Not: Çelenk gönderilmcmesi, arzu edenlerin Türk Eğitim Vakfı'na bağışta bulunmalan rica
olunur.
VEFAT
Şirketimiz ve bağü şirketlerin kurucusu ve
Yönetim Kurulu Başkam
YWUZ KİREÇ
vefat etmiştir.
Cenazesi 20 Mart 1991 Çarşamba günü,
öğle namazım müteakip, Teşvikiye Camii'nden kaldmlarak
Edirnekapı Mezarhğı'nda toprağa verilecektir.
İNFO Yatırım Holding A.Ş.
Not: Çelenk gönderilmemesi, arzu edenlerin Türk Eğitim Vakfı'na bağışu bulunmalanricaolunur.
CÜNEYT ARCAYÜREK
YAZIYOR
'Avanta'mn Peşinde
Olanlar...
ANKARA — Köriez savaşınm 51 milyar dolara mal ola-
cağını hesaplayan ABD'ye, tabii başta petrolü bol Arap'la
öteki müttefikleri, paylarma düşen mali yükü üstlendikleri-
ni resmen bildirmişler.
Kesinleşen hesaplara göre savaş, 49 milyar dolara mal
olmuş. ABD'nin ciddi dergileri şimdi soruyor: "Sağladığı-
mız iki milyar dolar 'avanta' ne olacak?"
Amerikan basını boş yere merak ediyor. İki milyar dolar
ortada kalmaz, kalmayacak. Ömeğin "içimizden biri", sa-
vaş avantasından yararlanmak için 22 martta ABD'de ola-
cak. Kuşkusuz, -Camp David'e yaraşan öztürkçeyle- Kamp
Davut'ta Bush'la TÖ'nün gözlerden, kulaklardan ırak oda-
lara 24 saat birlikte kapanmalarından sonra "avantanın
bilançosu" elbette yavaş yavaş ortaya çıkacak.
Türkiye'de giderek düşen "popülaritesini" yüksertmek
için Bush'un TÖ'ye "bir şeyler vereceğinr" siyasal çevre-
ler yadsımıyor. Ama Türkiye'nin "avantası", çıkarı ne ola-
cak, galiba kimse bilmiyor. Ortalıkta bir Kürt planı geziyor,
Kıbrıs sorununun Kürt konusuyla beraber çözümlenmesi-
ne Amerika'nm bastıracağı söyleniyor. TÖ'nün bir şeyler alır-
ken önemli bir şeyler vereceği anlaşılıyor.
Ekonomideki durum parlak deyip geçenler bir olasılığa
değinmiyorlar. TÖ'nün ekonomiden kaynaklanan zorlukla-
rımızı Kamp Davut'a taşıyacağını hesaplamıyorlar. Bu yıl,
4-5 milyar doları bulduysa buldu, yoksa ekonomik "gidişat"
fazlasıyla limon!
Körfez savaşından kaynaklanan zararlarımıza karşılık -
resmi rakamlara göre- bugüne dek 1.3 milyar dolar gelmiş.
1991 'de gelmesi kesinleşen yardımlageçen yıllar ahnanla-
rın toplamı 2 milyar 842 milyon dolar. 2.5 milyar dolar açık.
Körfez savaşına mad- . ^ — ^ _ _ _ ^ _ ^ _ _ ^ _ ^ _ _
di katkıian ABD Hazi- Türkiye'de giderek düşen
ne Bakanhğı yönetiyor. , •noD
ülahteSİnİ''
Kamp Davut'a gidecek popuamesını
helikopterdeyeralaca- yukseltmek IÇin Bush Un
ğı söyienen devietıo TÖ'ye "bir şeyler
Bakan Güneş Taner'- vereceğİHİ" Sİyasal
in, çok gereksindiği- çevreler yadsımıyor.
miz dolarcıklaria ılgılı Y
. T ü k i ' i
görüşmeleh ABD Ha-
zine Bakanı'yla yapa-
cağmdan SÖZ ediiiyor.
Helikopterdeki dört
unlu kışıden soz açılın-
ca. söyleşilere katkıda
bulunan tatlı irdelemeler giderek artıyor. Moskova'da um-
duğunu bulamayan SÖ'nün Kamp Davut'a hangi sıfatla gi-
receğini soran sorana: TÖ'nün muhterem eşleri olarak mı
yoksa siyasal yaşantımızın vazgeçilmez insanı, İstanbul il
başkanı adayı sıfatıyla mı? Ya da adaylığını güçlendiren, ka-
zanma şansını arttıran desteklerle Kamp Davut'tan ayrılma
hesabıyla mı? Ya Larisa neden SÖ'yü görmedi?
Ateşli hastalığı dışında neden bilinmiyor. Çünkü basını-
mızda bu konuda haber yer almıyor. Basınımız, TÖ ve aile-
sinin dışındaki öteki siyasal haberlere son günlerde sanki
gözlerini kapamış.
Bu arada muhalefet? Vur abalıya! Kürt sorunu, gelen gi-
den Kürt liderleri üzerinde ne söylediyse, ne söylerse nafi-
le. Özenli bir dilıe günlerdir Türkiye'nin bütünlüğünü tehli-
keye atacak girişımlere değiniyor muhalefet. Başımıza ol-
madık işler çıkacağından tutun da -Demirel'in açık ifadesiyle-
yönetimi "ıhanet, gaflet ve dalaletle" suçlayan konuşma-
lar. TÖ'den geçilemediğinden sütunlarda muhalefete yer
kalmıyor.
TÖ'nün tezatlarla dolu eylemleri yine sütunları şaşırtıyor.
Pazar günkü Economist, başyazısında Talabani'nin "Irak'ta
tam otonomi için Türkiye'yi ikna ettiklerini" söylediğine yef
veriyor. TÖ ise Gama Pres muhabirine, "İran, Irak, Suriye
ve TürKiye'nin bölgede bir Kürt devletine karşı" olduğunu
söylüyor.
Economist öyle yazıyor, TÖ -yine hava değiştirerek- böyle
söylüyor, ama dün Demirel'in dediği gibi Çankaya:
"O işlerin peşinde olanlara kucağını açıyor!"
P A R T İ L E R D E N
Ama
y
avantası , Çlkan
e olacak, galiba
bHmjyOr.
DSP anahtar parti
ANKARA (ANKA) — DSP Genel Başkanı
Bülent Ecevit. 24 martta yapıtacak 2'nci
olağan kongre öncesinde Türkiye'nin ve
sosyal demokratların gündemindeki soruları
yanıtladı. Ecevit, DSP'nin vitrini güçlü,
programı yeterli bir parti olarak
yürürlükteki seçim sistemine karşın genel
seçimlerden sonra TBMM'ye girecek duruma geldiğini
savundu. SHP ile organik birleşmenin 'hiçbir yararuun
olmayacağınf hatta böylesi bir birleşmenin 'pek çok
zaran' beraberinde getireceğini anlattı. Ecevit, "SHP ile
birleşirsek bu partideki hiziplere bir yenisi eklenmiş gibi
olur. SHP'deki kargaşa ve tutarsızlık görüntüsü daha da
artar" dedi. Ecevit, genel seçimler sonrasına ilişkin
durumu da şöyle değerlendirdi:
"Önümüzdeki seçim sonrası Türkiye için büyük olasılıkla
bir koalisyon dönemini gösteriyor. Bu koalisyonlann nasıl
şekilleneceğini gelecek günler gösterir, ama DSP herhalde
iktidann şu ya da bu şekilde belirlenmesinde ağırlıklı rol
oynayacak. Hatta anahtar parti durumuna gelebilecektir.
Özal Ailesi
ANKARA (Cumhuriyet Bttrosu) — TBMM Başkanlığı'na
dün Özal Ailesi ile ilgili üç soru önergesi verildi. Başbakan
Yıldırım Akbulut'tan, Cumhurbaşkanı'nın oğlu Efe Özal'ın
7 bin dolara köşk kiralaması ve eşi Semra Özal'a suikast
ihbarı konularına açıklık getirmesi istendi. SHP Tunceli
Milletvekili Kamer Genç'in önergesinde, Efe Özal'ın köşk
kiraladığını ammsatarak, "Şimdiye kadar devlete ödediği
vergi ne kadardır? Bu konuda bir inceleme yapılmış
mıdır?" sorusunu yöneltti. SHP İzmir Milletvekili Ahmet
Ersin de bakanlar İmren Aykut ve Mustafa Taşar'ın
ANAP İstanbul İl Kongresi'nde Semra Özal'a suikast
yapılacağı yolunda açıklamalar yaptıklannı kaydederek,
"Günlerce tartışılan ve kamuoyunda büyük endişe yaratan
bu ihbarlann asılsız olduğu, bir süre sonra yetkililerce
açıklanmıştır" dedi.
Bağ-Kur'u kurtarma
ANKARA (AA) — DYP Zonguldak
Milletvekili Güneş Müftüoğlu, TBMM
Başkanlığı'na, "sosyal güvenlik hizmetlerini
güçlendirme fonu" kurulmasına ilişkin bir
yasa önerisiyle, Bağ-Kur'un içinde
bulunduğu sorunları konusunda bir genel
görüşme önergesi verdi. DYP Grup Başkan
Vekili Vefa Tanır, parlamentoda düzenlediği basın
toplantısında, TBMM Başkanlığı'na verilen önergelerle
ilgili açıklamalarda bulundu.
SHP'yefatura
ANKARA (AA) — Anayasa Mahkemesi'nin, Sosyal
Demokrasi Partisi'nin 1984 ve 1985 ydı ile Halkçı Parti'nin
1984 yılı kesin hesap incelemesine ilişkin kararları
bugünkü Resmi Gazete'de yayımlandı. Anayasa
Mahkemesi, SODEP'in 1984 yıh kesin hesap incelemesi
sonucu, makbuzlarında ödeme yapan kişilerin adresi
bulunmayan 31 bin lira ile belgelendirilmeyen 145 bin lira
gider karşılığının Hazine'ye gelir yazılmasına karar verdi.
Anayasa Mahkemesi, Halkçı Parti'nin 1984 yılı keiin
hesap incelemesi sonucu, ödeme yapanların adlarına yer
verilmeyen gelirlerden 18 bin lira ile belgelendirilmeyen 2
milyon 759 bin 620 liralık parti mal varhğının Hazine'ye
gelir yazılmasına karar verdi.